25 Mart 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

25 Mart 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 6—VAKIT 25 MART 1934 — Kİ A ŞA Memleket Haberleri yy gg yy yg pg yg adanada toprakbayramı İzmirde Yalovadasıtmanınönüne nasıl kutlulandı? | Kaybolan balıkçılardan - Kara sapandan en mükemmel maki” naya kadar bütün ziraat âletlerine geçit resmi yaptırıldı Adana Ziraaş mektebi Adana, 22 (Hususi) — Toprak bayramı dün ziraat mektebinin geniş bahçesinde binlerce köylü, mektepli tarafından kutlulandı. Havanın çok güzel olması kadın- ların, erkeklerin ellerine sepetle- rini, paketlerini alarak gitmele- rine fırsat vermişti, Öğleden son- | 2 İ sında bir geçit resmi yaptı. ra kalabalık o dereceyi bulmuştu ki iğne atılsa belki de düşmezdi. Saat 14 te mektep müdürü Fazıl B. bir nutuk söyledi. Türk mille- tinin ziraate verdiği ehemmiyetten bahsetti, Tohumlarımızın ıslahı yüzünden randımanın yükseldi- ğinden, Amerika pamuk tohu- mufun yetiştirilmesi ilk 40 numa- © ra iplik yapıldığını anlattı. Ziraat sahasında görülen bütün terakki- yat ve inkişafın cümhuriyetin ese- ri olduğunu söyledi ve alkışlandı. Mektebin son sınıf talebesin- © den Nabi efendi bir nutuk söyle- di. 21 martın her yaşıyan mahlü- kun, canlılık yoluna ilk adım at- tığı gün olduğunu, insan, hayvan ve nebatları yaşatan toprağın bol veriminin başlangıcı olduğunu, insanların, çobanlık devirlerin den atlıyarak ziraate başladıkları » ana kadar giden bir tarihi olduğu- nu, toprağın üzerinde yaşıyanla- ra destek, iyi işlendiği takdirde onlara şen bir kaynak olduğunu - hulâsa, her şeyin topraktan mey- | dana geldiğini ve oraya döndüğü- © Pü anlattı ve “Türk © ziraatçisi, Türk çiftçisi idi, bilgi ile sanat ile idi. Asıl Türkün kanı ile yo- © ğurulan elmas değer şu mukaddes © toprağı kıymetlendirmeğe, işleme- ğe koş!,, cümlesiyle bitirdi. Köprülü mektebi muallimlerin- den Fikret Bey; “Ey memleketin verim memba üzerinde yorulma- dan, usanmadan © çalışan Türk köylüsü Türk çiftçisi... Bugün sa- - ma verilen serbest hayat, şünce ve konuşma, dünkü Monde- ros mütarekesini millet kötülü- ğüne imzalıyan yılan tohumlarına değil, bugünkü Lozan kahraman- larına, Türk halâskârı büyük ev- © lâdıma medyunsun! Dün başımızda cansız bir hükü- raet, zalim bir padişah © vardı. — Bugün köylü dostu bir cümhuri- yet, millet için çalışan bir hükü-| met vardır. Dün millet; saray için © padişah için çalışıyor ( kaza- - mıyordu. Bugün, hükümet, halk — için çalışıyor, koşuyor. Cümhu- - riyet hükümeti köylüye çiftçiye hür bir istikbal, serbest bir hayat müdürü Fazıl Bey wwtuk söylerken bahşetti.,, diye başlıyan ve biten bir nutuk söyledi. Bunu ikinci sınıftan Şimşek efendinin kendi yazmış ol» ı duğu 21 mart şiiri takip etti, çok beğenildi. Mektep talebesi kalabalık orta- Kara | Hasan | sabandan itibaren ziraatte kulla ! nılan en iptidai (o vasıtlardan en mükemmeline kadar olan vasıta» ların geçidi şayanı dikkatti. Halk üzerinde çok güzel intibalar bı- raktı. yolda yürümenin varacağı netice canlı bir surette göze çarpıyordu. Binlerce kişiye ayran ikram &- dildi ve sonra mektebin dersha- neleri, lâboratuvarları, sergileri, istasyonları gezildi. Hulâsa, toprak bayramı çok güzel bir surette kutlulandı Hal kımız hem temiz bir hava almış, ve hem de fenni ziraatin ne demek olduğu hakkında bir fikir miştir. Bu bayramda © belediye reisi Turhan Cemal, Halk Fırkası reis vekili, Halkevi reisi, (ziraat ve baytar müdürleri, vilâyet meclisi azasından bir kısmı hazır bulun- muşlardır. , * Kastamonuda Nafia işleri Kastamonu, 24 (A.A.) — Ge- çen Hazirandan bu güne kadar on yol üzerinde 22780 mükellef ame- le çalışmıştır. Bu amele 44,5 kilo- metre silindraj, 84 yeni köprü, 92 köprü tamiri, 1160 metre mikâbı kârgir dıvar, 12321 metre mikâbi hafriyat ile toprak tesviyesi yapıl- / mıştır. İlkbaharda muhtelif sahalarda “| dokuz bin amele çalıştırılacaktır. hür dü-i — Umumi vilâyet meclisi 934 se- nesi içinde tahakkuk edecek mü- kellef ameleden başka şose ve köp- rüler kanununun neşrinden evvelki dört seneye ait 2000 mükellef a- melenin de bu sene vilâyetin muh- telif yollarında çalıştırılmasına ka- rar vermiştir. Bu suretle yaz için- de vilâyetimizde büyük mikyasta bir yol faaliyeti olacaktır. —aş Gemlikte bir kaza Gemlik, (Hususi) — Karacaali köyünde kahveci Cemil bomba ile balık avlamak isterken bomba e- ilinde patlamış, Cemil ölmüştür. Bakımın, fennin gösterdiği ' edin- | ! küçük olduğunu söylemiş, bu yüz- i ve bakılmak üzere bir kadma tes- haber alındı Geçen hafta şiddetli fırtına es- İ nasında Urla'nm Kızılbahçe iske- | lesinden hareketle balık avlamağa çıkan sekiz kayıkçının akibetin- den bir haber alınamamış ve bun- ların bir kazaya kurban gittikle- rinden endişe edilmeğe başlamış- tı. İzmir Emniyet müdürlüğünden muhtelif yerlere telgrafla bu ba- lıkçılardan haberleri olup olmadı | ğı sorulmuştu. Balıkçı Rizeli Yu- suf oğlu Etem ile Yusuf, İlyas, Hü- ! seyin ve diğer 6 balıkçının fırtına esnasında Çamaltı Tuzlası sahiline iltica ettikleri ve hayatlarını kur- tardıkları anlaşılmıştır. Çocuğunu cami avlusuna bırakmış Rizede Taşçıoğlu camii avlu- sunda 4 aylık bir kız çocuğu bulu- narak zabıta Yâsıtasiyle belediye | ye teslim olunmuştur. Üzerinde hiç bir alâmet bulun- maması sebebiyle kendisine Ab-| dullah kızı Türkân ismi konmuş lim olunmuştur, Yapılan tahkikat neticesinde İ bu yavrunun Gündoğdu nahiyesi- ne bağlı Altıntaş köyünden Zülke- file ait olduğu anlaşılmış. Bunun üzerine Zülkefil tevkif olunarak isticvap edilmiştir. Zülkefil bu çocuğun kendi öz evlâdı olduğunu, fakat aralarında- ki geçimsizlik yüzünden karısının kendisini bırakarak babasının e- vine gitmesi üzerine yalnız başına diğer çocuklar ile beraber bu çocu” ğa bakamadığını, emzirtip besli- yemediğini, diğer çocuklarının da den cami avlusuna bıraktığını iti- raf etmiştir. —— Kardeşini taşla yaralayıp öldürdü Amasyaya üç saat mesafede bu- lunan “Ebani” karyesinde feci bir hâdise olmuştur: Kâzım isminde bir delikanlı, kardeşi Aliyi, kafasından taşla ya” ralamak suretiyle öldürmüştür. Tahkikata başlanmıştır. Hâdi- senin kazayı andıran cihetlerine de tesadüf edildiği anlaşılmakta» dır, netice henüz kati surette anla- şılamamıştır. mim Rizede iktısadi faaliyet Rize, 24 (A.A.) — Bugün milli iktısat ve tasarruf cemiyeti umumi toplantısını yapmıştır. Bu toplantı- da şimdiye kadar yapılan işler hak kında rapor okunmuş ve yeniden idare heyeti intihabı yapılmış, ye- ni bir idare heyeti seçilmiştir. a İŞLİ İspartada tiyatro hayatı | İsparta, 12 (A.A.) — Bugün gündüz ve gece Cumaya mahsus olmak üzere Halkevi temsil şubesi geçmekiçin ne yapılıyor? Muayene ücreti almadıktan başka üstelik ilâç parasıda veren bir doktor! Yalova, (Hususi) — Bundan dört beş sene evveline kadar Yalo- vada sıtmadan uçan kuşlar düşer- ken hâlâ devam etmekte bulunan mücadele sayesinde sivrisinek ve sıtmadan hemen hemen eser kal- mamış gibidir. Hükümet buraya | müstesna bir ehemmiyet vererek | sürfe mücadelesi de yaptırmakta olduğundan hastalığın kökü kazın- mıştır, Derelerin temizlenmesi, durğun suların kanallarla akıtılması ve halkın sıkı muayenelerden geçiril- mesi sâyesinde kazanın nüfusu artmağa başlamış ve herkes hükü- metimizin bu fedakârlığını min. nettar kalmıştır. Kıymetli bir şahsiyet Sıtma mücadele hekimi doktor Muhittin Bey kaza halkının en yüksek sevgi ve itimatlarını ka-| zanmış asil ruhlu bir zattır. Doktor Muhittin Bey ayni za- manda dahili hastalıklar mütehas- sısı da olduğundan sıtmadan baş» / ka diğer hastalıkları da tedavi ey- lemektedir. Doktorun fazilet ve meziyetini bir insan yüzüne bakın- ca anlar. O, bu yurdu ve halkını benimsemiştir, onlar için yorulmaz bir mesai ve büyük bir zevkle her tarafa koşmaktadır. Vizite ücreti- ne gelince: Para denilen vasıta o- nun yanında en hasis bir nesnedir! O, para almadıktan maada kendi kesesinden ilâçlar da alır, Hükü- metin kendisine vermekte olduğu yüksekçe maaş onu vizite parasm- dan müstağni kılmıştır. Onun için, cuma, pazar tatili ve bayram yok- tur. O, motosikletine bindiği za- man kuş gibi uçar ve nerede bir â- fet varsa hızır gibi yetişir. Kendi- si binbaşılıktan mütekaittir. Doksan üç yaşlarında bir baba» sile ailesi de bir fazilet nümunesi- dirler, Gölcükteki sertabip Cemal Bey de onun küçük kardeşidir. Mücadele memurları Memleketimizde, bulaşık hasta- Tilki | ÖDE Muhsin Bey; mubabi doktorun babası | lıklara karsı geceli gündüzlü müs | | cadele bulunarak bizleri 6 mühlek marazlardan korumağa çalısan fe- dakâr bir zümre vardır ki, bunlar mücadele memurlarıdır. Gerek sıtma ve gerekse frengi, trahum, verem, veba ve kolera gi- bi hastalıklarla mücadele ederek hayatlarını tehlikelere koyan bu fedakâr memur kafilesinin gör- dükleri hizmet muharebe meyda- nındaki askerlerin hizmetleri gibi korkunçtur. Memlekete ve halka bu kadar değerli hizmetler gören ve hayat- ları daimi bir tehlike içinde geçen bu fedakâr çocukların da boyunla- rını bükük görmekteyim! Sebebi ise tekaüt hakkından mahrum bı- rakılmış olmalarıdır. Bu mert ve cesur çocuklar istikballerinin ne olacağını düşünerek evlenmemek- te ve bir aile yuvası kurmağa ce saret alamamaktadırlar ki, buda, nüfus siyasetimizle çok aykırı dü- şen bir hareket oluyor. Hüküme- timiz bu gençlere de bir tekaüt hakkı verirse onlar da Türk cami» ası içinde büyük bir varlık göster- Jmeğe muvaffak olacaklardır. Sıh- i hiye Vekâletinin bu işe bir çare İ bahisicinz dileriz. Ragıp Kemal birimiz ve davası! Bir köylünün Balya sulh hı mahkeme- sinden aldığı karar Radyoda garip bir hadise olmuş- tur, “Geçenki şiddetli karlardan yolunu şaşıran bir tilki Palyaya uğramış, o sırada kasabaya odun getirmekte (olan (ODoğanlardın Mehmet oğlu İbrahim tilkinin ar- kasını takip ederek belediyeye ait i mezbahaya sokmağa muvafak ol- muş, ancâk mezbaha kapalı oldir ğundan ceketi ile tilkinin girdiği deliği kapayarak belediyeden â- nahtar istemeğe gitmiştir. tanıfından Çoban ve Şeriye mal kemesi piyesleri temsil edilmiştir. | | Gençlerimiz bu temsillerde çok muvaffak olmuşlardır. İbrahimin Belediyeye gittiği va- kit kasap Muharrem ile kasap İ Mehmet bu sınıda mezbahaya gel- miş ve tilkiyi tutmuşlardır. Odun- | cu İbrahim tilkinin kendisine ait bulunduğunu, avcılıkta örf ve âdet böyle olduğunu ve kendisine veril- mesini Balya Sulh hukuk e mahke- mesinden talep etmiştir. Mahkeme tilkinin İbrahime ait olduğuna ka- rar vermiş ve tilki derhal teslim o- lunmuştur. Bir kedi iki kafalı yavru doğurdu İzmirde Orhaniye mahallesin- de oturan berber Ahmet Hamdi Beyin kedisi iki kafalı bir yavru doğurmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: