6 Temmuz 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

6 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v7 rf j o” | rak . vi W : 3 O ORAN. e Memleket Haberleri o Bir derebeyi idama mahküm edildi Köyceğiz Cümhuriyet Halk fırkası reisi nasıl öldürülmüştü ? ', Muğlada iki yıldanberi süren erkal de meraklı ve mühim bir Net davası bitmiş, mahkeme- kararı tebliğ olunmuştur. Da- M Mika ile takip olunmakta idi. Da- mevzuunu teşkil eden katlin ban köyceğiz nahiyesi Muğlu Halk Fırkası reisi Sabri Bey- Rp Bu havalinin mühim zengin - | Çinden Asım Beyle çiftlik koru - im pehlivan Arap Abdullah Sab- “Seyi öldürmek suçundan dola » mevkuf olarak muhakeme edil - idi. Kararın bildirildiği gün mah » e salonu daha erkenden büyük meraklı kütlesi tarafından dol- muşta. Celse açıldığı zaman ze imler heyeti Necati Beyin re iği altında salona girdi. Müd - ımumilik makammı da Satvat işgal etti, Suçlular jandamaların muhafa- uğla ve civarında büyük bir ; e çarken görülmüşlerdir. Arap Ab-| dullah, efendisiyle birlikte Sabri Beyin yolunu beklediklerini, e - fendisinin doluya, kendisinin bo- şa silâh attıklarını ve Sabri Beyi öldürdüklerini söylemiştir. Kararda bu cihetler ve şahitle- rin ifadeleri mufassalan anlaşıl - maktadır. Şahitlerin bir kısmının H. Fırkası Reisine karşı duşman - | lığını göstermiş, rasgelene: — Sabrinin kafası kopmalıdır! Yolunda sözler söylemiştir. Sabri Beyle Asım Bey arasında- ki düşmanlığı bütün kaza halkı bildiği gibi maktul de, ölümün - den evel: Beni Asım vurdu! demiştir. Mahkeme heyeti, bütün bu de- lillere istinat ederek, Müddeiu - mumilik makamının da istediğine uygun olarak Asım Beyle Arap söylediklerine göre Asım Bey e - velce birçok yerlerde Köyceğiz C. | AA Koca bir satırla Kız kardeşini yaraladı Sökenin Savuca köyünden Mu - sa oğlu Davut hemşiresi Hatice Hanımi satırla başından ağır su - rette yaralıyarak firar etmişti. Jandarma, kardeş katilini ya - kalamıştır. İl knilmmm zile ila ıhtiyar kadını kaçıran ihtiyar erkek Ercişte ehemiyetli bir kız kaçır- ma vakası olmuştur. Erkek alt - | mış, kadın elli yaşındadır. Er - keğin adı Yusuf, kadmın adı Ke- zibandır. Bunlar biribirlerini sev- mişlerdir. | o Kadınım akrabası vakayı haber alımca ihtiyar sevgilileri yakala- mışlar, kadının bir kulağını, er - kesmişler, sonra ikisini de ser - best bırakmışlardır. Keziban Ha- nımın akrabaları bu suretle Kezi- 9 — VAKIT 6 Temmuz 1933 Kurt, Kuzu, Kartal * Fakat nasıl ve ne vakit?. Mar- j kusa hücum ederek onu öldürmek işten değildi. Fakat Kalip Roma- da idi. Ve böyle bir hareketi ha- j yatı ile öderdi. Halbuki Kalip ölmek istemiyordu. Çünkü ne | diye ölecekti?. Yaşadığı müddet - İ çe Meryemi bir gün elde etmek imkânı mevcuttu, Onun için has- mın, rakibin ölmesi gerekti. Böy- le bir şey olursa Meryem de onun cariyeleri arasında satılır, o da o- nu satın alırdı. Tehlikeden ko - runmak gerekti. Bunun için de beklemek ve fırsatı kaçırmamak icap ederdi. İ Kalip odasında oturarak bun - ları düşünüyordu. Zaten fırsat ta ele geçmek üzere idi. Kapının çalınması ona bu fırsatı bahşet * mişti, Kalip kapıyı açarak ufaktefek bir adamı içeriye aldı. | Bunun kim olduğunu bilmiyor- du.. Fakat gözü ıssırıyordu. A- rinden biri kararmış, kolu yara - lanmıştı. Ayağı topallaşmıştı. Mi safir kendini hemen tanıttırdı... Mi altında mahkemeye getiril -| Abdullahın taammüden katil fiili- ban Hanıma ve Yusuf Ağaya iş - Kendisi Prens Domisyenin vekil- tİ, maznunlara mahsus yerde Yakta duruyorlardı. Maktul Sab- Beyin ailesi mensupları da da lara mahsus yerde duruyorlar» SİL iki tarafın avukatları da ha - #rdı. o Müddeiumumilik evelki “İsede (o mütaleasımı (o bildirmiş, Maznunun vekili müdafaasını yap- Muştı. Reisiki tarafada tekrar | olup. olmadığını 'u ve “Hayır!,, cevabımı aldık- tohra muhakemenin hitam bul. u bildirdi. > Bunun üzerine hakimler heyeti Müzakere odasına çekildiler. Mü- ; tam iki buçuk saat sürdü. Müzakerenin bu kadar uzaması balk merak © ve heyecanımı bir kat daha © arttırıyordu. Nihayet hakimler heyeti salona girdiler. Asılada dışarıya çıkarılmış olan Ilular da getirildi. Tefhim edi- en kararı suçlular ve samiler a- dinlediler. r, mufassaldı. Karardan ıldığmna göre suçlu Asım B., alık, beylik, zihniyetiyle ken- pe düşman bildiği Sabri Beyi diyecekleri tay muhtelif teşebbüslerde bulun- Büştur. Bu arada Ali Molla ve İrmenci Osman isminde iki ki- Vye bin lira mukabilinde bu işi z rmağa kalkmış, fakat mu- afak olamamıştır. Bunun üze- w kendi çiftliği adamlarından ie Mehmet isminde birisine yüz vererek ve silâh tedarik ede - ii Sabri Beyi öldürmek istemiş, t t İbiş Mehmet kabul etmemiş- « Âsım Bey, başka teşebbüsle- inde akim kaldığını ve kimse - ayar ile bu işi yapmağı üzerine iSadığını görünce Sabri (Beyi t kendisi öldürmeğe karar iştir. Asım Bey bu kararı ten sonra hazırlanmış, si - m çiftlik korucusu pehli- Arap Abdullahı da yanma al- Ye Döğüşbeleninden gelmekte Sabri Beyin yolunu kesmiş - m, Mütegallibe Asım Beyle hiz- Psi Abdullah, Cümhuriyet H. Reisini kurşunla vurup k lerdir. | ular, cinayetten sonra ka- ürtmeğe karar vermiş, bunun | nin faili olmak üzere idamlarına karar vermiştir. Mahkemede Asım Bey, kendi hakkındaki idam kararımı dinler- ken sapsarı olmuş, fakat meta - netini muhafaza etmeğe ve peri - şanlığını bildirmemeğe çalışmış- tır. Arap Abdullah, kararı bit - kin bir halde dinlemiştir. Maktul Sabri Beyin ailesi: — Yaşasın adalet ! Diye bağırmışlardır. Reis Ne- cati Bey, mahkümlara kararın bir ! kere de temyiz mahkemesince tet- kik edileceğini, onun için bük - mün başka safhalara da geçmek ihtimali olduğunu söylemiş, meta“ netlerini muhafa etmelerini tavsi- ye etmiştir. Bundan sonra mahkeme salonu samilerden boşaltılmış ve mah - İ kümlar bir jandarma müfrezesi « nin muhafazasında (olarak arka kapıdan hapisaneye götürülmüş - lerdir. İzmirde İspanyalı seyyahlar İ İzmir, 5 (A.A.) — Dün gece İ İspanyol bandıralı Kardix vapuru ile şehrimize 190 Madrit darülfü- nun talebesi gelmiştir. Talebele - rin çoğu kız olup kendilerine pro- fesörleri refakat etmektedir. Dün vaktin geç olmasından dolayı ge - miden çıkamıyan talebeler bugün saat 7 den itibaren gruplar halin- de müzeyi ve eski İzmir hafriya- tmı Halkevini, sair şayanı tema- şa mahalleri gezmeğe başlamışlar- dır. Vapur bugün saat 17 de lima- i nımızdan ayrılacaktır. ——e—— Muhafız gücü Aydın, 5 (A.A) — Sabahle - yin saat beşte (o Torbalıdan çıkan Muhafızgücü bisikletçileri 16 da samimi tezahürat arasında Aydına girdiler. Edremit, Bergama yol- kilometre o yürüyüşün bu kadar müşkül olmasına sebep kum ve güneşle çetin mücadeledir. Zonguldak Halkevi Zonguldak Halkevi binasınm inşası bugün 69,405 liraya müte - ahhide ihale edilmiştir. larmda olduğu gibi bugün de elli! İ kence yapmak ve yaralamak suçu ile mahkemeye © verilmişlerdir. Bunlar, kulaklarını kendilerinin kesmedik- lerini, iki ihtiyarın dağda eşkiya- nın taarruzuna uğramış olabile » ceklerini iddia etmektedirler. emeğim 22 Tekirdağ muallimlerinin tenezzühü Tekirdağı muallimleri vapurla Marmara sahillerinde küçük bir tetkik seyahati yapacaklardır. Bu seyahatte vapur Mürefte, Şarköy, Gelibolu, Çanakkale ve Karabi - gaya uğrıyacak, her iskelede bir kaç saat kalacaktır. Seyahat iki gün devam edecektir. ——— Erzurum hattı nereden geçecek ? Sıvas — Erzurum hattının gü - zergâhıni tesbit için Divriği — Malatya üzerinde bulunan istik - şaf heyeti aşağıda yazılı güzergâ - i hı takip ederek Malatyaya varmış ve Divriğiden Malatyaya kadar güzergâh boyunca arazi çok müsa- it görülmüştür. Hat ayrım yeri olan Denizdek - İten sonra Handere, Selim uşağı köyleri civarından ve Başmuhtar değirmeninin üstünden Danişmen değirmenine doğru uzıyarak ora- daki dereyi köprü ile gecip yüksel meğe devam edecek ve şosenin ür tünden Mamahat gediğini aşarak Elhas uşağı doğrusiyle Malatyaya varacaktır. —ğ— Ceyhanda boğulan adam üzerinde bir ceset görülerek kena- na haber verilmiştir. Cesedin iki arkadaşiyle birlikte ırmağa girerek suların cereyanma ! kapılmak suretiyle boğulan topçu alayı efradından Tarsuslu Veliye f ait olduğu zannolunmaktadır. Tah | kikata devam ediliyor. Kezibanm ve Yusufun | i eAdanada eski salcılarda ırmak| ra çıkarılmış, Yarbaşı karakolu - | harcı idi. Kalip onu hemen tanı | dı ve karşıladı; — Merhaba, asil Satoryus!, Lüt- fen oturun. Ayakta durmak s rahatsız ediyor. i — Evet, evet. Fakat ayakta durmayı tercih ediyorum.. Dün | gece bir kaza gçirdim. Fakat asil Dometriyus, adınız böyle değil mi idi?. Sizin de dün gece uyuma” dığmzı anlıyorum. — Hayır, uyumadım.. Ben de bir kazaya uğradım.. Asil Satu - rius emrinize amadeyim. Şark şalları veya onlara benzer bir şey mi istiyorsunuz?. — Teşekkür « ederim.. Sizinle başka bir mesele görüşmeğe gel - İ dim.. Dün gece siz bir yahudi esi- resiyle pek fazla alâkadar görün- müştünüz.. Onun için 1400 sister- İ tayi fedayı göze almıştınız. — Evet. O ne güzel kızdı?! Ikisi de bir lâhza durakladılar. Kalip sözü yeniden açtı: — Bugünlerde İfazla.. Emrinizi dinliyorum. — Ben de müsaaednizi bekli - yordum. Görüyorsunuz ki gayet asil bir şahsiyeti temsil ediyorum. — Evet, o yüksek | yahudiesiresi ile pek fazla alâka - dar olmuştu. Ilâkadardır. O kadarki esireyi ni kardeşi gibi sevdiği halde türlü türlü sitemlere lâyik gördü. — Demek sizin uğradığınız ka: za bu! — Evet, efendimin kederi karşr- sında derhal yere düştüm. — Yere değil, fakat bir kuyuya düştünüz gibi.. Çünkü yüzünüz gözünüz berbat olmuş.. Büyükle- irin evlerindeböyle şeyler olağan - dır.. — Şimdi benim aradığım bir işey var.. Esireyi satın alan ada - mın ismi, — İsmini niçin istiyorsunuz? — Çünkü Domisyen onun kel - lesini istiyor. Kalibin beyninde bir şimşek çaktı ve mükâlemeye devam etti: — Ben bu adamın ismini verir-.i —— Kavgası işlerim bir az! şahsiyet te! — Öyle efendim. Hâlâ da a-| kaybettiğini anlayınca ağladı. Be- | Muharriri : Ömer Rıza dldiz sem sizin efendiniz de bana o esi- reyi verirmi?. — Ona şüphe ne!, Esirenin si- ze teslimi için hiç bir mani yok.. Efendimin maksadı, kendisine kar şı gelen adamdan intikam almak | ve hasmının kellesini biçmektir. — O halde daha açık konuşa - lım.. dil Memnuniyetle... — O halde siz ne istiyorsanız | bana yazınız.. I —Sizdene şart koşmak istiyor- sanız yazımız. Kalip bir parça parşümen çı » kardı, eline bir kalem aldı ve yaz* dı: Del “Heblepek oğlu Kalip için tam İ bir af ve tam bir serbesti talep e- diyorum.. Kalip bununla işi ği gibi dolaşacak, her yerde se | yahat edecektir.. Bu afname alâ- | kadar zevat tarafından imza olun” aacak ve Kalibi bu afname ile ya" hudi muharebesindeki harekât - keğin de bir kulağı ile burnunu damcağızın yüzü yüzülmüş, gözle | dan dolayi hiç bir mesuliyete tabi olmıyacaktır. Saturius bunu okudu ve anlattı: i — Dilediğiniz bu mu?. z ğe Evvelâ bu. Bu Kalip benim pek samimi dostumdur. Onun bir çok iyiliklerini gördüm. Ben de ona mukabele etmek istiyorum. Zavallı dostum Kudüs harbi esna» i sında bir sürü felâketlere uğramış» ti. Onun böyle bir affa mazha - | riyeti lâzmm. Sezar Titus onu a€ ,| ederse o da hüriyetine kavuşur, — Bu adamın bizim işimizle a- | lâkası ne?. i — Esireyi kimin satın aldığını | o biliyor. —x Alâ! Ben şimdi gidiyorum. iki saat sonra tekrar buradayım, — Fakat mutlaka yalnız geli « niz ve Kalibi mutlaka kurtarmız.. Çünkü bütün iş ona bağlıdır. Onu | korkutacak olursanız iş biter, E- | fendiniz hasmından intikam ala: yi maz, — Sen bu Kalibe söyle. Korkma sın. Şimdi ben gidip bu işi yapa- yım.. i — Asil östurius, buyurun, gi“ din.. | *»*.. Saturivs koşa koşa gitti ve he- | men efendis nin huzuruna çıktı ve | taharriyatının neticelerini arzetti.. Domisyon dikkatle dinledi. | Sonra cevap verdi: — Peli, biz esirevi bu adama verd'k:cn sonra cekazanmış olu » ruz.. Deli misin sew?, Benim bu kadını istediğimi bilmiyor musun? — Lâhuti Prens!. Her şeyi bi- liyorum.. Fakat esireyi ele geçirs mek için bu adamın gönlünü mak lâzrm., < a | — Neden sen bü adamı buraya | getirip işkenceye uğratmıyorsun?, i — Bunu düşündüm, efendimiz! | Fakat bu yahudiler çok inatçı im | j sanlar.. Belki biz bu adamla uğ” raşırken ötekisi kızı kaçırır. O « | nun için bu adamı oyalamak lâ“ zım, Sonra.. N — Sonra ne?. NN — Sonra ona verdiğimiz sözle” ri unutuveririz. Bundan kolay bir. şey var mı?. i I — Fakat bu adam bizden vi listiyor. (Devam: var) |

Bu sayıdan diğer sayfalar: