29 Nisan 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

29 Nisan 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VAKIT 29 Nisan mler, bir taraftâ aynalı ma- bir seççade, ve seç- —... sa, yerde çadenin eflatun renkli dırlerı kanlar çinde kadın ölüsü. ( Tabarin ) in gülü üzerinde parçalanmış, gömlekler, bal- çırnl çıplak genç bir ğranmış, yatan Saime. Karyolada Uzerinde krem fa- nilâsile bağırsakları (| dışarıya çıkmış, kolu kırılmış, her tarafı delik deşik ağzından burnundan kanlar gelmiş vaziyetile yüzü traşlı bir genç. Artık hayatla alâ- kası kalmıyan açık gözleri, te- 1930 mmm mk azla b hg ae Gem a e Lİ kallüs etmiş adelelerile kanlar | içinde yatıyor. Bu da Hikmet Şevkidir. Yetişen polislerle tertibat alı- yorlar, Adliye hadiseye vaziyet ediyor. Bir taraftan katil kara- kola, yaralı kaynana Makbule H.hastaneye, maktüller morga naklediliyor. Maktüllerin vaziyetleri Hikmet Şevki, çok feci vazi- yettedir. Vücudunun yerlarinde 16 biçak 3 kurşun yarası bulunmuştur. Mevti imtaç eden kalbin üze- rine vücudunun diğer mahallerindeki bıçak yaraları tasavvurun fev- kinde fecidir. Sol kolu bileğinden içerisinde evlenmiştir. İde kâfi değildir. Kadın kocası- muhtelif | dur. Şoförlükle takside çalışarak | Saime,Hikmet Şevki ile tanışıyorlar | maişetini Otemine (çalışıyordu. Evvelce bir kadınla evlenmiş, mütemadiyen igfal edildiğinden buşanmış sonra Saimeyi severek | onu 14 yaşında kızken almıştır. Saime kimdi? Saime börekçi Ali ile Yahudilik-| ten mühtediye Makbule Hanımın | izdivaçları omahsulüdür. 21 yaş- larında gayet gürel, İstanbullu bir kadındır. Babası son sene- | lerde kötürüm olmuş geçenlerde ölmüştür. Annesinin pek serbest hareketlerine şahittir. Saime Böy- le bir terbiye altında ve ihtiyaç İki evlilerin hayatı İki evlinin hayatı 'hır gür içinde geçiyor. Saime kocasını | savmemektedir. Rabıtayı ida- | meye iki çocuğun mevcudiyeti na ihanete başlıyor. Kavgalar oluyor, nihayet büyük bir kav- gadan sonra Cemal İstanbula gidiyor, bir sene buraya gelmi- | yor. Bu vaziyet, heveslerine mağlüp olan Saimeyi her kesin | İ bilhassa paranın kadını yapıyor. vurulan kama darbesidir, | İ Az zamanda barın gülü unvanı- dirseğine kol kemiği görülecek | şekilde yarılmış, darbenin şidde-” tinden kemiği kırılmış karnından aldığı darbelerle (bağırsakları dışarı çıkmıştır. Saimenin vücudunda üç kurşun vardır. Katilin karısını yere yalı- rarak buğazına ateş ettiği an- laşılıyor. o Bu kurşun kadının kafa tsından o çıkmıştır. kurşunlardan (birisi (o kalbine, diğeri karnına tesadüf etmiştir. Sel baldırı iki büyük darbe ilr va ılmıştı. Bir kama zarbesi de göbeğinin biraz allında bulunmak- tadır. Katil kimdir? Cemal sönelk nikâhlı kocasıdır. İstan- | ken o da kaynanası Kendisini | karısını fuhuşa teşvik davası a- bullu 35 yaşmdadır. mubitine (uysal ve tanıtmıştır, O İstanbulda lâtı harbive mektebinden mezun- namuslu Diğer l i Efendi *Saimenin yedi | hakaret ve işkence davasi açar- İma- İ Tabarinin gülü Saime Tabarin bara giriyor. nı kazanıyor. Artık Saime değişmiştir. Bu sırada yani iki ay evvel barla alâkasını kestiğini görenler ko- casının İstanbuldan döndüğünü anlıyorlar. Barışalım ! Filhakika Cemal Efendi İs- tanbuldan dönmüştür. & Saimeyi sevmektedir. Gel barışalım diya yaluanyar Kadın bilâkis ayrılalım diye mah- | kemeye talâk davası açıyor. l Birgün rededilmekten muğber olan Cemal nasılsa girebildiği evde kaynanasma, karısına deh- şetli bir sopa atıyor, müteakip | günde karısı kendi aleyhine, bir aleyhine çıyor ve harekâtını takip ediyor. Hikmet Şevki - Saime İşte bu sayılı günlerin birinde 9g ça gg Yy ap EE er VAKİ ın tetrikası: 162 Yazan : Hüseyin Rahmi Şoför Sait.. İşte mutlaka © olacak.. Yan gözle bana baka- rak güldü. Bu tebessümile, ara- basında müşteri bulunduğundan beni alamıyacağını anlatmak is- | tiyordu. Beni otoya binmek isti- yen bir müşteri zannetmişti. Otomobil önümden süratle kaçıyor. Ben arkasından var kuvvetimle saldırıyorum. Fakat İ bacaklar makine kuvvetile yarı- açılıyor. Hemen hemen gözleri- min önünden 1637 numarayı kaybedeceğim. Bu saniyede ona yetişemezsem yine bir tesadüfün İatfüne intizaren kim bilir daha | kaç gün bekliyeceğim... Ben bu birkaç saniyenin içine (| sığdırılan keşmekeşte iken o esnada caddeden boş geçen bir otomobili durdurarak içine atlâdın.. Şoför — Nereye ? Ben — Önden giden şu ye- şabilir mi? Aramız açıldıkça İ dım kaldım. İ bir kaçoh çektim Ben — İşte ona yetişeceksin. O nerede durursa sen de ora- da eğleneceksin... Şoför benden bu talimatı a- lrken vakit kaybetmemek için öndeki hedefe doğru arabasını koştüruyordu. Çok sürmedi 1673 numaraya yetiştim. İri bir nefes alarak otomobilin yumuşak döşemeleri üzerine kendini bir bayğınlik gevşekliğile saliverdim. Yayıl- Bir biri arkasına Takip işi benim O bacaklarımdan diğer bir makineye tevdi edil- mişti. Kilyosa kadar gitsek ben artık yorğunluk oçekmiye- cektim. Önümüzdeki araba kaybetmek tehlikesi mıştı . Çok şükür yolumuz Kilyosa artık gözden e kalma” kadar uzamadı. Önümüzdeki araba Şişlide büyük bir binanın önünde durdu. İçinden iki müş- teri indirdi. Ben hemen asabımı —enenb 1673 numaranın vanma Evvelee Cümburiyet tiyatrosuna loca komşuluğu ile alâka bir gece Saimeyi Hikme- tin Lozan palâstaki odasına gö- türüyor. Münasebetler tekerrür i ediyor. Dün gece arkadaşlarile gülüşerek matbaa- dan ayrılıyor, yemeğini Karpiçte yiyerek saat 22 de Saimenin evinin kapısından giriyor. Evde telâş Hkimet yukarda manasız bul- duğu bir telâşa şahittir. Kendisine dün gece Cemalin evin daraçasına çıkmak için çivi | çaktığını bekçinin gördüğünü söyliyerek evde çok durmaması rica ediliyor. Hikmet cevap veriyor: — Ben ölürsem zaten sizin evde öleceğim. Derhal Saimenin odasına gi- rerek soyunmağa başlayor. Sai- | Şevki Paşanın oğludur. ma ile yatıyor. Sabah Evin halkı uykuda. Saat 6 ya yaklaşıyor. Bir cam şangırtısı sakak kapısında bir takırtı ve bir atlayış. Cayriye aman diye bağırıyor. Sofada tehditkâr bir Bu Hemaldir. açarak: al ulan kahpr, bu ka- | dını sen bu hale getirdin diyor ve iki el silâh atıyor. Öldüğünü zaneettiği kaynanası yaralanı- yor. Saimenin odasında hareketler, koşuşmalar vardır. Cemal Sai- Hulenduğu tekmelemiye başlıyor. Kapı kı- nrçarlar rıliyor, kadın karyoladan fırlı- | yor, Cemal çığlıklar ve feryat- jar arasında tabanca ve kamâ- | sıni kullanarak her ikisini kat- lediyor, sonra odadaki çocukla- nm okşıyarak erkek çocuğuna söylüyor : —Sen de baban gibi namuslu ol e mi... Badehu kapıda duran komisere | teslim oluyor. yay oldu : — Sait Efendi birader ... O biraz teaccüple : — Adımı biliyorsunuz ? — Nasıl bilmem. Ben sizin eski dostlarınızdanım.. O, dik- katli dikkatli yüzüme bakarak ; — Hatırlıyamıyorum... — Beis yok... — Beni nereden taniyorsunüz ? — Şoförler halkın bir kısmın- ca maruf kimselerdir. Sizden bir şey soracağım. — Buyurunuz... — Siz üç gün evvel araba- nızda mantolu şişman, ihtiyar Bir kadın taşıdınız mı ? Şoför Sait biraz düşünerek : — Evet... — Onu nereden aldınız? Ne- reye indirdiniz ? Emin önünden Beşiktaşta Ihlamurda bir kona- ğın önüne indirdim . — Kendimden başka kimse- ye taallâk etmiyen bir sebeple ben o ihtiyar Hanımı arıyorum.. — Olabilir... — Beni buradan alacaksın. O Hanımı indirdiğin konağın önünde indireceksin.. — Peki fakat Maçka tarikile ideceğiz. Bir eve teslim edile- sik Yİ at var da.. — Beni o konağın önünde indir de hangi tarikle gidersen | mit. başlayan | | kalemi İ milli hükümet tarafından Bir elinde | tabanca ile kaynanasının odasını | Kilitli odayı | Katilin ifadesi şunları söylemiştir: —Ne yapayım, Karımı sevi- yordum. Bonun böyle oruspu olduğundan haberdar değildim. Söylediler. Yakaladım. Ne yap- | tığımı bilmedim. Hikmet dün gece saat 21 de | Tıbbıadli yaptığı muayenede mücamaanın (o vukuunu İ etmiştir. Cenaze merasimi Hikmet Şevki Beye mütevazi bir cenaze merasimi yapıldı. Dahiliye vekili yolda cenazeyi selamladı. Muhtelif vekâletler mahsus (müdürlerini tesbit | göndererek canaze merasimimine | iştirak etti. Kabre vazolundu. çelenkler * Hikmet Şevki Bey, otuz üç otuz dört yaşlarında bir gençti. | İstanbulda doğmuş, Aptülhamit devrinde o Çanakkale muhafız- lığında bulunmuş olan topçu Galatasaray lisesinde tahsil etmişti; buradan ayrıldıktan son- ra talim ve tahrir hayatına girmiştir. Hikmet Şevki Bey Adananın | işga- linden sonra Adana lisesi Fran- sızca müuallimliğine tâyin edil- miştir. Hikmet Şevki Bey Ada- nada bulunduğu zaman orada Türk sözü gazetesinin yazı mü- dürlüğünü de yapmıştı . Hikmet Şevki Bey, ciğerleri zayıf olduğu için tedavi edilmek Üzere İstanbula gelmek mecbu- riyetinde kalmış ve Adanadaki vazifesinden istifa etmişti. İeönn kala A ZA muhtelif gazete ve mecmualarda makale, hikâye rikası neşretmiştir. İzmirde 9 eylul sergisinin ilk açıldığı sene bir arkadaşile birlikte 9 eylul sergisi gazetesini (neşretmişti. Uzun bir zamandanberi de An- karada avinliğini yapıyordu. Son gün- lerde İzmirde Yeni asır refikimiz | «Dikenden dikene» isimli bir romanının tefrikasına başlamak üzere idi, İstanbulda da sik saçlar ,, isimli bir roman kitap halinde basılmakta idi. Hikmet Şevki Bey halük, iyi kalpli, çalışkan bir arkadaştı. Dostlarını ve dostlarile lâtifeyi severdi. Bundan bir kaç sene evvel, İstanbulda bulunduğu sıralarda bir gün öldüğü ve gömüldüğü ha- berini etrafa yaymış, arkadaş- | larının yüreğini oynatmıştı. Bu haberle çok müteessir olan dost- larından o birkaçı annesine ve kız kardeşine taziyetlerini bildir- mek üzere Yakacıkta oturmakta oldukları eve gitmişlerdi. Bu ziyaretçiler o arasında (bulunan Darülbedayi (o san'atkârlarından İ. Galip Bey hazin ve müteessir bir hitabe irat etmiş, bu nutku gizlice dinliyen Hikmet (oŞevki Bey gülmekten kırılmıştı. lek Dam M. Meclisinde Ankara, 25 (A.A) — Büyük Millet Meclisi bugün Reis vekili Nurettin Ali Beyin riyase- tinde toplanmış ve ruznamede müzakere (O edilececek (Omevat bulunmadığından perşembe günü içtima etmek üzere dağılmıştır. M. Ford M. Fordun Viyanadan sonra “ Kes | ve roman tef- | Hakimiyeti milliye ga- | İ zetesinde yazı işleri müdür mu- | Jen & miyej Katil büyük bir teessür içinde Sr Vi Mahmut Esat Adliye vekili Mahmut Esat B Haydar Rifat B. aleyhine #€ tığı muhakemesi? ilk celsesinde uzun bir nv ile kendisi teşrih etti. Gazetemizin en az dört #* (| yıfasını dolduracak kadar © zun olan bu nutku, bu uz” luğu olmasaydı aynen iktibst ederek yalnız bitaraflık bist” || yatını tamamile tatmin değil ; tarihi bir muhakemenin €s9* bir vesikasını da testbit olurduk, Şimdi biz bu satırlarla 74” nutku hülâsa etmiş olacağı” ( Filvaki, nutkun yarısı dar Rıfat Beyin Kadriye hr nım muhakemesine telmif vi den sözleri içindir ve, tef” edebiliriz, efkârı ülüiniye 5 zarında nafile bir üzü ibarettir. “ Görülüyor ki cümhuriti kanunlarının Adliye Vekili # fatile bana tanıdığı salâhiyei | lerin hepsi, Kadriye Hani? ve arkadaşlarını baraet eti mek için değil, onlarıson K€ teye kadar takip için kullan! | tır.,, Demek ve buna inandı! için Mahmut Esat beyin gi dafaaya girişmesi fazla kol değil mi idi? Kadriye Hadım hakkınd İ beraet kararını ilk defa bOÜİĞİ J davasını, | duran kendisidir; — tai | sonra beraet reyi gösterme hâkimlerin takibe memur &ğ | diğinide biliyoruz. eğer Mer 1 mut Esadı suikasıtcılarla ye senli Mi : muş da bütün bunlar, ona söyleniyorsa, o “şüphe,,Yi ( sözler ve deliller de, 10 arkadaşlık mazisi de silmef “ Şüphe ,, bir kere ks7*1i ık bir kalbin eseri oluf”i bütün bu müdafanlar EĞİ şısında da susmâzlar: “ “İİ setir hareketleri! İşte hep “İl velden hazırlanmış tertibisfii diye fıslıyabilirler! * | Hakikatte Mahmu Bat böyle korkunç bir şüpeye i v edilemez. Bu isim bir adli kipte zannı hükme çevii için çalışmış, zannın b neticelenmesi, hatta zan “4 rinde kuvvetle nn le, istenilmiş olabilir; usulede uygun olmayabilir: kat “en büyük Türk,,ön vd Türk dünyasının en kı bir emaneti olduğunu yi bir Türküm!, Demek isi mut Esat Bey delil gösti mecbur eeğildir. 4 y O kadar ki aksi kanaati ta Haydar Rıfat beyin uğramış olmasına bile olamıyoruz; bunu o kali yük, o kadar hayale günab sayıyoruz. Kadın bakın — — m İki Hanım mahk iy aza mülâzimi 9 Ankara, 28 (A.A) bul asliye mahkemesi lâzimliğine hukuk M© e dan Beyhan H., Ankara si / A ki ” mülâzimliğine gene b” 1g) g' et FÜ tay” zunlarından Nezahi muşlardır. gi şehrimizdeki Ford fab” 4 dürlüğünün henüz P”,

Bu sayıdan diğer sayfalar: