25 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

25 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 6— VAKIT 25 Kânunusani 1093 — — ———— ——————— —— ——— ———— —— Memleket Haberleri Konya günden güne |Bir köpek sahibini tü güzelleşiyor Konya belediye relsi Şevki bey. Kon- yanın şehir işleri hak ında Babslık Te- fikimize beyanatı bulunmuşcur. Bu be- yanattan öğrendiğimize göre, Konya be- lediyesi, şehri imar işni her şerden üs- tün totraktadır. Umumi Bahçeler yapıl- makta, çeni caddeler açılmaktadır. Şehrin “şar ında Çayıbağı mevkiinde mezbaha inşasına teşebbüs edilmiştir. Konya ci- varında bulunan meşhur Tulu memba suyunun şehre kadır retirilerek. Kon yanın. en mübrem bir İhtiyacı olan su "ya kavuşturulmasına çalışılmıktadı. Ay- “ni zamanda şehir içinde mevcnt sü ş€- bekesinin de fenni bir swrette ıslahı dü Şönülmektedir. Verilen malömatı göre, Konyanın ileri gelenleri, gençeri halkım tenviri hususunda azami derecede gayret gös- termektedirler. Her gece halk evinde halka faydalı konferans'ar ve gece ders leri verilmektsdir Fırkanın istasyon ocuğında da ayrıca Ber balta muntazam konleranslar verli- mektedir. Halk evi salonlarında Tisan kursları açılması da düşünülüyor. Yeni Adana gazetesi sahi- binin muhakemesi — Yeni Ada- Ba gazetesi sahibi, Ahmet Remzi bey Adanada muhakeme edilmiş, neştiyatile zabmtayı tahkir ve halkı bükümet kanun- İarı aleyhine karşı tevşik surundan sekiz aya mahküm edilmişti Mumaileyhin bu davayı temyiz etmesi Üzetine temyiz mahkemesince tatbikat maddesinden bo- zulmasma karar verilen bu dava Adana Ağırceza mahkemesine iade edildiğinden ykaimda Ahmet Remzi bet tekrsr sorgu ya çekilecektir aaa ann (Bunu belki onların büyüğü yapmıs tır. Kendilerinden sorunuz bakalım, cevap verebilecekler mif dedi. Kendi akıl ve iz'anlarına müracata ettiler. Kendi kendilerine muhakkak! siz putlara tapmakla zulüm ve küfre sapmış bulunuyorsunuz dediler. Son- ra başlarım aşağı eğip İbrehime bun ların söz söyliyemiyeceklerini herhal de sen de bilirsin, dediler. İbrahim de di; Allahi tadlâdan gayrı size men - fent ve mazarrat İsaline kudreti ol « #muyan şeylere ibadet mi ediyorsunuz? 0f olsun size ve Allahtan gayrı iba « det ettiğiniz şeylere! Akıl be Iz'anınız yok mudur! Onlar (Nemrut ricali) onu ateşte yakanız, allahlarınıza us. ret , Anlara nüsret edecekse- niz, dediler. Bizse ey ateş! İbrahim fi zerine soğuk ve selâmet ol, dedik. Nemrudiler İbrahime büyük bir fe- nalık yapmak istediler. Biz onları pek sefil ve hasir kdldık. Onlar ve Lütu necit ve haldsn mazhar ederek ken. disini âlemler için mübarek kıldığı - miz #za nakleyledik. İbrahime İshe- hı istemeksizin Yakubu verdik. Onla- rın cümlesini salâh ve kemale mazhar ettik. Onları kendi emrimizle nâsı hak yoluna götürür imamlar kıldık. On- lara haşır İşlemede bulunmayı, nama- #a kıyam ve zekâlı eda etmeyi vohyey ledik; onu habis ve mekruh fiillerde! bulunan kasabadan kurtardık. Onlar! fisku fücura selik fena bir kavimdi.! Zer. Onu rahmetimize | ithal eyledik. Çünkü sulehadandı. Nuhu dahi zik - ret ki bundan evvel kendi kavminin helâkini dua eylemişti. Onun duasına icabet ettik, kendisini ve ailesini bü » yük bir felâketten (Tufandan) kur - tarmıştık. Onu âyetlerimizi tekzip eden kavim üzerine mansur ve mu gaffer kıldık. Onlar fena bir kavim oldukları için cümlesin; garkettik. Da vut, Süleyman: yadet ki bir karin) koyunları tarafından tahrip olunan! bir elin tarlasına müteellik hüküm isdar etmişlerdi. Hükümlerine biz şa- hit (Muttali ve vdkıf) tiki, Süre şu suretle bitmektedir: “O sözün alenisini de bilir, isti! tuttuğunuz şeyleri de bilir. Bilmiyorum: Belki cezanızın teki. ri sizi tecrilbe etmek ve bir vakti mi- ayyene kodlar dünyadan müstefit kıl. maktır. Peygamber dedi: Ya rab! Bizimle X fekle yaraladı Bursada “tuhaf bir cerh hadisesi ol- muştur Yaralanan bir avcıdır. yaralıyan da bir av köpeği Köylü bir avcı elekirik Hafız oto- mobiline binerek Kestelden Bursaya ge tirken yolda otomobilin içinde avcının berâberinde bulunan köpeği, avcnın e lindeki tüfekle oynamıya başlamış, bu Sradı nasılsa çiftenin tetiğine dokunmuş ve silâh ateş almıştır. Çifteden çıkan saçmalar köpeğin sahibini yaralamışır. Köylü Bursava getirilmiş ve tedevi edil miştir Barıştılar — Adınada çıkan Türk sözü ve Yeni Adana gizeteleri birbirile ri aleyhine haksrer yolin mak iddiasile dava açmıslar, mah'eme İki tarafın neşriyatında da mukabil baks- ret mahiyeti görmüş, İki tarafı da ayn ayrı hapse ve makti ecszaya mahküm et- mişti, ?u vasiyet Üzerine malıkömlardın Türksözü sebik mes'ul müd Baki Touguç, Yeni Adana sahibi Ahmet Remzi, mes'ül müdürü Tevfik beylerle Türksözü gazetesi sahibi Mersin meb'u su Ferit Celâl beyler müşterek bir istida Me mahkemeye müracsat ederek birbiri. leri #'eyhinde açtıkları davalardan mü- tekabilen © vazgeçtiklerini / bildirmişler, bunun üzerine mahkeme davaların su- kutuna Karar vermiştir. Adanada ölenler çoğalır yor — Adanıda kânünuevvel /931 ayı zarlında ölenlerin miktari 197 kişi ola- rak tesbit edilmişdi. 1932 nlu Künunusen'sinin ilk on yedi gününde ölenlerin miktan ise 130 kişiye baliğ olmuştur. İki eakkamın mukayese sinden de anlaşılacığı veçhile bu ay için. | de salgın bir halde bulunan Grip veme- nejit bastalıxları kânonusani ölüm yekü- nana mühim surette kabarmışar. Geçen kânunmevvel zarfında Beledi ye ve bHilâliahmer muzyenehanesinde belediye doktorlar tarafından 1154 kişi musyene edilmiş ve bunlardan 931 ki- şinin ilâçları verilmiştir » Eirazt “rühreviye”histerdifnda 608 Gienği iğnesi yapılmış: “ve “9550- parça eşyaya etÜüy yapsİmıştır. Adliye vekili Adliye vekili Yusüf Kemal B. dün sabahki trenle Ankaradan şehrimize gelmiştir. Vekil beyin seyahatı, ailevi bazı sebeplere mebnidir. Kendisiyle e bir muharririmize Yı bey kısaca demiştir ki: Dün Istanbula ani seyahati mı ban âilevi sebepler icapettir- miştir. çek İhsa bir müddet kalacağım, Bu kısa zaman dahi- linde adliyeyi teftişime imkân yoktur. Ibtısas mabkemeleride yeni teşekkül ve işe başladıkları için benüz tetkikat yapmağa lüzum görmüyorum. yer ie göre vekil bey bu akşamki trenle Ankaraya dönecektir. Tebrik Telgrafnameleri Milli günlerde, bayramlarda, de. Rumlarda, evlenmelerde büşüklerinize. dostlarınıza yazacağınız tebrik telgraf. nâmelerini Hirsayel Etfal Cemiyetinin “Şefkat, telgraf kâğrtlarile göndertiniz Bu suretle hem bürüklerinize ve dost- larınıza İâyık oldukları fazla hörmeti göstermiş, hrm de büyük bir neşe gününde sizin himaye v2 şefkatinizi bekliyen binlerce yetime yardım etmiş olursunuz. "Şefkat, telgrefname'eri her telgrafkanede vardır. Ve bu telgraf mameler muhatabımız içindir. Siz tel grafınım alelade bir kiğda yazımız. Üzerine *Lüks veya Şefkat, kelime rini ilâve ediniz. Mubhatabınız telgrafı itina ile hazırlanmış papyekute ve tenkli bir kâğıt üzerinde ökur Hi mayei Etfal tebrix telgrafnameleri, Hi mayei Etfalin yetimleri içindir ekli Mekke arasında hak ile hükmet, Zengin bir fabrikasörün kızıl Rabbımız rahmandır. Sizin zikrelti Amerikanm zengin fabrikatör- ğiniz küfür ve kizbe karşı medetkâr-| lerinden birinin kızı olan Mis Dü. dır ve penalu nusrettir.,, ranın bu gün husus! bir tayyare Günün Muhtırası Takvim — Pazartesi 25 Kântunusani I inci av 1932. 17 Ramazan 1351 Senenin geçen günleri: 25 kalan günler 335 Güneş — Doğuşu 7,23 Hany (77 Namaz vakitleri — Sabah. 7.24 Öğle: 12194: ikindi 14.52. Akşam. 177 Yatsı: 1841 Imsak: 530 Hava — Dünkü azami hâiraret 3 aşgari 1.2 idi Bügün rüzgâr poyrazdan esecek hava kapalı olacaktır. Kar yağ ması muhtemeldir. | Radyo | Istanbul radyosu 6 dan 7 ye kadar grimolon plakları neşriyatı, 7.5 dan 85 buçuğa kadar Ar daxl etendinin İştiraiile saz, 5 dan 9a kadar o Darülbedayi 9 dan 10 akadar Zeki beyin öştirakile saz, 10 dan 10.5 buçuğu kadar orkestra. Fitre ve zekât An Ora Em K. K. K Hurma o 208 0 o Üzüm (o 185 156 78 Arpa .. 15 13 Buğday o 12 o 10 8 Istanbul müfüliğinden: kuvayi havaiyem zin itilâ ve terakkisi için her türlü mua- venet ve muzaheretin ifası vazaifi mühimmei vataniyeden olduğu gibi bu bapta diyanet işleri riyaseti âliyesinden isdar buyrulmuş olan fetva muci- bince de sadakai fitire ve ze- kât ile mükellef olan din kar- deşlerimiz'n Tayyare cemiye- tine ibrazı gayret ve hamiyet- te bulunmaları ehemmiyetle arzolunur, Mes'ut "mr bir nişan o $ Cerrahpaşa hastanesi baş ğ eczacısı Feridun Beyin ke- rimeleri Yümniye Hanımla ( Bursa pazarı ) Müessesatı sahibi Sipahi Zade Hasan Hüsnü Beyin omahdumu Nazmi Hasan Beyin nişan merasimi dün gece Hasan Hüsnü Beyin Bomontideki hanelerinde icra kılınmıştır. Tarafeyne saadetler temenni ederiz. yy yg Evlenme — Mülkiye müfettişi Abdullah Feyzi beyin biraderi ve İzmir İston o Amerikan” tülün Kumpanyası eksperi Kâzım beyle Mutsf zade Hasan beyin kerimesi Şükriye hanımın evlenme merasimi geçen cuma Manisada bir çok mümtaz zevatın huzarile yapılmışur. Me- rasimin bir hususiyeti devetlilere Bursa nın zarif ipekli mendilleri içinde izmirin nefis çekirdeksiz üzüm ve Bademi değı- bilmiş olmasıdır Yeni çiftlere sandetler dileriz. istanbul Defterdarlık ianları| Satılık Otomobil Defterdarlık dairesi sakafı al- tındadır. Dikx markalı, Difransi- yel ile arka tekerlekleri noksan, bedeli peşinen verilmek şartile takdir edilen kıymeti 300 Jira, satış pazarlıkla, 14-2-932 pazar saat İ5te Defterdarlıkta (M.) (260) onar 000n00ün 0004 v4 vena 408 BNEa Nev 001 sa pasa vmrea ile Istanbula gelmesi beklenilmek- tedir. Tayyarenin ismi, Mötoran-fibi- dir. Tayyare, bem deniz, hem kara tayyaresidir. Pilotu Mister Lajodur. Mis Düran zevki için seyahat ve Atina, Istanbu',Konya, Kıbrıs, Halep, Şam, Mısır, balını takip etmektedir. mmm İm m a am Şe mm emma David Golder Yazan: Iren Nemirovski Bir Amerikan grubu, bataklık, mülhiş bir arazıde tren yolu inşaatı - na girişmişti. On sekiz ay çalışmış, bütün pârasmı sarfetmiş. Nihayet iş- ten vazgeçmiye mecbur olmuştu. O za mans Golder iş başma geçmiş, serma ye bulmuş o hâvaliye giderek çalış - mıya başlamıştı. O, bir işi eline aldr mar, kolay kolay birakmazdı. Orada, gmelelerle beraber kulübe- lerde oturuyor, çalışıyordu. Yağmur! mevsimiydi, Sular, duvarlardan sızı») yor, damlardan akıyordu, Akşam o - Tunca, bataklıklardan kalkan İri sivri sinekler havada ouçuşuyorlardı, Her; gün sıtmadan ölenler vardı. Ölüleri, işe mani olmamak İçin. paydos olünca, akşam üstü gömüyorlardı. Gündüzle Tİ tabutlar, yağmur altmda bomboş prrnl pırl bekleşiyorlardı. İşte Glorya, bir gün, kürkler için. de, boyalr tarnaklariyle, çamura ba - tan ökçeleriyle oraya gelmişti. Onun gelişini hatrriryordu. Eve gi rişini, güçlükle bir pencereyi açısmı hatırlıyordu. Dişarda kurbağalar ö- tüyordu. Bir sonbahar akşamıydı. Ko yu. kırmızı, esmere yakım gök bir ba- takirğm içinde parlıyordu.. Güzel bir manzara. Fakir bir köy. Çürümüş odun, çamur ve su kokusu. Ona sor- muştü — Çıldırdm mı? Ne diye geldin? Sıtmaya yakalanacaksm. Bir de ba - şımda kadm eksikti. Glorya, ona vücudunu yapıştırmış, sarılmış! — Bir şey duymuyor musun? His. siz misin? Sen erkek değil misin? U-! tanmryor musun? Demişti. O zaman şüphe etmemiş; miydi? Pek hatırlıyamıyordu. Bazan insan gözünü yumar, görmek İste - mez. Neye yarar? İnsan bir sey va“ pamıyacak olduktan sonra. Hem ii; san unutuyor. O gece, gırtlağına ka -' dar doymuş bir hayvan gibi, yorgun! bir hareketle, kendisinden nasıl ayrıl». mıştı, Sonra yatakta yüzü koyun, kol ları çapraz, her zamankinden daha fazla nefes alarak uyuya kalmıştı. Petrol lâmbası tütüyor, yağmur ya - ğryor, pencerenin dibinde kurbağalar bağırıyordu. Bir kaç gün sonra Glorya gitmiş. ti. O sene de, pek tabif olarak, Toys doğmuştu. Joys. Joys. Bu kelimeyi, aptal aptal, hıçkırarak, bir hayvan feryadı gibi tekrar ediyordu. Ah, bu kızı sev» mişti.. Yavrusu. Yavrusu. Ona her) şeyi vermişti. Demek, kendisiyle eğle- niyor,ihtiyar bir âşıka sürtünür gibi sürtündüğü zaman yalnız para İçin bunu yapıyordu. Onun, kendi babası olmadığını biliyordu. Para, sade para mevzuu bahisti, Ve onu öpmek İste - diği zamanlar: — Dad, podramı sileceksin. Diyerek başını çevirirdi. Demek ondan utanıyordu. Vakıa ağır, acemi hareketleri vardı ama... Gelderin ka'» bini, acı bir hicap sıkıyordu. Şismiş gözlerinden, iri, sıcak bir yaş aktı, yanağından kaymıya basladı. Yumru ğuyla onu ezdi.. Bu kücük fahise için ağlıyacsktr hal, O... David Golder!,, Glorya (Git- ti, seni, yalnız, hasta birakarak gitti) demişti. Evet ama, hiç olmazsa hu sefer para vermemişti. o Onun böyle, parasız gidişine pek seviniyordu. Ho“) yos, ona (Azizim, tokatlama'ıydın)| demişti. Neye yarar? En iyi intikam buydu. Hepsi, paralarm sahibi kendi. si olduğunu yrutmuşlardı. istese, hap si açlıktan geberirlerdi. (Hepsi) di. yordu. Fakat sade Joysu düşünüyer-| du. Bundan sonra beş para vermiye- cekti, Tırneklarım ısırdı. Ya.. Onun kim olduğunu unutmuşlardr... Zavallı, has ta, aldatılmış bir adam, fakat avni ramanda David Golder! Londra, Pa- ris, Nevyorkta David Golder? Dedi -! ler mi, sert, herkesin çekindiği, düş 'İ manlarnı birer birer ezen bir adam | olarak anılırdı. Hiddetle mrıldandı: — Köpekler, köpekler. tİlmeden er, vel onlara o göstereceğim, ölmek Tirrmama! ği le izi le ğe dn ik mean Nakleden: fa Titrek elleri çarşaflara do şaşkm şaşkm, ateşten yanarak eti na bakıyordu: — Ah, beni ne hale koydular. Gözlerini kapadı, kinle mırldi9 dı: (Glorya) birbirlerine sarılmış lanlar gibi pırlantaları, gerdanlıkl#” ile Glorya.. Ve öteki. Küçük sürt” — Ben olmazsam onlarm su! kim bunlar? Kimdir bunlar? Çi Onlar için çalıştım, çabaladım, Hi öldürdüm... Evet, Simon Ma! öldürdüm, biliyorum.. (Kendi ne hitap ederek) Evet öldürdü”” Şimdi hâlâ onlar için çi bir küpek gibi gebereceğimi zanns yorlar. Hoş vallahi! Kahkuhalarla garip gibi güldü. Yahudj kisanıyla ağır küfür ederek: — Bitti artık güzel. Bitti, Dedi, Gündüz olmuştu. Kapınm ari da sesler işitti. Seslendi: — Ne var? — Bir telgraf var efendim — Giriniz. Hizmetçi girdi: — Efendi hasta mı? bir öksü , Cevap vermeden telgrafı aldı, © kudu: “Param yok. oJoys, — Eğer cevap vermek istiyo! telgrafçı bekliyor. — Ne?, Hayır. Cevabı yok. Tekrar yattı. Hareketsiz du Bir kaç saat sonra Loeve geldiği man kıpırdamamıştı. Zorla nefes yor gibiydi. Başı arkaya sarlak, dakları yarı aralık, ateş içinde yordu. Golder kalkmadı, cevap medi, Ne bir emir verdi, ne de bir © söyledi. Yarı ölü görünüyordu. onun eline imzalanmak üzere bir $ evrak sikıştırdr. Fakat kâğıtlar, P maklarından yere düştü. Loeve çılgın gibi Parise döndü. © gün sonra; sukuliyie beraber bir servetleri, lâkayıt bir sel gibi sü liyerek, David Golder borsada i0” ediyordu. YIRMI BİRİNCİ KISIM O gece Joysla Alek, Asken civ&'j da bir yerde yatıyorlardı. On gü Madriti terketmişler, Pirene d rında, birbirlerinden < aytılmıya türlü razı olamadan, dolaşıp dü yorlardı. Alelekser otomobili Toys Mini diyordu. Alekle Jil, güneşten « lardı. Akşam olunca reliisil çelerinde Aşıklar, armonikler, s* çiçekleri bulunan hanlarda yemek ” lerdi, Masada otururlarken, iki $ euk gibi birbirlerini okşarlar, : çolak duvarlı, tanze badanalı of ra çıkıp sevişirlerdi. O akşam Asken yolu üstünde, da bir yerde kalmışlardı. Batan gi küçük köytin evlerini pembe bir " ge boyuyordu. Alek: 5 — Yarın, dedi, gene mektep, 8 Led; Rovenna! Joya hiddetle mırıldandı: — Oh. Feci, çirkin bir kadm — Ey ne yaparsın, yaşamak (Gülerek) Evlendiğimiz zaman, sade güzel kızlarla (oyatarım. | kızm boynuna koyarak, sıktı) #8) biliyor musun, seni canım pek İsi£ yalnız seni, Joys, muzaffer bir dudak bü” | hafifçe: o — Evet, dedi, biliyorum, bili rum. , Gölgeler gittikçe yayılıyordür ve rene dağlarının vadilerine, Kus lut parçaları, geceyi geçirmek içi” N (ait, İ rip Üstüste yığılıyorlardı. Toys bili hamm kapısma getirdi. Hi dın gülerek sordu: / — Bir tek büyük yataklı küçüğÜ) oda, değil mi? Diye sordu. 2 wi (Bit oum ve Kadm hastalık mütehassısı Doktor Hüseyin Naşit, , Türbe, eski Hilâliahmer bim” No. 10 pre 22622. ği

Bu sayıdan diğer sayfalar: