14 Temmuz 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

14 Temmuz 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 10 -— VAKIT Dün yapılan büyük spor hareketleri m (Baş tarafı 6 mcı sayılada Fenerbahçenin kadroşu şöyle idi: Bedi — Yaşar, Ziya — Esat, Ali Rıza, Reşat — Niyazi, Şaban, Muzaffer, Naci, Fikret. Buna mukabil Yugoslavlar şöy- le bir takım teşkil ediyordu: Spasiç — Ancelkoviç, Lukiç — Dimitriyeviç, Radovanoviç, Co- kiç — Nikoliç, Loyançiç, Mıkloşiç Sekuliç, Zeçeviç. Hakem: Adil Giray. Oyuna, rüzgâra karşı oynamak! vaziyetine düşen Yugoslavlar| başladılar. Bu akın, daha bida -! yette kesildi ve Fenerliler muka- bil bir hücumla rakip kaleye indi-| ler. Üst üste tazelenen akımlarla top, mütemadiyen Yugoslavların| kalesinin önünde dolaşıyor. Üçüncü dakika: Niyazinin or- taladığı topu Naci çok müsait va- ziyette kaybetti, Fenerbahçeliler hücum faikiyetini kaybetmeden oyuna devam ediyorlar. o Yugos - lavlar, şöhretlerine rağmen bozuk bir oyun oynamaktadırlar. Pas- ları isabetsiz, Plokajları zaif. Fenerliler çok tehlikeli vaziyet» ler yaratıyorlar. Fakat sayı çıka” racak sonuncu müdahale daima | gecikiyor. Dokuzuncu dakika: Yugoslav sağ içi, Reşadım demarke bırak - masından istifade ederek topu kaptı ve Ziyanın da müdahalesi - ni atlatarak mükemmel bir vuruş- la ilk golü yaptı. Yugoslavlırın gittikçe açıldığı nı görüyoruz. Uzun paslarla ve ekseriyetle soldan çok güzel iniş - ler yapıyorlar. Esat, güzel bir müsellesle çalışan karşısındaki | iki muhacimle bir muavine yeti - şemiyor. o Hakimiyeti ele alan Yugoslavlar on dördüncü dakika- da sol içlerinin ayağt ile ikinci gollerini yaptılar. Fenerliler oyunun hakimiyetini terketmiş vaziyettedirler. Her iki cenahtan seri akınlar yapıyorlar ve bu akmlar ortada, bilhassa sol için ayağında birden biretehlikeli| hale giriyor. On yedinci dakikada sol açığın güzel bir ortalayışını sağ iç bir kafa vuruşu ile kaleye gönderdi. Fakat top, kale direğini sıyırarak avuta gitti. İ On dokuzuncu dak'ka: Fene- rin soldan canlı bir hücumu Naci- den Fikrete geçen topu ceza çiz- gisinin içinde, Yugoslavyayı mü- dafi elliyle kesti. Penaltı vuruşu" | nu iyi kullanan Fikret, enfes bir şütle Fenere ilk sayısını kazan - dırdı. Fenerliler canlı oynamağa baş - ladılar, Sarı — Lâcivertlilerin enerjisiyle Yugoslavlılarm faiki - yeti mücadele ediyor. Yirmi ikinci dakikada sağdan bir Fener hücumu, Niyaziden Mu- zaffere gelen güzel bir pası Mu- zaffer tutmadan Naciye geçirdi. Nacinin önü boş ve kaleye yakın- dır. Topu tutup kontrol ederek vuracak vaziyette olduğu halde a- cele etti ve mükemmel bir gol ka- çırdı. 25 inci dakika: Muzaffer topu ortadan kaptı ve karşısına çıkan- ları birer birer atlattıktan sonra kaleye kadar girdi. Ve O plonjon yapam kaleciyi de atlatarak Fe- merin beraberlik golünü yaptı. 2 — 0 gibi götü bir vaziyetten dedi 14 TEMMUZ 1934 | Fenerlilerin 6 — 2 galebesiyle bit- ler gittikçe artan bir maneviyatla oynuyorlar. Üstüste (yaptıkları hücumlar çok tehlikeli oluyor. Ni- yazinin 29 uncu dakikada kaleye kadar uzanan bir akışını Yu - goslav kalecisi müşkülâtla kese- bildi. Oyun, gittikçe (o süratli bir şekil alarak ve iki tarafın müsavi derede hakimiyeti altında devre sonuna doğru gidiyor. Birinci dev- re nihayetlendiği zaman iki ta- kım ikişer sayı ile müsavi vaziyet- tedir. | Fenerbahçe ikinci devreye kü- çük bir değişiklikle başladı. Mü- dafi Yaşarın yerine Fazıl girmişti. | Birinci devrede çok muvaffak o- lan Yaşarın çıkması Fener müda- faasını bir hayli zayıflatmıştı. Bu- nu Yugoslavların üstüste yaptık - ları hücumların iyi karşılanama » masından anlıyoruz. Hücüm hattındanda Naci çıkmış sol içe Şaban geçmiş sağ iç yerine | da Namık alınmıştı. Oyun üç dar! kika sonra Fenerlilerin hücum fa- ikiyetine girdi. Sağdan yapılan! İ iki hücum avutla neticelendi. 6 ıncı dakika: Güzel (o bir Yu: goslav hücumu. Sol açık Fazılı| atlattı ve sol içe güzel bir pas ver: | İ di sol için şutunu Bedi kesti, 8 inci dakika: (o Ordadan bir| hücum. Muzafferin bıraktığı t0-| pu Namık kaptı ve güzel bir s0 | şutla Yugoslavların ağlarına üçün gü defa taktı. Yugoslavlılar daha sert ve da- ha seri oynamaya başladılar. Be- di, 1 inci dakikada tehlikeli bir vaziyeti müşkülâtla kurtar da 13 üncü dakika: Ali ie verdiği topu yakalıyan Muzaffer yıldırım gibi ileri atıldı. Karşısı-| na çıkan Yugoslav müdafiini gü-| zel bir atlatışla Namığa pas verdi. Namığın plâse bir şutu Yugoslav kalecisini dördüncü defa mağlüp etli, 15 inci dakika: Fikretin soldan indirdiği topu güzel bir pasla Mu- zaffere ondan da Namığa geçti. Namığın plâss şutu beşinci defa o- larak Yugoslavların kalesine gir- di. Oyun gene Fenerbahçenin te -| siri altında devam ediyor. 28 inci! dakikada gene Namığın güzel bir | inişini Yugoslavlar müşkülâtla ke- sebildiler. 30 uncu dakika: Fenerin orta- dan güzel bir inişini Fikret enfes bir şutle tamamladı. Top kale di- reğini sıyırarak avta gitti. 35 inci dakika: Fikretten Mu- zaffere güzel bir pas Muzaffer 8ı- kı bir şutla altıncı golu attı. Fener-| bahçe 6 — 2 faik vaziyetini hakim bir oyunla idame ettiriyor. Yugos- lavların sayı çıkarmak için son! gayretleri netice vermedi. Ve maç| ti, Yugoslavlar hakkında bir hü - küm vermek lâzım gelirse takı - mm umumi görünüş itibariyle kuvvetli olduğunu söylemek icap İ eder. Fenerbahçeye büyük o bir sayı farkı ile yenilmesini daka zi- yade takımm yorgunluğuna ve Fenerin hakiki oyununu — tuttur- masma atfetmek ivap eder. Eğer| Yugoslavya birinci devredeki sıkı oyununu idame ettirebilmiş ol saydı hiç şüphe yok ki netice bu derece aleyhine olmıyacaktı. Bu sebeple pazar günü yapıla- cak oyunu dikkatle takip etmek ve 9 re bakarak şimdi- Dün Cümhuriyet âbide- sine bir çelenk koydular! YE, e a m Amerikan Denizcileri Limanımızda bulunan Ameri- kan sahil muhafaza kemilerinden| zabit ve nefer kırk (o kişilik kadar bir grup dün sabah 11 de cümhuri- yet meydanma gelerek abideye çe- lenk koymuşlardır. Amerikan bahriyelileri, Dolma- bahçeden yürüyerek (gelmişler, üzerinde Amerikan O bandırası renkleri bulunan kalın kurdelâlı büyük bir çelengi, abidenin eşiği- ne merasimle koymuşlardır. Çelenge ayni zamanda müstatil bir beyaz karton takılı ve üzerin de Türkiye cümhur reisi ve Türk milletine tekrimi ifade eden ingi- lizce, bir cümle yazılıdır. Yazının tercümesi aynen şu- dur: “Türkiye ( Cümhuriyeti Reisi Hazretleri ve Türk milletine karşı, Amerika sahil muhafaza servisi- nin duygu takdire bir alâmet, si selâmlama ve dostluk ni- ganesi olmak üzere..., Amerika gemileri, yarın sabah buradan hareket £ ederek Pireye| gideceklerdir. Türkiye ve Avusturya (Baş tarafı 4 üncü sayıfada) istihsal ettiği tütün, incir, kuru yemiş, pamuk ve bilhassa taş kö- mürü gibi bir takım mahsulâtın | mübayaası, ticaret münasebetleri» nin sıklaştırılmasında (mevzuu bahs olabilir. Avusturya senede ceman yekün 3 milyonton gibi da taş Kömürünü Türkiyede satm alabilir ve mukabilinde Türkiye- ye muadil kıymette mal ihraç es derek mütekabil ticaret münase - betlerinin genişlemesi imkânı el - de edilir. Bu mübadelede bilhas- sa Avusturyanın ağır sanayii (makine, vagon v. 8.) istifade e- debilir. Zira akti mutasavver bu- lunan klering itilâfından satın alı- nacak taş kömürüne mukabil po- zisyonlar emre âmade bulunduru- lacaktır.,, “Wiener Wirtsehfats woche” den den takımımıza galibiyet hükmü vermemek icap eder. Bugün Fener takımının en yük- sek oyuncusu Muzafferdir. Mer - kez muhacim mevkiinde pasları| ile kontr pasları ile, şutları ile) ve hatta yaşanı hayrettir, son de-| rece atak oyunu ile cidden mü! kemmeldir. Şaban, Namık, Naci, | Rıza ve Yaşar da muvaffak olan-| lar meyanımdadırlar. Yugoslavların merkez muha- cimleri, merkez ve sol muavinleri ve sağ bekleri çok iyi idi.,, At yarışları Vilâyetin tertip ettiği yazlık ya-! rışlara 27 temmuz cuma günü baş“) lanacaktır. Yarışlar 3, 10, 17,24 ve 31 ağusotsta olmak üzere altı hafta devam edecektir. Koşular için ıslah encümeni âlisi tarafın - dan vilâyete on bin isaiştir. Bu para koşularda ka - zananlara verilecektir. Yarışa iş-! tizak edecek atların kayıtlarına 21 temmuz cumartesi gününden iti « baren Veli efendide koşu mahal- linde yapılacaktır. lira gönde- | Koşuların bu sene diğer senele- €r nazaran daha iyi olması için ko- şu mahallinin ihzaratta devam edilmektedir. | grenin nizamnameye nazaran çok Darüşşafakalılar dü kongrelerini yaptıla Ullaştarafı 1 incn sayıfada) mp için evelden ince hesaplar yapıl - ması, 5 — Aidatın kolayca toplana- bilmesi için semt semt mutemetle- rin bulunması. Raporlar okunduktan sonra Muhterem Bey söz almış ve kendi vazifesine düşen aidat toplama işinin pek güç olduğunu söyle »| miştir, | Bundan sonra Nihat Bey söz al-| miş ve heyeti idarenin tertip etti. ği müsamere, gezinti gibi işlerde kâfi miktarda çalışmadığını söy - lemiştir. Nurettin Bey, içtimaa gelenle-- rin az olmasına sebep olarak kon- geç toplanmasını göstermi . Darüşşefaka müdürü Ali Kâmi Bey cevap verimş ve ns Darüşşe- fakalıların, ne de heyeti idarenin kusurlu olmadığımı — kongrenin geç kalmasma sebep gene cemi - yet mensupları olduğunu gezinti ve müsamerelerde fazla masraf edilmediğini söylemiştir. Ali Kâzım Bey, tahsisatın top- lanabilmesi için de her Darüşşefa- kalımın aidatı muayyen bir yere! bırakmasını ileriye sürmüştür. Ali Kâmi Beyden sonra Fikri Bey söz almış ve yeni seçilecek! idare heyetine bazı tavsiyelerde bulunmuş, İstanbul haricinde bu- lunan Darüşşefakalıların da yar - dımını istemeği ve bunun i ışılmasını tavsiye etmiş, müracaat olduğunu, fakat “ verilmediğini söylemiştir. Bu münakaşalardan s0n* gre reisi İzzet Bey: | “.— Siz, diktiğiniz ağaci” vasını senesinde almak istif Halbuki bu mümkün dir ve bu meyveyi almak içi cr beslemek lâzımdır.,, Diyerek münakaşaların duğunu, yeni idare heyeti i nuz. çilmesini ileri sürmüştür. Yapılan seçme neticesini re heyetine: Sabik maliye müsteşarı him, Şehiremini nahiye mf Hüsnü, Darüşşefaka tarih limi Fethi Sezai, Şirketi Ha müfettiş Mehmet İzzet, tütü sarında İzzet, Darüşşefak? si müdürü Ali Kâmi, T: şirketi sabık baş komiseri gümrük baş müfettişiVefi hukuk talebelerinden Sabri ler. Teftiş heyetine: Üsküdarda tahakkuk Amir ve telsiz telefon kot Hasan Beyler. ; Yedek aza olarak ta; * mektebinde muallim Doğu, kuk müfettişi İlhami, harici rük müdürü İhsan ve hukuk belerinden Muhterem Bey! tirilmislerdir. Harp gemilerinin su e zamanındaki hizmetle Alman harp gemileri sık sık! vatan limanlarını terkederek dev». riâlem seyahatleri (oyapmaktla ve aylarca devam eden bu seyahat-! leri müteakip limanlarına avdet eylemektedirler. Bu (o seyahatler esnasında deniz efradını ve za- bitlerinin talim ve terbiyesi inki-| şaf ettirilmekle beraber ayni za- manda deniz üzerinde birçok il- mi tetkikat da yapılmaktadır. Ci- han denizlerinin < derinliklerine, gece seferlerine, sahil ( fenerleri- nin yaziyetlerine dair yapılan ka- yıtlar kıymetli haritalar ve kitap- lar şeklinde neşrolunarak bütün Alman gemicilerinin fikri alın-! makta ve denizcilik hakkı pılmasını arzu ettikleri * olup olmadığı kendilerinde" rulmaktadır. Uzun senelerdenberi eden bu tetkikat neticesin” gün Alman bahriyesi 817 haritası vücuda getirmiş” haritaların adedi 1509 e ç" tır. Her sene bu haritali bin tane basılarak alâka“ tevzi olunmaktadır. Bir de lerde yapılan tetkikata daif lar yazılmaktadır. Bu kit bugüne kadar 57 cildi Yi z tır. Rütün eser 70 cilt ola — ———emmamanmnmmm—— Sovyet Rusyada staj gören işçilerimiz Sumer Bank tarafından Mosko- vadaki Tekinkum müessesesiyle mensucat fabrikalarına gönderi :| len gençler Sovyet Rusyadaki a - meli ve nazari stajlarını ikmal et- mişlerdir. Sanayici gençler, önümüzdeki ay içinde şehrimize gelecekler ve ustabaşı sıfatiyle Feshane, Bakır- köy ve Hereke fabrikalarına yer - | leştirileceklerdir. Kayseri ve Kon- ya Ereğlisindeki yeni mensucat fabrikaları bittikten gençler bu yeni müesseselerde va- sonra usta zife alacaklardır. Göz Hekimi Dr. Süleyman Şükrü Pabnâli, “Ankara caddes No. 60 Telelun : 22564 | Fındıklı ilk mekte? yakında tesiim alın? Fındıklıda yeniden ins? İsatnbulun en yeni ve bü. mektep binasının noksa” ii mal edilmiştir. Mektep g teslim alınacaktır. Yeni mektep bu ders yi dan itibaren açılacaktır: leyli ve nehari talebe ka! cektir, Satılık eV Fatih tramvay durak Fatih parkı resmi caddesine nezareti, ele batını havi yeni yapılm!? kârgir hane satılıktır. © tiyenlerin içindekilere m ları, Fatih Dülgerzade m Küçük meydancık bilâ ” hane,

Bu sayıdan diğer sayfalar: