2 Ağustos 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

2 Ağustos 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 6— vAKIT 2 Ağustas 1 430 Avrupa mektupları Darülfünun tatillerinde —e——— alebenin hepsi seyahata çıkar, Parise , Londraya bile gider, gelir | © Bütün Almanya dağlarında gençlerin gece- lemelerine mahsus bedava yuvalar vardır ; Almanva muhabirimiz Yunus Kâzım « Beyin “Bon, şehftnden gönderdiği bu , mektubun ilk kısmı dünkü sayımızda o Şıkmuşt. Regünde son kısmını kdim ediyoruz © Bir italyan ahpabım geçen hafta cumartesi günü fotograf makinesini boynuna asmış, an- sızın odamda göründü. * Ha yır olal , dememe meydan kalmadan ben “ Brük. “sele gidiyorum sen de gel,, diye damdan düşercesine teklif o etti, “Dediki: Çok ucuz, gidip gelme bizim para ile beş lira o tutuyor. Pazar sabahı burada” yız. derin defin büşünceye dak odığımı görünce bunun para en- dişesi olduğunu zannetti. Hal- o buki o anda bende yok olan para değil atiklikti, Seyahat idmansızlığı.. Dedim: “İyi ama vize filân yaptırmak lâzım, > Cevap verdi. Ne münasebet. yle ise peki, dedim, fakat ih- © tiyaten seyahat acentesine #or- o mak üzere alelâcele sokağa fir- ladık. Tam kapıda burunburuna bir Alman arkadaşa rastladım. Dedi: “Bizimle gelirmisin? Ren koyunda pazar sabahına kadar tene?züh yapacağız, bülün mas- raf 1 mark. Hepsi darülfünun- ular. Ben büyük bir sürpriz ola- ğı zevkile cevap verdim: Ar- — kalışı takdim ederim, yanım- — daki Italyan göstererek: Beni — Belçikaya davet etti, şimdi gi- “diyoruz. Trenin kalkmasına 20 “dakika var. Alman gencinin bir an alnında bir iki hat be- librdi ve akabinde sordu: > Masraf ne tutuyor? — san oOkötü Almancasile cep verdi: > — 10 mark. Alman genci hemen kara- rn verdi: - Bu daha iyi. Şu- “halde Belçikaya gidiyorüz. Ben de sizinle geliyorum. Seyahat acentesine ben Türk olduğum — için vizeye hacet olup olmadı- oğinı sormağa girdik, bir adamın b verdiği cevap şu oldu: - Yalnız sizin için lâzım, Geçen hafta dans edirken bir kıza sordum. Bondan mısınız ? (Bon be- Bim bulunduğum kasaba ve dans ettiğimiz yer ise bundan başka çük bir yer). © — Hayır, Kolonyadan geldikl. Demek ki bu haspalar dans- etmek için ta Kolonyadan gel- « 500 kilometreden fazla, . Ertesi gün öğle yemeğinde bir ahpap pazarı Göotesberg'de ge- — Şirdiğimi işitince esef etti. Dedi: — Pazar günleri orası çok labalık oluyor. Bu cevap üzerine insana veh- .lei ulâda gelen fikir şu oluyor. Bu genç sözüne ilâveten diye- cek ki: — Onun için ben evde > oturdum. : — Hayır kariim, ikinci cümle şu oluyor: — Ben Vistaden'e git- tim. Visbaden Bon'dan dört p y. beş saatlik yer. Tabit trenle ve ekspresle... | ik geldiğim günlerdeki ah- maklıklarımdan birisi şu idi, Birisi bir yere nekar zamanda gidilebi- leceğini söylediği zaman ben vuzuhu sevdiğim için « ne ile , sualini soruyordum. Muhatabım bu suali bir türlü anlayayamıyor, elbette trenle... tayyare İle ola- | cak değil ya, diyordu. Halbuki bizde saat vahidi kıyasisi bazan yürüyüşe nazarandır. Buradan filin yer, ne kadar dedin mi, yürüyüşe bakar, diye çavap i veririz. o Mudanya v Bursa arasında bu kadar senedir sö- i züm yabana tren işlediği ve şimdi de otubüsler seyrüseferi | muntazaman bir saatte yaptığı halde hâlâ (altı saat ) deriz, Çünlü bizde vahidi kıyasi henüz yeni sürat ve zaman mefbumla» denebilir ki sırf tenezzüh, seya- hat yüzünden işlerini tevsi edi- yor, Bir küçük misal (Bon) dan, ki ufacık bir kasabadır, hemen her on dakikada bir tren yani sağa sola İnsan trenle gi- debilir. Fakat buna rağmen bu hatta müvazi elektrikli tren var, Elektrikli trenede Ren nehri müvazi gidiyor. Şu halde canı isteyen Renden neye istifade et- mesin 7! Bunun haricinde şosayı zikret- meli. Vapur, tren fakir işi.. Bu- rada hususi otomobiller, tenezzüh otomabilleri o kadar çok ki,. Ba- zan yan yana iki şosa da gördüm. Evinizdeki odanın döşemesi gibi temiz yolları ancak müc- bir ihtiyaç yaptırtıştır. Zira? Bu yollar bir an boş kalmiyor. Vesaiti nakliyenin şu tenevvü- ünü ve daimi hareketini söylerken motsikletleri unutmayalım. Bu- KAAN motsiklet o gürültüsü şosa ırimlarının kalp çarpın- tısı demektir, Yaşayan bir insa- nın kalbinin gümbürtüsü ne ise bura caddelerinde de motsiklet gayri mufarik! başında, sırtında sıkı ve deri birer kasket ile ceket, gözleri gözlüklü, delikan- lar motsikletin arkasına bir de nazenin oturtarak alabildiğine uçuyor. Hangi dağın tepesine gitse sicak çorba, buzlu bira, rahat koltuk olduktan sonra çek gitsin. Dün akşam gene bir arkadaş bana vedaa gelmişti, Çünkü darülfünunda bir hafta tatil var, Bana şunu sordu: — Nereye gideceksiniz? Ben yutkundum ve öksürdüm ve bir şey uydurmak lâzımdı: Parise dedim. İyi, İyi didi. Halbuki ben belki bir suale dikkat buyuruldu mu, bana sormiyor ki: Acaba bu tatilde radamı kalacağım. Çünkü seyyahat gayet tabi, benden öğrenmek istediği yalnız gideceğim semttir. Paris mi, Lon- dra mı hepsi bir.. yalnıziş paraya bakar. Fakat bu noktayı yanlış anlamayınız. Yani ben, bittabi param olmadığı için Parise git- miyeceğim.. ve burada pinekle- yeceğim, fakat Alman talebesi benden züğürt.. Buna rağmen o gidiyor. Benim Parise gideceğim haberi üzerine o da dediki bizde Hamburga Okadar bir haf- talık bir bisiklet seyahati yapı- yoruz. Hamburgla bulunduğum memleket arası hiç değilse bin kilometreye yakın bu bisikletler dekilere Allah akıllar versin mi diyorsunuz? Bisikleti olmıyan da yaya yü- rüyor. Kışın Viyanada kar üs- tünde bütün ormanları dolaşmış- tım. Burada da eski zaman şö- valyelerinin barındığı burçlara hisarlara tırmanıyoruz. Parası olmıyan sırtına çantasinı aldı mı alabildiğine (yürüyor. Burada mühim bir mes'eleye temas et- tim. Çünkü bu yürüyenler nere- de geçeliyorlar, diye soracaksı- nız? Bir Alman çıkmış ve bu meseleyi halletmiş. Şöyle demiş ki gençler gezinti yapıyorlar, fakat İokantacılarla — oteleilere soyuluyorlar, param olmıyanlar is bu mahrum kalıyor, Ben eski bir hisarı ka- bili sükna bir hale getirirsem bu gençlere bir hayır işlemiş olur miyim , olurum.. Ve bugün bütün Almanyada dağ başların- da sıcak suyu, mutfağı her türlü kolaylığı havi olan binlerce - bu binlerce kelimesi mübalâğa de- gr. gençlerin ucuzca hemen bedava gecelemesi için yuvalar vücuda getirilmiştir. Bu- rada gençler kendi yatağını ken- di yapar, çorbasını kendi pişirir. Bu pek mühim bir mes'ele oldu- ğu için onu gelecek başka bir mektuba o bırakacağım. Hulâsa buralarda getmek, bizim seyahat kelimesi ile ifade (ettiğimiz, fakat büsbütün başka bir mana ve mahiyetteki gezmek, gayet ümümi ve tabii bir haldir. Zen- ginler hususi otoimöbilleri ile ve lüks otellere fakirler ise tirenle veya yaya ve gençlik yuvaların- da geceliyerek geziyor, fakat her halde geziyor. Kasabasında “bugün ne yapacağım. , diye can sıkıntısından bunalmiyor. Sözü bağlamak için bir az da » şu anda aklıma geldi - biriki hatı- rayı yazayım. İlk defa Bursada muallim olduğumda muallim mek- | tebinin son sınıfında, yani bir sene sönra muallim olacak genç- lere bir mevzu vermiştim, Bu suretle bana (deniz) den bah- sedeceklerdi. Aklıma gelmeyen başıma geldi, yani sınıfın mev- cudunun yarısı (deniz)i görme diklerini söyledi, Çünkü Bursa kara memleketidir!! Yani Mu- danyadan (30) kilometre, yani buradaki hesaba göre yarım sa» at uzaktır. Bir genç adam, 18-20 yaşına gel- miş bir muallim namzedi denizi görmek için 30 kilometrelik bir zahmetini göze almamış. Geçen sene Kayseride idim. Tren de iki senedenberi oraya gelmiş bulunuyordu. Zannediyor- dum ki herkeste bu trene karşı bir az geç kâlmiş olmakla bera- ber dehşetli bir alâka vardır. Yani Kayserli çocuk bir ve iki günlük yemiş parasından iktısat İğescumaumume Dünkâ bulmacamızın halledilmiş şekli M#soODJDAULWUN — > Soldan siğa ve yukardan aşağı: 1 — Vetalti nakliye (5), Bir rilâyeti- miz (SX 2 — Bir kadın ismi (6, Keki Türki simlerinden (41. 3 — Valde (3),Yaz değil (3) ARİ (5). 4 — BA. (9), Karide kalan eser (9). 5 — Ağaon gövdesi (3), 6 — Büyük adapın yanında (9) 7 — Vücudumuzda çıkan şey (3). 8 — Nota (2) KA. (9), 9 — Efendiden aşagı (8), Dört tarafı su kara (3), kapı (8X 10— Isim (4), hançer (4. 11 Azizin müennesi (5). bir sebze ki hemi tatlisi ölür, hem yömeği (5). Yapan * Üsküdar Lisesinden : 180 Apullak İhsar Nemli zade Mitat B. vermedi, Dünkü sabah refiklerimizden biri Ticaret o odası reisi Nemli zade Mitat beyin iktisat vekâ- letine limandaki buhrana dair ve liman şirketi aleyhinde bir rapor (verdiğini bildiriyor ve Mitat beyin bu raporu oda na- mma değil gayri resmi olarak bir tacir sıfatile gönderdiğini ilâve ediyordu. Dün bu hususta bir muharri- rimize Nerali zade Mitat bey: — Böyle bir rapor yolladı- ğımın aslı yoktur, tekzip ede bilirsiniz. Demiştir. bir istasyon kadar gitmek tecrüi- besini yapacaktır. Bir sınıfta saikai merakla sordum, Kayserili olanlardan hemen hiç birisi hs#lâ şimendifere binmemişti. Emin olunuz ki burada tayyare- ye binmemiş hemen kimse kal mamış gibidir. Geçen gün kü- çük bir pastacı kıza sordum, o dahi gayet tabii bir şey yap- miş olmanın sükünile bir defa tayyareye bindiğini söyledi. Ge- çen hafta Alman analarının gü- nüydü, bu münasebetle yalnız tayyareci kadınlar arasında uçuş müsabakaları yapılmıştı. Canım lâfın kısası, size daha garibini söyle,eyim mi, ben yüz- meyi Viyanada hamamda öğren- dim, halbuki dünyanın en güzel iki denizinin sahilinde, İstanbul- da büyüdüm ! Yunus Kâzım | oBulmaca © | | '4 Istanbula gelir. | ederek şimendiferle hiç olmazsa e i Seyriselain i Merkez aceniçsi: Galata Köprü başında 62. Şube acentesi o Mah: Hanı altında İstanbul 2740 İ İzmir sürat postası (GÜLCEMAL) vapuru 4 ağuslos pazartesi 14,30 da Galata rıhtımından' kalkarak sah sabahı İzmire varır ve çarşamba 14,30 da İzmirden kalkarak perşembe (sabahı Vapurda Mükemmel bir orkestra ve cazbant mevcuttur, 4 Ağustos Pazartesi Trab- zon birinci postası (o yapıl mıyacaktır. Mudanya postası ( Cuma, Salı) Mudanyaya uğrayarak (OGemliğe kadar (Pazar, Çarşamba ) Mudanya- ya kadar saat 9 da ( Cumar- tesi, Pazartesi, Perşembe) Ereğli vapuru tarafından ara- lık postalar ram > uğrıyarak Mudanyayâ s0 da Tophane Seyri- sefain rıhtımından kalkarlar. Bayron Marsilya Ekspresi Marsilya İskenderiye ve Pireden beklenmekte olan 7500 tonluk lüks pons vapıru; Patris 11 12 ağustos salı günü 18 de lime nimuza gelecek ve 1$ ağustos per- şemhe günü tam Saat 10 da Galatanbı- tumından doğruca Pire ve Marsilyaya hâreket edecektir. Bütün dünya lipanları işim het si mf yöleu ve giceart emtia kabul'eder Bireye vanş 15 ağustoş 12'de Marsilyaya tanış 10 sağastok 17 | de. İstanbul- Marsilya yolu karedilir.5.30 çün de Pire ve Marsilya için tenzilâtlı tarife tatbil edilmekte” ölüp üçüncü sınıf yolcuları için oyatak ve yorganlı hususi kompsrtimanlar mevcuttur. Yakında Pire ve: Marsilyaya ba reket edecek doğru postsları 21 ağus:, 108, 4, 11 ve 25 eylül perşembe gün- leri tam seat 10 du urpmi apentesi ANAĞNOSTOPTLOS ve Siskidis Galata, Çinili Fihum Han Tek Beyop- lu 96133» Gala ve Beyoğlu “için bil'ürhaşı başlıca #eyshat aşentelerie müracgat edilmesi, YÇELEVANT Liny Hamburg firen, Anvers, İstanbul ve Bahrisiyah arasında azlmer ve avdet | muntazam (postaları Hamberg, Brem, OSietin, “Anvers ve Rorerdimdan limanımıza mus İ vasılatı bekleren vapurlar MEKSİKO 4 ağustosa doğru "ROYA " ” MOREA vapuru 18 Ağustoda doğru STETIN 20 , Köstence Kalas ve nanımızdan hareket edecek vaparlar MEKSIKO vapuru 4-6 ağustosta, STETİN vapuru 20-34 Ağustosta tahmille Hanın burg Brem, Tive-s, Roterdam ve Dançig için yakında Timatimiz- dön İareket edecek vaPürler. IM8RS vapuru limânımızda ANGORA AULOS . 1012 ağustoka tahimilde Fazla tafsilâr için Galatada OOvs- Kimyan hanındı umumi. scentalığına müracast Telefon: Beyoğlu 041-674

Bu sayıdan diğer sayfalar: