24 Ağustos 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

24 Ağustos 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ye çe e PA m AŞ MEM İ NNN MŞEDA—. MMMAD MM ARE REN 1 KAVALA ACA z - e Memleket Haberleri o ÜAK KB A AAA AKMA Trakyada Edirnenin belediye işleri iyi gidiyor Bu yıl mahsul bereketli, çiftçi ve tüccar 'Trakyadaki seyyar muhabirimiz - den — Edirne şehrinin uzaktan harikulâde güzel bir manzarası var. İnsan kendini nefis bir tab» lonun karşısında sanıyor. Ben ha yatımda bu kadar güzel bir man. zarayı ilk defa seyrediyorum. Eski Türk mimarlarının iki muh teşem köprüsü istasyonu şehire bağlar. Şehir bir reneber yatağı olmasına rağmen caddeleri temiz ve parkedir. Günde bir kaç defa arazozlar vasıtasile sulanır. Bu suretle ağustosun bunaltıcı sıcak- larına karşı nisbi bir serinlik hasıl olur. Şehrin manzarasmı bozan mezat malların günden güne harap olma sıdır. Bu harabinin önüne geçmek güç olmakla beraber bu malları müzayedeye çıkarmak suretile sat- mak iyi bir tedbir sayılabilir. Bu emval vakit ve zamaniyle satılmış olsaydı bugünkü harabiyet meyda- na gelmezdi sanırım. Vaktiyle 180,000 nüfus barındı- Fan ve bugün ancak 28,000 nüfusu şolan şehirde hissedilecek derecede ,tenhalık var. Nüfusun artırılması #çin hükümet tedbirler almaktadır. Belediye işleri Bura belediyesinin senevi 10000 ira varidatı vardır. Bu varidat ısırlığı içinde dağınık bir halde İunan şehrin temizlenme ve sas piröşlerini iyi bir vaziyette başara- bilmesi takdire lâyıktır. Burada :şehirin güzelleşmesi ve iyilikleri in yapılan işler, eserlerin cümlesi Zon üç sene zarfmda yapılmıştır. Asrm bütün tekâmülâtma uy - & n,, mezbahası, fenni balâları, fbarkları hep bu cümledendir. Itfa 5 re teşkilâtı yeni motör ve arazoz 3İ€ takviye edilmiş, eski belediye cislerinden Dilâver Beye izafeten çocuk bahçesi vücude getiril- #miş ve bir kısmı ikmal edilmiğtir.. En mühim iş, şehrin su meselesi - de. Mimar Sinanın yaptığı su yol. larr kısmen bozulmuş bir halde ol- duğundan şehrin suyu mükemmel bir halde temin edilememektedir.. Bunun için belediye şehre fenni bir surette su isalesini düşünmüş, ve bir proje hazırlamıştır. Projede her eve su verilmesi esası kabul e- dilmiştir. Dahiliye ve Nafia Ve - kâletlerinin tasdikine iktiran eden bu projenin tatbiki iiçn belediye on senede ödenmek üzere Devlet ban- kasından 150,000 Iralık bir istik « raz yapmıştır. 50,000 lirası teslim edilen bu istikrazın bakiyesini tah sil için üç gün evvel belediye reisi Ekrem Bey İstanbul ve Ankaraya hareket etmiştir. Tüccar! vezirai vaziyet Edirhenin ticari ve zirai vaziyeti omuz başı yürür bir vaziyettedir.. Ancak şimendifer nakliyat ücret - lerinim hububat bedellerinin nıs « fını tecavüz etmesi ve hububat fi- atlarının düşkünlüğü, ticaret ve zi raatin fana bir devre geçirmesine sebep olmaktadır. Bunun en bi. VAKIT .! ümitlidir Edirnede Gazi heykeli rinci sebepleri, hattın Yunanlılara ait 32 kilometrelik aksamı için va- gon başına 3 — 4 bin kuruş alın. ması, Şark demiryollarının da be. her kilodan 50 para gibi yüksek bir para almasıdır. Nakliyat işinin, hububat fiatla rmın düşüklüğü nisbetinde tenzili | zürra hayatında ve tüccar hareket- lerinde bir salâh doğuracaktır, Bu yıl, Trakyanın diğer mıntas kalarında olduğu gibi Edirnede de bereket fevkalâdedir. Bu bereket ziyadeliği yüzde 30 — 35 derece. sini bulmaktadır. 300 — 400 vagon buğday, 50— 60 vagon kuş yemi, 200 vagona karip arpa ve mühim miktarda çavdar istihsalâtı arasında 200 — 300 bin okka da yapağı vardır. Tütün mahsulâtımdan hayırlı ne ticeler umulmaktadır. Buğday 3, arpa 2 kuruş, çavdar yelmiş pa- rayadır. Kuş yemi için fiat açıl « mamış ise de 3 kuruş edeceği tah- min edilmektedir. Arzi mahsulât arasında pancar, bu yıl en başta mevki almıştır.. Pancar ziraatine çok elverişli olan bu topraklarda beher dönümden üç ton almak mümkündür. 14 bin dönüm pancar yetiştiren Edirne, bu mahsulden bol bir para alacak- tar. 40 — 50 bin okka arasındaki koza istihsali de bilhasa 90 — 115 kuruşa müşteri bulduğundan koza cılar pek memnun etmiştir. Uzun köprüde bu yıl koza istihsalâtı 80 — 100 bin kilo arasındadır. Söke dağlarında gezen garip papas kimmiş ? Söke dağlarında şöpbeli bir tarzda dolaşan bir Rus rahibin yaklandığını yazmıştık. Bu rahi- bin isminin Kostantin Çekof olduğu anlaşılmıştır. Rahip, ken- disinin evvelce beyaz Rus zabiti olduğunu, tayyarecilik, kaptanlık, artistlik ve fotoğrafçılk işlerin- den anladığını, yazmakta oldüğu bir esere mevzu aramak için dolaştığını söylemiştir. Maamafih ifadesinin doğruluğunu göslere- cek bir delile sahip değildir. Sabillerimize bir kayıkla gelerek gizlice çıktığı anlaşılmıştır. Kıskançlık Kastamonu'da Bir kadınla bir erkek öldürüldü Kastamonunun Boz oğlâk kö yünde bir cinayet olmuştur. Köylülerden Emin, beş senelik karısı Aliye'nin komşularından Mehmetle seviştiği zannına düş- müş. Bir akşam Aliye büyük annesi Fatma hanımla köyde, samanlık- larının önünde oturuyorlarmış, Yanlarına Eminde gelmiş, ko- nuşmağa başlamışlar. Bu sırada karşıki evden Mehmet çıkmış. Emin onuda çağırmış, Mehmet, Eminin yanina oturmuş, ikram eltiği sigarayı içmiş, şuradan buradan konuşmuşlar, Bu esna- da Emin; — Ben köy içine gidiyorum, biraz işim var diye ayağa kalk- mış ve belinde sakladığı taban- casını ansızın Mehmedin başına boşaltmış, attığı iki el silâhtan birisi, Mehmedin başına, birisi de göğsüne isabet etmiş ve he- men onu yere sermiştir. Emin, Mehmedin yere yıkıldı- ğını görünce bir iki adım ötede ninesi ile beraber oturmakta o- lan karısına: doğru atılmış ve tabancasını ona da çevirmiş, onu da bir kurşunla yere sermiş ve savuşmuştur. Katil yakalanmış cürmünü iti- raf etmiş, yalnız, karısını, Meh- metle samanlığın önünde kucak kucağa öpüşürken gördüğünden ve o hale dayanamadığından iki» sini de öldürdüğünü söylemiştir. Tahkikata müstantiklikçe de. vam edilmektedir. Kırmızı patlıcan ! Bandırmanın Manyas (Malte- pe) nahiyesinde domates büyük- lüğünde onun gibi kırmızı bir patlıcan cinsi yetiştirilmiştir. Ok- kasi on kuruşa satılan bu patlı- canları bediye götürmek için alıcılar çoktur. Domatesten hiçbir suretle renk şekil itibarile ayırt edilmiyor. — e Bursa soygimelie Bursa, 23 — Soygunculardan Tirede yakalanan Hasan orada zengin bir hanımla evlenmiş, emlâkin yarısına hissedar olan kainbiraderini öldürtdükten sonra, servetin tamamen kendisine kal- ması için karısını da katletmek teşebbüsünde bulunduğundan tev kif edilmiştir. Bu şeririn Bursa soyguncularından olduğu bu mü- 4 nasebetle anlaşılarak şehrimize gönderilmiştir. Ödemişte yakalanan Lâz Sabri de buraya getirildi. Soyguncu ların Ödemiş hayalisinden başka, Geyve civarında da bâzı soygun- lar ve katillerle alâkadar olduk: ları anlaşıldığından oralarda da aynca tahkikat yapılmaktadır. Soyguncuların o muhakemelerine bu tahkikat evrakı alındıktan sonra başlanacaktır. Memleketin bazı yerlerinde bir takım cinayetlerle haydutluk vak'alarının bu şerirler tarafın- dan yapıldığı tesbit edilmiştir. Bu sebeple muhakeme safaha- tınn şümullü ve uzun olacağı tahmin ediliyor. “Türkistan gençleri birliği,, toplantı” sında, söylenilmiş olan bir nutuk Değerli gazetenizde, benim Tür kistan gençleri toplantısında Ka » zan Türklerinin Türkistan Türk - lerine göre taşralı olduklarını ve ülkü birliği olduğunu söylediğim yazılmış, kısa nutkumda temas et - tiğim başka mühim noktalar asla | kaydedilmemiştir. Ben orada Kazan Türklerinin taşralı olduklarmı söylediğim gi «| bi, “ülkü birliği, ni de öyle dam - dan düşer gibi anlatmadım. Benim o toplantıda söylediklerim hemen hemen harfiyen şu mealde olmuş- tur: Saygı değer arkadaşlar; Bilirsiniz ki, unutulmaz o Ziya Gök Alpın “Vatan ne Türkiyedir Türklere ne Türkistan, vatan, bü - yük ve müebbet bir ülkedir: Tu - ran,, dediği zaman © karşı karşıya koyduğu iki tane büyük Türk yur - du vardır. Bu toplantı eski ve kutlu, ancak | bugün az mutlu Türkistanın yeni ve özbeylikli (Müstakil) ve çok| mutlu Türkiyede yaşıyan düşünceli ve ülkücü evlâtları tarafından ya- pılmıştar, Efendiler, tarih, an'aneler, dil ve kültür yönünden Türk budunu tektir ve bir bütün teşkil eder. Türklerin bunca geniş sahalara dağılmalarıma bakmaksızın, Türk dil ve dalları biribirinden © anca uzaklaşmış değildirler. Fransız dil | âlimi Jan Deny “Les Langues du monde,, adlı eserde bastırdığı Türk diline dair yazısında Türk - lerin sayısı ve onların yayıldığı sa- halar üzerine söz söylerken diyor ki: “Şaşılacak bir haldir ki, bunca yayılma ve tağılma Türk Tehçele - rinin daha fazla ayrılmasına sebep Türk dünyası fikir, hars ve ülkü yönünden tek olmakla berabef? bir türk ülkesinin, her bir Türk€“ linin ayrr ayrı özlükleri Game yetleri) ve değerleri vardır Tür ellerinin bunları karşılıklıca ii N maları ve öğrenmeleri gerektir” Türkistan gençler birliği Türki tanm bu gibi hususiyetlerini araf tırmak, aydınlatıp ortaya koymak ve onları buralı soydaşlarımıza bildirmek ve tanıtmak yolunda © lışıyor. Hakikatten Türkellerini biribirini gireği gibi ta ; Türk kültür birliğinin temel ta dır ve birindi şartıdır. Şimaldeki Kazan yurdu kültü" dil, an'aneler vemilli ülkü yönü? den Türkistamın bir uzaması! ve bir parçasından başka bir değildir. Onün için Türkistan kök tür ve fikir kımıldanmaları veli kınmaları Kazanlıları daha fas? alâkadar etmektedir. Türkistanlı yerdeşler, yurdü” muzun kıymetlerini ve an'anel hariçte de yaşatmak için çalışm” nız büyük Mustafa Kemal Türki” yesinde ancak mümkün olabiliif tir Bundan başka, Gazinin Türk” rihini doğrultma, genişletme ves dınlatma uğrundaki ;Türk yazi lini yenileme, * zenginleştirme güzelleştirme yolundaki girişme başlamaları, ey Türkstan gençiifi sizin işlerinizde hangi isti yürümeniz gerek olduğunu göst!” ren kutlu ışıklardır. Gazi neslinden örnek almak, ce ülkümüze doğru inan ve gür le yürümek, sizin de borcun Yaşasın Türkiye ve Türiksi” yaşasm Türk, — fikir, kültür, Öf olmuş değildir.,, (Sayıfa, 196). | birliği! Aptullah Battal Osmaniyede kuduz | vukuatı çoğaldı Osmaniyede köpeklerin öldü- rölmesine devam olunduğu halde kuduz vukuatı eksik olmamak- tadır. Bundan otuz beş gün er- vel orada bir çocuk bir köpek tarafıudan ısırılmış ve fakat ebe- veyni bunu doktora göstermeğe lüzum görmemiş yavrucuk ku- durmuş ve ölmüştür, Bu hadiseyi gören on dokuz kişi ısırıldıklarını hükümet dok- toruna haber vermişler ve dok- tor da bunları tedavi edilmek Üzere Adanaya göndermiştir. Gerek Adanada ve gerek Os- maniyeden gelen kuduz köpek- ler ve kediler tarafından ısın lanlanların yekünu elliye yakın olup . bunlara Adana memleket hastanesinde bakılmaktadır. DambiiğiR iğ Erik yüzünden cinayet Adapazarı Göktepe köyünde Şerif oğlu Adil ile Ali oğlu Mu- rat arasında bir erik ağacının meşvasını toplamak yüzünden kavga çıkmış, neticede Adil tü- fekle Muradı öldürmüştür. Adil yakalanarak adliyeye. teslim e- dilemiştir. A Bursada bir komünist Bursada mevkuf bu'unan ko- münitleri görmek üzere İstan- buldan giden bir şahsın vaziyeti şüpheli görülmüş, üstü arandığı zaman bazı evrakla beyanna- meler bulunduğu görülmüştür, bu şahış tevkif edilmiştir. Eşkiya ile müsademt Erzincanda Kanciga nabi merkezi civarında iki köylünü silâhlı haydutlar tarafından 8” leri kesilerek paralan alını Soygunculuğu haber alan Kan” ga nahiyesi müdürü Sabri Bel bamen jandarma müfrezeleri takibe göndermiştir. Bun Süleyman onbaşı kumanda; ki Kanlıkavak müfrezesi devam ederken Honzori t den dokuz kişinin aşağıya doğ indik,erini görmüş: — Durun emrini vermiştir. Soyguncular olduğu anlaş! dokuz kişi ne durmuşlar ve pi teslim olmuşlar, üstelik jandi malara karşı ateş açmışlarö Jandarmalarda ateşe mukabfi edince müsademe başlamış, guncuların buluduğu mevki kim olmasına rağmen jandarf lar büyük cesaretle çarpı lardır. Neticede roygunesl ele başısı o'an Seyit Mal maktul bir halde ele geçiri diğerleri kaçmışlardır. So; gir cuların mubtelif vak'alar Yy) si anlaşılmıştır. o Jandarmalar bir takibat yapılmaktadır. Kğ Bir çocuk güreyirkekii Turgutlu'nun Derici köy Koç Mustafa oğlu 12 yaşları, Mehmet Ali, Uşaklı Durs” yy güreşirken belindeki bıçak gi ran'ın göğsüne saplanmış. e çük çocuk, aldığı yaranın gif yarım saat zarfında can © tir. 12 yaşındaki suçlu * yakalanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: