27 Eylül 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

27 Eylül 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3-—VAKIT 27 EYLÜL 1938 —a n Çemberlayn haftanın umumi ĞĞörüp düşündükçel Avrupada harp vaziyeti Almanya uzun bir har- be dayanabilecek mi? Almanya, geçen harbi en 7i de müttefiklerin denir — hâkimi yetini kıramadığından kaybetmiş- t İkincdi Avrupa harbinde de Engiltere ve Fransa mutlâk su- ) rette deniz hâkimiyetini cllerinde tutmaktadırlar. Geçen harpte olduğu gibi bu | gefer de Almanların büyük feda- kârlıklarla ziriştikleri denizaltı harbi müsbet bir netice vermiye- Cek, yalnız müttefikleri daha sıkı mukabil tedbir almaya sevkede- 'cektir. | Şimdiye kadar yapılan mücade. e neticesinde Alman denizaltı ge- beşte bi Harbin bu netice, deniz hâkimiyeti- | n mutlâk surette müttefiklerin linde kalacağını göstermiye kâ- idir. Müttefiklerin harbi kazanmak jiçin yaptıkları bütün hesanlarda İdeniz bükimiyeti ve uzun bir har İbe katlanmak birinci nlânda ge- İir. Fransa ve İngiltere denir ıranen acık olmasından müre | emlekelerinin ve dominyonların grin insan ve malzeme memba” ğmdın serbestce istifade edebi ceklerdir. Görülüyor ki harbin fazaması demokrasileri daha siva- Be kuvvetlendirmektedir. Alman: ya için ise is aksinedir. Harbin Tuzaması abloka dolayısiyle Al- manvanın iktısaden ve askerlikçe zayıflaması demektir. Üç sene devam edecek bir har- bin sonlarına dağru İngiltere ve PFransa harbin baslangıcından da- ha kuvvetli olarak kat'i bir taar. ruza hazır olabileceklerdir. Ab manya ise, harbin neticeleneceği bu mühim anlarda maddi ve mar nevi kuvvetleri yıpranmış ve bit kin bir halde olacaktır, Fransız rsüstemlekeleri Avru- paya gönderilmek üzere büyük kuvvetler hazırlamaktadırlar. Kanada, Cenubi Afrika ve A- vustralya da anavatana yardım İ çin mühim sefer kuvvetleri tertip etmektedir. Bütün bu kuvvetlerin önümüz- deki kış içinde Fransava nakli, zgelecek ilkbaharda —müttefiklere taze kuvvetler temin edecekti | ver. Bu netice, Dünkü yazımızda izah ettiği. miz veçhile Almanya, harbin de- | wamı için elrem olan petrol ve de- TeĞrİ. Aabloka ve narscırhık vütrün” | 26 Eylâl 1939 den ithale muvaffak olamıryacak- tır. Alman başkumandanlığı bun- dan dolayı, harp uzadıkça — mo- törlü vasıtaların — kullanılmasın- da, cephane sarfında çok ihtiyat- k davranmağa mecbur olacaktır. Halbuki zafer, ancak bu va: rm mebzul olarak kullanılmasiy” le elde edilir. Diğer cihetten, Almanların çok şeyler bekledikleri denizaltı har- bi hiç ciddi bir semere vermemiş- tir. Bizzat /.lman membaları €imdive kadar on denizaltı pemi- sinin imha olunduğunu itiraf edi- denizaltı harbi tehdidinin — süratle —azalacağını göstermektedir. Alman ticaret vemileri ise Al- man ve bitaraf limanlarında ka. bAİt ve atil Leklemektedir. Üc hafta icinde, çoğu maden olmak üzere Almanvaya mahsus 150 bin ton kacak esvanın müt- tefik dananmaları tarafından mü> endere olunAuzu da düsünülürse Almansanın borhin uzamasından #öreceği zararları bir dereceye ka Tar >olamak mümkün olur. Gecen harnte, Osmanlı imn_ı— ratorluğu, Avusturya - Macaris- tan imvaratorinöu, Bulsaristan Almanvanın müttefiti irliler. Ro- manva, Sırhistan. Belcika tam>. men Almanfar tarafmdan — isti olunmustu. Harhin son senesinde Rusvanın sahilleri de Alman iscaline girmisti. Fran" sanmn gark budutlarındaki zenvin maden ocalları ve sanavi mıntar kası daha harbin * manların eline gecmişti. Berlinden Bağdada, Varşova- dan Brüksele kadar Avrupa v* Asyanın büyük bir kısınına bü- kim olar Almanya, nihai zaferden emin olduğu bir zamanda, harbin dördüncü senesinde, müttefikle- tin taze kuvvetlerle yaptıkları ta- arruzlar önünde. birdenbire maf. WMo ölavermizti. Biz de © badire- de ezilmiştik! İkinci Avrupa har* binde ise Almanvanım yalnız bar sına muzaffer olacağını zanmet- mek büvük bir hata olur. İste bunun icindir ki harbin v- zaması Almanvanm — muvaffabı- vet ihtimallerini azaltan en mü- him bir âmildir. T. BIYIKLIOĞLU Papalık vasıtasile sulh yapmak iasavvuru Hitlerin ordularını geri çekmesi ihtimal dahilinde görülüyor Dünkü posta ile gelen İnsi- | lizce “The People,, gazetesi ya zıyor: l “Gazetemizin diplomatik mü- gahidi, hariçte sayanı itimat bir membadan, Hitlerin bir kaç gün içinde yeni bir zaviyeden sulh teklifleri yapacağını haber al mıştır. Bildirikliğine göre, her şey. den evvel nazi rejimine dünya |katolik efkârının müzaheretini kazanmak maksadile alacak olan bu sulh teklifleri, Vatikan Vasıtasile ileri sürülecektir. Hit jler, simdiden — Mussolinivi bu ketine yardım etmeğe ça. | ğirmıştır, Tekliflerini takviye etmek Ü. zere Hitler, Alman radyo istas. yonlarına ve gazetelerine Al. manyadaki katolik kilisesine bir yaklaşma temini için neşri. yat yapılmasını istemiştir. İnanıldığma göre Hitlerin ni. yeti. bütün katolik emlâkinin İadesi hususunda Romaya tek . Hifte bulunmaktır. Keza Alman. yadaki “katolik gencliği., ve di Ker hareketlere tam serbesti vermek niyetindedir, Aynı za- manda Sovyet — Alman paktı. nı tadil etmeği düşünüyor. Hitlerin nazi askeri faalivet lerine de bir son vermek. ordu larımı eski Leh — Alman hu. dudüuna cekmek ve bütün müls. temleke taleplerinden vazgeç . mek teklifinde bulunması da* muhtemeldir. Papalık nezdinde yaptlacak bu teşebbüsler. sulh imkânları- nı yoklamakta olan naziler için yeni bir tarz olacaktır. Bugüne kadar bir anlasmaya varmak ar. zuau hemen doğrudan doğruya Fransaya izhar edilmişti.,. İtalyada endişe Sovyet rejiminin Tuna- da yerleşmesi buna sebep görülüyor Roma, 26 (ALA.) — Gittikçe daha ziyade muhakkak bir mahi* yet arzeden bir cihet var ise, o da Sovyetlerin Polonya Galiçya> sı ile Ukraynasını istilâsının İ- talyan mahfillerini lâkayt bırak- madığıdır. Sovyet rejiminin, bü- Vük İtalyan menfaatleri olan Tu- na ve Balkanlar yakını.sda yerleş- mesini görmek, Romada endişeler doğurmaktadır. Bu sebeple burada variyet, bü. yük bir dikkatle takip edilmek- tedir.' İtalyan gazete muhabirleri de, yazdıkları yazılarda, Kızılordu- mun isgal ettiği şehirlerde alınan tedbirleri tebarüz ettirmekte ve birdenhire Sovyet rejimine tâbi berakılan halkım mukadderatını kaydeylemektedir. vaziyetini gözden geçirdi ingiliz Başvekili dedi ki: y “ Kendimizi ve dünyayı tehlikeden kurtar- mak için sonuna kadar harbedeceğiz,, Londra, 26 (A.A.) — Avım! kamarasının bugünkü toplantı" sında, Çemberlayn haftanın umu- mi vaziyetini gözden — geçirerek 22 Eylülde toplanan Fransız - İn- giliz yüksek harp meclisinde tam bir mütabakat müşahade edildiği- ni söylemiştir. Soövyetlerin Polonyadaki aske. ri hareketlerine temas eden Çemr berlayn demiştir ki: Moskovada neşredilen tebliğde gösterildiği üzere Alman ve Sov” yet orduları arasında çizilen hu dut Sovyet kıtaatını Varşovanım mülbakatına kadar getirmekte ve Galiçyadaki Polonya pettol kuyu- larının büyük bir kısmım: Sovyet- lerin idaresinde bırakmaktadır. Maamafih Kızılordunun son teb- Hğleri yukarda zikredilen anlaş- ma ile Sovyetlere bırakılan bütün toprakların — ki Polonya cum. huriyetinin yarısından — fazlasır dır — Sovyet kıtaatı tarafından benüz tamamiyle işgal edilmemiş olduğunu gösteriyor. Sövyetlerin bu harekâtı netice- sinde önden ve arkadan vurulan Polonya orduları bittabi toprak- Jarını muhafara — cdememişlerdir. Bununla beraber Polonya milleti mücadeleden vazgeçmiş değildir. Varşova ve Hella yarımadası mü- dafileririn kendi muhasara eden Alman Ruvvetlerine karşı ve devamlı ve merhametsiz bombar- dımanlara rağfınen hâlâ yerlerimi tutmak süretiyle — gösterdikleri parlak kahramanlık önünde bü- tün dünya mütehassisdir. Garp cephesindeki harekât Garp cephesinde, Fransızlar bazı yerlerde terakkiler elde etti- Yer ve kazanclarını muhafazaya muvaffak oldular. Dominyonlarımızın hazırlıkları ilerlemektedir. Gemilerinden bir kısını bizim gemilerimizle teşriki | messiye haşlamış, orduları talim ve terbiyeye koyulmuş ve ta: re kuüvvetleri de deniz aşırı metler görmek üzere — hazırlar makta bulunmuştur. Dominyon- ların müşterek davaya tahsis et tikleri mühimmat, iptidal madde- ler ve erzak her an daha ziyade artmaktadır. iktısadi Harp Nezaretinin vazifesi Çemberlayn iktısadi harp neza- retine temas ederek şunları söy. lemiştir: Bu nezaretin başlıca — vazifesi Almanyanın iktısadi bünyesini harbe devam etmek imkânını br tTakmıyacak surette bozmaktır. E- ğer İngiltere Almanyanın harp endüstrisinin işlemesine zaruri o- lan iptidai maddeleri getirmesine mani olabilirse, Almanyanın mu- hasamatı uzatmak kabiliyetini (li- len felse uğratmış olacaktır. Bu- nunla beraber çok fazla nikbinli- ğe karşı nazarı dikkati celbetmek isterim. Filhakika, Almanya it. haline mecbur olduğu iptidat mad delerden — muhteli! miktarlarda stoklara malik b r. Binar enaleyh iktısadi harp nezaretin den seri neticeler elde etmesi bek* Tenemez Alman propagandası diyor ki İngilterenin kaçak eşya kontro! mücesir olamıyacak ve fakat b taraf memleketlerin ticaretini b Bacaktır. sinin hakikatten daha uzak oldu- gunu bilemiyorum. Çemberlaya, birçok hükümet. lerle dostane müzakereler — cere- | önüne İ Bu iddialardan bangi- yan ettiğini ve bazı ahvalde bu ükümetlerle kontrol işini basit- irecek bir anlaşmaya varılacar çını İngiltere hükümetinin ümit söyledikten sonra, ha karşısındaki İngiliz — vaziyetini izah ederek demiştir ki: Milletimiz bugünkü kadar hiç- bir zaman müttahit ve azimküâr bulunmamıştır. Milletimiz — bu cihet ne kadar tekrar e rTindedir — Polonyanın ancak s0- nuncu misalini teşkil eylediği dat- mi Almınan taarruzu endişesinden katiyen kurtulmağa arzmetmiştir. Biz ve Pransa gerek kendimizi, gerek bütün dünyayı bu tehlike. den kurtarmak için harbe girdik. Ve iki milletimiz bu maksada & Tişmek yo daki azminde het za> de müttehittir. Kalinesko'nun ölümünden duyulan teessür Çemberlayn, Romanya Başve" kili Kalineskonun katli hâdisesi ne de temas ederek, Romanyanın im ziyar kaydetmiş ve ştir ki: Polonya kıtaatırın Romanyaya geçişinin Romanya hükümetinia çıkardığı meselelere 20 Eylülde temas etmiştim. Roman- ya hükümetinin bu meseleleri halletmek için sarfettiği gayret- leri Büyük Britanya hükümeti muhabbetle takip ederken Kaf radığı alçakça katli s ve 21 Eylük Bükresteki Rüyük Britanya el" İşgilir hükümet ve milletir duyduğu nefceti ve bu sül- kasttan dolavr derin taziyetlerini Romanva hükümetine ve milleti- ne bildirmek emrini vermiştir. Dikilide zelzele devam ediyor Dün 18 sarsıntı kaydolundu Bergamada - bir muallim ile tzelesine at hudtusi rın feci manz İz 26 (Hususi) — Zelzele | Dikilide devam ediyor, Dün gece ve bugln Dikilide 18 sarsıntı kaydolunmuştur. Sarsıntılar çok | şiddetlidir. Çandarlıdaki evlerde | oturulmaz bale gelmiştir. Çan- | darlı, Demirtaş, Deliktaş için 200 Bergama için 120 çadır istenmiş Hıfzıssıha müesseseleri hakkında bir lâyiha ANKARA, 26 (Hususi) — | Sıhhat ve İçtimai Muavenet | Vekâleli merkez — hıfzıssıhha miütesseseleri hakkmdaki kanu. nün ilgası ve © e [ kez hifsiseihiha hıfzısaıhha datr bir kanun vi mıştır. Bu proji remerkez hifz sesi; Cumhurivet merkâz hıf - zıssıhha enstitüslü ile hıfyrssih. ha mektebi nami nitında iki| kısma ayrılmaktadır. Sıhhat Vekâleti memleketir mehtelif mantakalarının sıhhi Fotoğrafçımınzımı leden çadırda yaşıyan hai dini alan felâkelze Buralardaki bir çocuk, tir. halk dir. Bergamada 400 ev — tehlikede görülmüştür. Bunlar yıktırılacak- tır. Bir çiftlik binas: çökzmüştür. Bir muallim ile bir çocuk ölmüş- tür, Bundan başka yaralılar var* dır. Bergamada - tulumbalardan açıktı. iktiyaçlarına göre aymı işleri yapmak üzere enstitüde şube .- ler açacaktır. Merkez hıfzıssılhha enstitüsü hâlk hıfzissihha şartlâarınm :s. | lah ve inkişafına ve ber nevi, hastalıklarla mücadele vacak sıhhi ve fenn malar yapacak — ve etrafında ger edecek ve neşniyat vapacaktır. Hıfzıssıhha mektebi vekâle | tin göreceği lüzum üzerine ta. babet gubeleri amıfları ve men. ! bir çocuk öldü r fışkırmaktadır. r kaynağın suyü — kürümüş- tur. Dikilide çadırlar k: âlk buralara yerleştiriliyo mek tevziatı devam etmektedir. 'Tire, Ödemiş, Kemalpaşada da zelzeleler olmuştur. | suplarile eczacı ve kimyager -| lere ve sıhbat memurlarına sıh. hi ve fenni idari vazifelerine it umumi ve nazari tekâmül D k, konferanslar ve müstahdem. lüzum göstere, a bu tedrisatta zir bulupmaya mecbür ola- aklardır. Bt tekâmül kurala- eklerin yol ve kursta bulun. dukları müddetçe her türlü inşe veya masrafları Vekâlet tarafından temin edilecektir. Zehirleyiciler Arada sırada, günün haberleri arasına, zehir kaçakçddarının adı karışıyor. Zehirci şebekeleri y | kalanıyor, ercin, kokain fabrika- ları basılıyor. Bütün dikkatimi havcadığım halde, bu suçlarım adliyeye geçir şini, muhakemelerini, nihayet na- sıl bir hükümle cezalandıklarını göremiyorum. Bu, belki vakti- min azlığımdan, belki yakalamış- la huküm arasına çok zaman ge rip dikkatim — dağıldığmdandır. Fakat acı gerçek şu, ki ben, bu moktad'ı karanlıktayım. — Git mahkemede hâkimlerle görüş, #vukat dosyalarımı incele! Diyeceksiniz. Doğru. Bu bw susta eksik cahştığımı itiraf ede- rim Amp ben, muhbir değilim. Böyle bir tetkik elimden gelmer. Belki: — ©O hülde sus! Hükmünü vereceksiniz. İlk bakışta, bu hüküm haklı bi görünür, Fakat biraz üstün” de durunca, acelenin tehlikesi de kendi kendine belirir. Zehirleyiciler, en korkunç, bir taammütle öldüren katillerdir.. Hem tek tek değil, yığın yığın öl- dürürler. Bir zelzele, bir tufan, bir bom- bardıman haberi nasıl ortalığı sar- ilân edilir, rafma üşüşülürse, bir zihirleyici şebekesinin etrafı da öylece ku- şatılınak Tazimgelir. Zelzelenin yıktığı ev umumi yardımlarla tekrar ve daha sağ> lam olarak yapılır. Fakat ercin- çıldıran zavallı gencin ne ah- ükmı, vicdanımı ve nihayet ak- |lmı, ne de canmı dünyanın bü- tün hazineleri bir araya — gelse, yerine koyamaz. Bu kadar karkunç neticeler ve- ven bir Felâketi, tabü şartlar i- çinde yazılmış kanunlerta önleme- de çalışmak bence beyhudedir. Yıllardanberi, kaçakçı katillerin biribiri ardınca türediğini gör memizin asıl sebebi de bu. “Eroin”, “Kokain” gibi zehir Terin öyle zengin bir kârı var, ki Tuhunda azıcık çürüklük clanlar kendilerinden geçerek bu ahlâk Tâğımıma atılıyorlar. İçlerinde müthiş bir soğukkan hlıkla, hesap ede öde — çalışamlar var. Ön kilo ercin sattıktan son rya, birkaç senelik hapsi umursa- mavyorlar bile, Bir sinir möbeti. bir öfke çılgın- leğı isinde adam öldüreri katil di- ve hâkimin huzuruna çıkrrrvoruz da, böyle yığınları her türlü ab- Biksızlıklara sürükledikten sonra, Mmezara sokanları nicin iki kere saymıyoruz bilmem. Evet, Tunlar, her kurbanlarının başım da ikişer kere katildirler. Hem maddi, hem manevi katiller. Bun- lar için ayrı kanunlar, keskin ce- zalar koymazsak, kic bir zaman. setirlenmakten — kurtulamımaca ğır... HAKKI SÜHA GE“CİM Müuhacirler hakkında bir talimatname Ankara, 26 (Husual) — İs, kân m müdürlüğü lakân kanununun tatbikatına — dalr de talimataname hazırlamıştır. ba göre yabancı momleket. 1' lerden hieret ederek moemle ketimize dönmek istiyen mu- hacirlere — konsolosluklarımız tarafından resen mubacir vi. zesi verilmesi esası kabul edil. miştir. - Berbest iskân suretiyle ana, yurda golmek istiyen muhacir- ler için konsolaslar bundan böyle — merkezden — müsaade beklemiyeceklerdir. Muhacir- Jerin yabancı illerde uzun za, man beklemelerinin önü bu suüretle alınmış bulunacaktır. — Avrupada okuyan talebelerimiz Ankara, 26 (Husust) — Ma. arif Vekâleti memleketimize dönmesine karar verilen dev - let hesabına okuyan Avrunada. ki talebelerin her birine 150 şer lira yol masrafı verilmesine ka. rar vermistir. Vekâlet belediye. ler ve vi tler hesabıma oku- yan talebenin de dünmesi için belediyelere tebliğat yanması. ni Dahilive Vekâletinden iste - miştir. Bu talebelerin de vol masrafları ait oldukları vilâ . yetler tarafından temin edile . cektir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: