7 Aralık 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

7 Aralık 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 6 — VAKIT 7 Kânunevel 1930 —— Asmalımesçit: mmm ir € Lilinin bana bir meyli olduğu hare- kâından belli idi. Bakışları ... Bandi, Lili, ben Gardenbardas çıkarken Bandi: — Ne akşam, dedi. Lili, ilerdeki acemin dükkânını göstererek: — Geliniz. Dedi Acemden bir şişe votka biraz da yiyecek öteberi alıp, Asmalımesçit 74 e gittik. Yolda Lili koluma asibyor, vücudunun asabi titreyişlerini, : vücudumda hissediyordum, mütemadi bir he- yecan ve asabiyet içinde geçen bugünün, şayanı hayret yorgun. luğunu duyuyordum. Lilinin odasına çıktık, — Olurunuz, dedi ve votka şişesini açtı, sandviç yapmıya başladı. Lilinin harekâtında ba- na karşı bir meyil görüyordum. bakışları, gülüşleri ile hep bunu ifade ediyordu, Garip bir aksül- lâmelle bu vaziyetten sıkılmıya Başladım. Iptidat denilmesi pek doğru olan bir hisle, ben, ka- dınm bana iltifat etmesinden hicap duyuyordum. Benim için asıl olan “almak,, hatta “gas- petmek,, tir. Sonra odada Ban- di de vardı ve sonra daha bir gece evelki vaziyete vardı, A- caba ben gittikten sonra Bandi- nin odasında neler olmuştu? saat dört olmuştu. Şezlonga uzanmış, oturuyordum. Lili, yatağının üzerine uzanmıştı. Bandi de bir koltukta aturuyor- du. İçiyorduk. Susuyorduk. Niha- yet Bandi: — Ben, dedi, uyumağa gidi- yorum, yarın erken işim var, Siz olurun İsterseniz. Bende onu takip etmek isteyince, Lili birak- madı: — Senin işin öğleden sonra zannederim, biraz daha kal, evin uzakta mı? — Hayır, Bandiye bugün ta- şındım. — Ya, dahaiyi ya, aramızda bir kat var demek. — Peki, Bandi gittikten sonra Lili ba- Da uzun uzun baktı, burun ka- matlârı açıldı, kapandı, ve: — Ben, dedi, çok, amma &- midinden çok fazla serbest dü- — 1) Sim Aston şimendifer hanga- rının bir köşesinde balyalar, san- dıklar arasında her tarafı sımsı- bı bağlı olduğu halde yatıyordu. Bir paket gibi onu oracığa atı- vermişlerdi, Kımıldaması imkân- sızdı. Vücudunun her tarafında şiddetli acılar hissediyor, bilhas- sa başındaki yaralar ona çok iztırap veriyordu. Bu kadar acıya rağmen As- tonun aklı henüz başında idi. Henüz düşünebiliyordu. Yaşa- mak maksadı için mücadele et- mek, sonuna kadar boğuşmak istiyordu. İçinde korku namına hiç birşey yoktu. Bu teblikeli vaziyet karşısında bile soğuk kanlılığını muhafaza ediyordu. Ağır ve kalın gaz borularile onu kuduz bir köpek gibi öl- dürmek istemişlerdi. Bunun için Kadınsız Memleket Valk'a kahramanlarından : Lik şünceli bir kızım. Benim için mazi ve bütün mevzu telâkkiler yoktur. Seninle tanışalı üç gün olmadı bile. Bak, işte bunun için sana “hoşuma gidiyorsun,, diyo- rum. — Ben mi? — Böyle olmasaydı sana, bir çocukluk arkadaşım, yahut kar- deşim, yahut da kocamdan daha yakın birisi gibi hususiyetlerimi işae eder midim. — Evet, Sükünetle dinliyordum, çünkü yorgunluktan tembelleşmiştim ve münakaşa edecek halim yoktu. O bunu başka türlü telâkki etti; — Görüyorum ki sende de bendeki telâkkilerin bir şemmesi meycut ki buna hayret elmiyor- sun, çünkü başka birisi olsaydı, benim için alelâde bir kadın muamelesi yapar, v6... — Ihtimal. — Hayır, muhakkak.. Ben bu- nu çok iyi bilirim. Kaç defa tecrübe ettim. Halbuki sen böy- le değilsin. Işte bunun için se- ninle bir... Arkadaşlık tesis et- mek istiyorum. Kabul mü? — Bir şartla.. Yzan: Peter Bolt boruları yerlerinden sökinüşler ve hücum etmişlerdi. Aston bu korkunç ölüm karşısında sadece Moskova mahkemesi ve ingil izler İngiliz gazeteleri : « Dava baştan aşağı tasn'dir. Ingiltere hariciyesi birkaç gün evvel Moskovada cereyan eden muhakeme esnasında İngiltereye karşı vuku bu- lan isnatların protestoya değmediğini söylemiş, fakat birkaç gün sonra, Rus ya müddeiumumisinin bütün iddiana- mesini okuduktan Sonra protesto ihti-i yacmı hissetmiş ve Moskovadaki i rine Tâzimgelen tâlimalı vermişti. Bü- tün İngiliz matbuatı bu protestoyu tas ivip etmekte, hatta onun geç kaldığını söylemektedir. Londra gazetelezinin Moskova mu- hakemesi karşısında aldığı vaziyet bu muhakemenin aslı astarı olmıyan bir- takım masallara İstinat ettiğini iddin ile hu iddiayı ispata çalışmak ile hu- lâsa edilebilir. Taymis, bu mesele hakkında yazdı- ğı son bir başmakalede şu şekilde ida- rel kelâm etmektedir; “Moskova muhakemesi, Rusyaya müdahale ve onü istilâ emelini besle mekle itham olunan devletler aleyhin- de nefret hisleri uyandırmak için is tismar ediliyor. Başlıca müttehem olan Profesör Ramzinden alındığı söylenen “itiraf- lar,, da kendisi 1927 de Pariste Pol Ri- yabuşiniski ile sülkast tertibi ile meş. gul olduğunu söylüyor. Güya Pol Ruyabuşiniski suikasiçilerle M. Pu- vankare arasında irtibatr muhafaza «- diyordu. Halbuki eski Rusyanın en ma etmiştir. Riyabuşiniski, Batiynol kab- ristanma defnolunmuştur. Moskova mahkemesinde bt hakikatin anlaşılma-! sı üzerine müddelumumi o muhakeme- nin talikini İstemiş ve talik esnasında şahitlerin ifadelerini tahlil edeceğini söylemiştir. Daha sonra muhakeme ye- niden başlamış ve sanki hiç bir mühim bir şey olmamış gibi devam etmiştir. Halbuki davanm en mühim istinatgâ- hı olan şahsiyet, sulkast tertibinin dü- şünülmesinden dört sene evvel ölmüş Çünkü davada en mühi terilen Riyalnşinski 1924te ölmüştür.» diyorlar rTuf iş adamlarından olan Riyabaşinski! 1921 senesinde vefat ettiği tahakkuk |mumi Krilenko ittihamnamesini bü- m $ahsiyet olarak gös- celsei hafiye aktetti bunda K. ve R. rümuzu ile isimleri gösterilen kimse lerin kimler olduğu anlaşılmış olacak: tır. Filhakika fransız erkânı harbiyesi ikinci şubesi harekâtı ve memurlarını saklamak için son derece dikkat sar. pa Maamafih meydana çıkmıyacak /müttehimlerin açıkça ifadeleri bütün hakikati ve gizli noktaları meydana çı karnuştır. Bu elde edilen esrarın hal li yakmda ifşa edileceği kanaati var- dır. Müttehimlere son sualler soruldu. Reis profesör Rumzinin kâtibi Oçkine ihaneti vakiası için para aldığını ikrar ettirmeğe gayret sarfetti. Fakat gerek profesör ve gerek talebesi ısrarda bu- lundular, Her ikisi rüşvet aldıklarını reddediyorlar, Ramzin © yalnız emir verdiğini ve mebaliği sanayiin muhte lif Şubeleri arasında tevziden başka ibir şey yapmadığını kâtibi ise paraya İ asla el sürmediğini iddia etmişlerdir. Muznunların mahirane manevrala. rma rağmen Krilenko, Ramzine; Oçki nin para taksimatmdan hariç tutulma muş olmadığını “Öyletti ovakit müd. deivmumi Oçkine hitaben dedi ki: “Şu halde paraya dokunmadığmız hakkın da teminafınıza itimat edilemez. Çün- kü fırkada suistimal olmadan size pa ra verilebilirdi. Bütün samlin mütle- himler de dahil olmak üzere kahkaha ile güldüler. Bundan sonra müddeiy- yük bir heyecanla okudu, herkes dik- katle dinliyordu. Krilenko menalii şahsiyeleri uğruna yalana ihanet eden kimselerin me Kadar adi tynetis or daklarını izah etti, Krilenko sanayi fırkasının programımı tahlil (ederek nazariyata istinat etmesine rağmen na zariyesinin halkı iğfal ve kapitalizmi terviç olduğunu izah etti, Ve dedi ki: “Zanneder misiniz ki beyaz Ruslardan olup sizi teşvik edenler komünizmin sukutu valinde hükümeti ve mühen- olduğu anlaşılmışlır, Fakat Rusyada disleri bırakırlardı. Bu düşüncenin böyle şeylere fazla ehemmiyet verilme|ne kadar abes olduğunu anlamalısı- diğinden, iddianamede adı gçen Riya-|nız., Bütün samiin tasdik işareti yap- buşiniski yerine, şimdiye kadar adı|tılar. Filhakika vaktile resikârda bu- geşmiyen biraderi Vladmir konmuş, ve|lunan ve şimdiye kadar o mevkii tek- her şey ona yükletilmiştir. Bunun ne-İrar işgalden başka bir şey düşünmi- ticesi olarak Rusya haricinde bu da| yen, bunun için harici müdahaleyi tas- va, serapa tasni sayılmaktadır.,, Muhakeme tafstlâtı Moskava, 6 — Vatana ihanet davası|rıza göstereceklerini tasavvur etmek! Mahkeme bir)pek bariz bir safdilliktir. neticelenmek üzeredir. arasında ne büyük bir müşabe- het vardır. Kitaplar bu kabramanı ale- lekser vahşi kulubelerinin yakı- nındaki ağaçlardan birine bağ- lanmış bir Avrupalı olarak tas- vir ederlerdi. Kırmızı derililer onun etrafında dansederle, ok " atarlar, sonra içlerinden birini gülmüş, ürkmeyi, korkuyu aklı- * va bile getirmemişti. Şimdi vücudunda duyduğu müthiş acılara uyuklamasına ma- ni oldukları için memnuniyetle katlanıyordu. Uyanık bulunmak arzusunda idi, — Vaziyetim müthiştir, diye düşündü. Fakat ümidi elden bı- rakmamalı. Bir hangarda bulu- nuyorum. Hangarlar hapisane demek değildir. Sabah olmadan evvel belki kurtulmanın çaresini bulurum. Fakat nasıl bulmalı? Bu sualin cevabımı bir türlü veremiyordu. Çocukluğunda kır- mızı derili vabşilere ait birçok hikâyeler okumuştu. Bu hikâye- ler okumuştu. Bu hikâyelerin kahramanları ile benüz vaziyeti | nöbetçi bırakarak uykuya yatar- lardı. Neticede Avrupalı gene kurtulurdu. Bir dost yılanlar gi- bi çalılık arasından çıkar, yılan- lar gibi sürüne sürüne gelir ve onun bağların keserdi. Fakat bunlar nihayet hikâye idi. Nihayet muharririnin muhay- ! yelesinde vücut bulmuş şeylerdi. * Kendisinin ne böyle bir dostu, ne de kurtulmak ümidi vardı, Binaenaleyh rahat rahat ölümü beklemek lâzım gelirdi. Aklına Ca Smit geldi. O bu- rada olsaydı biç şüphesiz onu kurtarırdı, Fakat Smit şimdi çok uzaklarda, ta Londrada idi. Ora- i da kendisine bir kadın aramak- la meşguldü. Ihtimalki istediğini bulmuştur bile, Dostunun sözlerini hatırladı vip eden kimselerin muvaffakıyetleri halinde bir Ramsin hükümeti tesisine «Sen beyhude yere kendini üzü- yorsun diyordu. Bu kadınla ko- casını rahat bırak. Kim bilir bu yanlışlık belki senin için hayırlı bile oldu. Öyleya ne biçim mab- lâkla karşılaşacağını biliyormu- sun, Seni mes'ut edebileceğine kuvvetle kani misin?» Acaba Ca Smiti dinlemediğine fena mı et- mişti, Fakat artık geri dönemezdi, O kadını görmüş, onum için ha- yatmı tehlikeye koymuştu. Bu vaziyeti Smit bilse belki o bile fikrini değiştirirdi. Sonra aklına anası, bütün bu olup biten şey- leri bilmiyen anacığı geldi. Bu onun zayıf tarafı idi. Çarçabuk kendini topladı: — Hissiyata mağlüp olmak manasız dedi. Soğuk kanlılığımı mubafaza etmeliyim. Vücudundaki ağrılar gittikçe fazlalaşıyordu. Bir ara öyle müt- hiş bir şekil aldı ki Aston İba” ğırmamak için dudaklarını kan çıkıncaya kadar ısırmiya mecbur | kaldı. Dayanamıyacağını hissedi- yordu. Güç nefes almağa başla” mıştı. Olanca kuvvetini topladı, adelelerini gerdi ve bulunduğu ır yoktur. Tahmin olunduğuna göre| ————— Kallavi Sokak (Üst varalı 1 İnci sayihamızdal Sanatlerini ancak gecenin k#“ ranllıklarına iltica ederek yap” bilen bir sınıf insanlar bu sokağ' zaptederler. Bunlar gece kel€ bekleridir. Bu sokakta elektrikle yanmaya başlarken açilan dük” kânlar ve oteller vardır. Bu dük“ kânları, son zamanlârda, Galat#” nin tanınmış ve vaktile polis müdürü Ekrem bey tarafından sürdürülmüş olan külhanbeyler" tutarlar, Yegâne meslekleri fub$ ile yaşayan kadınların sırtında” geçinmek olan bu adamlar, © dükkânlalrda rakı içerler, saraf içerler, ve sarhoş olduktan sonr? kavga ederler. Otellerin kapılarında iğrenç mütereddi yüzlü, çarpık çarpık adamlar, her içeri aldıkları müf” teriden oda kirasını peşin alırlar; Bu sokak sükkânnin bükü metin kanunlarına riayet ettikleri görülmemiştir. Bu sokağın ismi daha dün“ kadar o Glavani sokağı (di İ bugün lâyık olduğu ismi buk İ muştur: Kallavi sokağı. Hakikatan bu sokak şehif namına Kallavi bir belâdır. © | Ceçenlerde kendisine taarö* edilen Macar gazeteci kadına 9 sokaktan geçtiği için tecavÜf edilmiştir. ç O sokakta bir dükkâna hü cum ettiler, O sokakta bir cinayet oldu. O sokakta he” gün, gelen geçenlere münasf” betsir teklifler yapılarak hica rencide ediliyor. O sokakta bir çok tecrübesi vatandaşlar ( hastalıklara tut” luyor. O sokak acaba polis müdü” riyeti zabitai ahlâkiye hudutl0f haricinde midir? a Kâllâri sokahının muhakkak surette zabite mezareti altndf bu'undurularak vatanuaşların fet ve hayatlarının murhafaza mesi lâzımdır. “VAKIT, e abo” ne olunuz vaziyeti değiştirmeğe mu oldu. Şimdi yüzüstü dönmüş Burnu ve çenesi kuma göm idi. Bu suretle ağrıları biraz” tışır gibi oldu. if Buradan nasıl kurtulmalı Onun bağlarını kim kesecekti Bir bıçak lâzımdı. Kendi çeki” Parkerin evinde kalmıştı. Ta olsaydı bile işine yarıyacak m! Elleri bağlı idi? Bıçağı ne ”” pacaktı sanki? Bir bıçak. be vaziyette... gülünç şey! Evre yavaş, sonra bızlı hızlı gülmeğ” başladı. Birden yan başinda bir si tü işitti. Biri ona dokunuyor geldi. — Sus, sesini çıkarma! .” yardıma geldim! Aston Amerikalının sesini nıdı. Gülüşü yavaş yavş bir kırık şeklini aldı. yaf Amerikalı çakmakla bir parçası yaktı. Astonu bağlar. Sopr* kurtardı. Vücudunu Bir kaç kadeh viski içirdi. »© | elini kolunu serbestçe oynat” için Astona m etti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: