26 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

26 Mayıs 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

b i ! A EŞE yl epi, | i ğe çıkartılıyor. Oradan yukarki | © mehre geçiyor ve böylece yola de-| © Ki mengönelörle kapanmış. O ka- © havuzun kapıları açılıyor, gemi - mehrin ikişer tarafındaki ikişer, ü- çer katırla çekilip (yürüyor. Ta © Montazoz dedikleri yere varınca - | mesi için büyük köprüler yapmış « lar, gemiler köprülerin — fedildiği, memleketin ticareti pek o — 6 — VAKIT 26 Mayıs 1933 217 sene önce bir Türk sefiri Deni 28 Mehmet Efendinin Paris seyahatnamesi — Sabah olunca gemiye binip ka- nal yoluyla gitmiye başladık. Bu kanal dedikleri etraftan toplan -| ma uydurma bir nehirdir. Evvelce bu yolu geçmek istiyen ticaret er- babı ve halk ya denizden birçok mesafe kat'eder, yahut karadan birçok meşekkat ve masrafla gi - der gelirmiş. Gerek halka ve ge - rek ehli ticarete kolaylık olduğu için hem mesafe kısılmış, hem na- kil kolaylaştırılmış. Gümrükten is- tifadede ziyan olduğu için birkaç bin kese akçe sarfederek bu nel ri açıvermişler. Şimdi Akdenizden bir münasip gemiye binince köy- ler ve şehirler arasından karaya ayak basmadan Bahrimuhite git - mek müyesser olmuş, ama ziyade mal gitmiş ki, akla durgunluk ve- rir. Evvelâ icap ettiği için büyük binalar yapılmış. Çünkü Ağde nehri zemininden Montazoz de - dikleri yere varıncaya kadar yüz yirmi zira olup bu şehirde yontul- muş taşlarla büyük havuzlar inşa etmişler ki, içinde üç dört kişi ba- rmabilir. Bu havuzların da sebebi: Ge - miler yukarıya çıkmadıkları için | bu havuzlara giriyor, havuzlar| sularla doldurularak gemi yükse- vam ediyor. | Bu havuzların iki tarafmda rauhkem kapıları vardır. Sefine havuza girince bu kapılar kapanıp Öbünde'olan kapıda iki delik var pr önünde olan nehrin suyuna sed- dedilmiş. Gemi havuza girdikte toğraktan iki zira yüksektir. Bu mengeneleri açınca iki delikten su | havuza akmıya başlıyor, su aktık: | ça gemi yukarı kalkıyor, çeyrek saüt geçmeden havuz dolup gemi yukarı kalkmış bulunuyor. Sonra j ya kadar 60 havuzdan bu minval üzere geçmektedir. Kervanlarm, hayvanların geç - altından geçerler, bundan pek çok mal sar- fazla olduğu anlaşılır. Bu köprü - cumu o dereceye varmıştı ki as - kerler “geri durun,, diye halkı menetmiye kalkışmış, biri oaraya girmek isteyince ve asker süngü ile vurunca herif helâk olmuş. Bunun kardeşi feryada başlayın - ca hamle ederek asker onu da vur muş ve o da gece helâk olmuş. Kanal nebri Tuloz önünden ge - çen Garona nehrine çıkıyor, ora - da tamam oluyordu. Gene gemi - lerden çıkıp arabaya binerek hazır olan eve revan olduk. Tuloz şehri gayet büyük bir şehirdir. Lâkin biraz harapçadır. Pek de ticaret yeri olmadığından o kadar da ma- mur değildir. Ama aralarında mu- teber bir şebirmiş. Hatta kaleye girmek kral askeri için menedil - miştir. Yanımıza tayin olunan elli nefer kaptanla beraber Tulondan beri bizimle beraber gelip kale ka pısında bize veda ederek geriye döndüler. Kale askerinden iki kaptan bayraktarlarile ve neferle- rile önümüze düşüp evimize gö - türdüler. Garona nehrinin de baş- ka sefineleri olup kanal gemile - rinden yüklerimizi nakil için üç gün orada çalıştı. Langdok eyaletinin Tulon şeh - rindeki reislerine presidan derler, Büyük rütbe sahibi olmak iddia - sında olduğundan kendisi bizi görmiye gelmeyip, karısı ve kızı İ geldiler. Hatta o eyaletin dükasi - le takdim ve tehir kavgası için düka Monpelyede oturmayı ihti - yar etmiş. Şehrin ayanı ve konsolosları ge- rek eşrafı evvelkiler gibi gelip be- yanı hoşamedi ettiler. Şehir kibar- İarı ve hepsi beyzadeydiler. Hususile kadın tayfası bu üç gün içinde kat'iyyen aram ve ka - rar etmediler. Bordo eyaletinin valisi vefat eden Yakomeos ismin- deki İngiliz kralının veledizinası imiş. Kendisine mareşal (o rtübesi verilmiş. İsmine mareşal dük Döb- rovik derlermiş. Fransa ile İspan- ya arasında vaki olan muharebe * de sair Fransa kibarları sarasker- liği kabul etmeyip İngiliz olduğun dan saraskerliğe nasbolunmuş ve İspanyaya varıp cengetmiş. Devamı Var Edipler toplanıyor ! BELGRAT, 25 (A. A.) — Dün birinci Aleksandr lüks vapuru Sp- ler sanayii bediadan addolunmıya — lâyık, garip inşalardır. Görülme - dikçe yazıyla okunarak anlamak gayet müşküldür. Nihayet akşama doğru Ağda şehrine geldik. Burada (havuzun birinden geçtik. Gemiden çıkıp şe hir içinde hazırlanan eve indik. Gene eşraf ve konsoloslar hediye- , lerle gelip bizi gördüler. Bu şehir i Akdeniz limanlarından © biriydi. - Limanda birçok gemiler vardı. Bu — Jinfanın hususi kaptanı var ki hal - - kı bu cihetle pek çok idi. Sabah gene gemiye binip havuzlardan ge çe geçe rebiülâhirin (dördüncü günü Tuloz şehrine vâsıl olmak müyesser oldu. Kanalla gelirken © halkım bizi görmiye rağbeti o de - ç çreceydi ki, dörder beşer saatlik yerlerden gelip şehir kenardan | Macar ve Alman edipleri doğru - “bizi seyrediyorlardı. Biribirlerini | dan doğruya Doubrovnika giden ite kaka nehir kenarında suya düş | ikinci bir vapura binmişlerdir. tükleri bile oluyordu.. Diğer biroçk heyetler daha şim- Hatta bir şehre vardığımız za - | diden kongre halinde bulunmak - © man'şöhir kenanmda * halkın hü -| tadırlar. ilt limanına gelmiştir. Vapurda İs- | viçre, İngiltere, Italya, Felemenk i ve Skandinavya memleketlerinin Ponclubs'leri bulunmakta idi. Edipler limanda şehir belediye reisiyle büyük bir halk kütlesi ta- rafından karşılanmışlardır, İngi - liz Penclub reisi maruf muharrir- lerden Velis, belediye reisinin nutkuna cevap vererek yapılan h. raretli kabulden dolayı teşekkür ve belediye reisinin Doubrovnik kongresinden avdette bir müddet Split'de kalmaları için vaki dave- tini kabul etmiştir. Gemi saat onda Douwbrovnik'ya ! hareket etmiştir. Orada bugün! beynelmilel on birinci penclupler kongresi başlıyacaktır. Çekoslovakya, Avusturya, Leh, ii Snih lâkırdıları Miz Amerika donan- ması kuvvetleniyor Vaşington, 25 (A.A) — Bahri - ye Nazırı M. Svonson, mikrofon ö- nünde söylemiş olduğu bir nutuk- ta Amerikan milletinin yeni 32 harp gemisi inşasına dair olan pro grama müzaheret etmesini talep etmiştir. Mumaileyh, Amerikan donanma - sınm battal bir hale gelmek üzere ! olduğunu, bu donanmanın birinci sınıf bir donanma olması lâzım geldiğini, aksi takdirde faydasız bir takım masraflara sebebiyet vermekten başka bir işe yaramı * yacağmı beyan etmiştir. Mumaileyh, bu inşa programı - nın sanayii canlandıracağını, bin- lerce amelenin iş bulmasını temin edeceğini söylemiştir. M. Svonson, bu inşaatın zaruri olduğu noktasında ısrar etmiştir. Uzak Şark Amerika reisicümhuru ora vaziyetile meşgul Vaşington, 25 (A.A) —Associeted Press'e göre Mösyö Ruzvelt, dün Uzak şark vaziyeti hakkında et - raflr tetkikat yapmıştır. Müşarün- ileyh, öğleden sonra Londra kon « feransına gitmekte Japon heyeti âzası ile mülâkat etmiştir. Bu mülâkat, Mösyö Ruzvelt ta - rafından mezkür heyet şerefine verilen öğle ziyafetinden sonra yapılmıştır. Mösyö Ruzvelt ile Japon murah- larr, vaziyeti heyeti umumiyesi iti- barile gözden geçirmişler ise de uzak şarktaki işlerin şimdiki hali- nin ortaya atmış olduğu hayati me selelere temas etmemişlerdir. Japonlar, bugün tamamen ikti - sadi meselelerle ve bilhassa kam - biyoların istikrarı ve gümrük ma- nialarının indirilmesi meselelerini Mösyö Hull ve Hariciye Nezareti iktisat müşavirleri ile müzakereye girişeceklerdir. Mösyö Ruzvelt, Japon murah - hasları ile görüştükten sonra Ja - ponlar Mançuride ilerlemekte ol - duğu bir sırada ortalığa velvele salmış olan “kuvvetle ele geçiril - miş arazi mülkiyetinin tanınma - ması,, doktrininin vazıı olup hali hazırda bilhassa Mançurideki va - ziyet ve Japonların orada yerleş - meleri hususu hakkında tetkikat - ta bulunan Mösyö Stimson ile gö - rüşmüştür. Pamuk tohumu Ziraat vekâleti (oAmerikadan 4540 kilo pamuk tohumu getirt- mişti. Bu tohumlar Adanada eski tohumların ekildiği pamuk tarlala- rından uzak ve muhafazası yerde ekilecek ve böylece çoğaltılacak - tır. Bu çoğaltma esnasında Ameri- kan pamuk tohumları Türkiye şart larma alıştırılacaktır. Çoğaltma 100 bin kilo tohum yetiştirilinceye kadar devam edecektir. Böylece yetiştirilip, çoğaltılan tohumlar çiftçiye dağıtılacak, iyi yüksek vasıflı bir pamuk nevi Ada naya yerleştirilecektir. Bu pamuk- lar sanaylin istediği evsafta olaca- ğından bilhassa yerli mensucat sa- nayiinin ihtiyaçları kendi memle- ketimizin pamuklarile kapatılmış olacaktır. ge RE ajansından: Dün öğleden sonra çı- kan gazetler dört devlet misakı hakkında bol bol mütalealar yü - rütmektedirler. İntransigeant gazetesi Fransa - nın vaziyetini şu yolda anlatmak - tadır; i O— Fransa milletler cemiyeti zuncu maddelerinin M. Mussolini tarafından hazırlanan misak met- nine mecburi surette ilâvesini 15 - rarla istemektedir. Baron Aloysi, bu teklifleri ka - bule mütemayil gibi görünmekte- dir. Bununla beraber İngilterenin bu teklifleri kabule ve mevcut mu ahedelerdeki maddelerin keyfi su- rette tadiline mâni olacak karşı - lıklı yardım misakına iştirake pek az yanaştığı söylenmektedir. Son saatte ortaya çıkan bu güçlükle - rin dörtler misakının imzasını ge | ciktireceği zannolunmaktadır. Bu- nunla beraber herkesin memnuni - i yetini mucip olacak bir (o uzlaşma elde edilebileceği umulmaktadır. Temps gazetesi de şu mütalea- larda bulunmaktadır: — Dipolmatik yol ve vasıtalar- la girişilen Oo mükâlemeler müsait bir surette ilerlemektedir. Şu ma- naca - ki kaleme alınacak metnin- Fransız ve İngiliz tekliflerinin esa- sını teşkil eden prensipler hakkın- da ayn idüşüncede bulunduğunu herhangi bir şüpheye “mahal bi * rakmadan teyit etmesi lâzımgeleri » maddeleri müzakere olunmakta- dır. Bu misakın hiçbir hal ve za - manda bir - Avrupa direktuar he- yeti - teşkili neticesine ulaşmama- sı, mevcut muahedelerin yeniden gözden geçirilip değiştirilmesi me- selesini milletler cemiyeti misakı - nın onuncu ve on altıncı maddele- rinin ışığında tefsir edilen on do - kuzuncu maddesi haricinde ileri sürmemesi istenmektedir. Hatırlarda olmak gerektir ki, milletler cemiyeti misakının onun- cu maddesi bütün devletlerin mül- ki bütünlüğünü temin etmekten, on altıncı maddesi ise günün bi- rinde baş gösterebilecek her hangi bir mutaarrız hakkında ceza hü - kümleri alınmasını derpiş eyle - mektedir. Milletler cemiyeti ve silâhlar BERLİN, 25 (A, A.) — Cenev- reden Volf ajansına bildiriliyor: Harp malzemesi meselesi silâhları bırakma konferansına ait müzake- relerin ilk plânında olduğundan Fransanın konferansın akibeti kendi hattı hareketine bağlı ola - cak şekilde bu meselede vaziyet alması lâzımgelecektir. Siyasi mahafille gazeteler, Mak donald plânının kabulü lehinde müdahalede bulunmanın da Ame- rikan murahhaslarına terettüp e - den bir vazife olduğunu beyan et- mektedir. Fransannı milletler cemiyetinin icrai bir faaliyette bulunması için harp malzemesini muhafaza etme- si lâzımgeldiğini söyliyen M. Bon- kurun beyanatından sonra böyle bir icral faaliyetin kime karşı ya- pPılacağı bihakkin sorulabilir. Ma - | çalışacaklardır. misakının on altıncı ve on doku-| 4 Devlet misakı ve silüksıslanma sssresereesenererrasssansanasanssasaresesasresesasan var ereraremr Ban AeN A ANANNNN Fransanın şartları Evvelâ muahedeler değişmemeli sonra taarruz yapanlar cezalanmal- PARİS, 25 (A. A.) — Havas | amafih hiç kimse gerek ie İ yanın ve kerek silâhlarrındaf | | e NN ni Als” rit edilmiş diğer herhangi bir letin milletler cemiyetinin “4 bir faaliyete geçmesine s€© Bi“ vermesine ihtimal verilemedi nacnaleyh M. Bonkurun d€ mürailik kabilindendir. Taarruzun tarifi CENEVRE, 25 (A. A.) “ John Simon, umumi komis! İngiliz plânının emnü selâmet ie “2 şir selesinde Amerikan vazi ahenktar olması için tadil miş olan metinleri okumuştü” | M. Davis, Amerikanm maks velename tasdik edildiği e tek cihetli kat'i bir şekil ali lan bir beyanname projesini muştur. M. Pol Bonkur, dukları gayretten dolayı M. ile Sir John Simona teşekkür miştir, ? Mumaileyh bu hadiselere Re yanın mutaarrızın tarifi bahsi” kıymetli yardımda bulunması in” mam etmiş olmasından dolay!” tekabil emnüselâmet mesele”. tetkikine girişilebileceğini sö), miştir. Bu sayede ikinci oki nasında müspet neticeler elde mesi mümkün olacaktır. Çünkü J gilizler tadil tekliflerinde bi if büyük ve küçük devletler v da müşavatsızlık gözetilmesi vazgeçmişlerdir. Lehistan muhalit! CENEVRE, 25 (A. A.) — “7 - çarşamba gecesi saat 21 de”. ye kadar küçük itilâf hariciy€ © zırları ile görüşmüş ve dün © uzadıya M. Benes ile mü bulunmuş olan M. Pol Bonkur” hataplarma dörtler misakın# müzakereler hakkında izahat © i miştir. “ği Lehistan müstesna olmak Öğ re alâkadar devletler aran gerginliğin biraz zail olmuş © ğu zannedilmektedir. i ri Yunanistanda intihsP | ATİNA, 25 (Hususi) — “xy nik meb'us intihabatmın ve yeni mütemmim intihabat yö” sına karar verilmiş olmasın”, yük bir ehemmiyet atfedilmef'i K dir. Bu intihabın neticesi, j? intihabatındanberi efkârı yede bir tahavvül hâsıl olup dığı hakkında bir miyar t cektir. Muhalif ve muvafık lar, bu intihap mücadelesi” y diden hazırlanıyorlar. Selân tihabatının feshi etrafındaki ediy?" te münakaşaları devam Muhalif gazeteler, Selânik bının feshini keyfi ve Bir hareket olarak tavsif lar, Selânik intihabat m" çok şiddetli olacaktır. namına Selânikte intihap r lesini harbiye nazırı jeneril dilis idare edecektir. M- VE 4 ve diğer muhalif fırkalar müştereken intihap idare etmek için Selâniğ€ cekler, orada on beş gür lar, propagandalar, K©' nutuklar ve mümayişleri€ mumiyeyi kendilerine ? fetmiş g d* © RL NR Akt İk Nk Na : İN

Bu sayıdan diğer sayfalar: