10 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

“ay Hargöritin pencerelerine bak « duğunu and Kağan sokağından Anten $0 - İde 1bir, on biri çeyrek geçe - MC Vakıt'ın edebi tefrikası Kamelyalı Kadın. Alexandı, Terceme eden | Durtas fils ARA a 800 BASE 2 SAA ZA Selâmi Izzet! dur, Yİ saparken arabayı dur - | çıkardı; yatağın üstüne attı. Yazın | Riraz ötede bir gruptan | başlangıcına kadar yaktırdığı a - töriçi, > bir genç ayrıldı, Mar * | teşin yanındaki büyük bir koltuğa N 'nuşmak üzere ilerledi. (kendini attı ve saatini kordonile Mağa det konuştular; genç | oynıyarak dedi ki: ba ının yanına geldi. Ara - — Bana yeni neler anlatacak - Ya emi ben grupa yaklaştı:n | sınız? İ b. ala konuşanın Kont Döj — Hiç, sade bu gece geldiğime | Uğunu tanıdım. Margöritin | hata ettiğimi söyliyeceğim. dan, resmini görmüştüm, Pru “| — Neden? İ kard, Argöriti onun meydana çı *| o— Çünkü endişelisiniz, sizin ca zi söylemişti, nınızı sıkıyorum. kapıyı m gece, a gelmesin odiye| — Sıkılmıyorum; biraz rahatsı- | Sih kimseye açmamalarını ten»! zım, bütün gün hastaydım, hiç u-| inek iti; bunun sebebini izah | yumadım, müthiş başım ağrıyor. | Için arabasını durdurmuş 0-| — — İsterseniz gideyim, yalnız.. amme, esi gece de onu kabul | &— Gitmenize hacet yok, yatacak için bir bahane bulmuş | olursam, sizin önünüzde de yata - ümit ediyordum. Miyom 2 nasıl geçirdim? Bil « YOĞ « Yürüyordum, sıgara içi - | Li konuşuyordum, amma ko i akımı, gençlere rasgeldi - e e saat onda hatırlamıyor - ram. Bu esnada kapı çalındı. Sinirli bir tavırla: — Gene kim geliyor? dedi. Biraz sonra kapı gene çalındı. | — Kapıyı açacak kimse yok; mu, benim açmam lâzım gelecek. | Kalktı: | -— Burada bekleyin! Diyip çıktı. ie bildiğim bir şey var. E - defe, » Üç saat süslendim, Yüz baky saatimle dıvar (o saatime Maalesef her ikisi de aynı | a işliyordu. kapısmın açıldığını duydum. Din- m on buçukta gitmek zama- | ledim. 0 ğine hükmettim. Yemek odasında durdular. Se- ayaga Provans sokağında PP İ sinden Kont N... u tanıdım. um. Mon — Blan sokağı| o OB, gece nasılsınız? diyordu. İç bulvarı atladım, Lui — Margörit sadece: An caddesine saptım, Por |... Fena, diye cevap verdi. — Sizi rahatsız mr ediyorum? — Belki . — Neden beni böyle soğuk kar- şılıyorsunuz! Size ne yaptım, ca * nım Margörit? Bana bir şey yapmadınız. İ Hastayım. Yatacağım. Bunun için "lütfen gidiniz. Geceleri eve girdik- dı, “Vel eve gelmediğini söyle . | len biraz sonra sizi karşımda gör- İmek beni sinirlendiriyor. Ne isti “ne baktım . İyorsunuz? Sizin metresiniz ola- VAS“ yürüdüm sanıyordum, | yım, değil mi?- Size yüz kere ha- Vine *okağindan Margöritin e- | yır dedim, Fena halde canımı sık Dil dakikada Belmişim, İ yorsunuz. Başka kapıya müracaat kaka imar; © saatte Tenha olan | edin. Bugün son defa tekrar edi- Bi, dolaştım. yorum: Sizi istemiyorum; anladı- iş sonra Margörit geldiniz mı? Haydi güle güle... İşte Muş m inerken, birini arıyor - | Nânin geldi, sizi geçirsin. Bon * Ni etrafına bakındı. suar.. dan ay ue yanında olmadığın - Ve başkâ'bir şey söylemeden, Diy uzaklaştı. Margörit ka » | kontün neler mırildandığına kulak ğı sırada yaklaştım: vermeden odaya geldi, kapıyı şid- detle kapadı. Biraz sonra ( Nanin geldi. Margörit dedi ki: — Beni iyi dinle, buserseme be- nim için yok diyeceksin, kendisini kabul etmediğimi söyliyeceksin. Ben hep aynı şeyi istiyen adamları i görmekten bıktım. Para veriyorlar : İve fit olduklarını zannediyorlar, ” m olsayı de kalkıp) zim yolumuza sapanlar, bunun ne olduğunu bilseler, hizmetçilik ederlerdi. Amma hayır, elbise, a» raba, elmas sahibi olmak gururuna kapılıyoruz. Söyliyenlere inanılı- yor, çünkü fahişeliğin de bir ima» nı vardır. Ve insan yavaş yavaş kalbini, vücudunu, güzelliğini has rap eder, herkes bizden vahşi bir hayvandan korkar gibi korkar, bir parya gibi muhakkar görülürüz et yafımızı az verip çok alan insan- lar sarar ve bir gün başkaları gibi kendimizi de mahvedip, bir köpek gibi gebeririz.. Nanin: İ' — Madam, dedi, sakinleşiniz, bu gece asabınız bozuk. ald i4Devanm ki girdim. Bale vardi. pıyı çaldım. üç ıya Matmazel Götyenin * olup olmadığını sordum. Ya ün sizi ziyaret © etmeme © etmemiş miydiniz? 1 Mİ, unutmuştum. SÖZ bütün düşüncelerimi, ümitlerini altüst et - — Ba ti, Yam, onun huylarına alışı - Margiriş sordu: eğ — s geldi mi?. e giye madam.. #elaiy,, ei gelince ne, E elâ salonun lâmbasını Üğiyei, ğer soran olursa, gelme - Zika iyeceğimi söyle, dı, Ani bi kurcalıyan düşünce var A, * Ziyaretten çekiniyordu. " Ağımı, ne söyliyeceğimi im. Margörit yatak oda- » ben olduğum yerde kal. yı ökasını, kadife buraya mantosunu | | Uzaklaşan ayak seslerini, sokak | UMUMI HARPIE Teşkilatı Mahsusa KAKA LA AA AAA KAR VAKIT'ın yeni Tefrikası : 38 Yazan: A, MiL Hoş şseldiniz arkadaşlar, Viçede ne var, ne yok? Binaenaleyh kâtibi mesullerin de | bir halde Rizede kocaman (Gül -| © “Harbe girdik. Rıza beyle be « vapura yetişmek üzere hemen ha - | cemal) vapuruna girdikleri zaman | raber bulunan kâtibi mes'uller as- reketleri lâzımdır. Bu mesele hak | geniş bir nefes almışlardı. Şimdi! ker olmadıklarından ve yalnız teş kında Kemal Beyden gelen telgraf | vapurda Trabzona gidinceye ka - | kilâtı mahsusaya mensup bulun » namenin sureti mektupla bildirile | dar dinleneceklerdi, Bu maksatla, | dukları ıçın orada vücutlarına lü cektir, Bu telgrafnamedeki emir | vapur kalabalık olmadığın için, be | zum yoksa, İstanbula iade ediniz. kat'idir. İşin leyt ve lal ile vakit | ğendikleri kamaralara çekilip uys | Cünkü onların buradaki vazifele « geçirilmesine müsaadesi yoktur. O | kuya dalmışlardı. Yatmadan evvel | rinden daha ziyade istifade eyliye- nun için sakın müzakere ve muha | kendilerin hangi sebepten dolayı | ceğimizi zannediyoruz. Fakat bu - bere edelim veya telgraf çekelim ' geri çağrıldıklarını aralarında bir | nu Rıza bey kâtibi mes'ullerin teş» de ondan sonra hareket edilir diye kere daha konuşmuşlar, fakat bu | kilâtı mahsusadan ayrılmalarını beklenilmesin. Hareket haberini | muammayı bir türlü halledemiye- İ muvafık bulmuyorsa o zaman ora - telgrafla bekliyorum.,, rek Trabzona kadar sabretmeye |da kalmaları lâzımdır.,, Bu haber geldiği zaman artık | baar vermişlerdi. i Trabzondaki çete teşkilâtı akşam olmuş, ortalık kararmıştı. Sebep anlaşılıyor Kemal beyin çektiği telgrafna- Telgrafname mufassal olmakla be | raber kâtibi mesullerin ne maksat zaman Nail bey kâtibi mes'ul bey» | beyin kâtibi mes'ulleri alelâcele (la geri çağrıldıkları anlaşılamamış İleri deniz kenarında bekliyordu. | Trabzona çağırması bir maksadı ir, İzahat almak için de vakit yok- | Üç arkadaş sandaldan karaya çı - | mahsusa müstenit bulunuyordu. tu, Çünkü (Gülcemal) vapuru er - i Bu maksat ta Rıza B. i zayıf düşür mek ve cenubu garbi Kafkas cep » hesi kumandanlığını onun elinden almaktı. Buna muvaffak olmak i- çin Nail bey başka çarelere de te « vessül etmıştı. Trabzonda bulun - duğu müddet zarfında harbiye ve dahiliye nezaretlerinden aldığı hu susi müsaadeler üzerine Trabzon » daki mevkufları tahliye ettirerek onlarla büyükçe bir çete teşkiline İ çalışıyordu. Bu yeni çeteye karar - gâh olmak üzere sabık vali Samih beyin evini tutmuş ve oraya yer leşmiştr. Mevkuflar hapishaneden | 8 yo karken, tebi b tesi sabah Rizeden hareket edece | rken, onlara pek mütebessim bir | I çehreyle: ği için hemen o gece yola çıkmak |? o Hög Hüldıniz arkndeşler; VE lâzım geliyordu. Bir gün evvel ge- göde na salin YEİ? len harp haberi üzerine teşkilâtı | « Sözleriyle mukabele etmişlerdi. mahsusa yeni kararlar almak ve| side bişiler Nall beye Vize bale” re iken üç kâtibi mesulün karar - İ tanbuldan gelen emir hakkında a - gâhtan ayrılması üzerine Riza Bey sıl onlar kendisinden izahat bek- orada yalnız kalıyordu. ledikleri ıçın Nail beye: Fakat, Nail beyden gelen tel —“ Hayrola Nail bey. Asıl ha- Sv üzerine kâtibi mes'ul | er sende. Şu İstanbul telgrafını b er e mek nerde ver de, neden gerı çağrıldığımızı uriyetinde olduklarını anladıkla -|. > . riridlii GFtüehsaK m e a ve meraktan kurtula al Ev — Re sözleriyle mukabele etmişlerdi. ! çıkarılarak kendisine getirildikçe A EE e e “Vİ Bunun üzerine Nail bey, daima gü- | Nail bey orada kendilerine tekrar çe) de hazır duran bir motör onla- lümsiyerek telgrafnameyi onlara | kaçmıyacaklarına, son nefeslerine - | uzatmıştı. m ay Siduktan x. mini İ Bu telgrafnamede yazılı olan | ve teşkilâtı mahsusa uğruna her e” pe olan - bensin verildiktesi | şeyler Nail beyin Viçeye çektiği | türlü fedakârlığı yapacaklarına da ei Nç kâtibi mes'ul artık “Üç six İtelgrafname mündericatından büs.|ir yemin ettiriyor ve bu suretle x ME Memi do- İ bütün başkaydı. Kemal bey diyor- | tahlif edilen her mevgkfu teçhiz *y mütesssir, . t kendilerinin İdu ki: ve teslih ederek çetesine alıyordu. harbe girmemiz üzerine belki da | aassesasnserserssosssssrstsrarsssssnesrusasasanasrussmnansasenensurnasasaneesepsasassase ha mübim bir vazifede kullanıla - | . caklarından dolayı da yeni ümitler | E Y l d içinde, Rıza beyle vedalaşarak mo r a n 1 o u n a (Baş taraftı 8 Dned aylada) bu ği herkese vazıfesini tayin etmek üze- kında haber vermekten ziyade İs rı Rizeye götürecektı, Seyahat ha- | i kadar vatana hizmet edeceklerine töre bımmışlerdi. Rizeye hareket. | Motör Viçeden biraz uzaklaştık | i tan sonra Karadenizin hafif de ok! bu kadar geliri elde etmek imkânı sa küçük motör için kâfi gelen dal- | işletmek istiyoruz. Ergani maden-! vardır? Birkaç senedir ellerinde gaları üzerinde Sallana sallana | lerinin modern manada işlemesi paraları apartımanlara, binalara Rizeye doğru yel almıya başlamış» | bakırın az zamanda altın — olması| yatıranların ne kadar sıkıntı çek » tr. Kâtibi mes'ul beyler yarı uyku- | demektir, Erganiye yakıcı madde | tikleri malümdur. Ümit edilen geli suzluk ,yarı deniz tutması yüzün « | götürecek, bakır taşıyacak tren | yin kaçta kaçı alınabildi? En ka- den başlarını birer tarafa iliştire- | Türkiyenin, dünyanın en kazançlı ! zançlıları bile sigorta bedeli, vergi, rek uyukluyorlardı. Arada sırada | işlerinden bırının ifades: olacak * mütemadi tamir dolayısıyle bir motörün kaptanı: tır. , İbayli eziyetler çekti ve çekiyorlar. “— Beyler, şimdi (Mekeskir) | (o Erganiye erişecek olan demir - | Halbuki dahili ıstıkraz tahvili sa « den geçiyoruz. Şimdi (Başküra) | yolu, hiçbir kimyagerin halledeme | tın alanlar bu tahvillerinden dola- önüne geliyoruz. Şu karşısı (Arte | diği davayı kökünden hallede - | Yı hiçbir vergiye tâbi olmıyacaklar sen) dir. Artık (Eski Trabzon) u| cek. Hiçbir kimyagerin bulamadı- | dır. Eğer bu tahviller peşin alına» arkada bıraktık, Atinaya geliyo -| ğı formülü bulacak: o Bakırı altın | ruz... Rizeye bir şey kal | yapacaktır. madı. Diye izahat (o verir -| ken hiç biris aldırmıyor ve uyuk Bu verimli işi İsmet paşa hükü- lamak vazıyetını bir türlü bıraka- | meti halkın, millet davasına kirli, mıyordu. Yalnız Rize ismini işittik | ve kollektif bir kuvvet halinde ka- leri zaman gözlermi açmışlardı. | rışması için bir vasıla telâkki etli. O esnada şafak sökmek üzere ol «| Ve yarının en kârlı işini yapmak i- duğundan uzaktan (Gülcemal) i/çin halktan para ısted. Birinci ter- görerek sevinmişlerdi. Çünkü her | tibi geçen sene büyük bir sevgiyle hengi bir sebepten dolayı vapurun | karşılanan dahili istikraz tahvilâ « Rizeye gelememesi ve kendilerinin | tını ıkıncı serisi de piyasaya çık - de Rizede kimbilir nekadar zaman | tı. dır!. Bu kadar emin bir kâr “elde beklemeleri ve yahut motörle seya-, (o Elinde parası olpp da en emin! etmek için beş lirayla iştirak imkâ / hate devam mecburiyetinde kalma | şekilde nasıl işleteyim diyenler i *| nı vardır. Birinci seride olduğu gi (ları ihtimal dahilindeydi. çin en kârlı iş bu olacak! İ bi ıkmcı seride de halk alâka ve Onun için kâtibi mes'ul beyler Yüzde beş emin bir faiz var. teyakkuzunu derhal ispat edecek- bütün bir geceyi motörün içinde ge | Şimdiki halde hangi pa: çırdıklerinden dolayı yorgun argın * koyup da hiç r | | elde edilecektir. Şu halde faizle beraber yüzde 10 kâr var demek » tir, Sonra, bu tahviller elinizde bu lunduğu müddetçe sade bir senet »# /olan hesabınızda onu para muka - İbili vereceksiniz. Bu tahvili alanlar içinde bazılarının büyük bir serve ite de konmaları çok mümkündür. Zira, bu tahvilin ikramiyesi de var- 5 — VAKIT 10 Lnci kânün T931mmmmuı (Gülcemal) Trabzona geldiği | me bu mealde olduğu halde Nail 4 « cak olursa yüzde beş daha ucuza balinde kalımıyacaktır. Hükümetle ! |