9 Temmuz 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

9 Temmuz 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

*-ö e— — 4 VAKIT 9 Temmuz 1530 — maaşlarından başka idari vazi- felerme mukabil azami hadleri aşağıda gösterilen ücretler verilir: Orta mektep müdürlerine leyli ise 80, nihari ise 50, muavinle- rine leyli ise 50, nihari ise 35, muallim mektepleri müdürlerine leyli ise 90, nihari ise 60, mua- vinlerine leyli ise 60, nihari ise 40, lise müdürlerine leyli ise 100, nihart ise 80, muavinlerine leyli ise 60, nehari ise 80 lira. Bu kanun, ilk tedrisat mua limlerini muallim ve muallim mu- avini olmak üzere ikiye ayırmış- tır. Muallimler 16 ıncı derece- den başlayıp 27 sene hizmet- ten sonra 7 inci dereceye çıkar- lar, Muallim (O muavinleri ise 19 uncu dereceden beşlayıp 8 sene sonunda 17 inci dereceye çıkarlar. İlk tedrisat (o muallimlerinin terfii için terfi edecek muallim- lerin, listeleri maarif müdürleri tarafından ovekâlete ogönderi- lir. Ve buiş ağustosta tekar- “rür edip eylülde ilân olunur. Muallim muavinleri imtihan verip muallim olmadıkça fazla terfi göremezler. Vekâlet, bunları mecburi imtihana da sevkedebi- lir. Baş Omuallimlere ayrıca tahsisat verilir. Kanunun üçücü kısmı ilk ve orta muallimler hakkında veri- lecek hükümlere dairdir. Burada yazıldığına göre bir muallimin bir kıdem müddetini doldurabil- mesi için muntazaman maarif hizmetinde bulunması lâzımdır. Vekâletin mezuniyetile memleket haricinde tedris işile uğraşan veya hususi mekteplerde ders Vereblerin bu iş müddetleri gibi meb'usluk, askerlik seneleri de kıdeme zammolunur, Terfi için vazifede muvaffakiyet şarttır, İlk ve orta tedirisat muallim- lerinden orijinal ve kıymetli e- serler (yazanlar odarülfünunun takdiri halinde bir sene kıdem zammile, tedrisatta mutat fev- kinde muvaffakiyeti sabit olan- lar takdirname veya bir sene kıdem zammile taltif olunurlar. Gene bu kanuna nazaren ilk ve orta tedrisat müdür ve mu- allimlerine işledikleri cürümle- rin nevine göre ihbar, tevbih, ders ücretinin kesilmesi, maaş kesilmesi, kıdem O indirilmesi, derce indirilmesi, istifa etmiş: sayılmak, meslekten çıkarılmak gibi cezalar verilecektir. Kanun bu cezaların ne gibi cürümlere karşı ve kimler tarafından ve- rileceğini o göstermekte Maarif inzibat O meclisleri ile maarif vkâleti inzbat komisyonlarının vazifesini tasrih etmektedir. ——— Çiftçilere vardım edilecek Ankara, 8 (Telefon) — Tevzi arazi kanununa müsteniden top- raksız çifçilere toprak verilmiye başlarmıştır. Kanununa Müste- niden icra vekilleri kararile köy- ceğiz kazasında Değne çifliğinin 10600 dönümü 1370 nüfusa, Kalınkaz çifliğinin 12870 dönümü 1128 nüfusa, gene muğlanın Ka- raman çifliğinin 17855 dönümü 1450 nüfusa dağıtılmıştır. Bu suretle 4000e yakın topraksız çifçi toprak sahibi olmuştuştur. Yahşihan nahiyesi Ankara, 8 (Telefon) — Anka- ranın Keskin kazasına bağlı Yahşihan nahiye merkezi Kırık- ye kaleye nakledildi. sü sen, Günün siyaseti: Fransa - Italya Fransa hariciye nazn M. Briyan ile İtalya hariciye nazırı M. Grandinin Deyli Heralt ga- zetesi vasıtasile yekdiğerine olan mukabelelerinin üzerinden birkaç gün geçtiği hklde, ber iki taraf mubhteriz ve ihtiyatkâr davran- makta ve müzakere vadisine yanaşmamaktadırlar. Esasen iki recülü hükümetin beyanatı dikkatle gözden geçi- rilirse Fransa ve İtalya arasında bir uzlaşma husule gelmesi im- kânının nekadar müsteb'at oldu- ğu anlaşılır. M. Grandi Deyli Heralde olan beyanatında gayet kat'i davranmış ve demişti ki “ Sizin mütehassısınız yanınızda, benimki de yanımdadır. Bir masa etra- fında toplansınlar ve müzakereye başlasınlar. M. Briyan girince dört saat müsaade istedi ve sonra müzakereyi reddetti, ,, H. Briyan M. Grandinin bu sözlerine (o hayretle (mukabele ediyor. Tam uzlaşıldığı sırada “ Livurno,, nutkunun ve bunu müteakiben “Floransa,, ve “Mi- lan,, nutuklarının tesirile vaziyetin müşevveşiyet peyda eylediği ka- naatini izhar eden M. Briyan “efkârı umumiyenin sükün bul- ması için birkaç hafta geçmesi icap eylediğini söylemektedir. M. Briyanın işaret ettiği veç- hile Düçenin muhtelif İtalyan şehirlerinde söylediği ateşli nu- tuklar Fransız efkârı umumiye- sini ziyadesile teheyyüce getir- mişti. M. Müsolininin Avrupa ittihadı hakkında Ünited Pres delâletile neşreylediği makale bu teheyyücü teskin edecek mahiyet“ te zühur etmedi. Düçe dünya yüzünde mevcut büyük ittihat- ların müşterek bir unsurun tesi- ri altında husule geldiklerini ifa- de etmekte ve Avrupada henüz böyle unsurların bulunmadığını işaret eylemektedir. Düçe harbi umumiden mütevellit umumi bir hoşnutsuzluğun hüküm sürdüğü müddetçe ittihat imkânının mev- cut olmadığımı açıkça söğliyerek Fransızların “akvamı mağlübe,, ve harp mes'ulleri sıfatını ver- diği milletlere nevama zahir oluyor. Böyle bir hareket “Versay, muahedesinin siperi arkasında sinen Fransa için en şedit bir taarruz sayılır. Fransızlar Versay muahedesinin olsun onu takip eden diğer muahedelerin olsun değişmesini hiç bir zaman kabul etmezler. “Düçe, ise açıktan açığa harbi umumiden doğan bütün muahedelerin tetkik ve tadil taraftarıdır. Bir Tunus, bir Suriye mesele- si Fransa ve İtalya arasında mü- tekabil tavizlerle ballolunabilirdi. Ancak muahedelerin tekrar tet- kiki gibi şimdiki Fransayı te- melinden sarsabilecek bir tek- lif ortaya atıldıkça Fransa ile İtalyanın uzlaşmasına imkân ta- savvur edilemez. Ve böyle de- vam edip giden bir vaziyetin ancak ve ancak iki milletin çar- pışması ile nihayet bulacağı mu- hakkaktır. K Gaye İtilâfname Ne zaman teati edilecek Atina, 8 — Masaddak Türk - Yunan itlâİnamesinin testisi bir kaç çün Sonra Avropadan gelecek olan Yunan hariciye “Bazınnın avdetine talik edilmiştir. ami: (Ağrı) hadisesi karşısında Dir sene evvel şark vilâyet- lerimizde bir Şeyh Sait isyanı çıkmıştı. Bu isyanın şekil ve vüs'at itibarile ehemmiyeti bugünkü Ağrı dağı hadisesinden büyük idi. Bununla beraber Türk ordusunun kahir savleti karşısında o geniş isyan hareketi pek kısa bir zamanda tenkil edildi. Tabit Ağrı hadisesini bertaraf etmek için Genç isya- nına nisbetle daba az bir him- met kâfi gelecektir. Bu noktai nazardan ortada endişe edilecek hiç bir şey yoktur. Yalnız Ağrı dağı hadisesinde fazla olarak teessürümüzü mucip olan bir cihet vardır: Buda bu hadisenin membaı Türk toprak- larında olmayıp İran hudutların- da bulunmasıdır. İran garp hu- dudunda bülunan ( Makü) han- lığı adeta Türkiyenin dahili ve harici emniyetine suikast için kurulmuş bir fesat ocağı haline gelmiştir. Ağrıdağı o havalisine tecavüz eden eşkiya (Makü)den yardım alıyor. Hududumuza (tecavüz eden eşkiya arasında doğrudan doğruya İran aşiretleri görülüyor. Türk kuvvetleri Ağrı eşkiyasını takip ederken (Makü) havalisin- den İran kazaklari geliyor, ta- kip edilen eşkiyanın ailelerini İran topraklarına taşıyor. Ve saire ve saire... Ve bütün bun- lar hudutlarımızın asayışımı ihlâl eden “eşkiya “karşısında tedip vazifesini - yaparken - hükümet kendisine çok samimi bir dost diye el verdiği iran hükümetini şekiler arkasında adeta bir hami gibi buluyor! Vakıa hükümet henüz kara- rmı resmen vermemiştir. Fakat şimdiye kadar Şark hudut ha- disesi hakkında gelen haber- lere göre vaziyetin Türk-İran dostluğu ile telifi müşkül olaca- ğı da meydandadır. Ağndağı hadisesinin tertibi ve ihzarı noktasından ihti - mal ki iran hükümetinin doğ- rudan doğruya alâkası yoktur. Bn hadise belki diğer bazı ec- nebi unsurların yardımı ile ha- rekete geçen Ermeni ve Kürt ağalarının eseridir. Fakat hadi- sede iran hükümetinin doğru- dan doğruya âmil vaziyetinde olmaması bu hükümeti mes'u- liyetten kurtarabilir mi? Madem ki şark hudutlarımızın asayişini iblâl edenler iran topraklarından geliyorlar. Madem ki Türk ten- kil kuvvetleri karşılarına çıkınca bunlar gene iltica yeri olmak üzere iran topraklarını buluyor-; lar. Sonra gene müsait bir za-' man bulunca yeniden iran top- raklarında silâhlanarak hudut- larımıza giriyorlar ve burada devletin emniyetini ihlâl için ne mümkün ise onu yapıyorlar; o halde iran hükümetini tama- men mes'uliyetten azade tutmak kabil olabilir mi? Eğer Ağrı dağı havalisinden hudutlarımıza tecavüz eden eş- kiyanın tabrikinde iranlıların ha- kikaten biç bir methali yok ise bu vaziyet ayrıca iran büküme- tinin de asabiyetini ouyandıra- cak bir sebeptir. Çünkü bir ta- kım ecnebi unsurlar iranın hâki- miyeti altında bulunan topraklar üzerinde kendi arzusuna ve $i- FEDAYİLERİ E m Yezen: Ömer Tuza —ra Yeni bir macera... Mesrure iki kardeşi bir sui kast teşebbüsünde! haberdar edince ... da EREN e — Yalan söylemediğimi zan- nederim ki tecrübe ettiniz. — Evet, fakat görüyorsunuz ki Şam kum gibi askerle dolu. Şehrin dışı da içi de Sultan için hiç bir fedakârlıktan çekinmiye- cek, onun için ölmeği nimet bi- lecek kahramanlarla dolu, — Buna rağmen sui kast mü- kemmel bir surette hazırlanmış, ve tatbik edileceği gün de ka- rarlaştırılmıştır. — Senin bu tertiplerden ma- lümatın var mı?... — Evet bütün tertibatı bili- yorum... — O halde anlat... — Sui kast bu akşam icra olunacaktır. Sinan tarafından gönderilen fedayiler evvelâ Sul- tanı öldürmeğe çalışacaklar, on- dan sonra sizi arayacaklar, sizi de öldürdükten sonra Melikeyi arayacaklar, onu götürebilirlerse götürecekler götüremezlerse onu da öldüreceklerdir. Haldun gene itiraz etti: — Peki, sen bunları nasıl öğ- rendin... — Bunları çok kolay öğren- dim. Mahut mukaddes yüzük bâlâ yanımdadır. Bu sabah bu tarafta “esrarkeşlerden “ birine” rast gelmiş, önü tanımış “ve he- men yanına sokulmuştum. Esrar- “ keşe kendimi tanıtmadan ve yü- zümü göstermeden mukaddes yüzüğü çıkarmış, bunu gören esrarkeş, yerlere kadar iğilerek emrime amade olduğunu söyle- miştir. Bende ona bu taraflarda ne için dolaştığını sordum, oda bana her şeyi anlattı. Haldun da işin ciddiyetini an- lamıştı. Esrarkeşlerin yeni bir hamlesile kamaları ve hançerle- rile karşılanacaklarında şüphe yoktu. Haldun kardeşinin yü- züne bakmış, demin bezgin- likten başka bir şey duymıyan gencin yeni maceraya iştiyak duyduğunu sezmişti. Fakat Mes- rure sözünü bitirmemişti. Zeki kadın sui kastin yapılacağını da öğrenmişti. Mesrure iki bi- radere sordu: — Bu yeni macera ile karşı- laşmak için kedinizde kuvvet hissediyor musunuz? Ikisi de ce- vap verdiler: — Evet... — O halde size sui kasdin nasıl O yapılacağını o anlatayım, gece yarısında Sultan Salâbatti- nin odasını bekliyen muhafızlar değiştikleri sırada değişen sekiz muhafız yerine gelecek olanlar m yasetine karşı bir nevi sui kast hareketi tertip ediyorlar de- mektir. Bu taktirde iran hükümetinin yapacağı şey ancak şundan iba- rettir: Türkiyeye karşı hiç bir sui niyeti bulunmadığını isbat için müşterek tenkil hareketi yap- mak, yahut hududu tashih etmek gibi vaziyetin istilzam ettiği ber hanği bir tedbiri kabul etmek, sahte bir emir ile başka yere gönderilecekler, onların rine onların elbiselerine benziyf elbise giyen sekiz fedayi ile: yecek, Sultanın odasına gire! onu öldürecek, ondan sonra sil arıyarak (o öldüreceklerdir. buna göre tedbir alınız. Haldun cevap verdi: —Fazla tedbire hacet yok. Çi kü bu gece, gece yarısında m hafızların zabiti biziz. Sultanın dası önünde biz bulunacağ Fedayiler içerde Sultanın od önünde bizimle ci Ve muvaffak olurlarsa ilk bizi öldürecekler. Anlaşılan rarkeşler bunu da hesap etmif ler, ve Sultandan evvel bizde kurtulmağı tasarlamışlar. vaziyeti buna göre muhaken edelim, ne dersin kardeşim... — Diyecek bir şe: oktufi Sekiz fedayiye karşı durabil çe zi zannediyorum. Biz onla! | gem her halde d daki muhafızlar imdada yetişii ler. — Ya sekiz kişiye karşı ramazsak... O zaman Su ölümüne sebebiyet vermiş mazmıyız. | ,, Mesrure söze karıştı; — Bana kalırsa siz şu yekili hareket ediniz. Muhafızlar değ şerek mubafız kılığındaki feda” yiler içeri girdikleri zaman bum ların yüzüne karşı «durunuz Si nanın oğulları» diye bağırınız v€ bunların üzerine şiddetle hücu ediniz. Esasen siz fedayileri nıdığınızı (o gösterir (o göster mez onlar sizin üzerinize men atılacaklardıri. Siz de fevtetmiyerek bağırınız ve imds' dın yetişmesini temin edinii ( Bitmedi ) Stalin ve Troçki Mösyö Stalin Sovyetlerin si; seti dahiliyesi hakkında söylediği bir nutukta Troçki için demi; tir ki; “Biz gerek Troçki parti üzerine, gerekse sağ cenah galebe çaldık. Şurası muh kaktır ki hali hazırda fırkamu! merkez (okomitesini (o tamame! ihata etmiş bulunuyor. Seni raporun mutaleası dolayısile cere yan eden müzakeratta baz hatipler eski muhalefet rüe: sının o siyasetleri ve vaziyetler o hakkında kat'i sarih beyanatta bulunm 0 istemişlerdir. Sağ cenah muaruz larından Olyanof ofırkamız ile teşriki mesaiye hazır olduğun! söylemiştir. Diğer bazı murah haslar Troçkinin menfada lanması hakkında sualler irat ettiler. Komonist mevkibini id. edenler Troçkinin memleketti uzakta bulunmasının hükümeti! saltası nazarından meşrut oldu” ğunu beyan etmişlerdir. Bu nefif! bir ihtiyacı kat'idir. gayesi Troç” kinin şahsı karşısında yüksele! mukabil (oibtilâl (o temayülâtır durdurmaktır. Troçki hali zırda Sosyal demokrat fırkı en namdar reisi oolduğund Rusyeye avdeti mevzuu bahs” Mehmet Asım olamaz. ,, di ei . ami kalan sek Gl

Bu sayıdan diğer sayfalar: