4 Ekim 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

4 Ekim 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayıfa 6 VAKTT Ordular Hazır ! Manevralar bunu gösterdi Fransız harbiye nazırı “Yapacağımız manevralar yalnız nazari bir mahiyette kalmıyacaktır.,, diyor Silâhları azaltmak meselesinin alevlendiği şu sırada ber tarafta yapılan askeri manevralar, Av- rupa milletlerinin gün geçtikçe kuvvetlerini artlırdıklarını; tay- yâre, tank ve büyük top gibi yasak edilmesi düşünülen ve is- tenilen silâhlara ehemmiyet ver- diklerini gösteriyor. Avrupanın başlıca merkezle- rinden alınan haberler bunu ep açık gösteriyor. Fransa: Frarsı harbiye na- zrı M. Pol Uonkor geçenlerde silâhları azaltmak konferansında bulunmak Üzere hareketinden evel “Yapacağımız manevralar yalmz nazari bir mahiyette kal mıyacaktır!,, demiştir. Fransann “sonbahar büyük manevraları,, başlamıştır. Bunlar nazari bir mahiyette değildir. Oluz veya kırk bin asker şempani sahasında hareket ct- mektedir. Eunlara yüz layyare ve gizli mihaniki kıtalar refakat etmektedir. Hafta sonunda bu kuvvetlere süvari bir fırka ile makineleşti- rilmiş bir alay iltihak edecektir. Şimdiye kadar sabit olan bir hakikat şudur: Fransa baş ku- mandanlığı 30,000 askeri, sayi- sız tankları, (o makineleştirilmiş topları Fransanın şimal ovala- rında, siper kazmıya lüzum gör- meden, tamamile gizliyebilmek- tedir. Almanya: tarafından yapılan manevralar mühim neticeler verdi. Manev- raların hedefi, Almanyanın Le- bistan hududundan vukubulacak her hangi taarruza karşı müda- faasız olduğunu göstermekti. Mareşal Hindenburg manevra- lari takip etmiş ve kendisine diğer devletlere mensup askeri ataşeler refakat etmiştir. Asıl hareketler Berlinin şar- Alman ordusu” kından 6 mil mesafede, yani Berlinle Leh hududu arasındaki mesafenin yarısında vuku bulmuş | ve ilk defa olarak askerlerin İ geniş ölçü dairesinde nakli için | en yüksek süratli otomobillerle kamyonlar kullanılmıştır, Ceneral Von Şleyşer Alman- i ya tayyaresiz ve tanksız kaldığı müddetçe müdafaasız olduğunu söylemiştir. Malya: Siryor Mussolini “Ital- yan askerlerinin tamamile bazır bulunması,, için manevraları em- retmiş ve kendisile Italya kralı manevraları takip ve tetkik et- mişlerdir. İtalyan manevralarının en bariz vasfı, askeri kuvvetleri makineleştirmek hususunda a- ilan adımlardır. Romanya: Romanya manev- raları da yapılmış ve Amerika erkânı harbiye reisi ceneral Mac Arthur tarafından de takip o'unmuştur. Romanya ordusunun da geçen seneye nisbetle faik bir vaziyette olduğu görülmüştür, İngiltere: İngilterede cene- ral Haringtonun kumandası al tındaki kuvvtler “Gal, tarafın- da maneralar yapmaktadırlar, Manevraların hedefi, makineleş- miş kuvvetlerin dağlık sahalada ne derece muvaffak olacaklar rını tayin etmektir. Rusya: Rusya askeri manev- ralarmı Romanya hududuna ya- km bir yerde yapmış, bu yüz- den Romanyada derin endişeler hasıl olmuş, bükümet halkı tes- kin için büyük zahmetlere kat- lanmıştır. Rusyanın deniz manevraları Baltık denizinde yapıldı ve ne- ticede harp komiseri Viroşilof donanmasını ( büyültmek olâ- i zım geldiğini söylemiş ve hükü- metin bu işi başaracağını ilâve etmiştir. ke iitkeeteereleeesiiiekeiei kek LİR RL LİS İLİ İLLLLLL İLLE RLİRİSİ İLMİ Esrarını muhafaza eden hâdise .——.. sarar rrrrrerreENe NEAR NENAAEAEEEMEEAAAeEemE KAN Sait Hikmet Bey acaba sahiden öldümü? Tahsilde bulunan genç kızı aradı, bu- lamadı. Bu kız kimdir? anlaşılamadı Merhum Gazi Ahmet Muhtar Paşanın ikinci haremi Duhter Hanımın kocası Sait Hikmet Beyin ölümü hakkında Avrupa- dan gelen haberler ile bu me- sele etrafındaki esrar perdesi kalkmış olmadı. Onun için bu mesele halâ müphemiyetini mu- hafaza ediyor. Hikmet Bey Is- tanbuldan Parise gidiyor. Paris- teki bankalarda karısı Dubter Hanımın namına kendi elile ya- tırılmış olan yüz binlerce frank- hık paraları olduğu için bu şeh- re girişinin sebebi pek iyi anla- şılır. Fakat Sait Hikmet Bey Pariste kalmamıştır. e Buradan kalkıp İsviçreye gitmiştir. Hare- keti esnasında Sydney oteli mü- dürüne Lozana gidiyorum, de- miştir. Halbuki gittiği yer Lozan değil, oCenevredir. e Cenevreye niçin gittiği omalüm değildir. Eğer Mahmut Muhtar Paşa Ce- nevrede olsaydı acaba miras meselesi olmasın, denilebilirdi. Mahmut Mubtar Paşa o tarih- lerde Mısırda olduğuna göre bu ihtimal de gayri varittir. Esasen Sait Hikmet Bey Ce- nevreye vardığı zaman tahsilde bulunan genç bir Türk kızının adresini vererek şuraya buraya baş vurmuştur. Aradığı yerlerde bu kızı bulamayınca polise bile müracant etmiştir. Acaba Sait Hikmet Beyin İstanbulda ne aile- sinin, me de dostlarının tanıma» dığı bu Türk kızı kimdir? Şimdiye kadar bu cihet bir törlü anlaşılamadı. Acaba Sait Kadın musavaf İstiyor... Bir çok memleketlere mensup bi? milyondan fazla kadın erkek a kadın müusavstı meselesini ye- niden ortaya atmışlardır. Bunlar dü- şündüklerini milletler cemi- yetine arzede- rek milletler ii cemiyetinin fa- Inguiz müderrisi dostor aliyetine de İş- Cullis trak etmek istediklerini söylemişler ve muh- taraları cemiyet kâtibine vermiş- lerdir. Kadınlar, üç amilin aleyhlerin- de olduğunu söylemektedirler. Eski an'analafın tesiri altında haklarını inkârı, kanunların ku- surları, kadınları diploması mes- leğine almayı, kadını evlendik- ten sonra resmi vazifesinden ayırmayı reva gören eski itiyat- lar. Kadınların beynelmilel teşki- lâtı, kadın erkek arasındaki an- anevi fark yüzünden onların milletler cemiyeti mesaisine de kabul edilmediklerini, halbuki kadınlar arasında son derece yüksek liyakatlar bulunduğunu ve bunlardan istifade etmek icap ettiğini anlatmışlar, ve bundan | böyle Cenevreye gidecek hey'et- lerdeki kadın murahliasların sa- yısını çoğaltmak lâzım geldiğini ilâve etmişlerdir. Londra Darülfünunu müderris lerinden ve beynelmilel darülfü- nunlu kadınlar federasyonu reisi doktor Wimfrea Çullis bu mü- nasebetle şu beyanatta bulun- muştur : “ Hükümetler kadınları ve ka- dınların (o meziyetlerinden nasıl istifade edebileceklerini bileme- dikleri için onlardan istifade edemiyorlar. Artık bü vaziyete nihayet vermek icap ediyor. Çünkü kadınlar çok mübim ve çok faydalı işler başaracak va- ziyettedirler, Esrarın miktarı anlaşılacak Esrar taşımaktan suçlu olarak muhakeme edilen Davut oğlu Recep, Istanbul ağırceza mah- kemesinde 7 ay bapsa, 120 lira para cezasına mahküm olmuşlu. Zabıtta esrarın miktarı yazık madığından, Temyiz mahkemesi bu kararı bozmuştur. Dün yeni- den muhakeme başlamış, esrarın tartılması için muhakeme kal- mıştır. yüzbinlerce liralık servetini Fran- sız bankalarma yatırdıktan ve bu paraları bir vekâletname ile tamamen kendi eline geçirdikten sonra yeni izdivaçlar ve sevdalar peşinde dolaşmış olmasın? Sonra kendi yerine meçhul bir ölüyü gömdürerek başka bir nam ak tında bu paraları Avrupada. ye- miye kalkmasın? Herbalde Sait Hikmet Beyin başka bir nam altında yaşayıp yaşamadığını an- lamak için Dubter Hİ, namına Paris bankalarına vaktile yatırı miş olan yüzbinlerce frangın ne olduğunu gayet sıkı bir surette Hilemet B. karısı Duhter Hım | tahkik etmek lâzımdır, Bir milyon Yeni Artistik Sinemasında " 4 Teşrinievvel 1932. Filimler Kadın Peşinde Armando Fulconi — Mary Kid-Grnzin Del Rio (Sines-Pittaluga) Italyan şirke- İ tinin en büyük İtalyan artistle- rinden Armando Falconi - Mary | Kid- ve Grazia del Rio ile Itak | yanca hazırlamış olduğu müs- tesna filmlerden biri de “Kadın peşinde,, dir. Bu filmde mühim yenilikler- den biri, hareket ve muzika lâmbalar söner... tilir... bir feryat ve lâmbalar yandığı lika'nın gerdanlığının yok gu görülür. Polis yetişir... Kimseyi bırakmaz, herkesi arayacâ! Banker tanınmış bir şahi 4 i A | olduğundan serbest burak Evine geldiği vakit cebifi m, Perşembe günü Artistik sinemasmda gösterilecek olan ÇiKadın Peşinde) filminden bazı sahneler kısmına fazla ehemmiyet verile- rek mubaverelerin ancak mev- zuu İzah için icap eden yerlere münbasır olmasıdır. Bundan ma- ada lükse de son derecede ib- timam olunmuştur. Dilber daktilolarla dolu banka daireleri, fevkalâde * muhteşem bir kabarede güzel kadınlar ve şık fraklar, Şvarç kumpanyası- nın sehhar dansözleri, mütead- dit nefis müzik-hol numaraları görülmektedir. Grazia del Rio, gözleri ka- maşlıran bir İspanyol elbisesi | içinde lâtif dansı ile seyreden- leri mestetmektedir. Mevzuda mevcut bir boks maçına meşhur Alman boksörü Egon Stief ha- kiki olarak iştirak etmiştir : Mevzu şudur : Banker Jan Marki, kırkını at- latmiş olmakla beraber, daha ilkbaharında bir genç kalbi ta- Şıyan ve evli bulunmakla bera- ber meclisi idare bahanesile arada sırada muvakkat hürri- yetler elde etmiye can atan bir zattır. İşte, bir gün, gene böyle bir bahane ile soluğu dostuDolli'nin yanında alır. Birlikte masada oturdukları sırada, başka bir masada otur- makta olan dilber bir kadın na- zarı dikkatini celbeder. Bu ka- dın boksör Battling'in dostu Ilka'dır. Sergüzeşçu bir kadın olan Dolli de İlka'nm gerdanir ina göz dikmişür. Birdenbire koyduğu” elinin parmakları sına gerdanlık geçer... Ertesi gün mücevheri için kadının evine gider. Mü heri verir. Ve bu vesile ile ona ilâm aşk eder. O sıra boksör geldiğinden alelacele kar ve kalkarken kol düğmesi takılan gerdanlık otomobili düşerek karısı tarafından b nur. Karısı, bankerin yüznd maskeyi atmak için gerdavl kendisi aldığını söyler ve B lingin maçma gitmekte İ Maçta, lika, bankere mücevheri” eder... nidar nazarlarla kaybolduğunu anlatmak ii Karısının bu işaretleri bok: nazarı dikkatinden kçmaz kıskançitkla kendini omüd edemeyerek nakavt olur. Bir ço'x vakayiden sonra, © ker karısına hakikati itiraf bir daha böyle bir şey yap yacağına söz vererek ke” affettirir. Fakat, ertesi gün, evini!” pısından çıkarken tesadüf dilber ve getiç bir kizm w bacakları, onu gene kendi g geçirmiş ve yemini unuttu”! 2 Kadın peşinde, musikisi “0 maraları, dekor ve tuvaleti© zenginliği, o mevzuunun İ€” akikaten bir şaheseri.

Bu sayıdan diğer sayfalar: