2 Aralık 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

2 Aralık 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Amerika intihabatının neticeleri İki sene evvel, M. Huwer, demokrat | Urkanm kat'i mağlübiyetile neticele- | den intihap ile Amerika cümhur reis UN gelmişti. O zaman demokrat fır. | künn iler tutar yeri kalmamıştı, Bu va | *iyet karşısında M, Huver ile arkadaş ları cümhuriyetçiler fırkasını yeniden İinzime karar vermişler ve Amerika e Yaletlerinin hepsine nüfuz etmeğe ça rdır. Ayni zamanda cümhuriyet kasam içki düşmanı, beynelmilelci ” Sulhçü olması da takarrür etmişti. Cümhuriyet fırkası bu esaslar daire | “nde çalışarak istikbalini temine çalı Mor ve içki düşmanlığı, beynelmileli- | İliği, sulh perverliği inkişaf et | “mekte ve bu suretle bütün Amerika » mağa gayret ediyorken bütün in mesai maküs neticeler veriyordu. Bu esasların tatbikı zımnında yapı in işler şunlardı. İ ” Vaşingtonda bahri konferans mesa| İline devam etmiş, fakat sabık cilmhur Kuliç devrinde Amerika bahriye- İngiltere bahriyesine nispetle ge “Olması kabul olunmadığı halde Hu- | er devrinde vaziyet değişmiş, daha zin ingiliz “programı muvaffak ol- Mus ve Amerikalıların şiddetli por- atoları ihmal olunmuştu. |, Dier taraftan içki yasağının şiddet tatbikr Amerikada kaçakçılığın aza» Yüs'at ihraz etmesine saik olmuş, dutluk, çetecilik, kaçakçılık almış iş, içki aleyhindeki sıkı tekay- Titler. dolayısile zarar gören ve öeza- N Uğrıyan vatandaşların sayısı çoğal ka çoğalmıştı. Bundan başka iktisadi nekbetler, 7 devrinin tam bir refah devri o- hakkındaki kanaati sarsmış, ne kanın cümhuriyetçi olarak ve cümhuriyet fırkasının en © istihkâm: sayılan bütün eyaletler, Mr sü emr ie beri etimhuriyetçi olan İllinois, Massacuret, Ohyo gibi eya. hepsi, hem demokrat, hem içki olmuştur. Bilhassa, içki düş- en mühim ve en kuvvetli olan, ve eclimhuriyetçi cümhur anası sayılan Ohyonun de- rey vermesi cümhuriyet müthiş bir sademeye uğrat. £ A “lü “GOR f Min ME hayret olan bir nokta, cüm-! fırkasının muvaffak olmak i- ettiği program (yüzünden olmasıdır. ÖR. ... Moskova davası Şu günlerde Moskovada cere deyen taklibi hükümet davası, bu Yalnız bu senenin hatta | e en mühim ve en dik- RK <elbeden davaları arasında | Bi, şutmak istidadını gösterdi. kısmı büyük alimler ve diğer mühendis olan maznunların p, “lerindeki kat'iyyet davanın | iye matbuatı ve hükümetine edildiği veçhile sırf mu- Yok ve efkârı umumiyeyi bir “İş, ya celbetmek gibi siyasi "EE yer etmediğini açık- iş N | ia, akika Rusya dahüküm sür- | f iddia edilen Anti komünist e : karşı halkı harici bir İ €ndişesile malül etmek suretle dahilde galeyanı Telin, siyaseti Fransız zihni- tr. müsait gelecek bir ayettir. ia ik un intihar ' evirde heyecanı umu- | Ti,'tskin için ortaya Miralay isyanı! rivayetini çı- intihabatı lehine “netice- siyasilerini hâkim ol- Tay lekette bu gibi hadi- ? tabif görülür. A bürin; Moskova mahkemesi | dalaveresini andırmıyor mahkeme ciznan 8 kim. | Münevver, hem de netice | RR AŞ z ass << . >. 5 A e ve & M.E ig; i gerek Avrupa meselelerinde M. “Akıllara hayrel verici bir hadise : Şikago haydutları kıralı Amerika hükümetine bir muahede akt'ni teklif ediyor! Amerikadan alınan son haber- ler arasında bir tanesi akıllılara hayret verecek bir şekildedir: Şikagonun haydutlar kralı tanılan Al-kapon, Amerika hükümetile bir muahede aktini teklif etmiş ve muahedenin iki taraf için müsavi şerait arasında yapılmasını iste- miş! Tarihte ilk defa olarak bir haydut, kendisini hakiki bir hü- kümdar yerine koyarak bir dev- letle muahede yapmağa teşebbüs etmiş bulunuyor. Amerika hükümeti, bu teklifi haygutluğa karşı aldığı tedabir- leri şiddetlendirmekle karşılaşmış” tır, Bununla: beraber vaziyet değişmemiştir, o haydutlar (ve | baydutluk Amerikayı baştan ba- şa tehdit eden zekilik ve yıkıcı bir afet olarak yaşamakta de- vam etmiştir. Amerikada o haydutluğun ne | kadar tehlikeli bir hayret olduğunul rakamla tesbit “etmet için onun | her sene 12,000 insanı kurban ettiğini ve Amerikalıları 2 mil- yar isterlinglik bir zarar verdiğini söy'emek kâfidir. Yalmz haydutlar kıralı Akapo- nun baftalı iradı 400,000 İügiliz Nizası lutmaktadır.... Bir adamın bir hafta içinde bu kadar para kazanmasını hav- sala almaz, fakat bakikat budur. Aslen Italyan olan Al-kapon, ise ufak tefek hırsızlıklarla baş- lamış, ancak içki yasağının tat- biki üzerine büyük işyapmak fırsatını elde etmiştir. Al-Kapon içki yasağının tat- bikinden sonra hemşehrilerinden bir çete teşkil ederek bira kaçır- makla meşgul olmuş, çok geç- meden bir çok rakiplerle karşı- laşmıştır. Al-Kapon bu rakiplere harp ilânna karar vermiş, rakip- “U.N SEN BESEREEEUNEEEESEEEEEURAEEE ENER EA de ölümden kurtulmıyacaklarını bilen kimselerdir. Binaenaleyh cürümlerini ikrar etmeleri bu cürmün filhakika işlenmiş olması kanaatini veriyor. Mesele diğer noktadan muha- keme edilse gene müspet bir ne- tice çıkıyor. Harbiumumiden mu- kaddem gerek Balkan kıtalinde Puankarenin tuttuğu siyaset biz- zat kendi hatıratında izah edil- miştir. Bü siyasetin ne kadar dolam- baclı olduğumu biliyoruz. M. Pu- ankare Okomünizmin Fransada inkişafına en büyük muarizdir, Ayni zamanda buna mani oıma- nın en güzel çaresi komünizmi mevkiinde vurmak olduğu kana- atini besler. Vrangel meselesin- de Beyaz Ruslara vardım eden rical arasında M. Puankarede mevcut idi. Şu halde eski siya- set kurdunun Rusyayı vurucak bir teşkilâtı himaye etmese bile hoş nazarla görmesi tabiidir. M. Briyanın ayni enirikalarda zimedhal olması meselesine ge- lince bu da istib'at edilemez. Her Haydutlar Kıralı Alkapon lerinin . sahalarına (adamlarını göndermiş, onları birer birer öl- dürmiye başlamıştı, Bu sayede Alkapon zehirli iç- kileri âdeta inbisar altına almıştı. Şikagonun cenup tarafındaki saha, ecnebiler ve İtalyanlarla meskündur. Al-Kapon burada yerleşmiğe karar vermiş, ve içki fabrikalarını kurmuştu. Al-Kaponun ikamet ve teşki- lâtımı kurduğu sahada, belediye, zabıta, adliye hep Onun eline geçmiş ve kendisi bu sahanın büklüm dee Adliye, Al “Köponu yakalıyarak müteaddit defalar onu muhakeme etmiş, fakat bu muhakemeler bir netice vermemişti. Bunun mühim bir sebebi oAmerikada hâkimlerin siyasi fırkalar tarafından tayin edilmektedirler. Ak-Kapon gibi adamların cep- helerinde bir çok fırka ricali bu- lunduğundan - bunlar : hakimler üzerinde istenilen tesiri yapabili- yorlar, Nevyorkun polis müdürlerin- den biri bir kere polis idaresi- ni temizlemek © İstemiş, fakat EEERAAEEREEAAEEENEEEEUANAYUNEENEEANEUEUUNALEENENEUERUNSNAEUNA SEREN, da hiçte hüsnüniyet beslemedi- ği vakayile müspettir, Bundan başka Puankare ve Briyanm ayni siyaseti takip ettikleri muhakkak i olduğundan ikisinin de komünizm aleyhindeki teşkilâta ayni tevec- cühü göstermiş olmaları istibat edilemez. Maamafih maznunların iddiala larında meseleyi bir az i'zam etmiş olmaları muhtemeldir. Eğer Pariste merkezi bulunan Rus teşvik sanayi komitesi Fran- sız ricalinden takdirkâr bir kaç söz işitmiş ve mali bazı muave- | netler vadedilmişse komite bunu nazarında büyülterek Fransanın himayesine mazhar olduğu kana- atini beslemiştir. Moskova mahkemesinden bi- zim alakoyacağımız netice şudur: Fransız siyaseti halâ on dokuzun- cu asırdan kalma dolambaçlı es- rarlı, iki yüzlü bir siyasettir. Bu siyaset yirminci asırdaki içtimai tahavvülât ile kıymetini kaybet- miştir. Fransanın her cephede muarız görmesinin sebebi de köh- neleşmiş siyasetten ayrılmama- sıdır, M. Gayvr i Bu haydudun varidatı haftada 4 milyon Türk lirasıdır. Rotstayin namında bir adamın buna mani olduğunu anlamıştı. Amerika cümhur reisi kadar nü- fuz sahibi olan bu adamın kim olduğu tahkik edilmiş, onun ka- çakçılardan müteşekkil bir çete reisi olduğu anlaşılmıştı. Al-Kapon bu şekilde içki ka- çakçılığı inbisarını ele aldıktan sonra işlerinin sahasını genişlet- mek istedi ve genişletti. İş © dereceye vardı ki, Şikagoda o- na vergi vermiyen esnaf iş gö- remez oldu. Çamaşırhaneler,bak- kallar, sebzeciler, lokantacılar ve diğer bütün esnaf, hep ona vergi verirler, Vergi verenler ©- nun himayesine girer, vergi ver- mekte tereddüt edenlerin malla- rı yakılır, siparişleri mahvedilir ve nihayet bunlarda başlarını €- erler. Al-Kapon bunu da yaptıktan sonra yeni bir saha daha buldu. Işçi sındikaları işçilerden aidet alıyorla! O da işçilerden ai- dat almağa karar verdi. Aidatı- nı vermiyen işçi kendini bir ta- banca karşısında görüyordu. Al-Kapon, bütün bunlari yap- tıktan sonra murabhaslarından birini Şikago hâkimine gönder. di ve ona şu sözleri söyledi: “* Devlet bira kaçakçılığı in- hisarım bana “verirse “Şiköyödan çıkar ve oFloridada çalışırım. Hatta hemen tahliye edilmek şartile teslim olmağa razı olur.,, Şikago hâkimi bu şartları red- detti. Al-kapon da Amerikada me- i deniyet düşmanlığının timsali o- larak yaşamakta devam etti, Bugün Amerika başında püs- küllü bir belâ olan bu adamdan kurtulmak için çare arıyor. O- nun, düşman bir kuvvet sayıla- rak Amerika ile tenkil edilme- si düşünülmektedir. ! Darülbedayi Temsilleri a igür ü akşamı saat 2İ,30da alnız muallim ve talebeye Bir Kavuk Devrildi 3 perde? tablo tarihi piyes iie | ULU | Üsküdar Hâle sinemasında Heyecan ve sergüzeşt Filmi (Vilyamın intikamı) gelecek prog- ram (Bir Fabişenin hatıratı. ) Şehzade başında ferah sinama tiyatrosunda 3 Kânunuevvel çarşamba günü akşa- ma ik def'a olarak Müulenruj sez heye. tönin büyük konseri, Hikmet Rıza, Sa- biha Seyyan, Mahmure hanımların işd- rakile, alafranga ve alaturka parçalar, Sahir Opereti tarafından Fabri beyin iş- drakik. (Kadın bahtı Ci- han değer) Sinemada reklam edilen (Bir milletin rnhu) Ayrica vâryete numaralı Tefsilat el #ünlarındadır. Muharriri : Musahip zade Celâl Bey ne kadar Fransa hariciye nazır: Nöraster: on senedenberi sulh ve müsalem: zaliyet w havarisi olarak tanınmış bir şah- Cklorost yet ape Küm bayrak hakkim mn alinin ele lin SIROP DESCR S5 — VAKTI 2 Kânunevel ISTANBUL BELEDİYESİ PARIŞ, , 1930 EE Harp malülü ve çocuk Kimi bir kolunu Çanakkalede veren kimi bir bacağını Sinada kaybeden ki- mi geçen yıllardan yegâne hatıra ola rak bir kurşun taşıyn, kimi Sakaryada gözlerini akıtan, kimi Afyonda seslere veda eden İnsanlar dün toplandılar, kolunu, bacağını, kafatasını, bu toprağa destek yaparak memle- ketin yükseldiği ve hız aldığını gören insanlar büyük iş yapanlar gibi dar. gundu. Vİ vw - Fakat kollarında sarı bantlarla, ve bazan bir başkasınm ellerile ye dilerek sürüklenen bu insanlar bü- tün facialarile devam eden bir harp tarihi halinde aramızda yaşiyorlar. o Bir farkla harbi gördük geçirdik, Onlar hâlâ harbin faciası içinde çır- pıniyorlar. ». Dün onlardan birine rasgeldim. Ba na sükünetle şunları anlattı: “— Babam Çanakkalede, ağabeyim Bağdat muharebelerinde öldü. 328 de küçük zabit mektehinden çıktım. Bak | kan, Kafkas, Lâzistan muharebelerin- de bulundum, 335 de terhis edildim. A- naodluya kaçtım, İstiklâl harbine işti. rak ettim 22 mart 339 da cepheden sü gır döndüm. Karım hasta, çocuklar hasta, ben hastanede tedavideyim, has taneden izin alıp çocuklara bakmak & çni çıktım!... Ah kulaklarım bir iyi ol sa, Ben bu kadar muharebelerde ka- zandıktan sonra hiç boş durur mu- yum?. , . » * 1 Bir başkası anlattı: “— Bu gözleri barut yaktı.. Efendi ben böyle olur muydum hiç!.. görmi- yen gözleri ıslandı ve dedi ki: ş “— Sen gaçtecisin bana bir işbul, Çalışrp ekmek parası çıkarayım! ” so Harp malâlleri bizim Için, büyük çi- dallerin, büyük feragatlerin heykelleri- dir.. Yarınki nesillere feragati, yarınki /nesillere memleket için döğüşmeği öğ- iretmek istediğimiz ozaman fikir için, memleket için, feragat için döğüşen bu adamları göstereceğiz diyoruz, fakat dün benim seyrettiğim canlı bir filmi gören çocuk, yanmdakine : Ş “— Tevekkeli amcam babama ilti- İmas edip askerlikten kurtarmış ya o da askere gideydi.. bizim halimiz ne 6- Tardu? dg Harp malâlü karşımda bugünün çocuğu bunu düşünüyor. Kabahat bizim! Vaşingtonlu İsa (© ! o Mister Huver bugünlerde Vaşington lu bir İsa halini aldı. Hep hayırdan, faziletten filân (bahsediyor. O kadar ki Amerika gümrüklerini bazı devletle rin mallara karşı kaparken bu Va. şingtonlu İsanım dudakları kıpırdıyor, Yüzünün hatları ıstırapla geriliyor, di- yor ki; “— kürek mahkümlarmın zorla, vücuda getirdikleri eşyaya Amerika hudutlarının açamayız. Vah İsa vah! , İnsan bu sözleri işitince Amerika ha varilerin memleketi mi diyeceği geli yor? Fakat bü söze kim aldanır? Altr ay evvel Amerikadan kaçarak Türkiyede yerleşmek istiyen bir kafile siyah adam gelmişti. Bu adamların İlk sözleri şu idi; a “— İnsan gibi yaşamak istiyoruz... Çünkü Amerikada, Vaşingtonlu Isala- rın memleketinde siyahlar' ufacık bir kuş kadar kayde tâbi değildir. Kuş av- yanlar hiç olmazsa bir vesika a- lırlar zenci avı kuş ayından kolaydır. Daha birkaç sene evvel zencilerin nesillerini ortadan kaldırmak için ha- yatiyat lâboratuvarları çareler arıyor. du. Bundan sekiz sene evvel Rusys aç- lığa çare bulmak için karamuklu buğ- day gönderip bütün bir j nın çıldırmasına sebep ol merikalı İsalardı. Brezilyada, Arjantinde, vatandaşı, vatandaşa kırdıran, ve e n i Amerikayı bir esirler ülkesi haline ko- van yine bu İsadır. j Tsa Niyorklu buğday tilecarınm yü- maskeden biridir. > © Sadri Etem <üi bin bir be

Bu sayıdan diğer sayfalar: