23 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

23 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RETLER ü kısımlık bir film! cümleleri İsmet Paşanın Mleketi imar edecek serma -! makalesinden alıyorum: i İk Modem bir devletin idaresin- izam, ilk şartlır. Devlet ida- 15 , de intizamın temeli ise, mali | *mdir. i Hariçte Türkiyenin ur için bir takım a tiktirdiğini ipye enlei edir. Türkiyede para “en hakiki ve ma ini heve wvetli bir saiktir.,, Bi İk | Sümleleri okurken geride | g, yongrelere karşı bir alâkanız| ğimız tarihi, ve geride br - “ğım:z devletin sistemlerini ve nam adamlarını bir kere hatırladım. Fim başlıyor, bu film iki kısım- Binet kısım... imabahçede Abdülmecit otu- » Maliye Nazırı meşhur Yu - Aşa karşısındadır. Padişah uP alıyor. e Bu saray kaça çıktı? 4 3.500 frank şevketmeap! > Koca saray... Olur mu hiç? j — Evet şevketmeap (| 3,500 Üy, “sarfederek bu sarayı inşa et | tay Hayret buyurmaynız sarayı çin lâzım olan (evrakı nak - : gin tabı bedeli 3,500 frank in Maliye Nazirının nük- Ne» kavrayamadı sad anlattı; N di > Sevketmeap basılan evrakı İye numarasızdır. Mi yoktur... ko Zamanın Meclisi Meb'usanın | iş eilatiyor. Meclis sıralarında Ye adamlar var, fıskos ediyor 2. Yi Di Yeğâne hatip nazır!.. y, © Parmağında küçücük altın Pa ne güzel oynatıyor, azır söylüyor: Miz, >> Bütçe açığından korkmayı - kiütce açığının fazileti terbiset Riy, vardır, Varsm bütçemizde mol açık bulunsun Avru - aki sermaye'darlar sağ olsun Şi borç alırız, hesapları ka- Aşa, Bravg?, Bin ya Üstüne | Yemez | ie &saret, açık pazar, kapi - s. Mondros, Sevr! # Yegüne adam, yegâne mali kısmı söylemeğe lüzum *» > Dehri Ef, bir yankesiciye a , en çok hangi cepten k âşırmak zordur, demişler... Fed bir ia Fındıklı sarayın- f amet Paşayı bu adamlarla rmu- | Mili Türk Talebe birliğinin yıllık kongresi dün Çok hararetli olan kongrede birliğin çıkardığı gazete hakkında münakaşalar cereyan etti Milli Türk talebe birliği sene | kat bu kelimeler, divan şairlerinin lik kongresini dün Halkevinin Be- | yoğlu şubesinde yaptı. Hâtipler- | den bir kısmının hazurunu pek | “Kalil,, saymalarıma, bu, bundan İ lık neticesi çıkarmalarına rağmen | salon hıncahınç kalabalıktı, Dünkü kongrede bir hayli mü- j nakaşalar ve gürültüler geçti. İdare heeytinin geçen bir senelik | faaliyeti müzakere edilirken, en çok üzerinde durulan bahis, Milli Türk talebe birliğinin ayda bir çı- kardığı gazeteydi. Bir çok hâtip - "ler söz söyledi. Bir çok fikirler i İ ileri sürüldü. Bir çok mütalealar | serdedildi. Bu fikir ve mütalealar | bilhassa şu iki cephe üzerindedir: | Hâtiplerden bir kısmı, gazetenin | proğramsızlığından şikâyet etti - ler. Onlara göre, “Milli Türk ta - lebe birliği gazetesi bir orta mek » | tep gazetesi kadar basit, ku - İ ru, hattâ yavandır. Fikir itiba - İ rile çak zayıftır. Her nüshasın - İ İ da gerçe bir çok “Milliyet ve mil - | liyetçilik,, sözü bulunuyor. Fa - Kahvehanelerin kapanma Dahiliye Vekâletinin, sinema - ların gece 23 te kapanmaları hu» susundaki kararı bu akşamdan iti- | baren tatbik edilecektir. Verilen malümata göre, ovekâletin aynı! kararı mucibince kahvehâneler de saat 23 te kapanmış bulunacaktır. Bir kaçakcı kadın sız bandıralı bir vapurun yolcula” rı arasında garip bir kaçakçı ka - ipekli çorabı geçerken kaçırmak istemis, fakat hareketlerindeki te- lâş ve tereddüt memurların şüp - hesini celbetmiştir. Madam Efti dokuzuncu ihtisas mahkemesine verilmiştir. kayese etmek istemiyorum. Fakat i dün devlet adamı diye kimleri ta- yordu onları size hatırlatmak Sadri Etem ÖDEİ HRi . . Meğer ceketin iç cebinden | para almak kolaymış, hattâ yele- ğin cebinden bile daha kolaymış.. she ar 0 vs 000 GEBE b AM za ra AREL | dikleri / İ da kopya yapmanın zararını bir çok defa ağızlarında gevele - (Gül, bülbül, sünbül) mazmunlarından hiç te farklı de- | ğildir. Talebe birliğinin gazetesi, kem dine ait olmıyan işlerle uğraşma- malıdır: Talebenin hukukunu mu | hafaza etmelidir. Talebeye ders- tenkaçmanın fenalığını, imtihan an- latmalıdır.,, Diğer cepheden söz söyliyen - ler — Ki taraftarları diğerlerine nazaran mukayese kabul etmiye- cek derecede çoktur — bu iddia- | ları şöyle carhediyorlar: “Gazetenin bir programı var» | dır. Bu program, Türk gençliğini, | Türk milletini yükseltmek gaye lerini gazete için başlıca hedef | yapmıştır. Her nüshada sık sık yaslanan (Milliyetçilik, Türkçü- lük) kelimelerinin tekrarlarışını, divan şairlerinin omazmunlarile bir tutmak haksızlıktır. Milli Türk talebe birliğinin gazetesi, kelime lerin ifade ettiği mefhumları ta - şa Hilâliahmerin sergisi Hilâliahmer cemiyeti. Ankara | merkezinin yılbaşı balosunda ter- tip edilecek piyangolara ikramiye olarak konmak üzere milli mües « | seseler cemiyete bir çok eşya he - ! diye etmişlerdir. Cemiyet, milli müesseselerimizin her yıl göster - | mekte olduğu bu hamiyet teza - | hürüne bu defa bir şükran muka - İ belesi olmak üzere verilecek he - * diyeleri milli müesseselerin yeni © Evvelki gün limana gelen Fran- | sene örnek tipleri diye o gece Am kara Palâs salonlarından birinde i teşhir edecektir. Güzide bir ka - dın yakalanmıştır: Efti ismindeki | labalığın uzun uzun göreceği bu! bu kadın, üstüste giydiği dört çift sergide mamulâtını teşhir etmek istiyen milli müesseseler Hilâli - ahmere müracaat etmekte ve he « diyelerini göndermektedirler. Yeniden müracaatta bulunacak | jsi 3 — VAKIT 231 0ci kânun 1933 ! toplandı mamile hazmetmiş olarak milli - yetçi ve Türkçü bir gazetedir. | Türk talebesini, Türk milliyet - olarak yetiştirmek de, belli başlı gayelerinden biridir.. perveri | Ve bu gayeye varmak için neşri - yat yapıyor; çalışıyor. Gazete, talebenin hukukunu da muhafaza etmektedir. Gazete bir orta mektep geze - | tesi de değildir. Otuz binden faz - la münevverin elinde görünen “Birlik,, her halde mukabil tara - fın tahmin ettiği seviyeden pek yüksek olsa gerektir, Gazeteyi gültür itibarile nok - san bulanlar, sadece tenkitle ikti » | fa ediyorlar. Halbuki bu kimse - | ler, gazetede buldukları fikir nok - sanını pek alâ telâfi edebilirler. Bunu niçin yapmıyorlar?,, Hulâsa Milli Türk talebe bir - liği senelik kongresi pek hararetli geçti. O kadar hararetli geçti ki, yeni idare heyeti intihabına ne zaman, ne de imkân bulunabildi. Ve bu iş gelecek haftaya bırakıl - dı. | Ankara Hukuk Fakülte- inde yeni bir profesör Ali Fuat Beyin İstanbul Üni - versitesi profesörlüğüne tayin e - dilmesi üzerine açılan Ankara hu» kuk fakültesi Roma hukuku pro fesörlüğüne, namzetlikleri konan İ zevattan Hüseyin Cahit Bey; İs- viçrede hukuk doktorasını o yap- İ mış bulunmak ve sırf profesörlüğü meslek edinmek itibariyle profe- sörler meclisince tercih olunmuş, profesör muavinlerine terettüp ©- den talebenin çalışmasını tanzim işini deruhte etmek ve başka bir iş kabul etmemek şartile bu pro- fesörlüğe tayini tasvibe iktiran ey- lemiştir. Cahit Bey derse başlamıştır. ve eşya gönderecek müesseselere Köprüdeki kablolar yandı | kendilerini tatmin edecek iyi bir * ' yer ayırabilmesi için bir an evvel İ haber vermeleri enas tutulmuştur. | —— mmm ! Galata köprüsü | Bu ha | falarında olgun SOHBETLER Sana senden gelir.. “İyilik yap ta denize at, ba- lık bilmezse hâlik bilir,, diye bir söz vardır. Bu, boş sözdür. Kimse kimseye durup dururken O iyilik yapmaz, Memleketimizin, giderilmesi lâ zım olan ihtiyaçları herkesin gö- zü önündedir. Bu ihtiyaçları İ gidermek için de para lâzımdır.. | Bu parayı hariçten mi bulacağız? Hayir, hariçten para bulmak sevdası, eski devirlerin kara sev » dası idi. Bugün, böyle bir sevda kimsenin gönlünde yoktur ve ol « mamalıdır. Ve işte bunun için de, Ergani hattına lâzım olan on milyonu toplamağa başka hiç bir çare aranmadı ve dahili istikraz yolu tutuldu. Bu memleketi imar edrsek, ancak biz imar edebili » riz. Çünkü biz yeni bir vatan ku- rTuyoruz. Katabilir miyiz, ki her hangi bir ecnebi devlet: “Türkler ken - dilerine mamur bir vatan kursun - lar, kuvvetlensinler, refaha çık » sınlar,, diye, alicenaplık gösterip yardım ederler? Para verirler? Menfaat gözetmiyen bir para yar- dımı bekliyecek kadar safdil de- ğiliz artık. Peki, kendi paramızla, kendi» mizi refaha çıkarmak istiyecek kadar da bön müyüz? Bu da katiyen “hayır,, mi? Faziletli ve faragatlı İsmet Pş. “Ülkü,, mecmuasına yazdığı ma- kalede diyor ki: “Memleketimizin — istikbalini tesadüfi şartların tahakkuk et mesine bırakmayız, bırakmamalı- yız. Memleketin âtisi bizim bii timize, bizim paramıza bağlıdır. Biz ev vu hakikatı bileceğiz. atı anlıyacağız, kabül edeceğiz ve kendimize maledece- giz. Bu mesele ancak, bir milli ülkü gibi bütün vatandaşların ka hale geldikten sonra halledilebilir. Onun için meseleyi evvelâ milletçe anlama ga çalışmalıyız.,, Biz çok acı görmüş borçlarm ağır yükü altında ezilmiş ve nihas yet istiklâlini canı, kanı pahasına kazanmış bil milletiz. Her halde menfaatimizi anlıyacak seviyede- yiz ve bunun için de dahili istik- raza iştirak edeceğz. Çünkü mu- hakkaktır: “Sana, senden gelir bir işte an- değil Dün sabah Galata köprüsünün Eyüpsultan iskelesi tarafında elektrik kabloları birdenbire yan * mıştır, Kabloların rütubetten veya cak dât lâzımsa, Ümidi kes zaferden, kimseden imdat lâzımsa,, Selâmi izzet Galata köprüsü dün sabah kırk köprü kapanırken köprününbir! —————————————— beş dakika bir gecikişle kapan - İni tar gi “Efendi . Çünkü para buradan kesi» ! lerek alınabilirmiş... parçasının hızla diğer parçaya çar | menndan eği zannolunmakta- | »«. Kn zor olan pantalonun yan cepleri | imiş, onun için yankeseci dostlarına emin ol- maları ve paraları burada saklamalarını na- | sihat etmis, dır. Yanan kablolar tamir edilmiş” tir, Dehri Ef, -- Bana kalırsa (o yankesici «asihatini noksan yermiş, çünkü O paranas pantalonun cebinde de olan aklınızı ve elinizi #stüinden ayırmayın dememiş.

Bu sayıdan diğer sayfalar: