23 Temmuz 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

23 Temmuz 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© m 2 — VAKTT 23 Temmuz 1930 Hududun tahdidi değil, tashihi mevzuu bahistir K Emlâk vergisi Belediye emlâkinin hangi- lerinden alınmıyacak ? Yeni belediye kanunu muci- bince Eylülden itibaren belediye dairelerinden, belediye memurla- rının ifayı vazife etmelerine tah- sis edilen şube binalarından, be- lediye bahçelerinden, umuma ait olup akar olmıyan açık ve kapalı . yerlerden emlâk vergisi Alımıya- caktır. Fakat vergiden istisna edilecek yerin umuma ait olması evirat getirmemesi lâzımdır. Meselâ mezbaha, gazhane, kira ile verilen hal ve umuma âit © olmadığı için tanzifat ahırlarından vergi alınacaktır. müzakerat yapılacağından elçi- liğimiz haberdar değildir. Bu meselenin nasıl O halledileceği hakkında mütehassıs M. Ristin raporunu görmeden beyanı fiki- retmek mümkün değildir. Dü- yunu umumiye işleri Maliye ve- kâletile hamiller arasında müza- kere edilmekte olup sefaretin vaziyeti tavassut etmekten iba- rettir. Bütün cihan efkârı umumiyesi harbin aleyhindedir. e Şimdilik Avrupada bir harp ihtimali ol- madığı kanaatindeyim, Avrupa birliğine dahil olabi- liriz. Bu teşebbüsün sulha ay- rıca yardımı olabilir. Geçen se- lışııyor. Bittabi ması bile faideden bali dir. Bize meseleyi malümat bilinden bildirdiler. Hükümetimizin ne cevap ve receğini bilmiyorum, Hükümet lUstarafı 1 inci sayılamızda') Hudut meselesi Şarkta emniyetin kat'i surette Teessüsü için hududun tashihine lüzum görülmekte olduğunu yaz- mıştık. Bu hususta şehrimizde hariciye vekilimizle Rus sefiri ve İran maslahatgüzarı arasında müzakere cereyan edeceği şayi olmuştu. Bugünkü sayımızda münderiç beyanatında görüleceği Üzere Hariciye vekilimiz İstanbulda böyle Obir müzakere Oolma- yacağını söylemiştir. Diğer taraf- tan İran maslahatgüzarı Mehmet Han Sâit şunları söylemiştir : — Türkiyenin şark tarafındaki isyan hadisesinden dolayı Tür- kiye ile İran hükümetleri arasın- da husule gelen sui tefehhümler zail olmuştur. Bu hususta Anka- rada bariciye vekili Tevfik Rüş- tü Bey ile çok dostane surette görüşerek icap eden izahatı vermiştim ; Tesadüfen ayni trenle İstan- bula hareket etmekten bilistifa- de yoldada kendilerile hususi müsahabelerde bulundum. Resmi temaslar ancak Anka- rada yaplabilir, Ankara haricinde resmi bir sfatım yoktur ki bir müzakere vaki olabilisin. Rus sefirinin isyan meselesile meşgul olduğundan malümatım yoktur. Türk-iran tahdidi hudut ko- misyonu bugünlerde işe başlıya- caktır. Hudut boyunda lâzım gelen işaretleri koyacaktır. Şark bududunun . tashihi mevzubahis sa; ” kl geçtiklerine dair neşriyat hak- kında bize hiç bir malümat gel- memiştir, Fakat böyle bir hadi- seye hiç ihtimal vermiyorum. Zaten hükümetimiz eşkıyanın iran arazisine iltica etmelerine meydan vermemek için tedabir aldığına göre, böyle askeri bir hareket mevzuu bahsolamaz, Hudut boyunda isyan ve şeka- vet hadiselerine meydan verme- mek hususunda iki hükümet bü- yük bir samimiyetle müşte- İran maslahatgüzarının mevzuu- bahsettiği taddidi hudut keyfiye- Ü MUHARRIRI : SELA HATTIN ENİS gönülmüştn i gözleri değil, ge- cenin karanlığı arasında geçtiği sokakları ayakları görüyor ve © ayakları onu sürüklüyordu... © Mazhar Beyin evi önüne gel- diği zaman onun öksürüklerile kendine , Her gece dinlediği bu öksü- rükler, bu sessiz sükünunu tahriş eden yegâne seda idi, Ve Rüştü, her defa- © sında bü' evin yanından, içinden cenaze çıkmış bir “evin yanın- dan geçerken ve yahut (ayak altında kalmış bir ölünün cese- dine basılırken duyulan vahşi bir acı ile geçerdi. Ekser geceler Mazhar Bey, pencere önünde oturur, gecenin nemli havasını hasta ciğerlerile içerdi.. Mazhar Bey, talisiz bir genç- ti. Tıbbiyeden çıkalı dört sene olmamıştı , Nahif, narin bir de- likanlı idi, Yözü, san'atina iti- nalı bir heykeltıraş tarafından ar tıraşide bir eseri san'at kadar ldi . İpek gibi kumral saçları, si- yah bir kavsi andıran kaşları, iri büyük gözleri ve geniş alnile Doktor Mazhara, bilâşüphe, bi- lâmubaleğa bir insan (güzeli denebilirdi... Talebelik zamanında Üskü- dardan Tıbbiyeye gelirken kaç kız ve kadın, onun yolunu bek- ler, ve kaç evin camları, onu baktırmak için fiskelenirdi. Bu- na rağmen Mazhar, hayatını mesleğine hasretmişti . En büyük emeli büyük bir sırada mümkün görmemektedir- ler. O havalide askeri harekât vuku bulmakta iken bu komis- yonun faaliyetine devam etmesi muvafık görülmemiştir. Hududun esaslı surette tashihi üzümü ehemmiyetini muhafaza etmiştir. iran gazetesi ne diyor ? Tahranda münteşir İran ga- zetesinin son posta ile gelen nüshasında OAğrdağı hadisesi münasebetile bazı neşriyatta bu- lunulmaktadır. İran gazetesi asi- lerden Halit Ağanın Iranda teç- hiz ve teslih edildiğine dair olan haberlerin doğru olmadığını, hududun kapatıldığını, iki tara- fın emniyetini artırmak için bu- dut memurlarının birlikte çalış- malarının teklif olunduğunu ve İran hükümetinin Türkiye dost- luğuna ehemmiyet verdiğini, da- hili emniyet mesaili İranın esas siyaseti olduğu halde bütün bu prensipleri (bozmasına ve bir avuç Kürdü himayesine imkân olmadığını yazıyor. Simiko öldürüldü Paris 21 (A.A) — Havas ajan- sının Tahran muhabiri tarafından gönderilen bir telgrafa göre, bir çok senelerdenberi hudut hava- lisinde bir takım cinayetler yap- makta olan maruf Kürt eşkiya- sından Simiko, Iran kıtaatı tara- fından öldürülmüştür. Kör Hüseyin ve oğulları Son hadiseler ârasın da “Kör Hüseyin paşanm oğulları, nın isimleri de geçmektedir, Hayda- ranlı aşireti reisi olan Kör Hü- seyin paşa, Aptulhamidin mille- tin başma musallat ettiği belâ- lardan biridir. Hamidiye alaylarnda birden kaymakamlık rütbesi alan bu serseri ile kardeşi Kürt Emine bir müddet sonra Aptülhamit tarafından paşalık rütbesi veril- miş, bu herifler bu unvana sığa- miyarak şark &vilâyetlerimizde uzun zaman (o çapulculuk edip büyük bir servet sahibi olmuş- lardır. Meşrutiyetten osonra kısmen sakin duran ve idaresindeki geniş sahadaki köyleri istismar edip servetini artıran bu dere beylerini 329 da şark vilâyetle- rimizde seyahat eden ermeni patriği ziyâret etmiş, kör Huse- yine 500 altın göküren BEK ele olmaktı. Onun i için geçici MAHALLE rabıtalara kendisini kaptırmı- yor, çok zamanlar güneş bata- na kadar Tıbbiyedeki (Uteşrih- haneden veya lâboratuvardan çıkmıyor, orada başı masaya eğilmiş, kuvvetli bir aşkla, can- dan bir muhabbetle fasılasız ve imtidatsiz çalışıyordu.. Doktor, mektepten çıktıktan sonra maceralara atılmak heve- sinde olmadığından evlendi. Dilşat Hanımla (o evlenmekle Doktor, hayatında ilk defa inki- sarı hâyala uğradı. Doktor, ciddi olduğu kadar Dilşat Hanım isminin müsem- ması bir kadındı. Ciddi mevzu- lar üstünde konuşmıya taham- mülü yoktu. Bebek gibi güzel, fakat ev işlerinden habersiz, pasaklı bir mahlöktu. Her sine- mada bulunur, hiç bir tiyatroyu kaçırmazdı. Buna rağmen hayatından memnun değildi, Evlendiklerinin Bulgar gazetecilerinin daveti Matbuat cemiyeti, dün Bul garistan gazetecileri federasyo- nu namına Sofya gazetecileri cemiyeti tarafından bir davet- name almıştır. Cemiyetimizden bir heyet ağustos iptidalarında Bulgaristanı ziyarete ve kendi- lerinin misafiri olmaya çağırıl- maktadır. Mütemmim malümatımıza göre Bulgar gazetecileri ayni zaman- da Lehli gazetecileri de davet ve ağustosun 2 sinde Varnada bulüşulmak üzere bir haftalık bir program tertip etmişlerdir. — —————— ermenilerin kürtlerden yardım görmesini temin etmiştir. Umumi harpte kör Hüseyin ermeni köylerini de yağma et- miş, şark vilâyetlerimizin Rus ve ermeni kuvvetleri tarafından işgali üzerine oğulları ve yakın tavabiile Konyaya gelmiş, müta- rekede memleketine dönmüştü. Kör Küseyin şarktan orta Anadoluya gelirken üç katır yü- kü mecidiye, altın nakit ve zi- kıymet avani ile geldi, döner- ken gene bu servetinin kısmı azamı beraberdi. Fakat gene hükümet tarafından köylerine kadar iaşe ve ibateleri (temin edildi. Maslöp Şeyh Sait, isyanı çı- kardığı zaman kör Hüseyin ve kardeşleri bu isyana müzaheret gösterdiler. Isyanın tenkilini müteakıp kör Hüseyin ve bazı adamları şark- tan alınarak garba nakledildi, Kayseride iskân edildiler, Kardeşi Emin ölmüştü. Eminin yetişmiş oğulları ve öz küçük kardeşleri İzmire gönderilmişti. Izmir, Manisa, Alaşahir, Kasaba ve havalisinde kendilerine en güzel bağlar ve köşkler tahsis edilmek, iaşeleri en mükemmel bir şekilde temin edilmek sure- tile iskân edildiler, Oğullarından bir kaçı isyan- la yakın alâkadarlıklarına binaen irana kaçmışlardır. Kör Hüse- yin paşada bir aralık Kayseri- den kaçarak Halebe gitti, orada Türk düşmanlarile buluştu. Son- ra iran hududumuza geldi, fa- kat bir müddet sonra burada eşkiyadan Hacı Masanın oğlu Medeni tarafından katlolundu, Kör Hüseyinin oğulları hudu- dumuzda şakavete devam etti- ler, son barekâtta da amil ol- birinci ikiz karı DE ara- sına bir anlaşamamazlık girdi. Dilşat Hanımın noktai naza- rına göre doktor Mazhar gibi bir adam evlenmemeli idi. Bu adam, böyle gece yanla- rına kadar yazı masası başında mütemadiyen önündeki kitabın sahifelerini oçevirmekle ölüme çare mi bulmak isteyordu?... Doktor, karısının zorile bazen sinemaya gittiği zaman, Dilşat Hanım emindi ki kocası gözile sinemayı seyrediyor; fakat ruhile kendi tetebbu âleminde yaşı- yordu. Bazen Dilşat Hanım, onun muaheze ettiği zaman Doktor derdi ki: — Karıcığım!.. ilmi, fenni, te- tebbüü, her şeyi bir tarafa bi- rakalım; fakat her şeyden evvel Şunu düşünelim ki geceleri sahi- feleri biribiri üstüne devredilen şu kitaplar, bu memlekette bana şöhretimi temin edecek ve her Telgraflar İlk tren Sıvası vanil oldu Gazi hazretlerinin Baş- vekilimize telgrafları Akara, 22 (A.A. ) — Reisi- cümhur Hazretleri Demiryolunun Sıvasa varması münasebetile Baş- vekil İsmet Pş. Hz. lerine şu telgrafı göndermişlerdir. “Demiryolunun Sıvasa vâsıl olması memleketimizin imar ve iktisat bayatında pek mes'ut birhâdise- dir. Tebşiratınızdan çok mem- nun oldum. Yurdumuzun her köşesini çe- lik yollarla biribirine bağlamayı emel edinmiş olan zatidevletleri başta olmak üzere Cümhuriyet hükümetinin şayanı takdir azım ve sayinden doğan bu muvaffa- kiyetten dolayı zatı devletlerile mesai arkadaşlarınızı tebrik ede- rim, m Retstetmhor Gazi Mustafa Kemal H. Rifat Bey Rodosa çıkmak iste- mişsede Muğla valisi buna mümanaat etmiştir Ankara, 22 Telefon — (Ana farta) vapuru (Fethiye)den İstan- bula gelirken Rodos'a uğradığı zaman vapurda bulunan avukat Haydar Rifat Bey Rodosa çık mak istemiş, Fakat pa: olmadığı için yolculard. e eğin valisi tarafından mümanaatedik- miştir. ilâmın tenfizi tebliğ edildi Ankara, 22 ( Telefon) — Haydar Rifat Bey hakkında Temyiz mahkesince verilen kara- rın ilamı dün Ankara müddei umumiliğine gelmiş ve mumailey bin hapsı hususu bugün İstanbul muddei umumiliğine bildirilmiştir. H. Rifat Bey Adnan vapurile geliyor Izmir 22 (Vakıt) — Haydar Rifat B. hakkında vaki olan tayidattan dolayı şikâyet etmiş Temyiz mahkemesinin hakkındki kararın, yeni öğrendiğini söyle miştir. Haydar Rifat B. Adnan vapu- rile Istanbula gitmektedir. şöhret -bütün zevkleri bir ra bize eyi ve müreffah yaşamayı temin eden serveti getirecektir.. Ve sonra unutma ki ben, haya- tımı yalnız ilme ve karıma bas- retmiş bir adamım. Bunun hari- cinde benim için bir tek âlem, bir tek eğlenti mevcut değildir. İstemez misin birgün kocan, bu memleketin en büyük doktoru olsun, onun şöhreti bu ufuklara dar gelsin, hayatlarını kurtar- dığı insanlar, yüzlere, binlere baliğ olsun ve o, bu adamları gördükçe gövsü hakikt bir ifti- har hissile şişsin. Bundan daha büyük ne zevk istiyorsun, Dılşat?. Hayat, sadece eğlentiden ibaret değildir. Hayatı sadece eğlenti addetmek, kaba ve iptidat bir telâkki olur. Hayatın maddi zevk- leri yanında bir okadar da ma- nevi zevkleri vardır... (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: