24 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

24 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fiatlar yükseliyor Maden ve kok kömürleri — Buğday fiatlarıdurgun : 7 kuruştadır. Afyon tacirleri heyeti şehrimizde Maden ve kok kömürleri fiat- larınin birdenbire yükselmesi ü- zerine ticaret müdiriyeti ve Tica- ret odası faaliyete geçmiş ve tet- kikata başlamıştır. Ticaret müdiriyeti bu mesele üzerinde tahkikat icrasını Ticaret komiserine havale etmiştir. Ticaret Odası da dün kömür işe Jerile alâkadar olan tacirleri bü- yük bir içtimaa davet etmişti. Fakat kömür işi ile yakından ulâkadar olan ve Oda meclisinde kömürcülerin murahhasr olarak bulunan Rifat Kâmil Bey üç gün için Zonguldağa gittiğinden içti- ma bir kaç gün tehir edilmiştir. Rifat Kâml bey, gelinciye ka- dar Ticaret Odası bu hususta tet- kikatta bulunmıyacaktır. iğ Buğday piyasası Ticaret ve zahire Borsasında dün buğday üzerine pek durgun muamele olmuştur. Alıcı pek az olduğundan fiat larda on para düşmüştür. Ve bor- sa 7 kuruşta kapanmıştır. Bu me- sele hakkında malümatına müra- cat ettiğimiz bir hububat taciri şu sözleri söylemiştir: — Bugünlerde hasat olduğun- dan piyasaya yeni bir çok mal gelmektedir. Hadden fazla dere- cede bol olan piyasada ister iste- mez fiat düşkünlüğünü doğur- muştur. Maamafih fiat düşkünlüğü di- ğer memleketlere nazaran “bizde hiç mesabesindedir. Çünkü cihan daki buğday fiatları çok düşük- tü“, Afyon tacirleri İzmir afyon tacirlerinden mü- rekkep üç kişilik bir heyet bir kaç gündenberi şehrimizde bulunmak- tadırlar. Afyon tacirleri dün sabah şeh- rimize gelen iktısat vekili Musta- ! fa Şeref Beyi ziyaret ederek yeni teşkil edilmekte olan afyon koo- peratifi hakkında bazı müracaat- ta bulunmuşlardır. Afyoncular bundan sonra ih- racat ofisi müdürü Cemal Beyi de ziyaret ederek Avrupa piyasasın- da afyonlarımızın vaziyeti hak- kında malâmat almışlardır. Afyoncular bügün İstanbul ta- cirlerile de temas edeceklerdir. Gümrükte kaçakçılık Gümrük idaresinde bir milyon» luk kaçakçılık yapıldığı hakkın: da gümrük idaresine dün bir ih- bar yapılmıştır. Bu ihbar üzerine müfettişler derhal tahkikata baş- lamışlardır. OÖğrendiğimize göre bu ihbarın mahiyeti bir kaç taci- rin gümrük resmini vermeden ka- çakçılık yapmış olmalarıdır. Müfettişler bilhassa bu nokta- dan tahkikat yapmakiadırlar, Şeker Piyasası Sahte rakamlarla şeker piyEsasını yükselten hilekârlar var mı? — Kart postallar üstündeki tahrifatın tesiri olur mu ? Bir kaç gün evvel bir şeker ta- ciri Ticaret odasına ve Ticaret müdiriyetine müracaat ederek bir çok şeker tacirlerinin sahte rak- kamlarla piyasayı yükseltmek is- tediklerini ihbar etmişti. Bu tacir ayni zamanda iddiaşıni ispat için iki de kartpostal gön- 'dermişti, Ticaret odası şeker piyasasında yüksek bir mevki sahibi olan bu tacirin müracaatı üzerine derhal tahkikata (başlamıştır. Yapılan tetkikata göre şeker işi ile alâka- dar olan tacirlere diğer tacirler Bu suretle üç gündenberi şeker piyasasmda uzun bir dedikodu doğuran bu mesele de halledil- miştir. Seker tacirleri Şeker ve kahve satan tacirlerin ihi'kâr yapmalarına meydan ver- memek ve kontenjandan kendi bisselerine isabet eden kısımları muntazaman taksim edebilmek i- çin Ticaret Odası tarafından bu ) abil tacirlerin vesikaları tetkik edilmektedir. gibi Avrupadaki fabrikalardan İHulkevikonferansları fiat listesi gelmektedir. Bu liste- ler evvelâ telgrafla daha sonra kartpostal ile gönderilmektedir. ? Esasen kartpostallar şehrimize gelinciye kadar ticaret gazeteleri ve muhtelif piyasaların resmi lis- teleri de geldiğinden kartpostal- larla gelen rakkamların ehemmi- zeti kalmamaktadır. © Binaenaleyh, şeker tacirinin id- dia ettiği kartpostallar üzerindeki tahrif, asada hiç bir tesiri ol—ama > Ticaret er tetkik neticesin- deki bu vaziyet üzerine ihbar e- 'den şeker tacirine göüderdiği tez- Berede hbarın ehemmiyetli c"ma- dığı bildirmiş ve boş yere telâş Her perşembe günü saat 18 de başlar, Bu perşembe Nurullah Ata B. tarafından “Yunanca ve Lâtince tahsili,, hakkında bir müsahebe yapılacaktır. Konferansa: barsımız için Yu- nabca ve Lâtince tahsilinin ne derece lâzım olduğunu izah ede- cektir. Bu hususta fikirlerin bir- leşmiş olmadığı malümdur. Bu- nun için konferansın münakaşalı olmasını konferansçı Bey kabul etmiştir. Müsahebe nihayetinde istiyenlere mukabil fikirlerini izah etmek imkânı temin olunacak. ve icap ederse ayn bir konferens vermeleri kendilerinden rica olu- Poliste : Eroin kaçağı Polis ikinci şube memurları | eroin kaçakcısını | beynelmilel cürmü meşbut halinde yakala” mışlardır Litvanyalı Şiğman ismini taşı- yan bu kaçakçı kendisine tüccar süsü vererek Bristol oteline in- miş, fakat uyanık bulunan zabita memurları bu adamın bir kaç defa Utanbula gelmiş kaçakcı Şiğman olduğunu O tammişlar, takibe başlamışlardır. Şiğman iki gün evvel otomo- bille-Boğaz içine giderken. çev- rilmiş, ceplerinde 48 paket ero- in bulunmuştur. Istanbulda bazı kaçakçılarla birlikte çalışmıya gelen Şiğman dün adliyeye ve- rilmiştir, Bıçakla oynanır mı? - Beşiktaşta Ihlamur caddesinde | kunduracı çırağı Mehmet mobil- yacı İorahım ile şakalaşırken Mehmet yere düşmüş, elindeki bıçak alnına saplanısıştır. Yaralı çırak bastaneye yatırılmıştır. Dolaşırken kaza... Fethiyede oturan rençber İs- mail Taksimde Talimane mey- danında iş arrmak üzere dola- şırken başına Papaz oğu apart- manından bir taş düşmüş, yara lanmıştır. Taşın düşmes'ne sebe- biyet veren marangoz ustası Mu- hittin yakalanmıştır. Penbe Hanım Kocasından müşteki Evelki gece ikideUnkapanında atlamatası caddesinde geçen devri- ye memurları: * — Kocam beni öldürüyor, Beni kurtarın, merkeze götürün! Diye bağıran bir kadın sesi işitmişler ve derhal evin kapısını çalarak feryat eden kadını kur- tarmışlardır. isminin Penbe ol- duğu anlaşılan kadın kocası kar- puzcu İhsanın dayağından usan- dığını söylemiş ve devriye me- murları ile birlikte merkeze git- miştir. Yolda karpuzcu Ibsan devriyelerin önüne çıkarak ka- rısını almak istemiş. '* Verilme- yince memurları tahkir etmiş, bunun üzerine yakalanmıştır. Uğursuz Tutankamen logilizlerin. Mısırda mezarını keşfettikleri Fır'avun Tutankamen şimdiye kadar birkaç İngilizin hayatına mal olan bir sürü meş- um hadiselerin kahramanı olmuş- tur. Mezarm kâşiflerinden olan Lort Karnarvon zehirli bir sine- ğin sokmasile ölmüştü. Daha sonra buna mümasil birçok ha- distler vukubulmuş, ve İngilizler Misırnn bu eski fır'avunundan korkmıya başlamışlardır. Birkaç gün evvel Londra buyatrolarının birinde verilen bir temsil esna- sında “Kıral Tut,, şarkısı okun- muş, bu şarkının oOkunmasile tiyatro altüst olmuş, mümessil- lerden biri ansızın hastalanmış ve derhal hastaneye gönderil- miş, bir aralık tiyatroda yangın kopmuş, ve 500 Isterlinlik zarar vermiştir. Bu meş'um hadiselerin hepsi, fir'avuzun uğursusluğuna hamlo- or, dü. Hafiye memuru melon Bir Güzekdbin Hatırat | Sabık imparatorun ölmesi —11 — Her gün görüştüğüm dahiliye nazırı Kont Banfi Macaristanın parçalanmasından o korkuyordu.. Bana diyordu ki: “— Kendi askerlerimizle kralı tevkif ederek doğruluğumuzu cis hana ispat ettik.,, Şarlın istifa etmesi için bulun duğu manastira her gün bir çok murahhaslar gönderiliyordu. Fa- kat bütün müracaatlar > faydasız oluyordu. Şarl “Memleketten çıkabilirim fakat hakkımdan vaz geçmem.,, diyordu. 3 Teşrinitevvelde emin i bir adamı ile bana şu haberi gön- derdi: “Başka türlü hareketine intizar ettiğim bir hükümetin cebrile Ma- caristandan çıkıyorum. Böylece vatanımı tehlikeden kurtarmak kaydindeyim. Maatteessüf bu ha- reketimin fayda vermemesinden endişedeyim. Azimetim düşman- ların silâhlarını birakmasımnı in- taç etmiyecektir. Büyük devlet- lerin muhalefetine istihkak kesp etmemiştim, Avdet edebileceğim gün Macaristana hizmet için dö- neceğim. Onun için hukuku hü- kümranimden vaz geçmemeğe ka rar verdim. Sabahleyin erkenden sabık kıral İngiliz bandıralı Glovorm motö- rüne bindi. İngiliz gemilerinin bulunduğu yeri bütün gece oto- mobille berbat yollardan dolaşa dolaşa keşfetmiştim. Gemiler nehrin “üzerindeki bir büyük köprünün #ayesinde'de mir atmışlardı. Sis içerisinde bir kafilenin tepeden aşağı indiği görülüyordu. Zabitler selâm vazi- yetinde duruyorlardı. Şarl aylar danberi hâmile olmasma rağmen azimkâr adımlar atan kraliçenin koluna girmişti. Cesur kadın me- tanetine asla halel getirmemişti.. Merasimin gayri muntazır şekli tuhafma gidiyormuş gibi müte- bessim duruyordu. Zevc ve zevce nin arkasında itilâf devletlerinin üç miralayı ve bir kaç Macar yü- rüyordu. Bunların arasında hükü- meti temsil eden Kanya ile Pa- panın vekili monsinyör Şiyopa vardr. İmparator omuzları üzeri- ne bir kürklü manto atmıştı. Ha- va gayet soğuk idi. Bir kaç köylü ellerinde çiçek buketleri olduğu halde yaklaşmak istediler. Fakat askerler iskeleye yaklaştırmadılar, İngiliz kuman- danı hususi kamarasını menfilere terketti. o İmparatoriça refikası Kontes Şönburga dedi ki: — Baksana... Ne güzel kama- ramız var! Tren Budapeşteye avdet edece- 'Irlandada Beya? ği için vedalar kısa oldu. Fransız miralayı gemi hareket edinciye kadar kalınmasını münasip görü- yordu. Maamafih demir alınacağı sırada herkes tepeye çıkmış bulu- nuyordu. Vagona binmeden evvel baktım, İnsanı düşündürecek bir manzara gördüm, Şarl kamarasından çıkmış ken- disini teşyi edenlere son bir defa veda etmek için güverteye geli- yordu. Halbuki güverteye vardığı zaman sahilde ancak üç adam gördü: Bir yerli jandarma, bir za- bıtai hafiye memuru, bir de dok- sanlık bir çoban. İngilizce bazı kısa emirler verildiği duyuld Jandarma elini şapkasına götü; i çocuğu ile görüşmesi için ** Şarl bir kaç hafta il İ vi sefaletten Mader adaşım i | iklimi kış günü veremler Muharriri : Se' sını çıkardı, İhtiyar çabam e. ce Çinliler gibi ellerini k# eda rak badbaht hükümdars dı tu. gi dü, Aslı aranırsa parâ ile ” ne yardım etti. Mader cin $ iyidir. Maamafih dağa ©” hıdır. Halbuki Şarl sahil © de daire tutacak parasi ğımdan Tönzalın bir kaç * re mesafesinde kendisine ” nen verilen bir sayfiyey? Yıpranmış uzviyeti sisler dan çabucak kemirildi. Maamafih bu hadisel kaddem imparatoriça Zita rüşürken Habsburglar P#. bir çok şeyler öğrendim. e nusani 1922 de idi. Genç #7. gr lerden biri İsviçrede ç İmparatoriça o Zürihte bulunduğu hastaneye ye görme izinini istedi. küçük itilâf devletleri 1821 ” pılan iki teşebbüsten lerdi. Şarlın Tönzal sisleri da ölüme doğru P Macaristanın etrefında iyi lanmış üç devletin bulü Avustauryanın yeniden torluğu getirmek emelinde dığı, Alman efkârı umun Habsburglar alayhinde Fransa, İngiltere ve İtaly& hangi yeni bir teşebbüse feti vadettikleri halde korkuluyordu. Kendisinin”. konferansının müsaade ve! ; si icap etti. z Dün akşam Bir kadını eski k yaraladı Yağ kapanında kuyum lih namında bir adam, dün ce dört senedenberi ayr! ” dığı karısını Beyoğlund# pazarında yaralamış V€ hadisede kaçmıştır. Yi mama ne Inhisarlar vekil Gümrük ve İnhisarlâ” V Ali Rana Bey dün /! umum müdürü Hüsnü ve” lar memurin müdürü Abdi — Beylerle birlikte Izmir “9” vi İzmire gitmiştir. l Rana Bey Izmirde e tevhidi işlerile meşgul 9 Dublin, 23 (A.A) — al şatosunu işgal eden asel has, Irlanda cümburiyei nun efradıdır. Abiren PU teşkil karşı beyaz orduyu t miralay O. Higgine bugü" ları söylemiştir: Irlandanın her ba larımıza iltihak etmek lerce teklif alıyoruz. ve serbestiyi ihlâl lardan mia bir sille gayretlerini men içit teşkilât yaya rın maneviyat Aİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: