5 Aralık 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
— 10 VAKIT 5 Kânunevel 1930 Maznunlardan bazıları, evvelce ko- münistlikten mahküm olmuşiardı Muhakemenin a'eni olarak devamını , davanın ağır cezadan ceza mahkemesine havalesini istediler. Talepleri reddedildi İstanbul ağırcezu omahkeme- sinde dün sabah on bir buçukta komünistlik tahrikâtı ile maznun bulunanların muhakemesine baş- sanmışlır. Mahkeme salonu methallerin- de polisler intizam temin edi- yorladı. Maamafih, samiler pek çok değildi. Bir kısmı mevkuf bulunan omazvumlar, salondaki müddeiumumi Esat B.le Irfan kemesinden 15 seneye mahküm oldum. 1925 de. Sonra ceza iki seneye indirildi. 1978 de de bu- ra ağır cezasında üç aya mah- küm edildim. Ressam Halit Ef., 25 yaşında, Şamlı. Sabikası yok. Hatice H, okuyup yazmak bilmiyor. Hasan Âli Ef,, nin hemşiresi. Hacı Ali EF. oğlu. İstanbullu, terlikçi. Evli bölmede yerlerine oturduktan | yalnız iptidai derecede tahsili p sonra, reis Hasan Lütfü, aza A- | var. : sım ve Tabir B.ler, müddeiv- Nihal Seyfettin H., 17 yaşında i mun i Burhanettin B. salona gir- | olduğunu söyledi. k diler. Yerlerine geçtiler. — Nüfus tezkereniz yanınız- | Mazvun vekilleri mfatile esbak | damı? 4 p Emin B. bazır bulunuyorlardı. Zabıt bâtiplerine mahsus masa mm üstüne içi evrak dolu oldu- | ğu anlaşılan dört çanta ve iki paket yerleştirilmişti. i Reis, birer birer mazmunların | isim ve hüviyetlerini tesbit etti, | Dördü kadın olmak üzere on altı maznun vardı. Bunlardan Meh- met Ef., tornacı imiş. “25 ya- şımdayım, Bursalıyım. 927 sene- sinde komünistlikten iki ay hap- “ se mahküm oldum. Müddetimi ! ikmal ettim, çıklım,, dedi, Edir- neli, 23 yaşında, makinist Remzi | Yanında oturan annesi Müni- re Seyfettin H., ayağa kalktı: — Evde, efendim. 1329 da doğdu Nihal! Nihal H., bir sunle karşı Çam- hca Hsesi yedinci sınıfta talebe olduğunu söyledi. Münire H.da «Ben 38 yaşındayım. Az okur, yamame dağıtmak, komünist a- kaidini neşretmek, Teşkilâtı esa- siye kanununu tebdil ve tağyir, | disi iskat, ahaliyi birbiri aley- Ef, , « Hiç bir sabıkam yoktur» | fak akdetmek, bu ittifaka gir- dedi. istanbullu, 25 yaşmda, tor mek ve girenleri bildikleri halde nacı Cemal Ef, de öyle söyledi. | saklamak, ibbar etmemek. Mar Terlikçi Kemal Ef, , 25 yaşmda, | sunlardan bazıları ceza kanunu- Astanbullu. Evli, beş çocuklu. | mun 149 uncu maddesi delâletile «Okuyup yazmam yoktur. Ne | 171 inci maddesinin ikinci ben- eski harfleri bilirim, ne yeni harf-| dine, bir kısmı da 151 inci mad- deri! , dedi. desine göre mahkemeye veril- 23 yaşında, Aksarayda mukim | mişlerdir. Nâzım Hikmet B. ile Fatma H. Dul, 50 yaşında Na- | Hüseyin bin Ahmet, Sarı Musta- dide H., kocası varmış, ama | fa, Hamdi Şamilof Ef.ler hak- ayrılmış. Okuyup yazması yok. | kında da tahkikat yapılmış, ne- Cazim Ef,, “1318 tevellütiüyüm, incir ticareti ile meşgulüm. Be- | meden men kararı verilmiştir. kârm. Tabii çocuğum da yok! ,, |. Reis, müddei umumiye muha- dedi. ' kemenin hafi veya aleni olması — Evvelce hiç mahküm ol- | hakkındaki mütaleasın sordu. dunuz mu? — Evet, 1925 de, komünistiik- Burhanettin B., usulün 173 üncü maddesine göre muhakemenin hafi olarak devamını istedi. aftan istifade ettim, tahliye ©- Vekil Irfan Emin B., “yüksek landum..,, adaletinizden eminiz. Buna efkâ- İzmirde su kumpanyasında 'r, umumiyenin şahit olması için memur Kandiyeli ve 3İB tevek Jötlü Nusret EF, «Sabıkam yok» | Komünistlerin muhakemesi | SFer | p etsin, dedi, Esat B. de şöyle | dedi: — Halen muhakemenin hafiye hadiseye ancak 312 inci madde kabili tatbiktir,, dediler. Müddei umumi Burhanettin B., “Bu duruşma, muhakeme netice- sinde taayyün eder. Evvelâ hafi EK., Beşiktaşta Oturu- olarak devama karar verilsin. yor. Tayyare makinist. 23 ya- | Mahkemeye sureti sevke nazaran şında. Hasan Âli Ef Remelili, | cürüm ağır hapsi müstelzimdir. 2B yaşında. Davayı rü'yet mahkemenize ait- — Mesleğiniz nedir? tir. Mahikemeniz, yüksek salâhi- — Tababet. Fakat, şimdi bu | yetli malikemedir. Kendisinden — Diplomavız var mı? İ işlerine de bakabilir,, dedi, — Moskovadan, var. İ Tornacı Emin Ef,, tahliye ta- — Evli misiniz? lebini tekrarladı. Müddei umu- — / mi Burhanettin B., şu mukabe- sabıkanız? lede bulundu: -— Gıyabi olarak östiklâl mah- — Daha duruşma başlamadı (101 kişi ile ongre Bugün Istanbul mnta- kası yeniden seçilecek | — mülâkat s0" Kazak, Hacıoğlu, Kılı Gazetemizin ve Cümburiyet refikimizin delâletile barışan spor kulüplerimiz, spor faaliyetine bil- fül geçmek üzere bugün kongre halinde toplanacaklar. itilâf hasıl olan son Türkocağı içtimaıda istanbul muntakası istifa etmiş ve keyfiyet ogün neşredilen be- yanname ile ilân olunmuştu. Ni- zamname mucibince o tarihten lan bugün yeni mıntaka intiha- leyin onda Beyoğlundaki Halk Fırkası binasında olacaktır. Ku- löp murahhaslarının bazır bulun- ması rica edilmektedir. Kongrede, evvelce tesbit edi- len namzetler intihap edileceği için içtima uzun sürmiyecektir. Bugün intihap edilecek heyet- lerden futbol heyeti derakap fut- bol fikstürünü tanzim edecek ve futbul lik maçları gelecek cuma başlıyacaktır. BUGÜNKÜ MAÇLAR Bugün Fenerbahçe ve Beşik- taş birinci futbol takımları Jik- maçlarına hazırlık olmak üzere ekzersiz müsabakaları yapacak- lar. Fener Pera ile Beşiktaş ta ettikleri takımla oynıyacaktır. KARŞIYAKA SPORCULARI SAKIZA GİTTİLER İzmir Karşıyaka kulübünden 50 bık, Iklıbık — 56 — Diritçizade Hasan Bey Beyoğlunda; yor. — Hasan Bey! kadın görür gör- huylanıyor, sarsılıyor, aksileşiyor! sun. Bunun sebebi? — Kazasker Efendi domuzdan ne- kadar tevahhuş ederse, ben de, boyalı, çok süslü kadmlardan. İşte onlardan. — ifrat, Fakat Divitçizade şaka etmiyor. — O nevi kadınları uzaktan bile, görsem tüylerim ürperiyor, — Teerüben benimki kadar derin ol saydı belki benden fazla onlardan kocunurdun.. Dinle, iyi dinle: Bizim kız... o ... İşte o. Kendisini kocaya vermiştik, Merhum dnmadım ne iyi bir gençti. Okumuştu. & Fransa ve İtalyada staj görmüştü. Çe şilik bir sporcu kafilesi Sakıza gitmiş-İlebi idi. Nazikti. Ditberdi. Bizim Sera- tir. noktada iddia makamının müta- leasna iştirak ettiler. Müskkille- | rine şöyle dediler: — Şimdi tahliyeyi mevzu ba- his etmeyiniz ! Mahkeme heyeti, müzakereye çekildi. Yirmi dakika sonra he- yet salona döndü. Okunacak ve mevzu bahis olacak şeyler em- | miyeti âmme üzerine mazarratı dai görüldüğünden, ilerde teza- hür edecek vaziyete göre istic- | vapların hafiyen icrasına ve İs- tanbul ağır ceza mahkemesi yük- sek salâhiyetli olduğundan, mu- bakemenin bu mahkemede de- vamına karar verildiği bildirildi. Reis Hasan LütfüB., maznun- lara kararı şöyle izah etti; — Mahkeme, tesirini muzır gördüğü bazı sözlerin halk ta- | rafından duyulmasını arzu etmi- yor. Nasıl ki bir baba evlâdını aleni bir yerde tenkit etmek is- temez ! © Saat on ikiye gelmişti. On üç buçukta muhakemeye devam o- lunmak üzere, celseye fasıla ve- rildi. Öğleden sonra muhakeme ha- | fi olarak cereyan etti ve akşam geç vakte kadar sürdü, başka bir gün muhakemeye * lunacak, şahitler dinlenilecektir. zat onu öldürdü. — Etme. — Haberim yok. nayetleri gazeteler yazmaz; mahkeme- ler bunlarla uğraşmaz. — Nasıl oldu? — Bizim damat ayda 300 — 400 lira kazanıyordu. Kıza can feda âşık oldu. karısının bir sözünü iki etmiyor. Sera zat ne derse oluyor. İradeleri en müs- şifesinden hızlı bir intikam alıy : Kız kocasını soydukça soydu. Aşik! Amma kılıbık imiş ha” — Yok, azizim, bu artık Kıl değil, ıklıbılık.. — Bu kelimeyi yeni du! — Güzel bir kelime değil mi? jdiğindeki yezâne mubaleğa ile yi — Demek ifratla kılıbık?Ho İnesli diyebiliriz... O çok boyalı sesli diyebilirirz.. O çok boyali re İyak mu? O üstübeç suratlılar. © ;İrn onda dokuzu tıpkı Serasat gil Kora, müsavi: para, Eski zamanda (kazak) lar Korılarını furpalıyanlar. (Hacı ları) karılarına dayak, tekme, mazlardı. Lâkin onları meşru vir ku altında bulundururlar, (Kl lar eski devirde eksik değildi. | parmakla gösterilirlerdi. — FiJâ” kılibik! artık o herkesin alayını ne celbederdi. Kılıbıklar dalma la, ahmak, hımbıl ve sersem # rinden yetişirdi. Akıllı bir kılıbiğ? der tesadüf olunurdu. (ikti) tipinin ise misalidi dim ve duymadım. # Evet, yirminci asır, kılıbıklar 4) ri... Bu hakikati gizlemeğe sakli hacet yok. Artık herkes kılıbık. lar ise kazak. «Hem bütün kürei arz ” Nisa taifesi aldı yürüdü. Feminist darla kalmıyor. Kadın taifesi er” gr » r beygirine benziyordu. "“ 4 | bam çalış. Ailçin? m keği.. gibi çalıştırıyor, kendi Ah! bizim rahmetli damat. GöĞÜ — Hayrola... güzel, güzel — Nereden haberin olacak? Gizli ci|yordun. Ne oldu? — O geçti. — 0 kim? — Çingene Esma. — Ey? A —İşte Ömer Beyi kebap ede düfe bakınız! Çingene Esma ” | fendi bulunduğumuz yere om | tebit sultanlarmkinden daha müessir)nem yanki masaya Kuruldu. “de ve kat'i Bizim öz hesabını unutmuş. Kocası ne kazanıyor? O, oralarda de gil — Ver. Getir, TIsmarla? de Hasan Be yise benden mi di; bir otomobile atladı; gözde" ; ida, 4 — Ben, şu çingene Esma — Gene ver. Gene getir, Gene ısmar diyi tetkik için pastacıda iki b) Ta! marla! Oğlan günden güne budalalştı. Ka- jbiraz daha uzattım. Çingene — Daha ver. Daha getir. Daha 1s. yapayalnız; fakat elbette bir var. Gösterişli bir avrat. Fakat rat, bu vücut artık moda İlerini küliyen tiga etti; saniya tram-|yarı karılar güzel de olsa eleyei) "rs emir ve iradelerini yerine getir larımızın gençliğinde böyleleri imek için: ewvelâ dnirede öğlen yemek|di amma xx inel asır dipi bu | | | vaya binemez oldu. Salisa tütünü İces| mıyorlar. Derken koca veya kef? Vi) pus rabis e#ki elbiselerile iktifa etti;İyi geldi Meseleyi hallettim. Le «Rİ İhamisa kendisinin bazt ahaterzlikları! va kocalık) geçen devirden KA)“ jvardı; hekime gitmez oldu; ilâç Gla-İatinin kordonu yarım endaze ***yfl siyon. okka. Gömleği kolalı, sigars i Van işi savatlı, Bir az fiskos ÇO #| Haydi. Koş. Parayı bulmadan eve Bir çeyrek saat senr3 Bu d here menar derareyalığr. gi damat döşeğe a RR, e m e
