2 Eylül 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

2 Eylül 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Neş'e ve güzel insanlar İshak Ferdi Dirâdan bahseden en- | fes bir tefrikasında iki bin beş yüz se ne evvele ait bir keşiften de bahsedi- Yor. Keşif çok yaşamanın sırrıdır. İlk insanın kafasındaki ölüm kor » kusu son insanın kafasında da, hayaleti çirecektir. İnsanlar hayatı niçin severler? İşin bu tarafını bırakalım? 2500 sene evvel © çok yaşamanın sırrını Dârâ şu üç formülle anlatmış: I — Bel üzüm şarabı içmek! Li — Güzellerle düşüp kalkmak! Ni — Çok neşeli olmak! Çok yaşamanın sırrı sayılan bu üç düstur erki İranın itikatları arasma bile girmiştir. Eski İranda kederinden, ölüm aci- larından bahseden insanlar bile ken - dilerini güler yüzlü göstermeğe, ne- ayni seli bulunmaya mecbur tanırlardı. Gülerek ölüm haberlerinden bah- s6den eski İranlı hiç te az değildi. Geçenlerde bir Amerikalı profesör, Nevyorkun en meşhur sinemaların - dan birinin salonuna halkı davet et - ti. Davetin sebebi ihtiyar peofesörün | bir keşfini halka anlatmak arzusu idi, | Sinema hen hınç doldu. Bir çok Profesör, ihtiyar meslektaşlarınm keş- fini dinlemek için toplandılar, Bir çok #enç ilim mütebbileri, O her meslek- ten bir sürü insan yeni bir şey öğren-| mek için bu toplantıya karıştılar, ihtiyar profesör şunları söyledi: — Ben çok yaşamanın sırrını keş- fettim... Bu sırrı size açıkça söyliye - yim: Daima neşeli olunuz!... e Neşeli olmak muhakkak ki, hayat- ta büyük bir kazançtır. Neşeli adam heşesiz, ve kapanık #damdan (daha fazla söyler. Hayatımız sadece fizik muhitin intibeklariyin değil, (bir de sosyal havanın şartlarına uymak su- retiyle müvazene getirir. Hava tazyi - kine benzer ılık bir sempati havası in- sanı sarmadıkça yaşamak pek müş- kül bir şey olur, Nostalji yeni sempatiler bulamıya- rak eski sempatilerin hayaline saplan- | maktan başka bir sey değildir. Neşesizlik bir nevi ölümdür. Bunu hep biliriz. Çok defa acı, acı latmişız- dir, Her tatışta o biraz daha ölümle başbaşa olduğumuzu hissetmişizdir. Muhakkak ki, insanın © yaşama sartlarından biri de çirkinden uzakla tarak yükselmek, güzele yaklaşmak - bır. Sevdiğimizi güzel görürüz, beğen- diğimiz bizim için güzeldir. Hattâ iyi dediğimiz şeylere yavaş Yavaş güzelliği biz ilâve ederiz. Hatt bunlar aslında © pek çirkin şeyler de olan! Güzel manzara, güzel insan bizim idealimizin yaşamamız için halketmek | mecburiyetinde kaldığı mevzulardır. Bunu halk insiyakiyle keşfetmiş - tir. Bir halk türküsünün şu mısrar ha- kikati ne kadar güzel anlatıyor: Güzel ile taş taşı, Çirkin ile bal yeme! Bunlar doğru fakat, - her zaman #arabı, güzel insanı ve neşeyi nasıl el. de etmeli? Bence ezeli, ebedi halledilmiyen dava budur. Asırlardır. olduğu yerde Myryor, Saâri Etem 4 1 ve 2 — Üsküdar tramvayla- nihayet Kadrköyüne geçti. “ün Üsküdar — Kadıköy hattın- Bu Elektrik tesisatı | yapılmak üzeredir. | Maarif Vekâletinin on sene e- vel Valde (bağında tesis ettiği Prevantoryom (binasına o elek- trik temin edilemediği yazılarak şikâyet edilmişti. o Müessese il elektrik şirketi arasında bu hu | susta yapılan temaslar o muvafı! netice vermiş ve Prevantoryomd: İ elektrik tesisatı yapılması karar laştırılmıştır. Maarif Vekâletin den tahsisat istenilmiştir. Tahsi sat gelince Prevantoryom da elek- triğe kavuşacaktır. Elektrik olmaması İ müesseseye, orada dinlenen ve te- yüzünden | davi gören muallim ve talebeleri” pek ziyade istediği radyo da alı - namamışlı. Elektrik cereyanı ge- lince bir de mükemmel radyo ali- nacaktır. Müessesenir yazın suyu azal - makta, hatta bazan (tamamen | kesilmektedir. Bu yüzden temiz- lik işleri yazın o güçleşmektedir. Hatta bahçedeki havuza su veri- lememiştir. Müessesede bir kütüphane de tesis edilmiştir. Burada birçok e- debi ve ilmi eserler bulunmakta - dır. Talebe ve muallimler bura - da kitap, İ tiyaçlarını temin etmektedirler. Müessesenin müdürü ( doktor Zeki ve verem mütehassısı (Sait Beylerle doktor Bedriye o hanım İ ve eczacı Hulki Bey müessesenin tekemmülü için çalışmaktadır - j lar. Prevantoryomda bir aile sıhhat Müessesede gören mual- gazele ve mecmua ily- İ ve neşesi hakimdir. dinlenen ve tedavi lim ve talebelerden kilo almiyan hemen yok gibidir. Altı kilo al - İ mak suretiyle muallim Leman ha- | nım bu ayın rekorunu yapmıştır. Neşe rekoru da Kandilli Oorta meütebinden Haver hanımdadır. Şimdiki halde müessesede 150 İ kadar muallim ve talebe vardır. Senede 500 kadar muallim ve ta- | lebe Prevantoryoma ( girip çık- maktadır. Çocuk düşürmek yüzünden ölüm İ Tanburi Dürrü Beyni karısı Fat « İ ma Zehra hanım, nışadırla çocuk | düşürmek istemiş, ölmüştür. Hadiseye (o müddeiumumülik vaziyet etmiş, ceset olopsi yapıl- mak için morga kaldırılmıştır. | Yedikulede de Angeliki ismin- de bir kadın çocuk (düşürmüş, kendisi hastahaneye kaldırılarak tahkikata ( başlanmıştır. da da seferlere başlanmış bulunu- yor. Tramvaylar (tahminin çok fevkinde rağbet görmüştür. 3 — | | rine ilânlar yazımı Kanunun tatbika- tına dün başlandı Bir nufus dairesi önünde. Gizli nüfusların yazımı hak - kımdaki 2576 numaralı kanunun tatbikatı dün filen başlamıştır. Bu kanunun birinci maddesi mu- cibince, kanunun belediyelere ve muhtarlara tebliği tarihinden iti- haren bir buçuk ay içinde her a- ile reisi, kendi evindeki veya em- | ri altındaki, her veli velâyetin - deki, her vasi vesavesayetndeki nüfusta yazılmamış kimseleri, bunlardan evli#kleri kaydedilme- miş olanların evfiliklerini; ölmüş veya kaybolmuş olup ta nüfustan silinmemiş bulunanları köylerde ihtiyar beyetlerine, kasaba ve şehirlerde .belediyelere bildirme - ğe mecburdur. Bu sebeple dün nüfus dairele- asılarak, halk ikaz ve gizli nüfusları bildirmeğe da- vet edilmiştir. Kanun hükümlerine göre, giz- li nüfus yazımı işleri pul resim- lerinden © muaftır. Bir buçuk ay içinde gizli nüfusu bildirmiyen aile reislerinden para cezası alı- nacaktır. On beş teşrinievvelden sonra ise gizli doğum, ölüm, ka- yıp ve evlenme vakalarını haber İ verenlere, almacak cezanın yarı » Verilecek cezalar cari olmı- sı verilecektir. için “mürürü zaman,, yacaktır. Vali Bey Ankaraya gitti Vali ve belediye reisi Muhittin Bey dün akşamki trenle Ankara « ya gitmiştir. Muhittin Bey An- karada toplanacak olan belediye- ler kongresine iştirak edecektir. Muhittin Bey Ankarada bulundu- ğu müddet zarfında belediyenin bazı işleriyle de meşgul olacaktır. Lise ve orta mekteplerin eylül ba- kalorya imtihanlarına (Odün baş- landı. 4 — Afyon hususi'muhabi- Preşimmopy olan | Gizli nulus Müstehcen üeşriyat airEşrefin neşredilme- miş şiirleri ,, toplattırıldı Mimar Numan Beyin “Edebi | abideler,, ismi altında neşretmek- te olduğu bir seri kitabın üçüncü- sü müstehcen görülerek müddei « | umumilikçe toplattırılmış ve Nu- İman Bey mahkemeye verilmiştir. i İ — Toplattırılan kitabın ismi “Şa- | ir Eşrefin neşredilmemiş , dir. eserle - SOHBETLER İstanbulun bir derdi İstanbulun yarım asırlık, belki de bir asırlık dertlerinden biri de, lâğım derdidir. Bu dert, eski devirlerde, müzmin ve tedavi (o kabul etmez bir dert telâkki edil dertlikten çıkmış gibiydi. Halk lâğımsızlığa alış- mış, bundan mütevellit hastalık kıra- nıma tevekkülle boyun bükmüştü. Fakat, sekiz ön senedir ki, bu dert bizi üzüyor. Ve bu derdi, tedavi ka- bul etmez bir illet diye telkki etme - diğimiz bu derdin mikroplarını ve bu mikropların izalesi çarelerini bildi için, ortadan © yok edilmeyişi de bize giran geliyor. den, Açık duran ve her sene mükannen | aylarda İstanbula tifo aşılıyan bu lâ- Mimar Numan Beyle kitabı bas | İ san Milli Mecmua matbaası sahi- bi Mehmet Besim Bey de davaya İ ithal edilmiştir. Dün üçüncü ceza mahkemesin- de başlayan bu davaya Numan Beyle Besim Bey Mahkemede kitabın görülen okunmuş, bu | hususta Numan Beyin fikri sorul- muştur. gelmişlerdi. | müstehcen | yedi şiiri Numan Bey: — Benim eserim erbabı kemâl | ve ihtisasa hitap eder, avam ta- İ bakasma hitap etmez. Kitapla harf ve noktalarla işaret edilmiş yerler erbabı ihtisasın telâkkisine | göredir.,, Demiştir. Muhakeme, Numan Beyin mü- dafaaya hazırlanması ve bir ve- kil tutması için önümüzdeki cu- matesi gününe kalmıştır, Eski Bulgar elçisi Bulgaristanın milletler yeti murahhaslığına tayin edilen | Ankara elçisi M. Antonof, dün | ekspresle Sofyaya gitmiştir. cemi > —- Yunan elçiliği deriz ataşesi Yunanistanın Ankara sefareti ataşe navalı M. Lundras, başka bir vazifeye tayin (o edildiğinden yerine M. Vulgaris ( seçilmiştir. M. Vulgaris, yeni o vazifesine başlamıştır. Eski ataşe naval, bir kaç güne kadar Atinaya gidecek- | tir. Yunanistan ceneral konsolosu M. Kapsalis de mezunen Roman - yaya gitmiştir. -— o— ,Etnografya müzesine plâk Etnografya müderrisi Osman Ferit Bey Ankaradan şehrimize gelerek adliyenin matbuat sundaki gramofon plâklarını tet- kike başlamıştır. Burada, müs- tehcen (olup olmadığı cihetin - den tetkik edilmek © üzere hayli plâk nümuneleri bulunmaktadır. büro- ğlmların kapatılamaması, halan hav - sılasına sığamıyacak bir şeydir, Bu a- çık bir şeydir. Bu açık lâğrmların w- mumi sıhhate ne derece zarar verdi » ğini, belediyemiz de bilir, sıhhiye mü- dürlüğümüz de. Buna rağmen, her iki dairenin de, bu mesele önünde elleri ve kolları bağlı kalır. Çünkü açık lâ - #imların kapatılm. ir kaç yüz bin lira masrafa bağlıdır o ve bu parada yoktur. Bulunması güçtür. Umumü sıhhat mevzuu bahsoldu - ğu zaman, para meselesinin ikinci de- recede kalması lâzım geldiği, her ne suretle olursa olsun, © tahsisat bulup lâiğımları kapamanın Zaruri olduğu hakikati üzerinde ırarda isabetlidir. Fakat fakir belediyeden, kudreti haricinde işler beklemek te makul ol- maz. Haydi böyle diyelim, nasıl ki, bir zamanlar demiştik te... Amma, dün © kuduğumuz bir haber bizi şaşırttı. E- mir verilmiş, bir ay zarfmda, bütün a- çık lâğımlar kapatılıyormuş... Eğer, her sene İstanbula tifo aşı - yan bu liğunları kapatmak bir aylık bir mesele idiyse, ve bu işi başarmak İ bu kadar kolay idi ise, neden seneler. den beri bu yapılmamıştır?.. Hayır, biz hiç bir müesseseyi bu derece halım sıhhatine bigâne kal - makla itham edemiyeceğiz. Bu işin bir ayda başarılacağına inanmıyaca » $ız. Yalnız bir temennide bulunacağızı Gerek belediyemiz, gerek sihhiye müdürlüğümüz, artık bu işi kendileri İ ne esaslı surette hal edip, bu mikrop yuvalarını imha etmelidirler. İstanbul gibi bir şehirde tifo cid- den ayiptir. Selâmi izzet Hariciye umumi kâtibi Hariciye vekâleti umumi kâti - bi Numan Rifat Bey dün Ankarr ya gitmişlerdir. Numan Rifat B. gitmezden evel, hariciye vekili Tevfik Rüştü Beyle, o Tokatlıyan otelinde bir müddet görüşmüştür. Mi Yarın seyyah geliyor Yarım Belginlent isimli büyük bir vapurla şehrimize beşyüz İn- giliz seyyahı gelecektir. Seyahlar bir gün kalıp şehrimize gezdikten sonra gideceklerdir. Belginlent vapuru on beş sene- denberi limanımıza ilk defa gel - mektedir. ENDİSİNİN. ari Tir Ml ia RAL rimizin yolladığı bu fotoğraf, Af- yon — Antalya demiryolunun te « mel atma merasimine ait bir inti-. ba: tesbit ediyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: