5 Mayıs 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

5 Mayıs 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« — VAKİT Nevyork sergisinin açılış merasimi nasıl oldu Nevyork beynelmilel sergisi alu yüz bin davetli önünde a. *gılmıştır. Açılış merasimi iki saat Büren bir rosmi goçit taklp etmiş, resmigeçite serginin In. şaatında çalışan elli bin amele- de iştirâk etmiştir. Relisicumhur Ruzvelt son o. larak üç bin polis muhafaza, sunda sergiye gelerek yorini al, mış, bundan sonra da sergiyi açma merasimini bilfili dera et. miştir. Bu münasebetle söyle. diği nutkunda Amerikanın bey, nelmilel münasebetleri kuvvet. Jendirmek ve milletler arasında sulhan aalaşma yollarını aç. mak emelinde olduklarını söy. lemiş, memleketler arasında yıktlan hudutların birer tarihi kıymeti olduğunu, fakat sene. lerin ve harplerin bu hudutla, rı altüst ettiğini söyliyerek bey- nelmilel temasların bundan böyle sulh yolunda olmasını te. menni etmiştir. Sergiye iştirâk eden altmış devletin bayrakları geçit mey. danında dalgalanmakta 1di: Bunların arasında Arnavutluk ve Çekoslovakya bayrakları da bulunuyordu, Sergide birçok pavyonlar he- nüz açılmamış ve eğlence yor. lerl de çalışmağa başlamamış olduğu halde saat ikide büfeler tamamen boşalmış, saat üçte artık yorgun düşen halk ne içe, bilecek bir yudum su ne de din- lenobilecek bir sandalya bula. mamışlardır. Sergideki polisler husust ve en teresan bir kıyafettedirler, Bü. yük bir kovboy şabkası altında mavli parlak bir pantalon tle İn- giliz resmi kıyafeti gözükmek. tedir. Sergi mahallesi ile şohir ara, sında işliyen otobüslerin sureti- mahsusada yapılan Klaksonla. yı dalma Nevyork şarkısını çal, maktadır. Ziyaretçilerin bütün sergiyi elektrik ile mütaharrik bir sandalya üzerinde (Saati bizim paramızla * liraya olmak üze- re) dolaşmaları kabildir. Mösyö ve Madam Ruzvolt serginin açılış merasimini mü. teakip Hyde Parka giderek PrensFrederik ile Prenses İng, rid'e mülâki olmuşlardır. Norveçli Pronses Martha ile Prens Olof sergi açılmazdan evvel Mösyö ve Madam Rüzvelt ten müsande alarak — ayrılmış. lardır. AD TT GT AA SO LATAR AT lemdar sineması İKİ FİLM Büyük Caz Son Gangsterler 5B MAYIS 1080 ARKADAŞLIĞIM # HARPUTLU ŞERİFİN AMERİKA HATIRALAR 1 -S genç soyunduğu zaman Corbett'in ağzı hayretten açık kalmıştı. Ga- yet uzun boylu, halat gibi bir vücuda ve sırım gibi kollara sa. hip bu genç bir Zâl oğlu Rüstem kuvvetinde idi. Bir iki yumruk teatisinden sonra şampiyon Cor. bett gencin omuzuna vurarak: —" Çelik madeni misin müba. rek?. Yaradana kurban olayım!,, demiştir. Bu gözler karşısında Jefris sa. de tebeğsümle iktifa etmiş ve us- tası Corbett'in Fitzimonsa mağ. lübiyeti üzerine galibi müsaba . kaya davet etmiştir. Bu maç ta 1899 haziranının do kuzuncu günlü Nevyorkta Conay İzland sahasında cereyan etmiş ve hakikaten Jefris dünyanm en sert yumruklarile hasmını on bir ravuntta temize havale etmiş. tir. Müsabakadaki şiddet ve te. fevvukunu görenler kendisile ka- tiyen, dövüşmek cesaretinde bulu namamışlardır. Murro isminde bir boksör gi. riştiği aet bir tecrübede iki dev. rede yıkılıvermiştir. Rakip bula. mıyan Jefris mağlübiyet tatma. dan ringden çekilirken o zaman. ki usüle göre yerine Mawin Hart veya Cek Rut isimlerindeki iki boksörden birinin tanınmama. sınyarzu etti. Halbuki Mawin Hart o sene Cek Conson isminde bir zenci ile hususi bir maç yap. miş ve yirminci devrede mağlüp olmuştu. Bu 1904 Bsenelerinde meşhur zenci Cek Conson gayriresmi fa. kat su götürmez bir cihan şam. piyonu sayılıyordu. Dünya boks flaminde yeni bir “Beyaz ümit,, gözükmüyordu. Boks federasyon- ları ve beyazların teşkilâtı deh. getli bir faaliyete giriştiler, Di. yojen gibi harıl harıl adam arı. yorlardı. Şampiyonluğu zencile . re kaptırmamak için ne uğraşı . yorlar ne uğraşıyorlar.. Aksi gibi bir tane beyaz eleman bulamıyor- lardı. Bu gralarda Tomi Börns iaminde beyaz bir boksör çıkıp Hart'la tutuştular. Maç 1906, 23 şubatta Kaliforniyanm Los An. eeles şehrinde yapıldı. Beyirci az gelmişti. 20 ravuntluk heyecan. sız bir mücadeleden sonra Börns galip geldi. Ve şampiyonluğu al. dı. Aslen Kanadalı olan Börns Amerika topraklarında bir zenci ile çarpışmış müşkülâtmı hesap- liyarak kazanacağı mühim mik. tardaki paraya tamah ederek Cek Conson'un davetini kabul et. ti Fakat yenileceğini de iyi bil. diği için arganizatörlerden para. ları peşin peşin cebine indirmeyi unutmadı. tarihte başlar. 1908 de kânunu. evvelin 26 ncr günü Avustralya. nın Sidney şehrinde Cek Conson, 'Tomi Börns'e öyle dayak attı ki 1M üncü ravundun sonunda bu kanlı dövüşü polis durdurmaya meobur oldu. Müthiş bir hasılat olmuştu: 68.000 dolar!.. Cebinde sarı sarı, çil çil altın dolu, on parmağında on pırlanta yüzük ve başında da şampiyon . luk taeryla Amerika topraklarma dönen Consonu kimi yuhalarla ki- mi alkışlarla karşılamıştı, 1910 a kadar bütün beyazlı siyahlı bok. sörleri har vurup harman savu. ran, rakiplerile âdeta alay eder gibi dövülen araba karşı, mese. leyi bir izzetinefis şekline döken- ler nâmağlüp ve müthiş boksör, eski şampiyon Jefris'i çıkarmak budalalığında bulundular. Jefris vükra fevkalâde bir yaradılıştı ama riügden çekileli kaç yıl ol. muştu. Üstelik sefahato dalmış ve manevi maddi kuvvetinden pek fazlasmı harcamış bulunu - yordu. 1910 senesinde temmu . zun çok sıcak bir gününde Ne . vada eyaletlerinden Reno şeh rinde miülthiş, görülmemiş bir ka. Tabalığın: —"Ah Jefris bütün ümidimiz vo şerefimiz sensin!. Yüzümüzü güldür!..,, diye bağrışmaları ara. sında ringde beyaz gampiyon bir gemi aslanmdan farksız yer al - mış, alkış ve teşci tufanına bo. UVAKIT SPOR "Oğk Dompt guluyordu. İlk ve ihtiyar gampi. yon Sullivan her iki boksörü se. yirellere takdim etti. Jefris şam. piyonluğu kazandıktan on bir sene sonra büyük bir hataya dil. gerek müthiş boksör Consonun karşısında fena bir mağlübiyeti tatmak için çarpışıyordu. Arap krymet ve küdretinin en kıvamlı zamanı olan bu tarihte "beyat ümit,, | on beşinci ravuntta nak- avt ederek muzaffer oldu. Arap. larm Allah gibi taptıkları mu- kaddes bir şahsiyet haline giren Cok Conson, beyazların dehşetli husumetine uğramıştı. Bu son Bgalebesi kendisine pek pahalrya mal oldu. Polisin, hükümetin, halkm daimi bir tazyik ve taki. bine müstahak tutulmuştu. Niha. yet her gşeyden feragat ederek Yeni Dünya topraklarından kaç. mayt düşündü. Yalnız son maçta yüz binden fazla dolar kazanmış. tı. Paralarını alıp gitmesine hü. kümet biraz da kurtulmak ümi- dile göz yumdu. Avrupanin bir çok şehirlerinde, ezcümle Fran. sada paralarmı gelişi güzel sar. federek meteliksiz kalan Cek * Conson göhret ve kabiliyetine yakışmıyan bir Jâlübalilikle bir tek defa olsun idman etmeden yine zenej olan Sam Langford'la bir dövüş yapmış ve muvaffak o. lamadığı için başka maçlar da temin edememişti. Krymetinden pek ziyade kaybettiği senelerde, ©n parasız kalarak Havanaya hic MÜSABAKASI Futbol, Güreş, Yüzme ve Atletizm Amatörleri Arasında SPOR Yıldızını seçiyoruz BıRİNCIYE Bir Bisiklet et Futbolcu Kdmil Tkinciye; — Şik ve kıymetli bir gaat; üçüncüye: — bir çift iskarpin; dördüncüye: — Bir şapka; beşinciye: — Bir - senelik! Resimli Hafta abonesi; altıncıdan onuncuya kadar: Birer bo-) yunbağı; 4 kişiye birer çift ipekli çorap; 10 kişiye birer adet Tayyare piyango bileti, onbeş okuyucumuza birer şişe bü- yükkolonya; 15 okuyucumuza birer şişe küçük kolonyao 25 ki. giye birer tuvalet sabunu; ayrıca 150 kişiye muhtelif cins he- diyeler. İlk Zenci lukımıyeu işte bu Mıvühulhııfılıı z ret etti. Harp patlamıştı. Orada şampiyonluk ünvanımı ortaya ko. yup dövüşmeye mecbur kaldı. Râ- kibi meşhur Jes Villard idi. Bu organizasyon Kübanm Havana şehrinde 1915 nisanmın beşinci günü yapıldı. 68.000 dolar hası. lat toplanmıştı. Amerikada barı. nabilmek çarelerini düşünen A. rap sporculuk şanma uymayan bir numara yaptı. 26 ncı ravuntta beyaz rakibine mahsus yenildi. Bu komedyanm en canlı sahnesi bir buçuk saatlik gayet ağır ve tatsız bir müsabaka yapan Cek Conson, nihayet gaözde nakavt o. Jarak yere yuvarlanır gibi oldu. Hakem ringin ortalık yerinde öğ- le uykusuna uzanmış gibi yatan arabın önünde mağlübiyet sayı . larını sayarken, Conson yilzülne günoş gelmesin diye elile güne. ge siper alıyordu! Halk bunu pek yutmamakla beraber gampiyonlu ğun kaşkariko ile de olsa arap- tan kurtulup bir beyaza geçme . sini memnuniyetle kargılamıştı. Bundan sonra Villard'ın 1919 da Dempseye nasıl mağlüp oldu- ğu hakkındaki tafsilâtı biliyor . sunuz. Dempsey de Tuney'e ye. nildi. Bundan sonraki tarihi va. kaları sırası geldikçe bir bir an. latacağız. ... 1928 senesinin güzel bir babar günündeyiz. Şerif, Nevyorktaki yazıhanesi. nin pencerelerini açmış, havanın ilıklığını ciğerlerine dolduruyor. Sabahtanberi bir sürü iş başar mış, dünya kadar evrak gözden geçirmiş, siparişler almiş, emir - Yer Yermiş, şimdi bir Çeyrek xa. dar dinleniyor. Alaturka' piğmiş kahvesini yudumlarken #abah ga zetolerine ancak göyle bir göz a. tabiliyor. Aman!.. Çok entoresan bir yazı: “Amerika öleminde yeni par . Tayan müthi şbir Türk!..,, 86 puntoluk serlevhadan tafsi. lâta geçiyor, Fakat hayret!.. Bu bir güreşçi değil!.. Ağır aıklet bir boksör, Okumakta devam e. diyor: *“Geçen sene büyük Türk peh- Hivanı Yusuf Hüseyin tarafmdan Amerikaya getirilen Türk boksö. rü Hasan, müthiş yumruklarile önüne gelen hasımlarımı iki üç da. kikada yere seriyor...., Aman?.. kim yahu?.. Nasıl o. luyor da Şerif gimdiyo kadar ha. berdar olmamış?.. Yusuf Hüseyi. ni tanıyor. Lükin onun yanmda böyle bir genç hiç görmemiş.. İ- şitmemiş te.. Muhakkak kendisi. ni arayıp bulmalr, görüşmeli.. Bir vatandaş değil mi?, Acaba nere. li?, Kimin nesi?., Şerifin merakı ve arzusu ça. buk halloldu. Bu meçhul Türk bohıorunlln mın;hmu yaptığı | Memleket Memleket içinde — dışında 95 — 155 Kı. n . , 6 aylık 428 — 820 4 1 yıllık 900 — 1600 ,, Tarifeden Balkan — Birliği için ayda otuz kuruş — düşülür.| | Posta birliğine girmeyen yerlere| ayda yetmiş beşer kuruş —zam-| medilir. Abone kaydını bildiren mek- tup ve telgraf ücretini, abone parasının posta veya banka ilel | yollama ücretini İdare kendi Ü- zerine alır. Türktyenin her posta merkerinde VAKIT'a aböne yazılır. Adres değiştirme ücreti 25 kuruştur. İLÂN ÜCRETLERİ Ticaret ilânlarının santim -| satırı sondan itibaren ilân say- falarında d0Ü; iç sayfalarda 50 kuruş; dördüncü sayfada (1; ikinci ve üçüncüde 2; birincide 4; başlık yanı kesmece 5 İira- dir. Büyük, çok devamlı, — klişeli, renkli ilân verenlere ayrı ayrı Indirmeler yapılır. Resmi ilânla- Tın santim « satırı SÖ kuruştur. TİCARİ MAHİYETTE OLMIYAN) KÜÇÜK İLANLAR Bir defa 30, iki defası 50, üc defası 65, dört defası 75 ve on defası 100 kuruştlur. Üç aylık ilân verenlerin bir defası beda- vadır. Dört satırı geçen ilânların fazla satırları beş kuruştan — ber sap edilir, Hizmet kuponu gelirenlere küçük ilân larifesi yüzde 25 tndirtlir. Vakıt hem doğrudan doğru- ya kendi idare yerinde, bem An-| kara caddesinde — Vakıt Yurdu|. altında KEMALEDDİN İREN || İlân Bürosu eliyle ilân kabulli eder, (Büronun telefonu: 20335) Aylık 3 aylık Riçvud «por aalonnna telafon / dip adresini aldı. Va otomöbili atlayıp hemen o gün gittl Ha sanı otelinde buldu. — Türk boksörü Mister Bı sanla görüşmek istiyorum. — Kendisi tanyodadiır. H vorelim, Kimsiniz?, Otel kltl'hı. Şerifin kartını lıp biraz beklemesini rica etti. radan yedi dakika geçti Esmer, kara yağız, zayıf faki sırım gibi, uzun boylu, yakış! lr bir delikanlı merdivenleri lerek ve koşarak inip Şerife do ru geldi, — Teşerrüf ettim Mister Ş# rif. — Gazetelerde muvaffaki lerini iftiharla okuduğum H Bizsiniz değil mi?, — Evet efendim. geldiniz? — Hayır..! Gazeteler yanlış dılar. Ben Dinarlı Hüseyinle ti gırmm, lâkin beni Amerikaya 0 tirmedi. 1916 danberi ben bur .h,m (Arkanm var) si idi. Mııyıuuı eline ıırdırık uzün zün sıkti. Delikanlı son derece mütehassis © rak; G — Allahaısmarladık mert dost! d bu insanlığını hiç unutmıyacağım, Araba yürüdü. Elleri birbirinden rıldı. Çıngıraklar çınladı. Mityayı B7 türüyorlardı. # Kalganov, koşa koşa otele — dön' Yukarı kata çıkamıyarak alt kat di zinde bir sandalyeye çöktü, Ve bir © cuk gibi elleriyle yüzünü kapa) uzun uzun ağladı. Mityanın mücrim olduğuna aklı mış gibiydi. Kendi kendine: yınd bq kopek vermişti. Gilip rakı zıkltımlandı. Şimdi de; — Gitmem de gitmem! Diye tutturuyor. Sizin bu sersem he. riflere kargı gösterdiğiniz yumuşaklığa şaşıyorum doğrusu efendim. Dimitsi de söze karışarak: — Canim, bir ikinci arabaya ne lü. zum var?... Ben kaçacak, isyan edecek değilim. Btrakın kuzüm şu adamcağızı kemdi haline, Dedi. Mavriki Marvokiviç gururu in cinmiş ve çıkşacak fırsat bulduğuna se- vinmiş bir tavırla: — Elfendi, bana nasıl hitap edeceği- nizi öğreniniz de nasihatlerinizi başka- larına brrakımız, - Tımyoıum, ;ı]ibı u’üdılm Nihayet Mavriki de arabaya — Mit- yayı çiğniyerek ve farkında olmamış görünerek — girdi. Yayıla yayıla yer. leşti, Yalnız doğruyu söylemek lâzım- gelirse, gösterdiği bu tersliğe rağmen bu adam, kendisine yükletilen şu vazi- feden dolayı hiç de memnun değildi. Karamazof KarjeŞİer Yazan: Dostoyevski Çeviren? Hakkı Süha Gezgin €a (7) Diye düşündü. Bu aralık Trifan da — mert müşterisinin sesini duymamazlik- merdivenlerden iniyordu, Arabanım et. tan geliyordu. Haklı görünmek için bir ralında kadınlar, köylüler, sürücüler — yandan da kendi uşaklarına çıkışıyor- birikmişlerdi. Hepsi Mityaya bakıyor. —du. lar, onu ince ince; merakla tetkik edi- Bu arada bir başka hâdise de oldu. yorlardı. ve heyeti şehre gö- Dimitri arabaya girince ; tü:n::iıi:möylü: HŞ 5 — Hoşça kalın! — Angarya sırası benim değil, “A. Diye seslendi. kim,, indir, Birkaç kişi: Diye direniyordu. Halbuki bu “A- — Uğurlar olsun! kim,, denilen adam orada yoktu. Bir. Karşılığını verdiler, kaç kişi birden bulmağa koşuştular. e— Allahasmarladık Trifon Borlstç! 'Trifon bağırdı: Fakat Trifonun dönüp bakacak vakt! — Bu berif utanmarzın biridir; Mav- vaktır O nek measul eğrünüvor. cö. riki Marvokivic... Üc gün evvel Akim Dimitri, bu defa içinden gelen dost bir hisle değil, bilâkis kızgınlıktan ta. şan bir sesle bağırtdı: — Allaharşmarladık Trifon! Otelci, birdenbire kibirle şişip kaba. rarak ona dönüp baktı. Elelri arkasında idi. Gözlerinde derin bir azamet oku- nuyordu. Cevap vermeğe tenezzül et. meden başını çevirdi. 'Tekerlekler gıcırdadı. Araba kalkı- — O, bu işi yaptıktan sonra, insanların ne kiymeti olabilir? Diyordu. Dünyadan iğrenmişti. AÇ Cevabını verdi, Mitya kıpkırmız; kesilerek sustu ve ©o zamana kadar farketmediği soğuğun z K Bi ik bile istemiyor, kederi tâ iliklerine işlediğini duyüp Ürperdi. yordu. Tnfu bu sırada ortalığı genç ve — tik ”İ“m“ le istemiyor, 3 L Ai .. — küuvvetli bir ses çınlattı: sında : Yağmmur dinmişti, fakat sert, acı bir j rüzgâr yüzlere çarpryordu. — Uğurlar olsun Dimitri Fiyodoro- — Dünya, yaşamağa değecek şey Dimitri yakalarını kapayarak, söy- viçt Diye mırıldanıyordu. j lendi: Bu başı kabak koş (Devamı var) — OVuUn gC.

Bu sayıdan diğer sayfalar: