1 Şubat 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

1 Şubat 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Pa di igın! l yı zarfında yalnız F tasında 180 yan- gın Olmuştur. Yapılan tahkikat- “da, bu yangınların geceleri oda- da üzeri açık mangal bırakmak, “soba borularını ve bacaları te- mizletmemek yüzünden zuhur ettiği anlaşılmıştır. Hasta memurlar resmi doktor- lardan rapor alacak Son günlerdeki grip salgını belediye memurlarının da yaka- sına yapışmış, merkezde ve şu- belerde olmak üzre bir haylı memurlar evlerinde yatarak te- davi edilmişlerdir. Yalnız bazı memurlar hususi doktorlarından rapor getirmişlerdir. Bunun üze- rine dün belediye riyasetine şu- belere ve merkez müdürlükleri- ne bir tamim göndermiş, hasta- lanan memur ve müstahdemlerin mutlaka belediye ve hükümet doktorlarından rapor getirmeleri hususi doktorlardan getirilecek raporların kabul edilmiyeceğini bildirmiştir. » Sinema ve tiyatrolar tejtiş ediliyor Ramazan münasebetile itfaiye grup amirleri her gece sinema ve tiyatroları bizzat dolaşarak teftiş etmektedirler. Belediye atfaiye müdürlüğüne gönderdiği bir emirde müdürlük tarafından da her ay nihayetinde umümi bir teftiş yapılarak neticesinin rapor balinde belediye riyasetine gönderilmesini bildirmiştir. Sokakların pis olduğunu bele- diye de tasdik ediyor Verem mücadele cemiyetinin cuma günkü içtimamda sokakla- rın pek fazla pis olduğundan şi- kâyet edilmişti. Dün yaptığımız tahkikata göre | belediyede temizlik işlerile alâ- kadarlar sokakların pis olduğu- na kanidirler. Yalnız bugünkü masrafla sokaklar ancak buka- ar temiz tutulabilmektedir. Bundan başka belediyeciler, halkın sokakları pek çabuk kir- ettiklerinden, hemen herkesin sokağa tükürdüğünden, şikâyet etmekte ve seyyar esnafında pislik işinde büyük bir rol oy- nadığından bahseylemektedirler, Bununla beraber nezafet işle- rile yakında alâkadar olmaları için belediye şube müdürlerine yeniden tebligat yapılacaktır. Şehir meclisi bugün toplanıyor Şehir meclisi bugün saat ikide şubat devresi ilk içtimanı ya- pacaktır, Içtimada Beyoğlu cihetinin ya- pılacak kanalizasyon tesisatının projeleri, Heybeli ada sa matoryomunda yapılacak pavyo- nun masarifi inşaiyesi, maden yağlarından alınacak tahlil mas- rafı, şehrin muhtelif semtlerin- deki üzeri açık su mecralarının biran evvel kapatılması ve Da- rülâceze için hazırlanan yeni mizamname görüşülecektir. Haydarpaşa hammallarından şıkâyet Hammallar meselesi, Istanbu- lun en büyük dertlerinden biri- sidir. Vapur iskeleleri ve tren | istasyonları , daima Eğ hammallar arasında birçok mü- kaşa bazan döğüşlere sabne olur. Batanbulan en işlek iskelelerin- den biriside Haydarpaşa iskele- ları arasında doğru teşebbüsü tetkik sdniyeği Milli vapurcularımızdan a- van zade kumpanyasının Avru - payla Türkiye limanları arasmda doğru seferler yapmak üzere hü» kümete müracaat ettiğini ve bu teklifin İstanbul ticaret odasında tetkikine başlandığını yazmıştık. Haber aldığımıza göre ticaret o - dası ithalât ve ihracat tacirlerimi- zin mütalaalarmı almıya başla mıştır. Vapur ücretleri tarifeleri Dün İstanbul ticareti bahriye müdiriyetinde müdür Zeki beyin| riyasetinde tarife komisyonu top- lanarak vapur ücretleri tarifele - lerini tetkik etmiştir. Neticede es ki tarifeler ipka edilmiştir. Maarifte: Ecnebi ve akalliyet mekteple- rinin idaresi Şimdiye kadar şehrimizdeki ecnebi ve akalliyet mekteplerini başmüfettiş Ahmet Hilmi B. ida- re ediyordu. Faakat vekâlet mü- fettişlerinin Anadoluda seyahate çıkmış olmaları yüzünden ecnebi ve akalliyet mekteplerinin ida- resi muvakkaten İstanbul maarif müdürlüğüne bırakılmıştır. ıiâhiyat fakültesindeki konferanslar Darülfünunun İlâbiyat Fakül- tesi tarafından verilmekte olan serbest dersler sömestr tatili do- layısile muvakkaten tebir edil- miştir. Şubatın İ3üncü cumartesi günü tekrar başlanacak ve mü- derris Mehmet Ali Ayni bey ta- rafından islâm (mütesavvıf ve mütefekkirleri mevzuu altında ilk serbest ders verilecektir. sidir. Belediye tarafından bu is- keleye, nakil ücretlerini gösteren levhalar açılmasına ve idaredeki hamalların başına *““ü geçer bir hamalbaşı konulu. .sına rağ- bu iskelede daima karışık- Tiklar NN Haber aldığımıza göre, son günlerde bu iskelede çalışan ha- mallardan bir kısmı, kendi baş- larına çalışmak, müşteriyle dog- rudan dogruya temasa girerek, istedikleri kadar para almak cihetine gitmektedirler. Halbuki, şimdiye kadar, her iskelede ha- mallar, hamal başıların nezaret- leri altında müştereken çalışmak. da, bamal başıda müşterilerden ancak belediye tarafından tayin edilen ücretlerden fazla para alamamakta idiler. Akşam üstü, toplanan para, hamallar arâsında paylaşılmakta idi. Bu usul, bele- diye iktisat müdürlüğü tarafın- dan en dogru olarak bulunmuş bir usuldü. Şimdi Haydarpaşa hamalların- dan bir kısmı bu usule riayet etmemek istemektedirler. Ora bamal başısı, usulsüzlük yapan lar hakkında belediye iktısat müdürlüğüne müracaat etmiştir, ve mevzu nizamat haricinde iş yapmak istiyenler yolsuz edile- ceklerdir. E Kücük bir kız Yaramaz yüzün- den diri diri yandı ve öldü Evvelki gün Sulukulede bir küçük kızım yanmasiyle biten feci bir kaza olmuştur. Sulukule caddesinde boss tan duvarı yanmda, topladığı çalı - Tarı yakıp oynamakta olan Şöhret is-i mindekj bu kız, yanan çalıların üze- rinden atlarken bir aralık muvazene. sini kaybetmiş ve ateşe (düşmüştür. Küçük kız kendini ateşten çabak kur- tarmış fakat entarisinin eteklerinin tutuşmasına mani olamamıştır. Etraf pek tenha olduğundan feryatlarına u- zun bir zaman yetişen olmamış, kü- çük kız, yanıklarm tesiriyle çok geç! meden ölmüştür. Zabita tahkikata başlamıştır. Şüpheli bir ölüm Ereğlide yapılan bir ameliyattan sonra tedavi için İstanbula gönderi- len ve Hasekki hastanesine yatırılan Şahende hanım isminde bir kadın ev» velki gün hastanede vefat etmiş, müd- delamumilik vefatı şüpheli görerek ölünün morga kaldırılmasma lüzum görmüştür. Adliyede ; Ölüler için bir soğuk have sandığı yaptırıldı Tıbbı adliye, muayeneye tâbi tutulan ölülerin muhafazası için bir soğuk hava sandığı yapılmak» tadır. Sandık için 2500 lira ka» dar bir masraf yapılmaktadır. Sıh hiye vekâleti soğuk hava sandığı- nın bir an evvel ikmali için alâ- kadar makama emir verilmiştir. Sabık belediye mutemedinin hesapları Mevkuf belediye © mutemedi Nail beyin isticvabına devam e -| lunmaktadır. Nail beyin zimme- tine geçirdiği paranın on iki bin lira olduğu tesbit edilmiştir. Bu paranın bir kısmı belediye”! ye, mutemetlere, bir kısmı mer- hum mühendis Refik beyin ailesi- ne, bir şehir meclisi azasın- dan Rana Sani Yaver ve daimi encümen reisi Tevfik be- yin maaşlarına aittir. Nail bey 929 O senesindenberi mutemet olduğu için bütün hesap” ları yeniden sıkı bir surette tetkik edilecektir. ihtisas mahkemeleri için kâtip alınıyor On altı ihtisas mahkemesinin kâtiplikleri için memur almacak- tır. Taliplerin hukuk mezunu ve ya adliyede uzun müddet çalışmış olmaları şarttır. Darülbedayi Temsilleri Bugün akşam saat İstanbul Belediyesi 2130 da o ŞehirTiyafrosu Yat ett İk musikili Lİ Bestekârı : komedi Hasan Ferit. IN Nakleden: 1 Galip Halk, talebe ve zabitan ge- cesi, A Altı yaşından aşağı olan ço- cuklar tiyatroya kabul edilemez- ler. 3 şubat çarşamba akşamı MELEK SINEMAEFINDA GALA MÜSAMERESI JEAN MURAT ve KATHE V. NAGY'yi Ufs müessesesinin vücuda getirdiği en güzel ve en büyük filmlerinden biri olan MONTE-CARLO BOMBALAR ALTINDA Güzel, zengin ve muhteşem eserde takdim edecektir. Musi- kisi, mevzuu, dekorları ve bilhassa Ri ViERA sahillerinin ihtişam ve zenginliği unutulmaz izler bırakacaktır OLARAK Müellifi : Nizamettin Nazif Acuzenin Definesi Ressamı : Münif Fehim Kale kapısına koçbaşı vuruluyormui gibi sesler takırtılar işitiliyordu Bi vi Kapıcı başı kendisini şöyle bir kur du. Bir ayağımı ileriye attr. Sağ elini kalçasma dayadı. Sonra bu tavru ile tam bir kahraman kesildiğine kani ol muştu galiba ki, 80l elini sallıya sallı- ya söze başladı: — Bana bak Kara yazıcı! — dedi — Düne kadar boş bulduğun ovalar artık boş değildir. Evvelâ bunu böy» ece bil, Aksakallılar ve elebaşılar kulak kesilmişlerdi. Aksak Mustafa bu işin neticesini fena kestirmişe benziyordu. Çünkü muttasıl burnunu uvuşturu - yordu. Kapıcı başı ilk sözlerinin nasıl bir tesir yaptığını anlamak için yerde o- turanları gözden geçirmek istedi. Fa! kat Aptülhalim, işi çabuk halletmiye niyetlenmişti dememiş miydik? He -| men gürledi: — Devam et! Sonra: — Sonrası bu.. Bir haftadanberi bizim kol Konyada işe başladı. Salı- dan salıya sekiz. Tam bir hafta olu» yor. Evet, — Salı günü işe başladıysanız ber bat. Yandınız demek.. Ben sakyı u - ğursuz tutarım. Her ne hal ise. De - vam et! — Evet.. Artık bu ovalarda düdük öttürmek kolay değildir. — Neden? — Bizim kol Konyaya geld; dedik ya.. Bizim kol, insanı kulağından tut! tu mu çeker ipe.. Bizde iki bir yoktur. Ya ip, ya kazık. — Desenize ki sizin kol epey ya » man. — Elbette. Habeş ellerinde sene« lerce pala salladık... Şimdiye kadar da hani bize hiç yan bakan olmadı. Bu elçi bir garip adamdı vesselâm. Herkfin ağzımdan çıkanı kulağı işitmi-! yordu galiba... Hazret, gözlerini yum muş, atıp tutuyordu. Herhalde bu a- dam Kara yarcımn ne demek oldu » Zunu bilmiyordu. Aptülhalim bunu çakmıştı.. Herifin azamet budalası bir kabadayı olduğu meydandaydı. Onu derhal kapı dişarı etmek de ve her şey de elindeydi. Lâkin İstanbulun, başına musallat ettiği yeni belâyı öğ. rTenmek, üzerine saldıracak adamın neler yapabilmek kabiliyetinde oldu- ğunu, neler isteyip neler yapabilece - ğini anlamak istiyordu. — Âlâ.. — dedş — Sizin kol anla- şildr ki pek yaman, hepsi arslan. A» caba aman dilesek paşanız gene bizi asar mı? Herif bu sözleri hak sandı, ümitlen- di: — Asör mı, asmaz mı orasına pek aklım ermez ama, eğer teklif edece- Zim şeyleri kabul ederseniz belki hak- kmızda biraz hayırlı olür.. — Yaa. Odadakiler artık dayanamamışlar- dı. yarı kahkaha ile karışık hep bir den bağrıştılar: — Yamansınız be! Aptülhalim elini kaldırdı: — Susun! Karışmak yok! Devam et arkadaş! Herif bu defaki alaya evvelkinden daha beter kızmıştı: — Vezir Hüseyin paşa hazretleri şimdilik senden Üç şey ister! — dedi—! — Neymiş bakalım... — Evvelemirde şehzade Mustafa. yı derhal bize teslim edeceksin.. —Vay, vay, vay! — Sonracığıma.. Adamlarının ileri gelenlerinden yirmi kişiyi bana teslim edip vezire göndereceksin.. Ilani re- hin diyeyim ki iyi anlıyasın. . — Vay vay vay! — Sonracağıma.. İkisi işte diklerim.. — Ya üçüncüsü? — O işin en kolay tarafı. Veziri bu de- der ki kaleyi de bana teslim ed Tabii teslim edersin.. Bu adamın geldiği yer hi en ufak, en basit bir malümat bi olmadığı anlaşılıyordu. Kars 7$ zıcı kimdi? Kale teslim etmek ne "| mekti? Odadakileri şimdi müthiş hiddet sarmıştı. Hanj Aptülhalim işaret vermiş olsa kaşla göz sö herifi param parça ediyerecek Fakat Reha kalesinde elçiye yoktu, Kara sorguçlu artık söylü rinj bitirmişti: — İşte hepsi bu. — dedi Mustafa çelebi neredeyse getiri bir an evvel yola çıkalım. Vezir canlıdır, bekletmiye gelmez. — Rehinleri de hemen şimdi seçelim? — Elbette. — Ya kale ne olacak ? Kara yazıcmın gözleri şimdi 499 lanmış, rengi hiddetinden sapsari silmişti. Sık sık nefes aliyor, duö' ları titriyordu: — Ya kalenin namusu? —diye kırdı — Bizim namusumuz ne olac” Ve.yavaş yavaş herife yaklaştı! — Bana bak! — dedi — Onu göğsünden tutup sal devam etti; — Git efendine söyle! Şehzade tafa, evet buradadır, Fakat ben vermem! Değil senin vezirin, onun ” dişahı dahi vız gelir bana... Bizim kimseden korkumuz vardır, ne de kimseden beklediğimiz. Biz havf pala sallıyan &erserileriz.. Reha sine giren Reha kalesinde kalır. “| biz nereye ayak basarsak, bil ki # lah bizi oradan çikaracak adam: ij tamaz.. Sorguçlu adam bu sahnenin kaf” sında bir an bocaladr. Bir şeyler lemek istedi. Lâkin aptülhalim ne? almadan devam etti: | — Senin vezirin ne zannediyor *| ri? Bir eşkıya sürüsü mü? Veya “ çapulcu alayı mı? Git ona söy! Reha kalesinde oturanlar, ora, ğınmış değillerdir, bilâkis... Saldf” mak için hazırlananlardır. Biz bur#” | biçaklarımızı .bilemekle, kollarıf” kuvvetlendirmekle meşgulüz.. Bugi buysa yarm öbürü. Önümüze ilk kanı tepeliyeceğiz. Ondan sonrt 1 leni gene tepeliyeceğiz.. Ve tepeliy€ peliye taa İstanbula varacağız. dm mı? Hm bana bak. Kim bilir daha neler söyli dişlerini gıcırdatarak, yumruk! sikarak konuşuyordu. Fakat birdi re sesini kesti, durdu. p Dışardan bağrışmalar geliyor le kapısma (Koçbaşı) vuruluyo! gibi sesler, takırtılar işitiliyordu. “ Yerde oturanlardan bir ikisin? şile işaret etti. Bunlar hemen odsdi çıktılar. “ Kara sorguçlu adam da şimdi A tülhalimin tesirinden kurtulmus ' şardan gelen seslere kulak veriyi” du. gi Acaba ne oluyordu? Bir baskın Deli vezirdi bu yapar m yaps” Bu srraad dışarıya çıkanlard3” Ti soluk soluğa odaya dönmüştü. Ta yazıcıyı bir kenara çekerek K' na bir şeyler fısıldadı. Reisin $ faltaşı gihi aclrverdi: — Ne diyorsun? — diye bağ — Buna imkân var mıdır? VR | Raşit Rıza Tıyatroi Şehzadebaşı Bu aksam 91,40 dı hirinet defa S8 DEMIRHANE MÜDÜRÜ Piyes 5 perde İ Nakleden: VEDAT ÜRE! EB (Biletlerin gündüzden tedariki” rica olunur) , Dd ,.22200022225 22002225225 52555505555 .......İ Glorya'da dü 6 Şubat cumar- tesi akşamı ii ah ğg e - .M #aSs KOS EZLEELDEBEEŞE EŞE SESİSSİF LELE EEE Mya e -m > Milton “Lustracılar şahı, ru»»*)

Bu sayıdan diğer sayfalar: