18 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

18 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8 Genç bir Rum kızının bizin gelenler Rahibe yapmak için bir manastıra kapatmışlar! Parmak kapıdaki Sen Polşeri mek- tebinden Karmelbit manastırına Ailesi, göz yaşları içinde anlatıyor Genç bib Rum kızının Katolik ! halinde bir garabet vardı. Biraz rahibeler tarafından yapılan tel- durduktan sonra Kadıköyündeki kinler ve icbar üzerine dini olan | kardeşinin evine gideceğini söyle- Ortodoksluğu bırakarak Katolik. | di ve çıktı gitti. Her zaman saat liğe geçtiği ve rahibe olmak üze- | beşte eve dönerken saat yedi oldu- re bir manastıra kapatıldığı zabı- taya haber verilmis, bu ihbar ü- zerine derhal tahkikata başlan» mıştır. Mevzuu bahis genç kız Beyoğ- landa Bursa sokağında 40 numa- rada oturan 17 yaşlarında Mat- mazel Anna Nikolaididir. Beş gün VAKIT Takvim Perşembe Cuma 18 Ağustos 19 Ağustos 15 Rebl.ahir (o 16 Rebi.ahir Gün doğuşu 5.14 Gün batışı 1903 Sabah namazı 235 Öğ * 1218 İkindi 16,05 Akşam 19,03 2045 321 493 5/3 1906 334 1218 1606 1904 2046 Yam * İmsak Yılın geçen Günler” Yılm kalan Günleri 147 HAVA — Dün sıcaklık azami 98 asgari 29 darece olarak tesbit edilmiştir. ğu halde gelmemişti. Merak edi- yordum. Saat yedide üç genç kız ban görmeden merdivene bir mek- | tup bırakmışlar. Gürültüden şüp- | helenerek dışarı çıktığım zaman bu mektubu gördüm. Hemen aç-| trm. Mektup: “Sevgili anneciğim ! evvel evinden çrkarak bir daha | Fenalaştım. Komşulara koştum. dönmemiş, yapılan araştırmalar neticesinde Kadıköyünde Yoğurt- çu çeşmede 84 numarada Karme- lit manastırında bulunduğu anla- şılmıştır. Bunun üzerine ailesi derhal Kadıköy polis merkezine müracaat ederek şikâyette bulun- muştur. Dün bir muharririmiz matma- zel Annanın Bursa sokağındaki evine giderek annesi ve kız kar- Kendime geldikten sonra evden çıkanları gören komşum, gelenler arasında şişmanca ayağı sakat bir genç kızın bulunduğunu söyledi. Bu, Taksim bahçesinde bulunan matmazel Erifilidi idi. Büyük oğ- İwn dırhal oraya gitti. Kız evvelâ deşile görüşmüştür. Kızın büyük | bir keder içinde bulunan ve mü- temadiyen ağlamaktan kedisini menedemiyen muharririmize şöyle anlatmıştır. “— Kızım evvelâ Aynalı medeki Panaiya Rum mektebinde okudu. Onüç yaşlarında iken Parmak kapıdaki Sen Pülşeri Fransız rahibe mektebine verdik. İlk iki sene kızımız muntazaman derslerine çalışıyordu. Fakat ü- çüncü sene hali değişti. Artık derslerine (o çalışmıyor, boyuna Fransızca din kitapları okuyordu. Bu yüzden tahsilini tamamlama- annesi sına onbeş gün kalmışken mekts- | bi terketti. Sebebini sonradan öğ- | rendik: Mektebin kilisesinde bü- lunan bir papas Annaya artık derslerine çalışmamasını, tahibe olacak bir kıza böyle şeylerin lü- | zumu olmadığını söylemiş, Bu hadise iki sene evvel olmuş- tur. Kızım iki sene evvel mektebi | bırakmıştı. Fakat buna rağmen her gün mektebe gidiyor, sebebi- ni sorduğumuz zaman da orada arkadaşlarile konuştuğunu, oyna- dığını söylüyordu. Gene mütema- diyen Katolik din kitapları oku- makta devam ediyor, yemeğe baş- larken Katolik usulile istavroz çı karıyordu. Annanın bu haline ağabeyisi çok kızıyor, hatta bazan dövüyor- du. Fakat o bildiğinden şaşmıyor- du, Bir aralık eniştesi yazıhane- sinde Annaya iş verdi. Orada din kitapları okuyor, hiç bir iş görmü- yordu. Eniştesi bunun üzerine mektebe giderek kızın bu kitapla- rı nasıl tedarik ettiğini sordu. | Kendi kendine bulduğunu söyle- diler, Halbuki bizim bildiğimize göre bu kitaplar Fransadan gel- mektedir. Nihayet Anna yazıhane- den çıktı. Bunun sebebi söylediğim papasın bu sözü imiş, Bu papas Annaya: “— Yazıhanede erkekler Seni kandırırlar, demiş. Nihayet Pazar sabahı erkenden kiliseye gitmek üzere evden çık- &. Her saman olduğu gibi Kato- lik kiliselerinden birine gittikten demin var, Sakın gitme,,, hadiseyi | çes- | İMatmazelAnna Annanın kardeşi Nikolaidi bir şey söylemek istememiş; son“ ra polise müracaat edileceği söy» lenince Annanın Karmelit manas” tırında bulunduğunu haber miş, Mektupta Anra: “— Anneciğim, üzüleceğini bi- liyorum, Fakat ne yapayım. Beni icbar ettiler. Bilhassa iki şey var | | ki beni bırakmıyor. Merak etme. Uzak memleketlere, Fransaya git miyeceğim. Burada kalacağım.,, diye yazıyordu. Bunun üzerine İ polise müracaat ettik, Şimdi kızı- mızın bize iade edilmesini istiyo- ruz.,, | Kız kardeşi ne söyliyor Bu sırada Kadıköyünden gelen Matmazel Annanın kız kardeşi mize hadiseyi bu şekilde anlat- mış ve dün saat on ikide polis me- murlarının manastıra giderek kı- zı merkezte davet ettiklerini, ra- hibelerin buna güç halle razı ol- İ duklarını söylemiştir. Matmazelin anlattığına göre Anna iki rahibe- nin refakatinde merkeze getiril. miş, burada kendisine manastıra kendi rızasile mi gittiği sorulmuş- tur. Kız buna: | — Evet. cevabını vermiş, mek- tubunda aksini yazdığı söylenince de susmuştur. Hadissde ismi geçen Pülşeri mektebi idaresi de söylenilen şey» lerin asılsız olduğunu iddia etmiş- tir. Maarif idaresi, kızın yaşı bü- i yük olduğu ve 23 yaşında bulun- duğu cihetle tahkikatla birinci de- recede alâkadar olmaktadır. Maa İrif yalnız polis tahkikatını takip etmektedir. Bu tahkikat, işe maa- rifin müdahalesini icap ettirecek bir netice verdiği takdirde bu ci- l hetten de tahkikat yapılacaktır. Diğer taraftn Annanın ailesi kız- | larının 23 değil 17 yaşında oldu- ve karleşlerim,, diye başlıyordu. | * MatmazelZinovay! ; vers | Matmazel Zinoviya da muharriri- | Bugün tüzgir poyrazdan esecek hava ekseriyetle açık olacaktır. RADYO Le — eğil ISTANBUL, 18 den 19 za kadar | ati - 7030 24 kadar | mların igtirdkile e şramafonla den Niyazi 23 ) konser— li40 Vasa Prhoda konseri — (410 olak 16“0 düste “8 Tâphavzer 1940 Tanhavzet — 91.85 Tenhavzer — 2945 konser BÜKREŞ 14 plak - dans konser n942 m) — !3 plak 18 vaz ortesiresi — 1910 2040 pla 2! sevlonik 2145 tasanni — 2215 senfonik konser. Yarın YIYANA (5172 m) — 1930 konser 1340 plak 1410 p 16.20 18 konser — konser — | ans UKRES4 3042'm) - 13 plak — | 14 plak — 17 1910 ieman konser solo » konseri — 9915 musiki ROMA 2145 5 ) — 3015 plak — m — 1015 Onseri — 19,30 5215 Macar havalar . A esra “ » VARŞOVA T4Tİ m — 1345 plak | 14,35 plak — 1610 plak — 19 zi 20 mu siki senlonik konser — 9955 konser — 93 dans - 20.50 dans KÖNİGVüSTER HAVZEN (1635 ” 7 Şimnastik — 7.10 Konser — — 1730 konser | 91,45 spor haberi — m; İ 13 —lö kons | 2035 muski - 2030 dans PARİS £ 21,40 haber 1794 m) — 21 müsahabe— 21.45 konser, © istanbul beşi gi a memurluğundan Mahcuz o.up paraya çevrilmesi mukarrer bir elektirik motoru ve bir oksijen kaynak takımı 22-8 932 Pazartesi günü saat 1l den itibaren Kasımpaşada Bedrettin mahallesinde Lobut sokak 70 No. lu Tamirhane ö- ! ünde ikirci arttırması yapıla- caktır. Taliplerin muracaatları ilân olunur. (3734) İstanbul ikinet fera memurluğundan : Bir borçtan dolayı mahcuz ve Pâtaya çevrilmesi mukarrer ya- zıbane eşyası 23 - 8-932 tarihine müsadif Salı günü saat 11-12 de Galatada Hizir oğlu hanında 8-9 numarada açık arttırma ile satılacağından talip (olanların 931 - 4552 dosya numarasını ha- milen mahallinde bazır buluna- cak memuruna müracaatları ilân | ounur. (3750) e an tarafından tahrif edildiğini iddia etmektedir. Ayni iddialara göre Anna nüfus kâğıdını da beraberin de alarak götürmüştür. Kızm ev- de bıraktığı din kitapları dün sa- bah Kadıköy merkezine götürül- müştür, Annanın annesi madam Acapolu muharririmize evden çı» İ adresini aradım. Matniyon cad- | bizzat kapıyı açtı. Çok değiş- i Jamıya başladı. Boğuk bir sesle ! almadan İ yağ getirirdi. kerken şunları söylemiştir: — Allah rızası için yazınız. Kimse çocuğunu papas mektebine vermesin. Kendi elimle mezara gömmek daha iyidir. Ben yandım. sonra saat yarımda geldi. Fakat İ ğunu, nüfus kâğıdının rahibeler | Başkaları da yanmasın. Bir Gazetecinin Hatır8! Prensesin acıklı surette hayata —5 Zannederim ki Avusturyada idim. Iki gün sonra Zorih için trene bineceğim sirada bir telg | raf daba geldi. “ Yarın Parise (gidiyorum. | Orada mutlaka sizi görmeliyim., Parise gelir gelmez Prensesin desinde küçük bir otele yerleş- mişti, Telefon ettim. Meyüs se- dası halâ kulağımdadır: “ Çabuk geliniz sonderece bedbahtım.,, Otele koşup kendimi kapıcıya tanıtır tamtmaz ötelci endişeli bir tavırla bana geldi ve dedi ki: “Çok merak ediyorum. Galiba metelikleri yok. Bir salonla iki güzel oda istediler. Sonra avlıya nazır iki küçük oda ile iktifa ettiler, Biçimsiz, kılıksız bir ta- kım herifler ziyaretlerine geliyor. Acaba Belçika hükümeti hiçbir yardımda ( bu'unmıyacak mı? Prenses kendisine bol bir maaş verileceğini (söylüyor. (o Acaba doğru mu? eği m Beşibci kata çıktım. Prenses mişti. Endamı yerinde idi, fakat saçları bembeyaz olmuştu. Yüzü zayıflamış, yanakları balmumu gibi solmuştu. Beni görünce ağ- on senelik sefalet hayatını an- lattı : “Viyanada pek acıklı bir hayat sürdük. Kont nasıl oldu 18 Ağustos 2Z ve sefilâne göz yummasi yorlar!,, i Bir Viyana gazetesi P' kendisini zehirlemiye k ettiğiğini, bir kilisede * çıkardığını, Mataşişi c89 bir balde iken otelden nu, Fransa hükümet'nin P | budut harici edeceğini Y# Prenses diyorda ki: “İatihar edeceğimi zan” ler beni esla tanımıy orlâ” yedi sene bir timar ba#*. şamıya tahammül ederse p şeyden korkmaz. Mamali selde isteseler bans | ederler. Halam imperatorife lot seksen beş yaşındadif” se mirası benimdir.,, “g Birkaç gün sonra Mataşif İ Prenses'e beraber üç kii ç4 baht Hırvalın tabutudu mezarlığına götürdü. prensesin manevi husra0 laştı, Maddeten biraz le du. Ailesi kendisine k maaş tabsis etmişti. Bir”. man daba Pariste kaldı. " olduğumuzdan arasıra y mi ziyaret eder, ve mi halıralarını bize anlatırdı" na sarayı bekkında bire dikleri vardı. Bir gün P ve Edmon Jo'u ile yeme” ğimiz sırada Avusturya #f daki yemek yiyişini koni surette tasvir etti. Dedi 4 da ekmek paranızı tederik ede- — Biz gençler masanif 7 v fi bildi. Bir türlü anlıyamıyorum. | da otürduk, Yemek gayf Nem varsa hepsi reh'ne koy- | dum. Şimdi yalnız bir mantomla | Sadık bir hiz- metçim vardı. Yanımda maaş yatıyordu. Ara sıra köye gider, yumurta, süt biraz Birçok defalar Arşidüklere müracast ettim. Ce- vap bile almadım. Birçok ak- şamları kuru kara ekmekten başka birşey yemeden yattık. Bu hayat benden ziyade Mata» bir entarim var. İ şiş'i har#p etti, Bir gün Viyana sokaklarınm birinde bayıldı. Bir polis memu- ru eve kadar getirdi. Sonra çok hasta oldu. Hastanede marazını kimse anlıyamadı. Etleri çürüyor. Kabı zehirlenmiş. Teni adeta si- yab'armıştı.Zannederim ki ölümü uzun sürmiyecek, görürsen'z ha- line bayret göstermemenizi rica ederim.,, Bu sirada bir kapı açıldı. Içe- riye bir heyülâ girdi. Mataş'şin manzarası insana dehşet verecek gibi idi. Cildi tefessüh eden bir et rengini almıştı. Eibiseleri ku- ru gemikleri etrafında dalgalan yordu. Titremeden ayakta dura- mıyordu. Bakışında delilik asari i vardı. Beni görünce, zavallı yü- | zünde sönük bir tebessüm be- lirdi. Parmağını kaldırdı ve.ma- zideki şakalarını hatırlıyarak: — Heyecan var.. Evvet haki. | Jaşabiliyordu.,, ki heyecan şimdi! Dedi. Bazı dostların yardımı ile bedbaht çifte biraz pata bul- dum. Fakat prensesin eline bir az para geçer geçmez alacâklı- lar çullamyorlardı. Vaktile ken d's'ne birkaç mojon vermiş olan bir Macar şırfıntısı kadını ber sokağa çıkışında yakalıyarak taz- | kikaten prenses yendiğinden saatlerce sür” Ihtiyar imparatoru gö sözer en sevdiği hareli j kıt ve nasıl yapacağına ?*. tuşurduk! Eline bazı bif İ bazı bir çatal, bazı bir alır dikkatle yüzünün aki kardı. Hele tabaklarda İ görmiye bayılırdı. Bazar İ mun bir tavırla tabağın * eğilir bakar. Bazan tab arasına alarak yüzüne vi ç dı. Kahkaha ile gülmeni yi kendimizi zorlardık. Bum“. siz harekette mazurduk. Viyana sarayında gerç'©"' duracak hiç birşey yoktu — Ya imparatoriçe di — O bizden çok uzak gi” du. Bizle as'a meşgul ye Bazı defalar kocamın yapt ge! | yetlerden © babsedecek di Meyus bir hareket yap?” ki: “Neler söylüyorsun? İ ler çektim bi sen!,, Dem” di. Saray hayatının “ içinde obize garip bir şaksiyet gibi görünürd., gördükçe efsaneleri gari? sık nakledilen kardeşi kıralı mecnun Luiyi hatır Yalnız imparatoriçeni". rayını bırakarak istediği Bedbaht prenses vor anlatarak hayatının 99,6 rında maziyi canlandı | lışiyordu. Kızı Düşesdö. Ha'stayn Viyesbaden€ gili ye leşmesi için ısrar ediy desisini tazyiklerden V* lardan kurtarmak istiyor müda" df yik ediyordu. Prenses gazeteleri nefretle gösteriyor ve diyordu: meğe mubtaçtı, “Bakınız hâlâ benimle si a yl » N yini kıskanırdım. O, V" ibi eri

Bu sayıdan diğer sayfalar: