16 Mayıs 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

16 Mayıs 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 6 — VAKIT 16 MAYIS İTatuana ( Gualemal Üstat (OAmandiyenin (kınalı bir; sakalı virdir. Beyaz renkli in- sahlar onu görünce altından bir ra- hip zannederlerdi. Çünkü (elbiseleri kâmilen müzehhep idi. Amandiye yara ları ve sancıları İyi eden otların sır. rım bilir. (Haceri mütekellimi) n Jisa nindan anlar, yıldızlarm (Yazısını © kurdu. O, kimse değmediği halde orman. da, hayaller tarafından getirilmiş gi bi kendi kendine çıkmış olan O ağacçtı. Yüriyen bir ağaç... 400 günlük sen ler yaşamış, öteki ağaçlar gibi her ge ce ayla başbaşa kalmış, diyarmdan gelmiş ihtiyar bir ağac. 400 günlük senenin 20 ayından bi- ri olan balıkçı Hibu uyı gelince, üstat Amandiye ruhü dört yola taksim elti. Ruh birbirinin aksi istikamette giden bu dört yoldan, dünyanın dört bir kö- şesine dağıldı. Siyah köşe: Sihirli gece, Yeşil köşe: İlkbahar ıstırabı, Kızık köşe; Hattılstiva sefası, Beyaz küşe: arzı mev'ut. Dört yol vardı. Beyaz bir güğercin, beyaz yola: — Yol, kücük yol!.. dedi. Fakat beyaz yol Giğercin yoldan, hayalleri iyi üstadın ruhunu istiyordu. o Güğerein- ler. ve yollar böyledir! Kızıl bir kalp kızıl yola: — Yol, çükük yol! Dedi, Fakat kınl yol (dinlemedi. Kızıl kalp üstadın ruhunu unutsun diye onu oyalamak istiyordu. Kalp- ler, hırsızlar ği unutulmuş şeyleri dinlemedi. sma yeşil yola: — Yol, kücük yol! Dedi. Fakat yeşil (o yol dinlemedi. Asma üstadın ruhu ile (gölgelere ve yapraklarına olan borcunu azaltmak istiyordu. Yollar kaç ay böylece ilerlediler. En. hızlı giden siyah yoldu. ou yolundan çevirmedi, gitti, şehir. de durdu. Meydanlığı geçerek tüccar laf Thahallesinde bir an dinlenmek İ- çin üstadın ruhunu, bahasız mücevher tücenrina verdi, Beyaz kedilerin saati idi. gidiyorlardı. Güller otlara bakıyorlardı. Bulutlar gök çizgiler gibi duruyordu. Üstat siyah yolun yaptığını öğre vince, nebati seklini değiştirdi. o Ve bir insan kıyafetine girerek şehre gel di, Yanyana hayretle yüzünde Vadiye bir gün yürüdükten on aksam Üzeri geldi. (Kendilerine sual! sorduğu çobanlar, ona kısa kelimeler» le #evap veriyorlar, yeşil eüppesi ve ! kınalı sakalına hayretle rdı. Şehirde çeşmelere doğru ilerledi. Erkek kadın oraya birikmişti. Güğüm Tere akan su, öpüşmeler gibi bir ses bukıyorlu- gikarıyordu. Gölgelerin deliletile tüc-| carlar mahallesinde, siyah yolun vu- hunu sattığı pahasız mücevher tücen- rını buldu. Ruhu, altin kilitli billor bir kutu içinde saklı idi. Vakit kaybetmeden bir köşede çu- buğunü içen tüccara gitti, ve ona yüz diri pırlanta teklif etti. Tüccar üstadın — deliliğine güldü. yük dizi mi? Hayır, mim mücevher. leri pahasız idi. Üstat teklifini o iki misli arttırdı. Tüccarlar, o istedikleri olana o kadar yeddelerler. Ona, bir zümrüt gölü teş kil edecek kadar zümrüt teklif ediyor, du. “Tüecar, istadın deliliğine güldü. Bir zümrüt gölü mü? O Hayır, onun, mü. cevherleri pahasız idi. Üstat ona, göle su dolsun diye cey- Tân gözü, fırtınıya (o karşı tütünü için esrar teklif ediyordu. Tüccar reddetti, Üstat ona, zümrüt gölünün orta» sında bir hayali köşk yapsın diye kıy» metli taşlar teklif ediyordu. Tüccar reddetti, Mücevherleri pa- hasız idi, hem, ne diye hâlâ teklif et. mekte devam ediyordu? Bu ruh parça ida üstadın ruhu ile satın aldığı gü ve Bereket! edeni tüyler,| 1931 M.A. Astürias'taz a masalı) dd hakikatten, beyaz kedileri siyah kedi- lerden, tüccarı garip müşteriden as r| rıyordu. Üstat cikarken torunu kapıda silkti, demektir, 100 günlük bir seneden sonra, tüccar) uzun bir seyyahatlen dönüyordu. U. zak bir memleketten geliyordu. Yanın ayaklarının) Ayak tozu lâneti izel cariye, çiçekten o yapılmış bir kuş ki, gagası bal damlalarını wil ederdi. vardı. Tüccar cariyesine: yasemine Ve otuz süvari maiyet — Şehirde nasıl yaşıyacaksın bili- İyor misin? Diyordu, bir. sarayın ola» İcak bütün usaklarım, ve istersen hen de, emrine âmade olacağız. Ve yüzü güneşle tutuşarak devam ediyordu: — Orada her şey senin olacak, Sen bir mücevhersin ve ben pahasiz mü- cevherler tüccarıyım. Sen, bir züm rüt gölüne değişmediğim bir ruh par- çasısın. Seninle bir salmenkta, güne- şin batıp çıktığını, görüp, ve benim ta limi gayet iyi bilen ihtiyar bir bakı. cın hikâyelerini — dinliyeceğiz. Be inim talilm, kocaman bir elin parma iZındadır. Sen de eğer öğrenmek ister. isen, taliini öğreneceksin! Cariye, mesafelerin perdelediği ma vi renklerle perdelenen manzaraya ba kıyordu. Yolun kenarında ağaçlar, iş- lenmis bir kadın gömleği gibi süsler yapıyorlardı. Kuslar, semanm rahat- lığında, kanatsız ve uyurken uçuyor- larmış gibiydiler. Ve granit gibi si. kün içinde, yokuş çıkan hayvanların nefesleri, insani bir mana alıyordu. Cariye çıplak (o idi. memelerinden ayaklarına kadar siyah (saçları, de İmet halinde, bir yılan gibi kıvrılarak akıyordu. Tüccar altın elbiselerle gi- yinmişti. Üstünde keçi yününden bir! fanile de vardı. Hem hasta hem âşık-| tı, Soğuktan titremesine kalbinin tit- remesi de inzimam ediyordu. Peşin.| den otuz maiyeti bir rüya gibi iler liyorlar. Birdenbire yağmur taneleri dökül. dü. Uzaktan çobanlar, fırtına korku. sile sürüleri toplamağa başladılar, At| lar bir yere sığınmak için (hızlandı. lar. Fakat daha bir yere (Ovarmadan fırtına koptu. Şimşekler çakmağı baş ladı, Çil yavrusu gibi dağılan atlar ar «ında, Tüccarın (bindiği atın ayağı! kaydı. Yere düştü. Tam o esnada yık dırım isabet etmiş olan © ve devrilen bir ağacın kökleri, bir el gibi tüccarı) kavrayıp uçuruma fırlattı. Bu canada! sehirde yalnız başına kaybolmuş, 80- kaklarda bir deli gibi dolaşan yerden pislikler toylayıp insanla © beraber © nuu İçin mahzun bakışlılar gurupunu teşkil eden köpekler, inekler ve eşek- lerle kanuşan üstat OArmandiye, ka- ipıdan kapıya gidiyor ve: — Yollarda kaç ay dolaştılar? Diye soruyordu. Fakat kimse ona) cevap vermeden kapılarını kapıyorlar İyeşil cübbesi ve kınalı sakalına hay. ret ediyorlardı. Nihayet sora sora, ve cevapsız kala kala mücevherler tüccarının evine geldi ve fırtınadan yalnız ken- disi kurtulmuş olan cariyeye sordu: -J | — Yollarda kaç ay dolaştılar? | Ruhunun bir parçası olan cariye nin dişleri kilitlendi. Üstat esrarengiz) bir taş gibi samitti. Balıkçı Hibu ayı. nın tam 14 dü idi. Süküt içinde, göz- terile yüzlerini yıkadılar. Uzun zaman) lar birbirlerini görmemiş iki âşik gi «| bi. Uzaktan sesler geldi. Onları Allah ve kiral namına tevkife geliyorlardı. (0 stadı sihirbaz, Ceriyeyi mecnun di. ye alıp götürdüler. Haclar ve kılıçlar! Jarasında kınalı sakallı, yeşit eübbeli| lüstat ile sıkı vücudü ile altından elbi:/ se giymis gibi görünen cariyeyi hap- se attılar. Yedi ay sonra ikisini de meydanda| ihrak binnar olmağa mahküm etli. ler, Idamdan bir gece evvel, üstat cari. i 10 mayıs 931 tarihinden itibaren 20 gün müddetle ve kapalı Askeri fabrikalar sa- tn alma komisyo- nundan: Münakasalara pazarlıklara iştirak ede- ceklerin türk ticaret odalarına mukayyet ve kazanç vergisi ile mükellef olmaları şarttır. Bu vesaikin münakasa ve pazar lık günlerinden eyel komisyona kaytetti- rilmesi muamelâtın kolaylığı itibarile a- RAkadarana ilân olunur. Bağ Karacabey panaıyır Karacabey belediye dairesinden: Bursa vilâyetine merbut Karacabey kasabası civarında Çifte Karaağaçlar mevkiinde her sene küşat edilen panayır bu senede dört gün devam etmek üzere mayısın 26 ıncı salı günü küşat edilecektir. Mezkür panayırda her türlü hayvan ve emteai tica riye alış verişi icra kılınacağı ve panayırdan bir gün evvel de at yarışları. yapılacağı ili ni ilân olunur. Tütün inhisarı umumi mü-| dürlüğünden: Cibali levazım ambarında mevcut takriben 10,000 kilo kaçak sigara kâğıdı - memleketten ihraç edilmek ve mevcut şahadetna- mesi gösterilmek şartiyle - 27-5-931 Çarşamba günü saat 11 de Galatada mübayaat komisyonunca talibine pazarlıkla satılacaktır. Taliplerin 80 lira teminat akçesi vermeleri lâzımdır. ızmir memleket hastanesi baş | tabipliğinden : Cinsi Kilo Lira Mualece 14000 Koyun eti Hastanemizin bir senelik 27000 ihti yacı olan mualece ve koyun Eti zarf usulile münakasaya vaz olunmuş tur. Şeraiti öğrenmek istiyenlerin her gün hastanemiz ser (tababetine ve münakasaya iştirak edecek- lerin de bir zarf derununde tekliflerini, diğer bir zarf dernuunda da müualece için 1050 Et için 1114iiralık teminat akçesi veya banka mektubu ve bunların heyeti umumiyesi de bir zarf derununa ko- narak üzerine âit olduğu iş ve idaresi muharrer olduğu halde yev- mi ihale olan 31 mayıs 1931 tarihine müsadif pazar günü öğleden evvel saat onda vilâyet daimi en cümenine tevdi etmeleri lân olu- nur. Vakıf akarlar ve mahlüller | mudürlüğünden Kıymeti muhammenesi Lira : 1100 Üsküdarda Tavaşi Hasan ağa mahallesinde İnadiye meydanmda kâin mülga Bandırmalı © tekkesielyevm Hekimoğlu Ali (paşa ca- mii şerifinin enkazı (Şeyhin ika met ettiği mahal ile bahçe dıvarla- rı ve temelleri ve türbeyi ihata e den dıvarları müstesna olmak ü- zere) bin yüz lira bedel ile dört hafta müddetle müzayedeye vaz- zolunmuştur. Müzayedesi hazira nın on üçüncü cumartesi günü saat on dört buçukta icra edile cektir. Talip olmak istiyenlerin kıymeti muhammenesinin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey akçele- rile birlikte (Oyevm ve saati mezküra kadar İstanbul Evkaf müdiri- yeti binasında Mahlülât idaresine müracaatları lân olunur. Vakıf akarlar ve mahlüller mudulığınden : Kiymeti muhammenesi Ura : 125 Aksarayda Lâlelide Ağa yoku şunda Valde camii şerifi karsısın- da kâin muhterik Yakup ağa ca miinin etraf temel dıvarlarile mi- naresinin enkazı yüz yirmi beş lira bedel ile bir hafta (müddetle müzayedeye konmuştur. | Müzayedesi (o Mayısın yirmi üçüncü cumartesi günü saat on dört buçuktadır. Talip olmak istiyenlerin yevm vesaati mezküra ka- dar kıymeti muhammenenin yüz de yedi buçuğu nisbetinde pey ak- çeletile beraber Çenberlitaşta İs tanbul Evkaf müdüriyeti binasın- sını, esirler pazarında satılan en KÜ: | veye yaklaştı. tırnağı ile koluna bir ka! da mahlülât idaresine müracaatları lüzumu ilân olunur. zel Cariyeyi almak iein mubadele ede cekti, Üstat ne yaptiysa olmadı. Ne teklif; ettise reddölundu. Tüccarlar kalpsiz. dirler » İ yık çizdi ve dedi ki: — Bu resim sayesinde mân tehlikede olursan kaçabilirsin. Şimdide kaçacaksım, İradem o dur. ki fikrim gibi serbest olasın. Bu res. her ne zx git, İlan mabutlardan daha kuvvetlidir. Ke EYY EEE Me ETE EİRYEEYEYEPATLTYETEETİYTYEE lerini kapa, içine gir velli çiçeklerle beslenen arıların dan daha tatlıdır. Çönkü görünmiyen düsüncemdir. Bir an bile kaybetmeden. Tutuana| Lansmana balın Git, cünkü düşüncem, alçidan yapı | 35:40 K. İ Kaşar teze: 100 - Balkan: İği vardı. Yiyecek Toptan Meyva, Sebze. Et (isda İskenderiye Domates: Kel 100 K. Patlıcan: 250 aderlik 25 - 27 lira. Hıyar: 250 adetlik Bakla; ( Yerli) ? 5-6 kurus Pırasa: 33 kuru$. bak : (Adına) 28.30K. Tazefas” > #0-70 Enginar: Adana (adedi) * Maydanoz: (demeti) 49 para “ rootu 30-40 para. Kurmuzı turpi” - 50 par, sarımsak: 50» 00 par Tie soğan: 6öparı. Nane 3 & Can eriği::0-90 KMaltaeriği: nle beyazı 40-00” 140£ Et: (kilosu) karaman 62-68 K Deği 62-70 K. Kıvırcık 70 K. Hasır kari 40-46 K. Muhtelif cins kuzu 54 Öküz 93-31 K. Dina 39K 19-31 kvruş pal İM Şİ cayi EA OBULMACA" L:2..4 5 6180108 i mi >) > a Ameli Seas Dünkü se ledilmiş 125458 Xa gaoii COM REN a Soldan sağa ve yukarıdan mai I — Doğru almiyan (9). Cemiyetin en iptidai eyl aba (3). Salatalığı meşhur bahçe WİK Sarılı tütün (6); boş arasi LAR. (4) asker (SE hennem melğikesi, (6X - Bir cins toprak (94 Apul (ö) Damla (5 Bağdat y yapmak (3) anında bir şehir » hayz 2 Tavukçuluktan # güzel mecmuanın “un yısı çok mütekâmil bir ve dolğun münderica tır. Bir çok faideli Z süslü olan bu kıymetli yı her tavuk besliyen muza hararetle aretle tavsiye, “Dünkü çay Almanyada tahsil g miyeti tarafından dün i âzalanna ve ailelerine olamak üzere tokatliys' çay ziyafeti serilmiştir. ire cizdi, gözlerini İdi — Bu esnada kayık ha mn) ti — Hapisten ve ölümden Mam Ve ertesi günü, onlar! ar dikleri zaman, hapiste ri 'ağaç buldular. Dalları # leri henüz şebnemli iki ü€ M.A. mann yi ie ii MİGUBL ANGUBL ui PARİSTE TAHSIL ETN MALA'LA BİR GENĞTİ TAHSİLİNİ BİTİRDİ. GUATEMALAYA, mi MEMLEKETİNE op et ZEL RENKLİ TABLOĞİ, Yükselen bir sigara dumanı hayaliİmi yere, havaya, dıvara her nereye is-| o Çünkü düşüncem en kokulu ve tatjüstadın emrettiğini yaptı; Kayığı ye-|ZILARINI YAZMACA | ie nin vii ala lilere Ya? ek alli iğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: