February 10, 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

February 10, 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

b. Verdun M Hava Yazan: Jscgues Mortane Vavar elindeki haritaya baktı. İnilecek yeri tayin etti. Burası bir ormanlıktı. İnmek hemen “hemen | kabi! değildi. Fakat ne de olsa bir tecrüke ötmek lâzımdı. Bunun için yavaş vavaş daireler çizerek in - miye başladı. Hakikatte buraya inmek hemen hemen kabil değil di. Fakat her zaman verilen emir- lere isyan eden Navar, mühim bir vazife verildiği zaman, en küçük noktaya bile ehemmiyet veriyor - du. Madem ki filân noktaya inme- si söylenmişti. Her halde bunda bir sebep vardı. Belki de yoktu ama, neyse!.. Navar, ormanlığın üzerinde daireleri küçültüyor, inmek ihti - mali olabilecek bir meydanlık arı- yordu. Nihayet böyle bir yer bu- luyordu. * Burası gayet dar ve ağaçlar - Ja çevrilmiş bir yer olmakla bera- ber nihayet bir meydandı. Indi. Hoca, pılısını pırtısını toplıyarak hemen ormana daldı ve kaybol - du. Navar bin bir müşkülâtla ve kendisine has bir ustalıkla tekrar uçarak döndü. Bu hoca, yanında götürdüğü üç güvercini birkaç gün sonra geri göndermiş, mühim şeyler bildir - mişti. Fakat bir ay sonra Alman İsr onu yakalayıp kurşuna dizmiş- lerdi. EM İki ay sonra Navar, ikinci mü - him vazifesini görüyordu. o Navar bu vazifeyi, yaptığı bir kabahati rötmek, ödemek için kabul etmiş ti. Doğrusunu isterseniz, Navarın bu kabahati büyük bir şeydi ve az kalsın bir arkadaşının ölümüne se: | manında gelmişti, aksi (takdirde bep oluyordu. Navar, rasıt arkadaşlarından © Chambe ile beraber tayyareyle ör- dek avma çıkmıştı. Evet, evet, ör- dek avına, hem de tayyareyle, Navarın bu çılgınca fikrine iş- tirak eden Chambe, bir aralık, pe- şine düştükleri bir ördeği vurmak için ayağa kalkmış, tüfeğini omüz- © lamıştı. Yere muvazi olarak elli metre kadar irtifada uçuyorlardı. Ördek, birdenbire sağa saptı, ve uzaklaştı. Bu takibin zevkine ka - | pılmış olan Navar “madem ki e böyle birdenbire döndü, ben de dönerim, benim de kanatlarım var diyerek dönüverdi. Fakat, Nava * rm kanatları daha büyüktü, bu dönüş esnasımda bir tanesi yere değdi ve tayyare bir tepetaklak attı, Neticede kendisine bir şeyol- mamakla beraber, Chambe'm ba - cağı &ırılmış ve ağır surette yara- lanmıştı. Şimdi Navar, hastanede onun başı ucundan ayrılmıyordu. Bir gün, içeriye hava kumandanı mi - ralay Rose girdi: — Ey Navar, yaptığından mem- nun Susun? Muharebei üdalii —10— 'Navar Nakleden: fa. » decek oradan düşman harekâtını tarassut ederek haber verecekti. Bir akşam evvel Navarla arka- daşına izin overmişlerdi. Asker, | Reims şehrinde tanıdığı bir evde, / eğlenebileceklerini söyledi, gitti - ler, eğlendiler, ve geç vakit karar- gâha o kadar neşeli döndüler ki, sabahleyin gidebileceklerini kimse ümit etmiyordu. Fakat sabahleyin, ikisi de ha - zırdı. Bu sefer de Navar tam öğle üstü uçtu, ve hiç bir arızasız icap eden yere inerek askeri bıraktı. Asker, Navarı pek sevmişti. Uzun uzun kucaklaştılar. Fakat asker | bir türlü ayrılmak istemiyordu. Tayyarenin motörü ise boyuna dö- nüyordu. Nihayet Navar, asker: tehlikeyi anlattı ve ayrıldılar. Za- vallı asker, sanki başma gelecek - leri biliyormuş gibi bir türlü on - dan ayrılmıya razı olamamıştı. Filhakika bir müddet sonra oda yakalanıp kurşuna dizilmişti. Dönüşte Navar, bir alman tay- yare karargâhının üzerinden geçi- yordu. Birdenbire aklıma gidip o - rada bir gösteriş yapmak geldi ve o tarafa doğru uçtu, 500 metreye kadar alçalıp cambazlıklar yapmı- ya bâşladı. Aşağıdan hiçbir ateş etmiyorlar, sanki onu seyrediyor - lardr. Fakat, birdenbire Navar bir ateşe maruz kaldı. Dönüp bakm - ca bir düşman Albatros tayyaresi- nin üzerine hücum ettiğini gördü. Fakat ne yazık ki, bu gibi mühim vazifelere giderken tayyarecilere silâh vermezlerdi. Bunun için Na- var çekilmiye mecbur oldu. Bere- ket versin düşman tayyaresi za - numara yapmakla meşgul olan Na var, gittikçe alçaldığını farketme- mişti ve biraz daha ileri gitse, in- | miye mecbur olacaktı. Bir keli -! meyle, düşman tayyaresi onu lü - zumsuz bir esaretten kurtarmıştı. »*. eri İrtica m tel Navar, götürdüğü askerin kur: şuna dizildiğini öğrenince uğur - suzluğuna hükmetti. Bununla be raber bir üçüncü defa olarak böy: le bir vazife kabul etti. Bu sefer, hususi ve mühim vazifelerde em « salsiz bir muvaffakiyet gösteren Jales Verdine ile beraber, iki tay- yare olarak hareket edeceklerdi. Gidip Chimay civarında yere inile- cek, sonra, düşmanı şaşırtmak için Nancy tarafından dönülecekti. Bu sefer uçuş şafakla berabe> yapıldı, Alçaktan uçarak Arden - nes ormanının ortasına indiler. Her iki tayyorede birer ogümrük memuru vardı. Vedrine onlarla u- zun boylu konuşmak istiyordu. Fakat Navar bunu tehlikeli bulu - yordu. Alt: dakika kadar yerde | kaldıktan sonra uçtular, döndüler. ! Birkaç gün sonra gidip ayni | yerden bu adamları alıp getire - hâdisesini in eden telgraf'ar ISTANBUL, 9 (A.A.) — Bur- sada bazı mürtecilerin yaptıkla - rı hâdise münasebetiyle memle - ketin her tarafından Reisicümhur Hazretlerine bir çok (telgraflar gelmektedir. Salihli, Ulukışla, Denizli, Bar- ' tın, ve Çaycumadan gelen telgraf- lar aşağıdadır: Bartın, 9 — Dini anlamadığı- mız bir lisanla telkin ederek mil- letimizi hüsrana sevketmek isti - yen Bursa yobazlarınm hareketi - | ni Bartın halkı derin nefret duy - İ gu'arile tel'in etmektedir. Hükü - metimizin Türkçe ezan ve Kuran hakkında musip tedbirlerile nur içinde gösterdiğiniz yolda son ne- fesimize kadar © yürüyeceğimize bir daha and içtik aziz reis. G. H.F. relsi: Rahmi, Belediye reisi: M. Kari, Gençler birliği relsi: Coral, Tionret odası relsj: M, Niyazi, Ziraat Yilâllahmer | Hulâsi, Fimayeietfal Kunduracı Brat Relaf Kanıp canafı reisi; Hasar diler namına: İnci Alemdar zade A. Puza, Bakkallar namma: Nuri, Xu murtaeılar namma: Mustafa, Salihli, 9 — Büyük davaya iman eden Şalihlinin münevver balkın Bursada irticaa benzi - yen çirkin hâdiseyi coşkun inkı - lâp ruhile tel'in etti. Büyük emek» lerle kazanılan bugünkü varlığa dokunması muhtemel en küçük gafleti bile şiddetle ve asabiyetle karşılamıştır. Gençlik ulu Gazi - mizin hâdiseye karşı olan zati a- lâkasını minnet hisleri dolu heye- canla tebcil etmektedir, Varol ulu Gazi, C.H. F. Reisi: Necmi, Tayyare peisi; Mustafa, ahme? rol: Hileli, My alimler reisi i, Beteriy reisi: Hamit, Ticare gm, Himayeletlal relai: Cehti, Gür - Büzler kllibü rel; Kümli, Bozkurtlar rolai: İihnmi, Denizli, 9 — Bursada şuursuz bazı kimselerin ezanın Türkçe okunması gibi milletimiz için çok hayırlı olan yeni bir inkılâp ham- lesini vesile bilerek dini siyasete alet ittihaz etmek gibi ahmakça bir teşebbüste bulunduklarını ha- İ ber alan bütün Denizli halkı bele- diye önünde toplanarak bu men- fur hareketi tel'in oOetmişler ve mütecasirlerinin şiddetle tecziye - lerini istemişler ve (o Cümhuriyet inkılâbına ve yüce başbuğuna o » lan sarsılmaz duygularının arzına bizi tevkil etmişlerdir. Temelleri Türk milletinin kalbi olan cümhu- riyetin ve inkılâbın düşmanlarına karşı Denizli halkı her birinin birer Gazi evladı olduğunu teyi - den arz ve sonsuz hürmet ve ta » zimatımızı sunarız efendim. Belediye ralsi; M. NAJli, Afete dok- | tor Kâzm, Mebtua Yusuf, ebu Mazbar Bült, Halk F, Relal det, Himeyeletfal vals; Kemal, Tica- ret odası pelet; A. Rağıp, Boro rei- si: Rasta, Tasarruf O, Rol: Dr. A Tevfik, Spor o cuntala veli; Rifat, EKinaf cemiyetleri namma: İüsevi Tm. Ulukışla 9- Aşırlardanberi millete | muhtaç olduğu sükün ve istirahati temin ve benliğine karışan Cüm- Navar sapsarı kesilmişti. Bu | ceklerdi. Fekat bir güvercinle ge- ! huriyet idaremiz aleyhinde bazı sözleri hatırlarken: len haberde, bu teşebbüsün tehli- | hainlerin bu kerre vaki olan te- -— Beni, diyordu, otuz gün hz: | keli olduğu bildirildi, gitmediler, | ş9bbüslerini lânetle yad ile, baş» pisle piyadeye nakletselerdi razı | Gümrük memurları da Holanda - | lâfinm siddetle cazalandırılması - idim. İşte, Navar bu kababatini ört- nek kin gönüllü olarak mühim bir vazife kabul elmişti. B ci mühim vazifeye gider ken Navar, hir wker kaçağını gö- tirüyordu. Bu nsker kaçağı da, ka © bahalirs ödemek için işgal edilmiş yanma gi - A örazide »lan karısın dan Fransaya döndüler. (Devamı var) | ı Türk tarihi mede- niyet faslı Türk tarihinin medeniyet faslı nı yazmıya memur heyet dün da - rülfünunda toplanarak çalışması - na devam etmiştir. ö nt ve dilimiz gibi dinimizin de Türkçe olmasını isteriz efendim. | Belediye ve P, Relsi: Yakıp Çaycuma, 9 — Nahiyemizde Ramazandan itibaren (başlıyan Türkçe ezen, memnuniyetle kar - şılanmaktadır. Türkçe ezan eley- hindeki hareketi şiddetle tel'in e- der, açtığınız çığırda yorulmaz, sarsılmaz bir imanla daima yü » — Sol cenahtan — Hayır! Mösyö Barthe böyle bir şey söylemedi. Mösyö dö Vendel — Bu bapta olacak telmihleri şiddetle ve kat'i- yetle reddediyorum. | Mösyö Louis Deshayes — Mös yö dö Vendel hangi sıfatla konu * şuyorsunuz? meb'us sıfatile mi yok sa demirbaneler komitesi âzası sı- fatile mi? Reis — Efendiler rica ederim hususi konuşmaları bırakınız. Ba- husus bu neviden olan konuşmala- ra kat'iyyen yanaşmayınız. Mösyö Eugene Laurent — So- rulan şey mösyö dö Vendelin bu beyanatı demirhaneler komitesi â- zast olarak yapıp yapmadığıdır. Mösyö dö Vendel — Bunu hem şahsi olarak hem meb'us sıfatile hem de demirhaneler komitesi rei si sıfatile söylemekteyim, Mösyö Barthe — O halde niçin Girard Jordan'ın — ki demirhane. ler komitesine iltihak etmiştir —- not defterinde içtimaların demir - haneler komitsinde vukua geldiği- nin kaydedilmiş bulunduğunu i - zah eder misiniz? Ya şu sözlerden maksat nedir? “Mösyö Gontrad ta rafmdan bana verilen o malümatı mösyö Pinot'ya bildiririm. Bu ma- lümata göre eksper Pfeffer işini bilir yahudi imiş. Ve bana zeki ve tehlikeli olarak tanıtılmıştır. Diğer taraftan mösyö Pino eksperlerder birisini lehimize çevirmek vasita- larma malik olduğumu kendisine anlattım.,, Mösyö Pinot (denilen zat demirhaneler komitesinin umu mi kâtibi değil midir? Mösyö dö Vendel — Mösyö Pi- not belki demirhaneler komitesi - nin umumi kâtibidir. (Gürültüler) Mösyö Pinot demirhaneler komite- sinin umumi kâtibidir. Ayni za - manda kuvâyı meyahiye sendika - sının kâtibidir. Buna asla itiraz et- miyorum. Maamafih bu iki teşki - lât yekdiğerinden ayrıdır. p Mösyö Barthe — Şu'halde mös yö dö Vendel, müsaadenizle şu su- ali biraz daha derine götüreceğim, Nasıl oluyor da'vicdanların satın alınması hakkında müzekkere i - çin yapılan içtima Madrit sokağı numara 7 do demirhaneler komite- sinin merkezi umumi .binasımnda yapılabilmiştir? Mösyö dö Vendel — Demirha « neler komitesi gerek kuvayı meya hiye sendikası odaşına gerekse ce- | miyetler salonlarını açar, fakat on larla hiçbir münasebatı yoktur. De , | mirhaneler komitesinin diğer teş - , kilâtla rabıtası olması keyfiyetin; s ve kal'iyetle reddediyo » rum, ç Mösyö Barthe— Bir mesele | hakkında uzlaşmak çokiyi bir ! şeydir. Demirhane komitesi reisi mösyö dö Vendelin vicdanlar sa - tm almak için para vermiş oldu - | ğumu hiç bir vakit söylemedik.Ya! İnız bir şey vardır ki o da şudur. | Viclanlar satm almak ticareti ku- | vayı meyahiye o komitesi umumi | kâtibi tarafmdan, demirhaneler | komitesine ait elmamak şartile bir ———— amın ama i rümek ve bu kıymetli yolunuza i set --*kmek istiyenleri boğmak, te- pelemek için kıymetli inkılâp kah- ramanlarımızın işaretlerine her an hazır bulunduğumuzu arzeyleriz efendim. l C.H. vals; Ahmet, Gençler birliği telsi: Behçet, 10 Subat 193 üyük harp neden . beş sene sürdü ? Fransız meclisinde meb'uslar.n mübim ifçaatı Ar e demirhane komitesinin merkefi umumi binasından tanzim ve ida” re olunuyor. (En solda ve solda bi çok sıralardan alkışlar.) En soldan — Komitenin eğer r€ isi değilse umumi kâtibidir. Mösyö Charles Bernard — O bi işte yalnız değil. Yanında bir d* Meğrion isminde biri daha var. Mösyö Berdouce — Mösyö di Vendelin beyanatından şu nok tayı zaptetmelidir ki bu işler de* mirhaneler komitesi namına deği fakat kuvayı meyahiye komi! nam ve hesabına yapılmışlardır. M. Barthe — Tekrar edi yorum. Demirhaneler komit Âzasından birinin el yazısı ile zılmış bu delillerin elde edilme sırf bir hüsnü tesadüf eseridir. Şi di mösyö dö Vendel lütfen sözü mü kesmek şerefini bana verdiği nizden istifade ederek sizden b ka bir malâmat daha #oracağ Bir istizah takriri daha verilmiş tir. Mühim ithamatta o bulundun Matbuat bundan bahsetmiyor, B#' zı gazeteler kayit ile iktifa ediyo lar. Ekser hallerde gayet gevez! olan matbüat bir şey yazmak isti miyor. Bu kadar mühim olmiyi bazı mesceller için sütun sütü yazı yazan bu matbuat değil mi? Mösyö Charles Bernard — bahat Mösyö Mignon'da. Mösyö Jean Ban — söz istiyo Tum, Mösyö Barthe — Size sormak is tediğim şudur. Haberiniz var mi dır ki mühim Birmes emil ; larcayı bulan bir para, hakikati” meydana çıkamaması için matb ata tevzi edilmistir. Rica ederi Mösyö Vendel söylesinler bu bi ta beni tekzip edebilirler mi. Ace ba Mösyö Mepion isminde bir ilâ nat acentesi demirhaneler komik si veya bu komiteye merbut ol, diğer komiteler hesabına par dağıtarak matbuatın susmasını t€ “mine çalışmıyor mu? Bu adamı! idarehanesi Pariste Droüot sökü ğında numara 14 dedir. Kendif Monreo şirketi ile. demirhanele komitesinin sermayelerini ü memurdur. Mösyö dö Vendel — Size ce vermekte asla müğkülât © görmü yorum. Demirhaneler komitesini matbuata tevzi etmek için ayırd ğı bir para yoktur. (Gürültüler) Mösyö Barthe — Ben burad gazeteciler hakkında bir şey söy lemiyorum. Şurası omuh ti ki gazetecilerin kısmı âzamı vazi felerini hakkile ifa eden ga; namuslu kimselerdir. Bir gazete | nin susmasını temin için gazete” salın alınmaz; Gazetenin id müdürü kimse o satın alınır ( telif sıralarda alkışlar) Mösyö Pierre Forgeot — Böyl€ sini kızgın demirle vurmalı! Mösyö Pierre Renendel — Va zifelerini namuskâfane yapan g8” zeteciler vardır. Maamafih bu d lavere gazeteciliğinin profesyo nelleri vardır. : Mösyö Barthe — Şüphesiz de“ mirhaneler komitesi. bütçesind gazetelere dağıtılscak ve para n#” mile bir fasıl açmantıştır. Faks yalnız tomin edebileceğim bir ta vardır. O da sudur ki Mignon matbuatm sükütunu t€" min etmek için mühim miktard? para tevzi etmiştir. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: