15 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

15 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ya eee bu sene yine Ada- dostu iştu Neden sonra eski » > bahsedildi, Sıra ik ikisi de çapkın giyin- il, <İ genç bir iddiaya gi — Tig, ye seninle bahse girişi- sek, ada benim aşıkâne nini ette bulunduğum kadın << pden daha çoktur. nin, a de bahse girerim ki > Peki daha çoktur. öz & Bu babsi nasıl tuta- — bi iy ayet basit, şimdi seninle Yy Yaparız. Rasgeldiğimiz Ş#e ÇAN tanıdığımız olursa we. diyerek birbirimize Rk gi. Bakalım, hangimi- a çok., W Kabul, ü Sig yola çıktılar. Tur ikmal LİN Zâman ikisinin tanıdığı Ey Ida yirmi beşi bulmuştu. Rg ii ir ihtiyar kadınla kı- < zeldiler. Şükrü : hü, « Dedi. önel İse; Di, Ölü, öhü... Bağ, © tekrar etti ve bahsi ka- fakat ahmak bir sevgili ancak kın hoyüma gidebilir, $ esi olmak İster misiniz? Seviniz? ii ihtiyacını kimseyi sevme- r. ... gok ağır bir zencirdir. Onu ta- in bazan iii kişi kifayet etmez oimak İlzmn gelir, Kn Kalbi elektrik düğmesine Maya, yili, Dokunur dokunmaz || bile yemeden yattı, uyudu. Annesile babası vapuru kaçır- ir, ij UN A sfendisi hizmetçiye ka- Naya açtırdı; Mt “edesin be Müjgân? Bir Wi kapıyı çalıyorum. Sen N Anlamaz mısın? ütüye rasgeldi, Şundan ! kadınla- | — Şu Taksime bak, her gün bir aparlıman çıkiyor.. - Neme lâzım, ben Harici kısmet kaldıktan sonra,, Sürat devrindeyiz O gün Semra sabah erken- den annesinden babasından izin aldı. Arkadaşları Adaya bir gez- me tertip etmişler. Bütün mekte- bin geçen seneki mezunları bu- lunacaklarmış. Onu da davet et- mişler, Gitmemez'ik etmezdi ya anne- ! sile babası çar naçar razı oldu- lar. Akşamgeç kalmamasını sıkı sıkı tenbih ettiler. Fakat bu tenbihin hiç bir fa- idei ameliyesi olmadı. Semra ! gece karanlığında döndü. Yorgun i bitkin, harap bir balde dündü ve doğru Odasına çıktı, yemek dığına ibtimal vererek ses bile çıkarmadılar. Ertesi sabah onun en yakın dostu Süheylâ geldi, doğru ya- tak odasına çıktı. Semra henür | uyanmıştı. — Serra bu nehal? Dün gel- 9 zay, Sllıyı dün bir Sarışın kızla gördüm. . — Sizin için kendimi kuyu" ya da starım, ateşe de... — öyle iso annemin boy- uuna atınız, onu memnun et i miş olursunuz. mektep arkadaşlarınla Adaya gittiğini söyledi. dim. Abnen senin mezunu içimden öyle — Eğer denizde bir kaza- ya uğrarsam beni kurlarmıya atılır mısın ? — Tabii atılırım ama eğer ikimizde boğulacak olursak beni enayi yerine koymazsın ya. güldüm ki.. Semra gözile işaret etti ve ka- pıyı kapamasını söyledi. Kapı kapamnca Sükeylâ yatakta onun yanına gelerek: —Söyle bakayım çapkın, gene kiminle idin? Semra gerinerek: — Ah sorma... bilsen ne güzel bir genç... bilsen ne çıldırasıya sevdim Süheylâ.. Fakat. Oda geçti, gitti. — Bana hiç söylememişlin, Peki, bu aşkın ne kadar devam etti? — Bilmem, saatim durmuştu. Meşhedinin korkusu O gün kahvede cesaretten bahsediliyordu. oOHerkes (birer vak'a anlatarak kahramanlığını gösteriyor, herkes en büyük tehlikeler karşısında ne derece yılmaz olduğunu isbata çalışı i yordu. Bir köşede nargilesini tokur- datarak onları yarı lâkayt ve yanı istihza ile dinliyen Meşhedi sıra kendisine gelince dedi ki; — Hey peder suhteler, indi i bemminiz gahraman kesilüpsüz. Emma ki kemminiz menimle gıyas gabul edebilmezsiniz. Köşeden Yenikapı İbrişim Ali: — Anlat bakalım Moruk, sen ömründe korku geçirmedin mi? Meşhedi dedi ki: — Men gorhu nedir bilmirem. lilâki bir sefer çoh gorhmuşum. Garşıma eyle heybetli, eyle deh- şetli, eyle arslan kimin bir gab- raman çıbtıkim her yanım yar- — Ama küçük hanım bu nasıl şey, bir adamla görüyorlarmış.. - Ah, erkeklerin ne kadar öğreniyorsunuz ? Sahife 7 Keşke.. Ismail Hakkı Efendi sabah ka- ranlığı yıkıla kakıla evin kapısını bulabildi. Hanım daba uyuyordu. Kapıda kim bilir, ne kadar bek- ledikten sonra cebinde anahtarı olduğu aklına geldi ve müşkülât- | Ja içeriye girdi. Yatak odasını buldu. Karısı o zaman yorganın kenarından gözünü açarak: — Herif, sen sağ mısın? — Görüyorsun ya, çok şükür sağım, — Keşke gebersen. Hiç olmaz- sa gece nerede olduğunu bilirim, —ğ2.— Bir dakika Hayım efendi cenabı hakka bitap ediyordu: — Hey allahım, senin için bir imİyon sene ne demektir? Gaipten bir ses; — Bir dakika. Hayım yine sordu: — Hey allahım, senin için bir milyon lira ne demektir? — Bir para... — Öyleysem allahım bana bir para yönder, — Peki... Bir dakika bekle. Dikenler Kim mes'ut olmak İster? Bütün dünya. Kin mesut? Hiç kimse... Mes'ut görünmek mes'it olmaktan bin kere daha küçlür. Kadınlar erkeklerden şikâyet etmesin- ber, anları bu le koyan kendileridir. Eli yaşında iken aşk romatizmaya ben- zer, biç iyi olmak bilmez. İki yüzlü Insanlar şemsiye gibidir, fırta- nah zamanlarda tersine dönerler, pah kimin ditreyüptü, Ibrişim Ali; —Amma ettin ha, sen öyle kim- seden korkmazsın amma kim imiş bu kahraman Meşhedi? — Gene özümdü, gene özüm- dü. Meger garşıma çıhan ayna imiş dadaşım... sizi mi her gün başka çapkın olduğunu yeni mi

Bu sayıdan diğer sayfalar: