3 Mayıs 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

3 Mayıs 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Arnavutluğun işgali karşısında e SOi Yunanistan ve lerinin bugü YAZAN: Joj Pezmaz oğlu Yunanistanın sabı —e — — Z aA Yunanistan küçük bir devle Olduğu için; istila edilerek bü. Yük devletlerin harp arzusuna kurban olabilecek bütün küçük Yevletlere sempati duymaktadır. Yunan efkârıumumiyesinin kanaati, herhangi bir hissin te. Sirile Yunanistanın büyük dev. letler arasmda vuku bulacak bir Muharebeye girmemesinin men - faati icabı olduğudur. Yüunanistan, toprakları hakkın. daki hiç bir harekete göz yuma. Maz, çünkü Yunan toprakları ta. Mamen Yunanlılara aittir ve Yu. Ranlılar ile meskündur, Bundan Yunanistan Büyük Britan. Ya ve Amerika ile olduğu gibi Almanya ile de geniş mikyasta Münasebette bulunmaktadır. Bu Vaziyete göre bir memleket ile AYrıca teşriki mesai etmiş olma- & arzu edilmiyen bir haldir. Bu takdirde diğer devletlerle olan iktısadi münasebetlerini de kes. Mesi Jüzımdır. Bu vaziyet karşı. $Sinda, Yunan efkârlumumiyesi . hin bitaraf kalmak yolunda ol . düğu açıkça görülüyor. Bundan Başka — müdahale eden kim o. 'ursa olsun — Yunanıistan bir mü aleye maruz kalırsa hiç şüp- hesiz Yunanitsan mümkün bütün Üsüllerle bütünlüğünü muhafaza *decektir. Böyle bir hal karşısm. da milli gütür ve cesaret, Yunan Askeri hazırlığı ile birleşerek Ü. Mit edilmiyecek bir kuvvet şek. lnde kendini gösterecektir. Yunanistan Balkan paktını im Salamış olan devletlere, bilhassa “tk mrun —zamandanberi - dah! Kuvvetir Birleşmiiş :::u Türkiyeye yakımdan bağl Bu küçük devletler ittibadı te- afüt bir karaktere maliktir. Umumi bir harp vukuunda Yunanistanın yapacağı ve yap - Mağa mecbür kalacağı harekâtı :'milden kestirmek imkânsızdır. falyanın Arnavutluğu işgali u. Tlümt bir harp doğuracak Vezi. î'ene değildir. Atina mahafilinde [“lyıımıı harekâtının Arnavut . Nğa münhasır kalacağı kanaati 'dir. Fakat Arnavutluğun İtalyan - lar tarafından işgali, mümkün 'l:u!kulıerdın maada, beynelmi - İ bir meselenin husulüne sebe. & Yet verdi. Almanların Avus . UŞ Yayı işgali, Çekoslovak devle. ü in ortadan kalkmasından son. A Arnavutluk ta istiklâlini kay- ü iyor.. Küçük devletler için ıu'ı bir tehlikenin mevzuu İste - © Dü roktada beynelmilel men. niştler düşünülmektedir. Yuna - 'Stan da yeni yeni kabul edilen KRİZ aa — G — Balkan devlet- nkü vaziyeti k Hariciye Vekili (bu usuler! kargısında bütünlü .| ğgünü ve istiklâlini muhafaza için bütün çarelere başvuracağını bil. dirmektedir. Arnavutluğun Işgali bir kere de İtalyanım Balkan yarımadası üzerine atmış olduğu ilk adımdır. İtalyanın Arnavutlukta ve Arna. vutluk sahillerinde yaşatıcı kati menfaatleri vardır. Fakat bir memleketi ilhak etmek hakkı ba- İzan da bir uçurumdur. Bu hare ket İtalyan tanılan mevcut ve meşru kanunları çok geçmekte ve İtalyanın ötedenberi Balkar | yarımadasına girmek arzusun: göre vaziyet açık fiili bir geki' almaktadır. Hattâ şunu da ilâve edebilirim ki bu hareket beynel. milel münasebat ve umuml bir hbarp hali için elzemdi.. Balkan memleketlerinin vazi , yeti tetkik olunduğu zaman sor bir sene zarfında, Avusturyanın ilhakı ve Çekoslovakyanın orta, dan kalkmasımın Balkan devlet. Hlerinin vaziyetini de değiştirdi - Kini göstermektedir. Merkezi Avrupadaki hudut de. ğişmeleri mihver devletlerinin dikkatlerini Romanya ve Yugos. lavya Üzerine çevirmiştir. Arna. | vutluğun işgali ile İtalya ile Yı. | 'nanlatan hudut komgusu olmuz. | lardır. Eğer Atatürkün ve Balkan an- tantını kuranların (İlk plânlar: kabul edilmiş olsaydı bugünki hâdisenin önüne geçilmiş olurdu. Bu takdirde Balkan Paktı bugün kü hudutlarından çok geniş mik. İ birleşme bütün Bal devletleri arasında olacak ve yalnız paktı imzalıyan devletlerin hudutları. | nın emniyeti esasma müsîenit. olmıyacaktı.. Bu takdirde bugün. kü vaziyetin münakaşası daha kolay ve daha verimli olurdu. Bu takdirde büyle bir anlaş - ma, elli milyon nüfusu toplaya . cak ve Balkan devletleri bir harp balinde beş milyon asker cıkara. bilecek vaziyete — geleceklerdi. Bundan başka hiç bir Avrupa devletinin malik olmadığı ham maddeye de malik olacaklardı. Ayrıca Balkan Anlaşması bütün Avrupa devletlerile boy ölçüşe . cek üçüncü bir mihver teşkil et. miş olacaktı. Bu şekildeki anlaş. ma yalnız cenubu şarki Avrupa- nım menfaatlerini müdafaa et - miyecek, ayni samanda coğrafi vaziyeti dolayısile, Avrupayı teh | dit eden harp tehlikesinin de &. , tirece'zti. Ne yaztk ki Balkan devletleri Yazan: SAİT FAİK Yanlarından geçen iki kişi dikkatli dikkatli bakıyorlar. tean. tevap vermiyor. İki kişi — Evet dedimdi ne olacak? geçip gittikten sonra. Neden — Ben de bilmsem dedim. Gidelim mi gitmiyelim mi bilmem!. lı..is Sea beni parkın yukarıki Artık ayrılalım. Gören olur. Yari, Ür, ” kapısında bekle, Unutma ama, bir karikatüristtir. Naşidi seyre. gükmeye mabkümdar, Acı veya tatlı, ihliyari, gayri ihti- Zürla veya kolaylıkla. Naşidin en sanatkâr tarafı ihtirasımda. Eütellektüclizmden nefret eder ve bütün artistleriyle Eyyüp ve İlâhlariyle onu kepaze eder anladın mı? — Anladımsa arap olayım, Günlerin Peşinden:! Naşriyat kongresi Maarif Veklll Hasan Âi Yü, cel takdire değer bir teşebbüs eseri olarak bir. kongre topla- yor. Kongreden maksad bütün reşmi ve husuki neşriyat vası- talarını organize ederek kültür sabasındaki © mslı bir noksanı- miza Umamlamaktır. Kongrenin — müzakerelerin. den iyi kararlar çıkacağına da şiphe etmiyoruz. Ancak Maarif Veklilm!zin büyük hüsnü niye, tinden tamamile emin olduğu, muz halde yine bu kararların tatbikatını nasıl bir teyid kuvveti buluna- bileceğini bilemiyoruz. temin etmek — için WHertses iyice biliyor ki üç se- ne evvel bir. Basın Kongresi toplanmıştı. Bu- kongrede gü- sel kararlar da verilmişti. Fa, kat köongre — dağıldıktan sonra bu kararların hepsi sözde kal. b. Hem de kongrode o karar, larm « verilmesine shdik olanlar tatbikatta akamete sebeb ol- muslardı. Onun İçin köngrenin verece'” | kararların tatbiki. ni ve takibini temin için bir te- yld kuvveti aranmasını İsteriz. | p yı, veya munzam ihtiyat kuv bilângçosu şudur; 41 Arap, 14 Ya HASAN KUMÇAYI ! İngilterede | Milli Şefimiz General Veygand'ı 'Askeri mükellefiyet /kanunu naşredildi | Londra, 2 (A.A.) — Acskeri mükellefiyet hakkındaki kanunuz metni evvelki akşam neşredilmiş |tir, Kanunda 20 yaşına gelen ve 21 yaşını henüz ikmal etmemiş slan bütün erkek İngiliz vatandaş larmın İngilterede' bir azkeri ta, |lim devresine iştirak etmek Üzere |kaydedileçeği tasrih edilmektedir. | Kayıt servisleri tevdi edilecektir. Hizmet etmek yaşına gelen va- tandaş kaydediklikten sonra sıh. hi bir muayeneye tâbi tutulacak, muayeneyi mütcakip, on günlük |bir mühlet içinde, kendisine gös terilecek olan mahalle gitmek ü. zere bir ihbariye alacaktır. iş nezaretine kabul buyurdu Ankara, 2 (AA.) — Reisicum. | ye vekâleti ve Frassız bi hur İsmet İnönü bugün saat 17 | çiliği erkânı hazır —bulunm Je General Weygand'ı kabul bu. | Jır. yuürmuşlardır. Kabul esnasında Ankara, 2 (ALA.) — General Hariciye Vekili Şükrü Saraço ve Fransız büyük elçisi Massigiy hazır bulunmuşlard r. Ankara, 2 (A.A.) — Genel Kur müy Başkanı Meraşel Fevzi Çak mak bugün General Weygand şe refine Ankarapalasta bir öğle zi- İeti vermiştir. Ziyafette Fransız büyük elçisi Massiçiy, Hariciye Vekili Şükrü Sazaçoğlu, Milli Mü lafaa Vekili Naci Tınaz ile Milli Ziyafeti parlak bir givas: takip mnüdalaa ve genel kurmay, harici. ! etmiştir, Fran- Veygand şerefine bu ak; sız büyük elçisi M. Mossigli tara- İmdan bir ziyalet verilmi elçisi vedalr zevat bulunmuştur. Bu suretle davet edilen gençler *miliı sıfatile hizmete alınacaklar |ve 6 ay müddetle hususl bir talir |devresi geçireceklerdir. Fasılasız |devam edecek olan bu talim dev |resini ikmal edenler, üç buçuk se. |ne müddetle yardım kıtalar.ndan | | 5 İvetlerinde hirmet edeceklerdir. lehirli süt meselesi ehem- Sütlen zehirlenen Mihriban İstanbul taarfımda evvolki sabah içtikleri sütten zehirle. nenlerden bazıları dün hastaha neden çıkmışlardır. Hâdliseye Adliye ve zabıta ve Sıhhiye mü- dürlüğü ehemmiyetle el koy » muştur. Sütü bir kişinin sattığı tesbit edilmiştir. Zebiylenenle. rin midelerinden cıkarılan maâ leap ettiği zamanda tamamen şu. urlu değildiler. Nihayet bir an . laşmanın bir tehlike halinde ken- miyetle îahklk Bi İliyor .| Görüp Düşündâk_ç_g | Ayçe Natik lek rle mevaddı gaitalarımü ,! e! nmiş, kimya" ye gönde- «il ssjinde &lt iştir. Tahlil * lesrir kaptan mr yoksa hayvan. Jati yedikleri otlardan mı ze hirlendiği meydana çıkacaktır Pifer taraftan mdliye ve za, Dıla tapdra sabhitlerini de din- | Üyecektir. hükümetleri beynelmilel hâdise - ler karşısında kati bir hareket ya pacak vaziyotte değildirler. An. di kendilerini korumaktan ileri- | cak bitaraf kalarak memleketle. | ye — gitmiyeceğini (Muharrir burada 1934 senesin. |de Italyan Yugoslav münasebatr tini muhafaza edeceklerdir. Ümit edelim ki büyük Avru . zannettiler, rinin istiklâ! ve milk! tamamiye. ' gerginken İtalyanın Yugoslavya- pa devletleri, Balkanlarda hüküm | ya muhtemel bir hülcumu zama. Solduğu hiç şüphe götürmez. | nüne geçerek sulhu muhafaza ot. nmt kastediyor) ve yakmda zu .| ve tehlikelerin âünyazın bu hur edebilecek büyük tehlikeleri avvelden görmeği istemediler.. hattı hareketlerini tayin ctmek| — Bugünkü vaziyete göre Balkan | ğini bilsinler.. İsüren haleti ruhiyeyi anlasınlar şesinde yapılmız olan anlaşmayı tadil edecek temayüller getirdi - Tiyatrodan çıktıktan sonra yürüdüler, Fatih parkının arka. sından gidiyorlardı. Arkalarından iki mahalleli delikanlı, ken ile, rini göstarmek için kâh önden, kâh geriden onları takip ediyor'urdı. Necmi Franmsızça bir kitapta şüyl- bir cümle ckumuştu: Ow'ily ait danş la nature vezetale et animale une tendance a la progression, en avant, a Vord're, a Vkarmonie, nu perfecicrmcmant.. Acaba bu cümle yalnız hayvana ve nobata ve onların harici şokillerine ait bir müşabede miydi? İnsanlarm ve onların ruhlarını, bislerine ait hiçbir tekâmül olmıyacak mıydı? O halde beyhude ye- re niçin şürler ve romanlar yarılıyordu?. Edebi eserler insanı yeni ve mesut, başka iyi ve güzel dünyaya götürmeye, kurrraya yardım etmiyorlarsa neye yarardı? Niçin kendinden daha küçük olan şu iki delikanlr daha iri, da. ha merhametli, daha nazik, daha hisli, daha günahsız - değildiler, Bir insanı tâzip etmekten zevk duyulabilir miydi? Yaoksa, biz dışardan — şu iki insan — ct gözi kmüyor mu- yuz. Ve bu mesudiyet bhiç bir mecdi üstünlükle vöcuda gelmiş ol madığı balde onlar gibi Naşidi ucuz bir sıradan seyrederek, gace. leyin bir umumi parkım kenarından geçerek, yıldızlı, yağmurla yı- kanmış siyah bir gecede uykuya dendi ve sevgiye koşarak — bu kin nz. Yoksa bu bir gözvzmek, fena bir â at miydi? Maddi üstünlüklerin kıskançlığıyla mı bu netice clazcliyordu? Güzel bir gecede, fevkalâde #ik bir otomcbilde - kucaklanmış bir kadını kıskanmak; ne diyeyim, hattâ anarşist bir ruhla bu oto- Nisanla Filistinde 41 Aran, 14 Yahudi, 5 İngiliz öldü Kudüs, 2 (A.A.) — Nisan ayı zarfındaki tedhiş — hareketlerinin tır. 950 kişi tevkif edilmiş, bunla- tir. Bunlardan üç kiği idzma mah. küm olmuştur, ki bunun da ililsi alfedilmiştir. hudi, $ İngiliz ölmüş, 26 Arap 23 Yahudi ve 7 Ingiliz yaral mıştır. Bundan başka Yahudi kolonile- çine 60 tecavüz yapılmış, petrol borularında 4 yangın çıkarılmış. Bununla beraber, Nisan Sergi açılırken İnsan, altı senenin ne demek olduğunu, aymada kendi yü- züne bekarak da belki anlıyabilir. Ama ben, bu farkın büyüklü- k defa Askaraya giderken gördüm. Moğer altı sene, ne ; ıduş&ım_x.umww%dmş Maarif Vekili Hasan ÂAli Yücel, harf inkılâbrmrzm onuncu yıldönümünü, düşünce ufkundan yere indirmek, gözle görülür, elle tetnlur bir hale getirmek bir sergi hazırladı. Bu güzel fikir ve eser bayramına da bizleri çağırdı. Mayısın biri, dünyanın her yerinde Bahar bayramıdır. Yal. nız Türkiye, bir günde iki bayramı birden kutluladı. Sergi evinde saat on biri çalarkon, Başvekil ve diğer vekil. ler, »ubuslar fikir ve sanat adamları geniş salonları doldunmuş- lardı. Hasan Âlj Yücel, harf inkılâbının, tohumluktan bazlrya. rek kitap halinde, şu zengin baharmı verişine kadar geçirdiği tekevvün ve tekemmül çağlarını ilmi bir görüşle anlattı. Üa Onun içli ve sanatkâr hitabesini dinlerken, bir kere daha | — anladım ve insudim, ki “Ata,, bu yurtta bir câzibe kanumu gibi yaşıyor. Onun için bitmek yoktur. Sergide, fert, şirket, devlet emekleri, tatlı bir kaynaşma ile birbirine emüz vermiş. Sıra sıra uzanıyorlar. Tertip heyeti, sergiyi “sanat eserleri”, “ilmi eserler,, sosyal bilgiler, tarih, coğrafya kasımları gibi parçala ayırmış. Bundaki fayda, yolaız bir tasnif güzelliğinden ibaret olarak kalmıyor. Bu sayeda alıcı göziyle bakanlar, meml>kette nc türlü, haegi nevi. den ererlerir daha çok basılıp yayıldığını 2a toplu bir helde gö- radiliyor, Kıymet hükümleri işinde böyle bir görüşün ve kadar mühim olduğunu ise söylemağe bilmem lüzüm var mı? : Uykusuz bütün bir gece ve on sekiz taatlik uzun, carsıntılı. | bir yalculuğun yorgunluğunu ben, bu sergide dinlendirdim. Gü. zellik höngi şekle bürünürse bürünsün insan ruhundan kuvve'li sereyanlar gibi geçiyor. Düşen omuz kubarıyor, çöken gövde “ şahlanıyo: ve kanatlacır gibi oluyoruz. Hasan Âli Yücel, bu başarışı, yarinki büyük ve yüksek ham- Tenin bir hız noktası olarak tanrttı. Tevazuu güzel ve necip bir şey yapmak, bir imtiyazdır. Bura, kevvetine imanoelar evleei Ama, unutmamalı ki tevazu, gelini süsliyen duvak gibidir. Örtlüğünü aclından da güzel gösterir. HAKKI SÜHA GEZGİN | ——— modile bir bomba savurmak alıl ve hayal edilir bir şeydi. Fakat kendilsrine aynı fakir elbiseleri paylaşmış, aynı yolları aynı veçhile — yürümüş bir adam bir kara kıza maliktir diye kıskanılamazdı. Bu. — nu akıl kabul etmezdi. Bilâkis bundan, bu manzaradan, herhangi — yalnız bir insan biraz garip ve az buçuk acı da olan bir zvvk duya. bilir. Hattâ kendine bir szadet hissesi bile çıkarabilirdi. Çıkarıla- mazsa tiyatroymu niçin gidilir, tiyatroda natıl gülünür ve ağlanırdı? O hal'e bu irsanların vahu fona iZi, Halbuki Neemi onları ne Kadar seviyordu; Bu cevval #ki çöcuğa Nsomi hiç bir Lin derimadı. ğını hizsetti. Onlara acıdı. Sonra, aldırış etmiyelim! Cdi kendi kendine.... ğ 'Tam bu sırada koluna bir başka insan kolu girciğini farketti. Fatih camisinin arkasında idiler, İki külhanseyi ilarida bir fonerin dibinde onları bekliyor, ciyara yakar gibi yapıyor'ardı. Mecmi düşündüklerini üzerimdean bir şeyler atır gili ble anda atıvermişti: Süvarisini bir silkinişte atan t bir at hızı içini doldurdu. —— (Devamı 7 inelde)

Bu sayıdan diğer sayfalar: