2 Ekim 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

2 Ekim 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Seniha Bedri Hanım, sn bir kağ yıl Alman edebiyatının en değerli eserle - bulep, dilimize çevirip sahnemize Kazan- kiymetli bir mharrirdir Seniha Bedri Hanmam bu suretle tiyat < VZA ve ÜYatre seyircisine ettiği | hizmri, yele O kaydolunacak büylidüktedir . değerli makayrir hanıni, bu sene de bize © nil Yanrik İpsen'in Per Gün BULA eierini tartma dip veği. İs *ehir tiyatrosu tarafmdan dün gere ibare © demeli edilmeğe baslandan İni yg zamanda kitap halinde de basal - ir, Senlha | Bedri Hanımın temiz ve güzel bilhasın göze çarpıyor ve heşa gil Seniha Bedri Hanımı, kitabın başına “in hayatı ve san'at hakkında — yazdığı makaleyi Müve ettiği gibi burada Per “erinin tahlilini de yapmaktadır. Aşa | i satırlar, imtişarını tiyatro ve edebiyat miğdeleğiğimiz.— bu eserden “İbsen,, in içtimai dramlarının iman sahnesinde Yer bulmadığı sırada Peer Gynt, hâlâ büyük muvaffakiyetle temsil ediliyor. Edward Grieg'in beste'ediği bu | re Almanlar “Hars hazinesi, İbens'in diğer dramlar, yaşadı. zamanın Âdetlerine ve zihniyeti- $ göre kurulmuş, o zamanın man | UYgun ve muayyen bir mak- a matuf olmasına mukabil Pe-| Giynt bir tez müdafaasından ta- | miyle uzak, efsanelerin cazibe- tutkun, hayalsever bir mille - & ruhi hallerini gösteren saty-| we ve lirigue bir eserdir. Onun | dir ki bu eser, her asırda yaşı- v8 yaşıyacak olan birdramdır. A Müellif bu eseriyle Norveçlilerin jane ile dolu olan ruhlarında ha dar sürükliyebileceğini göster - k istemiştir. .»* 4 Pives, dikkate değer bir cümle ; “Yalan söyliyorsün Peer,, cüm iyle başlıyor. Bu ilk cümle onu İ ik iyi tanıyan biri — Annesi A. — larafından söyleniyor, Fa- bir az sonra görüyoruz ki Peer Yalanları zararlı o'muyor, ken- leş aldatmağa munhasır 7 ba bayyül kudreti kendi- nlllaği rk sürüklüyor i ndi kendisini muhay- lesinde yarattığı hâdiselerin kah anı farzediyor, Hayalperest ve yarı deli bir an- den, kendini içkiye veren sefih babadan aldığı meşum miras, nç Peer'i kendisinin de İnandığı lana, hırçınlığa, kavgacılığa ve Yaa bir köylü kızı olan İngird'i inle haliyle düğün günü kaçır. ia sevk ediyor. Fakat i u hz nedamet başlıyor, diğe si Solveig için vicdan azabı İngird'in ailesi ından taki; ildiğini alma VE iyor, bu buhran içinde kendini tmak için en bayağı zevk! ir oluyor. , S9 > e e va e e. e ve, ere o zamana kadar geçen vakaları ikatte yaşıyan Peer, bundan i hâdiseleri muhayyelesinde ıyer. Bizi de cin ve perilerle lu, muhayyel bir âleme sürükli- > Kral olmak hülyası ile cinler mmm kızı ile evlenmeğe razi 0- * Fakat insanlıktan tecerrüt rek <inlerin âdet ve kıyafetle- ee... 3 Yl Hanrik ipsen'in eseri Seniha Bedri Hanımın tercümesi den tamamiyle memnun olmak; | sevilirdi. Birer kitap kazananlar I — Adapazarı Uzun çarşı kas | ketçi Gazi Mehmet Efendi oğlu İ Mustafa Bey Iİ 2.— Feriköyünde Cami soka - ğında 31 numarada Kanber Bey. 3 — İznik Efe zade Mahtumu ismanmmes tamamiyle behimsemesi şart koşu- luyor. Mehmet Nuri Bey. Bu teklif, Peer'in aklımı başına 4 — İzmit askeri hastane diş getiriyor. Benliğinden ayrılmanın | hekimi Nihat Beyin oğlu Saim B. azabını hissediyor; fakat bu azap, (5 — Eyüp Bahriye caddesi 45) hakikat'erin kendisine verdiği kor| numarada Sadettin Bey. kuyu yenecek, birdenbire karar; 6 — Sent Polişeri talebesinden verdirecek derecede bir kuvvet ve | Muallâ Vasfı Hanım. cesaret membaı olamıyor. Bu se- o 7 — Pertevniyal lisesi sınıf 134 fer de onu büyük münhaninin (*) | Naci Safa Bey. dolambaçlı yollarını takibe sevk! 8 — Beşiktaş tuz baba türbesi ediyor. Bir taraftan da Solveing. | civarı 32 numarada Türkân Ha - in tertemiz ve lekesiz aşkı, onu cin | nım, lerle temasından hasıl olan iğrenç | 9 — Samun tapu müdürü kızı düşüncelerden kurtarmak istiyor; | Hi fakat çok geç... 10 — Koca Mustafapaşa Rama- Hayalhanesinde büyüttüğü gü - | zan efendi sokağında 5 numara -| nahların azabı, çirkin Dovre pren- da Hilmi Bey. sesi ve onunla temasından dünya-! 11 — Ankarada Leylâ Reşit Ga- ya ge'en oğlu, Peer'in sevgilisin- | lip Hanım. den tekrar uzaklaştırıyor, ölüm! 12 — Ortaköy Dere boyu Hami- halınde bulunan annesinin ayakla | diye sokağı 3 numarada Kosti oğ- rına atıyor. lu Yorgi Bey. Annesinin ölümünü mutat olan | O 13 — Kızıltoprak 14 numarada uydurma hikâyeleriyle tatlılaştır -| Ali Bey. dıktan sonra kendini cezbeden ha- 14 — İstanbul 6 mcı mektep! yata çılgınca atılıyor. Artık tam| 313 Ahmet Necdet. bir serserinin sefih hayatını yaşı - 15 — Kasımpaşa Eşrafpasa s0-| yor. Bir proje diğerini takip edi-! kağı 15 numarada Cemal Bey. yor, çö'de bir imparatorluk tahay-| (Kart postal kazananlar: yül ederek bedevi kızları tarafın-! o Kart postanl kazanan okuyucu” dan tapılan bir peygamber rolü oy- | larımızın hediyeleri bugünkü posta nuyor. Nihayet Anitranın gayreti | ile gönderilmiştir. ile bu hayale de veda ediyor. Hediye kazananlara: > Bunu Selveig'in zayıf bir haya- Hediye kazanan okuyucularımı- li takip ediyor, fakat az zaman! zın hediyelerini perşembe günü | sonra © da kayboluyor. Nihayet| idarehanemizden almalarını rica | kendini tarihe ve esk eserler tet-| ederiz. kike veriyor, fakat ne Memon'un $ Üç hafta hediyesini almıyanın heykeli, ne de Sphinx'in muamma- | hakkı kaybolur. $7'ona hçbir şey ifade etmiyor. An| aa cak Kahire timarhanesinde gördü. | değildir, yaşamıştır. ğü korkunç sahneler ona hayatın! On sekizinci asır iptidasında sırrını öğretiyor. Muammayı halle | dünyaya gelen hakiki Peer'in an- diyor: Hotbinliğin en son dere-| nesi Marit Halvorsdatter. Öle Pe-| cesine erişmek, duygusuz bir rea. | dersen isminde biriy liste olmak, hayatta gayesi ve meş | Hal ve vakitleri yerinde olan bu uliyeti â -.J aile kasaba halkı tarafından çok yeti olmamak, hulâsa kendin Ola | Pederson “ölellşi Marit Halversdattar, İbsen'in A - asesi gibi dul kalmıştır. Oğulları Peer 1768 de çiftliğin idaresini €- line almış, fakat hiç bir zaman iyi bir çiftçi olmamıştı. İbsen'in Pe- er'in gibi kendini tamamiyle ava vermiş ve kafasını daima cin ve peri masalları icat etmekle yor- kmiye Hanım. işte deliliğin başka bir ifade tarzı. Ihtiyar Peer, vatanına dönerken sahile yakın bir yerde gemisi batı- yor. Kendisi kurtuluyor ve sona kalan bir kaç parça eşyası satıldı- gı sırada yetişip geliyor. Kendi yurdunda hiç tanınmadan halkın kendi hakkında verdiği hükümle- rin ne kadar ağır olduğunu anlı - yor. Yalnızlığa gömülerek kaybo- muştur, Haagaa'lı Peer i İ arasında büyük bir şöhretti. kasaba ahalisi İn - j inkişaf hiç şüphesiz yeni yeni ih- le evlenmiştir. | ru mudur? . Hapisanelerin ıslahı konuşulurken (Baş tarafı i inci sayıtamazda) terhane (kışlası o binasıydı. Tan. | zimattan sonra hpishane yapıl-| mıştır ve o gün bugün, bu vazifeyi/ görmektedir. Umumi hapishane doktoru Ib - İ rahim Zati Beyin 1932 grafiği bi- ze, o zamandan bugüne kadar, hapishanede pek çok tadilât ya - pıldığını gösteriyor ve wslahatın , sadece bina ile olamıyacağı hak - kında da rakamlar veriyor. Umumi hapishanede 1929 se -| nesinde 1350 mahpus varken, bu! adet 1932 senesinde 3342 ye çık -| mıştır. Bu artma, © birdenbire | şayanı dikkat görülürse de, içti - maiyat bakımından pek tabiidir. Teceddüt, terakki, inkişaf ihtiyaç- ları arttıkça, adliyenin işi de ar - tar, Bir şehrin nüfus kalabalı - ğı çoğaldıkça, mahpus kalabalığı da çoğalır. İ İstanbul, sefahetin transit mer- kezi olmuştur. o 1933 grafiğinde | 3342 adedinin (o 4300 e çıktığını görürsek hayret etmemeliyiz . Bugün, Anadolunun — bir çok şehirlerinde hümmalı ( bir ümran faaliyeti var. o Bir çok merkez » lerde yeni şehirler teesüs ediyor - Binalar, fabrikalar yapılıyor. Bu tiyaçlar doğuracak ve bu meyan - da, adliyenin de işleri çoğalacak -| tır; Bu itibarla bir kaç büyük mer- | kezde hapishane binası (yapmak | elzemdir. e Çünkü mahpus ade - dinin her an artması çok melhuz- dur, Fakat, asri, mükemmel binalar içinde, mahpusları aç bırakmak, kuru ekmeğe mahküm etmek doğ- İstanbul hapishanesinin 1932 - de 710 mevcudu vardı o ve bü. tün gayretlere rağmen, (1926 da tesis edilen ima'âthanede ancak 338 mahpus çalıştırılabildi. ——y-— VARI! seren smessean sarun sanamas1s0mme aanmnı besinane e sanan sanan sma KAAN Mahpusların karınlarını da doyuralım! ' mına, dahil edileceği muhakkak - 4 O. teşrm a 732 mem : meliyiz, o Hastahanelerde, hasta bakıcılara tatbik edilen usul, ha- pishane de gardiyanlara tatbik e- dilmelidir. Bir hasta bakıcı, ileri- de başhemşire olacağını bilir. Bir gardiyan da, ileride ( hapishane müdürü olabileceğini bilmelidir. Bu noktaların, ıslahat proğra - tr. o Cümhuriyetin oonuncu yıl dönümünde, affa mazhar olacak- ları sevindirirken, hapishanelerin rütubetli duvarları, çamurlu top- rakları üzerinde kalacaklara da * — Karnınızı devlet doyuracak- tırl.. Müjdesini vermek pe mutlu bir şey olur. Selâmi İzzet Tayyareler Donanmayı yendi! İngilterede yapılan manev- ralar bunu ispat etti Bir kaç gün evvel İngilterenin İskoçya sahillerinde mühim bir as. keri manevra yapıldı ve mücadele İngiliz donanması ile İngiliz tay - yare'eri arasında vuku buldu, Muhasematın başlamasından bir saat sonra tayyareler, donanmanın nerede bulunduğunu keşfederek hücum eden donanmayı bombardı- man etmişlerdir. Muharebe şafakla başladı, di t Maksat, tayyarelerin bir Yardım görmeksizin bir üssü bahriyi mü» dafaaya muktedir olup olmadıkla rını anlamaktı. Donanma tayya - relerle de mücehhezdi. Kızıl donanma namında olan harp gemilerine Amiral James ku-. manda ediyordu. Donanma, üç harp gemisinden, iki harp tayya - resi gemisinden, üç kruvazordan 4 Geriye kalan 372 kişi ne oldu?, | Görülüyor, ki 6 sene zarfında mahpusların yüzde ellisine bile iş bulunamamıştır. ! İbrahim Zati Beyin grafiğin - | den de öğreniyoruz, ki bu 710 mahpusun 104 ü kimsesiz değil - dir. 183 kişinin yalnız o anası vardır. 145 kişinin valnız ba « müteşekkildi. Hedefi Eli şehrine tecavüzdü. Müdafaaya mai kuvvet denili, du ve munhasıran tayyarelerdile müteşekkildi. Bunlara hava ma -| reşalı Clark Hall kumanda öne) te idi. 6 Harekât mai kuvvetin üslerini bombardıman etmekle başladı. lan hayatını tekrar yaşamağa baş. lıyor, fakat vicdan azabı kendisine bir türlü rahat ve huzur vermiyor. Bu azabin müşahhas timsalleri o- lan meşum dökmeci, dilenciliğe ka dar düşen Dovre kralı, zayıf adam birer birer karşısına çıkıyorlar ve ona: “Daima istediğini yaptın, bununla beraber hayatın manasını bir türlü anlıyamadın ve hiç bir vakit kendi kendin olmadın.,, di » yorlar, Onun için artık hayatının gru - bundan evvel hatırlanmağa değer tek bir isim kalmıştır: Solveig |. ve sadık sevgilinin, seneler- <e sevgilisinin yolunu bekliye bek- liye saçları ağaran, gözlerinin nu - Tu sönen Solveig'in her şeyi anlı - yan ve affeden şefkatli ve merha- metli kalbi üzerine başını koyarak onun tatlı sesiyle son uykusuna da- liyor. .. “Peer Gynt,, muhayyel bir tip rn 4 (*) Müellife göre (Büyük mün- hani) içtimai hayatta riyayı rem& oder sanlarlâ cinlerin, perilerin veya başka mahlüklarin tesadüflerini harikulâde bir surette tanzim eder kanın kahramanı daima ken- ve yal man : disi olur, efsaneyi bizzat yaşardı. yeci Akıllara hayret veren bir hikâ duğu için hemşehrileri ona asa - y olan Gynt ismini ver - let ir işlerdi. Mk Haagaa'ya kadar gelip | Peer'in hayal hakkında yakından | tetkikler yaptığı rivayet olunuyor. Müellifin Hegel'e yazdığı bir mek- tupta “Peer Gynt hakkındaki dü -| şüncelerinizi öğrenmek için sabır, | sızlanıyorum. Piyesimin nasıl ka- bul edileceğini merakla bekliyo - rum, fakat endişe etmiyorum. Bu eseri uzun uzadıya düşünerek yaz- dır. Ümüdim çoktur. Peer Gynt in hakikaten yaşamış olduğunu (mmm söylemem belki sizi alâkadar eder. Geçen asrın sonunda ve asrımızın- baş'angıcında Gudbrandsdal'de i yaşamıştır. Ora halkı bu imsi çok İyi bilir, demiş olması bu riva»; bası vardır. o 275 kişi de kimse - — ir sonra altı tay sizdir. yare hareket ederek mutaarrız Haydi ebeveyni olan 104 kişiyi kuvveti aramağa koyuldu ve kısa z > bir zaman sonra mütearri bir tarafa bırakalım. Geriye ka - |, . > “ iz gemi - İlan 606 kişinin ansaı veya baba Çi leri keşfetti, ve keşfini haber ver- K P idi. Bunun üzerine tayyare kolu sı evlâtalrını doyuracak bir hal- yyare kolu de midirler?. o Ya o 275 kişiden | im vi . al. İ nın vezin kaidelerine uygun gelen | ” uzun senelere mahküm olanlar ne yeyip ne içerler?. . . » Mahkümların iaşeleri, en e - saslı bir meselidr. Uzun sene » le hürriyetinden, sâyinden mah Si rum edilen bir vatandaşı beslemek mecburiyetindeyiz ve bunu, bina- larm temelini satmadan, o evvel yapmalıyız. Sonra da hapisha- neciliği, dünyanın her yerinde ol- duğu gibi bir meslek haline getir- edilmiş bir şaheserdir. Eserin as- İh manzumdur. Almancaya man - zum olarak muhtelif tercümeleri vardır, Fransızcaya mensur ola - | rak tercüme edilmiş, yalnız lisa - | ! yetleri teyit ve tevsik eder. i ”.”» | Peer Gynt, her lisana tercüme ve musikili olan parçaları nazmen nakledilmiştir. z İni isabet ve muvaffakiyetle bom - nız kızıl donanmaya ait tayyare - ler mai kuvvetin o üslerinde biri « bardıman etmeğe muvaffak oldu- lar. Mai kuvvet ile kızıl kuvvet a » rasında sahilden sekiz mil mesa « fede harbe tutuştular ve harbi tay- yareler kazandı. eğ Havanadaki karışıklık La Havan, 1 (A.A) — Şehirde nisbeten sükünet vardır. Dün kı « taat ile komünistler arasmda olan | çarpışmada 12 kişi ölmüş, 40 kişi kadar yaralanmıştır. Komünistler hükümeti ele geçir- mek istiyori--dı, Fakat kıtaatın şiddetli müdahalesi artık (onları bu plândan vazgeçirtmise benze « mektedir, i

Bu sayıdan diğer sayfalar: