20 Aralık 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

20 Aralık 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 —VAKIT 20Kânunuevvel 1931 tenilen Fedakârlık Büyük Değildir B İsmet Paşa Kız Enstitüsünde Buçok mükemmel ve modern müessesede kızlarımıza bilhassa yaşamak için lâzım bilgiler öğretiliyor tarımız lâzim gelen işleri bizzat kendi- leri mükemme- liyetle görmek- tedirler, Enstitüden ve faaliyetinden muhtelif intibalar : Tasarruf haftası münasebetile müsamere veren beden bir g'up, ortada müsamerede muvaffak olanlardan Ticaret mektebinden Nezihe Hanım, *p binası;“çocuklara ie kadar geri Asya toprakların üstünde | ari yarattığı yep , Sada, millet meclisinden Çan- ca giden bulvar üstünde yep ii ir bina var; İsmet Paşa kız ölüsü, 9 bina, yapı itibarile kusur- ir eserdir. Öyle ki, bu bi- İapıldıktan sonra, hemen her yeni Ankarada bütün bina- öyle olmalıydı, demiştir. ... et Pş. kız enstitüsünün iç k da, muhakkak ki, bu dış güzelliğini, diye Türk an yeniliğini Muğunu ihtiva ediyor. İçi Şümburiy et Türkiyesinin yep- | modem bir eseri. Doğ- ! kı” g kabartacak bir © Ensti » bende doğurduğu inti- " beni burasını görmeye yi Evvelki gün gittim. yin idaresini eline alan pi âlemile san'atkârlar i de tanınmış bir şahsiyet a metli müdür büyük bir ile anlemak istediğim her ağa izah etmek Tütfünde (4, *eyden evvel şunu söyle- A âzımdr. İnkılâp maarifi, bu , İle çok iftihar edebilir. ire kadar bir ecnebi dare olunan müesseseyi dire müdür, şimdi evvel- | daha vüksek hale Ki biz, hepimiz iftihar itiz. itüde Obir Ortamektep Şi Ayy VİF san at kısmı, bir de NN 158 talebe, Orta kıs- K 25) talebe, serbest kur- yeni | hakkında işittik- | a, kurlar kısmı var, San'at | bakım kısmı ve diğer çalışma daireleri. var. Şu da kaydedilmelidir: Ge- çen sene sar'at kısmında 84, Orta kısmında 145,serbest kur- larında 120 talebe vardı. Müessesede, ecnebi Jisanları- na çok ehemmiyet verilmekte- dir. Kiymetli Tisan muallimleri bu işi görmektedirler, Ayrıca gra- mofon ve projeksiyonla lisan dersleri de verilmektedir. Bütün maksat, kızlarımızı tam bir ev kadını olarak yetiştirmek ve hayatta kendilerine lâzım olan şeyleri öğretmektir Azami deracede ameli bir terbiye. Bun- dan başka mektepten çıkanlar muhakkak bir ecnebi lisanı öğ- renmiş olacaklardır. Eunlardan başka, musiki, taganni ve jimnas- tik de < öğretilmektedir. Dikiş, nakış, şapkacılık ve dekoratif işler, baş'ıcâ san'at derslerini teş- kil ediyor. öyle ki bu müessese- den çıkan kızlarımız, icabında çalışıp hayatlarını pek âlâ kaza- nabileceklerdir. Enistitüde kadın elbiselerinden yemek pişirmiye, çamaşır yıka- mıya kadar her şey öğretilmek- tedir. Bu maksatla, dikiş atöl- yesi, moda ve dekoratif resim- ler için resim atölyesi, en son sistem çamaşır, ütü, kola, yama, tamir, leke çıkarktma, atölyeleri vardır. Ayrıca eski usul çamaşır yıkatmada öğretilmektedir. Ta- lebe buralarda tamamile ameli ders görüyor. Mextep yemekhanesi ve İo- kantası bilhassa kayde değer Her işini talebenin idare ettiği bu lokantada tabildot haftada 60 kuruştur. Kalorisi tam üç türlü bir öğle yemeği 12 kuruşa malolmakta, ayaıa haftada iki defa yemiş ve tatlı da verilmek” yetişkin ev hanımı | tedir. Yemek esnasında bizzat şahidi olduğum talebeden mü- rekkep bir orkestrada çalmakta, yemeğe hakikaten cazip bir zi- | yafet hali vermektedir. Enstitünün biri anfiteatr, di- ğeri talebenin yalnız çalışmalarına mahsus iki lâboratuarı vardır. Bu lâboratuvarlarda, Yerli mallar ve kumaşların tablilleri yapıldığı gibi, bir ev kadınına lâzım olan eşyanın bütün bam maddeleri, tetkik edilmektedir. Memleketimizde yapılan ev ve kadın eşyalarına ait bir müzenin vücuda getirilmesine başlarımış- İ tır. Ayrıca el işleri ve yerli men- sucat müzesi ile bir moda müze- si yapılıyor. Moda müzesinde, türk moda tarihi tesbit edilecek- tir. Bu sene yeni yapılan mektep kütüphanesi, çok faydalı ve çok rağbet görmüş bir “eldedir. Oyun odası çok alâka uyandırı- cıdır. Talebe, boş zamanlarında bu odada satranç, domino oy- namaktadır. Müze, kütüphane ve oyun odası doğrudan doğruya talebenin ida- resindedi. Bir de hasta odası vardır ki, burada, bastalanan ta- lebeye bakıldığı gibi, hasta bakı: cılık dersleri de verilmektedir. Çocuk bakımı odası emsalsiz bir köşedir. Dost Bu'gar Başve- kili M, Muşanof eestitüyü ziya- relinde, bu odada uzun müddet |! kalmış ve bu yep yeni eser bakkında hayranlığını ve takdir- lerini izhar etmiştir. Çocuk ba- kımını ameli olarak Öğreten bu oda için bu günlerde muhtelif yaşlarda beş çocuk alınacaktır. | Bu çocuklara orada bakılacak ve müstakbel Türk analarma sıhhi ve fenni çocuk bakımı -öğretil- miş olacaklır. Mektebin ew mühim tarafla” Pİ İ lebe tabldotunu, ders alât | beş nisbetinde kâr temin etmiş- Bize yalnız *“ menfaatinizi biliniz !. diyorlar Dahiliye vekilimizin radyoda söylediği mühim ve kıymetli nutuk 15 (A.A) — Dahiliye Ve» aKya Beyefendi, yerli ma h, tasarruf haftası konferansı vermiştir: “Aziz vatandaşlar, tadarruf haf etile şu münası | sı içinde yaşıyoruz. Tasarruf haft demek, tasarruf için yapılacak İ hakkında milletin gayret ve hassa yetini münhasıran bu esaslı ve haya «| ti nokta etrafında toplıyarak kendi -! mize yaşayış yolları çizmek İçin el ve gönül birliğile milli tasarruf müzake-' resi ve karar haftası demektir. Türklerin, bütün dünyayı sarstık- tan sonra kendilerini de tehdit eden İ buhrana karşı ko, bilmeleri ve hatta bülün hayatlarında tasarruf ve ikt» sat kaidelerine riayet etmeleri zaru ridir. Tasarruf ve iktisat kaidelerine riayet ederek tutumlu yaşımak yal - nız buhranın ıstıraplarını ve izlerini kaldıracak muvakkat bir tedbir değil bilhassa buhran gelmesine de büyü- mesine de mânj olacak daimi bir esas tır. Korkunç çöküntü Bugün buhran diey korkunç bir ifrit gibi aile ocaklarmın neş'esini, millet- lerin hüzur ve emniyetini, beşeriyetin huzurunu, devletlerin selâmetini teh -! dit eden haile, iktisadi ve mali muvar| zenelerin o bizzarure bozulmasından mütevellit bir tüdür. İktisadi buhran istihsalle istihlâk, mali buh - ran ithalâtla ihracat arasındaki mu- yazenenin bozulmasıdır. İstihsal ço- Zalır istihlâk azalırsa mahsulât ve ma mulâtın çokluğu ve pazar fin larının| rmcan” biride, kooperatifidir. Talebe, kendi kooperatiflerini kendileri idare etmektedirler. Bir hissesi - dört senede ödenebilir- bir liradan ibarettir, Şimdi 400 bissedarı vardır. Kooperatif, ta- ve edevatını. ve levazımını temin etmektedir. Asıl gayesi, blüz eteklik, manto gibi elbiseliklerin kumaşını alarak tedarik etmek- tir. Bu kumaşlar mektepte tale- be tarafımdan dikilmekte, satışın- dan hasıl olan kârın yüzde onu kooperatife irat kaydedilerek üst tarafı elbiseyi diken talebe hesabına geçirilmektedir. Bu kooperatif, üç ayda, bire tir. Bütün bu teşkilât bu senenin mahsulüdür, Bundan başka, mektebin asli talebesi, hariçten vaki siparişler üzerine pasta ve şekerleme yap- maktadır. Enstitünün kaç talebesi oldu- ğunu yukarıda yazmıştım. Ecne- | bi mütehassıslar da dahil olmak | üzere muallim adedi 60 dır. Fa- kat tertemiz ve modern bir tarz- da yapılmış olan enstitünün kaç | hademesi var bilir misiniz ? Biri kapıcı olmak üzere yalnız beş tane..... Mektebin bütün iş'ni, onu ken- | di evleri ve yuvaları sayan se- vmli talebesi görmektedir. Bütün bu güzel şeyler arasın- da bir eksiklik var. Mektebin leyii olması, buda temin edilse, enstilü vatanın başka şehirlerin- den talebe kabul edebilecektir, ki bu, cidden faydalı olacak, bu suretle bu çok güzel Türk ko- leji çocuk velilerini ecneki mek- | teplere rağbetten daba ziyade | koruyabilecektir, ilhan i çin bir buh- lâtın azalması veya pahalılaşı müstehlikler i nda hem müstahsil! hem n cemiyet için ndan tabiatile h cemiye? müte- olur, İhracat ve düşüklüğü müstahsiller ran olduğu gibi, herkes ve bina essir ve mutazar ithalât muvazenesiz tesirini evve» lemirde bilhassa milli parada göslerir; Ihracat ve ithalât nisbetsizliği çok 0- lursa milli pi beynelmilel mübades le vasıtası olmaklaki kıymetinin sevis yesini kaybede paranın kıy » metten düşmesi, bütün milletin para- sıkın dolayısile servetinin o nisbette zayi olması demektir. Bugün beşeri- ti sarsmakta olan buhran bu iki mu nin bozulmasından başka bir Zildir. Cihan harbinden evvel Cihan harbinden evvel bu muvaze- ne fasılalı müddetlerle gelen mahajli ve kısmi buhranlar istisna edilirse, as vâj deta teessüs etmiş gibiydi. Her mem« leket bilhassa o zamanın büyük dev» letleri ya kendi hudutları dahi yahut ana memleketlerile keleri arasında istihsal ve istihlâkin büyük bir Kısmını tevzin ve tenin et- mişler ve hariçle « münasebetle « rini de ticaret muahede ve mukavele lerile ikmal etmişlerdir. Sermaye ile emek arasındaki tezat en büyük istırap ser- dak; tezatlan ile- m ve mli O zamanlar maye ile emek & ri gelirdi. Cihan ha yonların ihtiyacına kâfi gelecek me- vaddı istiap ve helik etti. Yapılan muahedeler bazı devletlerin iktisadi vahdetlerini parçaladı. bazılarına s6- nelik istihsal kabiliyetlerinin çok fev- kinde borçlar yükletti, Bazılarına da hesapsız istihsal kabiliyeti temin edes cek vastalar ve istihlik sahalarını arttıracak kıt'alar verdi. Cihan har- bindeki israfat, milletlerin (o vaktile bir devlet hududu içerisinde olduğu için istihsal ve mübadelesi büyük hü- dut içerisinde tedavül ve tevali eden memleketler müstakil olunca istiklis li iktesadisini dahi koruyabilmek için istihsal tedbirlerini aldı o ve evvelee bağlı bulunduğu camiadan iktısaden de ayrıldı. Bu suretle bazı yerlerde zaruri muvazenesizlikler oldu. Harbin neticesinden maddeten istifade eden- ler milli vasıtalarmı takviye ederek rtırdılar. Fakat Oumümi yıprandırdığı istihlâk ka» biliyetsiz mallarınm kolay kolay satılamsına mâni oldu. Sermaye ve emek tezadı halledilmedi. Rusya gibi 19 milyonluk kütle herkesin bildiği üzere eski nizamdan ayrıldı ve mamu lâtn satılmamasından bi rtakım fab. rikalar kapandı. Sermayeler battı, iş- sizler çoğaldı, eski iktisat nizamı bo- zuldu, serbest rekabet ve mübadeleye avdete imkân ve mahal kalmadı. Yeni iktisat nizami kurulmadı. Sınıfların karşılıklı menfaatleri telif edilemedi. Her devlet yer yer kendine göre ve kendi ihilyacma en muvafık sandığı tedbirleri almıya başladı, Bugün takip &dilân usul Şimdi takip edilen usul 'mamulit ve malhisulâtın himayesi ve harici ti caret muvazenesini temindir. Netice nin ne olacağı malüm değilsede buh- ranın daha haylı devam edeceği mu- hakkaktır, Bizim vaziyetimiz Bu iktisadi badire içerisinde Tür- kiyenin vaziyeti büyük bir değişiklik göslermemek icap ederdi, öyle de oldu. Filvaki Türkyenin de bir kısım top - rakla e eski vilâ « yetlerinde il edilmişti. Bu Türkiy n aynı zamanda siyasi, iktasadi bü; ir zarardı. Fakat Türkiye Osmanlı imparator- Tuğu zamanında zaten Avrupa ve A- merika devletlerinin müştereken kal» (Lütfen sayfayı çeviriniz) bi as

Bu sayıdan diğer sayfalar: