8 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

8 Şubat 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SOHBETLER Âlimle, şairle dok- tor mukayese edilemez... “Cumhuriyet,, gazetesinde Yusuf Ziya bey, sırtısıra bir kaç gün, dok- forlarımız oleyhinde makaleler yaz - di. Tıp dlemimizi çok müteessir eden be yazıları haklı bir hücum, mahik Bir tezin müdafaası olarak kabul el Mmemize imkân yoktur. Neticede, dok- torların çok para kazandıklarına, &- Partımanlarda oturduklarına, otomo- billerde gezdiklerine varan bu. hü - eumlarda, bir gün de, doktorların köylere gitmediklerinden şikâyet edi- İM dene bir gün de deniyordu ki: sss. Âlim, şair, döktor, bütün bu ayrı ayrı mesleğe mensup in - Sanlar biribirleriyle mukayese e - Gilebilir, Ç hepsi de fikir Yasının çocuklarıdır. Doktoru da, âlimi de, şairi de doğuran, esliyen, büyüten bir tek ana var: | ie e .«.. bu memleket, bu mil- “doktor çocuklarına verdiği Yefahı, hiç bir kalp adamına ver- Memiştir: Ne şaire, ne âlime, ne Tessama, ne müs ğ z lik bakışta bu sözler insana doğru Dibi geliyor, Fakat biraz düşünülecek Olursa, arkadaşımızın hiç hakkı ol - madığı O anlaşılır. Bu omilletin, #air, âlim, ressam, musikişinas - tan fazla doktor çocuklarına verdiği refah nedir? (Türkiye Cümhuriyeti hudutları dahilinde, ferih ve fahur Vaşıyan, kapısını ancak beş lira ile “çan, apartıman yaptıran kaç doktor seyabiliriz? Acaba bu doktorların sa- Vısı yirmiyi, yirmi beşi geeçr mi? Halbuki, şair, âlim, ressam ve mu sikişincelarımız içinde, ferih, fahur yaşıyan, çok para kazanan, apartı - man sahibi olanların âdedi bü yekü « Mu geçer, Hafız falan beyin apartı - Manı, hanende filân beyin gecede yüz lira alması ayıp ve günah olmuyor; r muharririn eserini maarife bin « Bir memur IKaçakçılık mesele- sinde bir ihmalden dolayı mahkemede Bir müddet evvel, Adliyedeki dokuzuncu ihtisas mahkemesinde Hasan Fikri Efendi isminde bir ta i kip memurunun muhakemesine İ başlanılmıştı. İzmit civarmda bir köyde, camiden çıkan köylülerin | üzerleri aranmış, bazılarınm taba- İ kalarında kaçak tütün, bazılarının | tabakalarında kaçak cigara kâğı - dı bulunmuş. Bunlar, köy muhtar- | larma ait odaya götürülmüş, bakla rmda zabıt varakaları tutulmuş. Hüseyin Fikri Efendinin, bu za- bıt varakalarından birini, inhisar idaresine vermediği iddia ediliyor, bu noktadan muhakemesi görülü- yordu. Son celsede, Hendek karakol ku mandanı Sadık çavuş, şahit ola rak dinlenilmiş, camiden muhtar - ların odasma yedi kişi getirildiğini bunlardan altısının üzerinde tü - tün ve cigara kâğıdı bulunduğu için, altısı hakkında zabıt tutuldu- ğunu, yedincisinde kaçak bir şey bulunmadığını, bunun hakkında zabıt tutulmadığını söylemiştir. Neticede, Hüseyin Fikri Efendi: nin, yedi kişi hakkında zabit tu - tulduğu halde, bunlardan birisi hakkındaki zabıt varakasını inhi - sar idaresine vermediği şeklinde- ki iddia sabit olmamış, beraetine karar verilmiştir. d Mevkuf bulunan Hüseyin Fikri Efendi, serbes bırakılmıştır. *Yce liraya satması, dir edibin, bir Palrin terfi, edilmesi alkışlanıyor da; senelerce mesleği uğrunda göz feri Vbetmiş, sar ağartınış, vatanın her bucağında çalışmış toputopu beş on Orün serbeti neden göze batıyor? > a oktorların ez gilmeme » Teli vie Bu da bir refah yeme 1 ere » Dünyada aç yaşanmaz. Köy - di ve İçin de sermaye lâzım - » Anadolu köylerine yardıma git- mek de ancak genç doktorlara teret. tüp eden bin yazifedi İmer Mağz, ka bazi adir. Fakat biliyor » Kaç tanesinin cebinde, Üskü- Didecek para vardır! Eğer; iç. Tinden bir kaç tanesinin köy köy Dezecek iktidarı varsa, bu kuruların yaninda yaşları yakmek haksızlık o. lur, Oku doktorluğa değil, bir dokto- ra atmak lâzım gelir, Alimle, şairle, musikişinasla dol . torların mukayesesine gelince. Ben, Yusuf Ziya beyin aksine, diyorum Hi: Mukayese edilemez, : le Doktor yalnız fedakâr değil, ayni zamanda fedaidir. Hayatları pahası na çalışan ve meslekleri uğruna ölen doktorlarımız pek çoklur. Bir hasta kanı tahlil ederken mikrobu alıp has. talanan ve hastalığını, kendisini te- dari eden muavinine veren ve her iki- *i de ölen iki doktorumuzun hazin “haze merasimi hâlâ katırımdadır. Misan, Sami Beyin lâboratuarına gü- Miştim. Doktor. meşguldü. Bir tübün eğilmiş, tübü emiyordu. Dok- ; tr, bir hastanın kanında bulduğu du, Ty oduna, nefesile ç'karıyor - A olu nun yanına girilmezken, lar, * Mikrobun ta kendisile oyruyor- dün, Cerrahpaşa hastahane- “O hastalıklar. mütehassısı dok- ai k i Gepen gün bakteriyoloy doktor | hastası tabanca çekti, Daha böle, yüzlerce misal bula- Çemberlitaş açılıyor Belediye, Çenberli taşın etrafın da bulunan dükkânların kaldırıl - masına ve bu tarihi taşın etrafın - da güzel bir meydan vücuda ge- tirilmesirs karar vermiştir. Çenberlitaş seyahlar tarafından en çok ziyaret edilen abidelerden olduğundan bugünkü çirkinlikler süratle izale edilecektir. Dükkân » larm istimlâki ve meydanm tanzi- mi için 10,000 lira sarfedilecektir. ——— Çiftçiye zararlı oluyor, iddiasına | bir cevap İzmir Ticaret Oda olduğu bir raporda odasının bu id rle yakından e görüştük. | diası üzerine bu alâkası olan bir z Mumaileyh dedi ki; — Takas veya kontenjan fevka | lâde mühim zamanlara ait tedbir- lerden ibarettir. Memleketimizde takasın fena ne ticeler verdiğini hiç ümit etmiyo" rum. Çünkü takas sayesinde Türki | yede tütün stoku kalmamıştır. Di- ğer ihraç maddelerimiz de günden güne ve muntazaman elden çıka” rılmaktadır. Ancak takasın fenalı| ğı sayılırsa o da müştahsilden 2i- yade müstehliki alâkadar eder. Çünkü msütahsil malını kıymetin- den daha aşağı satıyor. Buna mu - kabil müstehlik fazla para ile te - darik etmek mecburiyetinde kalı- yor, Maamafih takas muamelesinin bu kabil mahzuru esas faydalar yanında bir hiçtir, İzmir ticaret odasının endişesi pek yernide değildir. Taşkınlık yapan ko- münvistlerin muha- kemesi Geçenlerde, İstanbul ağır ceza mahkemesinde, komünistlik tahri- kâtı yapmaktan maznun bazı kim seler hakkındaki muhakeme neti- celenmiş, bir kısmı muhtelif müd- detlerle hapise mahküm olmuş, bir kısmı da beraet etmişti. Karar bildirilince, bunlardan bazıları taşkmlıklar yapmışlar, ile | sahiplerinden Hasan Beyin akra - Bir garson Kendisini işten çıkartan adamı boğazından vurdu Evelki gece Beyoğulnda Monpar | nas barında bir garson bar sahip- lerinden birisini yaralamıştır. Bu cerh hâdisesi şöyle olmuştur: Monparnas barında garson on beş bün evel bardan çıkarılmıştır. Zeki, kendisine yol verdirenin bar basından ve barda hissedar bulu - dir. Zeki, bir iki kere Vehap Efen- dinin önüne geçerek tekrar işe a- lınmasını söylemişse de cevap bile verilmemiş, bunun üzerine Zeki: nan Vehap Efendi olduğuna kani: | — Ben sana gösteririm! demiş - tir. Vehap Efendi bu tehdide ehem miyet vermemiş, yoluna devam et- miştir, Evelki gece bir meyhanede iyice sarhoş olan zeki gece yarısı bara gelmiş, kapıda beklemiş, Ve- hap Efendi çıkarken ansızın üze - rine atılarak elinde bulunan biça- ğı boynuna saplamıştır. Vehap E- fendinin feryadıma yukarıdan gar- sonlar yetişmişler ve Zekinin biça- ğını ikinci defa saplamasına mey- dan vermemişlerdir. Vehap Efen- di hemen Amerikan hastahanesine kaldırılmış, ilk müdavatı yapıldık tan sonra evine kaldırılmıştır. Gar İ son Zeki yakalanmışlır. Yenibahçede stadyum Yenibahçede yapılacak olan stadyom için belediye 933 bütçesi» ne 50,000 lira tahsisat koymuştur. Bu paranın bir kısmile Yenibahçe deki bazı arsalarm istimlâki yapıla cak, diğer kısmı da stadyom inşa- atma sarfedilecektir. İstimlâk ko- misyonu mayıs iptidasına kadar ri geri söylenmişler, polis ve jan - darma muhafazasında tevkifhane ye götürüldükleri sırada taşkınlık hareketlerine devam etmişlerdi. Bu noktadan müddeiumumilikçe derhal tahkikat yapılmış, suçlular | hakkında zabıt varakaları tutul - Danimarka ile takas ! muştu. Danimarka ile hükümetimiz ara sında bir takas mukavelesi akti ta karrür etmiştir. Danimarkada bu - lunan sefir M. Skov bir kaç güne kadar buraya gelecek ve müzake » relere başlanacaktır. ğe Bir evden çıkan yangın Beyoğlunda tiyatro sokağında sem Ali ve Süleyman Efendi- erin oturdukları evden yangın çık mış, bir odanın kâplamaları kıs- | men Yânmıştır. yam a ann j for Ahmet Şükrü beye, Elhamra apar- fımanındaki muayenehanesinde bir biliriz, Ne bir şair, ne bir ressam, ne de bir musikişinas, hayatı pahasına ça- lişmaz, Bunun için, doktorlarımıza, biraz daha, onlardan biraz daha faz- la hürmet etmemiz Tdzımdır. Bu vadide doktora hücum edilir, fakat doktorluğa hağır. Selâmi Izzet TTaşkınlık hadisesinden suçlu bu lunanların muhakerelerine dün| başlanmış, muhakemenin devamı | başka bir güne bırakılmıştır. VAKIT Gündelik. Siyasi Gazete istantnil Ankara Caddesi, VAKIT yurdu Telefon Numa İdare telefanu — Telgraf adresi: İstanbul — VAKIT Posta kutum No. 46 —— Abone bedelleri * EN Türkiye —— 1400 Kr. 150 400 Sepelie 6 ayirk 3 aylık 1 ayi 10 — ilân Ücretleri: Resmi ilkaların bir satın Ticari Hünların bir satırı (o 12.5 Kuruş Ticar! ilâpların bir santim! 25 Kuruş —— Küçük ilânl Bir ölüm 50 1k) detası 50 Oç Gefusı 63 dört detası T5 ve on defası 100 kuruştur. Üç aylik Man verenlerin bir defası mocca- bendir. Dört satırı geçen Mârların fazla satımları beş kuruştan hesap edilir arsa sahiplerile anlaşacak ve ha- ziran ayı zarfında inşaata bşlana- caktır. sarin Bir isveç vapuru Bir ay kadar evel İsveçte inşası ve tecrübeleri bitirilen Vikingland ismindeki İsveç vapuru limanımı - za gelmiş, dün gece İzmire hare - ket etmiştir. Vapurun ilk seferi münasebeti- İle dün İstanbul gazetecileri gemi - i ye davet edilmiş, gezdirilmişlerdir. ! 15 mil süratinde 4350 ton hacmin:- | İ de motörlü son sistem bir gemi| olan Vikingland bilhassa çabuk | ! bozulan eşyanm naklinde büyük | ' hususiyeti haizdir. İ n o —— | iki hırsız Zabıta Şehremini civarında bir | i çok evleri soyan Mehmet ve Zafer isminde iki hırsız yakalamıştır. ! Hırsızların çaldıkları eşyalardan bir kısmı ele geçirilmiştir. Ba iki| hırsızın bir kaç arkadaşları daha olduğu anlaşılmıştır. Bunların da bir iki gün zarfında yakalanacak « i ları muhakkaktır. - —— i Japon ateşemilteri Japon sefareti ateşemiliteri Ko- lonsl Kanda Berlinden şehrimize gelmiş, Ankaraya hareket etmiş - tir, İŞARETLER .. Ümmilikle mücadele Reşit Galip Bey, kültür vekâ- letine geçtiği gündenberi burada gençliğin nefes aldığını, inkılâ - bın fikirleşme ve derinleşme hamlelerini seyrediyoruz. Maarif vekili şatafatlı, sözle ci- lâlanarak gözlere büyük görüne « cek şeylerden bahsetmez. Fakat alınan kararlar, yürünen istika « metler, verilen direktifler, canla- nan bir uzviyetin, yaşama ve iler- leme hamlesini gösteriyor. Reşit | Galip maarif vekili olduğu gün - denberi teşhisi çoktan konan fa » kat bir türlü derdi, dermanı bu « lunmıyan yaranın başı ucunda en keskin çareyi aramaktadır. Tür - kiyenin derdi açıktır: Ümmilik. Makyavel der ki: “Bazı hastalıklar vardır ki evvelden teg- ç fakat teğsvisi kolaydır, bazı has- KI sonradan teşhisi o kolay üşkelildür.., ürkiyede ümmilik (meselesi teşhisi kolay, fakat tedavisi güç olan bir hastalıktır. Reşit Galip bu derdin dermanmı arıyor. İngilterede, Almanyada, an « cak binde 6 nispetinde cahil fire- si veren bir insanlık âlemi var. inkü medeniyetin dinamosu » nu işleten kuvvet sadece tek bir kelime ile bilgidir. Halbuki bizde okuyup yazma bilenler 1928 nü- fus tahririne göre bir milyon yüz bin kadardı. Dd # : Ayni günkü gazeteleri okuyo- rum. Bir mühendis şimal kutbunun iklimini değiştirmek için sun'i tedbirler almayı, Avrupanın gar- bını yalıyan sıcak su cereyanımın istikametini değiştirmeyi bir tez halinde ortaya atmış.... Ayni gazetede bize dair bir ha- ber: İzmirde bir hoca bağırmış: — Kim dünyaya yuvarlak di- yormuş! Kim bu haltı etmiş, dün- ya düzdür. düz.... ve ona benzer hâdiseler... te *»s > İnkrlâbm en büyük vazifesi ümmilikle mücadeledir. Bu mü « cadelenin son hâdiselerden son - ra amansız, keskin bir harp ni» zamı halini alması lâzımdır. Ye- şil edebiyatı sulıyan, kara kuvve- te gönüllü ordu karargâhlığı ya - pan ümmiliktir. Ümmilikle mücadele, inkılâbı kurma ve koruma mücadelesidir. Sadri Etem Kitapçıların teşekkürü Mektep kitaplarının bütün Türk kitapçılarının iştirakile yapılacak bir kooperatife ( terkedileceğine dair bir haber vardır. o Bu haber dolayisile dün bir çok kitapçılar maarif vekiline bir teşekkür telgra i fı çekmişlerdir. grama arana sap tasasannan EVET BANU BAU S0 ? 15 Yıl evelki VAKIT İsem er saran sar vee seansa 08050180804 10508088 BEAM BAE 8 Şubat 1917 — Hükümetçe verilen nişan ve mü dalyaların ashabı | tarafından zayi edildiği helde tekrar bilâ bedel itast caiz olamıyacağı mercii aidinden icap eden makamate iş'ar olunmuştur. — Middill; kruvazörümüzlün İm « roz adası civarındaki o muharebeden avdet ederken müsadif olduğu tor » pillerin iştiali neticesinde garkoldu- Gu teessürle haber alınmıştır. — Müessesatı Nafiada ve cenebi şirketlerde de muhaberalın yalnız Türkçe olması meclisi meb'usanın dünkü içtimaında kararlaştırılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: