24 Ağustos 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

24 Ağustos 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hakiki Hikâye : i y? $ gündür Ahmet, Mehmet ve vii In neş'esine ölçü yoktu. An - nden almış oldukları izinle ytü “R denize girecekler, Hasanın ik kayığı ile gezeceklerdi. Wi, > sabahı.. Çok güzel ve ılk "aj VA vardı. Üç arkadaş gözle. ABU Se Yallerinde hep o yelkenli , Semiyi canlandırırlardı! & gündenberi, hayır daha doğ» kışın mektep sıralarındanbe- önce mütaleada, gündüz bahçe - konuştukları hayyallerine kav» ki vet... 9 güzel hayale. i #€her zaman: Sy Ah. » derdi, sınıfı geçsek.. * güzel bir gün bir deniz ge - fa, isi Yapsak.. Yelkeni açsak.. Pu * Pufur dolaşsak. hye medin güzel kelimelerle an. $' bu hayal gözlerinin önünde k tulmıyacak bir hatıra gibi ka » 4 günleri dözt gözle beklerler- ite nihayet, kış geldi. Sınıf ges » Hava güzel ve şimdi de kas iniyorlar, bağa a de orta mektep tale - ei ani üç delikanlı. Böyle de. Maçın bulundüğu sandalda ndalcıya ne lüzum var ?. va Küreklere yapıştılar. Sa- Rİ uzaklaşınca sandaldan de - a adılar, çıktılar... Tekrar at- Kala kahkahalar takip etti. lg, er dakika biraz daha ço» Maç Güzel hava, güzel deniz ve "İyşg: Socuk., Bir araya gelince ne la ağ sonra Mehmedin ak- ii hayali geldi. biraz rüzgâr olsa.. Dedi.. ORüzgür ne olacak? Siken acardık.. tib; har birdenbire kabul edilmiş - if rüzgâr başlamaz Manen yelkenlere sarıldılar ... kyn haki ektpteyken anlattığı bugün- | © Yelken Açınca !.. Güzel bir rüzgâr, hafif hafif san- dalı önüne kattı. Sahilden biraz uzaklaştılar, Neş'eden hiç bir yeri görme « dikleri için tamamile açıldılar. Bir- denbire bu hafif rüzgâr şiddetlen- di. Yelken direği yere düştü.. San- My açmaz kendilerini sokağa | dal alabora oldu. Üç genç ne ya - pacaklarını şaşırdılar, Suyun için - de sandalı düzeltmek için uğraş « tılar, Fakat yelken işi bozuyordu. Yelken direğini attılar, Hemen küreğe sarılmak istedi » ler.. Fakat kürekler yoktu. Denize düşmüştü. Dalgalar da sür'atla kürekleri önüne katmış götürüyor. du. Yüze yüze gidip almak imkân. sızdı. Birkaç dakika içinde olan bu hâ diselerden çocuklar öyle şaşırdılar ki... Sandalın delindiğinden ve su aldığından bile haberdar olmadı - lar, Mehmet en büyükleri biraz daha itidalle : — Aman batıyoruz... Diye bağırdı. Onların deniz üstündeki bu fe - lâketli vaziyetini sahilden gören | kayıkçılar koştular. Onları batmak üzere olan sandalın içinde kurtar « dılar. Şimdi o günün hatırasını hiç ü - nutmazlar. Masalcı Başka memleket- lerde çocuklar Başka memleketlerdeki çocuk- lar için güzel güzel bahçeler vardır. Bizim de Gülhane bahçe- sinden başka bir çocuk oyun yerimiz yok? Aceba bunlar şeh- rin dört bir tarafında ne zaman yapılacak? i Buda başka hesap İ Muallim — Söyle bakalım Ah- met Efendi.. On üç, beş daha kaç eder?. Ahmet —.,..... Muallim — Sabahliyin annen on üç kuruş verdi, akşam da beş kuruş verdi. Kaç kuruşun oldu?. Ahmet — 23 kuruş muallim Bey.. Muallim — Nasil olur?. 13, beş daha 23 eder mi?, | Ahmet — Tabii muallim Bey benim de on beş kuruşum vardı .. Ne çek iğdrsim yahu !.. Adamın biri çok zengin oldu- gu kadarda çok geveze imiş. O kadar geveze imiş ki ya- | nında durmak, oturmak imkânı olamaz mış... Ayni. Zamanda. bir. azda fazla mübalağacıyınış | Bir atınca birkaç tane birden vurmıya başlarmış, Bir gün beyin yanındaki adamı demiş ki; — Efendim zatıaliniz çok atı- yorsunuz, aynı zamanda çok uzun lâf söyliyorsunuz. — Ne yapayım lâfa başlayınca kendimden geçiyorum. — O halde zatıalinize ben işaret vereyim, — Lâfa başlayınca ben işaret filân görmem ki.. — Peki. Zatıalinizi o ayağı: | nızdan bir ip ile bağlıyayım. Minderlerin altından saklıyarak elimden tutayım. Siz lâfa başla” yınca ben hemen ipi çekerim.,, Bey Kâlhyasının bu sözlerini muvafık bulmuş. Bir akşam bü- bük bir ziyafet tertip etmiş. Ipi de ayğından bağlatmış.. Köşeye olurmuş, Yavaş yavaş lâfa baş- Jamış: — Bir gün bir avcılığa gittik. Ayı avına.. Uzaktan bir de bak- tım bir ayı geliyor. Bir dane daha arkasından . Aman bir tane daba arkasından elli ayı, Efen- | dim. Tam elli tane. Hemen ta- bancamı çektim. Bir atışta elli ayıyı birden öldürdüm....... Derken Kâhya ipi çekince: —.. Hayır 25 ayıyı öldür düm... Derken Kâhya gene ipi çek- miş: —... Hayır 10 ayı idi... Fakat kahya gene çekince Bey kızmış kâhyaya dönerek; — Ne yapıyorsun be adam ayağımi koparacaksın demiş.. Oradakiler de işi anlamışlar. Adamda mahçup olmuş. Hangi memleketler- de hangi hayvanlar? Dünyanm vaziyetine göre her memlekette başka hayvan çoktur . Bunun sebebi iklmin tesiridir. Meselâ sıcak memleketlerde de- ve çoktur. Fakat buz memleketin » de deve bulunmaz. Size dünyanın cografi vaziyetine göre bulunan hayvanların bir listesini veriyorum. Bu liste içinde bulunan hayvanlar- dan insanlar istifade etmeği düşün müştür, İnsanlar akıllı oldukları için he- men rahatına bakar, bulduğu hay- vana eşyasını yükletir. Kendi bi. ner. İşte.. Mısırda, Arabistanda, As- ya çöller mıntakasında çöl gemisi ismi alan deve, günlerce susuzluğa ve açlığa tahammül ettiği için in » sanlara en iyi yardımcı olur. Tibette ise (Riyak) denilen bir öküz vardır, Bu öküzler yük taşır, adamlar binerler. İspanyada ençok kullanılan hayvan eşektir. Eşek her © yerde vardır amma. İspanyada (olduğu gibi istifâde edilen memleket pek azdır. Şimalde buzlar memleketinde köpekler, Laponyada geyikler var. dır. Meksikada da hep katır yetiş- tirilir, İngilterede ise at merakı fazla- dır. Bunun için İngilizler at yarı « şına fazla ehemmiyet verirler. Amerikanın cenubunda ise pek şırlar. Hindistanda ve Hindi Çinide de İ fille insanların işlerini yaptıklarını | liyeyim.. Türkiyede en çok besle « söylemek abesir . > Memleketimizde ise ençok küz, mandadır. i ğ çok (Lâma) “denilen hayvanlar | sema i beslerler, Onlar vasıtasile yük ta - | kullanılan hangi hayvandır?. Bili. İniz bakalım... | Ne için geriniriz? Geçen hafta ne için esnediğimis zi anlatmıştım. Bu hafta de ne için gerindiğimizi söyliyeyim. Her zaman gerinmediğimizi siz- de hatırlasınız değil mi?, Yorgun, uykusuz, bir de uyku - dan sonraki mahmurluk zaman. larında geriniriz. Esnemenin sebeplerini iyi am ladınızsa bunun da bir sinir yor « gunluğunu gidermek için yaptığı - miz bir hareketten (o başka bir şey olmadığını anlamakta geçikmez » siniz. Yorulduğumuz zaman kanımız uyuşur gibi olur. İşte gerinince bu kanı daha doğru damarları hare - * kete geçiririz. Damarlarda harekete geçen ka. nımızı bu suretle bütün vücudumuz da işletmeğe başlarız. Tneffüsü « müz de kuvvetli olur. Belki bulamazsınız, ben size söy nen hayvan bilhassa köylerde ö» TAĞUSTOS BİLİ senunasaesaasasasarassnse eme 750 okuyucumuza hediye veriyoruz Bu haftaki bilmecemiz hecelerden cümle teşkilidir: dür- gü-fer-nü-za-yök-bü-en-kün-tür-nu-ra-bay-re- ya-tay- 1os-gus-s-o-iuz. Doğru halledenler arasında 150 okuyucumuza muhtelif hedi- yeler vereceğiz. Hal varakalarına isimlerinizi okunaklı yazarak Vakıt Çocuk sayfası muharririne gönderiniz. Dikkat: e m Ernie vi ün vi Gelecek hafta 30Ağustos zafer ve b dağ” Da Miltr mücadelede Afyon tayyarecisinin kahramanlıkları Bu hafta içinde geçen ay- 9 daki bilmecelerde kazanan- ların isimlerini okuyacaksınız. Tm e ESİ:4 — bim iki Türk gs” > e ği

Bu sayıdan diğer sayfalar: