25 Eylül 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

25 Eylül 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, ği m 8 ATA GE GE NOR A i Devlet ve M Fmrcannmem g numan! Muharriri : Celâl Nuri TMM: İslâmiyetin büsbütün değilse de yarı cümhuri bir şekli vardı. Bu- nun ilgasına karşı çokluk eden hoca oldu mu?. “Ahkâmı sultaniye, denilen amme hukuku, hukukun en ihmal edilen kısmı idi. İkinci Abdülha- Eski devirlerde padişahın mü. mit zamanında Maverdi'nin köh- | talâasına karşı gelmek ani ne bir ahkâmı sultaniye kitabını | cezasına uğramaktı. Sonrualr arapçatan Türkçeye tercüme eden! se vakıa bu kerih âd v zat takibe uğraşmıştı. Bizim tale: | etti. Lâkin bir müstebidin beliğimizde hukuk mektebinde leri ile mücadele o k amme hukuku okumak yasaktı. | iş idi ki en hamiyetli Osmanlı Devleti bir t&ocratie !rı yolda bırakıyordu. karikatürünü andırıyor. İstibdat en iyi niyet sahibi bir | Hilâfet... Bir bostan korkulu: | padişahı bile — tıbben — müte- ğu!, Osmanlı Devleti o derece çü | reddit bir hale getirir. Bir müste- rük idi ki kendisiyle imtizaç etti- | bidin ömrünün sonuna değin ada- ği hilâfeti bazı teşkilât ile takviye | lette, mantıkta sebat ve devam et- | bile edememişti. tiğine tarih çok misal arzetmez.. değil Meselâ İstanbul şehremaneti mec giderek hükümdar tarafından or- taya atılan bir fikri tenkit edebi. lirlirdi. Meselâ Abdülazizi idare etmek için vezirleri ancak hile ve desise- itiraz ye sapmışlardı. seleri ya 93 kanunu esasisine göre kanun | Eski devletimiz — temsili larin tedvininde ahkâmı islâmiye | esastır. Lâkin buna bile imkân görülmedi. Bir taraftan Mecelle | miş bir zenci ve bedevi ve yahut ' yapılıyor, yani fıkıh kanun haline | “vahşi,,yi gözletimizle görmüştük. konuyor, öbür taraftan aynı za - Son zamanlarda Şürayi devlet gi- manda Fransiz ve Felemenk hu -! bi bir düzina kadar meclis vardı. kukundan iktibaslar yapılıyor, ce- | Bunların hiç biri bir halk tabaka za ve ticaret kanunları tercüme e- | sını, bir fikri, yahut bir ihtisası | diliyordu. o Osmanlı Devletinin | temsil etmiyordu. Padişahın fik- meşruti devri bile tenakuzlarla do | rini mi temsil ediyorlardı, acaba? | ludur. İslâmiyet, devlet idaresinde, ka nun vaz'nda esas mı?, Öyle ise kanuna, ; teşri kuvvetine ihtiyaç | ne?. Değilse, yani kanuna, teşri kuvvetine yer verilmiş ise kanun | tedvin edilirken ahkâmı islâmiye- | nin esas ittihaz edilmesi ne des! mektir?, Hem o... Bunun mas nasını anlamak güçtür.. Bir devle- ,lin umur ve muamelâtında bazan Allahın sözünü dinlemek ve ba-| zan dinlememk demek olan bu tarz pek gülünçtür, Saltanat devrinde ruhaniler bir devlet adamları silsilesini teşkil ediyorlardı ki modern deylet usu- lü buna tahammül edemez. Bu w- sul Bizans imparatorluğundan Os. manlı imparatorluğuna geçen ve lâkin zamanın müruru ile menşei unutulan bin bir âdetten biridir. Ferdin, modern devlette huku- ku vardır, Ferdi hususi, sivil hu-| kuk, amme hukukundan sarahat « le ayrıdır ve ayrılmıştır. Vakın! son zamanlarda fert, devlet aley. hine dava açabilirdi. Lâkin, zan- nederim, eskiden bir fert devlet aleyhine hak dava edemezdi. Hiç bir kanunu esasi vaktiyle lisine, henüz Afrikadan yeni gel - O da değil; çünkü intihap “yani | tayin, gelişi güzeldi. Bu türlü! atifet, sadakat... muhtaçların, ya- hut teveccühe lâyık olanların aza tayininde amildi. | Bluntschli diyor ki: Modern devletler: bilhassa millidir. Şu noktayi tamik edelim: Tarihi teşekkülü Osmanlı Devleti milli bir devlet değildi. Milletlerin üstünde bir | devret. Bünün içindir ki mahi- yetinde Türklük bariz olduğu hal- de, bu Türklük gizlenmek ıztıras rında idi. Kezalik gene mahiye- tinde müslümanlık aslolduğu hal- de, bu müslümanlık müsaafkâr ol kalmıştı. (Meselâ Ermeniden de vezir ve balâ olurdu). Yani: Osmanlı saltanatı kâmi | len Türk değildi, kâmilen müslü- | man değildi. Kâmilen Osmanlı değildi. Aynı zamanda Türktü | (resmi dil, hâkim tabaka, saray). Aynı zamanda müslümandı (pa» dişah halife idi, resmi din, meşi- | hat, evkaf, hutbeler ve saire). Ay» | nı zamanda Osmanlı idi. (Yani | vaktiyle yalnız raiyye addedilen gâyri müslimler, git gide devlet müstebit devlet olmaktan çıkıp iktizasınca Hem o.. mak mecburiyetinde eclis | dar güç bir | | yetiştirdiği ” : İ TAKVİM Pazartesi Sa: 25 Eylül 26 Eylül il 4 Cemaahir 5 Cemaahir | l sindi namaz | Bundan İ ortadan kaybedilir. RADYO sugun 4 ISTANBUD plahla meşiiür bestekirların konser — 1418 konser kaldi Hu yzer) isimli rurmantik © 150 plakis kon “er VİYANA: SİNİ m — 19,45 plak — 31/14 kuvert iz | in | ar | cx ve Kuverlet — 243 BÜKREŞ 13,25 Rİ 19,85 gazeteleri şöyle bir gözden riş — 16 plak — IBİS konser — bafif ras in (Ciyokonda) | isimli operası — 5 damın, VARŞOVA “ plakis meiodiler, MZ om konser — 18 dans plakları — 7 nutuklar — p yanç konseri çinlein (Foskaj) © perast plakla, BELAKAD: 31 haberler, plak — “ım — 2130 haberler — 21,45. Napoliden naklen hafif musiki, soh- betler — 2i haberler, ROMA “2. m — 20,30 plakla cuz — 21 Fal Pı n sar! kı söylüyor — yarım sat sürmek ©. zera bir i emme m. Biçki yurdu sergisi açıldı um müdür Divanyolundaki Türk kadınla» | şehrimize gelmiştir. yı biçki yurdunun yirmi birinci ders senesi sergisi dün, güzide bir çok zevatın huzuriyle açılmıştır. Davetliler meyanında İstanbul ma | arif ve matbuat erkâniyle yurdun | münde sokaklara asılacak olan a - birçok hanımlar bulun: | fişler; muşlardır. Misafirlere sergi gez: feti verilmiştir. Bundan yirmi sene evel açılıp memleketin iktisadi ve içtimai ha- miştir. Maarif müdürlüğü İ yata yardımı dokunan ve 2500 den | fından 29 teşrinievelde Halkevin- | fazla talebe yetiştiren biçki yurdu- | de İstiklâl mücadelesine ait “ canlı | nun bu seneki muvaffakıyeti cid- | tablolardan mürekkep bir sergi a anı takdirdir. Yurttan bu| çılacaktır. den şay k sene 93 talebe mezun olmuştur. Ta- | lebelerin işlerin ihzarında ye dikleri ince zevk ve sanat bilhassa İ parker Kendine göre keyfi bir ih | | on sekiz liraya « Kısa Haberler 0 oi | tebi müdürü Hidayet bey Cümhu- riyet kız orta mektebi ğüne naklolunmuştur. müdürü Hakkı Saffet bey dün sa- bah Ankaradan şehrimize | Tedavi için V i gelmi dirilmiş, müteakiben bir çay ?İYa | ma komisyonu bunların asılacakla Jr Yaşama masrafı Başmakaleden Devam memleketin yaşama masrafı ya .| Suriyeye aç listesi tanzim etmesi, “Bizim | ihracatımız meblekeömizde Esri givel şü ele N ğ Hangi tarifeye tabi olaca Suriye hükümeti 30 eylül 193” ihtiyaçlar yoktu amma şimdi bun- lar hayati zaruretler o sırasma| | geçmiştir. , gibi mülâhazalar ile | tarihinden itibaren Türkiyeden $€) hareket olunması doğru değildir . | lecek mallara karşı cemiyeti ak başka asıl maksatta vam meclisine dahil hükümetler İden gelecek mallara tatbik ettif Hülâsa şunu demek istiyoruz ki | pormal tarifeyi tatbik edeceğif, yaşama masrafı yaparken arana *| hükümetimize bildirmiştir. cak şey orta halli bir ailenin yüz Dün bu malümat telgrafla 18İ ş mı, yoksa üç YüZ | tanbul ticaret müdüriyetine ve liraya mı geçinebileceğini öğren - | caret odasına tebliğ edilmiştir. YE mek değildir. | İnsanların zaru» | pi tarifeye göre Suriyeye olan bö ruri ihtiyaçlarını teşkil eden muh | şün ihraç maddelerimizin fiatlar! telif eşya fiatlarındaki tahavvül * | ycuzlamış olacaktır. leri tesbit etmek, o başka memle « ketlerdeki fiatlar ile mükayeseler yaparak yaşamağı güçleştiren se- Ayancık panayırı Ayancıkta büyük bir panaj” kurulacağı ticaret odasına bildiri” miş ve tacirlerin iştirakleri rica © dilmiştir. bep ve âmilleri tayin eylemek, ni. | hâyet memlekette yaşamak şartla» | rını kolaylaştırmak © için çareler bulmağa yol açmaktır. Panayır tertip heyeti ayni za * Yaşamak masrafı hesabını ya « pan Ticaret mak- sada varabilmek için çalışılmasını | manda bir de tulüat kumpanyaf" odasmda bu nınpanayır müddetince Ayancık” temsiller vermesinin teminini ri& ve o yolda efkârı umumiyenin ay-| etmiştir. dınlatılmasını bekleriz. Mehmet Asım V Hidayet Bey Yeni açılan Uluköy orta mek- Kaplumbağa istiyenlere İzmir tacirlerinden birçokls' İstanbul ticaret odasına müraca ederek ihraca hazır kaplumbağ?” larr bulunduğunu bildirmişler kaplumbağaları alacak Avrupad”" ki müesseselerin adreslerini ist€ müdürlü- | mişlerdir. Kabzımallarla bahçevanal” Emlâk bankası umum arasında a şema umumi Kabzımanlarla bağçıvanlar * rasındaki komisyon meselesi henüf Bilhassa İ” n bici halledilememiştir. mit ve civarı bağçıvanlarını, çek odasına vaki olan müren? re heyeti de gerek kabzımanlaf* gerekse diğer alâkadarlarla yapı" ğı temaslarda bu hususta henüz iç bir karar vermemiştir. Maamali oda idare heyeti kabzımalların 8" dıkları komisyonun küfeler üzerin den değil kıymet üzerinden olm sni kararlaştırmıştır. geldi. iyanaya gidecektir. Bey aglar u - Sırrı bey dün sabalı Sı Maliye Cümhuriyeti kutlulama hazırlığı Cürhuriyetin 10 uncu yıl dönü: | | izeler dün Ankaradan Belediyedeki kutlula - vee d ir. Bu husustaki karar vekâlete P” dirilecek, muvafık görülerek 189 dik edildiği takdirde malın bedeli üstünden komisyon almacaktır. yerleri tesbit etmektedir. Temsil edilecek eserler de gel-! tara - incir mahsulü Bu sene havaların soğuk git€ si üzerine incir anc3 9 eylül 933 tarihinde borsaya £ bilmiştir. Ve ilk muamele 10— kuruş arasında olmuştur. Geçe sene ilk incir mahsulü 15 gün dah*) mahsulü Asmalı mescitteki yangın davası devletin kudret ve salâhiyetini bir çerçeve içine almıyordu. Padişahın (yani devletin) hu» kuku mutlak idi. Yani padişahım | keyfi kanundu. Padişah, ısd evel idrak edilmiş ve 7-25 arasınd? satılmıştı. 14 eylüle kadar İzmir borsasi da satılan incir miktarı 767.000 lo olup fiatı da 10 — 25 kuruş ar# sındadır. Gülhane hatları ile mutlak devlet | olunca, tek tük siyasi hakka da sa- hip oldular). Bununla beraber padişahlar değil, münevver vezirler ve dev - 1 let adamları bile o hengâmda bu gün bize kolay ve tabii gelen bu muadelelerle uğraşmıyorlardr. nazarı dikkati celbetmiştir. Birkaç ay evel Asmalımescitte Neriman, Ayşe, Memnune, Bel | bir evden bir yangın çıkmış, bir | kis, Zehra, Nimet, ve Zafer Ha. | kişi dumandan boğularak ölmüş. nmlar tayyör ve mantolarda, Ne-| yangının sigorta parasına tama €- ihe, Melâhat, Mükerrem, Fahrün | dilerek çıkarıldığı şüphesi uyan - Belkay, Didar Ha-| mış, yapılan tahkikat neticesinde çok mu-| bu binada oturan birkaç kişi mah- kemeye verilmişlerdi. ettiği kanun ile| di. Günün birin de onun da haricine çıkardı. nisa, Saffet, nimler köp ve pijamalarda Çekirdeksiz üzüm vaffak olmuşlardır. Padişahın, demek oluyor ki, hu kuku hudutsuzdu. Padişahm hu- | kuku mutlak ve hudutsuz olunca tebaanın hkuku padişahın bir bah şayiş ve müsaafesinden ibaret kal- Devlet gelisi güzel idare edili- | yordu. Halbuki — geniş düşüne lim — bir devletin idaresi için o- nun mahiyeti sabit olmak iktiza e- | der. Devlet milletlerin üstünde Sergi bugünden itibaren vnu -| ıktır. e IRTIHAL Ticaret odası reisi Nemli zade Bu sene mevsim iptidasınde 14 eylül akşamına kadar İzmir bi sasında satılan çekirdeksiz üzü" miktarı 2.286.000 kilo olup fi 9 — 30 kuruş arasındadır. Mahkemeye verilen M. Orkarla başka bazı kimselerin muhakeme- rine dün İstanbul ağır ce72 mah <emesinde başlanılmış. bunlar ken dilerinin yangın çıkarmadıklarını maz mı?, i midir, dini midir, yoksa milli mi- | söylemişlerdir. Geçen sene ayni aylar zarfınd Tg de, biraderleri Galip, Ce Muhakeme şahitlerin çağırılma | . ve Beyim nb İsi've tahkikatın derinleştirilmeşi Lr ec amdı K,teni ar) : mıştır. irtihali daribeka - eylediği esefl emir haber alınmıştır. Padişah, ne kadar âlim, akıllı, hâkim, mutedil, insan, ahlâk sa - hibi, yumuşak olursa olsun mesir liyetsiz idarenin nihayet istibdada varacağı tabiidir. Kim istibdadı tehvin edebilir?, Sözü, iradesi, hat | tâ keyfi münakaşaya tabi olmıyan en büyük hâkim bile içtihadında cıvıtır, Padişahın sözünü doğru. dan doğruya münakaşaya tâbi tut mak muhaldir. Yani namuslu ve- zirler ancak dolambaçlı yollarA-» ki satış miktarı 18.115.510 kilo ii Ve fiatlar 8 — 40 kuruş arasınd id | dir?, Bu cihetler kestirilip atılma. ' dan, yani bu mesleklerden biri kat iyetle ihtiyar edilmeden, 30 — 40 milyon halkı memnun ederek ida- re etmek, hususiyle ilerletmek mu hal derecesinde güctür. Bunun için 1255 te devlet bu- caladı. O zamana değin müstebit bir devlet olan Osmanlı saltanatı mut İak bir devlet haline geldi. besni var) Cenazesi bugün 28 Eylül Perşembe Akşam öğleden evel saat 11 raddelerinde | İ Taksim'de: Türk Sinemasında Ortaköyde Taş merdivenlerdeki| Yeniz * caravarl | hanesinden kaldırılarak Ortaköy camii şerifinde namazı kılındıktan sonra Üsküdarda Karacaahmette makberi mahsusasma defnedilecek tir. on) arik ınsanların Muazzam n mücadelesiti ftlrai DEMİR PEN . FRANSIZCA SÖZLÜ: Mümessilleri : EDWARD ROBINSON - ZITTA JOHANN RICHARD ARLEN (773)

Bu sayıdan diğer sayfalar: