15 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

15 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Ağ, Mos 1937 “edi Devler Masalı “ER V Rüzel J i cağ, (edi kiz Ey hatun! İ Sevin: kişiyim. Adım Çer- İN üz tir. Bu zamanda ben- la, pd Yoktur. Bütün si- ar, im şerrimden kor- hay âlemin cinleri, ifrit- “run / gil b emrim altındadır. okursam dünyayı alt Bütün, cihanı baştan iz Yıkarım, Sen erke- . anlarından çekinme, *Psini bambaşka e- onlarla zihnini 1 la dedi. Ben zaten i e enine ah, a, “2. bütün varlığım, pi İp üsalhar olmuştu. Ba- y ie güzeller sultanı! in anda zevcini ku- k k yim, Dağlarda başı- Mpa çarpa helâk ğ ateşte yansm, suya i . “adi © İstersen yapayım. eli 1lü en kalmasın. İster- iz |, “rİsmez, zararı do- seki; koyayım) dedi. li İstedim, Artık ko- bana İL 2* koklar) dedi. Diğer etdi. (Bunu da ateşte k ne göreceksin) dedi. dediklerini yaptığım- Ne göreyim. Zevcim sun oldu. Oraya çır- ya atıldı. Kapıdan İş, gitti. Her gün gelir, ş Mahzun mahzun ağlar si ar eek artıklarından kaçar i verirdim. Gagasile pe Ağaçtan bi- 1. Biz Çerçi ile kar- iy NAsır, eğlenir, safalar tarabeş T, uşaklar onu zev- yl e! Köye bey seklinde görür. ir, hiç bir şey değiş- ita, Ysarın gayet sofu, o- çur düşkün bir ablası a, bi, Toygarı görmeğe ge- şe! ea e Po; a / a garın hemşiresi yila a mda gelir karşıma t burada ki Çertici öşkün beyi olmuş- * nâmaz kılıp ev- day kya dalmıştı. Rüya; İp *rler Bi n içare gafil 4$ın zavallı Toygar- var mı? Bir sene v yi cadılıkla Yaptılar. Karısı cadı Ma ie e onun karşı» r, ve » Kardaşına im- 0 İştir, İç İnanmaz. iy vsındaki ağaca ko: | Yazan : Kastamonu Meb'usu Velet Çelebi ler Sultanı! Emret, zevcini bize erişmez hale koyayım! ,, tebessümle âşinalık etti. i den çekinme. Ben senin yaşıtın, taydaşınım (1). Seni anan doğur- duğunda beni de anam doğur- muştu. Benim anam seni, senin anan beni emzirdiler. Biz senin- le emiş kamiş olduk. Ben seni bir kardaş olarak severim. Kardaşın Toygarın halini bilmiyorsun) di- yerek peri kızı süt hemşiresine ahvali bütün tafsilâtile - anlattı. Zavallı kadın hüngür hüngür ağladı. Peri kızı (şimdi işi anladın ya. za biz galebe çalacağız. Sen şim- di bu malümatınla o biçare kuz- gunu çağır, Onunla konuş. Bak, sana kendisini nasıl tanıttıracak) diyip gözden kayboldu. Kadıncağızın kederden, endi- şeden o gece gözüne üyku girme- yip çini seherde (Supbu sadık) gene ibadetini, evradını eda et- tikten sonra kardaşının köşküne gitti. Çerçi Sevinç bunu tıpkı kar- daşı Toygar şeklile halile karşı- ladı. Konuştular. Şakalaştılar. Eskidenberi ettikleri sohbetleri ettiler. Eskilerden konuştular. Kadın herifin halinde, şanında, hareketlerinde kıl kadar karda- şından farklr bir şey görmedi. (Benim gördüğüm kadın dev i- di. Beni azdırmak istedi. Yoksa su gördüğüm erkek mutlak kar- daşımdır) diyip bir de kargayı tecrübe etmek. istedi. Bahçede karga bunu görünce ağaçtan u- çarak yanına geldi. Ayaklarına süründü. Kadm sırtını okşadı. (Sen kardaşım Toygar mısın) dedi. Kuş (evet) tarzmda basımı salladı. Mahzun mahzun yüzüne bakıp (kardaşım, beni bu zalimin gadrinden hâlâs et) der gibi ol- du. Kadın o kadar fena oldu ki az daha haykıracaktı. (Devam edecek) 11) Taydaş — Bir yükün dengi, bir çiftin eşi demektir. Yalnız (tay) da bu manayadır. Eski akidede her do- gan çocuğun mutlaka perilerden bir de eşi olurdu, Bazan çocuk perilere karışırdı (k; sinirli dediğimiz) dir. Ütfürükçüler türlü efsunlarla onü perilerden kurtarırdı. Eyüp Sulh Icra Memurluğundan: Balatta Karabaş mahallesinde Di- bek sokağında . 90 numaralı 50—i0 metro murabbaı ve beher metrosu 2 Mira 50 kuruştan tamamı 76 lira takdir edilen bir kıt'a arsanın birin ci artiermada 50 liraya talip zuhur etmişse de kıymetini bulmamış fazla bedel ile başka talip zuhür etmedi- ğinden İkinci arttırma suretile satı- Jacaktır. Satış şartnamesi 25 Ağustos 932 tarihinde divanhaneye talik edilecek- tir. 4—9—992 tarihine müsadif Pazar günü saat 14 ten 16 va kadar açık arttırma süertile satılacaktır. Arttırmaya iştirak için yüzde 10 teminat akçesi alınır. Müterakim vergi, tanzifat, vakıf | Icaresi arsa sahiplerine ve delialiye. si müşteriye aittir, Hakları tapu sicillerile sabit ol. madıkça ipotekli alacaklılar diğer 2. lâkadaranın irtifak hakkı sahiplerine ilân tarihinden itibaren 7 gün İçinde evrakı müsbitlerile - bildirmeleri l4- zımdır. Aksi halde hakları tapu si- cillerile sabit olmıyanlar satış bede- ilnin paylaşmasından hariç kalırlar. Alikadaranm icra ve iflâs kanununun 119 uncu maddesi hükmüne göre tev- fiki hareket etmeleri ve daha fazla malâmat almak istiyenlerin 932—361 numaralr memuriyetimizde mevcut dosyaya müracaatları ilân olunur. ||. İstanbul Gezintileri (Ben: Fakat sabret, bu sırrı kimseye l açma, İnşallah bu yavuz sihirba- ; VAKIT Sahife 9 Bostancıdan Kadıköyüne kadar bütün Sandal ve yelkeni Kalamış sahillerinin ba- susiyetlerinden biri, bedeva yıkanmak imkânını bol bol verir vaziyette olmasıdır. Diğeri de buradaki yiyecek deylerin bolluğu... Şe'tali, kavun, karpuz, mısır, ma- ballebi, simit. Daha ne İsterseniz, burada bulabis lirsiniz. Bilhassa coma ve pazar günleri, buraa bir “Alaca panayır, halini alı yor | Bostancıdan Kadıköyüne ka- dar bütün sahil cümbüş içinde.. Fakat siz iyice eğlenmek ister- seniz, bırakın öteki taraflarıda doğruca Kalamışa gidin! Çünkü ötelerde, yani Suadiyede, Cadı ! bostanında, Modada, yalnız. insan var, «kum var, kaya var, su var; halbuki Kalamışta bunlarla beraber ara- ba araba kavun karpuz, küfe küfe şeftali armut, kazan kazan mısır, tencere lencere dolma ve tabla tabla muhallebi, helva, si- mit var. Hani zannedersiniz ki Edirnekapı dışarısındaki meşhur mısır tarlası ayaklanmışda bu sene olduğu gibi Kalamışa geç“ mişl Ön gün evvelki yazımda dilber Marmaranın Samatya ve Yenikapı sahilleri için “Diragon- lar plâjı,, demiştim. Karşı taraf- taki Kalamış sahilleri içinde “Demokratlar plâjı,, dersem, hak yerini bulmuş olur. Eskiden bazı sandal ve yelken meraklıları tarafından “lâhana deresi,, denilen Kalamış kuyun- da cuma pazar günleri kurulan Alaca panayınn en hoş tarafı suda ve kumda oynıyan çocuk- lardır. — Başka yerlerde su ile kuma siz para mı alıyorsunuz? Peki öyle ise, işte bizde burada bedava tara- fından böyle eğleniriz! Diyen Kadıköyünün 'ne kadar mangiz tulmaz çoluğu çocuğu varsa hepsi buraya damlıyor, hepsi burada sudan çıkıp kuma, kumdan çıkıp suya dalarak fe. ! lekten yazlık kâm alıyor. Buranın bir kususiyeti dahâ | var ki satıcılar bile burada ek. seriyetle bacaklar sıvalı suyun içinde dolaşıyorlar, Bakıyorsunuz etrafı yosunlu kayalarla çevril- miş küçük ve ılık. bir gölcüğün içine dört küçük külhanı yan gelmişler mısır geveliyorlar, bir az ötede, arkadaşı göbeklerine kadar suya ve göbeklerinden yu- karısı kuma uzanmış bitkaç mi- ni mini kız yattıkları yerde kar- puz kemiriyorlar, daha ilerideki bir gölcüğün ortasına bağdaş kurmus iki delikanlı su içinde D tıcan dolmesi yirorlâr. 2 Çifte havuzlarda , | Denizde alış veriş ii V bap bee, Buradaki seyyar kavun kar- puz arabaları bile denizin içinde dolaşıyor ve denizin içinde alış veriş ediyorlar. Hani kim demiş- ki “eşek sudan geçmez, Diye, Bakınız, şu resme, eşekler bile yarı bellerine kadar su içinde dolaşiyor, Kalamişın sandal sefalarıda pek tatlı, ve buradaki sandallar Yenikapı sahillerindekinden çok ucuz, eğer bir az kürek çekme- sini biliyorsanız, yirmi beş kuruş verdiniz mi idi Modayı, Fenebah- çeyi devreder ve denizin en pü- rüssüz, en temiz yerinde doya doya bir de banyo edersiniz. Bu- radaki sandalların da Yenikapı- dakiler gibi şık şık isimleri var : Kısmet, Mukadder - Cevat Feh- minin kulakları çınlasın - inci, lâ- le, Fethiye, Safa, Papağan, Civa Soluk, Voyvo, Yalı çapkını, isim- lerini saydığım bu sandallardan yanlız sonuncusuna pek acıdım doğrusu, çünkü zavallı çalışa çalışa yorulmuş, bitmiş, kendisi- »i bir külçe halinde çekip orada çayının kenarına ve ters yüzüne uzalıvermişlerdi. Artık zavallının ne yüzüne bakan vardı, ne de | halini hatrını soran . Kalamışın denizi, o kumluğu, kayalıkları kadar sahildeki yem- yeşil - bostanlarına da diyecek yok! Hergün sabah akşam bol, gümrah ve buz gibi kuyu suyu ile sulanan bu canım kostanlar- daki koyu kadife donlu patlı- canlarla, tombul ve ablak çeh- reli sırık domatis'erine pek ba- yıldım, bele bu bostanların dört köşe ve müstatil nefti çardak- ları altında ikindi kahvaltısı ya- pan o civar Hanımların iştahlı işlahlı ağız şapırdatışlanna ne kadar ağzımın suyu aktı bilse- niz! Bereket versin kenardaki | Sıtkı Beyin salaştan gazinosunal Orada peynir, zeytin, sardalya filân varmış! Kalamışın bu yazlık gazinoları- bi tutanların yerinde ben olsam o salaşların yanlarına birer de portatif karyola kurar ve bunları geceleri evlerinde sıcaktan, pire- den, tahta kurusundan uyuyama- yanlara yirmi beşer kuruşa kira- erdem, b İM MİC e saad Lİ sahil cümbüş içinde çalkanıyor ! Kalamış sahilleri , “Demokratlar plâjı ,, dır meraklılarının “ Lahana deresi ,, dedikleri yer — Alaca panayır ! — geçmez ,, de “ Eşek sudan rler, ama .... Mİ / "Kalamış sahillerinde yı Kanmıya akın, «kın gelen- Jer arasında, bütün Kalamış ve Kalamışa civar yerlerin çocukları ekseriyeti teşkil &der, Bunlann anneleri, babaları da çok defa kıyıda oturarak, hem çocuklarına nezaret etmekte, hem “ek- İ şam safası yapmaktadırlar, İşte resimlerimiz “Demok- i. ratlar plâjı, nın başlıca hu- * w Süsiyetlerini gösteriyor ! Akşam üstü Kalamış dönüşü başlayınca gündürkü alaca pana- yınn başka bir çeşidi ve daha zarifi Kurbağalının ağzında baş- yor. i Kâğıthane ile Göksu rahmete kavuştular amma, Kurbağalı hâ- i lâ eski canlılığını, eski neşesini mubafaza ediyor. Hele gün ba- tarken Kuşdilindeki tren köp- rüsü ile Yoğurtçu burnu san- daldan görünmüyor. Kadıköyünde oturup ta bu mevsimde akşamları bu geniş ve yüzü sıcak koyda yelken sa- fası yapmıyanların akıllarına şas şayım! Ben bile geçen cuma akşamı Yoğurtçudan külüstür bir kira sandalına atladım. Onun dümenci tentesine benziyen dört yerinden yamalı ve çok esmer yelkenini açtım, eski denizcilik hatıralarile başbaşa sağa sola birkaç voltadan ve Modada bir iki denize dalıp çıktıktan sonra! tamam bir arpa boyu yüksel- dim ! Suadiye gibi, Büyükdere gibi, Cadıbostanı gibi, hatta Flürya gibi paralı kumsallara gitmiye keseleri müsait olmiyanlara tav- siye ederim: Kalamışın demok- ratlar plâjı, fisebilillâh, he kendilerini bekliyor. Yağı Osman Cemul Merkezi idaresi Galata köprübaşı B 2623 Şabe A, Sirkeci Milhürder zade Han 22640 Izmir - Pire - İskenderiye postası (Ege) 16 Ağustos Salı 11 de. Trabzon postası (Karadeniz) 17 Ağustos Çar- şamba 18 de. izmir - Mersin postası (Konya) 17 Ağustos Çar- şamba 10 da Galata rıhtımın- dan kalkarlar, (4039) Levazım ambarında mütera- kim köhne ve sağlam ağaç ve demir fıçıların heyeti umumi» yesi gerek peşin para ve ge- rek idaredeki matlubatların- dan mabsup suretile satılacak- tır, İhale 17-8-932 tarihinde saat 16 da temidat “6 10 dur. (4063) İR iğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: