June 24, 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

June 24, 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, —— 4 —VAKIT 24 Haziran 1932 DünHariciye,Nafia ve Iktı- sat bütçeleri (Üst tarafı birinci sayfada mahiyette olan bü iki konferansın müsbet veya menfi akibetleri dün - yanın. gidişi üzerinde büyük te - sirler yapacaktır. — Arkadaşlar, ufak bir noktayı Sırrı Bey biraderimizin beyanatı mü - masehetile tenvir etmek isterim, Evvelâ, arkadaşım âdeta iltifat e - decek kadar... : © Sırrı Bey (Kocaeli) — Hakikattir. Dr. Tevfik Rüştü Bey devamla: — İltifat ve İfadelerine samimi teşekkür ederim. Bundan istediğim dur ki, C. H. Fırkası hükümetinin nriciye vekili sıfatile İsmet Paşa hü - kümetinde tatbik etmekte olduğu -| muz siyasetin fırka haricindeki ar - kadaşlarımızın da tasvibine İktiran etmesi ne kadar milli olduğunu gös - terir. Sırrı Rey (Kocaeli) — Tabii. Dr. Tevfik Rüştü Bey — Bu elim - Jeyi şununla ikmal edersem, maksadı tamamile arzetmiş olurum, Bir hükümetin bir memlekelin siyaseti bir küldür. Şüphesiz ki, her safha - sınm her vekâletinin ayrı ayrı hususi) yetleri olmakla beraber, heyeti u - mumiyesi o kadar bir küldür ki, hangi noktası zayıflarsa, diğerleri de ondan derhal müte#ssirolur, (Bravo sesleri). “Bundan sonra Meclis fasıl ve mad - delere geçerek (Hariciye bütçesini iki milyon 623 bin lira olarak kabul etmiştir. Mütenkiben Nafia bütçesinin mü - zakeresine başlamış, Vekil Hilmi Bey, Halil Bey (İzmir) in mütalealarına cevaben demiştir ki: günün mali omüzayekasna rağmen, bütçemizin her iki hat- tın devam edebilmesi için tah - sisat konulmuş ve tahsisatın nok - sanım bono esâsile yürütmek tedbiri almmıştır. o Binaenaleyh, gerek ba - ve gerek havzayi fahmiyeye doğru, tren hattmnı bağlanması! kabul edildi proğramına devam edilmektedir, Yalnız Kilyos — Çankırı urasın - daki Kilyos — Ereğli kısmının terci - hen inşası ileri sürüldü. Gerçi KİL »| yos — Çankırı kısmındaki açık sa -| ha 100 kilometreden faza olduğu hal - de, arazi az çok düz olduğu için ma - liyet fiatr4—5 milyon Jiradır. Bu nu, hemen hareket edip, etmemek mevzuu haricinde, bir hesap işi te -| Tâkki ettim. Ve evvelce de arzetti - ğim gibi, Kilyos — Çankır hattı bun dan çok dahaaz uzunlukta oldu - ğu halde, arazinin çok meyilli ve çok sarp olması yüzünden onun da büsbütün ayrı bir sermaye mevzuu| olduğu tebellür etmektedir. Çünkü gerek Jimanı, ve gerekse havzayi fahmiyeyi raptedecek trenin ina ve tamirat bedeli 30—35 milyon raddesindedir. o Binaenaleyh daha evevi söylediğim veçhile, bugün limanın nihai projesi tanzim edil - miş ve elimizdedir. Menafiimize muvafık bir talibe bunu vermemek i - çin hiç bir sebep yoktur. Nafia bütçesi, 10 milyon 46 bin 993 olarak kabul edilmiştir. Bundan sonra İktisat bütçesinin müzakere - sine geçilmiş, İktisat vekili Mustafa Şeref Bey, muhtelif iktisadi mese - İelerine bilhassa dünya buhranına te mas ederek, kredilerde ifrat ve müba- Tağalardan dolayı 1929 yazının so - nunda, Amerikada husule gelen bor- sa bozğunluğu buhranm ilk işare- ti olduğunu söylemiş ve iktisadi vaziy»t hakkında wzün boylu izahat ver... ve demiştir ki: Sanayi noktasından alınmak üze - re bulunan tedbirlerin memleketi - mizde iki büyük pamuklu mensu- cat fabrikası vücuda getirilmesini istihdaf eylediğini, bunlardan biri - sinin duz beyaz ve birisinin de bas - ma fabrikası olacağını söylemiştir. İktisat bütçesi bir milyon 258 bin. Zi- raat bütçesi, 3 milyon 973 bin lira ola- rak kabul edilmiştir. Londrada heyecanlıbir hadise . Madam Barney sevdiğini -niçin ve nasıl öldürdü ? Bütün Ingiltere kibarlık âle- | minde derin bir merak ve heye- can uyandıran katil hadisesi ar- tık tenevvür etmiş gibidir. Katil ile maznun olan Mrs. Barney bir Ingiliz asılzadesinin kızıdır ve güzelliğile meşhurdur. Madam Barney, henüz 27 yaşın- dadır. Katlettiği Iskot Istemen ise 26 yaşındadır. Hadise ma- dam Barneyin evinde vuku bul- muştur. Müddelumumi hadiseyi şu şekilde tesbit etmiş bulunu- yor. “ Madam Barney ile maktul se- vişiyor ve kıskançlık yüzünden arasıra kavga ediyorlardı, Niha- yet 30 Mayıs gecesi Madam Bar- ney bir ziyafet vermiş ve mak- tul de ziyafette hazır bulunmuş- tur. Ziyafeti müteakip Madamla maktul birlikte bir kulübe git- miştir. Bir müddet sonra Madam aşıkmı orada bırakarak geri dönmüştür. Madamın geri dön. mesi. Üzerine İskot İstefen de onun evine gelmiş, komşular on- ların kavga ettiklerini duymuş- lardır. Madam, aşıkını koğuyor, ona defol! diyordu. Komşular — bunlarıda duymuşlar, daha son- ra onların dairesinde bir taban- ca patladığı, maktulün “aman yarabbi,, diye bağırdığı duyul- muştu. Madam “Ne yaptım! Ne yaptım!,, diye bağrıyordu. Daha sonra madam doktor Durrant'a telefon etmiş, o da vak'a yerine koşarak maktulü ölü bir halde bularak polise telefon etmiştir. Madam Barney, aşıkının öldü- ünü anladıktan sonra cesedinin üzerine atılarak onu çıldırasıya öpüyor ve “ölme, ölmel Sana ber istediğini vereceğim!,, di- yordu. a), Müddeiumumi hadiseyi tesbit ettikten komşularile doktor mah- keme tarafından dinlenmiş bun- lar da Müddeiümuminin beyana- tını teyit etmiştir. Doktor Durrantın ifadesi çok şayanı dikkattir. Ona göre ma- dam Barney ona aşıkile “didiş- tiklerini, ve dövüştüklerini,, aşı- kının üzerine hücum ettiğini ve bu sırada da rüvelverin boşan- dığını anlattığını ilâve etmiştir. Mahkeme yakında müdafaa vekillerini dinliyecektir. Mahke- me salonu İngilterenin en tanın- mış simalarile doluydu. Takas mukavelesi Lahey, 23 (A.A) — Ticaret muahedeleri tadil komisyonunda reis Dr. Noderbragt Türkiye ile İtakas mukavelesi akdine tevessül edilmesi hakkında Türk heyeti murahhassasından bir teklif al- dığını tebliğ etmiştir. Türk he- yeti murahhassası tarafından tev- di edilen proje kendisile şifahen müzakere edilmiş ve o zaman- danberi alâkadar daireler tara- fından tetkik edilmekte bulun- muştur. Bulgar misafirlere ziyafet Ankara, 23 (A.A) — Bulgar gazetecileri ve Kitka Balet he- yetine Halkevi naşriyat ve tem- sil şubeleri tarafından bir öğle ziyafeti verilmiştir. Dahiliye ve- kili, Maarif vekili, C, H. F, gru- pu reis vekilleri Ali ve Cemil Beyler, maarif erkânı, gazeteci- ler ziyafette hazır bulunmuşlar- dır. Misafirler bu akşamki trenle Istanbula hareket etmişler ve is- tasyonda gazetecilerle sefaret er- kânı tarafından teşyi edilmişlerdir. i Ticaret Ve iktısat Tütün meselesi Ticaret odası bir anket yapıyor Ticaret odası tütün tacirleri arasında bir anket yapmıya baş- lamıştır. Bu anketlere tacirlerden sorulan sualler arasında bilhassa şunlar vardır: 1 — Tütün istibsal ve satışı hakkında ne yapmak lâzımdır? 2— Bir tütün ofisi teşkiline taraftarmısınız? Şimdiye kadar gelen cevaplar arasında bütün tacirler, milli tü- tün ofisi teşkilini müdafaa et- mektedirler. Tacirler bu takdirde tütün müstahsılı ile tütün tacirlerinin arasındaki münasebetin temin ve mubtelif vazıyetlerden haberdar edileceğini, bu suretle ofisin tü- töncülere çok güzel rehber ola- cağını bildirmişlerdir. e Verilen malümata göre tütüncülerin ar- zusu Üzerine ticarat odası bir tütün ofisi teşkili için teşebbü- satta bulunacaktır. ihracatımız artıyor Haziranın ilk on beş günü zarfındaki ibracatımız hakkında gümrük idaresi bir istatistik neşretmiştir. Buna nâzaren Haziranın ilk on beş günündeki ihracatımız 1,092,126 lira kıymetindedir. Mayıs ayının ilk on beş gününde ise bu rakkam 747,291 bin lira daha noksandı. Bir ay içindeki ihracatımız Koyun geçi, 258' yumurta 357,926, bam deri 14 bin av de- rileri 3 bin, yün 3bin tiftik 2 bin balı 46 bin üzüm 34 bin arpa 46 bin fındık 104 bin tütün 260 bin palamut 40 bin palamut hu- lasası 42 bin afyon 23 bin pamuk 33 bin ve kok gömürü60 bindir. Ambalâj mütehassısı geliyor Yaş meyve ve sebzelerin uzun müddet saklanması için bir nevi ambalaj usulü keşfeden Alman- yalı M. Kübl'ön İktisat vekâleti tarafından memleketimize davet edildiğini yazmıştık. M. Kühl'ün pazartesi günü şehrimize gelece- ği haber alınmıştır. Mumaileyh Hamburgtan vapurla geldiği için 20 gün süren seyahat,fırsatından istifade ederek müteaddit sar- dıklar içinde yaş meyve ve seb- ze de getirmektedir. Ticaret odalar kongresi yarın toplanıyor Istanbul mıntakası ticaret oda- ları kongrası yarın öğleden sonra ticaret odası salonunda toplana- caktır. Kongraya iştirâk edecek olan murahhaşlar dün şehrimize gelmişlerdir. Kongra için lâzım gelen istihza- rat bitirilmiş ve kongrada tetkik edilecek olan maddeler ve takrir- ler azaya dağıtılmak üzere basıl- mışlır. Benzin fiatları niçin artı? Benzin fiatlarmın yükselmesi üzerine, Ticaret müdüriyeti tet - kikata başlamıştır. o Aldığımız malümata göre, Ticaret müdü - riyeti, Ticaret odası vasıtasile yaptığı tetkikatı bitirmiştir . Buna nazaran, benzin fiatlarının son haftalar zarfında yükselmesinin yegâne sebebi muamele vergisi “ nin artmasıdır , GObi çöllerinde! Türkçeye çeviren, ÖMER RIZA —13 — Yızın: SVEN HEDİN GOBİ ÇÖLLERİNDE 25 onun omuzları ve kolları üzerinde dolaşıyor. Bir gün dek- tor Hummel, bir kurbağa bularak cerboanın ğına atmış, ertesi sabah cerboanın kurbağayı yediğini görmü y Temmuzun dokuzuncu günü akşamleyin beklediğimiz de veler muvasalât etti. (OKaul, Soterbon ve Hasbund sürülerle gelmişlerdi , Develerimizin sayısr (237) ye varmıştı. Bunlar için 21,286 Dolar vermiştik. Bu develerin 26 sı Norin'in kolunda ve 15i Yuan'n kolunda idi. Karargühtaki eşyayı taşımak için 190 deve lâzımdı. O halde otuz deveye ihtiyacımız vardı. Bunlarda yarın mu: vasalat edecekti. Larson'a sordum: — Ne zaman hareket edebiliriz? — Temmuzun yirmisinde! — Beni “Urumçi! ye götürmek için kaç deve lâzım?. — Bütün develerimiz! Ben, ömrümde bu kadar mühteşem, bu kadar heybetli ve güzel develer görmedim. Bunları idare etmek biraz müşküldür. Fakat sonradan alışırlar. Yolda gidiyorken, Profesör Hsu, bana, milâttan hiç ol- mazsa iki asir evvel hükümran olan Han hâncdanı dev- rinden kalma bir kitap okuyacak, ve EtsinGöl'e ait fasıl larr tercüme edecekti. Bu eser, Pan Piao ile oğlu ve kızı tarafından yazılmıştı . Milâttan dört asır evvel Çin'de, yedi memleket vardı. Bunların en fazla şimalde olanları Yen ve Çao ile Çin idi. Bunlar Mongolistan'a mücavirdiler . Arkeölojist Huang, bun- ların Beli Mia'nın cenubunda duvarlarını arıyordu. Biz de buradan geçecektik. Huang'a göre, bu duvar, Mongollardan korunmak için yapılmıştı . Bunları burada zikretmekten maksadım, Çinli âlimlerle be- raber çalışmanın ne kadar faydalı olduğunu göstermektir . Doktor Norin kolunun bhariketinden iki hafta geçmişti. Mongol kuryeleri, hem muhaberelerimizi, hem lüzumlu gö- rülen ve gönderilen eşyayı taşıyorlardı Norin 3 Temmuz tarihli mektubunda şunları yazıyordu: “Bayin Bugdo,, yani “Zengin ilâh, dağı, adına hakika- ten lâyik. Çünkü demir ve manganez dolu. Demir damar" ları Çagar manastırına kadar uzanıyor. Bunu keşfeden Bergman'dir . Gene Norin, 5 Temmuzda şu malümatı verdi: “Arkadaşımız Çin, taşdevrine ait bir yer buldu. Şimdi- ye kadar, bu kadar zengin bir saha bulamamıştık. Burada iki gün geçirdik ve 145 parça eşya topladık. Bunların hepsi taştan yapılma eşyadır. Bazıları balta şeklindedir. iner çanak, gömlekler de bulduk. Yalnız bunlar süslü eğil. N esletik irde, evrinde Sekili lip m İşitiyor” Ne Senle ea - üd hare kat'i hükümler verilebilir . . Haritalarımı 1 — 2000“ mik- —z 26 yası üzere yapıyorum . Arkadaşımız Çin'in keşfi; beni son derece memnun etti. Onu teşvik için kendisine 21 Dolar mükâfat vadettim.,, Norin, Temmuzun sekizinde şu malümatı verdi: * “Mesaimiz mucibi memnuniyet bir surette devam ediyor. Sizin Hut Yertte, biraz daha kalacağımızı anladığımızdan telâş etmiyoruz . Bergman, yeni sahalar keşfetmektedir.,, Bu raporlardan ne kadar derin bir memnuniyet hissettiğimi tarif edemem. Çinliler de beni malümatsız bırakmıyorlardı. Profesör Yuan 11 Temmuzda şunları bildirmişti: “Karargâhtan 18 kilometre uzaktayım. Pai civarında, taştan aletler ve tehaccür etmiş kemikler buldum. Bu kadar uzaklaşmamızın sebebi de bu. Etrafın topoğrafyasını almıya ehemmiyet veriyorum . Yarın cenuba doğru hareket edi- yoruz.,, Arkeolojist, yalnız çince yazabiliyor ve onuı için raporla- rmı Profesör Hsu'ya gönderiyordu. Profesör, bize bunları anlatıyordu . Biz de ona aldığımız raporları veriyorduk. Hsu, arkadaşların bir demir madeni keşfetmelerinden memnun olmuş- tu. Çünkü biz, Paotov ile Bayin Bogao arasında bir de miryolu uzatılmasından bahsediyorduk . (Pekin) den yeni kuru bataryalar getirttiğimiz için telsizle- rimiz de çalışıyor. Buradan uzak br istasyonu dinlemek üzerimizde iderin bir tesir yapmıştı. Bataryalarımız biraz daha kuvvetli olsaydı, bütün dünya haberlerini alacak, ve istediğimizle konuşacaktık. Esasen müşkülâta uğrama" yaydık, yanımıza tam telsiz tesisatı alacaktık . Temmuzun on altısında arkeolojist Huang, on attan müte- şekkil kafilesile dönerek, raporunu verdi. Onun (Setti- çin) üzerindeki: tetkiklerine göre, milâattan dört asır evvel yapılan settin üç bariz kısmı vardır. Milâttan evvel dör- düncü asırda yapılan duvar, üçüncü asırda yapılan duvarla birleştirilmiştir. Bu duvarın bekayası pek azdır. Bu dır vara ait bir takım tuğlalar elde edilmiştir. Fakat duvarın kıs“ mı azâmı tahta, saman ve çamurdan yapılmıştır, Duva rın altında bir hendek de bulunuyordu. Sonra Huang, Han devrine ait bir şehir de keşfetmişti. Şehrin yollarında ve evlerinde bir şey kalmamakla beraber, onun sürları ve ka” pıları bulunmuştu. Köylüler, bu şebre Cunk.— Ku — Boo diyorlar. Huang, burada pişmiş kerpiçler buldu. Bunlar, bir takım ziğzağlarla da süslenmişti . “Yin Şan, yani “Dişidağ,,, simal eteğinde idi. Bu dağın şimale doğru uzanan kısmına da Yang Şan, yani “Erkek dağ,, denilir. Beli — Miao'ya giden heyet vazifesini ifa etmiş, geri dönüyordu. o#eyet 11006 metre film çevirmiş, mâbetleri; ve mâbetlerdeki âyınlarm resimlerini almıştı . Heyet, Lama'ls* rm manastırıma girmiş, ve oradaki ilâhi de görmüşlü. ğ GOBİ ÇÖLLERİNDE | |

Bu sayıdan diğer sayfalar: