31 Mayıs 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

31 Mayıs 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yağ, Peynir, Süt | Avrupada süt gittikçe azalıyor 7 istihsalâtı İsviçre köylü birliği istihbarat 0f-) de fazlalık olduğu için fiatlar düş Ji | 131 senesinin son üç ayma! müştür. Mahss, beynelmilel. süt - piyasası tkkindaki piyasa rüporunu neşret - İr. Bu rapordan şu kısımları alı- Son üç ay içinde, Avrupada umu- Mivetle süt istihsalâtmda bir tenez - Rörülüyor. Yalnız Fransa, Yugos | arya, Norveç, Letonya, Belçika ve Bilemristanda hafif bir istihsal te - Rttüğ vardır, Çekoslovakya, Finlân- Üye, İrlanda ve “İskoçyada . vaziyet ğiememiştr. Amerikayla Kanada -; 8onbahar otlaklarının genişliği mde İstihsalâtta mahsus bir ikselme vardır. Avusturalya ve Ye-| Zelandada da geçen seneye müza- Yüksek bir tereffü vardır. Avrupa piyasasında umumiyetle Mhsalitta tenezzül olmasma rağ - Ne fiatlarm da urtmasma mâni ol. kabil olamamıştır. Sebebiyse u- Mami buhrandır, Yalnız Danimarka,| ei tere, Pinlândiya ve Polonyada atlar yükselmiştir. Fakat bunun da Sebi, bu memleketlerin paralarında iş ül olmasından ileri gelmekte - KA merika ve Kanadad. - . a, istihsal | Tütün inhisarı kadrosu bildirildi Tütün inhisarının yeni kadrosu , Meye tebliğ edilmiştir. Yeni N to bugün isimlendirilmiş olarak adar memurlara tebliğ edi- “ek, açıkta kalanlar anlaşıla- **tir, | İitün inhisar idaresi sabık re- | tketidden 2478 memur dev- iş, bu yekün 930 senesinde i 3 ü bulmuş, geçen sene 4068zi muştur. Memur adedi 937 le 3890 na kadar in. ilmiştir. bu suretle bir Ha- andan itibaren tütün inbi- ai daresi merkez ve mul- kat memurlarından 180i kad- açığında kalacaklardır! Mer- 12 kadrosu 266 memurdur. Ve Memur açıkta kalmaktadır. |, Tütün inhisarının yeni kadro- İl da memur ve âmir adedi ye- h halinde gösterilmiştir. Idare , “toda gösterilen miktarı geç- |, Mek şartile mevcut memurla- İ ya görülecek hizmetlere m edecektir. Bu arada Madiden anlaşıldığına © göre umumi müdürlük ihdas iştir. Buraya kimin tayin o&ceği hakkında henüz bir ümat yoktur. Yeni kadro ile yaprak tütün, Mir ziraat fen şubelerile, ü- İ ü ve dördüncü şubeler ayrı ha, be halinde * birleştirilmiş, | N müdürlüklerine beşer yüz nr iki mütehassıs müdür | ilmiş tevhit edilen beş şu- i Şimdiki müdürleri kadro İs bırakılmıştır. Hariçten ta- x, *dilecek müdürler vazifeleri- My rlayincıya kadar şimdiki erden inhisar vekâletince | Geçen senenin son Üç ayına naza ran, 1991 deki fiatlar çok aşağıdır. görmemiştir. Zira istihsal son derdee AZ yapılmıştır. İhracat ,bilhassa son zamanlarda pek güçleşmiştir. YAĞ Son üç ay içinde feci. denilecek bir vaziyette olan beynelmilel yağ piyasası gittikçe daha kötüleşmekte - dir. Sebebi de Amerikadan yapılan ithalâtla ingiliz Tirasmın sukutudur, Avrupa devletlerinin ihracatı, Ameri- ka ihracatıyle tahdit edilmiş bulunu- yor. En çok İngiltereye yağ ihraç e den memleketler de ingiliz lirasınm düşmesinden mütecssir oldular, bu süretle esasen bozuk olan vaziyet dü zeltilmek şöyle dursun daha beter oldu. 1 tensip edilecek ikisi yeni şube- leri vekâleten idare edeceklerdir. Açıkta kalacak şube müdürleri- nin. muhasebe müdürlüklerine, murakipliklere tayin edilecekleri söylenmektedir. Mütkürat inhisarında Müskürat inhisarı yeni kadro- sile de birkaç müfettiş muavini, merkezden 12 memur ve mülk hakatından mahdut miktarda birkaç memur açıkta kalmak- tadır, , j Müskürat inhisarı müdürü Asım ve barut inhisarı müdürü Lütfü beyler bugün şehrimize gelecek» lerdir. ! Tütün ekimi Tütün zeriyatı hakkında hü- kümetçe hazırlanan yeni nizam- name dün vilâyetimize tebliğ edilmiştir. Bu nizamnameye gö- re her yerde tütün ekilemiye- cek, arazisi ufak olanlar, hükü- met ve inbisarlarda memur bu- lunanlar da tütün zeriyatı ile uğraşamıyacaklardır. Nerelerde tütün ekilemiyeceği ve me şekilde tütün zeriyatı yapılacağı hakkında nizamname- de tafsilât vardır. Umumi ve üçer Aylık maaşlar Yeni seneye ait kadrolar he- nüz gelmemiştir. Bu itibarla umu- mi maaşın yarın verilmesi kabil olamıyacaktır. Üç aylık maaş sahiplerine bu ay alacaklarının üçte biri nisbe- tinde tediyat yapılacağı haberi asılsızdır. Alâkadarlara üçer ay- : lıkları birden verilecektir. ) m Tıp fakültesi tah- sisatı arttırıldı Hastalardan film ve ecza bedeli alınacak Darülfünunün bu seneki büt- çesinin mecliste kabul edildiği yazılmıştı. Encümen mazbatasın- da okuduğumuza göre, geçen seneki müzakereler esnasında masrafların (otenkisi (o dolayısile hizmetlere hiç bir suretle halel gelmiyeceği hakkında bu müza- kerelerde darülfünun namına bazır bulunanlar tarafından ve- rilen teminata rağmen bu sene tıp fakültesi müderrisler meclisi namına evcümende beyanatta bulunan zevat tarafından hasta- nelerin çok müşkil vaziyete düş- müş bulurdukları teessürle ifade edildiğinden gerek tıp fakültesi masraflarına ve gerek ecnebi talebenin de devam ettiği dişci mektebinin masraflarına birer mik- tar ilâvesine zaruret hasıl ol- muşlur. Bu arada İstanbul belediye» sinden on bin liralık bir yardım derpiş edilmiştir. Bundan başka müessese vari- datına bir yardımda bulunmak üzere tıp fakültesi hastanelerin- de yapılacak rontken muâyene- lerinde, hastanede yatan fakir- ler müstesna olmak üzere, film ve dişci mektebinde yapılan ameliyatta da ecza bedeli alın- ması kararlaştırılmıştır. Bunların miktarın fakülteler meclisi ve divanca kararlastırılacaktır. 32 Derece Dün havalârın birdenbire isın- - ması Üzerine hararet derecesi- 32 ye kadar yükselmiştir. Bu va- ziyet karşısında bir çok mektep- ler öğleden “ sonra-tatil yapmış- lardır. ; i Istanbulda şimdiye kadar ma- yıs ayı içinde hararetin bu dere- ce yükseldiği yanlız 925 senesi mayısında tesbit edilmiştir. ————— Tavukçuluk Sergisinde Halk tarafından gösterilen fev- kalâde rağbet üzerine vilâyet bahçesinde açılmış olan çiçekçi- lik ve tavukçuluk sergisi cuma akşamına kadar açık bulundurul- ması için yeni bir karar veril- miştir. Sergiyi dünde üç bin kişi: gezmiştir. e 1500 kilo balık Adalar açığında 1500 kiloluk bir balık avlanmıştır. Yassı ve tayyare şeklinde olan balığa tay- yare balığı ismi verilmişti. Profesör Malş Darülfünun hakkında bir müd- dettenberi tetkikat yapan profe- sör Malehe dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. Profesör ha- zırladığı raporu maarif vekâletine verdikten sonra haziranın hafta- sında tekrar şehrimize gelecektir. | Tetrika Ne, :Ş Staşa'nın dünyada “Niyami- kar başka kimsesi yoktu. in,,, On sekiz yaşında uzun “ş Saçlı, berrak mavi gözlü dilberdi, Sanki mütebessim il, Atasında dolaşan bir ço- iğ, Uhu. Ihtilâlde görmüş ol- delik deşik vücutlarla Ni- atının anlattığı ölüler ara- he fark vardı. O ibtilâlde ştu, Açlıktan hakiki göz dökerek ağlıyan sıska, iş, donmuş kadav- Roz Nuvar Ancak dövizleri düşen memleketlerde fiatlar yükselmiştir, PEYNİR Son günlerde, peynir piyasasi u - mumi buhrandan çok müteessir ol - muştur. Paranın ortadan çekilmesi İ talebi azaltmıştır. Birçok yerlerde fiatlar fevkalâde düşmüştür. Bunâ mukabil, peyir stokları bir zarar l Yazan: Mim. Rube- janski ralar yanında geberen köpekleri hatırlıyordu. Hayatın nerede bit- tiğini, hayallerin nerede başla- dığım kestiremiyordu. Kislovadsk'da dağlar, şelâleler vardı. Ovaları efsanelerdeki gü- zel yerlere benzerdi. Dağın yar- kış beyaz duran karlı, zirvesi beyaz bir peri yuvasını andırırdı. Kışın çok soğuk olmazdı. Şe bir gözel, tenha, sakindi. Nataşi daha evvel bir çok şehirler görmüştü, Suvari zabiti Ismet Pş. hareket (| Usttaafı £ irnci saylamızda Roma seyahatine ait olarak dün gelen haberler, şunlardır: o | Roma - Brendizi yolunda il Roma, 30 (A, A.) — İsmet Paşa Hazretleri ile Tevfik Rüştü Bey ve| refikaları Hanrmefendilerle refakat ve maiyetlerindeki zevat, dün gece saat 2290 da Brindiziye müteveccihen hareket etmişlerdir. İstasyonda, hariciye nazırı M, Gran di cenapları ile hariciye müsteşarı ML Fani, Fırka kumandanı, Faşist fır - kası kâtibi umumi muavini M, Mar — picati, hariciye kalemi mahsus mü - dürü M. Ghigi, orta elçilerden M. Handiechi ile Ciancarelli, Guarglia, Talinni ve M. Roceo ile hariciye ne - zaretinin diğer memurları tarafından! teşyi edilmişlerdir. Heyete Brindizi'ye kadar hariciye| müsteşarının hususi kâtibi Kont Bo - narelli ve hariciye memurlarından Marki Chiavari. refakat edecekler - dir, Romadaki ziyaretler Röma, 30 (A. A.) — İsmet Paşal Hazretleri, dün refakatinde hariciye müsteşarı M. Fanni ve İtalya'nın An - kara sefiri bulunduğu halde gönüllü milislere ait olan “Mussolini, kışla - sını ziyaret etmistir, Kışlada milis lejyonları grupuna kumanda etmekte olan Ceneral Ra - gioni tarafından istikbal edilmiştir. İsmet Paşa Hazretleri, kıtaatı tef - tiş etmiş, jimnastik, hücum ve iskrim talimlerinde bulunmuştur. Bunu müteakip, milis kıtaatı İs - met.Paşa Hazretlerinin önünde bir geçit resmi yapmış ve Paşa, kuman - dana hararetli surette takliratta bu - Tunmustur. Bundan sonra Türkiye Başvekili Hazretleri refakatinde hariciye. vekili Tevfik Rüştü Bey İle M. Fanni bu - Yunduğu halde, Farnese sarayradaki Bedeni Terbiye Akademisini ziyaret etmiş w€ orada talebenin talimleri-ile igeçit-resminde.hazır bulunmuştur. | İsmet Paşa Hazretlerile Tevfik Rüştü Bey, kendilerine bu ziyaret es -! nasında refakat etmiş olan bede - ni terbiye müsteşarı M, Ricei'ye, gör - müş oldukları kuvvet ve inzibat man - zarasına hayran olmaş oldukları! beyan etmişlerdir. Türkiye Başvekili ile hariciye ve - kili ve Türk heyetinin diğer erkânı, Roma Lidosunda öğle yemeğini ye - dikten sonra akşama doğru Mebusan) meclisi biaası olan Montecitorio sara) yina gitmişler ve orada meclis reisi M. Ginriati tarafından kabul edil - mişlerdir. Hariciye, milli terbiye nazırları (le hariciye, maliye ve münakalât müs teşarları, Faşist fırkası mümessili ve Türk heyetinin Roma'yi ziyareti münasebetle İtalyanın her tarafım - dan gelmiş olan bir çok mebuslar, kabul merasiminde hazır bulunmuş - lardır, Türk misafirler, refakatlerinde Baron Aloisi, Kadri Riza Bey, orta elçiden Signore Taliani olduğu halde Mebusan meclisi relsi Signvre Gi - uriati ve Riyaset divanı erkânınm delâletile meclisin başlıca salonları - nı ve içtima salonunu gezmişlerdir. Misafirlere çay ikram edilmiştir. Çay içildikten sonra saraydan müfa - rakat eden misafirler, teşekkürde bu - lunmuşlardır, Nihayet Roma valisi Prens Bon - İ ve bir yolda inkdşaf etti. a KU pi 5— VAKTT 31 MAYIS 1932 — Hz. Romadan ttiler compaxne, İsmet Paşa Hazretleri ile Tevfik Rüştü Bey şerefine hari « ciye nazırı M. Grandide hazır bu- Tunduğu halde bir kabul merasimi yapmış ve bu merasimde diğer Türk ve İtalyan zevat ta bulunmuştur. ismef Pş. Hazretlerinin bir Halyan gazetesine beyanatı Başvekil Paşa Hazretleri; Koma “Stam « pa,, gazetesine şu beyanatia bulunmuştur: — Sureti ürmiyede Faşizmin büyük reisinin talakkuk ettirdiği her eseri görmek bana haz verir. M, Binssolini'ye çok derin bir hürmetim vardır. On sene evvel, önünin Lausarneda tanışmıştık. O tanışmadan laymeti hatırasını, hür - wt ve tâktirle selilarım: O vakittenberi, iki memleket münssebalı, dostane ve sansim - İtalya'nın, bütüm medeniyet sahalarında tahakkuk ettirdiği Fasliyet ve terakkiyatı yakmdan takip edi » yorum, Aki memleketin münasehatında, ici arm © leket dirijanlarının mtnasebetlerinde hâkim olan en mühim; âmil, karşılıklı itimatlı, Ba esaslı nokta Üzerindeki tecrübenin müs bet neticesi; iki memleketi birbirine gok yaklaştırdı. Kanaatlınce dünyayı tazyik eden buhran, yalnız maddi değildir. Mühim olarak birde pisikoloji buhranı vardır. o Ruhlarda buhran var, Malya ile Türkiye arasmdaki iyi müna - sehati beynelmilel ruhiyatı tedavi ve teskin nokia nazarımdan çok faydalı olcak... Türkiyenin harlei politikası, evvelemirde komşalarile anlaşmak esasını müsteniitir. Bu 6598; eski umumi politika zihniyetinden farklıdır. Komşularia daha esvel uyuşmak, şim diye kadar en güç bir şey südılırdı.. Onun için komşularin münasebat Unal edilir, da - ba uzaklarda siyasi konllnezonlar üranırdi. İşta biz bu kanaatin balunmadık. Des vanlı ve önmimi mesai neticesinde Kem - şalarmmızln olan bütün İhtlAflarımızı hal '» ieitik. Ba netice ie, Türkiye'nin sulh» perverans polltikasmı, yalnız sözle değil, filen de tahakkuk ettirmiş olduk. Siyasetimizin bir hüsüsiyeti daha vardır: Tocaslis eden her dostluk; bizim içinn - ziadir, kıymetlidir. Onu mulufuza ederiz. Bu noktada Türk ve İtalyan telâkkileri #y » nadir. Onun için İtalya ie yaptığınız dost « Yak politikası; Türkiyenin diğoe bütün dost - Tuklarile suhuletle telif edilebiliyor. Sağlam bir dostluğun en kavvetli teme - Mi; sçek sözlülüktür. — Ditinleketi Tears 6 denlerin sözlerine tereddütsüz. Mirat ve İs > tinat edebilmektir. . İtalya'da bu esas mevcut olduğunu, iki memleket arasında İyi bir dostluk mimisebatı kurmak için Hire alan Amillerden hiç birinin eksik olmadığını görmek bu seyahati tahakkuk ettiriyoruz. KISA HABERLER YİYECEK VE İÇECEK — Mevat sata» cakların dükkünlarını açımdan evvel mn taka başhekimlerinden ruhsatiye — alinaları belediyece kurarlaştırıMmıştır. RESMİ MUHARERAT — Poslaya ve » | rilen resmi muhaberatia rümuzlu ades kül Kanalıma menedilmiştir. — a — Liman kooperatifi bugün açılıyor Liman şirketi kooperatifi bu- gün merasimle açılacaklır, Piyasa yerinde olan Koopera- tiften herkes serbestçe alış veriş edeceği için birçok toptancılar bu vazıyetten memnun görünmes mektedir. miniğin Sanayi müdüriyeti taşınıyor Istanbul sanayi (o müdüriyeti, Istanbul ticaret odasında hazır- lanan daireye dünden * itibafen taşınmıya başlamiştir. Esnaf. mürakıbliği de ticaret odasında bir daireye taşınacaktır, olan babası sık sık garnizon de- ğiştirirdi. Annesi... Çok güzel olduğu için Ailah onu melekleri arasına almıştı. Niyamiya böyle söylerdi. Nata- şa annesini görmemişti. Nataşa babasını hayretle seyrediyordu. Genç, şen fakat daima meşgul- dü. Nataşa babasını nadiren sa- bahları görür, kucaklardı.. Ba- bası onu kapının önünde, yü- zünde bıyık bağı olduğu halde karşılardı. Sonra genç kız babasını pen- cereden seyrederdi. o ya ata binerek, yahut güzel hanımların koluna girerek uzaklaşırdı. Na- taşaya gittikleri her şehirde yeni bir muallime tutulmuştu. Nataşa hoşuna gideni öğrenmişti. En sevdiği romanlar, sakin bir ye- mek odasını, büyük bir lâmbayı, çocuklarına kitap okuyan veya nakişliyen bir anneyi tasvir eden kitaplardı. O vakit: Nataşa gözlerini kapar, bu çocuklar arasında bulunduğunu, onlarla oynadığını tasavvur ederdi. On beş yaşında iken Kıs'odu- vsk da Puşkinin şiirlerini ezber- lemişti. O zamandanberi şiire karşı büyük bir iştiyak duyu- yordu. Kaç defa ormanlardaki dar. yolları dolaşmış, dereleri taştan taşa atlıyarak aşmış, Puşkinin izlerini aramıştı. Yazın bir çok kimseler Narzan ırmağının Sularında tedavi olmak için kasabaya gelirlerdi. Bütün gün musiki sesleri, şemsiyeler, iri şapkalar, zarif kadınların ars” kasındaki tenteneli elbiseler, gö- rültücü çocuklar hayatı şenlen- diriyorlardı. - Ne barp senelerinde, nede ibtilâsin başlangıcında Kis'ovods- k'ta hiçbir değiş'klik olmamıştı * 2)

Bu sayıdan diğer sayfalar: