12 Kasım 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

12 Kasım 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayıfa 4 ISTILAHLAR Dilin zenginleştirilmesi Türkçeden teknik ıstılahlar yaratmak hususunda ciddi hareketler ... Türkçeden yüksek bir ilim ve edebiyat dili yaratmak türkçeden ıstılahlar yapabilmek © demektir. Istılah bir ilim, fon veya san'atta kullanılan sözlerin usulü kollek- | siyonudur. Hayvanat, nebatat, gramer, kimya .. ilâh için ayrıca lâtinceden veya lâtinceleştirilmiş sözlerden yapılmış © beynelmilel ıstılahların bulunduğunu biliyo- ruz, Milli ıstılahlar noktaj naza | rile bunu nasıl telif edeceğiz? Ana dilden yapılan ıstılahlar milli dilin doğrudan doğruya ya- Pısına dahildir. Onun rüknüdür. Lâtince ıstılahlar ise (o muhtelif dillerdeki ıstılahlar haricinde bir nâzımdır. 18 inci asırda Linn& ve onun şakirtleri (Hatta daha evvel 16| mcı asırda Gesner ve Rondelet ) hayvanlarla nebatlara cins (geu - re) ve neve (espöce) göre at tak- tılar. Verilen atların sabit ve her- kes tarafından ayni manada anla şılması için de inkişafı durmuş ö- lü bir dil olan lâtinceyi (intihap ettiler. 1881 de Fransız zoologya ce « miyeti de ıstılahlar için yedi mad delik mukarrerat tesbit etti, Bu gün hayvanat, nebatat gibi ilim- ler için oldukça mazbut beynel - milel ıstılahlar sistemi mevcuttur, Bu ıstılah sistemi ile onların mil- Mi dildeki karşılıkları bir hadde kadar beraber yürür. Misal: Türkçesi: Arpa, buğday, yu - laf, Balıkotu (Sığır kuyruğu). Fransızcası: Orge, blâ, avoine cogue du Levant. Almancası; Gerste, Hafer, Ochsen schuanze. Lâtincesi: Hordeum vulgare, Ttiticum vulgare, Avena sativa, Phlomisan gustiofolya, Ders kitaplarında bu lâtince ıstılahların mutarıza içinde ana dildeki karşılıkları yanında gös - terilmesi faydalı olur. Ancak yal- nız Laponyada bulunan bir çeşit yosunla Avusturalya denizlerin « de bulunan bir balığın ana dilde karşılığını aramamıza lüzum yok tur, İlmin bu şubesile uğraşan vatandaş lâtincesini öğrense mak- sat hâsıl olmuştur. Kimya ıstılahları 1787 de La- voisier, Morveau, Bertholet ve Fourcroy tarafından tesbit edil - miştir, Kimyada yalnız maddele- rin bariz evsafına göre at tak - makla kalınmamış, terkip eden unsurların tabiat ve (miktarını da göstermek istemişlerdir. suretle kimya Orümuzları adeta rıyazi bir düstur haline gelmiştir. Dil inkılâbında çok cezri hareket eden Macarlar kimya ıstılahlarmı da millileştirmek istemişler ve kısmen muvaffak olmuşlardır. Hamızın mâcarca karşılığı şavdır. Weizen, Ruslar ise hamıza kisli derler. | Müvellidülhumuza kislarat ve müvellidülma vodarottur, Alman- lar müvellidülhumuzaya sencrs - toff müvellidülmaya Wasserstof derler. Umumiyetle teknik alanın da milli dillerin güçlüksüz revaç bulduğunu görüyoruz. Devlet de- miryolları ve Umanları umum ida inin (Fenni tstlabat Jügati | medlulü hiç olmazsa hatırlatmalı, | gey okuyunuz Muharriri: HÂMİT ZÜBEYİR | İ dini elimize alırsak şimendiferci- liğe ait ıstılahların almanca, in « | gilizce, ve fransızcada ayrı mevcut olduğunu görürüz. Telif ve tetkik heyeti müdürü Sahip bey 534 sayıfa tutan bu binlerce ıstılahı türkçeye çevir - i miştir. Sahip bey bu suretle dili- mize binlerce kelime birden tek- lif eden bir dil yenileştiricidir. ayrı İder: Yarma yatağı, Verev köprü, testere gibi. Bazan lüzumsuz yere arapça ve acemce sözler kullan - mıştır. Diğer bazı çevirmelerde topluluk olmadığı için daha ziya- de tarif hissini vermektedir. Sanayi omektleplerimizde de | türkçeden teknik ıstılahlar yarat- mak hususunda ciddi bir hareket vardır. Edirne sanayi mektebi müdürü Ekrem bey dilimized bu- lanmıyan ıstılahların almanca - dan tercüme suretile yüzlercesini tesbite çalıştığını ve talebeye öğ- retmek için buna kat'i lüzum ol - duğunu söylemişti. O Bendenize lâtfettikleri uzun listeden birkaç misal göstermek isterim: Die Rotaule — Kızıl çürük, Die Rotfaule Pilz — Kızıl çü- rük mantarı, Kern - Holz — İç odun. Splint - Holz — Kapak odun. Der Dreh Wuchs — Dönük büyüme, Bu misal ve gayretler teknik ceği hakkındaki imanımızı art - tırmaktadır. Yeni icat olunan me- deniyet mahsullerinin yabancı ad larla gelmesine zaruri bir ihtiyaç olarak bakamayız. da olan hakiki beynelmilel söz - lerin olduğunu biliyoruz. Radyo, gramofon, otomobil, senfoni, (Sin fonie) gibi. Bu istisnaları bütün ıstılahalra teşmil doğru değildir. Muhtelif dillere dikkat edecek o - Bu | lursak bunlarla da mücadele edil diğini görürüz. Otomobile Macarlar göpkocsi (Makineli araba) tiyatroya szin- baz (Sahne evi) diyorlar. Alman- | a tiyatro kelimesi yanında uspiel hauz sözünü kullan - telefona frensprecher (diyorlar. | Macarlar aeroplan yerine repülö- göp (Uçan makine) almanlar ise flugzeug kelimesi kullanıyorlar. Şu itiraz vaki olabilir: Ana dilden ıstılah vaz'ına niçin çaba- lıyorsunuz? Çocuk yüksek tahsil gördüğü ve ecnebi lisanda kitap- lar okuduğu zaman sizin koydu - ğunuz ıstılahlarm fransızca veya lâtincesini öğrenmiye mecbur kal- mıyacak mı? Zihnini neden iki defa yoruyorsunuz? Şimdiden ag- ronomie, agriculture, botanigue, calice kelimelerini öğrensin. İ - lerde kolaylık olur.. Bu itiraza kat'i hayırla cevap | vermiye mecburuz. Ana dilden ıstılahlar yaratmı- ya mecburiyet vardır çünkü: 1 —istılah bize kastolunan Muvaffak olduğu tercümeler var- | Orta kıskacı, Çelik kenet, soğuk | ıstılahların türkçeden yapılabile - | Bütün dünyada tanınan ve mo- | dıkları gibi asansöre fahrsthul ve | VAKIT Almanyada İntihaptan sonra yeni kabine ? Berlin, 1i (A.A.) — Başvekil IM İ merküz kabinesi teşkili maksa- dile hatırı sayılır fırkalarla ya- pacağı müzakereler bu hafta sonuna doğru başlıyacaktır. Bu müzekereler bilhassa ka- nunu esasinin tadili meselesi etrafında cereyan edecektir. N1(A A.) Baş- vekil Fon Papen'in milli bir te- merküz kabinesi teşkili için kü- çük fırkalarla yaptığı müzakere- lerin neticesiz kalması Üzerine sağ cenaha mensup büyük fir- kalarla müzakereye girişmeğ me- mur edilmesini reisicümhur Hin- | denburgtan talep edeceği bildi- | rilmektedir. Fon Papen bu müzakerelerde de muvaffak olamazsa yeni Ra- Berlin, yibştag meclisi toplanmadan ev- vel Alman bükümetinin idaresi- ne ait bazı :slahat esaslarmı ha- zrlıyacaktır. Bu ıslahat bilhassa müfrit ko- münist ve sosyalist milliyetçi fir- kalarını kuvvetten düşürmek için intihap usulüne ve kanuna ait olacaktır. Alman kabine reisle- rinin içtima Berlin, 11 (A.A) — Bavyera ve diğer cenubi Almanya hükü- metleri kabine “reisleri bugün Almanya şanselyesile evvelâ Al- tısadi awlahat: ve.saniyen Prus- yanın Rayişe karşı vaziyeti me- İ selelerini görüşmek üzre bngün buraya gelmişlerdir. Rusya-Almanya Berlin, 11 (A A) — Ecnebi memleketlerden ticaret gemisi fon Papen'in milli bir te- | İ manyada yapılacak siyasi ve ik-“İ' salın almıya memur Rus heyeti Nord Deuteher Lloyd kumpan- yasından 9550 tonluk bir gemi almıştır. | sesaesenzşeRyaTaMmR LELE İ verrneli terbiyedeki ıstılahla ta- | savvuru zihini hasıl etmelidir. Bu yapılmadığı takdirde çocuk ilim öğreneceği yerde kelime ezberler ve hakiki ilimden soğur. Müselles dendiği zaman arap çocuğu, Dreiechig dendiği zaman Alman çocuğu, horn ozög dendi- | ği zaman Macar çocuğu, triangle dendiği zaman Fransız oçocuğu trigolnik dendiği zaman da Rus çocuğu üç köşe veya zaviyeli bir şeyden bahsedilidğini kolayca an- lar. Bu kolaylıktan bir Türk çocu- ğunu ne hakla mahrum edebiliriz. karşılığı vardır: (Kaşgeri 1 cilt sah.97) üçkül | Çangırıda bu eski Türkçedeki söz İ tirfil karşılığı olarak bugün de İ yaşamaktadır. Buna kıyasla mü- rabba, muhammes, muaşşer.. Kar şılıklarmı da terviç edebiliriz. Amut karşılığı olarak cenubi Anadoluda dikeç, beyzi için sö - be yahut söbü; kars için çevrek, (Zenher 37 bakmız); münhani i- çin bükümlü; musattah için yas- itim (Zenher 962 bakınız); tefa- i vüt için Anadoluda çivsit; mua- dil kalmak için cenubi Anadolu- Halbuki eski Türkçede müselles | da tay düşmek mevcuttur. Mih- | ver için Macarlar tengely (Ten- kelimesini kulla Kl j 12 Teşrinisani Karıştırdan Bir Tarih Sayıfası Azizeliğe çıkarılan Jaf enem sesesaren Dark bir Kraliçenin gayri meşru kızı mıdır Bütün Fransa ve bütün dünya Fransayı kurtaran ve ilâh dere- cesine çıkarılan Jan Darkı yük- sek ilhamlar alan bir köylü kızı zanneder. Halbuki son günlerde orlaya yepyeni bir nazariye çık- | tı. Bu mazariyeye göre Jan Dark Fransa kraliçesi İsabeau ile Or- liyan Dokinin gayri meşru kızı- dır. Kraliçe İsabeau'nun bu şekilde gayrimeşru kızı olduğuna | göre Jan Dark, (Rems)te tahta olurtluğu yedinci Şarelin övey kardeşi, ve kendisine son derece merbut olan Dun'os'nun hemşiresi Olur, Bu yeni nazariyeyi (Mercure de Francelda ortaya atan mu- harrir, azariyesini müdafaa için bir s9rü delâil de bulmuştur. O- na göre Jan Darka, Pucelle d'Orleans “denilmesinin budur. Jan Dark,*süt ana ve süt babası olan erkek ve kadını bı- raktıktan sonra derbal hürmetle karşılanmış ve her yerde hüsnü kabul görmüştü. Bunun da sebe- bi onun krallık hanedanına olan bu mensubiyeti idi. Sonra Jan Dark, kral hanedanının armasını takıyordu. Ona bu müsaadenin verilmesi, hanedana mensubiye- tinden başka bir sebebe istinat etmiyordu. Jan.Dark, kral ye- RE a da sebebi budur. Sonra Jan Dark Engizisyon karşısına çıktı- ğı zaman orada itirafatta bulun- maktansa ölmeyi tercih etmişti. Bunun da sebebi, onun krallık hanedanından olmasıdır. Bütün bu delilleri ileri süren muharrir Mösyö Jacoby, damar- larnda krallar kanı dolaşan kahraman kızın fedakârlığından, köylü ve mütevazı kızın feda- kârlında gördüğü derecede gü- yerimmmzenk aliden iEAR IEA seni MERİ LER rr Bu kelimede yalnız lisaniyatçı değil herkes dingil'i tanımakta güçlük çekmez. Macarcada dingil mihver olabiliyor da Türkçede ne- den olmasın?. Hisse ve harici kıcmet için ce - nubi Anadoluda kullanılan ülüş fena bir kelime midiri?. Hendese ıstılahlarını Türkçe - leştirmek nasıl mümkün ise cog- rafya, nebat ve diğer ilimlerde- ki ıstılahları da Türkçeleştirmek | mümkündür. 2 — Ietılahları umumi dilin mühim bir kısmı teşkil etmekte ve umumi dile bir renk vermektedir. Türkçeden hiç tecrübe etmeden i Türkçe ıstılah yaratmıya müsait değildir diye yabancı sözleri dili- mize doldurmak Türkçeyi yalnız çobanlara has ve lâyık bir dil ola- rak tanımaktır. 3 — Lisanı en büyük kanunu kıyastır, Bir söz lisana girdi mi bütün söz ailesini ve zıtlarmı be- raber sürükler. Concröte kelimesi» ni aldınız mı abstrait hazırdır. 4 — Umumiyetle dil onartılma- sında Türkçenin lehine cezri bir hareket lâzımdır. Zira bir devrin edebi dili o devrin zevkinin ayna- sı hattâ muhassalasıdır. Mümkün olduğu kadar gedik bırakmamak ii lâzımdır. sebebi | | $ zellik (o bu'unduğunu krallık : kahraman kızı basit bif fakat anla! hanedal Köl kızı olarak göstermekle * man istifade ettiğini, bu is vi yözünden ash faslı olmıya” menkabenin ortaya çıktığı” şeye rağmen bu menka” ve hakikatin kaldığını anlatıyor. asıl yaşadığını Halbuki Darkın bir köylü kızı di kraliçe kızı olduğudur. Muharrir, Fransaya bun*” yeyi kabul ettirmenin ç©' olduğunu, köylü kızı ettiğini ve böyle tanımayı edeceğini kabul etmekle ber yeni mazariyesinin de Fransanın rağmen Jan Dark'ı basit tanımakta çiler nazarında bir kıy zanacağıma kanidir. ingilterede ihra azalması Londra, il (A.â.) — nezaretinde bugün topli müzakere meclisinde İn; den yapılacak ihracatta tenzilât nisbetinde esası kabul edilmiştir. Bu müzakerede memleketlerin ticaret 5 hazır bulunmuslardır: Istanbul Beledi # bakikat r “ İ ir il Derülbedayi Şehir Tiyal” Temsilleri : Bugün akşam İSTANBIL 10 Perşembe Yazan: Celâl Bey Cumartesi 12 T.sani 12 Recep Gün doğuşu Gün bütiği Sabah namaz Öğle namazı İkindi namaz İ saat 21,30da | Pazartesi — Komedi 3 perde İİ va ri 18 derece Vi. BUENİ P ddacak ve rüzgör alafranga, 1920“ Z poyrasa” sezin dere, 1948 de 9 ı i İ i

Bu sayıdan diğer sayfalar: