22 Ağustos 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

22 Ağustos 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Paşabahçede kurulan şişe fabrikası —3 (Bay tarafı 1 inel sayıtada) te İg vanra devam edemiyerek ! Işlır. Hattâ umumi harp manda memleket her atraftan he r bir vaziyete girdiği sıra- d Sn makineleri yerli yerin- danla bu kâğıt fabrikasmı Pp odırmak çareleri aranmıştı. man mühendisleri tara - verilen (o bir raporda bu Bark ım eski sistem olduktan hade artık makinelerinden isti - ü , Olunamıyacağını bildirdi - Diğ. bu teşebbüsten vazgeçil - kas memleketimizin muh - habeş İcins eşyaya mahsus yeni Yil, lar tesis ederken eski de - date de başlanarak muvaffaki - İse devam ettirilemiyen bu eski aa, Püsleri hatırlamak bir nok - ci faydalıdır: o Bunokta da tk, tecrübelerin bir memle - Gi Fabrika yapmak ve işletmek na şeylerin sadece bir ser- > ve teknik bilgi meslesi ol- ik Iğını göstermesidir. Osmanlı ay torluğu devrinde malt ka- diyeş yonlar memleket iktısa - ğini için ne kadar korkunç ve ici bir tehlike olduğuna 4 birer misal teşkil eylemesi- «Bugünkü © iktisadiyat sistemi" — # için devletçilik prensipinin bir zaruret olduğunu ifade Mesidir. Nihayet Türk mlileti- 8 kurtuluşunda umumiyetle ka- Mlfayonları ilğa etmiş Dolan m sulh muahedesinin ne bü- bir amil olduğuna delâlet et- idir, Bu arada unutulmamak icap bir nokta daha var; malüm- ki, imparatorluk (devrinde ayi tiyetin ilânma kadar İstan- Payitaht < olmak itibariyle vilâyetlere o karşı mümtaz Nal telâkki edilirdi. İstanbul İ | isi diğer vilâyetler ahalisi gi- ağ yapmazdı. İstanbulda Miğye ve (yaşayanlar diğer ler ahalisi gibi vergi ver- pa Tabii olarak şişe fabri- N da vergiden muaf tutulduğu dl, e (o kurulmuştu. Böyle B ğu, halde gene eski şişe fab- i a kâğıthane (| fabrikası gibi ii: obi rekabetine dayanamamış - big eratorluk idaresi mali ka - Ii, #Yonlardan dolayı her tür - d, Malât üzerinden (yüzde 11) Mey azla gümrük resmi almağa Ii imkân bulamadığı için yer- Yiden hiç birini harice kar- ye edemiyordu. (o Ecnebi mele ise herne vakit yeni bir fabrika kuru- olursa ( sermayelerinin nden istifade ( ederek sırf , eri fabrikayı öldürmek için ş tatlerini maliyet © derece - eni aşağıya indiriyor, fakat yer » 18; Cd 5 yı fabrikalar bu rekabete da - iwarak kapıları kapattık - ia, ra fiatleri eski derecesin - Miran yukarıya çıkarıyordu. by altı, yirmi yedi sene evvel a Meşrutiyet o inkılâbı Zaman eski cam (ve şişe 1 da artık cançekişir bir 1 Selmi bulunuyordu. Meş - öğ ilân edildikten sonra İs - hk, ile diğer vilâyetler arasın- a Yük bir müsavatsızlık teş - ii kil eden istisnai ahval kaldırıldı. Bundan sonra fabrika da (vergi vermeğe mecbur kaldı. Artık on - dan sonra bu fabrikanın o hayatı nihayet buldu. Eski şişe fabrikası Meşrutiye- tin ilânmdan sonra faaliyetini ta- til etmekle beraber gene ocakla - rı ve sairesi mahfuz tutuluyordu. Bu hal de Umumi harbin nihaye- tine kadar devam etmiştir. Har »- bin ilânından sonra askeri ihti» yaç üzerine fabrika binasına va - ziyet olunmuştur. Rivayete göre bu işğal esnasında müttefikimiz olan Avusturyalılar bir gün gelip te bu fabrikanın tekrar canlan - masına ve Avusturya şişe fabri » kalarına Türkiyede rekabet ede * bilmesine mani olmak için ocak- larını tahrip etmişlerdir! Bu su » retle eski şişe fabrikasınm mev - cudiyeti tamamen ortadan kalk - mıştır. Yeni şişe fabrikası Paşabah - çesinde meşhur Sahip (Mollaya ait olan yalmın bahçesinde kuru- luyor. Büyük şairimiz Abdülhak Hâmit Bey Sahip Mollanm yanm- da yetişmiş olduğuna göre genç- lik şiirlerini (o şişe (o fabrikasınm şimdi kurulduğu yerlerde söyle - miş olsa (gerektir. Boğaziçinin vaktiyle Türk edebiyatına hizmet eden bu güzel köşesi bundan son- ra güzel şişe mamülâtiyle Türk iktisadiyatma bizmet edecektir. Yeni şişe fabrikasının gene es- ki şişe fabrikasına yakın bir yer- de kurulması bize (Boğaziçinin yalnız tabit güzellikleri ile değil, bir sanayi mmtakası olmak husu- sundaki kabiliyeti ilede kıymet ve ehemiyetini isbat ediyor. Bo- ğazçinin mamuriytini muhafaza etmek çin dünyanın bugünkü va- ziyetine göre yalnız tabii güzel - likleri kâfi değilse sanayi mmta - kası olmak kabiliyetinden de is - tifade ederk onları takviye ede - biliriz. Bu noktai nazardan Paşa- bahçe şişe fabrikası yalnız mem - © Sanayi mıntakalarında bir seyahatin intibaları | SPO 5“ Gü ze Bu akşam mühim güreşler seyre- deceğiz Organizatörle güreş kafilesinin ara- sındaki ihtilâfin halli neticesinde, dün! akşamdan itibaren muntazam bir prog- ram ve disiplin altında müsabakalara başlanmıştır. Dün akşamki dört müsabakanın neticeleri şunlardır: | Birinci müsabaka: Vavra Çek (96 kilo) ile Dragichanu Romanya (94 ki-| ' lo) arasında Greko — Rumen usulile yapıldı. Üç devre de beraberlikle bit- ti. Dördüncü uzatma devresine, Vav» ra daha sert ve ciddi başladı. 31,5 da- kikada tuşla galip geldi. İkinci müsabaka: Tekirdağlı Hüse- yin (96 kilo) pehlivanla Lubiçko Ok- ranya (122 kilo) arasında icra edildi. Hüseyin hasmını çok ezdi ve 3 dakika 5 saniye ile galip geldi. Üçüncü müsabaka: Marmuke (114 kilo) Alman ile Loradi Macar (101 ki- lo) arasında oldu. Ve 12,42 saniyede Marmuke galip geldi. Dördüncü müsabaka : Ollüvera Por- tekiz (127 kilo) ile Delmette Belçika (116 kilo) arasmda yapıld. Hasmına nazaran daha ağır ve cesim olan Ollive- ra 15,46 saniyede kravatla galip geldi. Güreş müsabakalarmın en enteresan ve mühimlerini bu akşam göreceğiz. Bu müsabakalarda baş pehlivan Kara Ali- yi ve ayni zamanda günün en mühim maçını yapacak iki kıymetli güreşçiyi de seyredeceğiz. Bunlardan birisi 1934 olimpiyat şampiyonu Sabo'dur. Bu gü- reşçi bu akşam ilk defa olarak güreş yapacaktır. Diğeri ise Avrupada şöb- ret kazanmış olan Hotannendir.Bu Fen- landiyalı da rakibinden geri kalmıyacak bir kıymete maliktir, Program muci- bince bu akşamki güreşler serbest ola- caktır. X Bu akşamki güreş programı şudu?: 1 — (Manisalı) Rıfat ile Soradi. 2 Kara Alivile Dragiçhanu. © 03 — Knianpin ile Delamotte. Kiyefteki son maçta da yenildik Futbol takımımız dördüncü maçını Okrayna takımı ile yaptı. yaptı. Takımımız eski şeklinde sahaya çıktı. İlk golü Okrayna- klar ofsayt olarak yaptılar. Ok- raynalı hakem buna itiraz etmedi ve golü saydı. Yedinci dakikada Okraynalı mühacim topu eliyle durdurarak leketimiz için iktısadi bir kıymet | şüt çekti. Hakem buna itirazı da yaratmakla kalmıyacaktır. Ayni zamanda güzel Boğaziçinin şe « reflenmesine yardım edecekitr. Ertuğrul yatı ile (o sabableyin erkenden İzmite (giderek kâğıt fabrikasının temel atma mera- siminden sonra dönen ve yolda Hereke fabrikasına (uğrayarak gezen Başvekil İsmet Paşa Haz- retleri tam zamanında Boğaz içi- ne yetişti. Paşabahçe şişe fabri - kasının temel atma merasimine de riyaset etti. Ondan sonra (Gül- cemal) vapuruna binerek refaka- tindeki zatlar ile birlikte Zonğul- dağa gitti. Yalnız Sumer Bank umum müdürü Nurullah Esat Bey ile Meclisi idare azasından Safa Bey daha evvel ayni günün ak - şamında Odesaya hareket edecek vapurla Moskovaya gitmeğe kas Tar vermiş ve ona göre vapur bi- letlerini de almış oldukları o için Paşabahçesinde heyetten ayrıldı - lar. Nurullah Esat Bey ile Safa Beyler Moskova hükümeti ile Su- mer Bank arasında aktedilen mu- kaveleleri Moskovada imza ettik- ten ve bazı iktısadi tetkikat yap- tıktan sonra döneceklerdir. Mehmet ASIM (Yarın: Zonguldak mıntakasında) dinlemedi, .oyun durdu. Fakat Kemal Halim Beyin müdahalesi ile tekrar başladı. Son 20 dakikada takımımız iki gol yaparak müsavatı temin etti. Fakat ilk partinin bitme müddeti i geldiği halde hakem düdük çal - miyordu. Ellinci dakikada Ok - raynalılar bir gol daha yaptılar, hakem düdük çaldı. İkinci devrede hakem değişti- rildi. Fakat oyun şiddetlendi. Muzaffer ve Niyâzi yaralanarak sahadan çekildiler. Yerlerine Ra- sih ve Necdet geçti. Rasih üçün- cü gölü yaptı. Maçın bitmesine yakın Okraynalılar bir gol daha yaptılar, oyun 4 — 3 bitti, Sapaneada at yarışları yapılacak Önümüzdeki Cuma günü Sa - pancada Kurt köyünde, Sapanca ilk mektep Yeşil yurt spor klübü menfaatine at yarışı tertip edil - miştir. Sapancaya, giden tenez - züh treniyle Ankara treni bu köy- de duracaklardır. Bu itabarla bu yarışlara kolay- lıkla gitmek ve güzel bir gün ge- girmek mümkündür. mt istasyonundan buraya geldik. Hava, cehennem “gibi sır caktı.. Tren yolunun iki tarafın - daki incir ağacı ormanlarından ucup gidiyorduk. Vilâyet konağında Çantamı Aydınpalasa bırak- tıktan sonra hükümet (caddesini tuttum. Sokaklar adam almıyor - du. Sergiler kurulmuş, geçecek yer kalmamıştı. Ben, insan dalğa- ları arasından süzülerek bükü- met konağına çıktım. Ogün, Vali Fevzi Beyi, mektupçu ve beledi- ye reisini ziyaret eyledim ve hü- kümet konağındaki eski dostla- rımdan mülkiye müfettişi Hikmet Beye rastgeldim. Sabahleyin postahaneye git - mek istedim. Çok uzak bir yerde! Halbuki opostahanelerin piyasa yerlerinde olması lâzımdır. Şu ah- şap binaya senede dört yüz lira da kira veriyorlarmış... Acıdrım Zabit yurdu Burası Aydmın en güzel bir parkıdır. Âdeta cennet gibi bir Garnizon kumandanı Miralay Hilmi Bey çok muhterem bir as- ker.. Burasını gülistana çevirmiş. Sanatkârana bir havuz & yaptıra” rak etrafını orenkli o ampullerle süslemiş.. Yanımda mermerden Aydında Gazi bir sütun üzerine Büyük Gazinin | bir heykelini koydurmuş.. Beri tarafta büyük (bir zabit yurdu yaptırmış... Şimdi de yanı başm- da ilâveler yaptırıyor. Karşı tarafta mükemmel bir mutfak, zabitan evlerine ve evli olmıyan arkadaşlara tabildot ye- mekler veriliyor. Hem de 18 kı ruşlan... Bahçede gölgeli ağaçlar altm- da beyaz örtülü masalar, sandal- yeler... Öbür tarafta tenis oyna- mağa mahsus yer... Akşamları bando muzika çalıyor, ve geç va- Iitlere kadar dans yapılıyor. Za- bitan ve sivil aileleri her gece burada.. Çocukları da bahçede oyniyorlar. Öyle bir âlem ki, tak- dir etmemek kabil değil!.. Hilmi Bey ayrıca mükemmel bando ve burasiyle Topyatağına birer mo - tör koydurarak elektriği kendisi yaptırmıştır. o Şehirden cereyan almamaktadır. Muhterem (kumandanın ve yükseek kabiliyetteki arkadaşları- nın imar hususundaki muvaffaki- yetleri cidden takdire değer gö- rülmektedir. inhisarlar baş müdüriyeti Şehrin güzel bir caddesinde ve merkezi bir yerde, çok munta- zam ve şirin bir başmüdürlük bi - nası yapılmıştır, dört kattır. Alt kat anbara tahsis olunmuştur. Bina yirmi bin liraya ve pek ucuza mal edilmiştir. Burası ge- niş ziraat mıntakası değildir. En izi diare — VAKİT 22 AGUSTOS 1034 xmm9 I Aydında gördü- ğüm güzel müesseseler bolvarı Aydın, (Hususi) — Ortaklar ! çok tütün Çine, Söke, Kuşadası, iki saatte | Denizli ve İspartanın Atabey na- hiyesinden ve az miktarda da Ay» dın merkezinden çıkar. Bu tütün- leri idare ile Amerikalılar almak- : tadırlar, Denizli ile Atabeye tüc- carlar gitmezler, çünkü tütünleri aşağı cinstendirler, Kaçakçılık öldürülmüştür, Bu» na yeltenmek hevesinde olanlar da cançekişiyor. Başmüdür Sırrı Bey yüzbaşılıktan mütekaittir, a- zimkâr ve icraatlı bir zattır. Aydın şehri Yunanlılar tara- fından kâmilen (yakılmış ve on sene içinde yeniden yapılmıştır. Binaların çoğu demiryolunun şar- kında ve Topyatağı sırtlarının €- teklerindedir. Şehir pek dağınıktır. İstasyon çukurunun üstü kapatılarak ora - da güzel park yapmak ve bu par- kın etrafına resmi ( daireleri ve çarşıları kurmak çok muvafık o- lurdu. Şimdi olduğu gibi binaları istasyona kadar sokmamak ve o- ralarda meydanlar (o bırakmk lâ- zımdı. İstsyondan yukarı doğru çıkan (20) metrelik bulv nis hayetindeki hükümet konağı çok güzel bir bina (isede maalesfe cephesi bulvara yan düşmüştür. Bunun yerine hastahane yapıp ta hükümet konağı dediğim gibi is- tasyon civarında yapılmış olsaydı çok mükemmel bir şey olurdu. Bana anlattıklarına göre eski te- mellerden istifade maksadiyle ko- nak oraya kurulmuştur! Halbuki şehrin güzelleştirilmesi şerefine eski temeller (o feda edilebilirdi. Koca bir şehir kurulurken bunun ne ehemmiyeti olabilirdi?, Başta hükümet konağı olmak üzere hastahane, vali evi, emni- yet müdüriyeti, jandarma kuman» danlığı, inhisarlar dairesi, Milli Banka binası, Halkevi, Aydınpa- las ve diğer hususi binalar gibi burada da dikkat gözünü üzerle- rine çekecek bir çok binalar vü cude getirilmiştir! Sıtma mücadelesi Vilâyet içinde Menderes neh- rinin husule getirdiği bataklıklar sıtma yapmaktadır. Dokuz sene evvel burada kuvvetli bir sıtma mücadelesi teşkil edilmiştir. Bu- raya tayin olunan Adana sıtma mücadele reisi Rüştü Bey henüz eli — mecrasını değiştirdiğinden onların bıraktığı izlerde tabii bir çok bataklıklar meydana gelmek- tedir. Bunlardan en mühimmi Sö- ke civarındaki ( bataklıklardır. Denizli vilâyetinden başlıyarak İzmirin Cuma ovasına kadar olan mıntaka ile Muğlaya bağlı Milâs ve Köyceğiz kazaları da mücade- leye o sokulmuşlardır. . Aydında sıtma mücadelesine obüyük bir güyretle devam olunmaktadır. Ragıp Kemal iemize mü İmemiştir. Mendires nehri her Aksan, tame

Bu sayıdan diğer sayfalar: