29 Kasım 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

29 Kasım 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Halk fırkasına olan rabıtalarım lâyezaldir,, “Bidayettenberi beraber çalıştık nihayete kadar hep beraber çalışacağız,, (Usta tarafı birinci sahifede) ve fırka reisleri, kumandan va- n pura çıkarak Gazi Hz. ni selâm- ve: 'Bidayetten beri beraber ladılar. Reisicümhur Hz. bir mo- we kâler töre binerek vapurdan karaya | ye DEEİ harika si ” Bu sırada limanda bulunan bütün vapurlar düdük çalıyor- lardı, Şehir halkı civar kazalar- in) dan, köylerden gelen binlerce il halk kâmilen sahile dökülmüştü. Sokaklar, caddeler geçilmiyecek bir bale gelmişti. Gazi Hr. halkın candan teza- i| hüratı, alkışları arasında karaya çıktılar, İskelede istikbale gelen -İ zevatın ellerini sıktılar. Mektepli bir kız bir buket takdim etti, Filimler alındı, resimler çekildi. .İ Trabzon şimdiye kadar bu de- Millet Meclisi dan) 1000 .Mmazzamı tezahürata hiç i memleketimizde teşekkül e- EİN, Muhalif hizip ve fırkaların fa- | ve dairelerine avdet eyle- YALK MOMESSİLLERİ ka zon, 28 (A. A.) — Reisi Hazretleri Polathane ve 7 : ğ Mi eş İzzettin Paşa akşam gelmesi — Reisicümhur iri Ege vapuru dün da, ta limanımıza vâ- ti, Gazi Hz. ni karşılamak ak erkânı ve bir çok : » Bunlarda Ege va ediyorlardı. emir attıktan sonra Cevat beyle belediye ii “iye vekii” “| konağını, sonra belediyeyi ziya- ret ettiler. "ie, Hariciye vekilimiz “| dostluğunun O Avrupaca (olan otörlerle açıklara kadar | sahne olmamıştı. Hava çok güzeldi. Gazi Hz. Pardesülerini çıkardılar. Üzerle- | rinde lâcivert bir kostüm vardı. Çok zinde ve besuş bir halde alkışlar, yaşa sesleri arasında ir.) otomobile binerek doğruca Türk ocağını teşrif ettiler. Otomobil de Gazi Hz. nin yanında dahili- ye vekili Şükrü Kaya bey vardı. Diğer otomobiller de Reisicümhur .| Hz. ni takip ediyordu. Gazi hareket edince balk der- hal sel Ocağın önüne akın peri eyi neş'e içinde idi, Gazi Hz. Türk ocağında dahi- ikinci reisi Timin Kiraliya yi usu R beyler ve vali vel ile a er, kâdar görüştük- ten sonra otomobille hükümet Sokaklara dökülmüş olan halk büyük münciyi şiddetle alkışla- Gazi Hz. bundan sonra Soğuk- su mevkiine çıkarak buradan etrafın manzarasını temaşa et- tiler. Romada ENR Er a a (Usta tarafı birinci sahifede) dir. Italya, Gazinin şahsında kendisine lâzım olan yeni fikirli ve kudretli reisini bulan yeni Türkiyenin itilâfını hususi bir alâka ve muhabbetle “gr def mektedir. Türkiy i Akde- nizin en mühim” Ker e biridir. Italya bu unsurun Avri- pa manzumesinde hakiki sikle- tile ağır basmasını arzu etmek- tedir. Bu gazete, makalesini yeni Roma mülâkatının hayırlı seme- reler vermesi temennisile bitir- mektedir, Tribuna ile Navaro ve Faşista ve diğer gazeteler, Türk-italyan ehemmiyetini kaydetmekte ve diyi de ziyaret etmiştir. Roma, 27 (A. A)—M. Grandi Reisıcümhur Hz. diyor.ar ve İ Harp malülleri kongresi (Usla tarafı birinci sahifede) Hesap raporunda da geçen seneki 17 lira mevcutla 400 borca mukabil şimdi 894 ira 34 kuruş mevcut gösteri- liyordu. Raporun okunmasından sonra bir çok aza söz alarak idare heyetinin icraatsızlığından şikâyet etmişler yeni, tekaüt ka- nunile yapılan yüzde 25 zammın asli maaşa inhisar ettiğini söyle- mişler ve hükümetin para tevzi- inde istiklâl harbi malöllerile umumi harp malüllerini ayırma- sının doğru olmadığını iddia İ etmişlerdir. Bu meyanda malül gazi Cemal B. tek kolunu kal- dırarak heyecanlı bir lisanla himaye edilmediklerinden şi yet etmiş ve: Selon bamboş — Bakınız salon bomboş ve toz içinde... Bu bizlere yakışacak bir kongre değildir. Harp malül- leri her memlekette himaye gö- rürler, Bulgar kıralı geçenlerde memleketine geldiği vakit vekil- lerden evvel harp malöllerinin tebrikâtını (o kabul etti. Hani salonda (Otek bir hükümet rüknü bile göremiyorum, diye bağırmış şiddetle alkışlanmıştır. Cemal beyden sonra burnu olmıyan bir gazi, Nazmi bey kürsüye gelmiş ve : — Harbi umumide Anafar- alarda miralay Mustafe Kemal B. kumandasında çarpışan bir ma- lâl ile Sakaryada Mustafa Ke- mal paşa yanında seve seve mali düşen bizler niçin para tevziinde tefrik ediliyoruz. Benim mektebi hukuktan diplomam var, sandıkta çürüyor. Fakat ağzımı burnumu vatanım için verdim. Avukatlık yapamıyorum. Hükü- mete iltica ettim. Yunanlılar bile Mağlüp Yunan hükümeti bile malüllerini tefrik edip üvey evlât yapmadı, demiş ve malöller için Ankarada (o vekâlet gibi bir makam ihdasını istemiştir, Bun- dan sonra bir çok kolsuz, ba- caksız gaziler de ayni temenni- lerde bulunmuşlar Cevdet, Kerim Bey bunlara hükümetin daima müşfik bir baba olduğunu, ber şeyi yapacağını söylemiştir. Bu izahattan sonra i 'are rakporu tasvip edilecek istirahat için cel- seye nihayet verilmiştir. Celse devam ederken şayanı dikkat olarak kâtipliğe seçilen zatlar sade seyirci kalmışlar, zabıt tutmamışlardır. Idare heyeti intihabı Ikinci celsede idare heyeti in- tihabı yapılmış Cevdet Kerim B. ittifakla reis gösterilmişse de meş- guliyetinden itizar etmiş, fakat israrla gene heyete alınmıştır. Yeni heyeti idare bir çok gürül- tülerden sonra şu zevattan te- rekküp etmiştir: Cevdet Kerim, Ihsan Bekir Sıt- kı, Hulüsi, Salih Bican, Bekir Sıtkı ve Baha, Baha Musa, Nafiz, yo Cenani Mehmet Ali B. er. Dünkü içtimada Cevdet Ke- rim B, merkezi umuminin An- karaya naklini teklif etmiş, hüs- | nü surelte telâkki edilerek tek- lifin tetkiki idare heyeline bıra- kılmıştır. li ML le Asım, Mahmut, Nec- mettin Sadık beyler, âyan reisi M. Federzoni ile refikası, Ma: | dam Grandi, hazine nazırı Roc- co ve refikası, harbiye nazırı M. Guzerra, başvekâlet müsteşarı M. Givnta, başvekâlet matbuat müdürü meb'us M. Foreti ve hariciye vekâleti kalemi mahsus müdürü Kemal Aziz bey iştirak Yunan trupu 9 —VAKIT 729 Teşrinsani 1970 — nun temsilleri “Romans,,ı çok ahenkli ve muvaffa- kiyetii oynadılar M, Aliki Iki gündenberi Ekler sinema- sında temsillerine an Yu- nan san'atkârları dün “Romans,, isminde bir eseri temsil ediyor- lardı. Programlarında da hangi eserden adepte edildiği yazılmı- yan bu eseri Rumca bilmediğim San'atın dili yoktur derler ne doğrudur. Ifade Kabiliyeti, mimik, seslerin idaresi kaymıyan keyecan sönen ümit, yeis, kalbi iğneliyen bir tek kelimenin ahengi ve Vw- nu takip eden içte boğulan bir hıçkırık, bunlar ve bütün bunlar beynelmilel bir ikinci lisan olu- yor. Metmazel Aliki gençliğile ma- küsen mütenasip bir sabne ar- tistidir. O oynarken ıstırap du- yüyor, o oynarken meşeden ka- tılıyor. Her halde, kendi memle- ketinde bir san'at ve his çerçevesi içinden kendisini syredenler işa- ret etmiş olacaklardır. Onun ber şeyden ziyade göze çarpan bir büyük kusuru var. Istırap ifade- sini istihza ve istihkar şeklinde göstermesi. Niko Dendramis | trupun iyi ve kıymetli bir jön prömiyesidir. Ümitsizlik ve ıstıraptan boğu- lanların, bir çöpe sarılarak ümi- de kavuşmak, küçük bir ifade- den kendine teselli çıkarmak didişmesini çok candan anlatı- yor; fakat poz ve hareketten jin l sözle telkin kabiliyetine ve tabi- halde aşağı yukarı anladım. E- iliğe yaklaşamıyor. Gavrilidesi serde vazife almış bütün san'at- kârları ayrı ayrı iyi, ahenk iti- | dün benimle seyredenler, kati- barile birbirlerine o kaynaşmış | yetle söyliyebilirim ki bahsetti- buldum. o Lisanı bana birşey ğim iki san'atkâr yanında silik söylemiyeceğini bildiğim bu ti- yatronun kapısından girerken belki birinci perdenin sonuna kadar bile kalamıyacağımı san- mıştım. Fakat böyle olmadı. Mat- mazel Aliki, Niko Dendramis ve Gavrilides atlarını taşıyan üç san'atkâr bana büyü yaptı. Göz- lerimi kendilerinden ayıramadım. Hissimi tırmalıyan, içimde isyan uyandıran birkaç kusur alışkan- lıklarına rağmen beni sürükleyip | ve bareketsiz buldular. Fakat sözle telkin kabiliyetini kazan- mış hakiki bir san'atkârdır ve trupun en kuvvetli ve belki ye- güne san'atkârıdır. Bunlardan başka Nezer küçü- cük rolunu büyücek bir rol mev- kiine yükseltti, Bu çok beyenil- diğini duyduğumuz san'atkârı, yü- | kü kendi omuzlarında olan bir piyeste görmek isteriz. götürdüler, A m Doktorların içtima — — Mazhar Osman Beye vesonra da ga“ zetecilere hücum etmişler ! mn Ke üalyenüni kei len Bir isnada insaflı bır doktorun cevabı Etibba Muhadenet ve Teavün cemi. Maamafih haber aldığımıza göre İçti- yeti aylık içtimamı dün sabak Türk olmada Dr. Mazhar Osman Beyin son cağında yapmıştır. Celse Dr. Niyazi İs| zamanlarda Darülfünun hükkında neğ- met Beyin riyasetinde açıldıktan sonrajrettiği ve Darülfünun muhitinde tee- geçen içtimaa ait zabıt okunmuş ve ka-İsürle karşılanan şiddetli hücumları bul edilmiştir. muhtevi makaleleri de mevzuubahiş ol Dr. Haydar Mustafa ve Yusuf Ra-'muş ve hararetli münakaşalara sebep gıp Beylerin cemiyete girme taleplerilolmuştur. memnuniyetle kabul edilmiştir. Bun-| (Söz alan azalardan bazıları bu hü- dan sonra cemiyetin teşekkülündenberi|cumları gayri ciddi telâkki etmişler ve mevcut olan sigorta sandığının bazı)yapılan neşriyatın halk tabakası ara maddelerinde tadilât icrası hakkında-İsında tıp fakültesine ve yetiştirdiği idare heyeti raporu okundu. doktorlarımızın iktidarlarına karşı bir SIGORTA NİZAMNAMESİ TADİLJemniyetsizlik tevlit ettiğini, bu itibarla EDİLECEK bu neşriyatın çok muzır tesirleri görül Cemiyetin sigorta sandığı vefat e-düğünü söylemişler, Mazhar Osman den azanın ailesine muayyen miktarda! Beye cemiyet namma beyanı teessüf tazminat vermektedir. Halbuki sigor-Jedilmesini istemişlerdir. ta sandığına evvelden iştirak etmemiş GAZETECİLERE DE HÜCUM ve aidat vermemiş birçok doktorlar) (Buarada söz alan bir doktor bey de yaşlandıkları ve çalışamıyacak bir hale|“Mazhar Osman Beyin makalesi ilmi geldikleri zaman iştirak etmekte velbir mecmuada inlişar etmiştir, (Çoluk, böylelikle sandığa vefatlarına kadar ge|çocuk) elinde bulunan bazı yevmi gü- çen zaman içinde pek az bir para ver-jzeteler bahsedilen makaleyi sebep ola» dikleri halde vefatlarmda ailelerinelcağı netayici düşünmeden ve sırf dedi mühim miktarda tazminat verilmekte-|kodu çıkarmak için iktibas etmekle şim diki vaziyete sebebiyet vermişlerdir. Heyeti umumiye bunun önüne geçil-| Onlara teessüf edilmelidir. demiştir. mek üzere sigorta nizamnamesinde lğ- Buna bir aza mukabele ederek: zimgelen tadilâtı bir proje halinde o— Makaleyi iklibas etmekle gazele tesbit etmesi için idare heyetine salâ-İciler gazetecilik vazifelerini yapmış 0- hiyet verdi. Hazırlanan proje gelecek|luyorlar. Sonra gazetelere doktorlar & celsede müzakere edilecektir. rasındaki mesleki esrarı faş ediyorlar, BALO VERMİYECEKLER meselâ davete icabet etmiyen doktorlar Cemiyetin her sene tertip etmekteldan isimlerile bahsediyorlar diye hü- olduğu balodan geçen seneki fazla mas-|cum ediyoruz. Gazeteleri vazifelerini raf ve zarar dolayısile sarfı nazar edil-İ yapıyorlar diye muahaze edeceğimize mesi kararlaştırıldı. Balo yerine zarar|bu neşriyata sebep olan meslektaşları- görmemek şartile çay o verilmesine velmizi muahaze etsek daha doğru hare fazla masarif olacağı anlaşıldığı takdir|ket etmiş oluruz demiştir. de bu sene balo veya çay verilmemesi) (o Bunun üzerine çıkan münakaşa çok takarrür etti. şiddetli olmuş birçok aza söz almadan MAZHAR OSMAN BEYE söylemişler, reis intizamı muhafaza & HÜCUM! çin eelseyi tatil edeceğini ihtara mec vermiştir. Ziyafette Türkiye sefiri, etmişlerdir. İetima yalnız doktorlara mahsus.|bur kalarak süküneti güçlükle temin tu ve gazeteciler kabul edilmemişlerdi.)edebilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: