19 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

19 Aralık 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayıfa 4 Mubarriri: Celâl Nuri * İktibas, sakil, tereme hakları mahfuzdur. Sarıklının fikri : , Memleketler fethedilmiyor,ganimetler alınmıyor, maliye nazırı nereden para bu'sun ? Sultan Hamit devrinde, her vakit, daha doğrusu yıl on iki ay, bir mali buhran olurdu. Hazine biraz srkışınca, padişah, kendi re- isliği altında bir “Komisyonu â- li, nin teşkilini ferman ederdi. Son zamanlarda, ekseriya, bu ko- misyonlara ikinci reislik eden ma- hut ve meşhur Arap İzzetti. Bil- diğiniz İzzet Holo! Bu adamın para işlerine pek va- kıf olduğuna iman getirenlerde - nim. Nasıl iman getirmeyim ki o de virde kesesini en ziyade dolduran, hattâ Sarıca zade Ragıp paşadan bile daha zengin olan tam kendi- sidir. “Nasıl etmem bu mezhebe iman? “Sen olurken nürmune ve bürhan! OSMANLI DEVLE ÖLÜRKEN... E Kİ ye batman batman Nemse altınla- rı gönderirlerdi. Yakın zamana değin öyle değil miydi? Mısır hidivliği, her sene, Osmanlı hazinesine, yanılmıyor « sam, 750 bin altın yatırırdı. Devlet ise bu parâyı İngiliz sarraflarına karşılık göstermiş, büyük ve uzun bir istikraz aktetmişti. Tam kurunu vusta kafası! ” . Buna mukabil, ticaret, san'at, hattâ ince ziraat, Osmanlı ülkele- rinde, Türk olmıyanlara kalmıştı. Hazine bu Türk olmıyanların ver- gilerinden istifade ederdi. Ganimet! Tatlı şey.... Lâkin Osmanlı devleti gibi koskoca bir imparatorluğun fütuhat devri kı - yamet gününe kadar sürmez. Za - Evet! günün birinde gene mali- yede bir kıyamet kopmuş. Bermu- tat bir irade. Bir komisyon. İzzet Paşa reis,... Her daire bu komis - yona bir aza gönderecek. Azalar uzun (O boylu müns- kaşalara, müzakerelere girişmiş - ler.. Her nezaretin murahkası i söz : söylemiş... Fakat (reis “dikkat ettiiş ki yalnız şeyhülislâm “““ köprsindan gelen sarıklı aza hiç ” etmiyor, susuyor, hep din- liyor. Sazan balığı gibi süküti du- ran bu efendinin hali İzzet paşa - nın dikkat nazarını çeker... Bir gün ona; — Efendi hazretleri, der, her - kes fikrini söyledi; yalnız âiz he - müz değerli mütalealarımızdan ko- misyonumuzu müstefit etmediniz. Zatı âlinize resen söz veriyorum.. Buyurunuz, efendim.. Haca efendi toparlanır. Sakalı- Yi, bıyığını düzeltir. Ağzımı açar: — Efendim, der, devir değişti. Ne fethi memalik var, ne malı gâ- naim. Maliye vekili paşa hazretle- ri ne yapsın? Şu sözleri söyler söylemez, me- murahhası efendi hazretleri, umuma hitaben bir selâm verip » gider. ie İİ e Şu hikâye gayet namalidır; bü. yük bir zihniyeti ifade ihni t şudur: H eder. > fethi ve Yani ünl ik BER sare yok. Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ahitlerinde yaşı» yanların ruhları bu hoca efendi - nin vucudünda uyanmış. Gerçek! Bu iki yoldan başkası yok mu? Osmanlı sistemi bu usulü ihdas etmişti. Devlet galip ve muzaffer iken, eskilerin tabiri vechüzere mükemmel (doyum) lar olurdu. Şarka, Garba, bilhassa Avrupaya akınlar olur, cihan kadar mal is - tiğnam edilirdi. Orduyu hümayün dönerken oraların eski hükümdar- ları, eski beyleri memuriyetlerin- de ipka olunur ve onlar oharaca bağlanırdı. Her sene (Dergâhı âli) ten hiç bir fatih saltanatının tari- hinde böyle yayılma çağları tema- ! di edemez. Belki bir asrın onunda | umum heyete bir gevşeklik çöker. Nitekim Osmanlılık devrinde böy- le olmuştu. O zaman saltanat ne yaptı? Ya» ni (fethi memalik), (mali gana-| im) sonuna gelince hazinenin, sa - | rayın israflarına yetişecek para nereden bulundu? Muharrem ka - rarhamesine kadar (İstanbulda Rum, Ermeni, Yahudi, tatlı su frengi tefecilerden edilen borçlar; Muharrem kararnamesinden #on- ra Avrupa (mürabahacılarından aktedilen Omühim istikrazlarla masrafa karşı gelindi... Zaman ne çabuk değişiyor? Zihniyetin tebeddülünü bu nokta- dan takip edebiliriz. Artık memleket fethetmek, ga- nimet almak, hattâ istikraz yap - mak yok. Çok eski bir Fransız baş- vekili millete hitaben şu nasihati vermişti: — Efendiler, çalışmak ve iktr- Camilerimiz Halil Ethem Beyin “Camileri- | miz,, isimli kıymetli bir eseri Ka- naat kütüphanesi tarafından ba- sılmıştır. 103 resmi ve camiler hakında kıymetli malümatı taşı yan bu eseri karilerimize tavsiye ederiz. Şeyhülislâm Fehai Sadettin Nüzhet Beyin — “Şey- hülislâm Behat,, isimli eseri Ka- /f naat kitaphanesi tarafından ba - sılmış ve satışa çıkarılmıştır. Be- hainin hayatından ve eserlerin - den bahseden bu eseri karilerimi- ze tavsiye ederiz. Kadıköy Süreyya Sineması Pazartesi ve Saı Günleri Fransızca bir film ARIAN Genç Rus Kızı GABY mMORLAY VIGTOR FRANCEN balde Türkten tüccar da yetişe- cek. Vakıâ bankerimiz yok. Lâkin yerli bankalar teşekkül (o etmedi değil. Eskiden şimendiferciliğe bile tenezzül etiniyorduk. O işi de yerli yabancılara hediye vermiş- tik. Şimdi ise bu makuleden bel- ki örneklik bir tanesine hatları- mızda rast gelmezsiniz . Osmanlı hazinesile Türk hazi- nesinin farkı: Sabık hazine, tekrar edelim, ha- raç ve istikraz parasile dolmayı sair varidata tercih eder bir hazi- ne idi. Şimdiki ise milletin ticare- ti, ziraati, sanayii ile dolmak is- tiyor. Sultan Aziz ve İttibat ve Te rakki devirleri istikrazların altm devridir. Itiraf edelim ki İkinci Abdülhamit istikraz akdetmekter | emme hoşlanmazdı; o zamanm istikraz- 3 lari İttihat ve Terakki o ahidinde akdedilenlerden azdı. İstikraz nedir? Osmanlı devle- tine 20 kuruş verirler. Dört, beş kuruşluk bir malı da 20 kuruşa sa- tarlar. 20 kuruşu Saray ve hükü- met irtikâp buyurur, 40 kuruşu da Paris bankerlerinin komisyonu - dur. Ve bunun üzerine devlet 100 kuruş borçlanır. Millet te onu 99 sene faizi ile birlikte öder, öder, sada riayet etmek suretile zengin olunuz! İşte, Fransız milleti bu iki saye- de belki dünyanm en zengin mil- leti haline geldi. Fransa böyle ser- vet peyda ederken sabik Osmanlı devleti milleti çalıştırmağa o asla gayret etmiyordu. Türkten banker var mıydı ?.. öder ve öder... Bu para ne oulr? İptida şurası malöm olsun ki bunun bir mikta- rile Çırağan gibi saraylar kuru- Tur. Geri kalanı bütçenin kapan- mek şanından olmıyan açığına gi- der, Saray yapılır ve borç ödenir- ken, tabii, bir çok komisyonlar ih- san buyurulur. Hasılı, milletin bir Banker değil, tüccar bile nadirdi. Eski Romanın büyükleri gibi biz de ticarete tenezzül etmezdik. Ti- caret Vasilâkinin, Haronaçinin, Luigginin işi...» O günlerde Türkler için açık ve uygun meslekler yalnız memuri - yet, askerlik ve bahriyecilikti. Yerli yabancılar i, X Sk yani (gayri müslimler) iktisadiyatı inhisar al- ta. almışlardı. Çünkü biz çalış - mak bilmiyorduk. Ticaret ç >erai ananemize girmek şöyle dı bezirgân işi sayılıyordu. madı. Türk, esnaf olmıya başladı. Henüz tüccarlık payesini bulama- dı. Lâkin acele etmeyiniz. İstik- Asır müddetle ödediği (veya ödi- yemediği) paralar ile ona bir mektep, bir hastane, bir yol, bir şinwndifer bile yapılmaz. Osmanlı devleti hesap ilminin, kara cümlenin kara cahili idi. Hiç bir aptal, hiç bir avanak, Osman- lı hazinesi kadar aldanmamıştı. Her bir maddesi milyonlarla borç teşkil eder. koca bir mukavelena- meyi, Rumeli şimendiferinin mül- tezimi Baron Hirseh okutmadan Babrâliye kabul ettirmişti. Tarih diyor ki dünya kuruldu kurülalı bu Yahudi kadar büyük dolanılı- rıcı gelmemiştir, Celâl Nuri (Yarık savımızda ) Eski ceviin en ivı m muriyet- lerinden biri: İç güveğilik | intizam adamı olmak şartile biz- usişan MELEK w ELHAMRA ren) yer p 10 Vag u-mavvat İİ Nevsmin en gözel fim: MATA Şahes rini yaralan GRETA Dikkat Fiarlarda zam vokur- Bugün yalnız matinelerde : Bir FRANZ LEHA Bekârlığa Bu filmi görmemek biç bir ilm görmemiş olmakla müsavidir. Tamamen Frarsız! - HAR misi'siz yıldız'ar : GARB # Sözlüdür. izi. erkenden. aldırımız. > bi R'ın meşhur opereti VEDA filmi. sevimli ve hissi bir merzua, târif bir musikiye malik bir sakeserdi | Baş rollerde: Marla Egyert - Ernst Verebes - Rolf von Geri Bu Perşembe akşamı AR" TAKVIM Pazartesi 19 K. evel 20 Şaban Gür doğuşu Gün ostip Salı 20 K. eve: ZI Şaban 742 16,43 10,45 Sabah samazı 045 645 Öğle samazı uu ig Ukğudi namazı Gi 14.31 Akş ro samanı 1643 16,03 Ya sı tamlazı imsak 504 Yılın geçen günleri 353 kalan 18 aI HAVA — Yeşiköy Askeri rasat mer- kezinden verilen malğmata göre bugün ha- va bulutlu olacak ve hafif yağmur devam sdncoktir. Düh en fazla atcuklık 9, en 2 4 derece ve bâva tazyikli da 772 milimetre dei. #?ay-ka putvrod olmadığ ulıküy I(Havafbli Radyoda : İSTANBUL — 18 den 18,45 e kadar saz (Wedis Riza), 48,45 ten, A8.20, yo kadar or kentra, 19,20 den 1048 e kadar Prunszca dire (üerlemiş olanlera), 10485 Ten 2080 n kadar orkestra, 20,90 dan 21 e kadar Yesari Asım Bey, 21 den 22 ye kadar Hikmet Ri- aa Hüntm ve Aleko efendi, 23'den 2240 kadar Orkestra, Ajans ve Borun haberleri, Saat ayarı. ve sre sense der AAYAAAKANZ VAKITın AVUKATI | erene Ankarada Kurtuluş © minhallesinde Çık- maz sokakta Seyit kadının evinde Sivri sarı Osman Blendiye: Birinci sualinize cevap: Zorla güzellik olmaz. Babası - nın yanıma (gitmiş, gelmiyorsa gelmek istemiyor, demektir. Yok- sa babasının onu cebren tutma - sma imkân yoktur. Siz kudreti - nizce bir yer tutup buraya gel - sin diye bir dava açınız. Bu gele- ceği için değil, mahkeme sicillin- de onun gelmediği (o görülsün. Çünkü günün birinde aleyhinize bir de nafaka davası açar, ilânen tebligat yapılır. Gözünüze iliş « mez, hâkimin hükmile her ay ha- linize göre meselâ yirmi otuz li- radan nafaka işler, ve senelerce sonra hepsini birden isterler. Sa- lâh ümidi yoksa boşanma dava- sı açarak fenalığı kökünden dü- zeltmek ve bu acılığa da göğüs germek münasip olabilir. Ikinci sualinize cevap: Munis ve çalışkan ve nizam ve de iş bulmamak olmaz. Yol ame- lesi, şimendifer amelesi; liman 2- melesi, mürettip, bakkal çırağı, tekrar askerlik, şoförlük, biletçi- lik velhasıl iyi görülen, ücreti hakedilen her iş bir şereftir. Bir kere az çok bir yere girilir. Baş- kalarından aşağıya girilir ve baş- kalarından fazla çalışılır, bu su- retle bir yol açılmamak imkân- sızdır. Beis yok, arıyacağınız da #a - daka değildir. A FİSTİK süresi il yeserine eme resa ses saramma ALBA ME EE SPOR) Dünkü M4 Karagümrüklük 7) Fenerle berabef || kaldılar | | | | Karagümrük takımı ile F bahçe takımı dün Fener da karşılaşmışlardır. Hususi hiyette olan bu maç tahmi i hilâfma olarak (Karagül Fenerbahçenin 1 — 1 e be kalmasile neticelenmiştir. #9 gümrük'üler bundan üç ağ de Fenerbahçelilerle 27 L berabere kalmışlardı. — “ fl Vefa — Kumkapı gres€ 12 müsabakanın yarıs! kazandılar J Mıntaka güreş heyetinin # ettiği ilk teşvik müsabakasi velki Cuma günü tecrüb reşçiler arasında başlamışt | müsabakaya, Vefa, Kum! 16, Haliçten 10, Anadoluğ”! Beşiktaştan 3, Harbiye. Maltepe Askeri lisesinden # İeli Askeri lisesinden 2 ki © 41 güreşçi iştirak etmiştir. © bıkların © çokluğundan netice ancak iki gün evve edilmiştir. Derece alan gür ri | şunlardır: | ke Li Hüseyin Haliç Birinci, 8 Seyit Anadolu einel, ; cı Faruk Başiktaş birtocie “ Sunt Anadolu ikinci, G Mürtatn Vefa KumkâP G Vahit Harbiye ikinci, 72 72 7 7 s7 Li Avram Beşiktaş birine Gölü Vefa Kumkapı VE Ahmet e Aleko ww « vi ma ağ Istanbulspor kongre! © stanbal Spor klübü urumi den: 23/12/932 Cuma günü da Şehzadebaşında Letafet , tımanında; dairei mahsus” bümüzün senelik kongre!” caktır... Bilcümle arka yevmi mezkürda teşrifleri miyetle rica olunur. < Bir odabaşı aran”? Orhanhe'y' hanının eda” çi va ve kahveciliğ ne tefP Vakıt idâre r üdöriyet PO caat etsin. Kefil gös.” tır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: