4 Ocak 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

4 Ocak 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VAKIT. ç OJMANLI DEVLE ÖLÜRKEN... Celâl Nuri * İktibas, nakil, cercüme haklar mahfazdar,, Mubarri Sabık Bir şimal seyahatimden dönü- şümde Kopenhagda tesadüf etti - ğim bir vak'ayı ismini unuttuğum bir gazele veya mecmuaya yaz - mıştım. Bu yazımın sureti elimde değildir. Hikâyeyi ezberden nak- edeceğim. Doğru bir bikâyedir. Danimarka devletinin pa - yitahtına akşam üzeri vardım, İşmini bildiğim bir otele kon - dum. Meğer bu memleketin bir âdeti varmış. Otele her gelenin ismi ertesi sabah gazetelere geçi- yor. “Türk (o muharrirlerinden ve hukukçularından mösyö Celâl Nuri bazı tetkiklerde bulunmak için gelmiş ve filân otele inmiş- tir.,, Ben daha uyanmadan bir sü- rü muhbir ve fotoğrafçı etrafımı kuşattı. Sordukları abuksabuk su allere ayni kıymette o cevaplar verdim. Öğlen gazetelerinde mü - lâkatlarım, resimlerim çıktr. O gün, Kopenhagda şöhret buldum. Muharrirler otel kapısında sıra - lanıyorlar ve kendilerine Obin bir gece memleketlerinden biri olan Türkiyeden (Acip ve garip) havadisler dileniyorlar. Şöhret bulduk ya... Garson geldi, beni telefona davet etti. Pürüzsüz Konya veya (Ankara, Kayseri veya Adana türkçesile: 5 Mirim, efendim hazretleri.. Hoş geldiniz. Sefa geldiniz. Ne zaman teşrif buyruldu? Ne vakit nezdi âlinize gelirsem kabul buy» rulmak şerefi âlisini ihraz ede » rim?.. Acaba Danimarkada bu Türk kim oluyor? Ermeni, filân, değil. Besbelli, halis muhlis bir Türk, bir Anadolu Türkü hem! — Zetrâliniz kimsiniz? Kimin » İe teşerrüf ediyorum? i — Bir bendeniz.. Bir hemşeh- © riniz. Acaba şimdi gelsem, bir © dakika... — Buyurunuz, teşekkür ede » rim, k Yanımda bazı yerliler vardı. Kendilerile konuşuyorduk. o Pek az sonra karşıma gayet şık, orta boylu, bıyığı, sakalı büsbütün — traşlı, epeyce çehre züğürdü biri — çıktı. Mütemadiyen © konuşuyor. — Çenesi bir makine gibi işliyor. Benim bir söz söylememe, bir sual sormama imkân, iktidar, me cal, derman bırakmadan söylü » © yor. İhtiram pek yerinde. Ben sanki dünyanm en büyük adamı, - kendisi ise en ehemmiyetsiz ben» degânımdan biri... Henüz vatandaşımın kım ve ne olduğunu öğrenmeden, anlama - dan: — Akşama gelsem, civardaki köşkümüzde çorba içsek, har&- mim cariyelerile mahdum ve ke- © rime köle ve cariyelerinizi efen- dimize takdim etsem.. Yanımda başkaları var, Kim olduğunu anlamadan bu zatı sav- © mak için: — Peki! dedim. - Acaba bu efendi kim ola? Ya - bir halı taciri, ya bir tütün taci- ri... Besbelli! Kopenhagda bir Türk başka ne olabilir? Saat sekize yaklaştı. İsmini sarıklılar dörtnala alafrangalaştılar İ bilmediğim bey veya efendi, ge- ne birkaç batman lâf, söz ve lâ kırdı ile geldi; Araba bekliyor; efendim, mi - rim, velinimetim., Dedi ve gene bir kelime söylemiye mecaj bı - rakmadan beni arabaya soktu, | Yürüyoruz. O mütemadiyen söy- lüyer. Beni methediyor. Herifin kim olduğunu soracağım, lâkin | imkân yok ki! Derken araba bir köşkün önünde durdu. Zarif bir villâ... Pek zarif! Yarı arap, yarı Türk tarzında yapılmış. Yalnız bir cirkin eihe- ti var: Sokak kapısı bir mihrap taklidi. İçeri alındık. Karşıma bir sürü çocuk çıktı. Hatırımda kalan doğru ise yediden az de » ğil, İsimleri türkçe mi, değil mi? bilmem, Adöle mi, Adile mi? Suzan... Adam mı, Âdem mi., ve daha birkaç isim, Lâkin hiçbiri türkçe bilmiyorlar. İ nın hükümete bir miktar İ vermesi mevzuu ! bankası mümessillerile de bu hu- O. Bankası imtiyazı uzatılacak avans alınacak mı? Bir kaç gün vvel Paristen şeh- Beyin rahatsızlığı devam etmek- tedir, Şükrü Bey bunun için an- cak üç, dört gün sonra Ankara - ya gidecektir. Bir müddettenberi şehrimizde 1935 senesinde imtiyaz müddeti bitecek olan Osmanlı bankası im- tiyazmın yirmi sene müddetle u- zatılacağı, buna mukabil banka - avans bahsolduğuna dair bir haber şayi olmustur. Ay- ni şaylaya göre, Saraç oğlu Şük- rü Bey Pariste borçlar meselesi « ni müzakere ederken Osmanlı suslarda temaslarda bulunmuş - tur. Saraç oğlu Şükrü Bey bu hu- susta malümatı sorulunca şu ce-| vabı vermiştir: “.. Ben Pariste yalnız Os. marilr borçları meselesile meşgul oldum Bahsettiğiniz o meseleyi Eski Hamazanlarda Istanbul eğlenceleri — Mahtum köleniz.. — Kerime cariyeniz. — Bu dahi. — Bu dahi. — Bu dahi; ve saire. Mükemmel bir salon. Müşlü- manca levhalar. İsparta, Sivas / halıları, Kütahya çinileri. Nefis | ciltler, Şamkâri mefruşat, — Ulan Mahmut, o anandan mı, babandan mı? diye soraca » ğım; lâkin çocuklar huzurumda Derken kırk yaşlarında, pek kibar, sevimli yüzlü, çokça çire | kin, keten saçlı, bembeyaz, kıp - | İrmızı, boncuk gözlü bir madam peyda oldu. — Haremim cariyeniz. Bu hanım bir kelime türkçe | bilmiyor. Almanca biliyorsa da ben bu lisana aşina değilim. So» nunda cüz'ice ingilizce bildiği anlaşıldı. Konuşuyoruz. Frakı yerinde tertemiz bir garson kapıdan içeriye girdi, Da» nimarka dilinde: — Madamın dedi. Yemeğe gittik. Salon alaturka idi, demiştim. Yemek odası ise gotik üslübunda. Mükellef, mun- tazam. Çocukların (büyükleri sofraya alındı. Kim olduklarını halâ anlıyamadığım iki çift karı, koca da bizimle yemekte bera - sofrası (hazır! ! cak. Bir kere dil öğrensem çar » Refik Ahmet Bey tarafından İstanbul radyosunda bu akşam saat on dokuz buçukta bir kon - ferans verilecektir, Mevzu: İstan- bulun eski eğlence hayatı. a a ala ma a e —— muş. Ama nasıl bir softa? Tari- fe hacet yok. Dumanı üstünde hir softa. Bunu bir sefarete gön- dermişler. İlk günleri, imam efen | di, kabasaba kıyafeti ile, biçim « siz sakalı ile, yağlı yakasile fena bir tesir bırakmış. Fakat gitgide, yani beş altı haftada, hoca efen- | di kendisine bir çeki düzen ih » | san etmiş. Bir müddet sonra sefir paşa ya demiş ki: — Paşam! Bu âlemi anlamıya başladım. Dil bilmeden olmıya « çabuk protestanları müslüman e- derim, Müsaade buyurudsanız bir aile pansiyonuna gireyim. Sefir paşa izini basmış. İmam efendi dil öğrenmede asla gecik- memiş. İstidat fazla. Çene kuv - vetli, sekiz beygir kuvvetinde. İ. mam efendi orada, kendisi gibi dil öğrenmiye gelmiş bir de mat- mazel bulmaz mı? Biri canlı lâ » gat, öteki canlr gramer olmuş. | İptida hafif, sonra (şiddetli bir muaşaka. Hanım, Danimarkada bir içki fabrikatörünün kızı İ berdiler. Prezante olduk. Lâkin isimlerini hatırlamak (mümkün mü? Alâ bir yemek. İnce içkiler. Enfes Türk sigaraları. Gece yarısı, halâ ismini bil - mediğim dostum beni arabaya koydu, otelime götürüyor. Da - yanamadım: — Efendi, senin adın ne, kim- sin, ne ticareti ile meşgulsün?.. Çabuk söyle, sabrim tükendi. İşi anladım. Sultan Hamide curnallar gitmiş. Sefirler ve kâ - tipleri namaz O kılmıyorlarmış. Bunlar neredeyse dinden çıka- caklarmış. Padişah, bunun üze - rine, derhal sefarethanelere ve başlıca konsolosluklara birer i - mâm gönderilmesini şeyhülislâm efendiye irade etmiş. Lâkin bir şartla, Şık ve alafranga imamlar gönderilmiyecek. Yobazlar ara- nıyor. Molla Güranide bir softa İ da her nasılsa intihap buyrul - mam efendi, Molla Güraniden | gelen yobaz, sakalı, bıyığı defe- | der, Kopenhaga gider. Orada ev» ! lenirler, Onlar ermiş muradma, biz çıkalım kerevetine. | ; 5 Bu hikâyeyi neşrettiğim vakit, | çokları: — Pek âlâ, Celâl bey, ama| hayalde ifrata gitmişsin! Bu ka darı da fazla... Molla Güranideki | yobaz nerede, Kopenhagdeki koryakçının damadı nerede? Mü | balâğa.... Olmıyacak şeyleri nak» letmişsin. İnan olsun hikâye uydurma değildi. Lâkin unutmaymız ki hoca « larda alafranga olmıya istidat | büyüktür. Benim hikâyem 1912 de geçiyor. İnsaf ediniz: 1925 teki hoca efendiler Kopenhagdas ki sabık softadan az alafranga muıdırlar? Câlel Nuri | Te hayatı, bilmeceler, ve süjre vardır. Ale Bu akşamdan itibareığ OPERA SİNEMASINDA Güzellik Kraliçasının MiLYONER KOCASI kraliçeşi şerefine rimize gelen Saraç oğlu Şükrü Bir güzellik müsabakasının bütün safhalarını, dünya güzellik verilen ziyafetler, Zengin mizansenler ... ingiltere ve Mısır LONDRA, 3 (A.A.) — Hari» ciye nezareti, İngiltere ile Mısır arasında müzakerata © girişilmiş olduğuna dair olan haberlerin mevsimsiz olduğunu bildirmek - tedir. Mükâlemeler, alelâde diple » | masi tarikile yapılmaktadır. He - İ nüz hiç bir.netice elde edileme - | miştir. eikklileşikğiğe Bayramda fakir çocuklar Anneler birliği dün bir içtima | yapmış, bayramda fakir çocukla” ! rın giydirilmesi meselesini görüş- müştür. Şimdiden bazı ticaretha- neler ve müesseseler anneler bir- liğine kumaş teberrü etmekte - dirler, Birlik bu kumaşları bay - rama kadar dikip hazır bulundu- racaktır. Bu sene 150 kadar ço » | cuk giydirilerek ve bunların aj « lelerine şeker dağıtılacaktır. İMatbaamıza gelen eserler ler | İmmmemizmisimieebizerüsemnnd Şen Çocuk Memleketimizin en güzel çocuk mwecmu - ası olan (Şen Çocuk) un 13 Üncü sayıda çıktı. İçinde dünya gocuk edebiyatı, gilrler, hi kâyeler, masallar, resiraler, büyük adamlar babalarma ve çocuklarımıza o tavaiye ede ri “amir e eee AEMAŞİNE. “Kooperatif , *Koapartif., mecmunsnm sekizinci say. # pok zarif bir gekilde ve sengin yazdar- Ja çıkmışlır. Günden güne tekâmül eder bu mecyünda bilhassa A, Ti. imzalı Türkiye siraat İredisi ve kredi Oo kosperatirleri ve Rurban Asaf Beyin “Devletçilik sedir? sıları, Ağaoğlu Ahmet Beyin bir mal bulunduğu gibi birçok kıymetli yazılarla dün ya iktamdi havadlaleri vardır. Karilerimize tavsiye ederiz. Muhit MUHİTİn Künunusani nüshası Üç renkli | »efis bir kapak içinde gılımıştır. Bu nüsüa- Nikâhta keramet (Emine Saffet), Samih Ritatın Diller Rilgisinda mevkii ÇAbmat Cevat), Benim tarihim (Behçet Kemal), Üç saat öpereti, 16 ic: asırdanberi Boğaziçinde || seyriseter (Raşat Irem), Tevarikler » #6 yahak batrınları - (Sâmi), Balo Gecesi « sa- Ton temsiti » (Seniha Sami), Mirslay Cha- bert » Kilslk tefrika - (Ealzse), Moda sahi- feleri v.s vardar, Karilerimize tasiyan ederiz. KVIM Çarşamba Perşembe 4 K. sani 5 Ki sani 7 Ramazan 8 Ramazsu Gün doğuşa 12 Gün Tatış 16.14 Sabah Bamazı 0,40 Öğle paman 1219 ikindi sürsem idil Akşam Daman 16.54 Yasi saman 18,89 imsak .. Yılın geçen gönleri tan 7m 1659 «0 1,18 um 16.33 2” 330 * e m HAVA — Yeşilköy Askeri rasat mer- | kezinden verilen majömata göre, hava | bugün tamamen Suludu ve şimal istiks- meğerinden hafif rüzgârlı olacakur. Dün en fazla sıcaklık 7, en az 4 detece, hava tazyiki 774 milimeie idi, Radyoda : ——— ISTANBUL — 18 den 1845 e kadar Stüdyo saz heyeti, 18,45 den 20 ye ka- dar Orkestra, 90 den 24,20 ve kadar | İnci hanım, 90.20 den 2050 ye kadar Mahmure hanım, 20,50 den 2190 a ka- dar Hahz Sadettin Bey, 21,30 dan 22,30 a kadar Orkestra, Ajans ve borsa haberi saat ayarı, 2240 dan 23,30 a kadar Ala turka saz Darüttalim bey'ed. İN 20 Teviçre iğ 20 Teva İN Apadolu | Bağdu Yarın akşamdan ASRİ sinemada JOHN GILBERT ve RENEE ADOREE tarafından temsil baren “um ve barbi umuminin en müthiş bir tasvirini gösteren Büyük Resmi GEÇiT Emsalsiz filmi başlıyor istanbu! Belediyesi: Pazartesi PERŞEMBE Yazan: Darülbedayi Şehir Tiyatrosu Temsilleri : Bu akşam ii rm saat 21,30 da MUsahip zade N 1 i Celâl Sey Komedi 3 sie (NI Zabitan gecesi Ertuğrul Sadetiin T. A. VT, Bu gece Kadıköyünde Kuşdili töystiosunda YİV Kör ve Hissel v Şayla Yakında: NERON ERE MA 1933 3 Kânunuevvel 10 4, Frans GESD 1 Sterlin i 1 Dotr v0 Ur 110,— 20 L Belçika 118, 20 Drahmi t Silim Av i Pezeta 1 Mark Zole e 73, | gü Dinar 1 çervoneç 1 Altın 1 Meceliye 1 Banknot 1 'lorin 20 Kuron Çe Çek fiatları | (ap. sa. 16 is 1203 tondra 70450 | NevsYork © 0403| Milişo 917 Brüksel asr İ Atina 0— | Cenevre 24089 Sotya 656273 | Armterdam 144 - 15540 4.0330 Ain 1.4248 416— Proğa Vivası Madrit Berlin Tükreş Belgrat 19 | Terkns 2365 | Çimenm Ar Ata | Ünyon Dey 18. | Şark Deyi 430 | İtalya M— | Sark m ceza 2005 | Telefon Tahviller 9475 | Elektrik 545 | Tramvay 4950 ! Tünel 555 | Kıhum 418 | Anado | 450 | Anadolu Wi A. Mügessii iş Kankası Reji Şir, Hayriye Tramvay U, Sigorta emon istikrazlar 1025 4, 1850 4235 42.53 #35 pi dahili Sark P.yollan D.Mevahhide Gümrükler Seydi mahi A gkeriye — Himayei etfal balosu Bir çok hanımlardan ve bazı ta- bir komisyon dün Himayeietfal ce » miyeti merkezinde (toplanarak cemiyet namma verilecek (balo hazırlıkları etrafında görüşmüş - lerdir. Balonun 23 Şubat akşamı Tokatliyanda verilmesi kararlaş- tırılmıştır. İk defa olarak Hima - yeletfal balosu bu sene maskeli ve kostümlü olacaktır, nınınış zevattan mürekkep

Bu sayıdan diğer sayfalar: