25 Ağustos 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

25 Ağustos 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. v LAMA İstihsal ve devlet Son haftaların (Buğday mesele si) ve bunun halli tarzı Türkiyede (İs tihsal) işini baş sıraya (geçirmiştir. Devletin, yalnız buğday değil, alel. tihsaldeki iptidailiğimizi mi, yoksa müm yapağı, ipek, pamuk, titün, tihsal olunan maddeyi o dahili fındık, deri, üzüm, incir ve dahalharici pazarlara arzetmekteki zararlı ne kadar başlıca istihsalât ve İhracatiye çiftçi emeğinin kimbilir yüzde ka. —2— VAKIT 25 Ağustos 1931 ması kabil olmuştur. Bilirsiniz ki Yul İngilterede kabine nanldar daha ziyade ticaretle uğraşır. lar. Bu türk cemaati ziraat ile meş dün istifa etti Ust taratı 1 inci sayıladar gul olarak memleketimiz için her hal milli hükümet M. Mak Donald tara. de faydalı olacaklardır. Diğer taraftan Türkiyede mukao'l'fından teşkil olunacaktır. Yeni kahi-! neye muhafazakârlar ile liberalleri » SON- : SHABERLER uzum satışı İzmir, 24 (A.A.) — Bugün 31 kuruş tan 60 kuruşa kadar 965 çuval üzüm ile ilk mâlısul olarak piyasaya arzolunan incir de 16 kuruştan 20 kuruşa kadar 1436 çuval satılmıştır. tancı ya bir eenebidir, yahut bir Ga Tata vatandaşı, : bir cemaat olarak yüz bin rum muhn- rez Me kpa faza etmektedir. Yunanistan Anadolu bazı devlet adamlarmın dahil olacak felâketine rağmen muahedelerden mem/ları, M. Baldvin ile diğer fırka )ide mundur. Ve artık sulhtan başka arz-İlerinin bu hususta muvafakat ettikleri! su yoktur. Umumi cihan buhranı meselesine ge lince iktisatçı olmadığım için buhra- nım önüne geçmek o için ne yapılmak icap edeceği hakkında kat'i bir şey söy İiyemem. Şimdiye kadar (buğdayın azlığı açlığa sebep olürken şimdi İs- tihsalâtım çokluğu buhran tevlit edi- yor. Fakat her halde (Obu meselenin halli için hükümetlerin anlaşmaları lü- zumuna kaniim, Buhran Yunanistanda daha az his sedilmektedir. M. Venizelos Balkan iltihadı mese lesi hakkında da demiştir ki: — Hiç olmazsa önümüzdeki on se- nelik müddet için Avrupada bir harp vukuu tehlikesi omevcut olduğunu zan netmiyorum. Kim ve nasil harp ede bilir? Balkan ittibadı meselesile o mMemle- ketimde sabık başvekillerden M. Papa nastasi meşgul olmaktadır. Bu hu- susta alâkadar hükümetler o nrasmda resmi müzakerat cereyan © etmemekle beraher müzakereleri yapanlar- hükü metleri ile temas halinde bulunmakta- dırlar... M. Venizelos (o teşrini evel içinde şehrimizde toplanacak olan (Balkan konferansınm gayesi ve maksatları hakkında da şunları söylemiştir: — İstikbalde yapılacak şeylere ya- pıfmiş nazarile bakmamalıdır. Ortada daha müşküller vardır. Maamafih iç- timalar, müzakereler her halde fayda Kdir. Her halde muhakkak olan bir şey varsa Türkiye ile Yunanistan ara.| amda ihtilâflı bir mesele yoktur. Ayrılırken Türkiyeyi ziyaretimden çok memnun olduğumu tekrar söyle- mek isterim. Fazla kalamadığıma çok müteessirim. Bu teessürümü birkaç hafta sonra Başvekiliniz İsmet (Paşa Hazretleri ve Tevfik Rüştü bey efen-j dişi Atimada göreceğimi — bilmekliğim “âfi ediyor. M, Zarifinin sözleri M. Venizelosa seyahatinde refakat eden Yunan meb'uslarından Elefteron Vima gazetesi sahibi M. Zarifi dede miştir ki: — Seyahatimizden çok memnun ol duğumuzu söylemeğe lüzum görmüye- rum. M. Venizelosun sulhpervarane siya seti Yunanistanda mübadiller de dahil olduğu halde bütün millet tarafmdan tasvip edilmektedir. Balkan birliği fikri alâkadar bütür hükümetler tarafmdan müsait surette karşılanmıştır. Yalnız Bulgaristan bu fikre muariz bulunmaktadır. o Bulga- ristan teşkili mevzuu bahsolan bu bir. likten ayrı kalmakla mevcut muahede Terin değiştirilmesi imkânmı elde ede ceğini zannediyor ki bu benim fikrim ce kabil değildir. Bulgaristanda da Türkiyede olduğu gibi metedil ve itilâfperver bir kabi ne iş başma geçerse bu fikre onların da iştirak edeceğini zanmediyorum.,, enler artıyor ay zarf Eminönü ört yüz G Son ai AN REŞAT NURİ Kızılcık dalları 1 Mutasarrıf şimdi daha başka şeylerden bahse başlamıştı: — Ben ne yapacağım? diyor- du, bu kadmcağız giderse Obe- nim iki yavrucuğuma kim baka- cak? Evin halini biliyorsunuz. Al lah ömür versin teyze hanım ol- masa pislikten koleraya tutulas| cağız.. Bana “yine evlenirsin,, di- yorlar.. Gül üstüne gül koklamak bana yakışır mı?.. Benim tekrar ev- lenmem o merhumenin ruhunu ta- zip etmez mi? öyle değil mi bira- © der? bavnime bir kursun ceksem ol söylenmektedir. Milli kabine fikri Londra, 24 (A.A.) — (Saat 845) Bu gün teşekkülü Oküvvetle o muhtemel olan milli hükümetin başında hakikate en yakm tahminlere göre M. Baldvin bulunacak ve mumaileyh her üç fırka recektir. Dün akşam muazzam bir halk küt lesi Dovning Streette toplanarak M., Mak Donald ve rüfekasile müzakere ye gelen siyaset ve maliye (âlemine mensup zevatın girişini ve çıkışını bek- lemişlerdir. Londra, 23 (A.A.) —M. Baldvin kral ile 45 dakika devam eden bir mü- lâkattan sonra saat 15,45 te Bukingarı sarayından müfarekat etmiştir. Fırka liderleri arasında Londra, 24 (A.A.) — M. Mak De nald M. Baldvin ve M. Samuel kral tarafından sayara çağırılmışlardır. Alınan bazı haberere göre milli bir hükümetin riyasetini kabul etmesi için M. Mak Donald nezdinde kuvvetli 1- rarlada bulunulmaktadır, Londra, 4 (A.A) — M. Mak &w nald M. Baldvin ve M. Samüel kral tarafından kabul edimişlerdir. Nazırlar meclisi öğle üzeri topları caktır. İçlimadan evel üç firkanm liderleri kral ile yaptıkları mülâka. İtin neticesi hakkında müzakerede hu- İlanacaklardır. Bu mülâkat vaziyvin en kat'i safhasmı teşkil edecektir. Dahiliye nazırı M. Kilimesin işsiz. lere verilen tahsisatın azaltılması aley. hinde bulunan nazırlar arasında oldu- ğu haber alınmıştır. Bugünkü O buh- ranın en vahim noktası da bu tahsisa- tm azaltılması meselesidir. Başvekâlet dairesi civarında kala balık bir halk kütlesi bekleşmektedir. Son dakika Londra, 24 (A.A.) — M. Mak Do nald, resmen kabine teşkiline memur edilmiştir. Londra, 24 (A.A) — ! M. Mak De- den çıkarken buhranın hitam bulmu; olduğunu söylemistir. ———— Bari sergisine gidecek tacirle şehrimizden perşembe günü haraket ler italyanın Bari şehrinde 6 Ey- lülde açılacak olan beynelmilel şark numune panayırına iştirak edecek olan tüccarlarımız hazır- Mani el etmiş me 1 “ m perşembe günü şebrimizden baraket edeceklerdir. ie. Ofis, bu panayıra iştirak ede- cek olan tüccarlardan arzu eden- lere - dağıtılmak üzere - i ler hazırlamıştır. ! 'ütün inhisar da sergide teş- ' hir edilmek üzere her nevi tütün ve cigarayı ihtiva eden zengin bir koleksiyon hazırlıyarak ihracat ofisi emrine vermiştir. Ofis bu koleksiyonu sergide teşhir etti- recektir, seneye sene bir öksüzlere yazık olmaz mı? Şakir Beyle Feridun Bey Mu- radı teselli / için artık lâkırdı bu- lamamağa başlamışlardı. Hasta hakikaten Ooölmüş ve aradan bir iki hafta geçmiş bulunsaydı, onla” rın da belki (merhume ve öksüz- ler hakkında ( söylenilecek bir fi- kirleri olurdu. Fakat şimdilik ne deseler çiğ düşecekti. Maamafih Murat, gittikçe dili ağırlaşarak, monoloğuna devam ediyordu: — Farzı muhal olarak bir giin evlensem bile (O bu fedakârlığı rf çocuklarım için yapacağım... Bundan sonra benim için karı da evlâtlarım, parada.. Ahben yı- kılmış göçmüş bir adamım., Nadide hanım artık dayanama dı: “E bu oğlan adamakıllı sapıt- mağa başladı. Artık bu kadarı da olmaz, diye nefretle ayağa kalku. Açık balkon kapısına kol larını gerip durarak: “Feridun nm erkânı tarafından müzaheret gi nald, saat 16,10 da başvekâlet dairesin-| bakımından olan vaziyetlerini toptan ve şümullü bir surette tetkik eylemesi ve ne tarzda (ve ne miktarlar dahi- Mnde < istihsallerini arttırmak yahut tahdit eylemek lâzımgeleceğini bu tet- kiki esas tutarak tayin eylemesi Tâ zımdır. Misal olarak buğdayı alalım: Başlıca - buğday © istihsaleisi ve ihracatçısı olan memleketler Kanada. yukarı Amerika ve Rusyadır. Buğday idrak ederek buğday satmak demek bu korkunç © rakiplere karşı hem istihsal usulünde hem de mahsulü plâse etmek itiharile teşkilât. ça galip gelmek demektir. Kanada Ve yukarı Amerikada buğday istiksali, geçen asrın ikinci ya rısından itibaren (Avrupanın Danimar. ka gibi en ileri ziraatçi memleketleri- İni hububatçılıktan vazgeçirecek kadar) ânf bir inkişala mazhar o olmuştur. Buğdayı geniş sahalar dahilinde ek mekle işe baslıyan bu memleketler, git gide bu mahsulün © gerek istihsaline gerekse ihracına alt olan teşkilâtı ge- niş bir Kooperatifçilik ve devlet hi- mayesi sayesinde fevkalâde ileri götürmüşler o ve kendi standardlarını tihan pazarlarma (o kabul ettirmişler- dir, Rusyaya gelince, hürpten evvel- ki mühim mevkiini bu seferki kolhoz teşkilâtile bir Kat daha kuvvetler. dirmiş ve kütlevi ve ucuz istihsal da- vasını diğer iki büyük müstaherle yıl. dıracak kadar muvaffakiyetli bir su rette halletmiştir. Biz ise, bir kere, her o memle- ket gibi, cihan buğday istihsali ve ci. İhan buhranı bakimindan — buğdaycı- lığı yalnız dahil içinmi, yoksa hem dahil © hem hariç için mi yapmamız lâzımgeleceğini tayin etmeliyiz. DBu- nu yâparken de, korkunç bir istih- sal tekniğine malik rakipler o karş sında (kendi istihsal usulümüzün ne İvaziyette olduğunu gözönüne getirme liyiz: Bir zavallı münferit bir çift ya İki çift hayvanı vardır. İ Nihayet karasapandan Yazgeçerek p' "luk tedarik edebilmiştir. Elindeki bir kaç dönüm tarlayı bu âciz teçhizat ve bir de karısı ve çocukları ile beraber ekmeğe çalışır. Türkiyenin o hamgi noktasına giderseniz gidiniz — mem leketin harici müvazenesine, menileke tin para istikrarına. Oo memleketin bütçe ve ümranma temel vazifesi gören başlıen müstahsıl, bu hazin vaziyette- dir. Birçok emekten sonra, mahsulü- nü idrak eder, Şimdi bunu, kârl: bir surette elden çıkarmak lâzımdır. Ver. gi, tefeci hakkı, lâzım olan istihlik maddelerinin tedariki gibi mühim dertleri bir tarafa bırakalım. Yalnız, idrak © olunan mahsulün, satılabil mesini düşünelim. İşte bu o mahsul, daima birkaç yüz yahut birkaç bin ki- lelik parçalar halinde, Zincirleme ara- ciların yardımı ve müstahsılın kâr pa- yım kemiren © zincirleme kazinç hisselerile bir toptancının eline vâsıl olur. Burada, türk topraklarınm ins yete erer, çünkü top Bey.. bi lokma yemek yeseniz, dedi, Murat daha ziyade © içerse belki rahatsız olur.,, Murat onun sesindeki anlıyamadı: — Ah benim teyzeciğim.. A- nam da, sensin babam da.. düm yea senden başka kimsem kalma N Ben artık yaşamasam da olur... Allah benim ömrümü sana versin, senibaşımızdan eksik etmesin....... diye ağlıya ağlıya büyük o hanımı öpmeğe başladı. Feridun bey Muradı evine gü- türdüğü zaman vi biri geçiyordu. V sitemi Yaz bitiyordu. Büyük hanımın İtahmini üzere havaların serinle- meğe başlaması hastayı bir parça canlandırmış, ona iki üç haftalık son bir iyilik devresi gecirtmişti. Nadide hanım Murada ve karı- sına karşı akrabalık vazifesini, emtiamız varsa bunların cihan buhranı çiftçi, Yaj Yeni evkaf tayinleri Ankara, 24 (Telefon) — Kayseri &w- kaf başmüdürü evkaf emrine alınmış, Samsun evkaf müdürlüğüne Erzu-um İertat müdürü İlamdi, Erzurum evkaf müdürlüğüne Gaziayıntap evkaf müdü rü Talât, evkaf umum müdürlüğü va kıf kaydi müdürlüğüne esbak mebanii hayriye müdürü Hazım beyler tayin €- dilmiştir. $ına mal olan toplama, nakletme ve sürüm teşkilâtımızı mı? İstihsalimizdeki iptidailikten baş- liyalıms Bu münferit çiftçi tipi bizde, mem- leketin o umumi servet ve teknik sevi- yesi kadar geridir. Fakat bunu böy“ le değil de, azami derecede - ileri farzedelim. Meselâ bir Alman yuhut bir fransız çiftçisi kadar, İşte, değil bugün yani — 1841'de, daha geçen v> Erzurum posta ve telgraf başmüa'i l rm ikinci yarısından itibaren, hubu irü de evkaf emrine alınmıştır. İbat iktisadiyatı, bu münferit çiftçile., Pahalılıkla mücadele yapılacak ri red ve inkâr etmiştir. Bunlar an; (Ankara, 24 (Telefon) — Nafia ve cak, civarında bulundukları şehir. Kâleti Ankaradaki pahalılığı ve bilhas lere, et, tereyağı, süt, yumurla! sa sebze fiatlarını tetkik ettirmekt>- sattıracak (o yüksek bir çiftçilik yaptık. dir. Nafia vekili de pahalılıkla yakın- iları takdirde tutunabilirler. Hububat dan alâkadar olmaktadır . | tihsallerini, İç pazarlarda plâse «tl Darülfünun emini Ankarada mek için dahi, yüksek bir gümrük | Ankara, 24 (Telefon) — Darültü- rifesinin himayesine muhtaçtırlar. nun emini Muammer Raşit bey buğün Binaenaleyh, münferit çiftçi tipile. Maarit vekilini ziyaret ederek müder- İher hangi bir zirai istihsalin İhrecstr çislerin bareme göre tesbit olunan ye- yapılamaz. ni aylıkları hakkında izahat verdi. Hemen 70 « 80 senelik bir müddet-| Gazi tenberi verilmiş olan bu iktısadi bük'| © Ankara, e Sy ie mü, biz, muttasıl, riraat bankamızın zafer bayramında Türk gazeteciler bir- devede kulak (o kredileri yahut devler) viği tarafından saat 17 de Gazi çif tin arada o bir uzattığı yardım kredi. ğinde mall gaziler şerefine bir ziyafet lerile parçalıyacağımızı zannediyoruz. verilecekti Ve, tabii parçalıyamiyoruz, ancak m, kendimizi parçalıyoruz. Münferit velsaha, budur. birkaç kulaç murabbaı tarlasının içim-| Gazi, seyahatinden döner dönmez (ko. de bir iki çift ohayvanla çabalıyan: operatif davası) nı, her zamanki doğ- Kendisi sıtmalı, çocukları o sıtmalı,'ru görüşü ile ortaya attı. Bu dava, ayağı çarıksız, (yırtıkları yâmasız.'ne oldu? O kadar dcil idi ki, şimdiye her tarafa borçlu ve ancak kuru top- kadar bir (kooperatifçilik vekâleti) nin rak kadar kanaatkâr olması sayesin- bile faaliyete geçmiş olması lâzımıdı. de gününü hazin bir surette gün erden Türkiyeye, bütün istihsalâtını ra- çiftçimizi, biz, bu suretle, yani onu kamlarla tetkik ve teshit oedecek ve mevcut bir kuvvet farzedip onu mut. bunları cihan rakamlamı ile karşılaştı. tasıl dişten tırnaktan arttırılmış kre-'racak bir (Konjoktür bürosu) lâzım. dilerle beslemek oemâline ( kapılarak|dIr. m ay zarfında bu bü- kurtaramayız. Bu, muasir iktisat göre 100 150 kişilik bir genç (ik: İ rüşleri, ve. cihan: buhranınıt her mir.) 34f$ılar kadrosu ile işe büğlamal. lete dikte ettiği öğütler bakımından) ( Türkiyeye, iktisadiyatını plânlaş mer bir istilhzadır. Yukarda da söy, tıratak ve bunu "bir programa Fapte lediğim gibi, eğer münferit çiftçi ti- decek bir teşkilât lâzımdır. pini Almanya ve Fransadaki Okadar Yi e ve ütekâmil ve kuvvetli farzetsâk, onu) nakliyatçı bir kifayetsiz ve kifayetsiz ncak iç pazarlarımızın bir besleyici olduğu için zararlı devletçilikten, is uru olarak kabul edebiliriz. O da, tihstli plânlaştıran,. organize eden ve nlistihsale para (yatıran bir şuurlu ile T ri ve kârlı devletçiliğe geçmesi lâzrm- gi bir ihracatımıza iştirak edebilmesi- dir; Lansanmallı ya iaklnçı — İsnlöt ni bekliyemeyiz. Almanya ve Press Paşanm bir eseri olan türk devlet” - ya sanayi emtiası, yahut doğrudan|yısi,., biz artık şu meşhur (Mutedi!) İdoğruya sermaye ihraç eder memleket) statını yakıştıramıyoruz. ler olduğundan, münferit çiftçinin Barbar Asaf İihracata iştirakinden sarfınazar ede- N. B. — Şu cümleyi yazımın her bilirler ve onu sadece, İthalâtın take) any; bir noktasına sıkıştırmasını w- didine yarar bir unsur olarak görmek-| yut, ; le iktifa edebilirler. Fakat biz, top- “Cihan toprak istihsali, sanayide rak müstahsılımıza, bir ihracat unsu'lolduğu gibi temerküz hareketini ta- İru olarak muhtacız. Onu o mutlaka.İmamlarken ve ziraati adeta sanayileş- ihracat yapacak kadar ucuz istihsal|girirken, biz, hâlâ, ziraatimizde el eden ve istihsalâtından zerre feda Ct- tezgâhı usulünü muhafazada faallül miyecek kadar kârlı satan bir emekçi! gösteriyoruz. Makine sanayii ve ocen kılmağa mecburuz. temerküz hareketi nasil bir zamanki Buğdaym olduğu gibi, tütün,jel tezgâhlarımızı birer birer kapadı i- Ifındık, deri, üzüm, incir ve her tür-lse, muasır ziraat inkılâbı da girai lü istihsalâtımızın esası budur. Üzejhadaki (el tezgâhlarımını, yani kü rinde durulacak nokta büdur. Devle-İlümüzü, birer birer öldürecektir. Teh- İtin bütün devletçilik (görüşü ve dev-'like büyük, vakit ise çok dardır, letçilik müdahalesini derhal yapacağı) ğ yapıyordu. Bay-Içık göz bi doğrusu çok iyi, m ol gınlık gecesinden sonra hastayı yaliları adeta azarladı: İniz bırakmamak farzolmuştu. Mus o — Ben işten korkmam. Lâkin rat bey kalıbının adamı değildi;|Hafızallah bana hastalık geçerse gecenin birinde hastaya tekrar fe-|halim ne olur? Siz o vakit bana nalık gelecek olursa adamcağızın|bakar mısınız?? Kendiniz belki bali haraptı. Hizmetçi kadına ge-İmikrop geçer diye misafir lince, © hayvan gibi bir mahlök-İsunuz, bana günah değil mi? tu. Onun için insanlardan ziyade) © Küçük hanımlar bu cevaba kt” hayvanların kanununa tâbi olar: kidılar. Fakat fazla bir şey söyliye- yaşıyor, ortalık kararırken uyu-İmediler. Doğru söze ne denir? yup şafak sökerken üyânıyordu. Maamafih büyük hanımın bir- ,,, Büyük hanım hastanın gece bek)çok İleri gibi bu müşkülünü çiliği vazifesini evvelâ Karamür-İde yine Karamürselli sit selli sütneneye vermek istedi. Fa-İnene halletti: kat kadın: “İlâhi hanımefendici:| | — Gülsümü göndeririz.. Kız ğim. Ben de senin gibi ihtiyar birİzaten (Ebcet) gibi evde ne ölüye kadınım. Vücudüm öyle şeylere da-| yarar ne diriye.. Varsın o yanır mr? Öyle sevap yerinde dur-iluncıya kadar Murat beyin evinde sun... dedi ve somurttü. otursun... Küçük hanımlar ev işlerini ara — Hasta oluncıya kadar ru? larında taksim ederek orta hizmet! O nasıl söz sütnine, Sen ne kadar çisini göndermeyi teklif ettiler. katı kalpli oldun. Fakat Serez muhacirlerinden a- igümrük tarifeleri sayesinde. ler ha

Bu sayıdan diğer sayfalar: