1 Eylül 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

1 Eylül 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 — VAKIT Y EYLÜN 16$4 Belediyelere Aza seçimi Rİ (Başmakaleden devam) recesinin de başlı başına büyük bir kıymeti vardır. Bunun sebe- bi de memleket efkârı umumiye- #inin intihabat vesilesiyle harice krşı büyük bir milli irade kuvveti şeklinde tecessüm etmesidir. Bunun en son misalini son Al- man hadiselerinde görebiliriz: Alman başvekili Hitler, reisi Hindenburgun ölümü üzeri - ne devlet reisliğine ait vazifeleri de bir kanunla kendi eline almış- tr. Alman kanunu esasisini ve i- cumhur dare sistemini değiştirmişti. Hit- ler bu suretle ihdasettiği emri va- Neticede kırk milyon küsur reyle kanunu Alman efkârı umumiyesine tas - dik ettirdi. Fakat Hitler bu umu- mi reyle kii umumi reye sevketti, rejim kanununu tasdik ettirmekten başka diğer bir mü- | him fayda elde etmiş oldu: 30| temmuz hadiseleri esnasında Hit- lerin birçok yüksek mevkili arka- daşlarını ve kumandanları kendi kararı ile idam ettirmesi, efkârı umumiyesinde eski mevki- cihan inin kuvvetini muhafaza edebildi- ğinde şüphe husule getirmişti. Umumi reyin bir neticesi de bu şüphenin ortadan kalkması oldu. | Hitler harice karşı her vakitkin - den daha fazla meğe başladı. Bütün bu sözlerle şunu söyle » | mek istiyoruz ki bizde de umumi belediye intihabatı yapılırken bu intihabalın iki cepheli bir memle- ket meselesi olduğunu unutma -| mak lâzımdır. Bir kere intiha- bata iştirak edeceklerin ilk vazi - | fesi her şehirde ve her kasabada en liyakatli azaları arasından O seçmektir. rilecek reyler Cumhuriyet Halk Fırkası tarafından takip ve tat- vatandaşlar | Bundan | başka belediye intihabatında ve - | l | biri sö kuvvetli görün - | bik edilen büyük inkılâp prensip- | lerini de teyit edecektir. Bu iti - barla şehirlerde, ve kasabalarda yalnız kıymetli belediye azaları seçilmiş olmak kâfi değildir. Memleket efkârı intihabat vesilesiyle umumiyesinin kuvvetini de gösterebilmek için intihap hakkını haiz olan her va- tandaş mutlaka intihabata iştirak etmelidir, Kaldı ki bizim beledi- ye intihabatımızda nazarı dikka - te alınacak bir cihet daha vardır: Yeni belediye kanunu, kadınlara da belediye intihabalına iştirak etmek ve belediye azası seçilmek | Bu itibarla hakkını vermiştir. yeni belediye intihabatının neti - | cesi kadınlarımıza kanunun ver » diği hakkın isabeti derecesini de bir kere daha cihana karşı isbat edecektir. Bu cihetten de bele - diye intihabatına bir kat daha e- | hemmiyet verilmesini icap eden ayrı bir hususiyet teşkil etmekte- dir. Mehmet ASIM —e Fransanın Atina ataşenavalı Frnsanın Atina elçiliği ataşe- navalı Ruj mezuniyet müddetini şehrimizde geçirmek- tedir. Kolonel Ruj, kadar memleketimizde tır. 5 Kolonel mevsim sonuna kalacak» harice karşı | Harp malülleri gürü iltülü bir kongre yaptılar aratı 1 a Bay Raporda cemiyet azasının 80 zabit, 210 efrat olmak üzere 310 kişi olduğu ve zabitlerden 50 ku- ruş, efrattan 5 kuruş aidat alına- rak 91 lira 40 kuruş varidat elde | edildiği, eski reis tayyareci Hay- | yunnas Beyin nasıl reislik yaptığı | ifade edilmekte idi. Bu safhadan sonra münakaşalar başladı. Ve| Hayrünnas bey, şiddetle tenkit &| dildi. | İsmail Hakkı bey de Hayrün - | nas beyin davete icabet etmediği» | ni söyledi. Biribirine zıt fikirler leriye sürüldü. Bu sırada malül almak istedi. Fakat kon - gre reisi İsmail Hakkı Bey efradın söz söylemeğe hakkı olmadığını bildirdi. Bu, malül efradın şid * detle itirazını mucip oldu. Toplantıda bir ikilik baş gös - terdi: Bütün efrat hüviyet vara “ kalarını göstererek: “Medem ki aidat veriyoruz, söz söylemek is - teriz,, dediler. Tam bu esnada Hayrünnas bey geldi ve söz istedi. İsmail Hakkı bey söz vermek istemedi. Bir çok azalar söz alarak ve bir çok efrat ta bağırarak Hayrünnas beyi din- | lemek istediklerini söyledil Hayrünnas bey: — Mademki bana söz kongreyi terkedeyim neferlerden vermi- yorsunuz, dedi. Fakat yapılan gürültüler üze rine #emsil Hakkı bey Hayrünnas beye söz vermeğe mecbur oldu. Hayrünnas bey aldığı davetiye | e şerefi için he- olduğunu üzerine geldiğini sap vermeğe mecbur söyledi, ezcümle şöyle dedi: — Ben çok evvel malül oldum; fakat bu cemiyete girmemiştim. İsmail Hakkı beyin israrı üzerine girdim. Bugün hesabımı verdik- ten sonra istifa edeceğim. Anka- radaki merkez ile aramın açılma” İ sına sebep bir gezinti meselesidir. Bizden Malâller Birliği namında bir birlik Bu birlik bir balo vermek istemiş ve | bilet sattığı halde balo verilme- miştir. Bundan dolayı malâllerin fena bir adı kalmıştır. Ben bunu | temizlemek için bir müsamere ve- | l | evvel vardı. ya gezinti yapmak istedim, Bu- nun üzerine Ankaradan “üç sene- lik şerefimizi kirletme!,, dediler. Ve mesele bu şekilde kaldı. Bundan sonra İsmail Hakkı B. gazetelere benim düyun senedi çı- kardığımı beyanat olarak verdi. Ö zaman kendisine cevap verdim “Oturduğumuz oda- yı tamir ettirmek için çalıştırdı. ğım ameleye para yerine makbuz | verdim. İşte bundan dolayı düyun ve dedim ki: senedi yaptığım zannedildi.,, Bir gün Harbiye mektebi - ku- | mandanı beni çağırdı ve müteka- itlerin fistesini istedi. Ben de ku- mandanın arzusunu yerine getir - mek üzere (o mütekaidin askeriye cemiyeti reisi Rüştü beyle görüş tüm. Benim mütekaitleri toplad - ğımı ileriye sürdüler. Bu mesele lerden başka bir mesele daha baş | çıkardı; güya bir dikiş evi açıyo muşum., Böyle bir ev açmadım. Fakat | açmış olsaydım daha ziyade memr- | nun olurdum. Çünkü her memle- kette olduğu gibi malâllerin | ve ailelerinin çalışabilmesi için (bu Ben bu fikri Ankarada toplanacak o - lan kurultayda da müdafaa ede - cektim. gibi müesseseler lâzımdır. Bütün bu işler üzerine gazetelerde istifa ettiğimi oku - dum. Sekiz kere tayyare o kazası geçirdim; bu haber beni daha zi - yade şaşırttı. Şimdi bugün toplandık. Ne ya- İ pacaksak yapalım da cemiyeti bu | kirli vaziyetten kurtaralım.,, Bu son sözler üzerine eski ma - | lâller birliği reisi İzzettin bey söz aldı ve didi ki: — Harp malülleri kirlenmiş de- ğildir. Hayrünnas beyin sözlerin kendisine iade ederim. Hayrünnas bey cevap verdi: Türk malülleri mukaddestir. Ben de onlara dahilim; tahkir edemem.. Bundan sonraki müzakerelerde Ve lâzım olmadığı anlaşılarak müna- kaşalarından vazgezildi. Müteakiben bir aza söz alarak Hayrünnas beyin nasıl ve kimler- istediğini kendim! eski birlik meselerine girildi. le çalıştığı anlamak söyledi. Harünnas bey; Cevdet, Hüsnü. Sıtkı ve Berati beylerle kendisinin | Ankarada cemiyet merkezine mü racaat ederek bir heyeti müteşeb- bise halinde İstanbulda çalıştıkla- | rını izah etti. Diğer bir aza cemi- yet eşyasının haciz edildiği halde idare heyetinin buna nasıl ses çı- İ karmadığını Hayrünmas beyin i - zah etmesini rica etti. Hayrünnas bey buna da cevap Eşyanın cemiyet eşyası ol- | birliğine verdi. madığını, eski malüller ait bulunduğunu söyledi. Kongre reisi İsmail Hakkı bey müzakerenin kâfi olduğunu ileri- | ye sürdü ve intihabın yapılmasını istedi. Bunun üzerine (o efrattan Hakkı efendi kendilerinin rey ve: mek hakları olmadığından salonu terkedeceklerini bildirdi. e Efrat partisi salonu terkettiler. Hayrünnas bey de cemiyetten istifa ettiğini söyledi. Tahtaya merkezden bildirilen isimler yazıldı. Bunlar da, heye- ti idare azası olarak Ziya, İsma- il Hakkı, Zihni, Rasih ve Sadettin beyler, yedek olarak Ziya, Osman Sevki ve Vüslât beyler; mürakabe ve haysiyet divanına da Sadik; Tahir ve Besim beyler, yedek ola- İ rak ta Yahya ve Berati beylerdi. İntihap yapıldı ve (bu zatlar | rey sırasiyle olmak şartile seçildi- | ler. çok | şiddetli münakaşalar' yapıldı Doktor Osman Şevki bey ye dek aza olarak seçilmişti. Söz ala- rak: — Bugünkü şerait İçinde çalı: şamam! dedi. Biraz sonra tekrar söz alarak: — Dünyanın her tarafında bü - tün malüller tramvaylara parasız bindikleri halde biz tam para ile biniyoruz; hiç olmazsa bize yüz- de elli tenzilât yapılsın. Dedi. kı bey seçilecek idare İntihap yapılırken de Kongre reisi İsmail Hak- heyetinin bu işle meşgul olacağımı söyledi. Rei met, Kâzım ve Fevzi Paşalara bi- rer tazim telgrafı çekilmesi karar- laştırıldı. İntihaplarm neticesi icumhur Hazretleriyle İs- anlaşıl - dıktan sonra kongereye nihayet | verildi. Dışarı Türkler: Ankara | (Bap tarafı Vinci sayıtada) || Ma yim ki; burada İş yapan edam he - men hepsi eski Arap yazısı ile delter tutiyor ıp mal gönderenler dü İ bu yazı ile ve mühürlü, pullu bono ve- | ya fatura veriyorlar. Fakat hâyrete değer bir nokta daha vardır ki, bu defterler boşken, Maliyece de tasdik- ve sayıfaların üstleri gene len; resmi mühürlerle mühürlenmiştir. Bu mü - | hürleri basan memurlar, yarın bu a - rap harfleriyle yazılmış defterleri na- sıl tetkik © ve kabul edecekler?. Ve | sonra bu höli odası, esnaf cemiyetleri ve meselâ en nasıl oluyor da Ticaret gok alkadar olması lâzım gelen sebze- ciler cemiyetinin dikkatini celbetmi - yor?.. Şunu da hemen kaydetmek lâzım- dır ki; Devlet demiryollarının, hükü- metin zararma © olarak halka karşı | yapmış olduğu büyük ( fedakârlıktan | sebze ve meyve Fistleri üzerinde he - | nüz Ankara halkı istifade edememiş - | tir. Bu tenzilâttan köylünün de İstifa- desi pek mahdut gibi bir şey görünü- yor. Bu hususta kıs | bir misal yaza - yım: Sulu Handa elime (eski Arap harfleriyle yazılmış, pullanmış, hürlenmiş ve postaya verilmek üzere bulunan bir fatura verdiler.. Fatura « daki yazıları tetkik ettim. Aynen ya- zıyorum: Vezirhanından bir rençper, Anka » rada Sulu Handaki (kabzımal) deni- len komisyoncuya 224 kiloluk patlı - can ve şeftali gönderiyor. Bu mal se- kiz küfedir. Malı buradaki komisyon» cu sattıktan sonra sahibine şu fatura mü - veriliyor: 249 kuruş navlun 16 kuruş ko: 8 kuruş pul, is fatura ve temettü için 50 kuruş araba ve nakliye ücretleri 8 kuruş Hammaliye 80 kuluş komisyon (kabzımal). #11 yekün 411 kuruş masrafı olan malın mec- | mu satış bedeli 790 kuruş tutmuştur. Komisyoncu bu suretle malı gönde - ren adama ve yahut rençpere 379 ku- ruş gönderecektir. Binaenaleyh sebze | ve meyve yetiştirenlerin ellerine — | Ankara re — yüzde elliden daha az bir para geçiyor ve yüzde 55 nisbetinde mas- toptan satiş piyasasına gö - | raf veriliyor Burada patlıcanın kilosu üç kuru | şa, şeftalinin kilosu yedi buçuk kuru- şa satılmıştır. Rençperin bu malı daha ucuza mal ettiğini (iddia edemeyiz. Fakat kör edilecek para, rençperin de- ğil, mutavarsıtların rine geçiyor ve Ankaralılar da mevsim icabatı nor- mal ucuzluktan mahdut bir nisbette ifade edebiliyorlar demektir. Burada toptan iş yapan bir sebze | ci bana dedi ki; biz bu faturada gör- | düğünüz masraftan indiremiyeceğiz. | Fiatlerden özha fazla indirmek tama- | men zürram aleyhine olacaktır. Eğer siz yarın Ankarayı boşaltsanız, O za- man biz de fazla istihlâkâtı düşüne » rek fazla sebze ve meyve celbeder, bu suretle fiat ucuzluğu karşısında yük - sek istihlikin temin edeceği faydaalrı yetiştiricilere dağtabiliriz. Geçenlerde kendisiyle görüştüğüm belediye reisi muavini Adli Bey, bana tren tarifelerindeki tenzilât münaseba- tiyle, sebze ve meyve ihtikâriyle mü- cadele ediieceği Şimdi hepimiz bu mücadeleyi bekliyoruz... Kadri Kemal söylemişti. a (Bizning Tavş) Çin Türkistanında, Sin Kiangde Çuvuçek'de bu adin bir şirket bir Türkçe gazete çıkarıyor. (Bizning Tavş) bizim sesimiz demektir. Mat- baamıza gelen On birinci sayısıdır. Haftada bir çıkıyor ve taş basmasiyle 400 nüsha basılıyor. Matbaanın adı (Turan) dır. Son sayıda orada yapı - lan bir edebiyat gecesi üzerinde dü - şünceler yazılıdır. Taip, Uyğur oğlu, Bakır Can, Ka- 'Nafıa vekili i mektupları sebil A baş karat 1 ei sayıfada) lunun teşkilâtı hakkında da kikler yapacaktır. Üsküdardan Kadıköyüne #8 * çen demiryolunun özetinde 4588 pılması mevzuu bahsolan köprü" nün'vaziyeti gözden geçirtiler yapıl" teb bu köprünün bir an evvel masına savaşılacaktır. Köprünün yapılması için, be" lediye ile de anlaşılarak masrafi” | iki taraftan temin edilmesi düşü nülmektedir. Ali Be gi“ decek ve oradaki travers fabrik#" Öğrendiğimize göre, müsait bir günde Derinceye mızda tetkikat yapacaktır. Bugün ehemmiyeti artmış 9“ | lan Bu fabrikamızın çalışması * randımanı, Derince iskelesinin İ# aliyeti Vekil Bey tarafından t€* kik olunacaktır. Bundan başka, İstanbul yetinin yaptırmakta olduğu ve köprülerin dahi Vekil Bey, N” fia mühendisleriyle birlikte bi” kısımlarını göreceklerdir. vilâ” * şo# erener erse ser resen eEneeER Eer serer yane Italyada gençlik BE nci sayıfada) hal ve tesviyeleri meselelerle tanışabilmek için F rin ve halktan müracaat sahiplerini” kabulünde, içtimalarda, entersendik#! komitelerde, teftişlerde, müessesele * rin ziyaretinde ve ziraai teşebbüsle” de hr-- bulunacaklardır. Baş tarafi ima İâzım Gençler meselesi Bizde gençler meseletin tamamei kendine mahsus bir mana ve"cephö” vardır ve bu mesele yalnız inkılâb* daha ziyade verim bakımından KY meti haizdir; daha doğrusu, inkilâb* gittikçe büyüyen bir inkişaf ve gitti” çe genişliyen zaferler temini için f# liyetin bulunacak © yeni kuvvetleri” daima yeni verimler temin eylemele” mevzuu bahstır. kuvvetleri inkılâp davasına verimleri, iki muhi€ lif balım noktasından, büyük bir kı” meti haiz bulunmaktadır. Fikrimizce, bu genç Gençlerin gösterdikleri yardım “* verim — haklı dahi olsa — kazandık” ları bazı mevkilere eriştikten sort her şeyin yapılmış, yapılacak ya bif ve yahut hiçe benzer az şeyler kam? olduğu kanaatinde bulunanlara kart vasıta mükemmel bir canlandırma İ olduğu şüphesizdir. Sonra bu hareket tarzını icap eti ren bunlardan başka bir sebep vard!" ki, o da şudur; Tamamen yenilenö” rilmiş bir zemin ve hava içinde def gençl tama“ muş ve terbiye edilmiş olan kendilerinden yaşlı olanların, . men bambaşka bir muhit ve hava İ” çinde yaşamış ve tekemmül etmiş maları dolayısiyle ve bütün münak*” şalara ve aksülamellere rağmen gö ” terdikleri sakatlıklardan uzaktırlar. Her şeyden evvel nesillerin tab” ruh ve mantıkma mani olmamale bilâkix her vasıtaya baş vurarak ink” kolaylaştırmak ii bur meknuzdur. Bu, hez neslin ondan 6“ şaf ve hamlesini zmmdır ki, meselenin ruhu yel gelmiş olan nesilden daha ileri?” atılmak hususundaki “arzusudur. P' süretle genclik ruh ve mantıki inkili ba temin edecek bir cereyana sokulmuş oluf” sevene veneme samenmmer sena sapi fi dı Ahmet, Abdürrahman Hacı, b Bey, Otarlı, gibi imzalarla ya” çıkmaletadir en ziyade fayda ve zafer Mes'ul muharriri (İyaz İsheki)” (Taş) başlıklı bir manzumesindeni 1” yoruz ki, (Tavş) Çavuçek gensisi” nin himmeti sayesinde çıkıyor. M we zume (Şin Döben) in sayesinde bütün Sin Can kalkının sesini yül tebileceğini söylüyor yi gençler gayret ederlerse vava sesimisi İsisslsir. sek

Bu sayıdan diğer sayfalar: