23 Ekim 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

23 Ekim 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eski a “Tanbura nev'inden çal - Mi, milâttan on beş asır kadar Asyadan Mısıra gelip yer - Lo Yolundaki © kanaatlerini Kii, makalede yazmıştım. (1) bu, tarihi karşılaştırmalarda Yağ at en ileri gitmiş olan olr devir için orta Asya gösteriyor. En eski Çin ri saplı çalgıların Türk Mozollar arasındaki üstün yazmışlardır: o Esasen ve Mevkii MA aşk Ve en yeni bütün saplı salgıları Türk ve Moğollar - k, alınmışlardır. (2) “Tan - pu| ye bu Türkten gelme çalgı biridir. uy lakika, orta Asyada uzun ka, Salgılara verilen toplu isim, Güz (Tanbura) © dir. Mogollar Dona, » Kırgızlar Dumbra veya dala Kalmuklar Domr, Osti - Mg ombre, Yavmut Türk - aç i Tamdır derler.. Ayni ke- Püy indistanda Tumburu, Tam kr Ve Tumurah gibi değişiklik- | ki, ağradı.. Buhara, Hiyve, Tür- | Ve Mısır topraklarında ise ia. ış şekil üstün tutulmuş- öğ, anbur,, ki, cem'i Tanâbir Ve cezri (Tanaba) itibar olu- * Küçük tanbur ise Tanbura a aldı. NUE KRALA Aa ws. NR ia ski sesin iseler ge -| emire veya Tenbur yaz- a, idir. Eski o rusçada Domra i : : Ruslar, dört türlü insan yi işe dört boyda tanbur getirdiler ki, balalayka fi > Yin an çıktı. Kafkasyada Ne » macarlarda (Tanburika ,*) denilen çalgılar ayni soy - Nküşü örneklerdir. Cenup İs- lehçelerindeki Tanbu - k Tanburizza, Tanbura at- iç Tuna boylarındaki Türk mu- hatrralarını yaşatmaktadır - İş Arnavutçada Tamura var - kayin rumcadaki Tanpuron, içi, son ve Tsiburi de tanbura di Şalgıların türkçeden boz - 1 e -. a Sİ rr, iş erek Kopuz, Bozuğ, Cura arkadaş ve refakatçi de - iş (5) Bağlama, Bulgarı, Çö - ve, 9) gibi tanbura nevilerinin Ter gibi Türk mu- Vi asırlarından be - inin hep türkçe at veya Ni taşımaları bu sazın ber ve alâkaşmı takviye İN Türk musikisinin ; © > © anılan en muhteşem ve RA BA a Binde işte bu sonuncu nevi in bağlanmıştır. Ce, Hu - Ming, Acem musikisi,, isini © - N Tig, dediği gibi, “Tanbur, i Mi tarafından icat edilmiş ve v de ene yalnız onlar nez - f ikiayakaz kalmıştır,, (Musiki 4 Büyü, 2 sayıfa 3072). çi Türk tanburu,, arap inde hiç bir devirde emiş, meselâ En iie: Villo Bütün saplı çalgılar Türklerin malıdır Mısır tarihi mütehassıs - gıcında, “İlâve edelim ki, diyor - ! du, Mısırda bu nevi tanburlar an ! cak Türk, yahudi, rum ve bazan ermenilerin elinde görülür; Mı - sırlıların elinde ise hiç görülmez. Bu müşahedemiz ayni oneviden bütün çalgılar hakkında caridir,, (1810). Tanburun öz Türklüğü hakkında başkaca deliller aramı- ya bilmem ki lüzum var mı? En eski Yunan edebiyatmda bir “Pandur,, kelimesi vardır ki Orta Asyanın (o (Danpur) undan başka bir şey olmadığı görülü - yor: Dr. Curt Sachs'ın dediği gi - bi iki kelime arasında sadece bir metathesis başkalığı (o vardır; P. ve D harfleri yerlerini değiştir - mişlerdir. Milâdi ikinci asır Yu - nan gramercisi Pollüks, Pandu- run Asyadan geldiğini ve Asur - yalılar tarafından (1) icat edil diğini yazmıştır; bu üç telli sazın Yunanistanda milâttan'beş asır evvel bilindiğini de oAthene'nin bir rivayetine göre eski Yunan şairi Öphorion'un bir şiir parça - sında Pandurun adı geçmekte imiş. Ayni Athene'ye göre, Habe- şistanda oturan Troglodytler ka - bilesi bu çalgıyı defne ağacından yapmakta imişler. (o (Athene'nin Mısırda doğup Pollüks'ün çağda « şı bulunduğunu ilâve. edelim)... İşte tanbura hakkında Yunan ede- aylar, halk etimolojisine is“ | biyatmda görülen bütün malü - mat bundan ibarettir. Milâdi dördüncü asra ait olarak ele ge - çirilmiş iki Yunan kabartmasın - da birer kadımın saplı âletler çak dıkları görülmekteyse de, bu re. simler hakkındaki (o kanaatlerini müstakil bir risalesinde de bildir miş olan Th. Reinach, saplı çalgı- ların Yunanistanda daha ziyade akustik tecrübelerinde kullanıl - dığını ve “d'origine o exotigue,, şeyler olduğunu yazıyor (“Yu « nan musikisi,, isimli eseri, 1926, sayıfa 127).. 5 ilâ 7 inci asırlarda yaşamış bazı lâtin muharrirlerin Pandura, Pandorium, ve Panduri um isimlerini hep yunancadan a larak üç telli çalgı manasile kul. landıklarını görüyoruz. Bu son bilgilerden sonra, tan buranm ancak milâttan sonraki asırlarda Avrupada Otaammüme yüz tuttuğunu, ve Athene'nin bir hatası yüzünde lâtinceye de pan dur şeklinde geçen bu yunanca kelimenin bozulmamış ( şeklinin (Yani tanburanın) milâttan çok evvelki Asyalı, Asuryalı ve Mısır- Iıar nezdinde de hep uzun saplı çalgıların adı olduğunu anlıyo - ruz. Pandur adının, bu günkü Ana- doluda hiç bilinmemesine muka - bil Avrupada bin bir şekli var - dır: Orta Kafkasyanın össet leh - çesindeki Fendur, Kafkas erme - nicesindeki Pandır ve Phantirn, gürcüce Panturi O kelimeleri hep tanbura manalarına gelir ki, bu - ralara Ukranyadan geçtiği şüphe. sizdir. Dr. Sachs'ın çalgılar ka - musunda, bütün Avrupa dillerin - de kullanılan Pandura, Bandoer ve Bandürichen'den tutun da ta Tiyatco “ki kardeşin yaptığı eser Darülbedayi yakında iki kar- deşin vücuda getirdiği bir eseri sahneye koyacaktır. Bu eserin ismi “üçsaat,, tır. Üç. saat, Ekrem Reşit Bey tarafından ya- zılmış, Cemal Reşit Bey tarafın- dan bestelenmiş bir operettir. Eserin müellifi olrn Ekrem Reşit, Cemal Reşit'in biraderidir. Memleketimizde olduğu gibi Av- rupada da tanınmış bir mubâr- rirdir. Fransızca olarak yazdığı kitaplar o Fransadâ, Amerikada rağbet görmüştür. ( Barbarosun hayatı ) isimli eseri cenubi Ame- rikada, Rio de Janeroda sevil miştir. Muharririn, gene Fransız- ca olarak yazdığı, ( Desorientes) isimli eseri de muasır Fransız romancıları (o tarafından takdir edilmiştir. Eseri besteliyen Cemal Reşiti bizde tanımıyan yoktur. Kıymet- tar bestekârımızı Avrupa san'at âlemi de takdir etmektedir. Cemal Reşitin Londrada, Nev- yorkta, Lâheyde, Viyanada muh- telif eserleri çalınmış ve umumi bir takdir kazanmıştır. Kıymetli bestekârımızın, pek yakında Da- rülbedayide oynanacak olan (Üç saat ) operelinden maada Liyon ve Pariste çalınacak olan 5-8 isimli hava Sazları içii yazılmış bir eseri ayrıca ilk baharda biz- zat müellifin iştirakile Paris sen- Bis getyairemiee çalınacak olan 'oncerti omatigus Sel EN ee da çalınacak ( Güneşli manzara- lar ) isimli eserleri vardır. Darülbedayi mec: muası Bu güzel tiyatro gazetesinin zade Celâl Beylerin ve Seniha Bedri Hanımın makaleleri, Bed- rettin Beyin Anton Çekof'tan tercüme ettiği bir tekellümi hi- kâye ve san'at haberleri vardır. Şekspirin on ikinci gece isimli eserinin tercümesi de ilâve bir forma halinde verilmektedir. BIğt Muharrir arkadaşlarımızdan M, Feridun Beyin Fransız muharrir- lerinden Georyes Delance'in ese- rinden naklettiği Biöf isimli üç perdelik komedi, o önümüzdeki salı akşamından itibaren Darül- bedayide temsil olunacaktır. | | otuz üçüncü sayısı çıkmıştır. İçin- | de 1, Galip, M. Kemal, Musahip | yy yy pg pg yg Aşık Talibi'nin iki koşması Geçen yıl Sıvavsta bir halk şairleri bayramı yapılmıştı. Ana- dolunun muhtelif yerlerinde yaşayan halk şairlerimiz bu bayrmda bir araya gelmişler, yazdıkları şiirleri çalıp söyle- mişler, şenlik yapmışlardı. Bu bayramı tertip edenlerden ve halk edebiyatımızın meraklı ve tetkikçilerinden Şair Ahmet Kutsi Bey, son zamanlarda “Sıvas halk şairleri bayramı ismile bir risale bastırmıştır. Kuze kâğıdı Üzerine resimli olarak basılan risalede balk şairleri bayramı ve Sıvasta kurulan Halk şairlerini verilmektedir. Bu risalede koruma derneği hakkında izahat aynı zamanda zamanımız halk şairlerinin bazı şürleri de vardır. Bunlardan Aşık Talibi'nin iki güzel koşması ile fotografını alıyoruz. Koşma Şu güzelin adı Esme Danlıp ta bana küsme Kendini köşeye kısma Kapıya çık sen el gibi Seni gaybetine sordun. Yolunun üstüne durdum Bir çala yüzünü gördüm Haman savuştun yel gibi Kendisi esmer benizli Seherdeki yıldız gözlü Karakaş kırmızı yüzlü Açılmış gonca gül gibi Aşıklar cefayı çeker Güzeller belini büker Dili tatlı sözü şeker O yanakları bal gibi Dağlarda yatan evliya Yalvardım gani mevlâya Boyu da benzer selviye , Üğrünür şıvka dal gibi Sana geldim Baharözü Yaktı beni elâ gözü Yusuf ağanın tek kızı Akar bulanır sel gibi Talibi derdi tazele Güller babe Sm Benim gö m güzele e kul gibi Koşma Hakka tapınan aşıklâr Ayrılmaz bir yola gider Dünya malına tapanlar Herbiri bir kola gider Çarkı felek gökte döner Rahmet melekleri iner Her çiçeğe arı konar Ayrı ayrı bala gider Gönlünü enginde gezdir Malını meydana düzdür Altını sarrafa bozdur Başka yerde pula gider Sahapsıza kimse bakmaz Tarlasına suyu akmaz Kız evlâdı ocak yakmaz Oda bir gün ele gider (Aslı) yandı (Kerem) ile Derde düştü verem ile Mal İkazanan haram ile Ahırında sele gider (Talibi) arar dermanı Süremedim şu devranı Uçtu kuşların kervanı | Her biri bir dala gider ŞER EE EEEEERAAARMANAMNN yy yg yy yg Bandolon, Mandola ve Mandolin e varıncıya kadar bin bir şeklini buluyoruz: Bunlar da kelimenin Yunan — Lâtin telâffuzundan a lınıp az veya çok bozulmuş şey - lerdir.. Bir türkçe kelimenin ba şından bu kadar aykırı macera . lar geçebilmiş olması garip de ğil midir? Böyle bir macera ki - min aklından geçerdi? Köse Mihal zade Mahmut Rağıp ——— (1) Bundan evvelki -makale geçen pazar günkü sayımızda çıkmıştı, (2) Meraklılar Lavipnac musiki ansiklopedisinin 176 ilâ 179 uncu sa- yıfalarını bu maksatla tetkik edebilir ler. (3) Vasıtamızla Mısıra ve Balkan- lara kadar yayılıp bütün o taraflarda şöhret kazanmış olan bütün bu atle- ra çagatay lügatinde ve edebiyatında rasgelmekteyiz.. Buzuğ kelimesini a- cemlerin Buzurk şekline sokluklarını üdve edelim. sameansarereensameasan : Ahmet Rasim Beyin büstü Genç ve kıymetli beykeltra- şımız Hadi Bey geçen'erde ölen üstat Ahmet Ras'min bir büstü- or. Hadi Bey büstü ya- Meclme Ahmet Rasimin bir çok fotograftarından da istifade et- miştir. Heykel bitmek üzeredir. Ahmet Rasimi yakından tan yanlar yarın güzel san'atlar aka- demisine giderek Hadi Beyin vöcuda getirdiği eseri görecek- ler, san'atkâira eser bakkındaki mülahazalarını söyleyeceklerdir. Bunun © Üzerine Hadi Bey beykelin son tashihlerini yapa- caktır. Hadi Beyin eseri, matbuat cemiyeti tarafından 28 Teşrini Ressam Cevdet Beyin sergisi Genç san'atkârlarımızdan res- sam Cevdet Bey vücuda getir. diği eserlerden bir sergi yap- mıştır, Bu sergi bugün Beyoğ- lunda Föto Selay ve Joayye sa- lonunda açılacaktır. Ressam Cev det Eey Nazım Hikmet Beyin neşrettiği şiir kiteplarındaki re- simleri yapan gençtir. Bugünden itibaren ziyaretçilere açılacak © lan sergisindeki eserler yalnız beyaz - siyah çizgi ve gölgelerle yapılmıştır. Ka ri evvel cuma günü Ahmet Rasim Bey için Beyoğlunda musiki sun- atkârları cemiyeti binasında ya- pılacak ihtifalde teşhir edile- cektir, ii elli dedilisidi hu

Bu sayıdan diğer sayfalar: