August 15, 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

5 dı. Canımızı sikiyor mıyım? A tim, Ogün, öğledensonra bir otollarken. ellerim çalarken. bile : da oturanlar içinde — 4 — VAKTI 15 Ağustos 1931 - —— — — — Yalan Korkusu Henri, Bernştein'dan fa, ZİŞARETLERİ EL! ele veren sefalet Dünyada mal bolluğu var. Dünyayı iki sene idare edecek buğ day ambarlarda tıklım tıklım... stok şe ker 6 milyon ton! 12 milyön (ön fazla pamuk var. 13 milyon çüval (fazla kahve mev cut! MELO'DAN BIR PARÇA Sahne bir bahçedir. Keman Ustadı Marsel anlatır. Mektep arkadaşı Piyer ile genç karısı Romen kendisini dikkatle dinlerler.Mevzu “kadın,,dır. Marsel, metresin- den ayrılmıştır, hislerini ve sebeplerini söyler. Marsel — Hayır, kıskanç değilim.| ken nasıl olduğumu bilirsin. Gözle- Biraz aklı başında olan bir adam pek Timi kapamam, fakat hiçbir gey gör- çabuk kıskançirktan vazgeçer, hiç ol mem. Etrafa bakmak benim için gay- mazsa ona mukavemet eder. Hoş bu rikabildi, daha doğrusu öyle zanne- verime beni, (ihanet) O kelimesine derdim. Bah'ın sültine başlamak üze verdikleri manada aldattığını zannet re idim. akort etmiştim, yayi kaldı. pi ifteinin a-İn€ banyo mahallidir. miyorum. Bazı küçük O hareketleri|ryordum. Nasıl oldu? niçin? neden?|,,, am gerek eme Bilhassa, banyo oldu.. fakat hiçbirisi devamlı değildi, birdenbire gözüm soldaki ön sıraya| 4 yerikan otomobil fabrikacıları Yüz|Ha d ; Mesele büsbütün başka idi. O banajilişti. Oraya, kadınların Kiya i a er eme Havza, İneboludan Tırabzon ve Ki zeye'kadar uzanan sahil - mintakası ile Sivasi kadar giden Amasya, To- mevsiminde müşterilerle arkasına, lie ini tti- bir korku, bir nevi ürkeklik, çekingen) bir adam gelip oturmuştu. Küçük, nk m lale tihalarımı yazar. te etmişti: yalan korkusu!lmer. güzelce bir adam. Dirseğini da-| > ndan her akşam avzaya Yalancılığı daima ikimizin ortasında|Yamış, gergin, şehvetli hir ifadesi Amerikanın alım kabiliyeti |kadar tenezzüh trenlerinin işlediği. kalmıştı. Durmadan üzülürdüm. oAş|vardı. Gözlerini salonda, ancak He- Bir o Amerikalının o alım kabili-İni ve fintlarda o yüzde elliye kadar kımızan, daha doğrusu hususiyetimi.|len veya onün yanındakilerden birinin) yeti yüz Avrupalınm, ve beş yüz As-|tenzilât yapıldığını yazmıştım. Rilhas- iv ami gittikçe o küçülüyordu. be iy bir yere dikmişti, kalbim) yalının alım kabiliyetidir. sa, trenler sabahleyin erken (Sam ımızı çeviren örgülerinin İlersini|stkıştı... Fakat kendimde hiç de mev- Amerikalmın kapısını çalan sefa» . geniş bir sahada boğuyordu. Bu tel/cudiyetini o ana kadar şüphe etmedi.)let dünyayı bir kasırga gibi saran $i- Ma Mai rsi El örgülerin her bir dikeni bir yalandı.İğim bir ikilisme (kabiliyeti ile çal-İkıntının müş'idesidir. eğ : z e Vr Söylenmiş “veya söylenecek bir yalan..|mıya başladım, hem de kendimden) © Dünyada bolluk var muhakkak, | 9balık Böze sarpıyor. Günlerle, haftalarla sabrettim, Bulgeçmeden. Hayır, hayır. Sonra his- Ambarlar dolu, antrepolar dolu... dalma o reddedilen arzı (o mevuda|sedilmiyen bir hareketle Heleni zavii bakmadan sıkışıp kalmış olduğum yerİyei rüyetime aldım. Nihayet elimde isi de yaşamıya razı oldum. Fakat biridi. Sahnede büyük bir kalabalık kar. akşam ( boğuluyordum, o hakikat u.şısında; o kadının" iki adım ilersin- fuklarına osusamıştım, ve nihayetide. onunla karşı karşıya kemanımla bu tehlikeli sahaya atılark yaralan.(ben, yapayalnızdım, ve Onu en ha- dım! Asla, küçücük bir bakışa bi-lrikulâde saklı yerlerden bin defa da»; yen buğdaylara mukabil ekmek di-İ mesire, ye kıvranan İnsanlar var. (Hırlaz) diyorlar, başka adı da Altı milyon ton şeker, kocaman (Hamam ayağı) dır. bir kale eder. Fakat dünyanın öyle klşitrti Wecalilari'vardır'ki çocuklari,» >J08ek biç tali var, orasi her le hak okazanmadım. Bu hayali, na ha iyi bir surette (o gözetliyordum. ol iz saman dolu olduğu, gibi elvar Böy av i ten ölüyorlar. uğu gibi civar köy ev. rin mahlüâk ruhunun esi Ah!0, i ii şekesizlik' yokluğunu müdafaa edebilirdi, "on! at kle sa ei 13 milyon çuval » kahve bir denizi|leri de diğer vilâyetlerden gelen o bana çok şeyler verdi. e Mukabilin. buna benzer hislerle kendini her türlü doldurur. Fakat bir filcan kahve i.| müşterilerle dolu, | eni , çin haftalaren ah çekenlet Yar. Nedendir, © bilmem, otellerden e m 20 milyon ton pamuk fazla diyor.) ziyade ev şeklinde olanları daha çok lar, ve daha fazlasını yakıyorlar.İrağbele mazhar (oluyor. o Meselâ, ğına, yanı soluna çeviriyordu. Ön si ee dum. Ben artık eskisi k; Pamuk istihsalâtı tahdit ediliyor. Fa-| Havzada (mevcut (ötelerden başka hiss Gekipeyi Kaza Geğrac, YATAŞ YAVAN erimez kat dünyanın Yarıdan çok fazla, insa beş gün, ler istemiyorum. doğru eğerek. Onu bırakıyor. sonra Kadınlar bana hayatı öğrettiler. kirpiklerimin arasından tekrar yaka-)»! Siri çıplaktır. ha fazla banyoda kalacaklar için husu Helen'le mes'ut olmak için — ismi He|liyordum. Nihayet yüzünde bir şey. Tezat si icarhaneler yapmışlar. Oo Adeta, lendi — bir parçacık samimi o olmasıller oldu. Çok iyi bildiğim küçük bir Bir tarafta bolluk sefaleti, birldaireleri ile apartımanlara benziyor. yetişirdi.. (Bir tevakkuf) yani bu gay|talakkus. Vaziyetimin küstahlığını ve)tarafta yoksulluk sefaleti, obugünküllar. Yalnız ahşap ve yapılışları ri kabili İstemekti ya. (Süküt, Kalİletafetini aynen görür gibiyim. Başı)dünyanın derdi budur. muntazam bir plâna tâbi olmadan ge Bu derdi kim dindirecek? lişigüzeldir. Her icarhanede 10 - 15 de hiçbir şey beklemeden beni severdi... San'atime kat'i bir fedakârlık ve emni yetle.. Ben ondan bu kadar istemiyor kar, dolaşır) o itiraf ederken bile yanım hareketi durmuştu, bakışı, nda Tan söylemeği bilirdi. mn bakışı ile önümde © birleştiler. Dünya tezatları ve dünya tena-İdaire var. Piyar — NNe, ne ederken bile? (| (bir talakkusla, küçük ve boğuk birlyusları devam ettikçe o bolluk sefil Bir daire, altlı üstlü olmak üze ; Roman — (Cid h hom: ! ha! ha! otomobili ii lk ella ş di ve dikkatli). çi m şu di vr sai terişile yokluk sefilleri birleştcek. — İre iki odadan ibaret. Icabımda yatak, p (Yavaş) Ha, evet! sın? ha! ha!. Bah'ın üçüncü süiti bü Gelelim bize ! yorgan gibi zarari mebileleri de ve- Marsel — Evet, esasen ehemmi-jtün iniltilerini döküyordu. ve sevgi- Dünyadaki buhran mı, “ihtilâl mi,|riyorlarmış. im 7 yeliz olan nadir itirafları | bendekillim, Salonun ortasında, bir e yabancı|Sahut da sarstı mr ne derseniz de- lede emniyet emarelerini kökünden sarsar,lile sevişiyordu. (Yavaş sesle) Müt- yiniz, bunun (adımı isterseniz (Ye- Havzada, hamam olarak üç tane şüphe ve meraret havasını arttırır.İhiş! (kendimi toplıyarak ve sade birjsil gözlü kurbağa) diye anmız. o Mu-İhamam var. Bunların birisi hergün tavırla) Tarif edemiyeceğim bir su-| hakkak olan bir şey var. Büyük sar)efkeklere, ikincisi, (sadece kadınla- Piyer — Yok canm, yok! rette mustarip oldum. Fakat kıskanç) sıntıdan sarsılmıyan memleket Dank)ra, “bir üçüncüsü de sabah dokuza Marsel — Ben bu geçmiş zamanı an|lıktan değil. Eğer Helen bana bir ka-| markadır. ve akşamdan sonra gece yarısına ka ime düşünürdüm. Fakatldın gibi haykırsaydı ki: Evet işte, Danimarka ( hayvan mahsulâtı İ-İdar, bir de cuma günü, erkeklere &- şam dostum olan senin.. si-İbü adam gözlerile beni aradı, benjle İnen bir memlekettir. Almanya gin yanınızda. de onun bü talebine, dan oku- bi hayvancılık en son zamanlar Mi a amli Ml Piyer — Tabii. Yalnız, bırak da) yuşuma cevap verdim,, onun bu dü-İda buhrandan müteessir olmuştur. / | olan yerde kaldım. Gerçi benimki has “bir şey söyliyeyim. Ben bu kadını. |rüstlük hamlesini (o yapabileceğine i/ © Çünkü insanlar yaşadıkça gıda | epik için filâı v ilbe'd trlabi. Heleni tanımıyorum. Ancak bir de-İnan saydım, onu, meselenin fecaati|yacaklardır. Ve buğdayı © yetiştirenİ gecek — tek ei old ğu i La d fa gördüm. Fakat seni temin ederim|ne rağmen çoktan (o affederdim!.. As) memleketler kendi mallarına müşteri ba z e , ki sabit bir fikre saplanıp kalmışsın..İsıl beni fena eden.. fena eden (Kelime hulacaklardır. kalmak icap etti. Gelmişken banyo al Zaten sen bir fikre saplandın mı? o |bulamaz, üçüncü defa tekrar eder)| © mürkiye arazisi bir yaylâ memle- eş irki ailene iy yiklemilaee Marsel — Hayır efendim. İster mi| fena eden, - yüzüme karşı, sinsi sim), 4. hayvan yetistirmeğe müegit)mek SÜYorum ki, ben de istifade et sin hikâyemizin en canlı, benim en |si, yavaş yavaş söyliyeceği sözlerin köşeleri, bucakları tabminden fazla tim. Maahaza, otelde gördüm ki, kat'i dediğim tarafını © anlatayım?)|yalan olacağı Okanaati idi, anlıyor dr, 1 herkes mutlaka Hastalık için buraya A.)banyo almağa gelmiyor. Çok sağlam- kat, Çorum gibi iç vilâyetlerin yegâ:İsat bilmiş, derhal “diye yazılı on gün, yirmi gün ve da- z Seyahat Mektupları Havza ve Vezirkoprüde Bilhassa banyo mevsiminde Havzaya rağbet pek fazladır yanıcdakl kızı imiş. Bir gün kocası ile kavga etmişler, ayrılmışlar. Kocası bir genç kızı (o seviyormuş, bunu fır onunla evlenmiş. Halbuki, o mahkemeye filân müraca- at edilmeden, Kadıköy evlenme me murluğuna iki çift gitmişler, müraca at etmişler, memur, evlenmelerinde Jbir mâni Olup olmadığını ilân et- miş. etmiş amma, (o bu ilânı herkesin gözünün görebileceği bir yere değil, Kadıköy vapur iskelesinin duvarına, üzlerce ilân kâğıdının içine — asmış. Kim alâkadar olup da okuyacak, müddet bitince, (mösyülle mat mazel © evlenmişler bizim bu madam açıkta kalmış. Evlendiklerine sonra- Havzada asıl iki banyo Yeri var: gan muttali olmuş fakat iş işten geç Fakat hâlâ dünyada açlar uzal- Bunlardan birisi, banyo mahalli oldu. niş. madı bir taraftan amburlarda çürü-|ğu kadar ayni zamanda çok güzel bir) şandan Hulbuki kocası yunanis. getirdiği pasaportta bekâr olmasından istifade et- imiş ve pasaporta göre nüfus tezkere si çıkartmış. Yunanistandaki nüfus kaydinde ise evli (diye yazılı imiş. Madam bu şikâyeti » ile bu gibi evlen ime (o İlânlarınm, öyle yüzlerce. kâ- İğit arasına değil, o gazetelere veril İmesinin mecburi tutulmasını ve her- İkesin, buna dair ilânları okuyarak evlenecekler (o hakkında manif bir bil İgileri o varsa onu söylemelerinin mu- İvafık olacağını söylemektedir. » e Havzaya (gelmişken, Samsunun İgitmediğim £ bir tek kazasını, Vezir köprüyü de görmeden gitmiyeyim dedim. Bir tenezzüh otomobili, bizi 1 saâte varmadan, Vezirköprüye bıraktı. Vezirköprü, Köprülü Meh- met Paşanın smemleketidir. Eski bir kasaba olduğunu söylüyorlar. Fakat işimdi, o eski kalabalığı, eski zengin İliği kalmamış. Her şey kaybolmuş, yalnız — Mehmet paşanın doğduğu, büyüdüğü evi muhafaza edebilmişler. /0 da yeni olmuş. Köprü, © kadar ha raplaşmış ki, her tarafına leylekler yuva (kurmuşlar. Sağa baksanız leylek, sola baksanız leylek, yukarı bakın leylek, aşağıya bakın leylek. her taraf: > — Leylek, leylek, leylek. Bu mübarek hayvanlar da, gece de mezler, gündüz demezler, tek bacak üstünde dururken, yagalarını biribi- rine vurarak: — Tak, tak, takkkkkk. diye öyle gürültü ediyorlar ki.. İnsandan filân da kaçtıkları. yok. Adeta tavuk, ör. dek gibi ehlileşmişler.. Leylekletin en çok yuva kurdukla ğ Havanada idik. Bizi teşyie geldiğin tur|musunuz. Bu < kezzap Okâsesinden nede i ü Orta Anadolu yaylâları, şarki akşam üstü konserlerimi vermiş|korkuyordum. Daha henüz Kn nadolu yaylâları Türkiye için dünyajlar, hiebir yerinde ağrısı, sızısı ol miobil gezintisi yapmıştık. Akşam üs)yüzünün & yalan söylediğini görüyor. buhranlarına karşı zırhlı birer kulesi mıyanlar da Havzaya gelmişler. G Tren Havzaya akşam yeç vakit 4 ti şayanı hayret bir aydınlık için-İbütün bir kinle görüyordum! Sıcak,|“9”. de dönerken birdenbire Helene iğillderin sesini daha o zamandan duyu) o Orta ve şarki Anadoluda büyük! girdiği için, ben de otele geceleyin üçüncü süitini sana, senin için,kak kelimelerin (o yalanını dinliyor güzelleşmesini, yün ve o mahsullerin . yalnız senin İçin çalacağım! Ruhuldum: “Ün sıralarda mı cicim? Pekistandardize me Mey — fa nu ruhuma açacak misın? Ben onulamma orada erkek yoktu canım!, kir ahalinin devlet çiftliklerinde iş kabil olursa, Allah ilhamını esirge| © kadar fenalaştım ki konserin)sahibi olmasını temin edecektir le. göhret almış çok hoş bir zat. Renl “ mere, sana vereceğim. Helen, par.lortasında duracaktım. Ah! az kak Dünya sarsıntısma karşı Türkiye- derhal hanımlara takdim gb i mâklarma (elini hafifçe (değdirdi.ldı! Sallandığımı hissettim, O zaman,İnin tabii siperlerinden biri orta Ana- — Bey, gazetecidir, dedi. sakın >» fakat (yüzü fevkalâde bir güzelliklelbir hâdise oldu. silk kurtuluş adimi) doluda, ve şatkta devlet çiftlikleri o-|ha, yanında ileri, geri konuşmayın, b kızarmıştı, Bu öyle bir minnettarlıklgibi bir hâdise oldu.. Daldım. Evet, tn jacaktır. derhal gazeteye yazılırsınız!,, | drm. Otelin sahibi (Ali baba) mami. ” tt ki harareti Obeni de sardı, obirlmamile (odaldım. Denize dalar gibi SADRİ ETEM Meğer hanımların güzeteye la» ii kordiyal gibi tesir etti. Tem rahat etİmusikinin © içine atladım. Bu dalışı sik: ei deği, iketilepikiz tim, hem şaşı lık! bilirsin. inliği, sathin; LAN ” ” A ni Kiyma egeli , Anladım ki, o burada olanların bir kıs! Içinde, bir an, saadetin kabil olaca)yırtılışı ve çıkarttığı ses, ve, DAVA Beşiktaşta Akaretlerde S4 - 86 No.lı v : ğını düşündüm, her şeye rağmen!.İtaneleri gibi | üste çıkıp kaybolan a/hane 1 sene büddetle bilmüzayede icar|'" Sögime dindir. Erkeğin safveti yıkılmaz bir şey. Ak)tıra.. Bunu duydum, ve artık ortadan|edileceğinden temmuzun 91 inci günün) mek için değil, o kalp ağrılarını tes gam üstü, büyük (bir salonda, kendi-| kayboldum. i keman, one Bah. heplden itibaren 20 gün O müddetle alenilkin için duruyorlar, “ year de sani ir bea eN müzayedeye konulmuştur. Talip olanj (o Oteldeki müşterilerden bir ir surette Salo'nun ispanyol senfoni-)mişti. Yalnız mu vardı. EPeY-İların ve daha xiyâde (o malümat allanne vekız, sini çaldım. Helen her zaman oldü-Jce güzel çalmış olacağım Ctebes-i, ,4 getiyenlerin ağustosun 25 incille gu gibi en ön sırada oturuyordu. Per) sümle) gözlerimi kırpıştırarak, ve AD-| yı sünü saat ü kadar (mahalli di de aralarında, şüphe alışkanlığı ola-|lattıklarıma nazaran müthiş bir suret mi Si ami ii bay yz gün otele uğradıkça dertlerini dök 4 cak, etrafı gözetler, Helenin yanm)|te betim betizim atmiş bir halde sU-| sakamlığına © ve yevmi o mezkürun er. o Madamın derdi, büyüktü. i : 5 > Bana bu şikâyetini, memleketi alâka onun dikkatini| yun üstüne çıkınca herkes (ayağa), ye on üçten on beşine kadar İstan. z çekecek © kimsenin olup olmadığına kalkmış, bağırıyor. tepiniyordu, Ah bul Evkaf müdüriyetinde idare en dar ettiği için yaptığını ve behemehal bale ir en Del, e mn e vs CEM İY a Şen Odan Bl di ini. elene . asnaama nesne savan sar * “yarlar ve kadınlardı. Sol taraftaki ön) yordu... ulkışlamıya bile kuvveti kal-iyordu. Ve ben, bu müleessir, bit-lenteresandı: kendisi, İstanbulda bir; sırada yalnız iki şık kadın olduğunu! mamıştı. Gözlerinden akan yaşlar, bi-/miş, bana ibadetle bakan bu kadının rum ile 18 sene evvel evlenmiş, şimdi! farketmiştim. (Bir terakkuf). Çaler:İrer birer | güzel yanaklarından düşü) karşısında haşiyetten titredim.. İ vücutlerindeki aile, Yunanlı imişler.. Benim içli dışlı dertleştiler, iki: gün me. —— Me. idür. 'pesinde horoz gibi ötmeseler de, gak- dim ve bağırdm: Bu akşam Rab'ın|yor.. kelimeleri, söyliyeceği muhak-|devlet çiftlikleri, hem hayvan nevinin| gelmiştim. Daha otomobilden inmeden birçok O hanımlar tarafından karşılan | rı yer, hükümette en üst katı işgal eden kaymakam beyin başının dstü- Her gün, her dakika onun te- layıp durüyorlar. “Galiba Köprüde gördüğüm atalet, idari noksanlıklar, tepede oturan ley leklerin. o ördükleri örümcek ağı gibi yuvadan olsa gerek! Diye düşündüm tevekkeli iş bilmiyen ve becerem'yen insanlara: — Örümcek kafalı. dememişler!.. Talât Mümtaz seranamaanannaansemanadnaka ana snaa4auaam 0444 ganayAnAanan (pie Bai İzmirde otomobiller ve uyğunsuz kadınlar Hizmet gazetesinde okudugu- muza göre izmir şoförlerinden bir kısmı polis müdürlüğüne is- tda ile müracaat ederek bazı şöförlerin şöförlük meslekini ih- lal edecek şekilde hareket et- tiklerini ve otomobillerine al- dıkları uygunsuz kadınlarla ara- balarıni bir nevi seyyar randevu evi haline koyduklarını bildir. mişler ve bunun önüne geçilme- sini istemişlerdir.