9 Ocak 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

9 Ocak 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4—VAKIT 9 IKINCIKANUN 1939 Gökboğa en çok kar cuğunu düşünüyor 6 saray halkı ile bir olmalıydı! Onları ö kadaşi vardı, n ime yordu. Fakat o sırada ger; büyük bir sevinç de duy ık elik Halife ömerin Kardeşi Hâşim 12 bin kişi ile ileri atıldı 4 Bu kuvvetler Behramın ordularile karşılaştı. Iran ordusu bozguna uğradı ve Behram öldü.. Çünkü liç yüz arkadaşını çok fena bir vaziyetten kimsenin burnu bile kanamadan kurtar. tı. Hürmüzanm bile bü kur- ğa ağzi açık kalmıştı. in YA e HAROZLU YÜZÜK... Hürmüzan, yurdunun yarısı- nı vererek Araplara boyun eğ. di. Medayinde yerleşen Saad 1. Difteriye karşı aşı keşfetmiş olan doktor Fransız meclisinde bir mebusun hücumuna uğradı Difteriye keşfet Frans rafından şid Yamıştır. Doktor Ramon bundan bir müd det evvel, difteri “ana. karşı yeni olan doktor 7 aşı Ramon, isinde bir mebus ta. tli bir hüc Fransada ge. anunla, diğ yaşı- bu aşı yap. ri kılınmıştı. iste yeni sık a olun p Hanrio her ço. n aşısı yapılması mecburiyeti hakkındaki bu ka. nunun ilga edilmesini, çünkü, doktor Ramon aşısının fayda de- gil, bilâkis zarar doğurduğunu, Aşinin ölüme sebebiyet verdiğini iddia etmişti Anatoksin Iunan mebus, dehil ol yapılan bazı çocuk! dünü gösteriyor ve bunların isim eyıyor. Ekse in baba, iye en Mm yor ve —'Aşt o çocukları neden öldür. müş, bunu $öy çocukları görme! JTup Kongresi İde, hiç birinde bir aksülim miştir ki bizim difteri seru - mundan daha az bir aksiilâmei uyandırmaktadır ve bu tesir hiç tehlikeli değildir, “Her doktorun bildiği bir şey varsa o da şudür ki, ak, sihha ç ra yapılab ra ölmüş olan ç yerinde olan klar, herhal de ağı yapılması doğru olmıyan idiler., Diğer taraftan, Fransız Tip Akademisi de döktor Ramonu mü datfaa etmektedir. Akademi aza- sından dört, beş doktor, anatok. in aşıs tehlikeli olmadığını söyliyerek göyle diyorlar: — Aşının zararı olmadığından fayda şiki dan 10 sene evvel Parişte difteri. | den 300 çocuk ölürken son sene| zarfındaki sayısı 87 dir. Ay Yy rine 1143 ö ronto'da 120.000 çocuk Şi ir dâha difte: ediyor 3000 ço| 1 hal | gö. i pek yerinde olmad: Bununla berazer, doktor Ra Fransız efkârı umu sgul etmektedir. ! bir kadınm ovine genç ve güz“l na almak için uğraştı. B | | anatoksin ir, Aşidan son | İnilen baş tutular | ran imparatorluğunun yeni kuy vetler toplamasına vakit bırak- madan İstilâ edilmesi lâzım ol- duğunu anlamıştı. Medineye bir mektup yazarak İran hü - kümdarını kovalamak için İzin istedi. Halife Ömer ona şu co vabı verdi: — Sen gitme. Kardeşim HA- şim ile Kağkağı gönder. Lâzım olursa sen onlara yardımer yo. tiştirirsin! Halife Ömerin Kardeşi İfâşim on ik! bin kişi İle ileri atıldı. Bu kuvvetler Behramın topla * makta olduğu ordu ile karşılaş tı, Arkadan yeni fırkalar da a- larak harbe tutuştu ve İran or- dusu gene müthiş bir bozguna uğradı ve Behram öldü, Bu haber Firuzana vardığ fzaman bu haris ve ihtiyar adam de kabul edil .( bir çocuk gibi sevindi: rtık meydan benim! Gör- sünler, bakalım şu papuçsuz ve donsüz Araplari nasıl darma - dağın ediyorum. Geldikleri ye - re bile dönemiyeccklerdir. Araplara Karşı zafer kazan - dıktan sonra artık Yezdicördin ne kıymeti kalırdı? Firuzan İ- ran kükümdarı olacaktr. Arta- ona cesaret veriyordu. Hüs- v a şimdiden öleceği için ası çabuk akında tahta çi cağinı dü ordu. O zaman yalnız garpta Arapları değil, şarkta Türkleri, şu Gökboğa de- YAsınn de tepeleyecekti, mşerilerini Fituz Madayinden kaçtığın - tan Müslüman olarak âraların - da yaşadığı Arapları bırakmış, Noharende gelmişti. Firuzan bükümdar olur olmaz o da baş» şezirlik mevkifne yeniden yük- iscekti Denize düşen yılana sarılır: Yezicerd de ister istemez den gönderdiği bir fermanla Fi. ruzant başvezir yapi Pir van ve an asker toplayor, hay“ Jâh toplayor, halkın pa- asını alıyor ve ordusunu mim- kün olduğu kadar çoğnltmağa çalışıyordu. Bu sirada Nehavendin kenar mahallelerinden birinde fakir rân gözlerle yüzüne Küçük, delikanlı bir kadınla onun #ltı aylık ka- dar oğlu sığınmışlardı. Bunlar Eliçinle Tanuç'tu. Elçin bütün varını kendisini yolda alina bindiren adama ka, tırdıktan sonra yaya olarak yo- luna devam etmiş, saray hal- kına yetişmek şöyle dursun git- tikçe geri kalmıştı, Nehavende yaklaştığı zaman binlerde kişi nin ortasında, fakat issiz bir gölde imiş gibi yapyalnızdı, Kim #6 ona aldırmıyör,, onun hatı- rini sormuyordu. Hattâ sağdan soldan !tip kakarak geçenler ve ilerleyeniler pek çoktu. Biçinin fena halde başı ağrı- yordu. Ayakları şişmişti. Ter ve yorgunluktan südü bozulmuş to, Tanuç hastalandı ve baygın düştü, Zavallı kadın nerde ise yerlere gerilecek, şu tozların üstünde kuştüyünden yatağa u- zanmış gibi rahat edecekti. Ak- şam üzeri şehrin kenarına gel di, Orada bir çeşme ve su dol- durmak için gelmiş olan birkaç kadınla kız vardı, Susamıştı, Birkaç yudum içeçekti. Kadın- lar ve kızlar testllerini doldu rup gittiler. İhtiyar bir kadın eye sokuldu ve oldukça bi. yük olan testisini suyun altına doğru sürdü, Fakat her neden se bir türlü tam hizaya koyamı- yordu. Elçin ona acıdı: — Ellerin titriyor, nine, Ben tutayım, — Gözlerim de yavrum! görmüyor, lar niçin gelmiyorlar? — Düüyada yapy cuktan başka kimsey yok. Hiç olmazsa girecek bir damı 0- Jaydı! Derdini ve ralhızlığını birya. va bile söylemek ihtiyacı" nr duyuyordu.. — Sen yabancısın değil mi? Konuşman bir tuhafda.. Medayinden kaçıp geldik Araplar oraları aldılar, Ansızın geldikleri için bir şey kurtar madık, — Vahvah.., Testi doldu ve kadin omuzu. bane ere. baktı, in fena niyeti olma (o arkad Aliy — Arkadan ha... Demek senin i arının söyledikleri doğru imiş.. medr, BIĞIN BICUKÇE alçalan gü” ne Karşı sokakların gölgelerle dolduğunu görüyor, Korkudan susurluğunu bile unutüyordu. Herhangi bir kapıyı çalarak kapı dibinde kıvrilip kalmayı rloa etmekten başka çare yok. || tu, Biçin fbtlyar kadının testisi. | si omuzuna kaldırdı. Kadı ğız teşekkür otti, O sırada Ta huç uyandı ve ağladı. İhtiyar| kadın titrek bir sesle: İ — Vah yar uk! Sehin çocu ğun değil mi bu? Dedi, — Evet! - — Medayinde yalnız mıydın? Kosan ne oldu? — Etvaza gitmişti, dönmedi — Üzülme! Bibet bi? gün dö. ner. Haydi benimle beraber gel Yoldaşım ol! Ne bulursak yeriz! — Bağ ol, anneciğim! Bu İyi. fiğini hiç bir zaman unutmam. Ben fakir bir adamın kizt de #lim. Kocam da büyük bir a dadır, — Ahoramazda sa onları sans bağışlağın? Elçin yavrusunun dudakları arasına su damlatlı, yüzünü sli- di. Tantç biraz toparlandı. Ken- disi de avuçlarını doldurarak se rin sudan böl bol içti. Sonra ih. | tiyar kadının yanıbaşında rümeğe başladı. Daracık bir kapidan küçük bir bahç girdiler. Evnra mi- ni mini bir evceğizle karşılaştı. Burası kerpiçle yapılmıştı ve © peyce haraptı, Mini mini bir so- fu ve oladan ibarstti. İhtiyar kadının verdiği kâra ekmek parçası ona o kadar tatlı geldi bu kadar iştahla yemek ye- diğini pek az hatırlayordu. Biçin çocuğunu açtı. Bir besi ' m“ rak serin serin bütün vü. cudunu sildi, Sonra tekrar sar- dı. Biçin rahatlamıştı. Çok geç meden mışıl mişti uyuda; ken- a k üstüne ölü gibi uzandı. İhtiyar kadın tek yatağını ona vermek İstemiş, fakat Biçin buna razı olmamıştı. çi k leşecekti » VAKIT ABONE TARİFESİ Memleket içinde ' 200 (5 900 Ba içla ayda oluz kuruş <dİ Posta birliğine girmeyen * ayda yelmiş beşer kuruğ medilir, Abone kaydını bildire$ tup ve telgraf ücretini, parasının posta veya yasi yollama Ücretini idare k€* zerine alır, Ağtık 4 uyluk & aylık 1 yıllık 4 ş” 440 kan Tarifeden Türkiyenin her posta met * çi VAKIT a öbone yazıl Adres değiştirme 46 20 kuruştur. İLA ÖCRETLERİ tenret ilanlarının $i satır gotdan İ talârında 40; iç sayfalı” dördüncü sayi ikinci ve üğüneüde 2; biR 4; başlık yanı kesmece Öğ kuruş; çok devamlı, renkli ilân verenlere 4” indirmeler yapılır, Resti can suntim - salırı 30 Kl TİCARİ MAHİYETTE Ol KÜÇÜK İLANLARI Bir defa 30, iki defasi defası 45, dört ” defası 100 kur ilin verenlerin bir defafi vadır. Dört satırı geçen İ fazla satırları beş kuruştUÜğ sap edilir. Hizmet küçük td İndiritir. Yakıt hem doğrudan © ya kendi idare yerinde, 9? kara caddesinde ( Vakit alında KEMALEODİN İlân Bürosu eliyle ilân eder, (Büronun telefond! gelli Kuponu vüadi tarifesi in para ve asker topla Bunun için apılarına müfreteler k snkaklarda telfay bezir korkacak bir şey Kimse şehirden çıkms” kmak isteyon veya KÜ alkışanlar idam olun" dır. Eiçin her halde Raye gitmek istiyordu, Ayaklarının şişleri ve çocuğunun hastalığı biraz ha fifler hafiflemez sık sik O tarü- fa doğru yola çıkan kervanlar» dan birine katılacaktı. Bu da (- Kİ üç günlük işti. B Behramın Celulsdaki bozgun baberi duyulduğu zaman Niha- veni halkıda can kaygısına d Yükte hafif pahada ağir neleri varsa al , yarka doğ” ru kaçmağa başlamışlardı. Bü alacak, Firuza- k gidişle şehir boş yürüdü. dar Rezde ârayıp bulamay yapardı? Hor halde gitfğ ıtmdı. Fakat nasıl giğf bile ölmek olsa her neye mal olur rusu varğ! le meseleyi kurcalamağa karar v€ Elçin afalladı. Bu bsi sürecekti? Gökborü öyle bir ş1ye kalkışmif demekti, * açmağa uğraşırdı. pak Onu ns hali bir tehlikeye atabilir" k (Arkam var) 2 —4 dığını anlayınca y den ateşler saçarak; — Altıya karşı tek baş'ma idim.. A. ma, hepsini tepelerim ben onların. ” Dedi. rudu. Delikanlı; / — Yediğin taş çok canını yaktı mı? -— Senin hiç utanman yok mu? Ne Jan Madam Koklakovun seniii çi — Ben de Smorovun kafasına bir ta- © yaptım sana?.. Diye bağırdı. Madamn, Moskovada daha bs$' ne ekledim. Çocuk bu del ayak bekliyordu. £ hirlerde de evleti olduğu ve ga el — Onlar, dediler, ki sen beni tanı" © Fakat hasmının “durduğunu göründe, yade oralarda oturduğu halde, w yormuşsun ve mahsus atmışsın. cânayar gibi saldırdı ve Aliyoşann sol mızda da bu evi muhafaza siya ( İhtarını savurdu. Çocuk, buna cevap vermedi. elini yakalayarak şiddetle ısırdı. Yara Aliyoşa, dehlize girince, Madaf — Ben ona kızdıracak şeyler söyle- fena baktı. derladi. Tam tırnağın altında açılmı: lakow, onu karşılamağa koştu vE miyeceğim, Yalniz sizin ondan neye tı. Delikak can acrsiyle haykırdı. Kan (o bir şesle: ee kadar nefret ettiğinizi soracağım. Göğe ikbiiiler gilmizteki Terek yl Sizi Seni Gin bk Nİ Çoz ğine sardı. Sonra, salin gözlerini o mel- O'u aldmız m? dan: üna doğru kaldıratak: Diye sordu. — Sorun, dediler, Sorun ona baka- — Bak, elimi ne kadar fena ısırdın... — Evet, mu keyfin?.. Hadi bakalım, şimdi — Stareç, bir anaya oğlu e'ben saha ne yaptım? mıştı. Bari mektubumu herkesf 5 rip, harikayı ortalığa yaydınız Aliyoşa; — O, bugün mutlaka ölecek! Cevabını verdi. — Biliyorum... Biliyorum, seklendi, gözlerin. yoşa böyle söyliyerek dönerken kinci bir taşı az daha suratına yiyor- ii, Bereket vaktinde kolunu kaldırdı * ve taş, dirseğ'ne çarparâk yüzünü ko- 77777 Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski. KOKLAKOVGİLLERDE g0 Şehrin en güzel binalarından b EE Çeviren: Hakkı Sübs Gezgin Cm 62 A van - — Dikkatli olun, size balıyor, arka- yeti m an vurur ha! ceza yemedi #eia ZER — İyi ama, siz neden ona satâşıyor- Aliyoşa tekrar sordü: sunuz? Çocuklar: — Size de attı. Tanr diler v Bombardıman bu defa daha i ca başladı. taş yiyerek Ötekiler arkas — Yuhat, Heptinden y — Siz siniz Karama dır. — Fitsecilik mi ediy Çocuklar bakışıp büyükleri: — Siz Sen Mişel sokağına gidiyor- yumuz. İşte o da durdu. Yakalayıp 80- run haydi Dedi solak daş — Ben seni tanımıyorum... Sen be- kim olduğumu bakikaten biliyor musun? Çocuk, ona düşmanca baktı ve hid- bir sesles lar gülüştüler ve hep bir ağız" o nim sizi o... De- la, Lifasilkiyi seviyor mu? Sola', ssrar etti: mdan! kat. clduğu yerde ün! rn or ii. Aliyoşa yürüdü. Çocukla i... Gidiyorum. Ama ben, — Dikkat! Dikkat, Diye seslendi iyetinde değildim. AK “Krosatkin,, gibi alçakça ârkâdan vuracak | Yalnız çocuk örada bekliyordu. Bu, zayıf armut yüzlü, bâsta bir çocuktu Arkasında kısalmış pek eski bir parde- sü vardı. Çıplak "bilekleri yevlerinden dışarda kalıyordu. Yamalı, delik panta lonu mürekkep lekeleri içinde idi. Pâr- desüsünün cepleri taşla dolu idi. AH. yoşa, ona iki adım kalınca durdu ve $0- Yalnız çocuk g hş ij DE imara özi bi Çocuk ona şaşkın şaşkın bakıyordu. Alivosa yine ayni soğukaknlılık ve me Teklik! — Ben semi tanımıyorum. İlk defa Bügün gördüm... Ama bu kadar hücü- © seseleden, ondan sizinle ve Pİ” ntna göte, sana bir fenalık etmiş ola- Je konuşmağı o kadar çok isti : cağım, Boşuboşuna bana elbette ıstırap Oy; Bihassa sizinle... sizinle ii vaio söyle, NE — yayabada hep bu mesele çak? ez Herkes onun ölmek üzere bul nu düşünerek kan ağlıyor. ade Katerin Ivanovnan n burada af Tayeei Ti Yaharsmarladık, Çosuk yine o kindar bakışlarla Ali yoşay: siize — Hadi oradan papas Dedi ve müdafaa vi ne mal olduğunu bilmez- £... Ona ölüm bile az- emezdin. Hadi, iler: Yine en Çocuk, hiç cevep vermedi. Birdeti- bire hıçkıra hıçkıra ağlamağa başlaya. rak Sen Mi na doğru koşma ğa başladı. Aliyoşa, vakit bulunca bu una devam etti. Fekat daha üç a'ım Atmam: ki hınzır piç cebindeki en büyük taşı onun arkasına yapı biliyor musunuz?

Bu sayıdan diğer sayfalar: