25 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

25 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

o " iz kadar ve Fransada akalli- esinin ttaya sürü- a kanaati vardı. Alzas # Fransızlar tarafından iş- vi Alzaslıların teşkil Taha Muhtar ariyetçi o akalliyet del ahde ti mitliyesinin zafına teşkil etti, Bunu diğer m cereyam takip etti. Fransız milleti- i yea vi gi gençleri yeni ce- Meydana getirdiler. a halkı Fransanın diğer oturan halkla aynı ğildir. Brölonyalılar In- | i Galler gibi Kelt cin- turlar. Asılları Tu- bu kavimlerin kendi- adetleri ve lisan- Bu sebepten dolayı alları Fransanın büyük birleştirdikleri halde et Brötonya dükalarını alamamışlardı. ihtilâli vukua geldiği ya Fransavın her kopan hürriyetperver karşı geldi. Senelerce hesabına cümhuriyet NB çarpıştılar Bunun se- i tonya milletindeki ifti- Oy lasunda ara İzinci merın nısfından a Brötonyadaki iftirak cere- pi sustu, Yalnız Brötonyayı | *den beş Fransız vilâye- iğ gönderilen meb'usların takâr olması Brötonyalı- r si an'anelerinden vaz diklerine işareti. harpte Brötonyada di- iy Fansız eyaletleri gibi evlât- N müşterek e uğruna > il yi ay > buhran bitler Fransayı Bu sarsıntı Brötonyada da i gösterdi. yn Brötonyalı nesli, ibi dine ve ananaya mer- ıştı, Fakat Bröton- Fransadan ayrıldığı tak- “mesut olacağı fikri vi hasıl olmağa başlamış. nist teşkilâtının faaliyeti A küreledid Böylece bu en mühim ayaleti n ayrılmak emeline ka- N m mubtariyet ta- h umumi mahiyette bir İeğildir, Muhtariyeti arzu aa Beritanyahlar bir mr İnsanlar takım ta yla, gözdeler, kadınlar ? Ben bu meselenin, asiller i Me tabii ihtiyaç» düşünülmesine muhalif ma selenin tabii ihtiyaçlara ini söyle imi nasıl düşünülürse ün, bu nazariyeler bu ka- İ Bittiği zaman, sanır mısi- gelecek nesillere Ve bugün için tatbikat ei ve Şinasi Halil bey AŞ seki arkadaşının v m Drlerinden birinde, yıkık n ?.$ » hendekler a sa ve içinde tek bir kitleden iba- | Misel âleminde ; Bugün Turani ırktan olan Brötonyalılar istiklâl mücadelesine geçtiler akalliyet teşkil ediyorlar ve Brö- ton akalliyetinin bu akaliyeti Pa- ris hükümetini düşündürecek bir harekete tevessül edemez. Ancak, Kelt'lerin bu hafitleri son derece inatları ile tanınmış- ! lardır. Dimağlarına yerletirdikleri bir kanaati silmek imkânsızdır. Şimdiki küçük zümrenin günden güne büyümesi kaviyyeu memul N garbindeki BrBtonya | dur, O vakit Fransa Britanyayı hesaba almağa mecbur kalacak- tır. Her halde Fransa ilk defa olarak kendi asıl toprağı dabi- / | linde “ akalliyetler mes'elesi p gibi nazik ve tehlikeli bir mes'- ele ile karşılaşmış bulunuyor. Ticaret odası . . . Meclis içtimai Istanbul ticaret oda meclisi dün öğleden sonra toplanmıştır. Içtimada zahire borsası idare heyetinin yeni intihabı dolayısile reisi evvelliğe Hamdi vetreis ve- killiğine Murat beylerin intihap edildikleri hakkındaki tezkere okunmuş ve kabul edilmiştir. Bundan sonra ticaret borsası idare heyeti intihabı müzakere edilerek muvafık görülmüştür. Beşiktaş ve Beyoğlu kazaları vergi tetkik itiraz komisyonuna aza seçildikten sonra zeytinyağı meselesi görüşülmüştür. Evvelce Ticaret borsası tara- fından zeytinyağının borsaya a- lımmasına verilen karan Vekâ- letçe tensip edildiği hakkındaki teskere okunmuş ve borsaya havale edilmiştir. Otomobil kumpanyalarının a- Gentelerine vaki satışlardaki is- ve ce'seye nihayet verilmiştir. Bari sergisi Ve tüccarimiz Bari sergisine iştirak edecek olan tacirler hafta sonunda şeh- rimizden hareket edeceklerdir. Bizzat iştirak edemiyen mües- seselerin mallarını teşhir için ib- racat ofisi faaliyette bulunacak- Ofis dün bu kabil tacirlere gönderdiği bir tezkerede tacir- leri bugün bir içtimaa davet et- miştir. Bu içtimada malların teş- hir şekilleri görüşülecektir. gelip kapının önünde nöbet bekle» meli. Bu emniyet Şinasi beye hoş geldi.. Kadmlardan adını saklıya- rak, bir kadın ile iki kereden faz- la görüşmemeğe dikkat ederek ye- ni nazariyelerinin tatbikmı ileri götürmeğe başladı. Bu sırada ak- lını da her zamankinden çok be- ğeniyor ve arkadaşlarına diyordu ki: — Akıl, azizim, insanın kafası yerinde olmalı! Dünyada neler o- lur'da kimsenin ruhu duymaz! Arkadaşları bu sözlerinden des mek istediğini anlamadılar, neler yaptığını da bilmiyorlardı ama o- nun eski Şinasi Halil olmadığının farkında idiler ve yaptıklarından çok fazlasını da ondan umuyor- ; İlardı. —WV— Bu günler büyük muharebenin bittiği, kurtuluş muharebelerinin VAKİ Egede Tülün sahibi neden azaldı? iki sene arasında mü- him farklar görülüyor Ege mıntıkasının 1932 senesi tütün istibsali 8,311,000 kilo ola- rak tesbit edilmiştir. Geçen sene ayni mıntıkada İs- tihsalât 25 milyon küsür kilo idi. Maamafih geçen seneki mahsul» den şimdiye kadar ancak 20 mil- yon kilo satılabilmiştir. Mütebaki eski tütünlerin de bu- günlerde satışına intizar edilmek: tedir. İzmirden verilen malümata gö- re âdi cins tütün fiatlarında son günlerde iyice tereffü görülmüş- tür. (Bu seneki istihsal ile geçen se- neki istihsal arasında büyük bir fark görülüyor, Maamafih bu mın- tıkada hârpten evvel istihsal 5 milyon kilo idi. Harpten sonra ih- racat arttığı için zeriyat arttı. Bu istihsal fazlası bazı üzüm, arpa ve saire zeriyatı aleyhine idi. Şimdi tütün satışı durduğundan diğer eksilen zeriyatın artması icap ©- der ve vaziyet harpten" evvelki | istihsale doğru gidiyor demektir.) Dünyada tütün İhracat ofisi bütün dünyanın tü- tün istihsalât veve ziraati hakkın. da bir istatistik hazırlamıştır. Buna nazaran Belçikanın 1932 tütün mahsulü 67 bin kental tah- i min edilmektedir. Geçen sene bu mahsul 65 bin kental idi. Bulga» ü serieki tütük istihsal. t 230 bin kental tahmin edilmiş» tir. Ve bu miktar geçen seneye nazaran yüzde (8) noksandir. Rusya bu sene tütün zeriyat sa“ hasını 181 bin hektara iblâğ et- miştir. Şimali Amerika ise 585 bin hektara indirmiştir. Ihtira Panayiri İngilterede Vestministerde teş» rinievvelin beşinden on beşine kadar devam etmek üzre açıla” cak olan ibtirat panayirine mem- leketimiz de davet edilmiştir. ili. Köşede becektii ne İneği w sir, çürük adamlar varsa meydana çıkmış bulunuyorlardı. Silâhları- mı bırakanların ne güne düşecek- lerini, düşman milletler ve onla» rın dostları, her zamandan ziyade bu günlerde ve her yerden ziyade İstanbulda bütün dünyaya göster- diler. Bir çok babalar kadınları» nım ve çocuklarının yüzlerine ba- kamaz oldular, Bir çokları şaşkım- lıklarından ve ne yaptıklarını bil- memezliklerinden sarhoşluğa, ser- seriliğe vurdular. Bunlar arasında ve tam bu sırada, Şinasi Halil Bey de piyasanın belli başlı yıl- dızlarından Güzide isminde bir kadın ile tanıştı. Bu kadın Şinasi Halil Beyin o zamana kadar tanidığı, görüştü- ğü kadınların hiç birine benzami- yordu. Güzide akıllı kadm, hami- yetli, fedakâr kadın, Şinasi Beyin faziletlerini, kıymetini, onun ya- nında kendi hiçliğini anlıyan ka» dın!... Şinasi bey ilkin bu eve misafir gibi gelip giderken sonraları Gü zideye gelip giden misafirleri ç kemez ve inemez oldu! Güre Saffet Beye geç- Attan düşerek hafifçe ya- / ları yapan Cüm- miş olsun ralanmıştır Birkaç günden- beri ( sabahları Harbiyede Sipa- bi ocağı talim meydanında atla | binicilik idman- huriyet Halk fır- kası umumi kâ- tp vekili Saffet Bey müessif bir 8 3 kaza geçirmiştir. &Saker Peyefendi Saffet Bey evvelki gün gene idman yaparken hayvan ön ayak- ları bozuk olduğundan dolayı ansızın kapaklanmış ve Seffet Bey yere düşerek sol kaşının üzerinden bir yara almış ve sağ ayağının bilek kemiği incinmiştir. | Saffet Bey evinde tedavi altına | alınmıştır. Saffet Beye geçmiş olsun, deriz Terfiler Aldığımız malumata göre, ti- | careti bahriye müdür muavini | Necdet bay terfian Iktısat vekâ- | leti ticareti bahriye umum mü- dürlüğüne, sınai müfettişlerinden Halit bey İzmir Sınai müdürlü- güne, sınai müfettişlerinden İb- rahim ve Bürhan beyler Anka- raya, sigorta (okomiserlerinden Ah Rıza bey Trabzon ticaret bahriye müdürlüğüne, ticaret ve- kâleti şube müdürlerinden Reşat bey Adana mntakası ticaret müdürliğine, Adana sınai müfet- lişlerinden Salih Zeki bey İstan: bul sinai müf. i, tayin e dir fettişliğine tayin © 'Niste bir Türk landırıcı aranıyor Nis, 23 — Fransız zabıtası, birçok hırsızlık ve dolandırıcılık cürümlerinden dolayı Kâzım Ali isminde bir Türkü aramaktadır. Bu adam, bir ara Manton kasa- basına gitmiş, bir otele yerleş” mş, sonra otelden birçok eşya çaldığı gibi otel parasını da ver» meden savuşmuştur. Otelcinin şikâyeti üzerine bu adam aran- makta iken bir tesadüf neticesi bu adamın paosaporlu ele geç- miştir. Vak'a şudur: Bundan birkaç gön evvel Ni- sin Feliks For caddesi otellerin- den birine Gaston Panelli ismin- de bir italyan yolcu gelmiştir. Bu adam otelde oturmuş, sonra besap görmeden çıkıp gitmiştir. Birkaç gün sonra otel sabiki Gaston Panelliye sokakta rast- gelmiş, zabıtaya teslim etmiştir. Fakat izsri arandığı zaman ce- binden İstanbullu Kâzım Aliye ait pasaport çıkmıştır. Panelli | bu pasaportu Cenevrede 200 lira mukabilinde satın aldığını iddia etmiştir. Tramvayla Kamyon arasında Dün sabâh tuğla yüklü olarak Taksim meydanından geçen 751 numaralı kamyon Sıraselvilerden caddeye çıkarken Maçka. Beya- nt seferini yapan 761 numaralı vatman Seyfettinin idaresindeki tramvay arabasile çarpışmış Ve kamyonun arka tekerleği karıl- mıştır. Tramvay şirketinden sey» yar vinç getirilmiş ve kamyon tramvay hattı üzerinden kaldı- nlaıştır. 40 dakika kadar Bes yoğ'u hattında tramvay seferleri iakıtaa uğramıştır. Vatandaş! Kurtulduğun günü unutma : 30 Ağustos! Vatandaş! On sene evvelki bu günü düşün! 30 Ağustos! Vatandaş! Hür ve müstakil Türkiye, doğdu: 30 Ağustos | on sene evvel bugün Vatandaş! Seni kurtaran kahramanların hatırasını unutma ! Vatandaş! Türk ordusu Türk milletinin istiklâli için çarpıştı! Vatandaş! Mehmetçik, istiklâl cidalinin adsız kahrameniydil Vatandaş! Siyasi Dumlupınarı, iktisadi Dumlupınarla te mamlayalım ! Vatandaş ! Mehmetçik, senden Tayyare istiyor, Tayyare cemiyetine yardım et! nu seviyor, onun için e Yağa | katlanıyor. Okumuş bir kadın de- gil ama anlayışlı, çok genç değil ama güzel. Güzidenin yanmda vakitler hoşça geçiyor. O Sinasi Bey için herkese kapısını kapadı. Şinasi Bey de onları beslemeğe | başladı. İ Güzidenin Handan isminde, on ! sekiz yaşlarında bir kız kardaşı, bir de, onun cılız, hastalıklı bir nişanlısı var ki hiç bir iş görmez, evden dışarı çıkmaz, kızın dizi di- binden ayrılmaz. Bunlar Güzide | ile beraber oturuyorlar, Güzide onları besliyor. Evde geçen üstü kapalı lâkırdılardan anlaşılıyor ki Handana aygınlar, baygınlar çok imişse de kız daha kimseye çıka» rılmıyormuş.... Güzidenin bir de Süzan ismin- de bir arkadaşı var, Hakkı Bey is- minde birinin kapatması. Birlikte Güzideye gelip gidiyorlar. Güzide bunlardan hiç bir işini gizlemi- yor. Onlar Şinasi Beyi de tanıyor» lar, konuşuyorlar. . Bunlardan başka kimse Şinasi Beyin oraya gelip, gittiğini bilmi- yor. a ini Şinasi Bey, ei Şi Güzide nin evinde geçirebilmek için bir yol, bir yalan aramağa başladı ve bir kaç günler düşündükten #on- ra karısına “Anadoluya yardım cemiyeti,, ne girdiğini söyledi. — Böyle bir cemiyet mi var? Yeni mi? Hiç adı duyulmadı! i — Bu gizli cemiyet... — Gizli olsun, gene adı duyu- lurdu! Ne ise sizden duymuş ol- duk!... Saide Hanım başka bir söz ii. ve etmedi. Güzidenin evinde geç vakitlere kadar kalmağa başladı. Orada ©- nu rakıya, kumara alıştırdılar. Süzan dostu ile geliyor, Güzide, Handan, nişanlısı Besim oturup ufacık poker çeviriyorlar. Ne var, şimdiki zamanda pokerin oynan- madığı bir cemiyet var mı? Güzel meze ile arada bir de çakıştırıyor- lar. Handan gibi civan bir kız ves rirde içilmez mi? Doğrusunu söylemek lâzım ise bu Handan hoş bir şeydir! Pek ahlâklı bir iş olmasa da Şinasi Bey bunu umu- yor ve arasıra Süzan da onu dü- n rdu. (Devamı yar). ir &

Bu sayıdan diğer sayfalar: