31 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

31 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NI Sulh mükâfatını Türkiyeye vermeli gelen (Plan) mecmuası dev- Wi €rih silâhlanma masraflarına dair 2m 4 D puslası neşretti: Bu pusla. Bu 9P yektinu 102.948.950 franktır. NX a Yükarı 90 milyar Türk lras han F eder. Bu hesap puslasınm! EL milletlere ait olduğunu yazmak İst, Hi” listenin boyu benim sütunu D . . 4 niye devletleri, senede harp Için > sarfediyorlar ve şüphesiz Yağı Milyarları devletin simyagerleri İasile altına tahvil ederek elde a ela, Geniş halk kitleleri batar- “ sırtlarında taşıyorlar, dritnot-' alın terlerinden yoğuruyorlar. Raya herkes (40) lira, İngilte Balçık Sterling, İtalyada 1496 kuruş ti silip, 1020 kroşi, Rusya, 805 kro- lâhma için vergi veriyor. İye halkı ise bütün vergiler, Yekünu dahil olduğu halde 16 li kuruş veriyor. t ürkiyenin harp bütçesi için sar-' dek, Ni düşünürsek en sulhçü mem- old. erin yaptığı masraftan daha az bifarag görürüz. Edebi sulh ölkesi. Nağ memleket İsviçrenin harp mas " 491.500000 frank. eek Times) e göre Türki İran, müdafaa masrafı 434,289,190 tina Asta bizden 100 milyon e ka silâhlanma masrafı yapr-| Evsla, omanya 1241.150,000 frank. Yu- var, 72 1261450,000 frank, Çekoslo- Si 1279725000 frank, xi ye devletlerin neler sarfettiği bariz 'D etmek istemem. Nüfus iti - Yin len fazla olmıyan devletle » “ ig endikleri silâhlanma macera mh hdeki rakamlar Türkiyeyi hakikt Say bir surette sulh rekorunu kis devjy e Netilüğünü filen gösteren bir olarak meydana çıkarıyor. ... tag sen sene sulhün mükâfatını Bri du İle er: Briand'ım tutuşturdu. Kuhpgy avın saçakları alev alevdir. Yeri p, er çöküyor, dünya bir yangın tin, e Sindedir. Bu sene sulh mükfa- Merih 2 misakını hazırlıyan bir A- kay, Profesörüne verdiler. Ame- Deygş Profesör cin ve peri masalına Sin isa sulh muskası yazmıya çalı- P damdır, tuy, " Mramların dilini dinlerseniz! ay fat alacak dünyanı tek devlet adamı İsmet Pnendrr. <AnDİ EPP tep taz Yeni posta pulları basılıyor Posta pullarının basılma- devam edilmektedi i Yeni Va Ala lavini olarak gönderirken, bir Tai âsaleten vali ayin et- akmaya lurmaştım Fakat rahat in r. Öyle şeyler yazdılar, öy verdiler, işi o kadar İzam İtiraf ederim inandım. T müddet sonra, bigünah ol. n ley ad mzaman bir çok artık sizi tekrar Yeme- emer. Zaten uzun sürme İ artık bir seyirciyim. SA org m sesi birdenbire kısılmış — $i, VE yavaş yavaş: Pug, di... Artık bir seyirciyim.... 1 lig, Pesele... Bence pek mühim Dana va bir safhaya girmiştir... Gen, * susmak ve beklemek. Sustu, iş Sul Kİ *.. > Hamit hâlâ korkuyordu ve Sözü g2 İmam Yahyanın hilâfet adığmı, ölsada Hicaz âciz olduğunu, Mahmut Nedim Bey 30 Senelik Siyasi Esrarı iişa Ediyor! mn umman Tefrikar Tercüme ve iktibas haklı mahfuzdur. Darülfünunda | Mutahassıs neşriyatı tetkik ediyor Darülfünun (o mutahassısı M. Malş bugün fakültelari birer bi- rer gezerek umumi vaziyetleri i bakkında malümat almaktadır. M. Malş dün Darülfünundaki dairesinde meşgul olmuş, Dartil- fünuna ait neşriyatı tetkik et- miştir. Gazetecilik mektebi işi halle- dilmek üzere Darülfünun divanı, Emin Mu- »wmer Raşit beyin riyaseti altın» çarşamba günü tekrar topla- uacaktır. Gazetecilik mektebi işinin biran evvel neticelendiril- mesi için divanın bu toplantısın- da, tesbit edilen noktaların bir esasa bağlanması ve neticenin derhal vekâlete (gönderilmesi muhtemeldir. Esasen mektebin faaliyete geçmesi ders senesinin ilerlemiş olmasına rağmen kabil görü mekte ve tatilde de derslere devam edilebileceği yo'undaki kanaatler bu meselenin ballini tesri etmektedir. Divanın çarşamba günkü top- lantısında gene uzun müddet- tenberi muwilâk vaziyette bulu- nan Rasim Ali B. meselesi hak- kında da karar verilecektir. A 'âkadarlar divanın vereceği karara büyük bir ehemmiyet vermektedirler. Gelenler, gidenler Felemenk sefiri M. Van Ket- viş Sofyadan şehrimize gelmiştir. Felemenk” hükümetini aymı zx- manda Bulgaristanda da temsil eden M. Van Ketviş Sofyada itimataamesini kıral Boris haz- retlerine vermiştir. ye kadar küçük kıymetteki pul- ların basılışı bitmiş 20 kuruştan fazla kıymettekilere başlanmıştır, Gülhane hastahanesinde tami- rat devam ediyor Bir müddettenberi Gülhane hastahanesinin hariciye koğuşla- rı ve ameliyathanesi tamir edil- mekte ve binaya yeni bir kat ilâve olunmaktadır. Bu yüzden 60 hasta muvakkatan Gümüşsuyu hastahanesine taşınmıştır. Tami- ratın daha bir iki ay devamı (Son Yemen velisi ) de muhafazaya kadir olamıyacağımı ve nihayet islim âleminin onu asla halife tanımıyacağını . kendisinin de bunu pek âlâ bildiğini ve bu sebeple! böyle gülünç bir sergüzeşte atılamıya! cağını hesap edemiyordu. Ve şimdi,) bir yandan meşrotiyetin ilk günlerin- de (İşte Yemenj de onun (yüzünden kaybediyoruz) denmesinden korkuyor, bu husustaki dedikodulara (kızıyor, bir taraftan da hilâfetin tehlikeye dü- şeceğinden endişe ederek, benden me- det umuyordu. . ii. Sultan Hamide dikkatle bakıyor « dum ve görliyordum ki daha bir şey- Ter söylemek istiyor, fakat fazla açıl-! maktan çekiniyordu. Birdenbire sordu: — Neden sizi gene Yemene gönd miyorlar? Ve sonra bunu söylemiş olduğuna nadim olmuş gibiz Arnavutlukla Münasebatımız Yeni maslahatgüzar Nezir beyin sözleri Nezir boy Arnavutluk hükümeti tarafmdan Ankara maslahatgüzarlığına tayin e dilen Nezir Remzi bey (şehrimize gelmiştir. Sofya maslahatgüzarlığından nak- len Ankaraya tayin edilen Nezir bey evvelce Arnavutluğun İstanbul baş konsolosu olarak şehrimizde bulun - muştu. On güne kadar Ankaraya gi- derek maslahatzüzarlık için bir bina tedariki işiyle meşgul olacaktır. Maslahatgüzarların itimataame vers mesi teamülden olmadığı için Nes zir bey Reisicümhur Hazretlerine iti- matname O vermiyecek, yalnız Gazi Hazre'lerine arzı tazimat etmek üzere kabmlönü rica edecektir. Arnavutlukla siyasi münasebatımı- zım iadesinden sonra (hükümetimiz Hakkı Zeki bey isminde bir hariciye memurumuzu maslahatgüzar (vekili sıfatiyle Tirana göndermiş, Hakkı Ze- ki bey Tiranda vazifesine başlamış ve Kral Zogo tarafından kabul edilmiş -| tir. Arnavutluk maslahatgüzarı Nezir Remzi bey dün bir muharririmize şun- ları söylemiştir: — Türkiye hükümetiyle hüküme « tim arasında evvelce muhadenet, tabi- iyet ve ikamet mukaveleleri aktedil « mişti, Fakat üç sene müddeti olan bu mukavelelerin bir buçuk sene ka- dar evvel müddetleri bitmiştir. Bu iti- barla bu mukavelelerin teedidi lâzım ME aaa rağ VAKİT 31 Kânunusani 1932-— Adliye teşkilâtı Yeni bir kanun lâyi- seneye mahküm oldu hası hazırlanıyor Ankaradan gelen haberlere göre adliye için bir teşkilât kanunu lâyiha! sı hazırlanmaktadır. Lâyiha ile tem-| yiz mahkemesi reislerinden Fahret « tin bey meşgul olmaktadır, Lâyiha üzerinde ecnebi kanunlarından istifa- de olunduğu gibi bütçe ve dolayısiyle kadro vaziyetiyle mahalli ihtiyaçlar da nazarı itibara alınmaktadır. Hâ- kimlerin tayin ve tahvilleriyle tebdil. leri ve mahkemeye verilen bir hâkim hakkında yapılacak muamele ve saires ye dair bu projeye hükümler konmak, ta ve adliye cihazımızın inktliba lA- yık bir şekle ifrağı için her türlü esas-| lar nazarı itibara alınmaktadır. Projeye baromuz için de mühim hükümler konncaktır. Bu projenin kanuniyet kespedip de tatbikine gecil| diği zaman barolarda yeniden bir tas fiyeye lüzum hasıl olacağı anlaşılmak tadır. Hukuk merunlarmm avukat o- Tabilmek için avnketlar (Omezdinde staj yapmaları usulü kabul edilecek, avukatlarm İntihabı için baro Kare heyetlerine o salâhiyet (verilecektir. Proje şubat ortasmda Ankarada top- Tanacak kongrede münakasa edildik» ten sonra heyeti vekileye tevdi edile» cektir. Şehir meclisi yarın | toplanmıya başlıyor İ © Şehir meclisi şubat içtima devresi- ne yarm ikide başlıyacaktır. Bu dev- rede belediyenin 930 senesi tetkiki he- sap raporu tetkik olunacaktır. Bun « dan başka et meselesi vardır. Meclis sin teşrinisani celsesinde (et işinin kat'i şekilde halledilmesine karar ve- rilmiş ve bunun için bir komisyon ay- rılmıştı. Fakat bu komisyon:müsbet bir karar veremediğinden bu mesele tekrar mecliste mevzuu bahsolacak « tır. Poliste: Tren altında yaralandı Dün saat &,17 de Bakırköyünden| Sirkeciye hareket eden tren Yenikapı! istasyonuna geldiği sırada Sakız ağa emda Korsan sokağında 23 numaralı evde oturan Yakof efendiye çarpmış! | başından ve arkasmdan yaralamıştır. gelmektedir. Mamafi iki hükümet a rasındaki meseleler evvelee halledil diği için bu mukavelelerin yenileşti - rilmesi için uzun müzakerelere Jü - zum olmıyacağı kanaatindeyim, Yalnız ihtimal ki, ecnebi memle- — Hayır. Hayır, dedi, burada daha nafi olabilirsiniz, | bilhassa bu günlerde... Ve bir hayl; takdirkârane sözler » den, Iltifatlardan sonra yavaş yavaş ayağa kalktı, — İşte böyle. Mahmut Nedim bey... dedi. © Bununla artık mükâlemenin niha- yete erdiğini ihsas etmiş oluyordu. Ben de icap ettiği şekilde müsaade a- larak ayrıldım. Niyaz! Bey soruyor ? "Tekrar kırlar ağasmın odasına gir- diğim zaman orada Niyazi beyi bul » dum, Birer kahve daha içtik ve bir) parca öteden beriden konuştuk, çı - karken Niyazi bey koluma girdi, ka- pıya kadar benimle beraber geldi. Ka» pda ayrılırken sordu: — Yemen meselesi değil mi? — Evet, — Bu günlerde bu İşle çok meşrul,| cak. İki daha esaslı tetkik edip kökün- ve farla muazzep, bari kendisin; tes) kin etseydiniz. — Ettim, fakat öyle zannediyo - rüm ki. — Kani olmadı, değil mi, çok vehim, Bilmem ki ne yapmalı... Wi Bence yapılacak şey gayet ba- — Ne gibi? Tam bu sirada yanımıza vaverl bketlerde yan; ne Türkiyede ne de Ar.! Tahkikata başlanmıştır. navutlukta bulunan arnavutların ta biiyetleri meselesi mevzuu bahsedile- cektir. Müzakereler Ankarada ola » caktır. Fakat bu hususta hiç bir talis! mat almış değilim. Bu mesele sonra- dan belli olacaktır, | den bir; geldi ve zalı şahanenin Niyae| | zi beyi istediğini bildirdi, Elimi sikti. ayrılırken : — Nedim bey, bu meseleyi görüşe- cegiz, yarın size gelirim, dedi. Talât Paşa Bir kaç gün sonra mecliste kori - dordan geçiyordum. Talât paşayla karşılaştık. Yeni dahiliye nazırı kar, şımda durdu, elini uzattı: — Nedim beyefendi, dedi, sizinle biraz konuşmak isterim, şimdi vakti! niz miisait mi? — Buyurunuz, dedim. Kolumdan tuttu, encilmen odala-| rmdan birine girdik, orada ikimizden başka kimse yoktu, karşı karşıya o-| turduk, Talât bey hemen söze başlas dı: — Şu Yemen meselesi. Ben öyle! görüyorum ki Yemen heyetiyle devam eden müzakereden bir netice çıkmıya» den halletmek lâzım, bumun için va kit ister, ne dersiniz? — Benee de öyle, bu defa is esash bir surette bir neticeye raptedilmezse bu (Mesele) uzayıp gider. — Ben şöyle düşünüyorum, bu Yes men heyetini San'aya inde (edelim, biz burada uzun uzadıya etrafiyle İşi İ Ağırcezada muhküm edilen, Be- mütnlen edelim, sonra (İcap ederse gene bir heyet ocağırımı, vahut biz Adiivede; ürüm Cürüm üstüne! Bir kadın altı buçuk Bir hırsızlıktan dolayı evvelce şiktaşta binbaşı Süleyman beyin bizmelçisi hamifenin davası tom- yizin nakzı üzerine dün Ağırce- z4da yeniden görülmüştür. Fia“ nife, ev sahiplerinin evde bulun- madığı sırada, evin üst katına ateş koyarak yangın çıkarmış, bu süretle yangın süsünü vererek ailenin tekmil mücevheratım çak mıştı, Bilâhare hadise tabkikatile meşgul olan bir polis komiseri «seni alacağım!» diye Hanifeyi kandırmış ve kadın buna alda- narak mücevheratı çaldığım, bir arsaya gömdüğünü aplatmıştı. Bunun üzerine Hanife, hırsız'ık- tan maznunen Ağırcezaya verik mişti, Temyiz mahkemesi, hadisede sadece barsızlık fili görmemiş ve kadının ayrıca taammüden yangın çıkarmak cürmünden de mnhakeme edilmesi için Ağırce- zanın verdiği kararı nakzetmiştir, Dün Ağırcezada nakzen görü“ len dava neticesinde Hanife, hır- sızlık ve taammüden yangın çı- karmak cürümlerinden 6,5 sene ağır bapse mahküm edilmiştir. Sabıkası olduğu Içın iftira ediyorlarmış Çarşı içinde Nimet isminde bir kadının cebinden dört lira çalmakla maznun Hüseyinin mu- bakemesine dün ikinci cezada mevkufen devam edilmiştir. Dün- kü celsede, maznon Hüseyinin sabıkası olup olmadığı hakkında polisten istenilmiş olan malüma- ta verilen cevap okunmuştur. Buna göre, maznunun beş sabi- kası vardır. Reis, sübıkalarin çokluğuna işaret edince, maznun Hüseyin şöyle demiştir: — Reis Beyciğim, sabıkası ol- mıyam buraya getirirler mi? Elbet sabıkamız var ki iftira ediyorlar... Neticede Hüseyinin yedi ay on beş gün hapisine karar veril- miştir, Korldorlarda yere tükürmek sigara içmek yasak Adliye koridorlarında son gün- lerde fazla sigara içildiği ve yer- lere tükürüldüğü görülmüş, bem pisliğin önüne geçmek, hem de muhtemel bir yangına karşı ted- bir olmak Üzere, koridorlarda sigara içmek ve tükürmek yasak (Lütfen sayfayı çeviriniz) —u- a buradan bir he TİTİZ, müvas fık değil mi? — Murafrktr, Yalnız bu telitalen ve tetkik keyfiyetini de çok uzatma»- mak lâzımdır kanaatindeyim. — Hayır, haymr.. Ve bu hususta sizin malümat ve (tecrübelerinizden istifade edeceğim, pek yakmda işe başlarız. Hemen © gün, Talât bey mecliste kürsüye çıktı ve Yemen meselesini &- çarak bu işi üzerine aldığımı fakat das hiliye nezaretine yeni geldiğinden teb kik için kendisine vakit verilmesini va bu defa bu meselenin esaslı. surettş halledileceğinden emin olunmasını is- tedi. Bir kaç gün sonra dn Yemen hey eti İstanbulu terketti, Heksız muamele neydi ? Sultan Hamidin, mülâkatımız cw masında: — Size yapılan hâkuz ve yanlış muamele... Dediği işe gelince, itip dat günlerinin fecaatin; ve Abdülha- midin ne derece evhama ve etrafıma ka pılmes. her söze inanan bir insan ok duğunu gösteren bu hadineyi de kaye detmeden keldim; alamıyorum: Yemen vali munaviniydim. San'ada bulunuyordum. Vali vekili ve kuvayi umumiye kumandanı müştir Fevzi pa şaydı. (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: