1 Nisan 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

1 Nisan 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Lügat ve satılah kolbaşısı. ile bir konuşma “OSMANLICADAN TÜRKÇEYE Dilimizin ifade kabiliyeti kaybolmıyacak | a Şivemizle uyuşmıyacak kaba ve ahenksiz bir şekil almasına, kıymetini ği kaybetmesine meydan vermemek cemiyetin gayesidir © Bir iki gün evvel muharrirleri- mizden biri Ankarada büyük bir | İiyetle dilimizin (o millileşmesi çalışmakta olan Türk Dili iyeti merkezini ziyaret et- Miş ve cemiyetin bugüne kadar inkişaf eden mesaisi hakkında âl Sahir Beyle uzun (uzadıya üşmüştür. Muharririmiz Ce - Sahir Beyle aralarında cere -| / kadar muhtelif yerlerden merkeze ! yi n eden faydalı konuşmayı not halinde yazmıştır. Bunları aşağı - i ya kaydediyoruz. , Faaiiyete başlarken. * Malttindur ki dil işlerinin esası en sene temmuzda kuruldu. müddet ikzari mesaiyle geçti. de Kurultay oldu. Kurultay rinievel (6) da bitti. Teşrinisa- in başında Ankarada faaliyet aşladı. Bundan sonra ilk i iş derle- “medir. Bunun için de bir derleme İavuzu ve defteri yapıldı. Sonra niyetin ayrıldığı altı kolun baş- l ni seçildi; © Lengüstik ve filoloji kolu Ha nit Zübeyr, etimoloji kolu Hasan i, gramer ve sentaks kolu Ah - “Cevat, lügat ve ıstılah kolu I Sahir, derleme kolu Ragıp ii, neşriyat kolu İbrahim Nec- s Samih Rifat Beyler, Ruşen Eşref o Beydi, &sebeci Besim Atalay. Samih kten sonra ©€saseh cemi- fahri reisi olan Dr. Reşit p Bey onun yerine reis oldu. dan sonra her kolda çalı - azalar seçildi. Mesaiye baş- Merkezdeki © teşkilâttan vilâyetlerde iki nevi teşki - t yapıldı: Birisi cemiyetin vilâ merkezleri, Bunlar halkevi o- erlerde evin dil, tarih, ede - “şubelerinin idare heyetleri - mıyan yerlerde intihap o cak mütehassıs (kimselerden üp eder. Bundan başka her merkezinde bir (o derleme vardır. Bu heyetler maarif iğince yapılan ve heyeti ve- cararı alınan bir talimatname . Derleme heyetlerinin i valilerdir. Vilâyet merkez “derleme heyetlerinin ta- ir. Bundan başka vilâ- başlı memurları ve mü- 'derleme heyetine ilhak ur. “Kazalarda, nahiyelerde ler açılır. Mekteplerde ve fır» larında derleme ocakları Hazırlanan kılavuzlar ve Gam bu derleme heyet- il işinde çalışmak istiyen eme heyetleri defterlerinde ko - usuller ve kelime açılan hanelerle halk ağ- a ı kelime derlemenin ilmi u- muvafık olması temin edil ir. Derleme işine iştirak eden "doldurduğu fişleri defteri ği ocak, şube veya heyetine di i eder. Bu fişlerin hepsi son olarak vilâyet derleme he e toplanır. Burada bir ele - tasnif yapılır. Esasen lügat- j le bulunan malüm türkçe keli- | eler çıkarılır. Muhtelif yerlerden m eyi kelimelerin mana ve lışça ve telâffuzca hiçbir yoksa yalnız bir tanesi “merkezine gönderilir, Ve bu gönderilen fişin arkasına baş- ka nerelerden geldiği de işaret &- dilir. Bundan maksat ayni zaman” T.| da her kelimenin memleket içinde yaygınlık derecesini tespit ederek bu suretle Türkiyenin bir dil coğ- rafyasını vücuda getirmektir. Derleme heyetleri teşekkülle - rindenberi gayet intizam ve dik - katle çalışmaktadırlar. Şimdiye gelmiş fişlerin miktarı yirmi beş bin kadardır. Derleme heyetlerin- de tasfiyeye uğrıyarak ogelmiyen | fişler miktarını da düşünürsek ye- ! kün bize bu işte milli alâkanın ei Ikadar kuvvetli surette kendini gösterdiğini izah eder. Derleme teşekkülleri öz türkçe kelime derlemesinden başka fol- klor toplamaları yapmakla da meşguldür. Bunun da hem etnog- rafik kıymeti, hem de bu malümat arasında geçecek kelimelerin can- ik bir şekilde görülmesi bakımın - dan faydası açıktır. Dışarı merkezleri bulundukları mıntakalarda İisani bilhassa oralarda bulacakları bas- ma ve yazma eski kitapları tarama ve merkezden sorulacak meseleler üzerinde araştırmalar yapmakla meşgul olmaktadır. Merkezdeki altı koldan lengüs- tik ve filoloji ve etimoloji kolları şaflarını tetkik ve tesbit etmekle, diğer taraftan türkçeyle muhtelif diller arasındaki münasebetleri a- raştırmakla meşguldürler, Lisanlar arasında münasebet Bu kolların âzaları şimdiden muhtelif eski kıymetli kitapları tetkike başlamışlardır. o Diğer ta- raftna türkçeyle grekçe ve arapça arasındaki lisani münasebetler a- raşlırılmaktadır. Gramer ve sen- taks kolu ilk iş olarak bugünkü dilimizin istatistik bir gramerini yapmak üzere, bir plân hazrrla- mıştır. Bundan başka lügat ve 15- tılah işlerinde lâhikaların, ve mü- rekkep kelime yapam şekillerinin ehemmiyeti obüyük o olduğun- dan gramer plânındaki sırasını beklemeksizin bunlar üzerindeki tetkiklere şimdiden başlanılmış - tır, Kolca yapılan tetkikler (Ta - bii lâhikalar ve mürekkep kelime- ler hakkında) bir broşür şeklinde bastırılmıştır. Bütün türkçe mual- limlerine ve dil mütehassıslarına gönderilerek mütaleaları alına « caktır. Lügat ve ıstılah kolu bir tali- matname yaparak Türk sözlüğünü tertipte ve her türlü ıstılahlara karşılık bulup koyma isinde ne yollardan gideceğini tesbit etmiş - tir. Cetveilerin dağıtılması Bu kol başlıca iki kısma ayrıl- mıştır: Lügat ve ıstılah kısımları. Lügat kısmının vazifesi Türk söz- lüğünü tertip etmektir. Istılah kıs- mı on altı bölüğe ayrılmıştır. Her bölük kendi sahasına dahil ilim - lerin ve işlerin ıstılahlarını tesbit etmekle uğraşmaktadır. Bu bölük- ler evvelâ her ilmin ıstılah mahi- yetindeki kelimelerini Fransızca veya almanca olarak kadrosunu yapmakta ve yanlarına bu gün kullanılmakta olan karşılıklarını tetkiklerle, | bir taraftan dilimizin tarihi inki -| yazmaktadırlar. Bu cetveller bas- tırıldıktan snora her cetvel serisi ait olduğu ilimde mütehassıs zat-| larla muallimlere gönderilecek - tir. Bir taraftan da o bölük azala- tevzi olunacaktır. Herkes bulduğu yeni karşılıkları ne yol - lardan bulduğunu göstererek ya- zacak, bü suretle dolan cetveller bölükte toplandıktan sonra her ke | İlme üzerine münakaşa olunacak: | tır. Bölüklerin böylece mü inakaşa rına ve tesbit ettikleri ıstılahlar' istr » | lah merkezine gelecektir. Istılah merkezi her bölüğün reislerinden mürekkeptir. Orada da müzakere ıstılarlar merkez edilip kararlaştırılan, son defa olarak umumi heyetince görülecektir. telkikinden sonra neşrolunacak - tır, Bu usul- derece derece esaslı tetkikleri ve herkesin fikrini top layıp birleştirmeyi temin etmekte- dir. Bu suretle herhangi ıstılahında mütehassıs ve münev - ver zatların iştiraki, işin selâmeti | ve muvaffakıyeti için çok faydalı olacağı şüphesizdir. Istılah bölüklerince (şimdiden birkaç bin kelimelik cetveller ha- zırlanmıştır ve basılmaktadır. Halktan, kitaptan derleme Derleme kolu başlıca iki saha- da çalışır: Halktan derleme, ki - taplardan derleme: | Halktan derleme işinin yapıldığını yukarda yazdık. Bu su- retle biriken fişler kolda tasnif e- dilmektedir. Ayrıca öz türkçe kes limeleri bulma bakımından ehem- miyetli lügatler ve sair kıymetli eski türkçe kitaplar da ayrıca ta * ranarak unutulmuş türkçe söz kökleri toplanmaktadır. Bu işler için derleme koluna yardımcı ma“ hiyetinde bir komisyon teşkil e - dilmiştir. Bu komisyon ilk iş olarak muh- telif lügatlerden ıstılah olmıya kabilieytli türkçe kelimeleri tara - yıp çıkarmaktadır. Gene bu saha- ya girecek mesai arasında Divanı Lâgatüttürkün türkçeye bir tercü- mesi yapılmıştır ve yeni alfabe sıra sile neşrolunmak üzere hazırlan- maktadır. İbni Mühenna lügati - nin ayni şekilde neşri de hazır - lanmaktadır. Hacı Süleyman Efendinin Ça- gatay lügati de yeni harflerle ve alfabe sırasile neşrolunmak üzere hazırlanmıştır. Yakında çıkarıla - caktır. Neşriyat kolu bilbassa iki şey- le meşguldür: Birisi cemiyetin kararlarını, ilmi tebliğlerini ve dil işlerine dair ihtitas makalelerini neşretmek üzere çıkarılacak bül - bir ilim nasıl ten işi. Bu bültenin ilk sayısı ni - san içinde çıkacaktır. İkincisi ga- zetelerde dil o meselelerine dair neşriyata yardımcı olacak mesai - de bulunmak ve cemiyetçe kabul edilecek öz türkçe kelimelerin li- sanda yerleşmesini temin için ça - luşmak (yazılarla ve örneklerle) bir de neşriyat sahasında türkçe karşılıkları malâm olan (yabancı kelimelerin kullanılmaması için teşvik, tenkit mahiyetinde neşri yat yapmaktır, Cemiyet bu ayın başlarında dil özleşmesi işine bütün milletin alâ- kasını uyanık ve canlı yapacak bir Onun da| teşebbüste bulunmuştur ki o b gazetelerde açılan dil anketidir. Öz Türkçe hevesi Öz türkçe yazmak < hevesini, aşkını içinde duyanların bile alış- kanlık saikasile yazılarında, söz - lerinde pek çok yabancı kelimeler | kullandıkları, bazan bunların yeri ne konulacak türkçe karşılıkları bulup tayin edemedikleri, umumi bir çekingenlik görülmek- hasılı bi yabancı kelimelerin karşılıkla- rını düşünüp bulmıya sevketmesi itibarile ehemmiyeti büyük oldu - ğu kadar binlerce kafanın işleyip çalışarak bulacakları karşılıkları Dil cemiyetine ulaştırarak cemiye- te seçme ve bulma işinde büyük i bir yardımcı olacağı da muhak - İ kaktır. Dil anketi listelerinde ya zılı kelimeler görüldüğü üzere bu kelimelerdir. Bunların karşılıkla - rının bulunup yazı ve konuşma di- özleşmesi demektir. Bununla beraber bu kelimele- rin zorla dile sokulması ve yahut türkçeleşmiş bir çok (o kelimelerin zorla dilden atılması gibi ilmi ba- kımdan gayri tabii bir şey düşün- mek yapılan şeyin mahiyztini an- lamamak demek olur. Maksat bu İ değildir. Dil cemiyeti O bulunan | karşılıklar üzerinde esaslı tetkik - j ler yapacak ve bunlardan her keli: me ve her kelimenin muhtelif ma- naları için en uygun bulduklarını sıralıyarak Osmanlıcadan türkçe - ye bir kılavuz vücuda getirecek tir, Bu karşılıkları onun içinde ko layca bularak kanaatine ve zevki- ne muvafık gelenleri - kullanmak mak istiyen muharrirlerimizin va- zifesidir. Adeta bir kılavuzla orta- ya konan kelimeler umumun zev - kine, intihabına arzolunmuş mal - zeme mahiyetinde olacaktır. Bun- den kovascağını zaman tayin ede- cektir. Bu tafsilâtrmızla bu mesele de fena ve yanlış düşünen bir çok- larının hatalarımı tashih etmiş olu- yoruz. Şivemize uyacak Bundan başka umumiyetle şu nokta üzerinde vazıh kanaat hâ sıl etmek lâzımdır ki Türk dili ce- miyetinin çalışmaları Türk dilinin öz zenginliğini meydana çıkar - mak, asırların ibmaliyle uğradığı metruk ve bakımsız vaziyetten o- hu kurtarmak, onu dillörin en va- zıh ve berrakı ve her şeyi idade- de en kabiliyetlisi ve en ahenkli si haline getirmektir. Dilin ifade kabiliyetinden bir zerresinin ziyan olmasına bugün- kü şivemizle uyuşmıyacak kaba ve ahenksiz bir şekil almasına, bası- İl her bakımdan kıymetini kay - belmesine meydan vermemek ce - miyetin en mukaddes gayelerin - | den biridir. Cemiyetin hari reisi olan Ga | si Hazretlerinin her işte (o olduğu | gibi bunda da milleti hayati bir | İ sinde uyandırdığı ve canlandırdı « ğı ve onun işaretile bu dil millileş- tirme işinin bülün millete şamil bir hız aldığı derin bir memnuni- iyet ve iftiharla kaydedilecek bir | hadisedir, Umumi merkez heyeti cemiye- tin bütün işlerinde ve her türlü il mi meselelerde son mercii ve ka - rar heyetidir. Onun — tetkikinden geçmiyen hiçbir fikir ve karar ce- miyete maledilemez. tedir. Dil anketi her Türkü bu gi | günkü dilimizde en çok kullanılar | limize girmesi demek dilin umumi | manzarasının birdenbire değişip dil millileşmesi işinde , yararlı ol- İ lardan hangilerinin dile yerleşece- ! ğini ve yabancı mukabillerini dil- | ; 1 Nisan 1933. Bugün Nisanın biri: Aldanmayınız!! isi Ni i Bugün Nisanın biridir, frenkle rin Puvasson Javril yan: Nisan ba lığı günü.. Bugün onlar biribirle * | rini aldatmayı âdet etmişlerdir. Fakat bu âdel yavaş yavaş bize de İ geçti, sakın aldanmayınız. Mese * lâ bir çikolata ikram edilirse dik- kat ediniz, içinden mantar vi sarmısak çıkabilir. Böylelerini Be* yoğlunda çoktan satmıya başladı ğ lar. i Bir telgrafla sizi alcele Pendik- te beklediklerini, yahut bir telgraf la bir hanımın size randevü ver - İdiğini duyarsanız gitmeyiniz. Ni- ği sanın biridir. Bir oyuna kurban olabilirsiniz. 1 Dil kuralları Besim Atalây Beyin eseri hakkında bir Avrupalı | bilginin fikri Aksaray mebusu Besim Atalay Beyin Türk dil kuralları adir biri eseri çıkmıştı. Avrupa bilginlerin- * den profesör Kovalski bu eser hak-” kında diyor ki: ğ “Mahmudu Kâşgarinin “Kita 2 bı Divanü Lügatüttürk,, nam es6 rinin İisaniyat ve Türk medeni yeti tarihi için olan ehemmiyeti bütün dünyaca tanınmıştır. Bu m him âbide hakkında Avrupada o I duğu gibi Şarkta da birçok edebi " eserler yazılmıştır. j “Fakat bu eserler yalnız eski i Türk edebiyatında ve lügatinden bahsederek Kaşgarinin birçok ma- lümat verdiği eski Türk milletinin sarf kaidelerine büyük ehemmiyet vermemektedirler. t “Onun içindir ki, “Divanü Lü - gatüttürk,, ün üç cildinde dağılan ve Türk lisanının sarf kaidelerin den bahseden fasıllarını toplıya * rak Arapçadan bugünkü Türkçe” ye tercüme etmesi Aksaray me * İban Besim Atalay Beyin büyük bir hakkıdır.,, ij “Bundan evelki eserlerile dahi tanınmış olan bu Türk âlimi vesile ile bize Mahmudu Kaşgari “ nin eserinde Türk fonetik ve m folojisine ait ne bulabileceğimi: açık ve belli surette gösteriyor. Besim Atalay Beyin “Kâşgar Mahmuda şimdiye kadar lisani yat noktai nazarından lâzım ol duğu kadar ehemmiyet verilme miştir,, demesi çok doğrudur. “Müellifin Kâşgarlı tarafından kaydedilen birçok kelimelerin şir diye kadar Anadolu köylülerini# İisanında muhafaza edildiğini gös teren işaretleri bence büyük eh. * miyeti haiz bulunmaktadır. “Binaenaleyh Besim Atalay B€” İ yin eseri yalnız ilmi kıymeti itiba” rile değil, ayni zamanda son s€ ğ İ nelerde çok güzel ve mühim me “ | üceler veren halk dilinin tetkika tı üzerine büyük bir tesiri olabile” icektir.,, Krakov Darülfünunu müderris" lerinden: T. Kovalski Çocuklara kumar oynatıy0” Talimhane meydanında sehp* üzerinde çocukları toplryarak ku ” a mar oynatan Mahmut yakalanmı?” tır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: