9 Ocak 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

9 Ocak 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kr a Si pp “GE. ld Merbaycandâ | “avan mezarlığı bulundu rn. mein, Yanda Bekü gehrine nları#” by, llmetze kadar mesafede mi b — ten evvelki hay - ” imezarlığı,, keşfedil z 13 ama ktadır. e ker PE Mara, » Kaliforniyada . bed » Lu Brea'ya çak ben. igili metre murabbainda net Öl ii, ölüdür. Hayvan ke - yua İğ bulunan satıh de. iy a Ma çelen fazladır. Büy, İçinde, mağara asla. pe ve daha bir çok ta. vari e tiki ve modern hayvan. mast kn letleri ve kemikleri bu- an » Bu keşif, Kafkasya dık © Üarihi için zengin bir çu, B* Menbaı ortaya koymuş 9 Y ? ik,, gü suretle mey, Yi Bilniştir: Piinlerce sene, Ve kuşlar, bu gölün Mathmı su sanarak bura. Per, balçık halindeki 08. Mtulmuştar, çabaladıkça batarak burada öl - Ka. zi i Alkapone Tasi bir hapishaneye ade 4, Noklolundu un ANA, *iako, 8 (A.A) — Eski 0 ç Mek düşmanı Alka.! ır OMMA, Üransisko o körfezinde (A ş “Yaz hapisznesinden giz İç SİA epedro'nun karşısında * adasında, kâlm olan ve ii Niş, CEZAİ müessese, deni - ii Beye nakledilmiştir. #iş, m nakli esbabı meçhul ni hükümet memurları - j ç amun Alcatraz hapisa. R. hapsedilmeden e€vvel ce. Ossi İka, iğ yemiş olduğu ie cezaşmı Terminale e Kapisanesinde çektirmek hareket etmis oldukla » n olunmaktadır. Ru Olduğu veçhile mahkü. peş, , © çekmekte olduğu ce - İli, © Vermemek yüzünden ve. Alan ceza idi. ler, Alkapone'nin ü hürriyetini istirdat “Sİ mütaleasındadırlar. R,, dİmaği teşevvüşlerden e Olduğu söylenmektedir. r kaçakçılığı Marla musademe “7 (A.A.) — Brook. Rda federal ajanlarla Ailen Nevyork polisle - E İeYİt verici zehirler ka- Mtâsında bir müsademe ilki tara? ta tabanca kul Neticede ilç kaçakçı » polislerden biri ha yi a ayşen. Nevyork karşt. miş Miş, ken'de bulunan İdea 4 N a İtalyan vapuru müret. in,“ k 3 kişinin keyif verici Sılığında cürüm şe. tevkif edildikleri bil. Mi Merikaya fırtına din TAA) — Ho z Bitmekte olan Hurline ydetş bir fırlimaya tu- n iş olculardan 15 kişi ya tip, > Kaliforniya sahile. eN do Yaptığı tahribat “tü, “olarak tahmin edil 2 » İilizi bastonla wa, lürdüler Ni, ari a — Kuttak - ea lı € göre İngiliz Ma, izbayı Bazelzette vah Kaldi, sarayı önünde bes- i ür, a AYA, karışıklıklar e it Yanında : Al zabiti ağar Su-İyan m nete 1010 dan Cumhuriyet devri kanun devri. ' Yasi servisinde dir. Elbette böyle yapılamaz. Fa. İkat âmmenin menfaati namma N Bi MA, A er Valiye açık mektup Aziz meslekdaş... Adrmlarınm sesinden anlıyorum ki, İstanbu . la, siziltiya meydan o vermeden, suya sâbuna dokunmadan, kim . senin hatırına toz kondurmadan vaziyeti idare endişesiyle değil, kararımı veren, ordularını hare. kete getiren azimkâr bir asker iı.desile geliyorsun, Eğer araya idareciler, siyasetçiler girmezse, ben eminim, muvaffak olursun... Bu memleketi kurtaran asker. dir, Gözlerimizla görmedik mi? Lozan, Montröyü onlar kazandı. lar; idareyi onlar ellerine aldılar, onda dr, muzaffer oldular. Eğer bu işler, bildiğimiz İdareimasla . hatçıların eline kalmış olsaydr, biz hâlâ Sevrin hudutlarını aşa. mamıştık.., . Öyle ya, Yenicamiin önünde - Y.lki moloz yığınları, daha ne ze. |büna yakm yapılacak işler de mana kadar bu şekilde kalabilir, | yok değildir. di? Hattâ ben, öteki valinin ye. rinde olsaydım, Fatihten itfaiye bölüğünü getirir; bütün meydanı bir gecenin içinde dümdüz eder; sokaklardan işsizleri toplar, süp. rüntü mavhalarını seferber eder; molozları denize döktürürdüm. Böyle işler parasız olursa daha tatlı olur... Eski zamanda angariye usulü vardı, Fena mıydı?.. Meşrutiyet. te bu usulün ismi değişti, ahali . nin himmeti ve hamiyeti oldu. — Göreyim sizi evlâtlar... Deyince bir lâhzada her şey o. lur, biterdi... Beyrutun harp iptidalarındaki halini bilirsiniz. Rıhtıma çıkar çıkmaz insan, Taksim meydanın. daki bevilhanelere giriyor gibi a. lurdu. O pis ve karanlık sokak. lardan geçerken mendilimizle bur numuzu tikamıya mecbur olur. duk, Eğer bugünkü şık ve mo. der Beyrutu vilcude getirmek için, Beytut belediyesi ortalarını istimlâk etmeye kalksaydı. mil. yonler yetişmezdi. Dördüncü or. Ju Humandane Ahmak Cemal ima. zasiyle bir emir: “ww Hükümet konağından sa. hile kadar Beyrut yıkılacak... Yalnız o kadar, Ve derhal yıkıl. dı; arkasından bir talimatname: “ww Bu mıntakada arazi alım satımı, belediye tarafından ihraç edilecek bonolarla yapılacaktır... Beyrutlu zenginin cebinde pa. ra. belediye veznesine gider; bo. noya tahvil ederdi. Belediye ka. sasına altın akıyordu ve İstimlâk ka parz ile yapılıyordu. Derhal bulvarlar açıldı; arazi kıymeti birdenbire on misil fırladı. Bir iki sene içinde, dünyanm serveti. bi çeken bugünkü sık ve modern Beyrut viücude geldi. Bir de Şamda Dervişiye cadde. sinin ortasında, bir evliya yatar. dr. Cemal Paşanm. en ziyade bu, sinirine dokunurdu. Bir vilâyet ve belediye meclis azaları fevka. lâde içtimaa davet edildi. Kadı Efendi ile Müftü Efendinin fi. kirlerine müracaat edildi, Fakat ne mümkün? Evliya oradan kalkarsa, dünya yerinden oytu - yacaktı; bu yüzden Suriyede ih. tilâl çrkataktı!. Herkes, ellerini oğuşturarak, bir karar almadar meclisi terkettiler; böyle azim bir mesuliyet ve manevi vebal al ins giremiyeceklerini ifade et - itiler. O gece sabaha karşı vazifeden dönüyordum. Dervişiye caddesin de, kaldırımları sökmüş; topra . ğin altını üstüne getirmişti. Be. lediye müfettişi Hayrullah gözü. me ilişti; merak ettim, ona sor. dum: » — Bir şey yok.. dedi, Babayı naklediyoruz. Filhakika ertesi sabah, Dervi. Diz ıwdan Ranpur siye caddesinden geçenler, hay . Tet içinde kaldılar. Koca türbe yıkılmış: mezar kaldırılmış; üze rine kalın bir asfalt tabakası çe. alınan haberler İkilmişti. Kimsenin kılı bile oyna. madı; ve Suriyede bu yüzden is. çıkmadı!... , Yazan : Doktor Cemil Süleyman ler sokaklara dökülmüştü şimdi kediler öldürülüyer; meydan fa. relere kalıyor. Hicazda görür de şaşardım. Nedense kediler fare tutmazlar; sokaklarda beraber dolağirler. Demek ki biz de yakında köprü. nün üstünden alay alay farelerin geçliğini idrak edeceğiz. Ve hay. Duydum. Taksim meydanında. ki abdesthaneler kaldırılacakmış, Memleketin en şerefli bir meyda, nındâ, karşı apartımanlardan her tarafı görünen bu rezalet nümu. nesi nasıl şayant hayret bir zevk sizlik eseriyse, kaldırılması da o nisbette zevk ve hüsnü tabiat mi. sali olacaktır. Fakat sokak İçine veyahut yer altına daha konfor. lusunu, daha kokusuzunu yap . mak şartile... Sonra diyorlar ki Beyoğlunda | büyük istimlikler yapılacak; cad de genişletilecek... Bence hayır.. Büyük binalar is, timlâk edilip Beyoğlu caddesi ge. nişletileceğine, küçük binalar is. timlâk edilip İstanbul sokakları, insanların geçebileceği bir hale getirilmelidir.. Memleket ortesmda otomobil çamura batar mı?. İstanbul 80. kaklarında bater. Bizde Adettir, yola ortasından başlanır; otomobillerin, hayvan . larm geçtiği yerlere asfalt döşe. nir. Siz kenardan başlıyacaksı - ken, « bir tenesi İmea yerlere rr dökecekeiniz. le aşımm Üstüne konar; koyarım, Sizden evvel gelenler, göze gö. İgözümün pmarma gelir; yanığ. rünen caddeleri Imar ederlerdi. İmın üstünde döner dolaşır; du - Siz. göze görünmiyen sokakları, | ağrım kenarmdır yürüyerek, mürur ve ubura salih bir hale £€. burnumun deliğire girer; gıcıkla. tireceksiniz. Şerefi. şöhreti dü .İnm aksırım, bir Geli gibi yatak. şünmiyeceksipiz. Halkın rahatmı(tan fırlıyarak kw'kor otururum. saadetini göz önünde tutacıksı - İKış değil ki yoryanı başma ce. nız.. Size en büyük şerefi veren | kesin, migil mışıl uyuyasın; ünvanmızdır; zaten ona ihtiya -| İnsan, pireyi tutar, tahtaku . emız yoktur.. rusunu ezer; fakat sineğe n6 ya. Sizden evvelkiler mühim işleri | pabilir?.. Bir a"kedaşım anlattı: bir tarafa (bıraktılar; yapacak| Bir tarihte Perise bir otelde, başka bir sey kalmamış gibi, ha .İ garson, çantasının. üstünde bir mallığı menettiler; arabaları in »| tahtakurusu bulmuş: evire Gevi. *anlara çektirdiler. O zavallı e .'re bakarak: >eklerin ne günahr vardı?, onları | — Bunun, çantanızla ne müna, hudut harlelne çıkardılar; turşu | sebeti var?.. demiş. fıçısmı insanlara yüklettiler. Kö| Öyle ya tahtakurusunun çan - vekler öldürüldüğü zaman, kedi. ta ile ne münasebeti olur?.. Çün. omuzlarımıza çıkıp oturacaklar, ona da peki.. diyecsZiz. Ah, bilseniz biz, katlanıyoruz!,, Deniz kirleniyor,» balıklar ha manlar da süprüntüleri şehir ke. narma dökmeye başlamışlardı. | Sıcaklar bastı, bir karasinek İs, tilâsı oldu. Şişlide oturanların natları var, uçuyor, Şişlide du . rur mu?. Sıraile Osmanbey, Pangaltı, Altmbakka!, Sürp A - gop, Taksim... Zaten Cihangirden de pire yü. #ünden kaçmıştım. Ta'ssime tam yerine gelmişim. N bat... Sabahleyin i ret elmiyeceğiz. 'Tramvaylarda daha nelere zımsızlığa uğruyor diye bir za. bir çokları uzak mnhailelere kle. ret ettiler, Fakat sinek bu. Ka - 9 —VAKIT 9 IKINCIKANUN 1959 Tariklen bir Yaprak i Kübik eşya Yazan: N. Aömet Artık evlerde kübik mobilya aldı, yürüdü, Geçenlerde biri en, latıyordu: — Bizim Bayan oda takimları. nın eskilerini sutmış, yeniler ai. mış, Eğri büğrü Şeyler. huzurum. kaçtı, Sonra bunlardan nasıl fs. tifade edildiğini öğrenmek bir meseledir, Bir bişkası söze karıştı: — Kübik mobilyaların bir 25. rarı, İnsan gizlenemez., , Dinliyenlerin hayret ettiklem . ni görünce izah etti: — Canım, dedi, vak! ralar odanın bir köş kurtulurladı, Ya şimdi *, Bu sahiden böyle idi. İstan. bulda bir vakitler zulmü ile yap. madık bırakmıyan Bektaş ağa . nm yakalanmasına &ürsr veni, mişti. Boyacı Hasan da, maya memur edilmişti. Ci evin her tarafımı aradı, Güç belâ Bektaş ağayı dolâp içinde saklı buldu. “Bektaş ağa bir türlü do- laptan çikmiyordu. Etrafından kılıçlarla dürtüldü. Güç belâ dı. şarı çıkarıldı. Muta ile, kalfası yardı, ak sakalı, Üstü beşi kan. lar içinde kaldı, Bin türlü müşkü. , kü tahtakurusu, Frantada ır... Biz bazi köy ahırlarında bulunur. — Aklıma bir bühtan geldi. derdi. Sırp trenleri çok bakım . sız, belki oradan gelmiştir. Fakat garsonun aklı bunu da almadı; başını sallaya sallaya gitti, sabunla elini yıkadı. O garson bilseydi ki bizim ew. de onlardan milycnlar var!.. ... Daha neden bahsedeyim? bi . mem ki... İç sokaklarda süprüntü yığın - larından m7. Aşçı dükkânları. nın pisliğinden 47. Berberlerin bakımsızlığından mı?. Otellerin sıhhi talimata riayetsizliğinden mi?. Otobüsten, tramvaydan, tü. relden mi?.. Yoksa İstanbul hal. kını daraltan hayat pahallığın - dan mıf, Filhakika ben iktısat dokto. vu değilim, Sathi düşünüyorum ve bir türlü sklım ermiyor; Şurada burnumuzun dibinde, İneboludr, elmayı beş kuruşa a. Uyoruz. Yirmi dört saat sonra ayni elma, İstanbulda yirmi ku. İruşa satılıyor. Hatti bazanda Amasya elması diye de otuza kır ka yutturmuyorlar değil, Biraz ilerde, Gerzede, besili ta. vuğu yirmiye veriyorlar, Ota. vuk burada yetmiş!.. (Terme ve Boyâbat pirincini yirmiye alıyo. ruz. Bir etiket takıyorlar; türlü türlü başlıklarla otuza, otuz beşe satıyorlar. Daha ötede, Vakfıke. birde, Türkiyenin en güzel koku. lu ve temiz tereyağı, mevsiminde kırka, kırk bese. O yağın karısı. ğu burada yüz otüza kadar sü. rülüyor!.. Biraz daha ötede Ri. zede, kırk paraya verilen porta. kal, dört gün sonra İstanbulda beş kuruşa?. Hele et., Rizede sığır on altı . burada kırka, Koyun yirmi, ye.. burada elliye altmışa' Diyorlar ki araya madrabazlâr giriyor; elden ele geçiyor. Bu he i kübik esya ara - sımda böylelerine rastlamak müm kün değil, Bu vesile ile Bektaş uğunm ya- kalanmasından sonra hâdis olan noktayı da ilâve edeyim, Boyacı Hasan, Bektası eseğe bindirmek istemişti, Orada bulunanlardan iri onu ikaz etti; — Aman dedi, ne yapıyorsun. eğerçi Bektaş mağdubu padiğahi ve enva: cezaya seza kiğidir. ke, emnâ ocak menasibinden bir mer tebe kalmamıstır ki vasıl olma. ya,. Şimdi sen bunu himara bin. dirip götürürsen cümle yeniçeri sana kindar olup bir dikkat eyle senden intikam alırlar.., derece tahkir olduğunu gösterir bir tarih vakası. dört başlı bir ejderiz mıdır?. Yoksa gözle görünmez, elle tutulmaz bir mikrop cinsin. den zararlı bir mahlük mudur? Koyun: adedi 40 Siz ki Türkiye Cumhuriyet hü. (| Hindi: adedi — 7 kümetinin İstanbulda bir mü Tavuk: adeği 3— 4 Yumurta 1000 adedi 50 kuruş. Görüyorsun ya aziz meslek. daş.. Nasıl müşkül ve mühim bir vazife deruhte ederek geldiğini anlıyorsun ya,, Kararını ona gö. re ver ve yürü. Ayaklarımın se . sini dinliyorum. ordularmı hare. kete getiren bir asker gibi, adım. larınm sert ve ahenkli temposu kulağıma geliyor. Çok eminim, mücadelede sen muvaffak ola . caksım.. Dr. Cemil Silleymeu şıyorsunuz, o ejderhayı gırtlağın dan yakalıyarak silkip atar: ara. ya giren ellere'de demir kelepçe takarak zararsız bir bale geti . rebilirsiniz. Nakliye ücreti... Hayır yalan. tatbik edilen tarife, dünyanın en İucuz tarifesidir. İste size küçük bir cetvel: Yaş meyvalar: tonu 400—600 Hububat: tonu 100-300 Sığır: adedi 200250 — VAKJT'ın kitap şeklinde roman tefrikası — ww KORKU GECESİ Jermi kapıyı açarak karanlığa doğru heykır- âr: — İçeri gelin Ker... Blavnt.., İçeri gelin,. Üşü. yeceksiniz! Jermi bu sırada Key Parrisin kendisi hakkın- da meler düşüneceğini aklından geçiriyordu... Her halde onun bu muvaffekıyetino pek kızmış ola - cakti. Key Parris vakanm bütün esrarı hiç şüphe. $iz ki kendine saklamak lstiyordu. Husust bir po- 1i3 hafiyesi olmak dolayıslle her halde rakibinden üstün olmak emelindeydi, Bu itibarla Jermiye el. bette kızataktı. Bir müddet sonra kapıdan dışarıya vuren şık içersinde, Key'in şekli göründü. Yanında Bloynt duruyordu. Jermi yeniden çağırdı: — Buyursanız a... Key birkaç saniye hiğbir şey söylemedi. Fa. kat polis memuru Blavnt tuhaf tuhaf gülüğsü , yordu. Jeormiye bakarak; — Akşamlar hayırolsun efendim? dedi, Bir müddet sonra hepsi, küçük köy evinin o dasındaydılar, Polis memuru RBlavnt anlatıyordu: — Affedersiniz ama, emir emirdir. SİZ gittik. ten sonra müfettiş Kortveyt, bana, sizl takip ot » mekliğimi emrett!, Makat ben sizi kaybettim. Bu- Şimdi söz söylemek sırası Jerminindi, — Hikâyenin alt tarafını da ber tamarılıya. yım, dedi, Her şeyden evvel bir havadis vereceğim * Dr. Gorl öbür dünyayı boyladı, Onu öldürdüler, Kızın gözleri büyüdü. #akat hiçbir şey söy lemedi. Jermi devam etti; — Şişman, ablak yüzlü herit de Üldürüldü. Bu haberi de işidince, kız adeta sarsıldı. F« kat bu heyecanı, çok sürmedi: — Anlıyorum, sen... — Hayır, hayır... Hemen çabucak hükmütü Yerine... Benim anladığıma göre Dr. Gorlu öldü . ren adam, şişman, ablak yüzlü heriftir, Sonra da ben, onunla bürada kapıştım. Sonunda galip çık- tım. Yalnız sen bana şuru söyle.. "Üç Kampaha,, otelinde ne oldu? — Ne olacak? sana söylediklerim! bazan Key Parrişe de söyledim, Key benim çok işime yaradı. Çünkü Dr, Gori ile öteki adamın peşimde oldukla. rmı bilyordu. Gorl'un benim “Üç Kampana,, ote- linde bulunduğumu bilmediğini de biliyordu, Bu itibarla oradan s#ivişmak muvafık olacağını Aâv . gündü, pencereden kaçtık. Ve “Üç Kampana,, o. telinin arkasında duran bir otomobille buraya geldi, Jecmi bu sırada kendi otomobilini hatırladı, Na gitümeeği, Bü da, eşeğe birdirierin te” | j i # i

Bu sayıdan diğer sayfalar: