24 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

24 Aralık 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu devirde bin sene evvel yaşaması lâzım gelen ulema ve cahil ulema Sadede girmeden bâzı umumi mütaleaları ileriye süreteğim , (Münevver) adam, yahut, yeni tabirile (Kültür sahibi) adam ki- | | me derler? Büyük milletlerin, ile- ri milletlerin iftiharlarını mucip olan mütehayyiz kimseler olur, Bunlar bu asrın bütün ilimlerini bilmezlerse de ilmin metotlarını bilirler; ilim neden ibarettir, bu dakikada nereye varmıştır? Bu- nun cahili değildirler. Umumi meselelere yabancı kalmamızlar- | dır. İlim, ilk günlerinden beri, arta'arta nereye geldi? İlmin ta- rihi nedir? Benibeşer edebiyat - ta, fende, bediiyatta, siyasetle, tarihte (Endüstri) de hangi mer- haleye vardı? İşte, asri manasile, münevvör böyle bir zattır. O, belki bir mütehassıs de * ğildir. Fakat mütehassıs değilim diye umumi mevzuları bir tarafa bırakmamıştır. Meselâ göklerden, yerlerden bahsetseniz, ben mü - neccim değilim diye bahse yaban cı kalmaz. Eski insanların gök- lerin manzarası karşısında nasıl İ gösterilmez. Çünkü bunların sa- i Hasılı irfan sahipleri parmakla yısı çoktur. Rusyada ise, eskidenberi, bir adam kendisine, kendilerinin ta « birince intilizençiya'danım der- di; başkaları da, öyle birine, bu payeyi verirlerdi. e Balkanlarda da öyle. Çünkü irfana sonradan intisap eden bu yerlerde bu ma kule insanlar daha azdır, daha yenidir ve kendilerini göstermiye mecburdurlar. su mukaddemeyi ileriye sürdü ğümden dolayı beni affediniz. | Başka türlü sadede giremiyecek - | tim, Bizde münevverlerden bahse - deceğim. Çocukluğumu gözönüne getiriyorum. O zamanki irfan na- hiplerini ikiye ayırmak mecburi» | yetindeyim: Alafranga münev- verler, alaturka münevverler. İkinci makuleden başlıyaca- ğım: Alim adam, fazıl adam, kâ- tip adam, allah için şair adam derlerdi. Fakat âlimin ilmi, zs- manımnın hakiki ilmi değildi. Be- yat ilim, modası gecmiş ilim, apıştıklarmı, bir ( İskenderiyeli Yunanlınm arz dünyanın ortasr dır; yıldızlar, aylar, güneşler o « nun etrafında dönüyor diye bin- lerce sene bütün beşeriyeti yanlış yola sevkettiğini, ondan pek çok | sonra, XV inci asra doğru ve on- dan itibaren biri Lekli, biri Almari, Biri İngiliz üç mütefekkirin na - sıl bu mektebi altüst ettiklerini bilir, anlatır. Bugünkü bir münevver kâinat hakkında bir fikir sahibidir: Ak Jah var mi, yok mu? (Madde) ve (Kuvvet) neye derler? Maddiyun beer Bunların felsefesi hâ- ! arda mıdır? Yoksa fikir © daha başka bir tekâmüle mazhar — Oldu mu? Bu saatte riyazıyata bi- le itiraz eden oluyor mu? Alman- yada bir Einstein yetişmiş; her #€ye, hatta önümüzderi bir ırmak gibi geçen (zaman)a bile nisbidir; izafidir; diyor. Bu bir fikir mi. dir, yani bir faraziye midir, yok- sa ie girmiş midir? 'ayat ne? Yer yüzünde hayat nasıl hâsıl olmuş? Nebat hayatı, iptidai hayvanların hayatı, yük- sek mahlükatın, en sonunda insa nin hayatı, müfekkire, hassasiyet asabiyet, hafıza, iradet, — bunlar da ne? Hayat nasıl umumileşi- yor? Hayatın tarifi ne? Darwin ne demiş? Zebur, Tevrat, ve Kur- anın dediği gibi insanlar toprak - tan mı yaradıldı, yolisa Pithecan- , tropus denilen bir omaymundan N © mı üredi? © Daha bilmem ne. Bunun gibi be en dimağını yoran bir kucak “meseleyi, asrımıza taallük eden ihtilâfları, tarihin başlıca matlap- larını bilen münevver, Fransızca tabiri ile intellectuel addediyor. Pek ileri memleketlerde, Fran- sa ve Almanyada, İngiltere ve| Amerikada, İsviçre ve Felemenk- te, Belçika ve İskandinavyada bir adam kendisi için ben intel- lectuel'im demez; kezalik biri için intelleetuel'dir de denm kalp olduğu anlaşılmış ilim. E- vet, iptal edilmiş ilim! İlim, birdir. Şark için bir he- sap, garp için bir fizik; şark için bir hendese, garp için bir kimya; ! Asyaya mahsus bir cebir ilmi, Af- rikaya mahsus bir müsellesat il İ mi; Avrupaya ait bir tıp, Ameri- kaya ait bir mihanik olamaz. İşte bizim âlimlerimiz ilmin | bugün vardığı noktayı bilmezler- di. Onların vâkıf oldukları Eme- viler, Abbasiler devrindeki ilim- di. İlim çoğalmış ve değişmiş. Hüner artmış ve yenileşmiş. Bun- lardan haberleri yok. Bildikleri, konuşmamak, yazmamak üzere biraz arabi, biraz şer'iyat, biraz | fıkıh (yani eski hukuk), bol bol | hikâye tarihi... Zaten öteki ilim- İ ler müdevven değildi. Kütüpha- nelerde eski tıbba müteallik bazı eserler bulunuyordu. Lâkin bu ik min artık vefat ettiği o derece muhakkaktı ki en muhafazakâr- lar bile hasta olunca o eserlere göre kendilerini tedavi ettirmez- lerdi, Rıyaziyat yok; fizik ve kimya yok; hayat bilgisi, hayva- nat ve nebatat bilgisi yok; insan bilgisi yok; ruh ve nefis bilgisi yok; hele cemiyet bilgisi hiç yok.. Eski ilim bir deve yükü bile | teşkil etmiyordu. Edebiyat ise basitti, Açılmamıştı. Hele şiir, he le şiir. Yüzlerce divan biribirinin kopyasından başka bir şey değil. | di. Biribirine kargı © tutulmuş iki | Aynanın içindeki binlerce şekil | gibi. i | Tarihe gelince; © yüzlerce ciltler insana insanların seyri, tekâmülü hakkında bir fikir ve - remez. Bol hikâye ve fıkra, bol padişah masalı.. Binbir gece gibi bin bir gün. İşte, tahlil ediyorum, benim ço cukluğumda alaturka irfan sahip- lerinin kafatasmın o içindekiler bunlar... Daha yükarı çıkınız: Biraz w- e İsul, biraz tefsiz, biraz hadis, Tasarruf Esnaf cemiyetleri büro teşkilâtı birleştiriliyor Esnaf mürakipliği tarafından verilen emir üzerine İstanbuldaki bütün esnaf cemiyetleri büro teş- kilâtr dört grup halinde hirleşti- rilmiştir. Her grüp bir idare be - yeti, bir kâtibi umumi, bir muha- sebeci tarafından idare edilecek - tir, Yeni teşkilât hakkında esnaf mürakabe heyeti reisi (Kadri Bey şunları söylemiştir: — Tevhit edilen esnaf cemiyet leri değildir. Büro heyetleridir. Bundan maksat doğrudan doğru- ya tasarruftur. Bu yeni teskilât ile esnaf cemi- yetleri masraflarından 12 bin lira- ık bir tasarruf yapılacaktır. Muhittin Bey yarın geliyor Ankarada bulunan Vali ve Be- İediye reisi Muhittin Beyin yarın şehrimize döneceği haber alınmış tır. biraz fıkıh... Hep bu çemberin içindesiniz, Kurtuluş yok. Men « tıkla alâkası olmıyan bu malâ- İ mat sizin ruhunuza işlemiştir. Halbuki bu şark ilimlerini hiç bilmeseniz asla bir ziyanmız ol- maz. Fikrimi izah edeyim: Bir Alman, bir Fransız darülfünunun da en yüksek kürsünün sahibi o- lan profesör bu şark ilimlerinin zerresini bilmiyor. O adam cahil midir? Zavalir “Eihstein, biçare Henri Poincare, hele betbaht Pasteur, ehemmiyetsiz müverrik Momsen, ahmak G. Lebon, sizi temin ederim ne üsulü (fıkıh, ne beyan, ne bedi biliyorlar, ne ala- turka mantık, ne kadim tıp, ne de hadis. Bununla beraber ilmin inkişa- fa hizmet eden bunlardır; di - erleri değil! Benim çocuklu” ğumdaki âlimlerin aklıma, mes&- lâ, su sual gelmemişti: — Hüner, sana't, servet bizde yok, Frengistanda var. Bunlarsa bilgi ile olur. Eğer onların bilgisi batıl olsaydı kendilerinin . gözle görülen eserleri bulunmıyacaktı. İşte telefon, telgraf, fotoğraf, iş- | te elektrik, işte vapur, işte zıhlı. Tıp bir ilimdir; halbuki garpten gelmiyen tıp, artık tup değildir. O halde acaba Frengistanm ilmi nedir? Bunun acaba mahiyeti ne olsa gerektir? (Ulema) dediğimiz kimseler biç böyle düşünmüyorlardı. Ule- ma, bizde, münhasıran o ruhani, münhasman papas demek değil - dir. Ulema, âlimin cem'idir; â- İtm ise bilen manasına gelir. ... Sultan Hamit, kurban bayra- mında muayede yapıyor: Sırasile Rumeli kazaskerleri, Anadolu ka zaskerleri, İstanbul o payelileri, haremeyn payelileri huzurda iği- liyorlar,.. Bu memleketin, yarab- bi! ne de çok âlimi varmış.. Doğ- rusu âlimlerin bu bolluğu ile ifti- har olunur. Fakat, 1908 senesin- de geçit resmi yapan bu âlimler bangi asrın âlimleri, / fazılları, profesörleri? Her © halde 1200, 1300 milâdi senelerinden evvel - arasmda arzın küreviyeti ile iş- tihza edenler bile çokça idi. Celâl Nuri KN 24 Könünmevvel İ9 Dünya Buhıanı önünde İyi görüş lük mü ? Kötü görüşlük mü ? Ie Bulgari gazetesi yazmaktadır: Rusya ve Avrupaya ait iktisa- di yazılarile maruf Amerika Ga- zetecilerinden M, H.R. Knicker- brocker, “Avrupanın, Rusyanm ve Amerikanın atisi,, adile Prağ da birkonferans vermiştir. Bu zat şahsen bu memleketle- ri dolaşmış ve tetkikatını yerle rinde yapmıştır. Bu zat konfe- ransında demiştir ki: “Kapitalist âleminde bir birini takip eden fe- lâketler karşımda Amerika ve Avrupanın en (gözde kapitalist mümessilleri, dünyanın sonunda olmasak ta hiç olmazsa şimdiki kapitalist rejiminin yıkılacağına inanıyorlardı. Bunun gibi Sovyet Rusya rejiminin de bugün yarın iflâs edeceğine senelerden beri inananlar vardı. İşsiz ameleden başka diğer iç timai sahalar Avrupada muzta- rip görünmemektedir. Avrupada gelir denilen şeyin azalmış oldu- ğu muhakkaktır. Fakat, buna mu kabil hayat masrafları da süratle inmiştir. Bu suretle, iş bulabilen- ler evvelce alamadıklarından da ha çok satın alabilmek imkânları- na maliktirler. Asıl işsizler çok sıkıntı çek- mektedirler. 400 milyon halktan en az yüzde onu hiç bir iş bula- mamaktadır. Su hale göre Avru- pa bu 40 milyon issiz adam iş buluncıya kadar huzur ve sükün bulamıyacak demektir, Kapitalist iktisadı mazide bu günkünden daha geniş mikyasta- ki buhranlara galsbe çalmıştı. Şu halde, bugünkü buhranın bir in- tizam ile neticeleneceğine neren hükmolunuyor? Kapitalizm için tehlikeli iki ihtimal vardır: Biri, beynelmilel ticareti bozacak olan yeni bir harp korkusu yüzünden tam halk çı devlet temayüllerinin artması, diğeri de bir komünist ibtilâli ih- timalidir, TAKVIM Cumartesi Pazar 24 K. evel o 25 K. evel 25 Şaban (26 Şaban * Gün doğuşo 1M z Gün batışı 10,44 Sabah Bariz Ökle namazı #kiydi saman Akşım namazı Ya & pamazı imsak N & Yılın geçeni küüleri © 368 « > kalan R 645 “14 143 1645 Hava — Yeyliköy askeri ranat merkezin. den verilen malğmata göre bugün hava bu- Tuttu ve sakin geçecektir. Dün sicakirk es çek 11, en mz. 4 derece ve hava tazyikli de 772 milimetre âdi, Radyoda : 18 den 18,45 kadar Darüttaiim, 18,46 ten | 10,20 kudar Orkestra, 10,20 den 1945 kadar Fransizça dere (Müpteillere mahnisi) 10,45 | ten 20 kadar Orkestra, 20 den 21.20 kadar | Darittalim, 21,30 dan 22,30 kadar Orkestra Ajans ve borsa haberi, saat ayarı. e Ha'kevi san'atkârlarının temsili İstanbul Halkevi reisliğinden: 26 — XII — 932 pazartesi gü- nü saat 21,30 da Tepebaşında Da- rülbedayide, temsil şubemiz san- atkârları tarafından (Mete) pi- | ki devirlerin. Çünkü, bunların yesi temsil edilecektir. Duhuliye yoktur. Arzu edenler her gün idare memurluğuna müracaatla daveti- ye alabilirler. meki yar j pi Son zamanlarda görülüyor birinci ihtimal azalmaktadır. beynelmilel ticaretin moi i yola yavaş yavaş girmekte olduğ seziliyor. İkinci ihtimal de bö” Avrupa hükümetlerinin yi sile, ve askeri kuvvetlerin bu kü rejimlerini müdafaa edemi?. cek bir hale gelmesile tah edebilir ki bu da kabul edilen Sovyet Rusyası tecavüzi şekilde müdahale edecek vazif” te değildir. O da bütün memlef” ler gibi ihracat mallarının fi rının düşmsi yüzünden d buhranından müteessirdir. dan başka “beş senelik,, plânı &* acele ile tatbik etmiş olmasi da sıkıntı içindedir. Rusyada men işsizlik yoktur; fakat indi liz ve Alman işsizleri iş sabi” Rus işçilerinden daha iyi ya” maktadırlar. Hulâsa, Avrupada iktisadi # ziyet düzelmektedir. Kredi i nı hemen hemen aşıldı; eşy8 * kıymet fiatları artıyor. Hiç tarafta ciddi bir ihtilâl emi görülmüyor. Milli paralar sti ze edilmişlerdir. Umumiyetle tın es ısınma doğru temayüller yar dır. Bul.ran dolayısile kapital âleminin sarsılmış olduğu doğ” olmakla beraber bu buhrana gel” be çalmışa benziyor. Rusyada da bir ecnebi müd?” halesinden korku yoktur. Orad* da Amerikada olduğu r'bi ya' yavaş iyiliğe doğru gidilmek! olduğuna dair emareler vardır. Fakat iyilik emareleri doğr” olarak tahakkuk edemezse katen kapitalistlik teh'ike içinde dir. Eğer Rusya mazi tecrübel” rinden istifade etmek şartile ikin” ci ve üçüncü bir beş senelik p nı daha muvaffakiyetle tatbik mek imkânını bulursa Avrupa “ hatta bütün dünya büyük bir e likeye düşebilir.,, .3ENANAANEEANESEEESNDENEN ENA SAMAAEAAEEEEA BEKAR SENA Bir kâğıt fabrika kurulacak İş Bankası tarafından bir kâğit fabrikası tesisine karar verilmif tir, Fabrikanın İzmir veya Sapı ca taraflarında olacağı ve istibs*” lin günde 30-35 ton arasında “ bilmesi için fabrikanın bu lât ile kurulacağı haber alınmı# tır. iakükllmillziğ Yeni iki şeker fabrikası Alpullu şeker fabrikası Ji dan Eskişehirde ve bir Belgi grubu tarafından Karaca Bey © yeniden iki şeker fabrikası t© İ olunacaktır. Istanbul Belediyes Darülbedayi Şehir Ti Temsilleri : Bu akşam İSTANBUL üç th iii | İl cemal Keçi UN.

Bu sayıdan diğer sayfalar: