17 Eylül 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

17 Eylül 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——?2 — VAKİT 17 Eylül 1931 hangi anladığı dakikada konferanstan çekilmekte bir am bile tereddüt göstermiyeceğini ilâve etmiştir. Londra, 15 (A.A) — Gandi yuvarlak (masa konferansında bilhassa mali işlere ait teahhüt- ler hakkında söylediği bir nu- tukta Hint kongresinin insanın ifa etmesi lâzımgelen teahhütler- den bir tanesini bile kabul et- memeyi hiç bir vakitte hatırın- dan geçirmemiş olduğunu söyle- | miş ve nutkuna şu sözlerle nihayet &vermiştir: (o Hindistan herkesin hörmet ve itibarını ka- zanmak istiyorsa meşru ve haklı borçlarının her santimini kanile ödeyecektir. ingiltere ile Hindistan arasında şerefli ve musavi şeraite müste- nit bir ittihat vücude geleceği kanaatile ingiltere sabillerinden uzaklaşacağımı ümit ediyorum. Londra, 15 (A.A ) — Gandi yuvarlak Omasa (konferansının pazartesi günu toplanan ilk içti- manda da hazır bulunmuş, fakat pazartesi günleri söz söylemek âdeti olmadığından günkü o kir etmeyiniz. Bu sırada Ali Kemalin bacakları sangır zangır titriyordu. Rengi sapsa-| , Nurettin paşa daha faz. la bir söz söylemedi. Yalnız Necip Ali Beye hitap ederek kisaca: — Divanıharbe gönderiniz! Dedi. Önde merkez (kumandanı muavini Sait bey olduğu halde Necip! Ali Bey ile Ali Kemal İzmit sarayının baliçesine çıktılar. Bu sırada saat ku-| Tesinin dibinde müthiş kalabalık göze çarpıyordu. Bu kalabalığın arasında ve etrafında bir takım küçük çocuk-| lar gazete satar gibi: | — Peyamı Sabah! Peyamı sabah! diye bağrışıyorlardı. cip Al) Bey Ali Kemal ile yan yana yürüyor-| du. Halk kalabalığı içinde Ali Kemal aleyhinde elektrikli | bir hassasiyet| bulunduğu anlaşılıyordu. Fakat ip-| tida hiç kimse fili taarruz eseri gös termiyordu. Nihayet küçük çocuklar - dan birinin Ali Kemale bir taş attığı görüldü. Taş Ali Kemalin göz camına tesadüf etmişti. Ali Kemal ta-| şın geldiği tarafa başını çevirerek; — Ayıp! ayıp! Demiştir. Bunun üzerine her ta raftan bir taş yağmuru. baslamıştı. Ayni zamanda Ali Kemalin o üzerine| doğru kesif bir halk tehacümü vuku - bulmuştur. o Ali Kemal; taş yağmuru altında yere düşmüştü. Bu o sırada| yanında bulunan Necip Ali B, in de be Yine iki büyük kaya parçası o isabet| etmiştir. oVe yaralnmıştır. Necip Ali B. tehlikeyi anlıyarak orada bulunan setten aşağıya kendisini atmak İsti- yordu. Ali Kemal Necip Ali (OBeyin ceketinin ucundan #smsikı yapışarak: — Aman müstantik Bey, beni kur-| ta”, .| diye bağırıyordu. Necip Alt Beyi daha ziyade vakit geçirdiği o takdirde kendisinin de taş yağmuru altında ezi- leceğini anladığı için bir hamlede bir ucu Ali Bemalin elinde olan ceketini! çıkarmış, süratle kendisini setten a- şağıya atmıştır. Ceketi Ali Kemalin elinde kalmıştır. Ve ancak bu suretle hayatını kurtarabilmiştir. Fakat bir kaç dakikalık Obir zaman zarfında) Ali Kemalde hayattan eser kalmamış-| tı. Ali Kemal öldükten sonra cesedi! İzmit köprüsünün başındaki ağaca a sılmıştır. Bu suretle bir müddet müt. hiş bir manzara İçinde teşhir edilmiş. tir. Şayanı kayıt bir noktadır ki Ali Kemal İzmitte bu suretle taş yağmuru| altmda line edildiği bir srrada Ank radan gelen bir telgrafta süratle m kezi hükümete gönderilmesi bildi l yordu. Lâkin Ak Kemal bu sırada ölmüş bulunduğu için tabii cak bir şey kalmıyordu. Eğer Ali Kemal Ankaraya celbedilerek bir muhkeme- den geçirilmiş olsa idi hiç süphesiz yi) ne idam cezasma uğrıyacaktı. Bunun- la beraber kendisinin silsilei ihaneti ve nütarekenin karanlık günlerinde mem- teket aleyhinde çalışan diğer hainlerin! faaliyetleri daha vüzuh ile tesi nacak, bu suretle milli tarihe büyük bir hizmet ifa edilmiş olunacaktı, BirTTİ ün İ hem mutmainim. İ arasına yüksek tahsil kaydını kanun ? TÜst tarafı I rarı bozan divan kararında da ben öyle bir Kanün İcabı göremiyorum. muammer raşit beyin kendi teklif. leri esas fikirde beraber olduğumu- zu gösterdiği İçin ben hem memnun, muammer raş bey gibi tanıdığımız ve hürmet stti- ğimiz bir hukuk hocasından da ka bir fikir beklenir mi? .bu fikir ile okuyacağımız . kanün bakıniz, bu fikre muhalefet mevklinde mi- dir? evet; bir harem kanunu var. bu ka mun memurları srnıflara, sınıfları de re celere ayırıyor. bir sınıftan öbürüne geçmek veya baremin (a) sınıfında bulduğu bir memuru iki dereceden yukarısına (lerfi) etmek için yük. sek tahsil şartı o konmuştur. bunu biliyoruz. son darülfünun bütçe kanunun- da müderrisler mevcut kadroya tevzi edilirken bugün aldıkları maaş lara bakılmıyacaktır denildiğini de biliyoruz; işte bütün bunları bilen- leredir ki hem bareme elli lira ma. aş ile giren bir müderrisi 125 lirsya çıkarmayı haklı, hem bareme dok. san lira maaşla giren köprülü za- denin seksen liraya atılmasını haklı görünüz denilemez. bu hata edebiyat fakültesi mec lisinin müderrisleri derecelere ayır. makta bir de menşe kıstası kullan- masında çıkmış olabilir. böyle bile olsa ayni kıstası kabul edeh meç lisin o haydelberg darülfünununun verdiği fahri doktor diplomasına da ayni zamanda yüksek tahsil şeha- detnamesi nazarile bakmakta oldu- gunu unutmamalıdır. zira bunu bi- rim hukuktan şehadetname alışımız gibi talep sebketmeden ve bir harç vermeden elde etmenin tam bir yüksek tahsil liyakatini teslim ol- duğu, bunu bizde tek bir adamın almış olmasv ve bütün darâlfünün hocalârının bunu bütün memleket hesabma bir iftihar sayması ile is pat edemez miyiz? haydi kanun nazarında böyle te lâkkinin kıymeti olmasın ve ortaya böyle bir tahsil kaydi oçıkaran da fakültenin kendisi olsun, divanm kanundan alıp elinde bulundurduğu (kat'i karar) hakkına (.. dereceler- de menşei esas tutmak (lâzımdır) diye hükmeden kanun kaydı nere- de? vakıa bütçe kanuüunun esbabi mucibe mazbatasında bir kıdem, bir ders saati zikredilir. lâkin buda lâ- boratuvar mesaisinin ayrı maaş al. ması icap etse de derece yükselme- sinj icap etmiyeceğini ve derecelere tevzi hususunda encümene söylenen esasları beyenmediklerini darülfünu na söylemek ve neticeten derecele- re tevzi esaslarını tesbit işini fakül- telerin kendilerine birakmak, İçin değil midir? bir fakültenin kend sayılağa i bu esaslar koy muş ise, bügün bana karşı sıkılma- dan söyliyebildikleri (gibi, neden onlara karşı da o gün: — hayır efendiler yanılmışsınız. barem kanununda yüksek tahsil şar. tı yalnız (terfi) de, yani birinin bir kere baremi cetveline göre kad- roda önceden aldığı obhir dereceyi ilerde yükseltmekte (aranır, onun tetkik zamanı şimdi değildir. deme. mişler de kanunun açık açık fekülte ye verdiği bu “dereceye tevzi, için mütalea söylemek hakkını ağızların. da bırakacak kadar kanunun ruhu- na aykırı gidip bir ismi ikinci dere- ceden silmiş, beşinci dereceye ver- miştir? neden bu müttefikan kabul olunan son takdir ve şefant teklifi o gün yapılmamış ve o gün vekâlete bildirilmemiş? bunu niçin yapmadıklarını kanu- nun satır veya kelimelerinde değil, bu hadiseden az bir omüddet önce bir fakültenin kendisine reis intihap | ettiği müderrisi, o fakülteden hiç bir itiraz olmaksızın ve hiç bir se- bep söylenmeksizin 2 kabul edici ve 7 müstenkif (1) reye karşı 5 reyle reddeden ve bunu yapan divan içti. alan şehrimizdeki cümlesi, sanay aktetmi; ile İeder işte işin hakikati budur. | Gümrük idaresi satamadığı sa- İ SON HABERLER | izmirde mühim bir içtima Japon mensucatı yerli sanayii şiddetle müteessir ediyor İzmir valisi, tiğaret oda hükümete müracaat edecekler İzmir, 16 (A.A.) — Son da Japonyadan memleketimize çe ucuz fiatla ithal olunan o Japonların havali. ratmış ve manifatura üst etmeğe başlamıştır. Bu mühim vaziyeti nazarı manifaturacıların! Baldan, Kadıköy Terkos meydan | mı okuyor? | ie ea inc sayi | yoruz. Bu cihet taahhüt edilirse | Şir| de meydana çıkarılan uyuşturu- ket imtiyazının temdit edilmesini hatta tarifenin yükseltilmesini istemeksizin derhal işe başlıyacağız. Şirketimize mütemadiyen hücum e- diliyor. Fakat herkes biliyor ki 1882 mukavelesinden sonra yaptığımız te- sisat şehrin şimdiki ihtiyacına (kâfi değildir. Bu tesisatın değiştirilmesi lâ- zımıdır. Bu da büyük bir masrafla kabildir. Bu vaziyet karşısında şirket tesisatın değiştirilmesi İçin bir proje hazirle- muş ve üç sene €vel Nafia vekâletine ve rerek bazı tekililerde © bulunmuştur. Karar vermek bize ait değildir. | Son yangınlarda şirketin su verme-| diği iddiaları da doğru değildir. Bu yangınlarda $u bulunduğunu her za- man ispat ©debiliriz. Aleyhimizde müddelumumüliğe Bir rapor ilmiş.| Müdüetumumilik Beni düvet ederek va) hat aldı. Şirketimiz hakikatin meyda! na çıkmasını herkesten ziyade istediği için Nafia vekâletine müracaat ede- tek bü hususta tahkikat yapılmasını istedik. Şehirde kâfi miktarda su bulunma sa bile yangınlarda şehrin diğer bütün semtlerinden suyu keserek yatıgınbu- lunan yere sevketmenin kabil olduğu: nu söylüyorsunuz. Zaten biz de bunu Yapıyoruz. Suyu idare etmek için hükümetin de mlsa- adesile şehrin muhtelif (o saatlerinde! gece veya gündüz suları kesiyoruz. Te sadüfen suyun kesik . bulunduğu bir semtte yangın çıkarsa itfaiye bize hi ber verir. iŞrket de derhal suları o semte sevkeder. Fakat borular o boş olduğu ve su elektirik süratile gidemi-| yeceği için aradan biraz zaman gecer. Bu müüddete, bize haber verilineiye ka| dar geçen zamanı da İlâve etmek 'cap| M. Kastelno terkos şirketinin hükü metlen müterakim alacakları olduğu iddinsi hakkmda da demiştir ki: — Bu iş için biri şrketimizden di. ğerleri Maliye ve İktısat ve Nafla ve- kâletleri murahhaslarmdan dört kişi- lik bir komisyon teşekkül etmiştir. Ko misyon tetkikatına İstanbulda devam etmektedir. Şirketin istediği harbi u- mumiden mütevellit alacaklardır. Bun ları komisyon tesbit edecektir. hipsız eşyaları hayır cemiyet- lerine verdi Gümrük idaresi sabipleri ta- rafından alınmıyan bazı eşyaları satılığa çıkarmış, fakat bunlar hakiki fiatının bulmadığı için satılamamış ve hayır cemiyetle- rine vermiştir. manda reisliği mevzuu bahis da kanuni aza iken onu o içtimaa bilerek iştirak ettirmiyen zihniyet- te aramalı. muammer raşit beyefendi, görü- yorsunuz ki biz açık ve zamanmda zamanlar-)lardır. ki pamuklu kumaşları ve kaput bezle| rinin nispet kabul etmiyecek derecede dril tabir olunan renkli pamuklu ku.ucuz olduğu görülmüş ve damping ve maşları ve kaputları memleketimizin|ya başka nam ile olsun memleketimi- ve bilhassa Boldan, Kadıköy sindeki mensucat sanayiini felce uğ.) manifatura piyasasında bir hereimerç piyasasını a!t| husule getiren bu hale derhal bir niha yet verilmesi lâzım geldiği anlaşılmış! dikkatejtir. zin pamuk mensucat mensucat henrmiyetle nazarı dikkate aldığı igbi Amilleri milmessilleri ticaretjayrıca ticaret ve sanayi odasile milli ive sanayi odası salonunda bir içtima iktısat cemiyeti de nazarı dikkate ala- ! içtimada vali Kâzım Paşa'rak lâzım gelen teşebbüsatta buluna- adar memurlar da bulunmuş. cakları mevsukan haber alınmıştır. vilâyetlerin bütçeleri söylemeyi seven kimseleriz. hakkı tarık ve milli Iktısat cemiyeti Neticede Japon dril namında| sanayiinde ve | Bu hususu mâkamı vilâyet dahi el Kaçak maddeler Sıhhat vekâletine birer nÜümune gönderilecektir Ankaaa, 16 (Telefon) — Sıh- biye vekâleti vilâyetler dahilin- cu maedeler bakkınpa vekâlete malümat (o verilmesi ve derhal numune gönderilmesi için bir tamim göndermiştir. Bu suretle bunların salâhiyettar olmıyan kim- selerin eline geçmesine mani olu- | nacaktır Ankara, 16 (Telefen — Vi- lâyetlerin, hususi idare bütçele- rine ait malâmatı mubtevi olmak özere dahiliye vekâletince hazır- lanan eser tabedilmistir. Vefa mektebinde —— Bakalorya imtihanında 80 talebeden 76 sı muvaffak olamamış Vefa Orta mektebi bakalorya imtihanlarına giren 80 talebeden 76 sı muvaffak olamamışlardır. Bu vaziyet karşısında talebe- lerden bir kısmı .maarif idare- sine müracaatla haklarının ve- rilmesini istemişlerdir. Halbuki maarif idaresi bu mesele ile meşgul olamıyacağını ve vekâlete müracaatları icap ettiğini söy- lemiştir. Diğer taraftan bu hususta alâ- kadar bazı zevat şunları söyle- mektedirler : « Bu meselede evvelâ imtihan | esnasında mümeyyiz bulunup bulunmadığı araştırılmak icap eder. Eğer mümeyyiz bulunduğu ve ders muallimleri de böyle bir iddianın ve imtihanın usulü vec- | hile cereyan ettiğini söyledikleri | takdirde meselenin hiç de gayri | tabii ciheti yok demektir.» Bu hususta kendisinden izahat istediğimiz mektep müdürü Hi- dayet B.: “ imtihan evrakının | vekâlete gönderildiğini ve eğer | böyle bir mesele mevzuu bahs ise ancak vekâletin müdahale | edebileceğini söylemiştir. İ Biz «imtihan usulü vechile | cereyan ettiği takdirde mesele- nin biç te gayri tabii ciheti yoktur » diyenlerle beraber de- ğiliz. Meselenin gayri tabii ci- beti 80 talebeden 76 sının dön düğü bir sınıfta ders okutanlar bakkında ne muamele yapıldığının meçhul kalmasındadır imtihanda muvaffak olmiyan talebeyi daha yüksek sınıfa ge- çirmek, caiz olmıyabilir; fakat 80 talebesinin 76 sı dönen bir sınıfta “hoca, 8-9 aylık ders senesi içinde bu neticenin fark edilmediği mektepte “idare, vardır denebilirmi? £ talebenin ipka kaldığı yerde acaba bunlar ne muamele görmüşlerdir? Günü Muhtırası Eytdi geçen Perşembe 17 Ouncu #y 1031, senenin gürleri 200 kalan günler 105. Güneş— doğuşu 558 Hatışı Namaz vakitleri— Sabah Ople 12.10; ikindi 3. Akşam 19.58 3.56 Hevs — dünkü haarer azami 2 12 “1k 1829, Yatsi msak tasgeri) 19. Bugün ruzgar mutedil poyraf bava ekseriyesle bulutlu olacakor . Bugün : Gelenler - gidenleri izmit mebuts Sırn B. dün akşam inchap dairesine git emiştir $ Dün Yunanlsandan Amerikan ban“ diralı Sayonora isminde bir yat gelmiştir. Yana Amerikalı ve İngiliz «lü zengin vardır. ğ Konferanslar — Bu akşam sit 17 de ilâhıyar fakültesinde Nimet Bey tarafından umuma mahsus üçüncü bif konferans verilecektir Muhakemeler — Kara Ali çe tesinin muhakemesi, Çolak Hayrının mu haketesi Ağır cezada, saat ön dörtte) . Radyo Istanbul — Saat 18 den 19 a kadar gramofon plâkları meşriyan 1930 dan 2030 « kadar birinci kısım alaturka saz, Makbüle H. iştirakile 20.30 dan 21,30 4 kadar oskestra 21.90 dan 92.30 4 kadar ikinci kısım saz, Akile H. ve Ekrem B& ve arkadaşlar İştirakile. Borsa haberleri VakıtAbone şartları: ammmamaiamaasalaşılliyıizın I 3 © 2 Aylık Dahilde 150 400 750 1400 Kuruş Hericte — 800 1450 7700 — —— ——— DR Husust 10 Ks. o 1250 mesi. Küçük ilân şartlarımız: Resmi Satırı Santim: 1 ? 3 4 1:10 Defahı 30 S0 6$ 75 100. Kürüş A — Aboneletimizin her üç a gı içim hir deli partner. BE mm göçen Yarar fazla sstırı için $ kuruş zammolunuf Hariciye vekili Dün akşam Ankaraya hareket etti Hariciye vekili T. Rüştü bey dün akşam Ankaraya hareket etmiştir. Tevfik Rüştü bey Yeniköydeki köş- künden Dolmabahçe sayarına gelerek Reisicümhur Hazretlerinearzı veda et tikten sonra otomobille Beyoğluna gel miş Tokatlıyan otelinde bir (omüddet kalmıştır. Vekil bey bundan (sonra dün Avrupadan gelen Saracoğlu Şük- rü beyle birlikte köprü vapur iskele sine gelmiş, burada Saracoğlu Şüş- rü bey ile vali muavini (Fazlı, polis müdürü Ali Rıza beylerle vedalaşarak 17 vapurile Haydarpaşaya geçmiştir, T. Rüştü bey burada mübadele baş murahhasımız Şevki beyle görüşmüş, teşyiine gelen mübadele komisyonu er kânı ve diğer zevat ile vedalaştıktan sonra İrene binmiştir. ğ T. Rüştü bey hareketinden evel hir muharririmize demiştir ki: — Reisiciimhur Hazretlerine maru- zatta bulundum. Ankarada da Basve kil Pasa Hazretlerine maruzatta bü Tunacağım. Atinaya ne zaman hare ket edileceğini an cak o zaman söyli- vebilirim. o Atinadan sonra Budapeş- teye de gidilecektir. Seyahat on beş zün kadr sürecek ve arlebi (timal Atina ve Rudnpeştede dörder gün ka Imaecaktır... Saraç oğlu Sükrü B. geldi Geçende tedavi için Avrupaya giden Saraç oğlu Şükrü bey dün şehrimize gelmiş, akşam gazi hazretlerine arzı tazim.at etmiştir. Hava serinledi Son bir iki gün şiddetli sıcak yaptığı halde dün bava birden- bire serinlemiş, sokaklarda par- desülü yolculara tesadüf edilme- ğe başlanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: